Full Text
Transkript
Full Text
Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 Hüseyin Polat1 ÇOCUĞUN DİL GELİŞİMİNE GÖRE TÜRKÇE NİNNİLER Özet Bireyin dünyayı, içinde olup bitenleri anlayıp yorumlamasında vazgeçilmez bir araç olan dil, ayrıca kendisini ifade etmesi için de çok önemlidir. Kendisini diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olan dil denen olguyu insan bebeklik çağından itibaren edinmekte, ileriki yaşlarında ise öğrenmekte ve zenginleştirmektedir. Yaşakta olduğumuz medeniyet de dil sayesinde gerçekleşmiştir. İnsanlığın varlığnda önemli bir yere sahip olan dilin edinimi sırasında yaşanan süreç doğal olarak göz ardı edilemeyecek kadar değerlidir. Bu süreçte ise bebeğin dinlediği ninniler devreye girmektedir. Nitekim birçok yazar, şair, sanatçı ve bilim adamının ifadelerine göre çocukluklarında bulundukları ortam, dinledikleri, merakları yaşamlarını şekillendirmiştir. İnsanoğlunun ilk iki-üç yaşına kadar dinlediği, meraklandığı, içinde bulunduğu ortam ise ninnilerle yoğrulmaktadır. Bilgi hamurunun kaliteli, düzgün olmasının özel anlamda kişinin genel anlamda ise toplumun hatta insanlığın geleceğinin şekillenmesine katkıda bulunduğu dikkate alınırsa ninnilerin bebeğin yaşına, psikolojik ve dil gelişimine göre söylenmesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacaktır. Bu çalışmada çocuğun ilk beş yaşına kadar olan dil gelişimi değerlendirildikten sonra iki yaşına kadar dil gelişimine bağlı olarak dinlemekten hoşlanacağı düşünülen ninnilerden örnekler verilmiştir. Anahtar Sözcükler: ninni, çocukta dil gelişimi, Türkçe öğretimi, okul öncesi TURKISH LULLABY FOR CHILD BY LANGUAGE DEVELOPMENT Abstract The language is an language is an indispensable tool in understanding and interpreting what is happening inside, it is also very important for expressing himself and the world. The phenomenon called individual languages are acquired Okutman. Dr. Gazi Üniv, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Türkçe Eğitimi / Arap Dili, polat312@hotmail.com 1 Hüseyin Polat from infancy and he learns it in the future years by enriching it. Language is most distinguishes human from other living things. Life in our civilization was realized through language. Process that took place during the acquisition of the language which has an important place in the presence of Humanity is inherently valuable to be ignored. In this process, the baby lullaby listen to come into play. Indeed, according to the expression of many writers, poets, artists and scientists childhood environment, listen, wondering have shaped in their lives. Mankind is tempered with a lullaby he listened, worried that, as found in the environment until the first two-three years. Dough quality of information, and in general the specific meaning of a person's being properly taken into account if it contributed to the shaping of society, even the future of mankind lullaby to the baby's age, of being told by the psychological and language development will be revealed just how important. In this study, development examples of lullabies that considered to be like listening by child are given, it is after evaluation of language development up to the first five years of the child up to two years, depending on the language. Keywords:lullaby, language development in children, Turkish language education, preschool 1. GİRİŞ 1.1. Çocukta Dil Edinimi Dünyadaki bütün dillerde temelini frekanslardan alan sesler, onların oluşturduğu sözcükler, sözcüklerin bira araya gelmesiyle de cümleler bulunmaktadır. Cümlelerde ise kurallar söz konusudur. Her dilde özne, yüklem, nesne ve tek başına anlam taşımayan birimler bulunabilmektedir. Seslerin, sözlerin ve cümlelerin anlamını o dili kullanan okuyucu veya dinleyici harf denen simgelerler ya da insan belleğindeki sanal imgelerle algılamaktadır.2 Çocukluk ve bebeklik dönemi bireyin yaşamında, sonraki hayatının şekillenmesi açısından önemlidir. İlkönce bebeklik, sonra ise çocukluk dönemi gelmektedir. Ancak çocukluk döneminin ne zaman başladığına dair çeşitli görüşler vardır. Bazı çocuk gelişim uzmanları çocukluk dönemini iki yaşından ergenlik dönemine kadar olan süre olarak ele alıyor. Diğerleri ise 0-20 ayı bebeklik, 20-36 ayı ilk çocukluk, 36-122 ayı çocukluk dönemi olarak değerlendirmektedir. Özbay da çocukluğu 2-3 yaşlarından 14-15 yaşlarına kadar olan süre olarak belirtmektedir.3 Türk Ansiklopedisi’nde ise çocukluk, insan hayatında doğumdan 13 yaşına kadar süreyi kapsamaktadır. UNESCO’nun verilerine göre ise 0-3 yaş bebeklik, 3-12 yaş çocukluk dönemidir. Çocuğun dili öğrenmesi veya edinmesi ile ilgili olarak Psikolinguistik kurama göre çocuk doğuştan dil kurallarını uygulamaya eğilimlidir. Ana Dili Yaklaşımı olarak adlandırılan bu görüşe göre dil, genetik olarak bireylere aktarılır. Chomsky ve Lenenberg gibi dilbilimciler Esra Ömeroğlu Turan (1989). Okul Öncesi Dönemde Dil Gelişimi ve Çocuk Edebiyatı, Sayı 556, Türk Dili. TDK, Ankara, s.302-307. 3 Murat Özbay (2001). 0-6 Yaş Grubu Çocukların Dil Gelişiminin Türkçe Öğretimi Açısından Önemi. Bilig, Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 17/Bahar Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi. s. 99. 2 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 156 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler de dilin gelişimini biyolojik temellere dayandırmaktadırlar.4 Bütün çocuklar eşit dil yeteneğiyle doğarlar, ancak gerekli ses uyarımları almazlarsa bu yetenekleri körelir. Konuşmanın hiç olmadığı bir ortamda dil öğrenme gerçekleşemez.5 Davranışçı kurama göre ise çocuk, söz davranışları, çevrelerinden gelen ödüllerden dolayı konuşur. Anlamsal-Bilişsel görüşe göre çocuk duygusal deneyimlerinden söz etmek amacıyla dili öğrenir. Sosyolinguistik görüşe göre çocuk, sosyalleşmek ve başkalarının davranışını yönlendirmek için konuşmaya başlar. Etkileşimci görüşe göre bebekler zaten öğrenmeye hazırdır. Çevre ona konuşmayı öğrettiği için konuşmaya başlar.6 Dilin gelişiminin ortaya çıkışı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Ortaya atılan görüşlerden biri, çocuğun dili, herhangi bir şey gibi öğrendiği şeklindedir. Çevreden gelen uyarılar ödül veya ceza yoluyla bir süre sonra dile dönüştürülür. Çocuk, çıkarına olduğunu düşündüğü davranışları sürekli tekrarlar. Herhangi bir ses çıkarır, ebeveyni bu sese sesle veya gülücükle karşılık verir. Süt gördüğü zaman “Mmm” sesi çıkarır. Ebeveyn ise onun “süt” demek istediğini düşünür. “Evet, evet süt, süt” der ve ona süt verir. Böylece bebek “süt” kelimesini öğrenir. Çünkü süt içtiği için ailesini mutlu ettiğini düşünür. Ayrıca taklit de önemli rol oynamaktadır. Sosyal Etkileşim görüşü de bu birinci kuramı daha da ileri götürerek dil kazanımını doğrudan taklit ve model almaya bağlamaktadır. Chomsky, Elimas, Maratsos gibi bilim adamları çocuğun doğuştan dil öğrenme yeteneğine sahip olduklarını savunurlar. Dil öğrenmede, biyolojik gelişim ve deneme yanılma da önemli rol oynamaktadır (Woolfolk, 52). Deneme yanılma yoluyla çocuk bir süre sonra kelimeleri anlamlarıyla birleştirir. Bu birleştirme sürecinde kıyaslama ve iç mantık da önemli rol oynar. Çocuğun iç kavrayış ve birleştirme yoluyla öğrenmesi, dinleme ve anlamayla ilgilidir. Taklide dayalı öğrenmesi ise sesletimle ilgilidir. Çocuk konuşmayı öğrenirken onun için anlamlar ilk başta belirli bir nesne, şahıs veya duruma ilişkindir. Henüz genelleme yapamaz, kelimelerin en sınırlı anlamını kabul eder. Çocukta önemli olan kelimelerin çağrıştırdığıdır. “masa” kelimesi yetişkin için farklı anlamları çağrıştırırken, çocuk için “yemek”i çağrıştırmaktadır.7 Çocuk konuşmayı deneme yanılma yoluyla öğrendiği zaman çevresiyle iletişim güçlüğü çeker. Taklit yoluyla öğrenme daha sağlıklıdır. Çocukta dil gelişimindeki öncelikler konusunda Piaget bilişsel gelişimin daha ön planda olduğunu ileri sürerek dil gelişiminin bilişsel gelişimi geçemediğini savunur. Kelly ve Dale gibi bilim adamlarına göre ise bazı çocukların dil gelişimi bilişsel gelişimlerinin önündedir.8 Fatma Öztürk Dağabakan; Davut Dağabakan. Dil ve Çocukta Dil Gelişim Kuramları. