bir öneri - Ataköy Gazetesi
Transkript
bir öneri - Ataköy Gazetesi
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Ataköy sahillerini satmaya çalışıyor. Ataköylüler ise direniyor. TOKİ ise geri adım atmamakta direniyor. Sahildeki arazinin tam ortasında Baruthane harabelerinin bir bölümü bulunuyor. Denizde bir de ilgisizlikten yıkılmak üzere olan kule var. İstanbul 2010 Kültür Başkentleri’nden birisi. Devlet yüzlerce milyon TL harcayarak bu kapsamda etkinlikler yaparken çok önemli tarihi eserlerin yok olmasına seyirci kalıyor. Şimdi bizi yönetenlere bir önerimiz var. Fotoğrafta görülen tarihi eserlerin içinde bulunduğu alanı Bakrköy Belediyesi’ne Kültür Merkezi olarak kullanıl- mak üzere gerekirse 49 yıllığına tahsis edin. Bakırköy Belediyesi burasını restore ettirsin ve Yunus Emre Kültür Merkezi ile İspirtohane Kültür Merkezi’nde olduğu gibi Bakırköy Musiki Vakfı aracılığıyla burada kültürel ve sanatsal etkinlikler yapsın. Harabeye dönen bu tarihi eserler kurtulsun. Bakırköylüler de fotoğrafta gördüğünüz gibi bu tarihi eserlerin önünde sahiline kavuşsun Bu bizim önerimiz. Yetkililerden ricamız öncelikle bu önerimizi değerlendirin. İlk adımı siz atın. Oturduğunuz koltukların sizin olmadığı gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. ( Ataköy Gazetesi) BİR ÖNERİ SAHİL YOLU Sürekli, Etkili, Ýlkeli. Bakýrköy’de Numara ATAKÖY 18 Ya þ ý n YIL:18 1 SAYI:194 HAZİRAN 2010 LENDUHA (!) BİNAYA YAYA YOLU FÝYATI: 2 TL http://www.atakoygazete.com.tr REGATTA YERİNE PARK MARİNE Eski Regatta’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan, sadece iç restorasyonunu tamamlayarak yeni bir konsept yaratılıyor. Bu yeni bölge marina ile bütünleşmiş bir proje oluyor. Buraya gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, denizle maviyle yüz yüze olacak. DATİ Holding İcra Konseyi Başkan Yardımcısı Ulvi Suvarioğlu sorularımızı yanıtladı. ( Yazısı 13. sayfada ) ATAKOY 9. KISIM METRO İSTASYONU BAKIRKÖY’DE %100 EKOLOJİK PAZAR Bakırköy Belediyesi, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve Airport Outlet Center işbirliği ile hazırlanan Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı Airport Alışveriş Merkezi’nin otoparkında açıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Victor Ananias ve alışveriş merkezi yetkililerinin de açılışına katıldığı pazar her Cuma 10:00-20:00 saatleri arasında açık kalacak. Yazısı 17. sayfada Yazısı 20. sayfada 3 3 AYIN YAZISI ÝZ BIRAKANLAR Gazetemiz 18. yýlýnda bir ilke daha imza atýyor. Bakýrköy’ün eðitim, saðlýk, kültür, sanat ve sosyal yapýsýna ciddi katkýlar sunanlarý ev veya iþyerinde ziyaret ederek plaket ile onurlandýrýyor. Ali Rıza Mete yanlız Bakırköy’de değil Türkiye’nin bazı il ve ilçelerinde de iz bırakanlardan birisi. Ali Rıza Mete kültür, sanat dışında özellikle eğitim, sağlık ve spor konularında yaptığı katkılarla ön plana çıkıyor. Bakırköy’de yaparak Kızılay’a bağışladığı Kızılay Tıp Merkezi en önemli hizmetlerinden birisi. Ali Rıza Mete’ye toplumsal hizmetlerinden dolayı anı plaketini işyerinde sunarken bize ‘’ Beni hatırlamanız sizin güzelliğiniz. Yaşadığım süre hizmetlerim devam edecek’’ dedi. Özcan Atamer e-mail ozcanatamer@atakoygazete.com.tr HALKIN SESİNE KULAK VERİN Bizi yönetenler genelde toplumu yakından ilgilendiren kararları kapalı kapılar ardından alırlar. Sonra da uygulamaya koyarlar. Uygulama sırasında gelecek tepkilerin şiddetine ve süresine göre kararlılığını değiştirirler. Bu durumda akla çeşitli sorular gelir. Kısaca alınan bu kararların çoğunda çeşitli etkenlerin rol oynadığı açıktır. Uzun yıllar önce bir Almanya seyahatinde Hamburg’un bir ilçesinde misafir olarak kaldığım evin karşısındaki villa inşaatı başlamadan önce bahçenin peyzaj çalışmalarının yapıldığını görünce dikkatimi çekmiş ve sormuştum: “Villa inşaatı yapılmadan neden bahçe düzenlenmesi yapılıyor?” Aldığım cevap beni oldukça şaşırtmıştı. “Çevrede oturanların göz zevkini bozmaya kimsenin hakkı yok. Burada böyle. Herkes de bu kurala uyar...” Bir anım da Kanada’dan var. Toronto ve civarını gezerken villaların arasında herkesin görebileceği ve oldukça büyükçe stand üzerinde bir maket dikkatimi çekmişti. Soruma beni çok şaşırtan bir cevap oradan da almıştım: “Bu maket bu boş arazide yapılan villanın maketi. Aynı zamanda yerleşim planı. Bu maket yasal süre içinde burada kalıyor. Çevresindeki mülk sahipleri maketi değişik açılardan inceliyor. Örneğin bu villa bu araziye yapılırsa güneşimizi, rüzgarımızı keser mi?... Yasal süre zarfında çevre komşularından itiraz gelmezse villanın inşaatına izin veriliyor. İtiraz olan konular ise sulh yoluyla çözüme kavuşturulmak zorunda, yoksa inşaata izin yok...” Gazetemizin 1. sayfasında yayınladığımız “BİR ÖNERİ”yi okumuşsunuzdur. Deniz kenarında belirli imkanlardan faydalanacaksınız diye devlet size daire satıyor, sonra değişik uygulamalar yaparak bırakın sunulan imkanlardan faydalanmayı, deniz kenarına bile inemiyorsunuz. Hangi demokratik hukuk devletinde böyle bir durumla karşılaşabilirsiniz? TOKİ bu arsaları devraldıktan sonra inat ve ısrarla, toplumu, yasaları ve kazanılmış hakları hiçe sayarak bildiğini okumak istiyor. Tepkiler karşısında yatırımcı da ürküyor. Biz, bizi yönetenlere diyoruz ki, “Gelin iyi niyetinizi gösterin, öncelikle harabeye dönen bu tarihi eserleri Bakırköy Belediyesi’ne Kültür ve Sanat Merkezi yapılmak kaydıyla tahsis edin. Bu durumda tarihi eser önündeki sahil şeridi düzenlenip Bakırköylüler’e açılmış olsun. Türkiye’de 17 ayrı kurum ve kuruluş imar planları yapma yetkisine sahip. Hal böyle olunca şehircilikten söz etmek mümkün mü? Dileyen dilediği şekilde imar planı yapıyor ve şehirde yaşayanlar içinden çıkılmaz sorunlarla karşılaşıyor. En yakın örneği 1. Kısım’da 1200 metre arazi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yerin 7 kat altına ve 14 kat üstüne 1200 metrekare alanın tamamına oturan inşaat izni vermesi. Aynı şey Ataköy sahilleri için de geçerli. Burası da turizm bölgesi olduğu için arsayı alan ve kiralayan, ucu açık olan avan projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na onaylatacak, devasa binaları sahile konduracak. Zaten böyle ucu açık proje olmazsa hiçbir yatırımcı telaffuz edilen rakamlara bu arsayı almaz veya kiralamaz. Biz diyoruz ki; “Kesin ve değişmez projeyi” halkın önüne koyun onu tartışalım. Bir örnek de Ataköy 9-10. Kısım’a ait spor alanlarına yapılan “LENDUHA” spor salonu. Şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın 1996’da Bakırköy Belediye Başkan Adayı olduğu günlerdeki söylemleri ortada. 