Nerede Kalmalı?
Transkript
Nerede Kalmalı?
Amsterdam Kuzey’in Venedik’i! Kanallarıyla, laleleriyle, mimari yapısıyla, müzeleriyle, eğlence hayatıyla zihinlerde canlı bir kartpostal yaratan küçük bir şehir Amsterdam. Avrupa’nın çok farklı bir yüzünü yaşatıyor bu şehir ziyaretçilerine. Herkesin farklı tatlar bulabileceği ve deneyimleyebileceği metropol havasından uzak ama bir o kadar da enerjik bir şehir burası. Amsterdam’ın sembollerinden biri olan bisikletle şehirde gezmek, ara sokaklarda kaybolup küçük yerel kafeleri, vintage dükkânları keşfetmek, şehirdeki sembolleşmiş müzeleri ziyaret etmek, kanal gezisi yapmak, büyük bir tahta Hollanda terliğinin içine girip fotoğraf çektirmek olmazsa olmazlardan sadece birkaçı. Amsterdam, büyük şehrin hareketliliğine, kırsal kesimin tatlı rahatlığına ve kadınların kendilerine has işçi sendikaları kurduğu, prensin sıcak günlerde bir top dondurma için sıraya girdiği modern bir toplumun medeniyet seviyesine sahip bir şehir… Âşık olmadan dönemeyeceksiniz… >> Nerede Kalmalı? En İyiler Conservatorium Hotel: Şehir merkezinde yeni açılan, müzelere ve lüks alışveriş markalarının bulunduğu caddeye yakın olan Conservatorium Hotel, Amsterdam’ın yeni gözdesi. Otel, İtalyan asıllı Piero Lissoni tarafından modern çizgilerle tasarlanmış. Misafirlerine 1 Amsterdam kaliteli ve sıcak bir ortamda konaklama imkânı sunuyor. Yorucu bir günden sonra otelin spa’sında dinlenme fırsatını kaçırmamanız önerilerimiz arasında. Canal House: Dünyanın en iyi 60 oteli arasına girmiş bir butik otel. 23 odalı otelde her oda 21. yüzyıl çizgileri ile Hollanda kültür ve tarihi birleştirilerek tasarlanmış. Ana caddelerden biri olan Keizersgracht’da bulunan otel şehre hâkim, mükemmel bir lokasyonda konumlanmış. Grand Hotel Amrath: Amsterdam’ın yıldız otelleri arasında bulunan Grand Hotel Amrath Amsterdam, şehrin ünlü Dam Meydanı’na sadece birkaç adım uzaklıkta bulunuyor. Art-deco tarzında döşenmiş. 165 tane odası ve süiti bulunan otelde servis kalitesi mükemmelin de ötesinde. Otelin en keyifli yerlerinden biri olan çatı katından bir kadeh şarap eşliğinde Amsterdam’ı keyifle izleyebilirsiniz. Manzara görülmeye değer. Andaz Amsterdam Prinsengracht: Şehrin özgür ruhuna yakışır bir otel önerisi da Andaz Amsterdam. Dekorasyonuyla misafirlerini girişinden itibaren farklı bir maceraya taşıyan bir otel. Pek çok otelin sunduğu ev ortamı ve rahatlığın aksine enerji ve ilham veren bir atmosfere sahip. Lobi kısmında yer alan en can alıcı bölüm ise led ışıklarla oluşturdukları gözlem evi; insanı bir rüyaya sürüklüyor. Odalardaki çağdaş ve sıradışı dekorasyon ziyaretçilerin tüm beklentilerini karşılıyor. Bunlara Da Bakmaya Değer 2 Amsterdam Lush Suites: Amsterdam’ın gözde otellerinden. Şehirden 20 dakika uzaklıkta bulunan otelde kalma fırsatınız olmazsa da mutlaka bir akşam yemeği için restoranını deneyin; Hollandalı Şef Peter Lute’un hazırladığı, Fransız mutfağından seçme lezzetleri tatmadan dönmeyin. Hotel Notting Hill Amsterdam: Ekim 2011’den beri konuklarını şehrin merkezinde ağırlıyor. Sizi evinizdeki kadar rahat hissettirecek bir