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi. s. 3. 5 Milli Eğitim Bakanlığı. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı. Dil Gelişimi, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi. Ankara. s.3 6 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 99. 7 Füsun Altıok (1971). Sembolik Oyunun Dil Gelişimi ve Dil Bozukluklarıyla İlişkisi, Sayı 3 (1), Özel Eğitim Dergisi s.120. 8 Funda Acarlar (2001). Sembolik Oyunun Dil Gelişimi ve Dil Bozukluklarıyla İlişkisi. c. 3 (1), Özel Eğitim Dergisi. s. 28. 4 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 157 Hüseyin Polat Çocuğun dil gelişimini etkileyen faktörlerden bazıları şunlardır: a. Biyolojik Faktörler: Fizyolojik ve sinirsel yönlerdir. b. Kendisinden Ortaya Çıkan Faktörler: Çocuk dili kendisi keşfeder, öğrendiklerini taklit eder. c. Bulunduğu Ortam: Aile, sosyal çevre vb.9 d. Zihin Yeteneği e. İşitme Algısının Durumu f. Şiddetli ve Uzun Hastalıklar g. Olgunlaşma ve Öğrenme ile İlgili Ögeler h. Sosyoekonomik Koşullar10 i. Sağlık j. Cinsiyet k. Aile ilişkileri l. Konuşmaya teşvik11 Çocuğun konuşmaya başlayabilmesi için gerekli olan kelime hazinesi ise bazen kendisine öğretilmesi, bazen de merakından dolayı sorup öğrenmesiyle oluşur. Genel ve özel olmak üzere iki türlü kelime hazinesi vardır. Genel kelime hazinesi daha çok işine yaradığı için önce kazanılır. Yaş ne olursa olsun insan da genel kelime hazinesi özelden daha geniştir. Çocuk ilkönce adları kullanır. Fiilleri öğrenmeye ise yeterince ad öğrendikten sonra geçer. İlk öğrenilen fiiller de ihtiyaçlarını ifade eden fiillerdir. Fiiller ihtiyacına göre başlangıçta emir anlamı ifade eden al, ver, iç, ye şeklindedir. Bir buçuk yaşından sonra sıfat ve zarfları kullanabilir. En çok zorlandığı ben, benim, bana, beni gibi zamirlerin yerinde ve doğru kullanımıdır. Tek, iki ve üç hece sıralamasına genel olarak uyulur. Çocuğun kelime hazinesi zayıf olursa çocuk, derdini anlatmakta zorlanacaktır. Bu da onu hayal kırıklığına uğratacaktır. 12 Çocuklar 2-6 yaş arasında günde ortalama 6-10 kelime öğrenir.13 Çocukların anne karnındayken bile duydukları bilinmektedir. İnsan duyduğu bir sese zamanla aşina olacaktır. Böylece o sesi, o ses frekansını tekrar etmesi durumunda daha çabuk belleyecek ve aklında tutacaktır. Bu nedenle çocuk doğar doğmaz nasıl yemeye, içmeye, tat almaya, keşfetmeye vb. programlar yüklü halde gelmişse dil öğrenme programı da beraberinde gelmiştir. Önemli olan bu programın içsel, dışsal, çevresel, dürtüsel olmak üzere birtakım etkenlerden nasıl ve ne derecede etkileneceğidir. İlk çağlardan beri çocukların nasıl ve ne şekilde dil öğrendikleri merak konusu olmuş, hemen hemen her anne baba kendi çocuğunun bir an önce konuşulanları anlaması ve konuşmaya başlaması için gayret göstermiştir. Çocuk, ister bir aile ortamında yetişsin isterse aile ortamında yetişmesin mutlaka çevrenin etkisinde de kalacaktır. Ancak hepsinden de önce çocuğun fizyolojik ve psikolojik olarak dil öğrenmeye, anlamaya ve konuşmaya hazır bulunuşluğu çok önemlidir. Genel olarak dünyadaki bütün çocuklar hemen hemen aynı gelişim evrelerini izlemektedirler. Dil öğrenimi açısından ilk iki sene bu gelişim evrelerinde genel Murat Özbay (2001) a.g.e. s.100; E. Gürsel (1997). Çocukta Dil Gelişimi Türk Çocuklarının Dil Gelişimi, Sayı 8, Dil ve İnsan, s.33. 10 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 12-15. 11 Haluk Yavuzer (1998). Çocuk Psikolojisi. İstanbul. s. 96. 12 Haluk Yavuzer (1988). a.g.e. s. 95. 13 Anita E. Woolfolk (1980). Educational Psychology. s. 30. 9 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 158 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler kuralları kapsamaktadır. Daha sonraki yıllarda ise ailenin, çevrenin vb. dış ve iç etkenlerin katkısıyla çocuğun dil edinimi hızlanmakta, yavaşlamakta veya duraklamaktadır. Bu dönemde çocuk ana dilini, yabancı birisinin sonradan yabancı dil olarak bir dili öğrenmesine benzer öğrenmektedir. Nitekim yabancı dil öğrenilirken ilk başlarda kuralsız cümleler kullanılır. 18 aylıktan 4 yaşına kadar çocuk dil öğrenirken sözcüğün ortasındaki bir iki heceyi söyleyememe, sözcük ya da heceleri değiştirme, az kullanılan sözcüklerin içinde harf ve hece değişimi yapma, nesnelerin adlarını değiştirme gibi yanlışları yapabilmektedir.14 Çocuk dili edinerken öğrenirken yanlışlıklar yapsa da cesur olduğundan ve henüz toplum baskısını yetişkin kadar hissetmediğinden dolayı yanlışlarını düzeltirken yetişkin kadar ürkek, çekingen değildir. Dünyadaki tüm çocuklarda genel geçer olarak kabul edilen dil edinme ve öğrenme dönemleri vardır. Ancak Türk çocuklarındaki dil edinme dönemleri ise her millette olduğu gibi bazı farklılıklar gösterebilir. Çocuğun ilerideki yaşamında düşünme, kendini ifade etme, yaratma gibi etkinliklerde kullanacağı dili edinim sürecindeki dönemler kısaca şunlardır: 1.Ay: Bebek doğduğu andan itibaren ağlamakla konuşmaya başlar. Doğumdan dört haftaya kadar geçen evre ağlama ve doğal seslerin üretilmesi evresidir. Doğum sonrasında çıkardığı sesler tamamen reflekstir. Bu bir bağırmadır. Birinci ayın sonunda yüksek ve tiz bir ses çıkarır. Eğer yüzüne 25-30 cm uzaklıkta yaklaşılıp onunla konuşulursa cevap verdiği görülür. Gı, kh, e seslerini çıkarabilir.15 İlk başlarda çıkarılan bu çığlıklar bir iletişim aracı veya dil değildir. Çevredekilerin bebeğin bu seslerinin bir gereksinim dolayısıyla çıkardığını düşünmesi sonucunda zamanla bu sesler bir iletişim aracına dönüşmektedir.16 2.Ay: Altı haftadan üç aylık döneme kadar olan bu döneme Gıgıldama ve Gülme Dönemi adı verilmektedir. Ağlayarak bazı basit sesleri çıkarır. Bu sesler evrenseldir. Bilinçsizdir. Rahatsızlığını veya mutluluğunu ifade etmek için ses çıkarır. Kendi çıkardığı seslerden sevinç duyar. Genellikle a, u, o seslerini çıkarır.17 Altı yedi haftalık olduğunda kendisiyle konuşulduğu zaman gülerek karşılık verir.18 İkinci aydan itibaren artık seslenmeye başlar. Bütün ünlüleri b, p, m sessizlerini ve yetişkinin taklit edemeyeceği bazı sesleri çıkarır. Bu sesler dünyadaki hiçbir kültür dilinde yoktur ve yazıya geçirilmesi imkânsızdır. Heceler zamanla bu seslerin birbirine ulanmasıyla ortaya çıkar. İkinci ayın sonunda bebeğe 40-50 cm uzaklıkta bir çıngırak sesi beş on saniye kadar dinletilirse bebek kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirmeye çalışır. Sesli ve sessiz harfleri ayırt edebilir. Kendisine söylenen bazı sesleri tekrarlarsa şaşılmamalıdır. Kendisine üç defa seslenildiğinde sevdiği insana gülücükle karşılık verir. Ağlama ya da seslenmesi belirli bir anlam içermektedir. Çünkü anlamaya başlamıştır. İkinci ayın sonunda bebeğin bağırışı bir talep ifade etmektedir.19 14 Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s. 98. İlknur Maviş (2008). Bebeklikte Dil ve Konuşma Gelişimi, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim. (Ed. Ceyhan E.). s. 160. 16 Şeref Kara (2004). Ana Dil Edinimi ve Erken Yaşta Yabancı Dil Öğretimi. c. 17 (2), Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. s. 287. 17 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s.6. 18 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160; Klara Salomina (2007). Vaş Malış Den za Dniöm (Ваш малыш день за ндем. s.72. 19 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 303. 15 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 159 Hüseyin Polat 3.Ay: Seslere sesle cevap verme başını dik tutabildiği zaman olan 2-3 aylık dönemdir. 