7 yıldır İstanbul’u yöneten, koltukta oturan kişi şimdi bu salonu methediyor. Biz diyoruz ki “Yapılana kimse karşı çıkmıyor. Yerinin yanlış olduğu, bu salon açıldığı takdirde başta trafik olmak üzere sadece Bakırköy ve Ataköy’de değil O-2 Yolu üzerinde oturanların yaşamları da çekilmez hale gelecek. Büyükşehir Belediyesi’nin sorunu nasıl çözeceğini, bünyesinde bulunan şehircilik uzmanlarının (!) kara kara düşündüklerinden eminiz. Sorun çözeceğim diye yeni sorunlar yaratma çabasındalar. 9. Kısım’daki “B” ve “S” bloklarının arkasında açmaya çalıştıkları sözde yaya yolu gibi... Kusura bakmayın ama beyler siz vatandaşı hiçe sayıp kapalı kapılar ardında aldığınız kararları uygulamaya koyduğunuz sürece bu şehri yönetemezsiniz, yönetiyorum zannedip yalnız kendinizi kandırırsınız. 5 ‘’ Yoksa engel Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) Tiyatro Atölyesi’nin, ‘’Yoksa Engel SİZ misiniz?’’ oyunu Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Engelliler haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve yönetmenliğini Aytekin Özen’in yaptığı oyunda, ‘’İlkyardım’’, ‘’Medya Manzaraları’’, ‘’Maşallah’’, ‘’Südük Pakracı’’, ‘’Sevk’’ ve ‘’Empati’’ başlıklı konulardan oluşan kısa hikayeler sahnelendi. TOFD yönetim kurulu üyesi ve tiyatro oyuncusu SİZ Semra Çetinkaya, engelli kişilerin gerçek hayatta yaşadığı olayları tiyatro oyununa yansıttıklarını belirterek, ‘’Biz yaşadığımız olayları kendi içimizde birbirimize anlatırız ve güleriz. Öncelikle yaşadığımız bu olayları yazıya dökelim. Kitap çıkaralım dedik. Ama sonra bu düşüncemizden vazgeçerek, biz bunu sahneye koyalım ve mesajlarımızı bire bir orada verelim dedik. Sahneden insanlara bir mesaj veriyoruz. Sahnede olmak ve verdiğiniz mesajın birçok insana ulaşmasını görmek çok güzel bir duygu. Bu aynı zamanda bizim için çok iyi bir rehabilitasyon. misiniz?‘’ Ayrıca engelli insanlar sahnede pek görünmediği için izleyiciler bizi sağlıklı bir insanmışız ve rol gereği böyle davranıyormuşuz gibi hissediyorlar. Yurtdışındaki filmlerde, bir engelli genel müdürü de, mafya babasını da, zengin kadını da oynayabiliyor. Ama Türk filmlerine bakarsanız, engelliler genellikle zavallı, sevgilisini bekleyen, boynu bükük insanlar rolünde var oluyor. Bu çok üzücü bir durum.’’ dedi. Zerrin Kubilay’ın resimleri Carousel’de sergilendi. ‘’DOĞADAN GELEN KÜÇÜK MUTLULUKLAR’’ Zerrin Kubilay’ın yağlıboya tablolarından oluşan resimleri, Carousel Alışveriş Merkezi’nde sergilendi. Temanın doğa olduğu ve 60 eserin bulunduğu serginin açılışına, Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, İşadamı ve Zerrin Kubilay’ın eşi Malik Kubilay, Carousel Genel Müdürü Orhan Demir katıldı. Resim yapmayı çok sevdiğini ve çocukluktan beri resim yaptığını belirten Zerrin Kubilay, ‘’Belli kurallara bağlı kalmaksızın genellikle hayaller üzerine doğaçlama resim yapıyorum. Herhangi bir iddiam yok. Doğayı çok sevdiğim için resimlerimde doğa unsurlarını çok fazla kul- lanıyorum. Özellikle otlar, çiçekler ve kediler üzerine sıkça çalışıyorum. Buradaki sergimde 60 eser bulunuyor. Serginin temasına doğadan gelen küçük mutluluklar diyebiliriz. İnsanın algılamasına bağlı olarak her şeyden ufak bir mutluluk çıkarması mümkündür. Ben resimleri yaparken çok mutlu oluyorum. Amacım sergimi gezenlerin de ufakta olsa tatlı duygu hissetmeleridir.’’ dedi. ( Yazı ve fotoğraflar Yavuz ARPACIK ) 7 1 9 M AY I S AT AT Ü R K ’ Ü A N M A , G E N Ç L İ K V E S P O R B AY R A M I Ç O Ş K U Y L A K U T L A N D I ALKIŞLAR ONLAR İÇİN Fener Alayı Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin 100 kişilik bando takımı Ataköy içinde gösteri yürüyüşü yaptı. Bando takımı Ataköylüler’den büyük alkış aldı. Yunus Emre Kültür Merkezi yanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk koymak için orada bulunan Başkan Ateş Ünal Erzen’i de selamlayan bando takımı adeta alkış yağmuruna tutuldu. Gençlik Yürüyüşü Kızılay’ın ayıbı sürüyor. 9. Kısımdaki Atatürk Anıtına Çelenkler yine tel örgülere kondu Hiç kendinize sordunuz mu ‘’ Kendim için ne yapıyorum bu hayatta’’ diye. Ayça Aral, fotoğraf sevdasının peşinde 2 senede 20.888 km yol katetti. Aral, “Sadece gitmek için değil, gidip de değişebilmek, kendim için gerçekten birşeyler yaptığımı hissetmek için... Ufak molalardı belki bunlar, şehir ve yoğun iş hayatının karmaşasından uzaklaşmak adına ama önemliydi ‘Kendin Olabilmeyi’ ‘Kendin için birşeyler yaptığını’ görebilmek için” diyor. Ayça Aral fotoğraflarını Ve Sanat Galerisi’nde sergiledi. Sergiye Aral’ın yakınları, mesai arkadaşları ve arkadaşları adeta akın etti. Cumhuriyet Meydanı GÖRSEL ŞÖLEN Sahil yolunda Hava Harp Okulu Lojmanları girişinde orta refujda görsel bir şölen yaşanıyor. Refuja yeşil alan üzerine konan kelebeklerin saksı olarak kullanılması ve çıçekler, görenlerin ilgisini çekiyor. 9 Sevgi varsa eğer, ilgi ve hoşgörü bizimleyse takdir esirgenmiyorsa başarımızdan ve emeğe saygı varsa; ’BİZ SANATIMIZLA DA VARIZ’’ ZİHİNSEL ENGELLİLERDEN EL SANATLARI SERGİSİ Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu öğrencilerinin el emeği, göz nuru eserlerinden oluşan sergi Airport Outlet Center’de gerçekleştirildi. Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı (NEKSAV) tarafından engelliler haftası nedeni ile düzenlenen sergide, zihinsel engelli öğrenciler tarafından 5 aylık bir süreçte yapılan 130 eser sergilendi. . NEKSAV ( Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı) Başkanı Hilmi Nakipoğlu, zihinsel engelli öğrencilerin yaptığı eserleri, engelliler haftası nedeni ile halkın beğenisine sunduklarını ve ürünleri belirli fiyatlarla satıp zihinsel engelli çocuklara bir gelir elde etmek amacıyla sergiyi düzen- lediklerini belirtti. Nakipoğlu, sergilenen eserlerin tamamen zihinsel engelli öğrenciler tarafından yapıldığını ifade ederek, ‘’Sergimiz iş eğitiminde okuyan öğrencilerimizin yapmış olduğu el emeği göz nuru eserler. Ebrular var, cam, ayna, mozaik gibi çalışmalar var. Seramik çalışmalar var. Kil, çamur çalışmasından fırınlanmış seramiğe dönüştürülmüş ürünler var. Takılar var, takı tasarımları var. Tuval üzerine çocuklarımızın yaptığı özgün motifler var. Ayrıca duvar panolarımız, aynalarımız var. Bu yaklaşık 5 aylık bir süreçte Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu Vakfı çatısın altındaki öğrencilerimizin yaptığı bu güzel eserleri burada engelliler haftası nedeniyle görücüye çıkardık. Onları da belirli fiyat- larla satıp, çocuklarımıza bir gelir elde etmek amacımız.‘ Çocuklarımız neler yapabileceklerini burada açtıkları sergi ile halkımıza gösterdiler.