otel. Modern çizgilerle tasarlanmış odalarında her konfor düşünülmüş. Otele ait olan Brasserie Londen akşamüstü bir şeyler atıştırıp yorgunluk atılabilecek keyifli bir mekân. Seven one Seven: Amsterdam’ın dokusu gibi bir butik otel. 19. yüzyıldan kalma bir binada 9 tane süit var. Her biri değişik renklerde farklı dekore edilmiş, evden uzak ama evdeymiş hissi verilmiş. En eğlenceli kısmı da her odanın Shakespeare, Franz Liszt, Schubert gibi sanatçı isimleriyle adlandırılmış olması. Az odası olmasına rağmen fiyatları da uygun. Maison Rika: Girişine baktığınızda Ulrika Lundgren’in tasarladığı Rika markasının ürünleri satılıyor. Yakın geçmişte mağazanın bulunduğu binanın diğer katlarını misafir evine dönüştürmeye kararı alan Lundgren, siyah büyük çerçeveli pencereleri, sade ve modern dekoruyla sıcak bir ortam yaratmış. Çatı katındaki oda ise siyah ve beyazın uyumuyla New York’taymış hissi veriyor. Bu odada yıldızların altında uyumak isteyenler rezervasyonlarını önceden yaptırmalılar. 3 Amsterdam >> Nerede Yemeli? Öğle Yemeği İçin En İyi Adresler The Butcher: The Albert Cuypstraat’da yeni açılmış olan The Butcher şehirde yiyebileceğiniz en lezzetli ve en kaliteli hamburger çeşitlerini sunuyor. Fiyatları da çok uygun. George Cafe: Turistten çok yerli ahalinin ve gençlerin uğrak yeri, öğle yemeklerinin vazgeçilmez bir diğer adresi George Cafe. Beyaz tuğla duvarları, aynaları, tahta banklarıyla çok sade bir dekorasyona sahip. New York ve Paris klasiklerinden, yumurtadan bagel çeşitlerine, `croque monsieur’den Fransız usulü soslarla servis edilen et çeşitlerine kadar herkesin damak zevkine uyacak zengin bir menüye sahip. Deysbreeker: Şehrin yerlilerinin uğrak mekânlarından. Öğle zamanında sandviç, salata, hamburger çeşitlerinin yanında bira için özel menü mevcut. Güzel havalarda kaldırım üstüne konulmuş masalarda oturup kanal manzarasını izlemek ve şehrin havasını solumak için en güzel mekânlardan bir tanesi. Cafe Restaurant Amsterdam: 19. yüzyılın sonlarında arındırma tesisi olarak kurulan bina, 20. yüzyılın sonlarında yeniden dekore edilerek Cafe Restaurant Amsterdam olarak misafirlerini ağırlamaya başladı. Deniz mahsulleri ağırlıklı menüsünde et çeşitleri de mevcut. Haftanın her günü açık olan mekâna rezervasyonsuz gitmemekte fayda var. Gartine: Fastfood akımına karşı oluşturulmuş slowfood yemekler sunuluyor. Sağlıklı bir öğle yemeği yemek için Amsterdam’daki en iyi 4 Amsterdam alternatif. Mekândaki yeşillikleri ve sebzeleri sahipleri kendileri yetiştiriyorlar. Kahvaltısı pek meşhur. Ayrıca trüflü mayonezli karides tartar ve kestane ve ceviz kremalı domuz sosisler en çok tercih edilen yemeklerden. Mazzo: Amsterdam’ın şirin kafeleri ve restoranlarıyla meşhur semti The Jordaan’da herkesin kendini evinin salonunda hissedebileceği bir mekân. İtalyan mutfağından esinlenerek hazırlanmış menüsünde pizza, panini, makarna ve risotto çeşitleri sunuluyor. Ayrıca zengin bir şarap menüsüne de sahip. Yine İtalyan geleneklerindeki kalabalık sıcak aile yemekleri örnek alınarak uzun yemek masaları ve açık mutfak tercih edilmiş. Haftanın her günü açık