16 haftalık bebek konuşma seslerine başını çevirerek bakar ve annesini tanıdığını gülümseyerek belli eder. Altıok’a göre bebek bu ayda biyolojik açıdan konuşabilecek hâlde zihinsel bakımdan gelişip anlamlı kelimeleri çıkarması 38-40 haftaları bulmaktadır.20 Bu aydan itibaren bebek dille bağlantılı olarak çıkardığı sesler bilim adamları tarafından çeşitli şekillerde gruplandırılmaktadır. Bu döneme kimileri Cıvıldama (Cooing veya Babling Period) Dönemi, kimileri Agulama Dönemi, kimileri de Mırıldanma Dönemi olarak adlandırmaktadır. Bu dönemde bebek kendiliğinden cıvıldama davranışı gösterir. Seslerin herhangi bir yapısı ya da anlamı yoktur. Dünyadaki bütün bebekler bu evreden geçer. Sağır aileden doğan ve onların çevresinde büyüyenler dâhil dünyadaki bütün bebekler, benzer sesler çıkarır. Bu dönemdeki seslendirmeler genellikle bebeğin mutlu olduğu durumlarda çıkardığı sesli harflerden oluşur. Bu sesler öğrenilmemiştir, içgüdüseldir, ihtiyaç sonucu ortaya çıkar. Bebek ma-ma, ba-ba, de-de gibi ilkel bazı hece taklitlerini bu aya doğru söylemeye başlar. Burada herhangi bir anlam söz konusu değildir. Kendi çıkardığı hoşnutluğunu belirten sesleri taklit eder. Bebeğin kendi kendine konuştuğu da gözlemlenebilir. Seslerle oynamaktan ve özellikle de kendi sesini dinlemekten büyük haz alır.21 En belirgin çıkardığı sesler a-a-a, ae, au, agu vb. seselerdir.22 Bebek konuşma antrenmanı yapmaktadır. Hece tekrarları kendi kendine oturabildiği 6-7 aylardır. Tekrar etmekten hoşlandığı sesler ma-ma-ma, ba-ba-ba gibi sesler dışında b, m, p seslerini de çıkarabilir. Kimi bilim adamlarına göre bu dönemdeki sesler refleks değil, amaçlıdır. Çıkarılabilen seslerin sınırlı olup olmadığı da bilim adamları tarafından tartışılmaya devam etmektedir. Nitekim bazıları bu seslerin sınırlı olduğunu savunurken bazıları da bebeğin herhangi bir dildeki çok alçak seslerden en tiz seslere kadar bütün sesleri çıkarabildiğini iddia etmektedir.23 4.Ay: Bu döneme Babıldama Dönemi denmektedir. Bir ünsüz bir de ünlü sesin bir araya geldiği basit heceleri ve t, d, p, b gibi sesleri çıkarmaya başlamıştır.24 Dönemin sonunda k, g seslerini ve a, o, e seslerini de uzatarak çıkarabilir. Bebek mutlu olduğu zaman seslenmektedir.25 Üçüncü ayında olduğu gibi yetişkin birisinin kendisiyle iki üç dakika konuşmasından sonra ya da uykudan önce veya yemekten sonra kendi kendisiyle konuşmaktan zevk alır. Sesli harfleri sık sık tekrar eder.26 5.Ay: Annesinin dikkatini çekmek ve konuşmalara katılım sağlamak için ses oyunlarından yararlanarak bunları kullanmaktadır. Annesinin sesini diğer insanların sesinden ayırt edebilmektedir. Kendisine hitap edenleri gözleriyle aramaktadır. Eğer kendisine hitap eden ses kesilirse bu durumda rahatsız olduğunu belli edecektir. Hitaptaki sesin yumuşaklığını, sertliğini hissederek tepki vermektedir. Şarkı söyler gibi uzun süre homurdanmaktadır. Füsun Altıok (1971). a.g.e. s.119-123. Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s.7. 22 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.77. 23 Doğan Cüceloğlu (1992). İçimizdeki Çocuk. s. 209; E. Gürsel (1997). a.g.e. 32; Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s. 70; Klara Salomina (2007). a.g.e. s.77. 24 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160. 25 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 303 26 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.83. 20 21 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 160 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Ağzındaki salyayla birlikte çıkardığı seslerle oynamaktan zevk alır. A-a, e-e, o-o, ay, ha-a, maa, ey gibi sesleri çıkarabilir.27 6.Ay: Tek ve anlamsız sözcükler çıkarır. Seslendirmenin işlevinin farkına varmıştır. Bunu kendini ifade edebilmek amacıyla ve kendi çıkarı için kullanır. İlkönce sesli harfler sessiz harflerle birleşir. Sonra bu sesler ardı ardına getirilerek tekrarlanır.28 Mırıldanma Dönemi’nin tekrarı niteliğindedir. Başlangıçta çıkardığı b, m, p seslerine d sesini de katar. Ma-ma-ma, baba-ba ünsüz birleşimli seslenmelere de-de-de sesleri de eklenir. Ritmik olarak çıkardığı bu işleme vokal jimnastiği de denir.29 Bu aydan sonra bebek çoğu sesleri çıkarabilmektedir. Kendi kendisine bir tür ses oyunları oynamaktadır.30 Eskiden sadece dinleyici ve pasif durumdayken artık konuşmaya katılmak için can atmaktadır. Agulama seslerini farklı farklı çıkarmaya başlamıştır. Sadece kendisine hitap tarzına değil, hitap seslerine de dikkat etmektedir. Yaklaşık 40 farklı sesi çıkarabilmektedir.31 7.Ay: Çıkardığı sesler da-da-da ve gabida gibi seslerdir. Tekrarlar hız kazanmıştır.32 Bol bol agular. Aynı sesi tekrarlamaktan büyük zevk alır. Ma-ma, ba-ba, pa-pa, a-la-la, va-va seslerini çıkarır. Kendi çıkardığı sesleri duymak ister. Her bebeğin kısa ve net olarak çıkardığı kendine özgü iki üç ses vardır.33 8.Ay: Heceleme yeteneği kazanmıştır. Sesler, tadına varabilmek için çıkarılır. Kendi sesini dinlemekten zevk alır. Hatta bu sırada bazen gülümser.34 Ay, he, ala, adayat, bidede, adede, baba gibi sesleri tekrarlamaktan hoşlanır. Kelimeleri henüz anlayamamaktadır.35 9.Ay: Bebekler ilk kelimeleri 9-12 aylık dönemde söyleyebilir. Bu tek kelime dönemidir. Bir kelimeyle birçok kavramı ifade edebilir. Bir kelime ona göre birçok anlam taşımaktadır. Mesela bütün evcil hayvanlara (kedi, köpek, tavşan v.b.). pisi diyebilir. Kelime hazinesi genelde isimlerden kuruludur.36 Başkalarında gözlediği konuşma seslerini taklit eder.37 Bu dönem aynı zamanda tekrarlama ve çeşitlendirilmiş mırıldanma dönemdir. Çok sık mırıldanır. Yetişkinin konuşmasına benzer sesler çıkarır. Jargon olarak adlandırılan bu seslerin anlamları yoktur. Mırıldanmalar kendisine göre sözcük demektir. Bazı jest ve sözcükleri anlayabilir. Konuşmaya başlamanın hazırlık aşamasındadır.38 Yetişkinin isteği üzerine bir nesneyi gösterebilir, bir hareketi yapabilir. Birçok soruyu anlar, emirleri ve yasakları uygulayabilir. Kendi adını bilmektedir. Anadilin vurgu ve taklidi başlamıştır. Kendi ses dağarcığında bulunan bir sesi yetişkin söylerse onu tekrarlar. İlk sözcükler yavaş yavaş çıkmaya başlayacaktır. Bu sözcükler daha önceki jestlerin yerini alacaktır. Bu dönemde özellikle 27 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.89. Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s.70. 29 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 303; Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s.7. 30 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160. 31 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.97. 32 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160. 33 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.105. 34 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160. 35 Klara Salomina (2007). a.g.e. s. 130. 36 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 99. 37 Haluk Yavuzer (1988). a.g.e. s. 85. 38 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 8. 28 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 161 Hüseyin Polat kendisini yetiştiren kişinin dilinden etkilenmektedir. Bu nedenle de bakıcı dili denmektedir. Melodileri ayırt edebilir.39 10.Ay: Jargon dönemine girmiştir. Gerçek konuşmaya doğru bir adım daha atmıştır.40 Çevresine karşı daha duyarlıdır. Sessizce dinlemeye geçer. Ses kesildiği zaman ise kendi kendisine yetişkinlere göre anlamsız gelen seslerle konuşmaya başlar. İnsanları taklit etmede bilinçli davranır.41 Kendisinden istenen nesneyi diğer nesnelerden ayırıp verebilir. Yetişkinlerin çıkardığı, ancak kendi ses dağarcığında olmayan yeni sesleri taklit eder. Sadece çok yakınları ile özgürce iletişim kurabilir.42 11.Ay: İlk defa gerçek anlamda anlamaya ve konuşmaya başlayabilir. Yetişkinlerin istedikleri birçok isteği yerine getirir. Bir iki kelime söyleyebilir.43 Türk kız çocukları ilk sözcükleri 7-8 aylıkken söyleyebildikleri hâlde, erkek çocukları 11-12 aylarında söyleyebilmektedir. Türk çocuklarındaki ilk sözcükler al- anlamında aaa, ver- anlamında vee, gel- anlamında gee fiilleri veya baba, mama, dede şeklinde isimlerdir. 