‘Bu, çocuklarımıza ne verirsek karşılığını alabildiğimizin bir göstergesi. Dolayısıyla diyoruz ki, eğitimde fırsat eşitliği olsun, engelli engelsiz herkes el ele, gönül gönüle olsun. Ve özellikle engelli çocuklarını evden dışarıya çıkarmak istemeyen onlarca, yüzlerce aileler var. O çocuklar evde her şeyden bir haber yaşıyorlar. Basında görünmekle, burada halka kendimizi tanıtmakla demek ki bu çocuklardan biz bir ürün alabiliyoruz. Onların da toplumun içinde var olduklarını göstermek bizim sosyal sorumluluk anlamında bir uğraşımız’’dedi. ( Yavuz ARPACIK) YEŞİLKÖYLÜ ÖĞRENCİLER BELEDİYE MECLİSİ’NDE Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu 4-A sınıfı öğrencileri, Bakırköy Belediye Meclisi’ni ziyaret etti. Bakırköy Belediye Meclisi 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır, meclis toplantısını açmadan önce yaptığı konuşmada; öğrencilerin meclisi ziyaret etmelerinden dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, ‘’Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu 4/A sınıfı öğrencileri ve öğretmenleri bugün bizi ziyaret ettiler. Öğretmenleri Güler Biçerbay, belediyenin nasıl çalıştığını, belediye organlarını öğrencilere öğretmiş. Onlarda bugün bizi dinleyecekler.’’ dedi. Gündeme geçilmeden önce öğrencilerden bir temsilci seçilerek duygularını ifade etmesi istendi. Temsilci olarak kürsüye çıkan Ömer Cihan Berkalın, mecliste bulunmaktan dolayı çok heyecanlı olduğunu ifade ederek, ‘’Arkadaşlarımla beraber buraya geldiğimiz için çok mutluyuz. Hepimiz meclis ortamını en iyi şekilde tanımak için buraya geldik.’’ dedi. Ömer Cihan Berkalın konuşmasını yapıp kürsüden indikten sonra, mecliste bulunan kadın üyeler tarafından kürsüye bir de kız öğrencinin çıkması istendi. Bunun üzerine kürsüye gelen Cansu Çelebi, mecliste bilgi öğrenecekleri için mutlu ve heyecanlı olduklarını belirtti. Öğrencilerin konuşmalarının ardından meclis toplantısına geçildi. Toplantıyı dikkatli gözlerle takip eden öğrencilerin gündem maddelerine yabancı olmalarından dolayı bazen sıkıldıkları da gözlendi. Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı 4-A sınıfı öğretmeni Güler Biçerbay ise, öğrencilerinin genellikle televizyondan izledikleri mecliste sataşmalar, kavgalar gördüklerini belirterek, ‘’Bugün burada televizyonda gördükleri ortamdan farklı bir ortam bulunca onlarda şaşırdılar. Mecliste geçen konuşmaları çözmeye çalışıyorlar. Konuşulan konulara yabancı oldukları için şu an anlamaya çalışıyorlar.’’ dedi. ( Yavuz ARPACI ) 11 Yeşilyurt Özel 2000 Anaokulu öğrencilerinin resim ve heykel çalışmalarından oluşan ‘’Annem ve Ben’’ konulu sergi, Ataköy 7-8 Kısım’da bulunan İspirtohane Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Anneler Günü etkinlikleri kapsamında, Gustav Klimt’in ‘’Mother And Child’’ temalı noktalama çalışmasından yola çıkılarak hazırlanan ‘’Annem ve Ben’’ konulu sergide, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in oğlu Erin Ünal Erzen’inde aralarında bulunduğu 60 öğrenci tarafından yapılan 150 eser sergilendi. 02-06 yaş grubu çocuklarda yaratıcılıkla birlikte akademik becerileri geliştirmenin amaçlandığı sergide, resim olarak 10, heykel olarak da 5 ürün olmak üzere her çocuğun 15 eseri yer aldı.. Sergi sonunda her çocuk kendi çalışmalarını Anneler Günü hediyesi olarak annelerine verdi.. .Oğlu Erin’in yaptığı çalışmaları çok beğendiğini belirten, Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, çocukların bu yaş gruplarında bu tür çalışma yapmalarının ilerideki akademik hayatları için çok önem arz ettiğini söyledi. Oğlu Erin’in yaptığı çalışmaları Anneler Günü hediyesi olarak kendisine vermesi sırasında duygulandığı gözlenen Meltem Ünal Erzen, ‘’Gerçekten olağanüstü bir duygu. Umarım herkes anne olur, herkes bu duyguyu yaşar. Tatmin olmak mümkün değil. Çocuklarınızla beraber olmayı daha fazla istiyorsunuz Fakat benim gibi çok yoğun çalışan annelerin en büyük problemi bu. Ama çocuklarımla mümkün olduğunca kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum.’’ diye konuştu. Serginin Anneler Günü için hazırlandığını belirten Özel 2000 Anaokulu Sanat Eğitmeni Şükran Dalmaz, ‘’Sergide 02-06 yaş grubu çocuklarda yaratıcılıkla birlikte akademik becerileri geliştirmeyi amaçladık Burada her şey kullanılarak sanat yapıldı. Örneğin, Türk kahvesi ile resim yapıldı. Osmanlı kültürü ve Türk kültürü tanıtılıyor. Sonra Türk kahvesi ile resim yapılıyor. Bu çocuklar için deneysel bir çalışma.. Ayrıca, su şişeleriyle, yoğurt kutularıyla, topaklarla, atık kavanozlarla, diş macunu ile sanat yapıldı.’’ dedi. ( ( Yavuz ARPACIK ) Bir sindirim sistemi hastalığı olan ve önlem alınmadığında kanser ve birçok hastalığa yol açan Çölyak hastalığına yönelik toplumsal bilincin oluşturulması için 9 Mayıs “Çölyak Günü” ilan edildi. İnsan yaşamının herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen bu hastalık, özel bir diyetle büyük sorunlara neden olmadan kontrol altına alınabiliyor” dedi. Yapılan araştırmaların Türkiye’de tanı konulamayan Çölyak hastası sayısının yaklaşık 700 bin olduğunu ortaya koyduğunu hatırlatan Meltem Ünal Erzen; “Bu da gösteriyor ki hastalık hakkında, bilinçlendirici, toplumsal duyarlılığı arttırıcı çalışmalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Toplumu bu hastalık konusunda bilinçlendirmek amacıyla, Çölyakla Yaşam Derneği ile birlikte bir çalışma başlattık. Ve tüm bunların sonucunda Sağlık Bakanlığı’nın da onayı ile 9 Mayıs’ı ‘Çölyak’la Mücadele Günü’ ilan ettik” diye konuştu. Ülkemizde her 100 kişiden birinde görülmesine rağmen; toplum tarafından belirtileri, tanı ve tedavi süreçleri yeterince bilinmeyen Çölyak hastalığı; yiyeceklerden temizlik malzemelerine kadar her gün kullanmak zorunda olduğumuz birçok üründe bulunan “Gluten” maddesini vücudun sindirmesini engelliyor. Hastalık aynı zamanda ömür boyu diyet de gerektiriyor. ANNE SEVGİSİ SANATA YANSIDI 9 MAYIS ÇÖLYAKLA MÜCADELE GÜNÜ Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin Çölyakla Yaşam Derneği ile birlikte yürüttüğü süreç sonucunda, Sağlık Bakanlığı’nın da onayı ile 9 Mayıs, Çölyak’la Mücadele Günü ilan edildi. Bakırköy Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Oya Özden ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, yaptıkları çalışmalarla kadın ve çocuk sağlığıyla ilgili daha yaygın ve bilinen hastalıkların yanında adı toplumun çok küçük bir bölümü tarafından bilinen hastalıklara da dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. Meltem Ünal Erzen; “İşte Çölyak da bu hastalıklardan birisidir. BAKKARTLILARIN, HIDRELLEZ COŞK USU Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez’de Kırklareli Bolca Nine ve Edirne’ye ücretsiz olarak düzenlenen geziye katılan BAKKART’lılar coşku dolu bir gün yaşadılar. Sabahın erken saatlerinde Bakırköy’den ayrılan grup önce Kırklareli, Babaeski ilçesi Mutlu Köy’de bulunan Bolca Nine’ye gittiler. Askerlere az olanaklarla bol yemek dağıttığı rivayet olunan ve Fatih Sultan Mehmet tarafından Bolca Nine olarak çağrılan Bolca Nine’nin türbe ve piknik alanında Bakırköylüler dileklerini dilediler, evden beraberlerinde getirdikleri yiyecekleri, içecekleri birbirlerine ikram ettiler, adaklık kurbanlarını kestiler, alışverişlerini yaptılar. Öğle saatlerinde Edirne’ye varan BAKKART’lılar başta Selimiye Camii, Eski Camii, Arasta Çarşısı, Alipaşa Çarşısı, Yıldırım Sağlık Müzesi olmak üzere ziyaretlerde bulundular. 