olan mekâna akşam için rezervasyon yapmakta fayda var. Akşam Yemeği İçin En İyi Adresler De Kas: Amsterdam’da Michelin yıldızlı bir şefin mekânında yemek yeme ayrıcalığı yaşamak için en doğru ve en özel adres. Şef Gert Jan Hageman eski ve yıkılmak üzere olan bir fidanlığı restoran haline getirmiş. Restoran, sera tipi 8 m. yüksekliğinde cam bir yapının içine yerleşmiş. Yemeklerinde kullandığı tüm malzemeler De Kas’ın kendi bahçelerinde ve tarlalarında yetişiyor. Mutfaktaki heyecanlı sürecin izlenebileceği şefin masası, özel yemekler için bahçe odası, özellikle yaz dönemlerinde açılan veranda bölümü misafirlerini ağırlamak için sunduğu alternatiflerden birkaç tanesi. Greetje: Organik yemek için Amsterdam’da alternatif çok. Burası da klasikleşmiş olanlardan bir tanesi. René Loven, annesinin klasik 5 Amsterdam metotlarla pişirdiği yemeklerden ilham alarak 2005 yılında Greetje’yi açmaya karar vermiş. Et, ördek, balık çeşitlerinin yöresel soslarla servis edildiği mekânda şekerli ekmek, paté, Hollanda peynirleri ve elma şurubu gibi lezzetleri tatmak da mümkün. Pazartesi günleri kapalı olan restoran haftanın diğer günleri 18.00’den sonra misafirlerini ağırlıyor. Envy: Supperclub, Nomads gibi gece kulüplerini de bünyesinde bulunduran IQ Creative grubuna ait mekânlardan biri. Taze ürünlerin ve güzel şarapların ikram edileceğini daha içeri girerken hissedebiliyorsunuz. Menüsünde Hollanda sarımsaklı, biberiyeli, lavantalı gibi farklı lezzetlerde Hollanda salam çeşitlerinin yanı sıra İtalya’nın mortadella, prosciutto, bresaola’sı gibi meşhur salamlarından da tatmak mümkün. Açık mutfağı ve şık dekorasyonuyla misafirlerini ağırlayan restoran haftanın her günü akşam yemeği servisi sunuyor. Lion Noir: İsminden de anlaşılabileceği gibi Fransız etkileri taşıyan restoran, en iyi iç dekorasyon ödülüne sahip. Samimi ama aynı zamanda şık bir ortamı var. Yaz mevsiminde yeşillikler içindeki bahçesinde yenilen yemek şehrin merkezinde olma hissini unutturuyor. Deniz mahsullerinden et çeşitlerine lezzetli ve yaratıcı tabaklar sunuluyor. Hafta içi öğle yemeği servisi, hafta sonu akşam yemeği servisi verilen mekân yemek sonrası için de güzel bir alternatif. Dynasty: Çin mutfağını şehirde en güzel temsil eden restoranların başında geliyor. Tavanındaki kâğıt şemsiyeleri ve kırmızı rengin baskın olduğu dekorasyonuyla Uzakdoğu atmosferini şehre taşıyor. 6 Amsterdam Zengin menüsünde Çin mutfağının klasikleri haricinde Thai, Vietnam ve Malezya mutfaklarından da alternatifler sunuluyor. Salı günleri kapalı olan mekân sadece akşam yemeği servisi veriyor. Proef: Marije ve Piet, Rotterdam’dan sonra Proef’un ikinci şubesini Amsterdam’da restoran konseptiyle açtılar. Menüsü sezona göre değişiklik gösteren organik ve yerel ürünlerden oluşuyor. Piet, tabaklarını bir ressam titizliğiyle hazırlıyor. Akşamları başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan 3 fiks menü alternatifi sunuluyor. Sadece hafta sonları 12:00-15:00 arasında öğle yemeği servisi veren mekân, pazartesileri hariç her gün 18:00’dan sonra açık. Proef’e rezervasyon yapmadan gitmemek