1.Yaş: Gerçek anlamda her bakımdan konuşmaya hazırdır. Dilin farkındadır. Ona hâkim olmaya çalışmaktadır. Ancak 9-15 aylıkken enerjisinin büyük bir bölümünü yürümeye odaklandırdığı için konuşmaya zaman ve enerji ayıramaz. İlk net sözcükleri birinci yılın sonunda kullanır. Bu döneme Tek Sözcüklü Cümleler adı verilir. Başlarda yetişkinleri taklit etmez, sadece genel olarak ses çıkarmayı taklit eder. Daha sonra yavaş yavaş yetişkinleri taklit eder. Kelimelerin doğru seslendirilmesi için taklit önemlidir. Bazı sözcükleri gerçek anlamlarıyla birleştirmekte zorluk çeker. Ancak bir süre sonra sesleri, nesneler ve durumlarla birleştirmeyi öğrenir. Yetişkinin belli kişi ve nesneler için kullandığı sözcükleri unutmaz. Bu dönemde bir tek sözcük bir cümlenin anlamını görmektedir. Tek cümle iki sözcükle anlatılır. atdaa kelimesi onun için dışarı çıkıp gezmek cümlesini ifade eder. İlk cümleler kendi günlük yaşamını ilgilendirir. Bu ilk sözcüklerin %75’i genişletilmiştir. Mecaz anlamların zirvede olduğu dönemdir denebilir. Belirli bir nesnenin belirli bir adı olduğunun farkındadır. Kelime hazinesi sırasıyla isim, fiil, sıfat ve edatlarla zenginleşmektedir. Bazen birkaç kelimeden oluşan kısa cümleler kurabilir. Kelimelerin anlamlı birer cümleler hâline gelmesi 18-22 aylık dönemdedir.44 Bu dönemde çocuklar dildeki gerçek kelimeleri öğrenmeye ve söylemeye başlarlar. Cümleler oldukça kısa ve nettir: Baba ver. Çay iç. gibi. Üretilen ses ve sesin karşılığı olan nesne ya da kavram, eylem tektir. Birçok araştırma bebeğin 12-15 aydan önce ilk kelimelerini söylemediğini kaydetmektedir. Bebek 1 yaşındayken genel olarak çevresindeki konuşmaları, özellikle de kendisiyle ilgili olanları anlar. 12 aylıkken basit emirleri de yerine getirir. 12-18 aylık bebeklerin konuşmaları yakın aile çevresi dışında zor anlaşılır. 1.5 yaşında sıfatları ve zarfları kullanmaya başlar. İlk kullandığı zarflar nerede burada zarflarıdır. En çok da zamirlerin kullanılmasında zorlanırlar. Bunun yerine üçüncü tekilde konuşur. “İçmek istiyorum.” yerine 39 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.137. İlknur Maviş (2008). a.g.e. s. 160. 41 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 303. 42 Klara Salomina (2007). a.g.e. s. 147. 43 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.155. 44 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 100. 40 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 162 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler “Alican içmek istiyor.” şeklinde kullanılır. Bir sözcüğün farklı anlamlarda kullanılması 18. aydan itibaren hız kazanır.45 Bazı nesneleri, gösterilmeden sadece adı söylendiği zaman bulabilir. Yasaklara isterse uyabilir. Çünkü, evet, hayır, mümkün, tamam gibi kelimeleri anlar. Anne, baba gibi aile bireylerinden bazılarının adlarını söyleyebilir. Ancak her bir çocuğun kelime dağarcığı kendine göredir. Kendisinden istenirse beş on kolay kelimeyi söyleyebilir.46 Bebeğin çıkardığı seslerin konuşma olarak nitelendirilebilmesi için bu seslerin belirli bir nesneye karşılık olarak kullanılması ve anlaşılır olması gerekmektedir. Çocuğun bu dönemde düzgün konuşup dili öğrenmesi için çevredeki isteklendirme önemlidir. Bu dönemde beyin gelişimi oldukça ivme kazanmıştır.47 Bu dönemde çocuk yavaş yavaş kitapla ilişki kurar.48 2.Yaş: Bebeklik dönemi bitmiş, çocukluk dönemi başlamıştır. Dil gelişimi en hızlı düzeye çıkmıştır. Kelimeleri cümle hâlinde birbirine eklemeyi, çok kelimeli cümleleri anlamayı bu yaşında başarmaya başlar. Sayısız cümleler kurabilir. Sonsuz sayıda söz üretip bunları ifade edebilir. Yaratıcılığı sayesinde yine söz ve cümleler söyleyebilir. Bu yeni cümleleri hiçbir yerde duymadığı için kopya etmemiştir.49 Başlangıçta sözcükleri birleştirir. İki tek sözcüğün bir araya getirilmesiyle oluşan bu yapıya cümle demek doğru olmaz. Ancak zamanla iki üç kelimelik cümleler kurar. Bu cümlelerde isim ve fiil vardır. Dilbilgisi çekim ekleri, edat, sıfat ve zarf yoktur. “Sabahleyin kahvaltıda çay içtim.” cümlesi “Sabah kahvaltıda çay iç.” şeklinde olabilir. Bu şekilde gerçekleşen konuşmaya “Telgraf Konuşma” denmektedir. Çocuğun bu konuşmasını çevresindekiler anlayabildiği hâlde yabancı birisi anlayamaz.50 Bu dönemin başlangıcında çocuk dilbilgisi kurallarında genelleme yapar. Örneğin, Beşevler semtinde oturan bir ailenin çocuğu beş sayı adından sonra çoğul eki getirecektir.51 Yirmi aylık bir çocuğun sözcük dağarcığında yaklaşık 50 kelime olduğu tahmin edilmektedir.52 Çocuk, 18. aydan 3 yaşına kadar olan dönemde -telaffuzu nedeniylekonuştuklarının anlaşılmamasından dolayı hayal kırıklığı yaşar. Telaffuzda ses sisteminden dolayı çocuktan çocuğa farklılıklar olabilir. Ana dili Türkçe olan bir çocuk en erken t, p, b, m, n, i, a, e, u seslerini çıkarır. Telaffuzda en çok zorlandığı z, v, d, s, g sesleridir. Maviş’e göre iki yaşındaki bir çocuğun kullanılabileceği 272 sözcüklü bir dağarcığı bulunmaktadır.53 Sözcükleri birleştirerek cümle kurmaya ve birden fazla şemayı sembolik oyunda kullanmaya başlar.54 Türk çocukları bu dönemde isim ve fiilleri kullanabilmektedirler. “Ver su” belirtisiz nesneleri fiilden önce söylemektedir. İlk konuşmada cümleler sadece “Aba geldi.” gibi özne – yüklem şeklindedir. Olumsuz emirleri de bu dönemde kullanabilirler. Resimli bazı karmaşık konuları Füsun Altıok (1971). a.g.e. s.116-125; Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s.94. Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 9, Duyan Mağden, Belma Tuğrul (1994). Çocukta Mecaz Kavramının Gelişimi ve Mizah Anlayışı”, c. 18 (91) Eğitim ve Bilim, s.25. 46 Klara Salomina (2007) a.g.e. s. 167. 47 E. Gürsel (1997). a.g.e. s. 34. 48 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 305. 49 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 200. 50 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 10. 51 Anita E. Woolfolk (1980). a.g.e. s. 53. 52 Anita E. Woolfolk (1980). a.g.e. s. 30, 51; Doğan Cüceloğlu (1991). a.g.e. s.210. 53 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.247; Celal Demir (2006). Türkçe / Edebiyat Eğitimi ve Kişisel Kelime Serveti, Sayı 169, Milli Eğitim Dergisi, s. 40). 54 Funda Acarlar (2001). a.g.e. s.29. 45 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 163 Hüseyin Polat anlayıp onlarla ilgili sorulara cevap verebilir. Üç sözcüklü cümleler kurabilir. Sıfatları ve zamirleri kullanmaya başlamıştır.55 3.Yaş: Ses tonu değişir. Tiz sesten kalın ve yüksek sese geçilir.56 Sebep-sonuç ilişkisini tek cümleyle ifade eder. Ayrıca dolaylı tümleçleri, zarf tümleçlerini ve karşılaştırmaları da kullanabilir. Fiillere getirilen kişi eklerini, zaman eklerini ve diğer birçok eki ayırdedebilir. Düşünce, duygu ve taleplerini basit olumsuz cümleleri, soru ve emir cümlelerini kullanabilir.57 Daha uzun cümleler kurmaya başlar. Çocuklarda karmaşık cümle yapma yetisinin farklılık gösterdiği, her çocuğun aynı tür gramatik gelişimi benzer biri sıra içinde yaptığı, çocuğun deneme yanılma yoluyla değişik gramer yapılarını denediği unutulmamalıdır.58 Bu dönemde ben kavramının farkındadır. Kelime hazinesi çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Ninni, tekerleme, çocuk şarkılarıyla ilgisi fazladır. Yer gösterme, şart koşma, zaman bildirme konularında uzmanlaşmaktadır. Birleşik cümleler kurabilir. Zarf fiillerle cümleler oluşturabilir.59 Bildiği kelime sayısı 1000 (bin) civarındadır.60 Taklit yoluyla öğrenmek yerine sentez yapmayı yeğlemektedir. 