13 REGATTA YERİNE PARK MARİNE Eski Regatta’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan, sadece iç restorasyonunu tamamlayarak yeni bir konsept yaratılıyor. Bu yeni bölge marina ile bütünleşmiş bir preje oluyor. Buraya gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, deniz ile maviyle yüz yüze olacak. DATİ Holding İcra Konseyi Başkan Yardımcısı Ulvi Suvarioğlu sorularımızı yanıtladı. Ulvi Bey Regata’nın orada bir takım faaliyetler var. Yeni bir proje uygulamaları var. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Eski adı Regata. Yeni adıyla Park Marine ismiyle anıyoruz. Projemizin ismi Park Marin. Park Marin Projesi: sizlerin ve bölge halkının çok yakınen tanıdığı, bildiği bir turizm bölgesindeki, hala Türkiye’de Turizm Bakanlığı’nın tek özel projesidir. Konsepti değişmemiştir. Galata Port projesi de iptal edilince tek turizm projesi olarak kaldı. Dolayısıyla bizim buradaki imar ve yatırımlarımızla ilgili 1989 yılındaki Turizm Bakanlığı’nın tek özel projesindeki kıstaslar halen devam etmektedir. Yani burada yapılan her türlü yatırım ve imar uygulamaları bu özel proje kapsamında değerlendirilmelidir. Özelleştirmede de aldığınız zamanda zaten bu kıstastan hareket etmelisiniz. Biz buradan hareketle eski adıyla Regeta olan bölgedeki sıkıntıları, sorunları, bu bölgeye olan olumsuz katkılarını hatta Bakırköy gibi Türkiye’nin milli geliri yüksek, en gelişmiş, en medeni ve konumu itibariyle çok özel bir ilçesinde bu tür bir konseptin yaşama devam etmesinin sakıncalarını biliyorduk. Hem vatandaştan, hem sivil toplum örgütlerinden hemde belirli resmi örgütlerden aldığımız izlenimler de zaten bu projenin bir an evvel bir düzene sokulması şeklindeydi. Ama Türkiye’de yatırım yapmak zor. Siz bir şeyi ne kadar iyi niyetle planlarsanız, hatta belirli fedakârlıkla bunu planlarsanız, ki biz burada işletmeciliğe başladığımız 5 yıl içersinde Türkiye ve bütün dünya çok ciddi ekonomik krizlerden geçti. Kredilendirmenin, nakit akımının zor olduğu dönemlerden geçtik. Bütün bunlara rağmen burada yatırımlara bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz. Belki dışarıdan şöyle gözükebilir; Neden bu yatırımlar çok daha hızlı devam etmiyor? Bunun gerekçelerini aslında benim anlatmama hiç gerek yok. Türkiye’de düzgün iş yapmaya çalışan, yasal iş yapmaya çalışan ve bütün işlerini de bugünkü dünya ölçeğindeki makul projeler gibi yapmaya çalışan herkesin karşısına maalesef bir takım zorluklar çıkıyor. İşin üzücü tarafı, bu özel turizm alanında maalesef yaptığımız her işten dolayı günümüzün çok önemli bir zamanı belirli şikâyetlere vakit harcamakla geçiyor. Neden? Çünkü bu bölgenin ve bu projenin özel konumlarını maalesef araştırıp bilmeyenler bizi klasik inşaatçı sınıfına sokmaya çalışıyor. Hâlbuki biz bir yatırımcıyız. Yatırımcılık o kadar zor ki. Örnek vereyim, Bir marina yaptırmaya kalksanız yanlış hatırlamıyorsam 185 tane imzadan geçmesi gerekiyor. Her ne kadar gelen her türlü hükümetler çok doğal olarak Türkiye’nin büyümesi ile orantılı olarak yatırımları teşvik etmek, istihdam yaratmak gibi şeylerden bahsetseler de ve yıllar itibariyle bir takım iyileştirmeler olsa da, hala biz batı seviyesindeki bu tür makro yatırımlara yani önce bölgesine sonra ülkesine daha sonrada dünyadaki belirli rekabete açık yatırımları teşvik etmekte yetersiz olduğumuz kanaatindeyim. Buraları finanse etmek, projelendirmek çok ucuz maliyetli işler değil, zor işler. Bütün bunları yaparken ciddi ve dürüst yatırımcı olarak esasen yanınızda herkesin destek olmasını bekliyorsunuz. Bu da çok insani bir duygu. Nasıl çalıştığımızı sizde yakınen takip edenlerdensiniz. Bütün bunları yaparken arkanızda bir destek bir coşku görmek istiyorsunuz. Oysa biz bir de görünen yatırımın dışında başka mücadeleler göstermek zorunda kalıyoruz. Bu çok üzücü bir şey ve insanın şevkini kırıyor. İşte Park Marin projemiz bizim 4 yıldan beri kullanmadığımız bir alan haline geldi. Niçin kullanmıyoruz? Esasında arkamızda bu coşkuyu ve teşviki görmek istiyoruz. Orası biz burayı aldığımız zaman bu bölgenin en karlı bölgesiydi. Çevre halkı tarafından, yurttaşlar tarafından, sivil toplum kuruluşları tarafından, resmi kuruluşlar tarafından en olumsuz görünen ama parasal açıdan en karlı projeydi. Şimdi biz sadece yatırımlarımızı; sosyal sorumluluk ve ülkesinden aldığını ülkesine vermenin dışındaki bir yatırım felsefesi ile yapmaya kalksak orayı kapatmak yer- ine belki kiralarını arttırsak çok daha fazla kazanırdık. Biliyorsunuz dışardan özelleştirm Türkiye’de hep olumsuz karşılanmıştır. Devlet işletemedi, özel sektör aldı burada çok kısa zamanda çok büyük paralar kazanacak gibi bir imaj vardır. Biz gerçekten çok ortaklı bir yapı olarak, tabi ortaklarımızın denizcilik camiasının önde gelen isimleri olması bu felsefeyi de biraz güçlendiriyor. Bizim hesap verilemeyecek bir işi y a p mamız abileceği bir alan. Gerçekten özel konumu olan bir alan. Söylemlerinizden eski Regatta’nın sadece yeni konsepte göre restorasyonu yapılacak. Yeni bir inşaat sözkonusu değil. Doğru mu? Bu bölge kıyı yönetmeliğine tabi olduğu için buradaki kat yükseklikleri yasal olarak 15,5 metreyi geçemiyor. Bizim zaten bu projemizde eski Regata’nın ana iskeletine, ana yüksekliğine dokunmadan sadece iç restorasyonunui tamamlayarak, oradaki eski olumsuz havayı atmak istiyoruz. Çünkü burası herkesin çok farklı müzik yaptığı, herkesin çok farklı hizmet verdiği alandı. Artık orayı da bir yerde unuttuk diyelim. Şimdi bu yeni bölgede zaten marina ile birlikte tamamen bütünleşmiş bir proje olacak. Yani oraya gelenler bu hizmetlerden faydalanırken, deniz ile maviyle yüz yüze olacak. Burası food and beverage ağırlıklı. Eski Holiday In yeni Marina otel yenilenecek