gerekiyor. Atıştırılmalı! Vleminckx Sausmeesters: Amsterdam’da herkesin çok sevdiği kızarmış patateslerden yemeden dönmek şehre karşı yapılmış bir haksızlık olur. Şehrin pek çok yerinde tadabilirsiniz. Fakat bu işi 1887’den beri yapan ve 1958’den beri de şu an bulunduğu adreste kızarmış patates satan Vleminckx Sausmeesters’de yapmak - uzun kuyruklara rağmen – bizce şart. Winkel43: Akşama daha enerjik olmak için akşamüstü molası verilebilecek küçük ama şirin bir adres. Tam bir mahalle kahvesi tadındaki mekânın, kaldırım üzerindeki banklarında oturup çevreyi seyretmek ve bol krem şantili elmalı turta yiyip yanında sıcak bir kahve içmek, günün yorgunluğunun atılması için ideal. 7 Amsterdam >> Gece Kuşlarına Amsterdam’ın hızlı bir gece hayatı olduğunu hatırlatmaya gerek yok. Dünyanın pek çok yerinden gelen turist için şehrin en çekici tarafı da gece kulüpleri, barları ve diskoları. Air: Şehrin öne çıkan diskolarından bir tanesi. Farklılık, tolerans, kalite ve özgürlük kriterlerini savunan bir yer. Elektronik müziği lazer gösterisiyle süsleyen mekânda haftanın belirli gecelerinde ünlü DJ performanslarına yer veriliyor. 1300 kişilik kapasitesi, 5 ayrı barı ve 2 sigara içilebilen alanı var. Pazartesi günleri hariç her gün misafirlerini karşılıyor ve unutulamayacak bir Amsterdam gecesi yaşatıyor. TrouwAmsterdam: Amsterdam’ın bir diğer çılgın eğlence mekânı. Elektronik müziğin dansla, uluslararası müzik severlerin Amsterdamlılarla buluştuğu bir yer. Haftanın her gecesinde birbirinden farklı DJ’lerin özel performanslarına yer veriliyor. Bar Barbou: Bütün bu hareketli gece hayatının yanında The Dylan otelinin içindeki bar, gelen misafirlere sıcak bir ortam sunuyor. Kendi evinizin salonunda arkadaşlarınızı ağırlıyormuşsunuz gibi hissedeceğiniz bu barda farklı dünya şaraplarından ve otelin hazırladığı atıştırmalıklardan tatmak mümkün. Vyne: Bira tüketiminin yoğun olduğu Amsterdam’da, şarap severler için alternatiflerin az olduğunu düşünen Bert van der Leden, burayı hizmete açmış. Mekân, Fransa, Şili, Avustralya, İtalya, İspanya gibi dünyanın pek çok yerinden şarap alternatifleri sunan bir menüye 8 Amsterdam sahip. Yüksek bar masaları ve sandalyeleriyle, şarapların sergilendiği uzun camekânıyla hoş bir ortam sunuyor. Sakin ve keyifli bir gece geçirmek için en iyi adreslerden bir tanesi. >> Ya Başka? Alışveriş Amsterdam alışveriş konusunda da diğer Avrupa şehirlerinden daha farklı. Daha yaratıcı, daha alışılmışın dışında ürünlere rastlama ihtimaliniz çok yüksek. Droog: Bu mağazalardan bir tanesi olan Droog, Staalstraat caddesinde bulunuyor. Aksesuarlardan sofra takımlarına, aydınlatmadan mobilyaya çeşitli tasarımcıların ürünlerinin satıldığı mağazada hayal gücünün neler yaratabileceğine şahit olacaksınız. Droog Pazartesi günleri kapalı. Amsterdamlı Modacılar: Amsterdam’a kadar gitmişken Hollandalı tasarımcıların koleksiyonlarından almak kesinlikle kaçınılmaz. Pauline van Dongen, bunlardan yalnızca bir tanesi. Sade fakat iddialı bir şeyler arıyorsanız mutlaka bu tasarımcıyı ziyaret etmelisiniz. Modayı daha ulaşılabilir kılmayı hedefleyen Cora Kemperman ve Gloria Kok, ürünlerini geçmiş ve gelecek sezonlarda da kullanılabilir olma özelliğiyle tasarlıyorlar. Şehirli “cool” kızların rahatça giyebileceği “rock’n’roll” tarzında tişörtleri ve kazakları tasarlayan Zoe Karssen son dönemlerin vazgeçilmezleri arasında. 