18 ayla 3 yaş arasındaki çocuk çok kelime söylemeye başlar, ancak telaffuz hâlâ düzgün değildir. 3 yaşından sonra telaffuz hızla düzelir. Bazen amaçsız haber cümleleri kurar. Piaget buna monolog demektedir. Karşıdakine cevap vermez, kendisiyle konuşur. Kurulan cümlelerin çoğu istek anlamındadır. En çok kullanılan soru cümleleridir. Bu da genellikle “Niye? Değil mi?” şeklindedir.61 Soru sorarken ses tonunu değiştirmektedir. Çoğunlukla mantıklı, anlamlı cümleler kurar. Ancak hâlâ sıfatlar, zamirler, edatlar, zaman ve çekim eklerinde kopukluklar çok fazladır.62 Dilin kullanımı konusundaki ögelere sahiptir. Dilbilgisi yanlışları çok fazladır. Ancak kendisini güzel bir şekilde ifade edebilecek düzeydedir.63 Şiir ve şarkıları çok rahat bir şekilde aklında tutar. R ve l dışındaki hemen bütün sesleri doğru çıkarır.64 Bu dönemde bir Türk çocuğu ile, ve, çünkü, ama, ki, yoksa, hem gibi bağlaçları kullanabilirler. Çünkü bağlaçları kullanmayı öğrenmeye başlar, sıfat cümlelerinin yarısını anlar.65 18-32 aylara gelinceye kadar tüm dünyadaki çocukların dil gelişimi benzerdir. Ancak bu dönemde sosyal sınıf farklılıklarının etkisiyle bu benzerlik yok olur. Dünyadaki bütün çocuklar kendi dillerini 2-5 yaşları arasında öğrenirler. 2-5 yaşına kadar çocuk tüm ünlü ve ünsüz sesleri çıkarabilir. Ancak tüm seslerin çıkarılması 7-8 yaşlarına kadar sürer.66 4.Yaş: Birleşik cümle konusunda usta olmuştur. Artık tam cümleler dönemine girmiştir. Yetişkinleri taklit etmeye özel ilgi gösterir. Kelimelerle oynamak onun için bir başka tattır. Çocuk şiirlerini ve şarkılarını ezberleyecek kadar çok sever. Yetişkinleri soru yağmuruna 55 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.234. Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s. 94. 57 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 101. 58 Doğan Cüceloğlu (1992). a.g.e. s. 210. 59 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 101. 60 Doğan Cüceloğlu (1991). a.g.e. s.210; E. Gürsel (1997). a.g.e. s.33. 61 Füsun Altıok (1971). a.g.e. s.123-129. 62 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s.11. 63 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 304. 64 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.356. 65 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.245. 66 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s.3. Haluk Yavuzer (1988). a.g.e. s. 72. 56 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 164 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler tutmaya başlar.67 Ana renkleri bilir. Diğer renkleri de ilgi ve imkân derecesinde bilir. Ayrıca 10’a kadar sayı sayabilir. Günün bütün vakitlerini bilir. Yarın, geçen gün kavramlarını ise daha geç öğrenir. Paraları renklerine ve büyüklüklerine göre adlandırır. Bu konuda yoksul çocuklar daha fazla gelişim gösterir. Argo ve küfür dil hazineleri gelişmiştir. Cümleleri tam ve ifadeli olarak kullanır. Yan cümlecikler bile kullanmaya başlar. 6-8 kelimelik cümleler kurar.68 Sözcük dağarcığı 2000 (iki bin) civarındadır.69 Dili kolay ve doğru kullanır. Hâlâ benmerkezcidir.70 Dilin yapısını neredeyse tamamen kazanmıştır. Başlangıçta sosyal nedenlerle kullandığı dili sonraları düşünmek ve problem çözmek için kullanır. Neden sonuç bulmaya yönelik bir gayret içindedir.71 5. Yaş: Öğrenme ihtiyacı zirve yapmıştır. Dolayısıyla soru sorma yağmuru da sağanak hâle dönüşmüştür. Her kelimenin anlamını merak eder. Kurgusal gücü çok gelişmiş olduğundan kelime hazinesindeki soyut kelime sayısında da hızlı bir artış görülür.72 Bu dönemlerde çocuk kendisine soru sorulmasından memnun olur ve buna tatmin edici cevaplar verir.73 Hecelemez, açık seçik konuşur. Ancak konuşması asla zor ve karmaşık sözcüklerden oluşmaz. Olayları sırasına göre anlatabilir. Beş sözcük içeren cümleler kurabilir. Beş yaşındaki bir çocuğun kullanılabileceği 2500’e yakın sözcük dağarcığı bulunmaktadır.74 Bu yaşa gelen bir çocuk taklit, soru sorma, ihtiyaç belirleme, soru cevaplama, resimli kitaplardan anlatma, nesne ve olayları tanımlama, kendi eylemlerini tanımlama, planlarını tanımlama ve geçmiş deneyimlerini anlatma gibi dil işlevlerini tamamlamıştır.75 Woolfolk’a göre ise altı yaşındaki bir çocuk 8000 ilâ 14000 arasında sözcük bilmektedir.76 1.2. Çocuk ve Ninni Özellikle üç yaşından sonraki dönemi kapsayan çocuğun dil edinimi artık biraz da öğrenme hâline gelmektedir. Bu yaşından itibaren çocuk dili hem edinir hem de öğrenir. Öğrenme noktasında ise çocuk edebiyatıyla karşılaşılmaktadır. Çocuk edebiyatı ders ve oyunkitapları dışındaki edebi eserlerden oluşmaktadır. Okul öncesi dönemlerde bu eserlerde önceleri çok az yazıya genellikle resme yer verilmektedir. Bu dönemde kitaplar bir taraftan çocuğun dilini geliştirmesine yardımcı olurken diğer taraftan da onu yalnızlığından kurtarmaktadır. Yine bu dönemde hikâye, masal, tekerleme gibi edebi türleri bilen bir çocuk örgün öğretimde okumayı daha çabuk sökmekte, kazanmış olduğu sözcük dağarcığı sayesinde dili iyi kullanarak kendisini ifade etmekte zorluk çekmemektedir. İnci Enginün’e göre çocuk edebiyatı çocukların okuması için yazılmış veya yayımlanmış olan bütün yayınlardır. Enginün, çocuklar için bağımsız bir edebiyat oluşturulmasına karşı Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 101. Füsun Altıok (1971). a.g.e. s.127. 69 Anita E. Woolfolk (1980). a.g.e. s. 31. 70 Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 11. 71 Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 303. 72 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 1001. 73 Füsun Altıok (1971). a.g.e. s.129. 74 Doğan Cüceloğlu (1992). a.g.e. s.3120; 75 Haluk Yavuzer (1998). a.g.e. s 114; Milli Eğitim Bakanlığı (2007). a.g.e. s. 11-12; Esra Ömeroğlu Turan (1989). a.g.e. s. 305). İlknur Maviş (2008). a.g.e. s. 247. 76 Anita E. Woolfolk (1980). a.g.e. s. 30. 67 68 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 165 Hüseyin Polat çıkarak bunun yerine yüksek sanat değeri taşıyan bir sanat eserinin onun anlayabileceği şekle sokarak yeniden adapte edilmesini tavsiye etmektedir.77 Türkçedeki ilk çocuk edebiyatı örneği Şinasi’nin La Fontaine’den yaptığı “Kurt ile Kuzu” tercümesidir. Türkçede en güzel çocuk şiirleri örneklerini Tevfik Fikret vermiş ve bunları Şermin adlı eserinde toplamıştır.78 Ninniler ise çocuk edebiyatının en alt temelini oluşturmaktadır. Çocuğun özellikle ilk üç yaşındaki dil gelişimini ve belki de kişiliğini etkilemekte olan ninniler, onun uyumasının sağlanması ya da ağlamasının durması için, sade bir dille ve hece ölçüsüne göre ezgili olarak söylenen ezgili şiirlerdir. Söyleyeni belli olmayan bu ürünler dörtlüklerden ve nakarat bölümlerinden oluşur. Özel bir beste ile söylenir. Bu sözler annenin o andaki ruh durumunu yansıtır. Ninniler genellikle mani türünde bir dörtlükten meydana gelen bir çeşit türküdür. Ninni, Divanü Lügati’t Türk'de balubalu diye adlandırılır. Öteki Türk boylarında değişik isimler verilmiştir. Ninniler anne ve babaların, ninnileri söyleyenlerin, özlemlerini, isteklerini, dileklerini anlatmaktadır. Bu nedenle konuları ev, karı-koca, akraba, köy, şehir, iş, ayrılık, gurbet, eş, sevgi, ilgi, şikâyet, üzüntü, vaat, korkutma gibi hayatın içindendenir.79 Masallardaki bilim kurgu ögelerine genellikle rastlanmaz. Kişinin hayatında masallardan da önce karşılaştığı ninniler genellikle hu hu sesleriyle başlar ve sonları da e, e, eee kalıplaşmış sözlerle biter. Koyun gelir taşlığına, hu hu Dökülür iner suçluğuna, hu hu Yazık benim gençliğime, hu hu Uyu benim kibar yavrum, ninni * Şu dağlar kara dağlar, ninni Irmağı coşar çağlar, ninni Yavrum baba diye ağlar Uyu bağrımının taşı, hu hu… * Ağla Zeynebim ağla, ninni Kara yazmalar bağla, ninni Babası ölen çocuk, hu hu Haydi, bağrını dağla, ninni Enginün, İnci. (1985). Halide Edip Adıvar'ın Eserlerinde Çocuklar. Sayı 400, TD. s.186. Mehmet Türker Acaroğlu (1970). Çocuk Edebiyatımızın Tarihçesi”, Cilt XXIII. (231) Türk Dili. s.242. 