mi? Bizim eski Holiday Inn olan şimdi Marina olan otelimizin 2010 yılı programında onunda yatırımı vardı, ama onu bir sene erteledik. Onun projesi çiziliyor şu anda. Muhtemelen 2011 yılında otelimizi de yenileme değil yeniden yapacağız. Çünkü çok eski bir yapı. Orada da biliyorsunuz marina alanı olduğu için belirli yükseklikte imar izinleri veriliyor. mümkün değil. Zaten ortaklarımızın çoğu dünyayı çok iyi bilen insanlar. Çünkü bu işi uluslar arası yapıyorlar. Bu çerçeve içerisinde baktığımızda biz eski Regeta bölgesindeki ciddi gelirlerimizi bir kenara ittik. O bölgenin temizlenmesi için 4 yıldan beri ciddi hukuk mücadeleleri verdik. Ve 4 yıl sürdü bu süreç. Bu 4 yılın sonunda geldiğimiz noktada orada belki çok daha farklı yatırımlarda yapabilirdik. Fakat gerçekten yoruluyorsunuz. Ama en hızlı bir şekilde bu süreci tamamlayınca tıpkı Sheraton Oteli’ndeki yaptığımız yatırımdan da feyiz alarak kısa süre içerisinde burayı bu bölgenin çok özel konumlu bir projesi haline getirebiliriz diye düşündük. Yürütme Kurulu Başkanımızın aldığı proje kararını yönetim kurulumuz onayladı. Yaklaşık 16 milyon dolarlık projedir. 10-11 bin metrekare civarında kapalı alanı, 5-6 bin metrekare civarında açık alanı ile birlikte yaklaşık olarak 15-16 bin metrekarelik bir alandır. Bu projenin içerisinde kesinlikle marina ile bütünleşen, bundan sonraki yatırımlara da destek verebilecek, buranın çehresini gülen, pozitif ve bölgenin sanat, kültür, eğlence hayatına etkide bulunan bir yapı içerisinde düşünüyoruz. Özelleştirmeden evvel genellikle marina bölgeleriyle ilgili yurttaşların ve vatandaşların çekinceleri oluyor. Oraları girilmez alan olarak görüyorlar. Hâlbuki marinalardaki yatların bulunduğu alanlar yasal olarak girilmez alanlardır. Çünkü onlar zaten uluslar arası kurallardır. Onun dışında marina içerisindeki ticari işletmeler, oradaki alanlara girilebilir. Biz 5 yıldan beri oraları medeni, uygar, çağdaş nefes almak isteyen insanlara açmaya çalışıyoruz. Çünkü çok özel bir bölge. Belki bunun tanıtımında zayıf kalmış olabiliriz. Ama marinalar girilmesi çekinecek alanlar değil, tam tersine İstanbul gibi büyük bir metropolde insanların yazın sıcak kışın soğuk günlerde oh diyerek temiz hava çekebileceği alanlar haline gelmesi lazım. Oraya getireceğimiz restoran, büfe ve diğer shopping markaları kesinlikle bilinen, herkesin gönül rahatlığıyla girebildiği, hesabını kitabını girmeden bilebileceği ve hangi tür hizmeti nasıl alabileceğini bildiği, emin olacağı markalar olacak. Marina tarafında olan yerlerde daha ziyade tabiki yeme içme ağırlıklı bilinen markalar gelecek. Arkada deniz otobüslerine bağlantı olan yol alanında da biraz daha orta gelir grubundaki yurttaşların da oturup bir takım faaliyetleri görebileceği alanlar yaratıyoruz. 15 Eylül’e yetiştirmeye çalışacağız. Esasında bu projenin doğru yetiştirme tarihi yaz başı olması lazımdı. Çünkü bu bölgede yaşayanlar başta olmak üzere İstanbul’da yaşayan herkesin çok güzel bir yaz mekânlarından faydalan- Galleria’nın yenilenmesi, daha içeriye alınması söz konusu idi. Şimdiki duyumlarımız şu: Yerinde kalacak ama yeniden restore edilecek şeklinde. Galleria’da yenileme yatırımları bölüm bölüm devam ediyor. Ciddi rekabetin olduğu, gerçekçi ve reel rakamların ortada konuşulmadığı, herkesin biraz da zihninin ve duygularının bulanık olduğu bir AVM Merkezi haline geldi Bakırköy. Tabi biz Galleria olarak haddimizi ve konumumuzu biliyoruz. Tarihsel alanda Kapalı Çarşı’yı bir kenara bırakırsak Galleria bu ülkenin ilk AVM’sidir. Bunun getirdiği duygusal bir bağ var. Bu sadece Bakırköy bölgesi ile bizimle ilgili değil. Türkiye genelinde Galleria’yı bilmeyen yoktur. Galleria ilk çarşı olmasından dolayı belki çok basit ve yalın gibi görünebilir ama alışveriş esnasında ve çarşı içine girdiğinizde insanı yormayan bir mimarisi vardır. Zaten vakti ile de ABD’deki bir mimarın çizdiği bir yerdir. O anlamda da o dönem ödül almış bir yerdir. Tabiki dünyada konseptler, mimariler her şey değişiyor. Ama gezilmesi çok rahat bir çarşıdır. Eksiğimiz neydi? Yeni ihtiyaçlarıyla birlikte burası insanlar için buluşma noktası değildi. Genellikle elimizdeki istatistiklere baktığımız zaman Galeria Alışveriş Merkezi’ne giriş çıkış sayısını, alışveriş oranına böldüğümüz zaman esasında yatırımcı açısından iyi bir yerdir. Çünkü gelenlerin pek çoğu alışveriş eder. İnsanların buluşma noktası özelliklerini rekabetten dolayı ister istemez sizde oluşturmak zorundasınız. Özellikle de sigara yasağı ile birlikte oluşturulan açık alanlar yaratılmasının getirdiği sıkıntılar bir araya geldiğinde bizde Galeria Alışveriş Merkezi olarak, hem bir yenileme hem bu ihtiyaçları karşılama hemde buradaki markalarla birlikte bütünselliği oluşturmak için yeni hamlelere başladık. Ama bölge zor bir bölge. Ben Alışveriş Yatırımcıları Derneği’nin kurucu üyelerindenim, orada bunları tartışıyoruz. Alışveriş merkezleri bu bölgede olsun İstanbul’da olsun hemde Türkiye genelinde olsun zamanla belirli kategorilere ve sınıflara ayrılmak zorunda kalacak. Dolayısı ile herkesin yaklaşık müşteri kitlesi, kime hitap ettiği, hangi özelliklerde olduğu belirginleşecek. Dünyadaki ekonomi tarihine baktığımız zamanda oluşumlar böyle olmuştur. Önce bir rekabet başlamıştır. Bu belki herkese bir miktar zarar vermiştir. Ama bütün insanlar her olumsuz bir şeyin peşinden olumlu bir şey oluşturmak isteyecektir. Herkesin hangi kategoride olduğu, neyi niçin yaptığını bildiği bir sistem ortaya çıkacaktır. Belki bu kategorilere göre AVM’lere yeni isimlerde gelecektir. Galeria bölgede her zaman yaşayacak. Bugün işleten yatırımcı biz olalım olmayalım. Yarın ticari hayatlar değişebilir, bizler yaşamda olmayabiliriz. Ama böyle bir merkez olacak. 14 2011 Bu sabah İsrail’in Gazze’ye yardım konvoyuna düzenlediği saldırıya ilişkin haberleri dinlerken, bazı senaryolar savaş Kuzey Yarımküreye Radyoaktif serpinti olacak. Hayvanlar üstüne olunca, aklıma Nostradamus’un ve bitkiler, sağ kalmayacak. Müslümanlar, hala hayİsrailoğullarının sonuna ilişkin bir kehaneti olduğu atta kalmış olan Avrupalılar'a karşı kimyasal savaş geldi ve internette araştırmaya başladım. Sayfalar başlatacaklar. 2014 arasında gezinirken kahinler ve kehanetlerle ilgili Kimyasal savaşın bitmesiyle dünyadaki insanpek çok farklı yazıya ulaştım. Nostradamus’un ların çoğu deri kanseri olacaklar veya deriye kehanetleri çok net olmadığı ve yorumcuların bağlı hastalıkları olacak. kişisel yorumlarıyla anlamlandığı için ve her 2016 yorumcu yorumu yaptığı zamanın gerçekleri Avrupa, neredeyse boş. Nüfus gittikçe azalıydoğrultusunda tahminler yürüterek açıklamaya or… çalıştığı için aramaya başlarken düşündüğüm 2018 ya da sorduğum soruların yanıtlarına henüz ulaşamadım, biraz zaman alacak gibi. Bu arada Çin, Yeni Dünya Gücü olacak. 