9 Amsterdam Raw Materials: Seyahatlerde ev için alınan dekoratif parçalar hep daha özel olmuştur. Belki de o şehri anımsattığı için. Depo tadındaki bu mağazada eski, ikinci el, cilasız mobilyalar, otantik kumaşlar, kilimler, geri dönüşümde kullanılabilecek maddelerden üretilmiş lambalar ve aksesuarlar satılıyor. Daha çok endüstriyel, rustik ve alışılmışın dışında özel ürünler bulmak için ideal bir adres. Mendo: Kültürel alışveriş imkânı da sunan Amsterdam’da farklı dallarda özelleşmiş kitapları Mendo’da bulmak mümkün. Kitapseverlerin uğrak mekânı olan Mendo’da fotoğraf, moda, mimari, iç ve grafik tasarım gibi alanlarda uzmanlaşmış kişilerin kitaplarının yanı sıra XL kitap çeşitlerini de bulmak mümkün. Müzeler Amsterdam’da müze turuna çıkanlar genelde hızlarını bir iki müzeyle alamazlar. Bunun tek sebebi, müzelerin kataloglarındaki eserler değil elbette. Bu müzeler, Hollanda’nın sanata ve müzeciliğe bakışını da yansıttığından, çokça ilgi çekiyorlar. Museumplein (Müze Meydanı): Museumplein’da üç müze bulunuyor. Bunlardan Van Gogh Müzesi, Hollanda’nın en çok ziyaretçi alan müzesi. İki binadan oluşuyor. Binaların birinde, kalıcı sergi, kafe ve mağaza gibi bölümler var. Diğer binada geçici sergiler bulunuyor. Van Gogh Müzesi’ne komşu olan iki müze Rijksmuseum ve Stedelijk Müzesi. Rijksmuseum, Hollanda’nın tarihsel ve kültürel mirasını 10 Amsterdam görselleştiriyor. Stedelijk Müzesi ise, modern ve çağdaş sanatlara ve tasarımlara ev sahipliği yapıyor. Rembrandt’ın Evi: Rembrandt’ın anısına, ressamın yirmi yıl boyunca yaşadığı ev müze haline getirilmiş. Ziyaretçiler hem ünlü ressamın hayatının büyük bölümünü geçirdiği bu evi gezme şansı yakalıyor, hem de ressamın eserlerini yakından görüyorlar. Anne Frank Müzesi ve Joods Historisch Museum: Anne Frank ve ailesinin, 2. Dünya Savaşı sırasında saklandıkları evin ta kendisi. Günlüğü aracılığıyla hikâyesini tarihe aktarabilmiş olan Anne Frank’ın kişisel tarihine bakmak ve savaşın etkilerini hatırlamak için görülmesi gereken bir yer. Tabii buna ek olarak Joods Historisch Museum’u da görmekte fayda var. 11.000 civarında eserin bulunduğu müze, Yahudi geleneklerinin ve adetlerinin tarihsel sürecini aktarıyor. Nemo Müzesi: Amsterdam aynı zamanda bu çok ilginç bilim müzesine de ev sahipliği yapıyor. Nemo Müzesi, mimarisiyle de içeride sergilenen deneylere gönderme yapıyor. Beş katlı müzenin en üst katı çocuklara ve kafeye ayrılmış. Diğer katların her birinde, deney örneklerini ve sonuçlarını doğrudan görmek mümkün. Özellikle dördüncü katta sergilenen, insan beyni ve hafızası üzerinde yapılan testler insanın aklını başından alıyor. Hash Marihuana & Hemp: Popüler kültürde Amsterdam, haşhaşla çok özdeşleşen bir şehir haline geldi. Haşhaş kullanımının serbest olmasının elbette bunda payı çok. Bu serbestliğin arkasındaki sebepleri daha iyi