79 Suat Batur (2005). Türk Ninnileri. s.8. 77 78 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 166 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler * Uyusun da büyüsün, inşallah Koşa koşa yürüsün, hu hu Eline kılıç alsın da, paşam Düşmanları kürüsün, ninni80 Ninninin gerçekleşmesi, anlam kazanabilmesi için mutlaka bir bebek, çocuk ve ninniyi söyleyen bir kişinin olması lazımdır. Ninniyi söyleyen kişi çoğunlukla anne, babaanne, anneanne, teyze, hala, abla veya bebek bakıcısıdır. Ninniler bazen söyleyen kişinin deşarj olmasını sağlayan durumlar olabilmektedir. Kişi yakın akrabasının olumlu veya olumsuz dugularını da ninniler vasıtasıyla dile giteribilir. Eskiden gelin kocasına, kaynanasına ve yakınlarına olan duygularını açıkça dile giterimediği için çoğu zaman ninniler aracılğıyla konuşmaktaydı. Deveyi deveye çattım Yuları boynuna attım Kaynatamdan hicap ettim Yük yerine varmayınca * Ninni benim bebeğime * Devesi devemden yüce Ben yükü yükledim gece Kaynatamdan hicab ettim Yük yerine varmayınca * Ninni benim bebeğime81 Ninniler bebeğin ilerideki yaşamında başarı, çalışkanlık, dürüstlük gibi olumlu niteliklere sahip olmasının yanında onun fiziksel ve ruhsah açıdan da ideal bir gelişim göstermesi için yapılan dualar gibidir: Dandini dandini donatmış Allah neler yaratmış 80 81 Sabri Koz (2005). Her Güne Bir Ninni. s. 170, 202, 223, 224. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.202. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 167 Hüseyin Polat Çenesi çukur yavrumun Kaşları keman yaratmış * Gözleri kudret halkası Burnu Kâbe hurması Ağzı şeker hokkası Yanakları misket elması Uyku getir yavruma babası Ninni yavruma ninni82 Çocuğun bebeklik dönemindeki ilk masalı, ilk şarkısı, ilk müziği olan edebiyatın ninni türünü kendisinden başkası anlamaz. Ninniler tüm dünyada anneyle özdeşleşmiştir. Buradaki temel amaç bebeği uyutmaktır. Anne sevgisinden sonra bebeğin en çok ihtiyacı olduğu maneviolarak beslenmedir. Koz’a göre ninni bir tür beşik türküsüdür. En sık tekrarlanan nakaratlar eeee, eeee, e kızıma eeee, eeee, e yavruma eeee, eeee, hu hu hu, piiş, piiş, ööö, ööö, lök lök lök, lay lay lay şeklindedir. Nakaratlar bebeğin uyku hâline geçmesinde sihirli sözcük görevindedir.83 Bebek kucakta, beşikte, annesinin ve kendisiyle ilgilenen kişinin uzatılmış ayakları üstünde veya salıncağında çeşitli yatma pozisyonlarında ninni dinlemekten hoşlanabilir. Ninni içtenliği dışa vurma sanatı olduğundan dolayı evrensel niteliklerinin yanı sıra her millete, coğrafyaya, bölgeye, dile, dine, kültüre özgü yerel niteliklere de sahiptir. Ninniler bazen dini motif taşımakta veya ağıt niteliğindedir: Kuru çaydan aldım taşı Akıttım gözümden yaşı Yetiş Bilal-i Habeşi Ninni yavrum ninni.84 * Şu dağlar kara dağlar, ninni Irmağı coşar çağlar, ninni Yavrum baba diye ağlar Uyu bağrımın taşı, hu hu.. 82 Suat Batur (2005). a.g.e. s. 15. 83 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.8-9. 84 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.264. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 168 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Ağla Zeynebim ağla, ninni Kara yazmalar bağla, ninni Babası ölen çocuk, hu hu Haydi, bağrını dağla, ninni. * Bebek seni belemedim Tıkır tıkır sallamadım Bir gününü göremedim Nenni bebek nenni nenni * Oduncular ufak eder odunu Havaslandım goydum adını Zalım felek aldırmadı dadını Nenni yavrum neni neni.85 169 Diğer taraftan ninni aynı zamanda bir güfte, müzik olduğundan yöresel seslendirmeler çoğu zaman ön plandadır. Penceresi gacır gacır Yavrum senin neren acır Mevlam sana versin ecir Nenni yavrum neni.86 * Hopuda bebek hopudu Orta tarla nohudu Kıraç yerin arpası Bu bebek de hangi ananın körpesi87 85 Sabri Koz (2005). a.g.e. 223-224. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.243. 87 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.238. 86 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 Hüseyin Polat Oğmuk oğmuk onduralı Eli gümüş damdıralı Oğlumun göçü gelmiş Nereye kondurmalı.88 * Yavrumun adı Elvan Harput’a gider kervan Mavi boncuk koluna yakışır Altın küpe gulağına yakışır.89 * Laylay desem olar mı? Aba giysem solar mı? Gariplikte dayın var Ismarlasam geler mi?90 Anne veya bebekle ilgilenen kişinin eğitim düzeyi en olursa olsun ninni en başta sözlü bir edebiyattır. Bazen metinlere sadık kalınmaz, söylenen tarafından eklemeler veya çıkarmalar yapılabilir. Ninni söylenişinin notası genelde Makber makamında olmakla beraber yöreye göre bazı değişiklikler de görülebilir. Ancak hiçbir zaman oyun havası, düğün müziği şeklinde söylenmez. Ağıtlar ve destanlar da bazen ninni olarak söylenmektedir http://arsiv.sabah.com.tr/2006/07/06/cp/yaz1086-60-102-20060416-102.html. Ninnilerin çok değişik yöresel söylenişlerinden dolayı söylerken bazen standart dilin kuralları göz ardı edilmektedir. Bu durum ise bebeğin dil gelişiminde olumlu ya da olumsuz etkilere yol açmaktadır. Çünkü doğumundan itibaren ninni dinleyen bebek, çocukluk çağına geldiği iki yaşından üç, dört yaşına kadar ninni dinlemekten zevk alabilir. Oysa özellikle iki yaşından itibaren çocuk dil gelişiminde çevreden, uyarıcılardan çok fazla bir şekilde etkilenmektedir. Bu yaşlardaki çocukta taklit yeteneği doruk noktada olduğu için dil gelişiminde ninnilerden etkilenmesi kaçınılmazdır.91 2. Bulgular 2.1.Çocuğun Dil Gelişim Düzeyine Göre Ninniler Çocuğun dil gelişiminde oldukça etkin rol oynayana Türk ninnileri günümüze kadar genel ve yöresel ninniler şeklinde değişik adlar altında bir araya getirilmiş olsa da dil gelişimi göz önünde bulundurularak bir sınıflama yapılmamıştır. Bu çalışmada bebeğin dil gelişimine 88 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.234. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.190. 90 Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 250. 91 Murat Özbay (2001). a.g.e. s. 102. 89 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 170 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler uygun olarak seçilen ninnilere yer verilecektir. Anneler ya da bebekle ilgilenen bakıcılar özellikle çocuğa iki yaşına kadar ninni söylemektedir. Çalışmada çocuğun iki yaşına kadar dil gelişimine paralel ninniler tasnif edilmiştir. Yapılan deneysel çalışmaların ışığında bebekler ilk ayında gı, kh, e gibi sesleri yoğun bir şekilde çıkarmaktadır. Çocukta dil ediniminin taklit yoluyla gerçekleştiği düşüncesinden hareketle bu ayda bebekler için şu ninnilerin söylenmesi uygun olacaktır: Yağmur yağar inceleyin Yoktur yavrum sencileyin Kapıda kul bencileyin Kulun ömrü senin olsun * Ninni…. Ninni i i i…. Hu u u…. Hu u u u….92 * Kızım kızım ak kızım Çık kapıdan bak kızım O beyaz tombul ele Elvan kına yak kızım93 * Eee eğlen gülüm eee Eğlensin yavrum eee Ee diyem uyuyasın küçüğüm eee Uyuya da büyüyesin eee * Eee ee eller gülüm ee Salıncağını salladığım eee Gül dalına bağladığım eee Küçüğüm ee eller gülüm ee * Ee aha annen gelecek ee Sana mama verecek ee 92 93 Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 140. Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 152. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 171 Hüseyin Polat Eller yavrum eller ee Eller küçüğüm eller ee Ee demeye yüreğim yok ee Küçüğüm eller ee Sallamaya bileğim yok ee Eller yavrum eller gülüm ee * Eğlesin yerin güzel ee Yaylasın huun güzel ee Eller yavrum eller güzel ee94 İkinci ayında bebek a, u, o seslerini çıkarır. Söylenenleri anlamaya başlamıştır. Bu ayda bebeklere Türkçenin melodisini hissettirmek için şu ninniler uygun olacaktır: Evimizin önü kuyu Kuyumuzun tatlı suyu Güzeldir yavrumun huyu Uyusun yavrum ninni95 * Dandini dandini dastana Danalar girmiş bostana Kov bostancı danayı Yemesinler lahanayı * Lahanayı yemez kökünü yer Benim yavrum lokum yer Uyusun da büyüsün ninni Koşa koşa yürüsün ninni * Dandini dandini dağ gülü Hasbahçenni bir gülü 94 95 Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 162. Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 87. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 172 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Babasının bülbülü Uyusun da yavrum hu hu Büyüsün yavrum hu hu Koşa koşa yürüsün ninni96 * Yağmur yağar taş ilen Gözüm doldu yaş ilen Bir dahi seni seveyim Bu talihsiz baş ilen * Ninni…. Ninni i i i…. Hu u u…. Hu u u… E e e… E e e ….. * Ninni derim edasına Beyler inmiş odasına Sıvamış ak kollarını Karşı çıkar babasına * Ninni…. Ninni i i i…. Hu u u…. Hu u u… E e e… E e e …..97 Bebekler üçüncü aylarında ma-ma-, ba-ba-ba, a, a, a, b, m, p, ae, au, agu seslerini çıkarır. Bazen kendi kendine konuşur. Bebeklerin dil gelişimini için bu ayda aşağıdaki ninnilerin uygun olacağı düşünülmektedir: Ninni yavrum ninni e, e, e Uyutayım büyüteyim e, e, e Anasına su taşısın e, e, e Babasına odun kessin e, e, e 96 97 Sabri Koz (2005). a.g.e. s. 123. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.139. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 173 Hüseyin Polat Tarlaya gitsin e, e, e Hayvanları gütsün e, e, e Büyüsün çalışsın e, e, e Dağlara taşlara gitsin e, e, e Çelik çomak oynasın e, e, e Ninni yavrum ninni98 * Bahçeye kurdum salıncak Eline verdim oyuncak Seslenmeyin komşular Benim yavrum uyuyacak Ninni ninni ninni….99 * Ninnilerle uyuttum Ninnilerle büyüttüm Tıpış tıpış yürüttüm Ninnisi gelmiş ninni100 Bebekler, dördüncü ayında bir ünsüz bir de ünlü sesin bir araya geldiği basit heceleri ve t, d, p, b, k, g, a, o, e seslerini çıkarır101 Bu nedenle şu ninnilerin bu ayda söylenmesi uygun olcaktır: Aşağıdan gelir kayık İçi dolu halayık Beyin kızı sana layık Ninni oğlum, ninni102… * Oda dolu kestane Devşirdim tane tane Akranları içinde Benim oğlum bir tane 98 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.57. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.126. 100 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.55. 101 İlknur Maviş (2008). a.g.e. s.160; Klara Salomina (2007). a.g.e.s.83. 102 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.53. 99 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 174 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Ninni oğluma ninni Ninni yavruma ninni103 Benim yavrum büyük konak gelini Ayağında sırma gümüş nalını Gelir anasına salını salını Uyusun yavrum, ninni104… Beşinci ayında ses oyunlarından yararlanmaya başlar. Sesin yumuşaklığına ve sertliğine tepki verir. Şarkı söyler gibi uzun süre homurdanır. A-a, ee, o-u, ay, ha-u, ma-a, ey gibi sesleri çıkarır.105 Bu nedenle şu ninniler, bu ayda bebeğin dil gelişimi açısından uygundur. Varın söyleyin boyacıya, mendil Sarı boyaya boyamasın, mendil Sarı giyen hasta olur, mendil Ben sarıdan hiç hoşlanmam, mendil E, e, e, e… Uyusun da büyüsün e, e,e e… Varın söyleyin boyacıya, mendil Kara boya boyamasın, mendil Kara giyen çirkin olur, mendil Ben çirkinden hiç hoşlanmam, mendil * E, e, e,e….. Uyusun da büyüsün e, e,e… * Varın söyleyin boyacıya, mendil Yeşil boya da boyasın, mendil Yeşil giyen güzel olur, mendil Ben güzele bayılırım, mendil 103 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.56 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.93. 105 Klara Salomina (2007). a.g.e. s.89. 104 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 175 Hüseyin Polat E, e, e, e….. Uyusun da büyüsün e, e, e106….. Altıncı ayında b, m, p, d, ma-ma-, ba-ba-ba, de-de-de seslerini çıkarır. Yaklaşık kırk farklı sesi çıkarabilmektedir. Bu nedenle şu ninniler bu aydaki bebekler için uygundur: Hadi karga işine Düşme de yavrumun peşine Karga seni tutar isem Kanadını yolarım aman Kuyruğunu koparırım aman Hu hu hu yavruma ninni107 * Kızım kızım nen eder Samur saç gel geleder Kızım çıkmış pencereden Babasına el eder108 176 Bebekler yedinci ayında sıklıkla da-da-, ma-ma, ba-ba, pa-pa, a-la-la, va-va, gabida seslerini çıkarır. Bebekler, kendi sesini dinlemekten zevk alır. Bu nedenle şu ninniler bu aya uygundur: Hacı Bayram’ın bucağında Mumlar yanar ocağında Hep ellerim kucağında Ninni benim yavrum ninni109 * Gel varalım gel varalım Çevrene pullar alalım Anan seni büyütmezse Bey babana yalvaralım110 106 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.109. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.59. 108 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.344. 109 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.40. 110 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.73. 107 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Yavrumun ninnisi var Kuzumun uykusu var Uyusun da büyüsün Tıpış tıpış yürüsün E yavruma e e111 * Hoppa hoppa hoppala Yat ki baban top ala Topunu ver saklayayım Belki hırsızlar çalar * Uyusun da büyüsün ninni Tıpış tıpış yürüsün ninni * Hoppala kızım hoppala Kızımı vermem topala Topal odun getirsin Kızım yaksın otursun Ninni yavruma ninni112 * Papucumun burnu ince Gider narince narince Gonca gül kokar narince Ninni oğlum ninni Uyusun da büyüsün ninni113 Bebekler genellikle dokuzuncu ayda ilk kelimelerini söyleyebilir. Henüz cümle kuramazlar. Onlar için bir kelime birçok anlama gelebilir. Bu nedenle şu ninniler bu yaşa uygundur: Dandini dandini dat babası Malını mülkünü sat babası 111 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.74. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.103. 113 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.115. 112 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 177 Hüseyin Polat Oğluna şeker al babası Uyu yavrum uyu ninni114 * Ninnilerin benim olsun Uykularım senin olsun Benim oğlum yürüsün büyüsün Sokaklarda tıpış tıpış yürüsün115 Bebek, onuncu ayda iyi bir dinleyicidir. Her dinlediğini hızla belleğine kaydeder. Sadece kaydetmekle de kalmaz duyduğunu taklit etmeye çalışır. Ses boğumlarının öğrendiği dilin seslerine göre yapılanması açısından bu ayda tekerlemelerden oluşan ya da tekrarların çok olduğu ninnilerin öne çıkması uygundur. Aşağıdaki ninnide olduğu gibi hayvan taklitleri de yapılabilirse çocuğa hayvan ve doğa sevgisi daha ilk konuşmaya başladığı zaman verilmiş olur: Ninni diyem yatana dek İlk horozlar ötene dek Senin keyfin yetene dek Ninni yavrum ninni116 * Parlıyor yıldızlar ışıl ışıl Uyuyor yavrum mışıl mışıl Uyu güzel bebeğim ninni Ninni şirin meleğim ninni117 On birinci ayında çocuk artık gerçek anlamda birkaç kelime söyleyerek konuşmaya başlayabilir. Ancak konuşmaya başlama dönemi milletten millete, ülkeden ülkeye değişebildiği gibi cinsiyete göre de farklı olabilir. Türk çocukları için bu dönemde söylenebilecek ninniler şunlardır: Yavrumun babası Getirsin cici maması 114 Suat Batur (2005). a.g.e. s.56. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.272. 116 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.210. 117 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.187. 