2023 nedense daha önce hiç duymadığım başka bir kahin ve onun ilginç kehanetlerine rastladım. Dünya’nın yörüngesi hafifçe değişecek. 2025 Aşağıda pek çok farklı internet sitesinde karşıma çıkan ancak orijinal kaynağını bir türlü bulamadığım Avrupa, hâlâ biraz yerleşim alanı. 2028 2 yazıyı birleştirip paylaşıyorum sizlerle… Bu kehanetler Yeni enerji kaynağı geliştirilecek. (Muhtemelen termonükleer ne kadar doğrudur bilinmez ancak okumak bile yeterince reaksiyon kontrolü) Açlık problem olmaktan çıkailginçti… Eğer yakın gelecek için söyledikleri Göksenin Atamer İLERİ cak.Venüs’e pilotlu uzay yolculuğu uygulanacak. çıkarsa, torunlarımı bilimkurgu filmlerindeki gibi 2033 bir hayatın beklediğine inanarak oğlumu ve torunlarımı geleceğe en iyi şekilde hazırlayaKutup buzları, eriyecek. Dünya okyanus seviyesi, bilmek için tercihleri konusunda onlara tam bir yükselecek SİZLERLE PAYLAŞIYORUM 2043 özgürlük sağlamaya yönelik inanç ve isteğimde değişiklikler yapabilirim belki… eğer dediği gibi Müslüman bir devlet yeniden Avrupa'nın tek 2010 yılında 3. Dünya Savaşı çıkar da hele bir de 2014 yılında sona hükümdarı olacak 2046 ererse sonrasında öngördüğü dünyada hayatta kalabilmek için, sanata yatkınlığı olduğunu düşündüğüm ve olası sanat dolu yaşamıyla şimdiYapay organlar üretilecek. Vücut organı değişimi, gözde tedavi yöntemi den yüreğimi ısıtan oğlumun notalarla ilişkisini sınırlayıp kendisini olacak. 2066 bilim dünyasına yönlendirmem gerekecek sanırım…tabii hayatta kalaMüslümanların elinde olan Roma’ya saldırı sırasında, ABD iklim bilirsek… değişikliği yapan yeni silahını kullanacak.(Ani donma) Vangelia Pandeva Dimitrova Gushterova... O bir kahin.. Bulgaristan’ın 2076 bir köyünde yaşayıp orada ölmüş. Baba Vanga olarak da biliniyor. Vanga Sovyetler'in çöküşünü bilmiş. Prenses Diana'nın ölümünü de.. 11 Sınıf ayrımı kalkacak. Tüm dünyada Komünizm hakim olacak! 2084 Eylül saldırısını ise yıllar öncesinden söylemiş... Doğanın yeniden doğuşu Aşağıdaki yazılar internetten alıntıdır… 2088 Obama'yı Bilen Kahin: Amerika Çökecek! Yeni Hastalık: İnsanlar saniyeler içinde yaşlanacak Amerika'nın yeni siyâhi başkanını 18 yıl öncesinden bilen Bulgar 2091 kahine göre, Barack Obama, ABD'nin çöküşüne yol açabilir Hastalığın tedavisi bulunacak Amerika'da 4 Kasım'da yapılan seçimlerde ülke tarihinde ilk defa siyahi 2100 İnsan yapımı Güneş, Dünya’nın karanlık tarafını da aydınlatmaya bir adayın başkanlık koltuğuna oturması tüm dünyada coşkuyla karşıbaşlayacak. landı. Obama'nın başkan seçileceğini 18 yıl önce bilen Bulgar kahin 2125 Baba Vanga'ya (Vanga nine) göre Obama'nın “değişim” sloganı Macaristan’da, uzaydan sinyal alınacak. (İnsanlar tekrar Vanga’yı hatırsanılanın aksine dünyaya barış değil felaket getirecek. İkinci dünya layacak) savaşı sırasında Nazi Lideri Adolf Hitler tarafından ziyaret edildiği 2130 söylenen, Rus gizli servisi KGB'nin bile tavsiyeler aldığı Baba Vanga, Uzaylıların önerisiyle su altında Koloniler kurulacak. Amerika'ya dair şu kehanetlerde bulundu: 2154 Hayvanlar, yarı-insanlaşacak. “Amerika Birleşik Devletleri'nin 44'üncü başkanı (Yani George Bush'tan 2167 sonraki başkan) siyah olacak. Bu Amerika'nın göreceği son lider olaYeni bir din ortaya çıkacak... cak. Çünkü siyahi liderin göreve gelmesinden kısa bir süre sonra ülke 2170 büyük bir ekonomik krize girecek. Kuzey ve güney eyaletler arasında Büyük kıtlık / kuraklık anlaşmazlık çıkacak. “ 2183 Kehanetlerinin %80'i Tuttu Mars’taki koloni, nükleer ulus haline geliyor ve Dünya’dan bağımsızlık Hayattayken kehanetleri Bulgar hükümeti tarafından kaleme alınarak istiyor. (ABD’nin İngiltere’den bağımsızlık istediği tarzda…) saklanan Baba Vanga'nın kehanetlerinin yüzde 80'i doğru çıktı. 1989'da 2201 Rus televizyonuna “İki çelik kuş kulelere çarpacak gökyüzü aydınGüneş’teki termonükleer reaksiyon yavaşlıyor. Isı düşüyor. lanacak, (11 Eylül saldırıları) Kursk (2000 yılında 118 Rus askerine 2256 mezar olan denizaltının adı) su altında kalacak bütün dünya arkasınUzay yolculukları, Dünya’ya yeni hastalıklar getiriyor. dan ağlayacak.” dedi. Kahin 1994 yılında da “Vladimir'in zaferi dünya2262 da her şeyi eritecek. (Gürcistan savaşı). İklimler değişecek (küresel ısınGezegenlerin yörüngeleri devamlı olarak değişmeye başlıyor. Mars, bir ma). Rusya ayakta kalacak ve dünyaya hakim olacak” demişti. kuyrukluyıldızla çarpışma tehdidi altında. Vangelia Gushterova 2288 Asıl adı Vangelia Pandeva Dimitrova olan Baba Vanga, 1911 yılında Zamanda yolculuk. Uzaylılarla yeni temaslar. dönemin Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde olan Bulgaristan'da 2299 (şimdiki Makedonya) doğdu. 13 yaşında sele kapılarak toprak altında Fransa’da İslam’a karşı başkaldırı... kaldı. İki gözü de iltihaplanıp kapandı. Bu kazadan sonra geleceği oku- 2480 maya başladı. Dokunduğu her şeyi tüm ayrıntılarıyla tarif ediyor, İnsan yapımı iki güneş çarpışacak. Dünya, tekrar karanlıkta kalacak. bastığı toprakta yıllar önce neler geçtiğinin hepsini söylüyordu. Ünü 3005 arttıkça Bulgar devletinin bir organı gibi çalışmaya başladı. Aylık Mars’ta savaş... maaşa bağlandı. Bilim adamları görüşmek isteyenlerin randevularını 3797 ayarlamaya başladı. Kehanetlerin hepsi Bulgar hükümeti tarafından Dünya'nın sonu… Dünya’daki tüm yaşam ölecek. İnsanlar, yeni bir kaleme alındı. Kayıtlara göre ünlü kahini zamanında Nazi lideri Adolf güneş sisteminde yaşam alanı arıyor. Hitler bile ziyaret etti. Hitler'in bu görüşmeden çok sinirli çıktığı http://www.gizliilimler.tr.gg/D.ue.nya%2C-Bu-Kehanetleri-Konu%FEuysöyleniyor. Baba Vanga 1996 yılında 84 yaşındayken öldü. or.htm Kör ve yaşlı bir kadın olan Vanga'nın ölmeden önceki kehanetleri akıl dışı... İşte o kehanetler; http://www.gizliilimler.tr.gg/Obama%26%238217%3By%26%23305%3B -Bilen-Kahin-d--Amerika-%C7.oe.kecek-ar-.htm 2010 3.Dünya Savaşı… Kasım 2010'da başlayacak ve Ekim 2014'te bitecek. Nükleer ve kimyasal silahlar kullanılacak. 