anlayabilmek için Hash Marihuana & Hemp’i mutlaka gezmek gerek. Müzede haşhaş bitkisinin kullanımı 11 Amsterdam tarihselleştiriliyor. Tarımda, endüstride, kozmetikte ve daha pek çok üretim alanındaki yeri de gözler önüne seriliyor. Tassenmuseum Hendrikje: Amsterdam’ın belki de en eğlenceli ve en ilginç müzelerinden biri. Müzede tarihi değeri olan çantalar, bavullar ve el çantaları sergileniyor. Tarihleri 16. yüzyıla kadar uzanan 4000 parçalık koleksiyonun meraklısı da ziyaretçisi de çok. Filmmuesum: Bu film müzesi, Amsterdam’ın bir başka butik müzesi. Müzede Hollanda’da gösterilmiş yerli ve yabancı filmler korunuyor. Bunlardan en eskisi 1896 yapımı Hollanda yapımı bir film. Müze arşivinde 46.000 film üzerine materyal, 35.000 poster ve 450.000 fotoğraf bulunuyor. Hermitage Amsterdam: Modern sanatın önemli müzelerinden biri. Süreli sergilerinin yanı sıra, iki de kalıcı sergisi var. Matisse’den Malevich’e isimli kalıcı sergi, modern sanatın çok önemli eserlerini bünyesinde toplamış. Gitmeden Göz Atılacaklar ‘My ‘Dam Life’: Sean Condon, esprili dili ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak çeşitli temalar üzerine yazdığı kitaplarıyla meşhur. ‘My ‘Dam Life’ adlı kitabında Amsterdam’da yaşadığı üç yılı anlatıyor. ‘Amsterdam: A Brief Life of the City’: Şehri bir yerelin ağzından dinlemek isteyenler de Geert Mak’ın bu kitabını okuyabilir. Kitapta Amsterdam’ın geçirdiği değişimler akıcı bir dille anlatılıyor. 12 Amsterdam ‘Rituals’: Hollanda’nın en ünlü yazarlarından biri olan Cees Noteboom’un ‘Rituals’ adlı kitabı da iyi bir tercih olacaktır. Aman Aman! Kraliçenin 29 Nisan’daki doğum günü 30 Nisan akşamı kutlanıyor. Bütün şehir kocaman bir sokak partisine dönüşüyor. Resmi yerlerin kapalı olduğu bugünde dükkânların açılış saatleri değişiklik gösterebiliyor, restoranların menülerinde de o güne özel yemekler sunulabiliyor. O gün aynı zamanda Amsterdam’ın yıl içerisinde en kalabalık olduğu gün. Halk arasında Hollanda haşhaş tüketiminde çok serbest bir olduğuna dair efsaneler dolaşır. Ancak sanılanın aksine bu konuda çok ciddi kısıtlamalar bulunuyor ve bunlar sık sık güncelleniyor. Sıkıcı Bilgiler Havaalanına taksi ücreti 45€ civarında oluyor. Taksilere bahşiş bırakılması bekleniyor. Amsterdam yokuşu olmayan bir şehir olduğundan, bisiklet ulaşımda en yaygın araç. Şehirde bisiklet kiralama seçeneğiniz bulunuyor. Fakat bisikletinizi doğru şekilde kilitlediğinize emin olmalısınız, şehirdeki bisiklet sayısına yakın bir oranda hırsızlığı da mevcut. Günlük kira 8€ ancak süre uzadıkça fiyatta indirim oluyor. Toplu taşımaya binmek için OV kart tedarik etmek gerekiyor. Kanaldaki botlar 40 dakikada bir kalkıyor. Araba 13 Amsterdam kiralayacak olursanız park ücretlerinin çok yüksek olduğunu göz önünde bulundurmanızı öneririz. Yetişkinler 40€’ya, öğrenciler de 20€’ya tedarik edebilecekleri müze kartlarla, Hollanda’daki pek çok müzeyi ücretsiz gezebiliyorlar. Hollanda’nın uluslararası telefon kodu +31. Ancak oradayken bu kodu çevirmenize gerek yok. Sabit hatları aramaya 020 ile ve cep telefonlarını aramaya 06 ile başlamanız gerekiyor. 14