115 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 178 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Yesin yesin de büyüsün Benim yavrum yürüsün Ninni yavrum ninni118 Bir yaşındaki bir bebek/çocuk için her bir kelimenin farklı genişletilmiş birçok anlamı bulunmaktadır. Özellikle çocukla ilgilenen kişilerin bilinçaltında diretmeleri sonucunda çocuk kelimelerin anlamlarını genişletir. Bu yaşa uygun olan ninniler şunlardır: Ninni cici kızıma ninni Uyusun da büyüsün ninni Minik minik yürüsün ninni Ninni de tatlıma ninni Annesinin kuzusuna ninni119 Bebeklik döneminin bitip çocukluk döneminin başladığı ikinci yaş kelimelerin cümleler halinde birbirine eklendiği evredir. Çocuk artık sayısız cümle kurabilirken dilbilgisi kurallarına dikkat etmez. Bu nedenle bu dönemde çocuğa yöresel ninniler yerine standart dilin kullanıldığı, anlaşılması kolay ninniler tavsiye edilir. Teleffuzda zorlandığı seslerin üzerinde fazla durmaya gerek yoktur. Çünkü aksi halde çocuk konuşmamakta ısrar edebilir. Bu dönemde çocuğa söylenebilecek ninniler şunlardır: Bir yavrum var küçücük Hemen verir öpücük Gül gibi güzel yüzü Yatsa kapanır gözü Ninni yavrum ninni120 Ninni ninni neniki Yıldız saydım on iki On iki olmazsa beş olsun Benim yavruma eş olsun121 Bebeklere dinletilen ninniler bazen bebeğin cinsiyetine göre, bazen bebekle ilgilenin kişinin konuştuğu ağzın özelliklerine göre değişmektedir. Yine bazen aynı ninninin değişik sürümlerde söylendiği görülebilmektedir. Bu nedenle ninniler ayrıca şu şekilde de sınıflandırılabilir: 118 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.132. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.189. 120 Suat Batur (2005). a.g.e. s.37. 121 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.95. 119 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 179 Hüseyin Polat a. Cinsiyetine Göre Oğlum gelir hay ile Bir kınalı tay ile Oğluma düğün ederim Bir anbar buğday ile122 * Gızım gızım gızıma Ağ inciler üzüne İstanbol’un valisi Düngür gelsin gızıma Yüz tene yalduz altun Başluh gelsün gızıma Gırhılmamış gırh şişek Etlüh gelsün gızıma123 b. Kırsal-Kentsel Motiflere Göre Ninni demeye geldim Kaymak yemeye geldim Kaymak değil meramım Yari görmeye geldim124 * Oğlum oğlum yüridi Tumanını süridi Tez büyü akit oğlum Tarlayı dien büridi Uyısın büyisin nenni Tıpış tıpış yürisin nenni125 c. İçindeki Temalara Göre Şu dağlarınçeşmesi 122 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.380. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.366. 124 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.374. 125 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.98. 123 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 180 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Hoş olur su içmesi Bebeğim bebeklerin seçmesi Uyubebeğim uyu126… * Kuyumcular işlesin Hançeri gümüşlesin Benim bir tekyavrumu Hak bana bağışlasın127 d. Değişik Sürümlerine Göre Dandini dandini danaylı Kaplarımız kalaylı Kızım konak gelini Oğlum olsun saraylı128 * Dandini dandini dandili Minareler kandili 181 Yavrum hasbahçe gülü Nasrullah’ınbülbülü129 3. SONUÇ Çocuğun eğitimindeki ilk basamak olan 0-3 yaşında dil edinimi ve çevreyle iletişimi ölünceye kadar sürecek olan yaşamında ona kılavuzluk edecektir. Bireyin kişiliğinin oluşup gelişmesinde, bu dünya ile ilk bağlantı kurmasında önemli rol oynayan ninnilerin seçilmesi ve 126 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.378. Sabri Koz (2005). a.g.e. s.85. 128 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.81. 129 Sabri Koz (2005). a.g.e. s.80. 127 TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 Hüseyin Polat sevgiyle, içtenlikle söylenmesi gerekmektedir. Burada ninniyi söyleyenin ses tonu, sesinin güzelliği elbette önemli olsa da ondan daha da önemli olan samimi bir edadır. Bir ülkedeki tüm bireylerin tek düze bir standart dili konuşması isteniyorsa ninnilerin de standart dil ile söylenmesi tavsiye edilir. Ancak ülke dilinin farklı ağızlarda konuşulması bir zenginlik olarak değerlendiriliyorsa bu durumda ninnilerin de yöresel söyleniş biçimleri dikkate alınmalıdır. Ülkedeki standart dilin yanı sıra yöresel kullanımları da ayrı bir kültür mirası olarak görülüyorsa bu durumda ninniler hem standart dilde hem de ağızlarda söylenebilir. Bir dildeki hangi söyleniş tarzı benimsenirse benimsensin ninninin mutlak surette bebeğe söylenmesi gerekmektedir. Ninni dinleyerek büyümeyen bir birey yetişkin olduğu dönemlerde sevgi, hoş görü, acıma, bağlanma, vefa, sağduyu, yaşama olumlu bakma, üretme, insanlara yararlı olma gibi duygulardan yoksun kalacaktır. Dolayısıyla ninni dinlemeyen bireylerden oluşan bir toplumda da toplumsal duyarlılık eksik olacaktır. KAYNAKLAR Acarlar Funda (2001). “Sembolik Oyunun Dil Gelişimi ve Dil Bozukluklarıyla İlişkisi”, Özel Eğitim Dergisi 3 (1): 25-33. Acaroğlu T. (1970). “Çocuk Edebiyatımızın Tarihçesi”, Türk Dili. XXIII. (231): 242244. Altıok Füsun (1971). “Çocukta Dilin Oluşumu ve Gelişimi”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi 4, (1): 402-505. Anita E. Woolfolk (1980). Educational Psychology, U.S. The Ohio State University. Aydoğan C. A. (2008). (Ed. Ceyhan E.). “Bebeklikte Fiziksel Gelişim”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim. Eskişehir. A.Ö.F. Batur S. (2005). Türk Ninnileri. İstanbul Can G. (2008). (Ed. Ceyhan E). “Çocuk Gelişimi Kuramları”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Eskişehir. A.Ö.F. Ceyhan Aydoğan Aykut (2008). (Ed. Ceyhan E). “Bebeklikte Fiziksel Gelişim”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Eskişehir: A.Ö.F. Cüceloğlu Doğan (1992). İçimizdeki Çocuk. Ankara. Remzi Kitabevi. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı, Dil Gelişimi (2007). MEB, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin. Güçlendirilmesi Projesi. Ankara. Dağabakan Fatma Öztürk; Davut Dağabakan (2007). “Dil ve Çocukta Dil Gelişim Kuramları”, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi. Erişim Tarihi: 20.12.2014 http://turkoloji.cu.edu.tr/DILBILIM/ Demir Celal (2006). “Türkçe / Edebiyat Eğitimi ve Kişisel Kelime Serveti”, Milli Eğitim Dergisi, (169):155-159. Diken H. İ. (2008). (Ed. Ceyhan E). “Bebeklikte Bilişsel Gelişim”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Eskişehir: A.Ö.F. Enginün, İnci. (1985). Halide Edip Adıvar'ın Eserlerinde Çocuklar. TD, Sayı : 400, s.247-258. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 182 Çocuğun Dil Gelişimine Göre Türkçe Ninniler Gürhan C. (2008). (Ed. Ceyhan E). “Çocuk Gelişimi Kuramları”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Eskişehir: A.Ö.F. Gürsel E. (1997). “Çocukta Dil Gelişimi (Türk Çocuklarının Dil Gelişimi)” Dil ve İnsan, (8):59-65. Kamışanova K. İ. (Камышанова К. И.) (2000). Rebenok Ot Rojdeniya Do Dvuh Let ( Ребенок от рождения до двух лет), Yaroslav (Ярославь). Kara Ş. (2004). “Ana Dil Edinimi ve Erken Yaşta Yabancı Dil Öğretimi”, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 17 (2):295-314. Koz Sabri (2005). Her Güne Bir Ninni. Yapı Kredi Yayınları, Ankara. Mağden D.; Tuğrul B. (1994), “Çocukta Mecaz Kavramının Gelişimi ve Mizah Anlayışı”, Eğitim ve Bilim, 18 (91):23-34. Maviş İ. (2008), (Ed. Ceyhan E.) “Bebeklikte Dil ve Konuşma Gelişimi”, Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Eskişehir: A.Ö.F. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), (2007). “Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı”, Dil Gelişimi, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, Ankara. Özbay M. (2001). “0-6 Yaş Grubu Çocukların Dil Gelişiminin Türkçe Öğretimi Açısından Önemi”, Bilig, Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 17/Bahar: 97103, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi. Podyakov N. N. (Подьяков Н. Н.) (1977), Mışleniye Doşkolnika (Мышление дошкольника), Moskova. Pravda M. (Правда М.), (1990), Gusi Lebedi (Гуси Лебеди), Moskova. Salomina Klara (Соломина Клара), (2007) Vaş Malış Den za Dniöm (Ваш малыш день за ндем, Moskova. Turan E. Ö. (1989), “Okul Öncesi Dönemde Dil Gelişimi ve Çocuk Edebiyatı”, Türk Dili, (556):302-307. Woolfolk A. E. (1980) Educational Psychology, The Ohio State University, U.S. Yavuzer Haluk (1998), Çocuk Psikolojisi, İstanbul. TİDSAD Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 2, Sayı: 4, Eylül 2015, s. 155-183 183