15 BAKIRKÖY’DE ENGELLİLERE ÖZEL PARK uygun görmüş. Hem Selim-Kerim Altınok kardeşleri hem de Belediye Başkanımız Ateş Ünal Erzen Bey’i tebrik ediyorum’’ diye konuştu. Şahin’in konuşmasının ardından, Gözde Yıldız isimli görme özürlü kız öğrenci, Selim-Kerim Altınok kardeşler için yazdığı şiiri okudu ve kendilerine birer teşekkür belgesi verdi. TOFD Başkanı Ramazan Baş ise, bu projenin gerçekleşmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, bu parktan yola çıkarak Bakırköy’deki bütün parkları ve fiziksel mekanları en kısa zamanda engellilere uygun hale getireceklerini söyledi. Selim-Kerim Altınok kardeşler adına konuşan Selim Altınok, kendilerine bu onuru yaşatan Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e teşekkür ederek, ‘’Hayatımızda çok özel bir gün yaşıyoruz. Bizim çocuğumuz yok, ama şimdi bir çocuk parkımız var. Bakırköy’deki bütün çocuklar artık bizim.’’ diye konuştu Görme özürlü kardeşler Selim ve Kerim Altınok’un isimlerinin verildiği engelsiz park hizmete açıldı. Kartaltepe Mahallesi Olgunlar Sokak girişinde bulunan ve Bakırköy’de engellilere yönelik yapılan ilk park olan Selim-Kerim Altınok Kardeşler Parkı’nın açılışına, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, Bakırköy Belediyesi meclis üyeleri, Bakırköy Kültür Müdürü Özcan Bilir, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) Başkanı Ramazan Baş, Görme Özürlüler Derneği (GÖZDER) Başkanı Bülent Kelleci ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen:açılışta yaptığı konuşmada, engelliler için Bakırköy’de yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları bir çok proje olduğunu dile getirerek, ‘’SelimKerim Altınok kardeşler Bakırköy’e çok güzel hizmetlerde bulunan insanlar. Bunun için bu ikiz parka onların isimlerini verdik. Ama bununla sınırlı kalmayacağız. Amacımız Bakırköy’deki tüm parklarımızı engellilerin de girebileceği bir hale dönüştürmek’’ dedi Ateş Ünal Erzen konuşmasının ardından Selim Altınok ve Kerim Altınok kardeşlere çiçek verdi. Kerim-Selim Altınok kardeşlerde, ‘’Karanlığın Rengi Beyaz’’ adlı kitaplarını Ateş Ünal Erzen’e hediye etti. Selim-Kerim Altınok kardeşlerin Bakırköy’deki engellilere yönelik bir çok hizmetlerde bulunduğunu ifade eden Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin ise, ‘‘Selim Altınok ve Kerim Altınok,Bakırköy’le özdeşleşmiş, Bakırköy’ün güzelliğine güzellik katan kardeşlerimiz. Belediyemizde onların güzelliklerine karşı bir jest yaparak bu ikiz parka onların adını vermeyi TOFD ve aynı zamanda Bakırköy Belediyesi Engelliler Komisyonu Başkanı Ramazan Baş ile ortak bir çalışmaya girerek ‘’Engelsiz Bakırköy’’ isimli proje yürüttüklerini ve bu kapsamda kamu bilincini arttırmak amacıyla üzerinde ‘’Burada Engel Yoktur’’ yazısı olan sticker hazırladıklarını belirten Veteriner İşlerinden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Bahar Sunman’da, projenin bu parkla sınırlı kalmayacağını ve hedeflerinin engelsiz Bakırköy olduğunu söyledi. ‘’Engelsiz Bakırköy’’ projesini yaygınlaştırmak ve kamu bilincini arttırmak için hazırlanan ‘’Burada Engel Yoktur’’ yazılı stickerı, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin parkın tabelasına yapıştırdılar. Protokol konuşmalarının ardından Kerim ve Selim Altınok kardeşler açılışa katılanlara mini bir konser verdiler. Selim-Kerim Altınok Kardeşler Parkı, engellilerin park keyfini rahatça yaşayabilmeleri için ‘’Engelsiz Park’’ olarak düzenlenerek, giriş-çıkışlar ve oyun alanları özel olarak dizayn edildi. Parkta, çocukların yanı sıra ileri yaş engellilerin kullanabilmeleri ve spor yapabilmeleri için özel donanımlı spor aletleri de bulunuyor. ( Yavuz ARPACIK ) 16 Son iki hafta içerisinde devletin kurucusu 90 yıllık çınar CHP depremi konusunda tüm TV kanalları, basın, ilim-bilim dünyasında çeşitli görüşleri gözlemledik. Yarım yüzyıldır oy vererek, karıncakararınca çeşitli kademelerinde görev almaktan onur duyduğum parti için modaya uyarak, bendenizde görüşlerimi sizinle paylaşmak ihtiyacını duydum, sevgili okuyucularım. N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN Bu çınar ağacının verdiği ürünlerden bir tanesi olan Sayın Denz Baykal’ın bence çok talihsiz bir sebep; ancak çok onurlu biçimde partiyi bırakması onun kişiliğine, karizmasına, devlet adamlığına büyük katkıda bulunmuştur. Bundan sonraki yaşamında sağlıklı kalmasını ve de kalbinden bağlı olduğu partisine katkıya devam etmesini bekliyorum. Bu arada hem yeni genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu ile yönetimlere seçilen değişimi, gençleşmeyi alkışlıyor, kurultaydaki söylemlerini icraata dönüştürmesini isteyerek hepsine başarılar diliyorum. Her kurumda olduğu gibi siyaset arenasında eskiler zamanı geldiğinde gider, yerine yenileri gelir, yeni gelenlerde kurumlarına taze kan, taze can verirler. Bu doğaldır, uygundur. Çünkü: siyaset “POLİTİKA”nın Yunancadan gelen anlamı ile çok oynaktır, değişkendir, birazda vefasızdır. izin demokrasi ufku açılmışolsun, dolayısıyla önüne çıkan bu büyük fırsatı yerinde ve doğru olarak kullansın. İşin esası da doğrusu da budur. Yani altın tepside sunulan bu tesadüfi fırsatı tabandaki zor geçinenlerle, orta sınıflarla ve emeklilerle, işçilerle bütünleşerek büyük bir demokrasi sıçraması yapılabilsin. Bu uygulamada partinin yolunu iktidara açmış olsun. Kurultaydaki söylemler gerçekleşmez, hemşerilik, arkadaşlık, yörecilik, ahbapçavuşluk ilişkilerine dönüş yaparsa bu büyük şans yok olur, yazık olur. CHP’nin geçmişine baktığımızda demokrasiye geçişte mecbur olmadığı halde yolu açan İSMET PAŞA, onun elinden liderliği yine demokrat kurallar içinde geri alan Sayın Ecevit gibi, yine CHP’nin tıkanmış yollarında, ülkenin sorunları için demokratça savaşan demokrasi aşığı Sayın Baykal’da bu alışkanlığa ters düşmez, yeni oluşuma destek verirse tarihteki yerini alır, hep kalplerde anılır. Fikret TORAMAN Şimdi onun yerine seçilenlerinde zirvede gerçekleştirdikleri değişim politikmasını 81 ilde, ilçelerde aynı paralelde örgütlenmek zorundadırlar. CHP RÜZGARI ALABORA OLMADAN TEMELİNİ SAĞLAMLAŞTIRMALIDIR (1) Asıl hedef insana, ülkeye, ilkelere, demokrasiye ve cumhuriyet devrimlerine hizmet etmektir. Yine asıl olan kurultayda yeni genel başkan çok yalın, somut, halk diline uygun biçimde ortaya koyduğu tespitlerinden; işsizlik, fukaralık, emekçi, emekli, memur, çiftçi, küçük esnafın sorunlarına bir çözüm getirmek olmalıdır. İşte bu noktada kurultayda görülen coşku, eski, yeni, küsmüş, ayrılmışlarında bulunduğu görülmemiş bir destek daima destek görmeli CHP hakettiği yere gelebilmelidir. Bu bütünleşme ve büyüme insanlarımızın çağdaş toplum olmaya, sosyal yaşantısının düzenlenmesine, sağlığa ve ekonominin zirvesine ulaşmasını sağlayacaktır. Bu güne kadar ülkemizde yaşanan siyaset ve demokresi sancısı, lider sultası, tek seçicilik hep üstün olmuş, güçlü bir örgütlenme sağlanamadığından bu çağdaş yaşama ulaşma imkanı malesef ortaya konamamıştır. Ayrıca parti içi özgürlüklere yer verilmemiş, tabandan gelen seslere kulaklar kapatılmıştır. CHP’de oluşan bu deprem umut ederim ki; bu eksikliklere çeki düzen verilsin, tavan ile taban kalıcı bir bütünlemeyi sağlayabilsin. Bir başka göze çarpan olay da şudur: Onurlu biçimde görevlerini noktalayanlara saygı duyulacağına, onu kutlamak yerine “YERİ DOLDURULMAZ” havasına girmeninde doğru olmadığını, her siyasi oluşumun içinde, hiç ummadığın zamanlarda bazı kişi- lerin ortaya çıkabileceğini, üzerine düşen görevi de yürütebileceğini, bu potansiyelinde CHP içinde mevcut olduğunu düşünüyorum. Örneğin: Sayın Kılıçdaroğlu’nun umulmadık zamanda bu kutsal göreve soyunması ve çok isabetli olarak halk lisanıyla sorunlara parmak basması olmuştur, bu söylemi coşku yaratmıştır. Siyaset kurumlarında ilkeler, prensipler, tüzükler, yasalar vardır, yukarıdaki gibi “ONSUZ OLMAZ” iddiasında bulunanların büyük düşünmediklerini, kişisel çıkarları için söyledikleri fasa-fisodur. Benim görüşüme görede Sayın Baykal bu olayı böyle yorumlamış olmalı ki; Türk halkına, CHP’ye, kandisine ve saygıdeğer ailesine yaptığı en büyük saygı içinde partisinin demokrasinin yolunu, önünü açmış yüzde 20’lere esir olmaktan CHP’yi kurtarmış, kendisinide bir kat daha yüceltmiştir. Partilerde başkan olmak demokrasinin gereğidir ama partiye sahip olmak demokrasiye aykırıdır. Sayın Baykal partiyi yeni bir ivme, güç kazandırmak isteyenlere destek verecektir, vermelidir. Böylece Türk siyasetinde, “Bir ilk olmalıdır.” Politikida duyarlığa, yalvarmak ve yakarmaya yer yoktur, yanlıştır, çünkü politika bazen vefasızdır, hepsi bir gün geçer gelenler “AĞAM PAŞAM” gidenler ise “TUKAKA” olurlar. Bu siyasetinde bir gerçeğidir. Ne demişler: (KİMLER GELMİŞ, KİMLER GEÇMİŞ FELEKTEN, UN ELERKEN DEVE GEÇMİŞ ELEKTEN) kaidesi doğaldır, olağandır. Dert etmektense geleceğe bakmakta yarar vardır. Yeterki CHP taze kan ve hareket kazansın, ortaya net biçimde halkımızında kabul edebileceği projeler üretilsin, ülkem- Yeni yönetim kadrosuna baktığımızda birkaç ufak eksikliklere rağmen iyi bir ekip oluşturulduğuna inanmak gerekir. Partilerin tabanlarını bir çınar ağacında olduğu gibi sağlam oluşturmalı, gerekli tüm parti içi yasası ve tüzüklerin değiştirilmesi ile hedefi katılımcılık olmalıdır. Aslında taban örgütlenmesine mahallede yaşayan bireylerin, esnafın, dar gelirlilerin, emeklinin sorunlarını irdeleyerek, örgütün mekanizmasını işletmek suretiyle üst düzey kuruluşlara ulaştırılmalı, insanlarımızın her gün karşılaştığı güncel ve vazgeçilmez ihtiyaçlarının karşılanması sorunlarının çözülmesi şart olmalıdır. Çünkü kökü, temeli sağlam olmayan bitki ve binalar gibi kurumların ömrü kısalır, çürümeye mecbur kalır, dolayısıyla bu rüzgarı çok iyi kullanmak zorunluluğu vardır, zira arkasından yağmur fırtına gelir, gemi alabora olur. Bence bu örgütlenmenin tek hedefi katılımcılık olmalıdır, partinizin verdiği kararlarda söz hakkına sahip değilseniz, parti kararlarını tartışamıyorsanız, yöneticileri ve başkanı eleştirmek hakkına sahip değilsenz, nasıl katılımcı olabilirsiniz?. Bu noktayı sayın yeni yönetici ve başkanımıza yöneltmek ve acilen parti içi özgürlükler için örgüt seçimlerinde demokrasiyi uygulayabilmek için tüzüğün ve yönetmeliklerinin ters maddelerinin değiştirilmesi de şart olmuştur. Gelecek sayıda zirvede oluşturulan bu güzel değişikliği tabanlarda da uygulayabilmenin yapılabilmesi için görüş ve tespitlerimizi sizlerle paylaşmaya devam etmeyi bilginize sunduktan sonra CHP yeni başkan ve yöneticilerine başarılar, sizlere de mutluluk ve esenlik diliyorum. 17 BAKIRKÖY’DE %100 EKOLOJİK PAZAR Bakırköy Belediyesi, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve Airport Outlet Center işbirliği ile hazırlanan Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı Airport Alışveriş Merkezi’nin otoparkında açıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Victor Ananias ve alışveriş merkezi yetkililerinin de açılışına katıldığı ve her cuma 10:00-20:00 saatleri arasında açık kalacak olan %100 Ekolojik Pazar’da, ekolojik sertifikalı meyve ve sebzelerin yanı sıra pamuktan makarnaya, ekmekten bakliyata, temizlik ürünlerinden kozmetik ürünlerine, tekstil ürünlerine kadar 200 çeşit ürün bulunuyor. Açılışta bir konuşma yapan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Ekolojik yaşamın ve dolayısıyla ekolojik pazarların giderek büyük önem kazandığını belirterek, ‘’Ekolojik Pazar, günümüzün bu çok yoğun geçen zamanlarında giderek önem kazanan bir olgu haline gelmeye başladı. İstanbul’un birkaç yerinde daha var. Ama ben bugün burayı gezdiğim zaman ekibimle gururlandım. Burası çok düzgün ve çok güzel bir ekolojik pazar. Çamur içinde olmayan, tezgahları düzenli şekilde duran, koskocaman bir AVM’nin yanında konuşlandırılmış çok önemli bir konuma sahip. Tabii bu bilhassa çocuklarımız için çok önemli. Ekolojik pazara sahip çıkmalıyız ki çocuklarımıza da sahip çıkmış olalım. Çocuklarımızın,torunlarımızın sağlığını düşünüyorsak ekolojik ürünlere yönelelim. Sağlıklı ürünler zinciriyle çocuklarımızın sağlığını garantiye alalım. Çernobil faciasından sonra çay içen bakandan sonra hala Karadeniz’de çocuklarımız kanserle boğuşuyorsa gıda deyip geçmeyelim.” dedi. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Bahar Sunman’da çok modern bir alt yapı sağlayarak Ekolojik Pazar’ı oluşturduklarını ifade ederek, Birisi Gıda Yüksek Mühendisi, birisi de Ziraat Mühendisi. olmak üzere iki çalışanımız bu konuda eğitim aldılar. Ekolojik Pazar’ın denetlenmesi konusunda önemli bilgiler edindiler. Ürün çeşitliliği çok önemliydi. Çünkü Ekolojik Pazar denildiği zaman, bir tek domates, biber, patlıcan gibi sebze ağırlıklı düşünülüyor. Bulaşık makinesi deterjanından, zıvına kadar çok cins ürün var. Bütün ürünler dün tarladan toplanmış ve bugün satışı yapılan ürünler. Hepsi taze. Üreticiler ile geldiği içinde makul fiyatlarda’’ diye konuştu. Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı diğer ekolojik pazarlarda olduğu gibi sadece sertifikalı ürünlerin satıldığı bir halk pazarı değil, alışveriş merkeziyle bütünleşmiş şehir içinde ekolojik yaşam merkezi olacak. Bu amaçla ekolojik yaşam merkezi’nde çalıştaylar düzenlenecek, çocuk atölyeleri kurulacak, geri dönüşümlü ürünler hakkında vatandaşlar bilgilendirilecek. Bakırköy %100 Ekolojik Pazarı her cuma 10.0020.00 saatleri arasında Airport AVM’nin otoparkında açık kalacak Bu arada ilçenin çeşitli merkezlerinden ekolojik pazara servisler de konuldu. Birisini sözde (!) kaldırdılar, diğeri duruyor DEVLET NEREDE ? Bir zamanlar hukuk dışı yapılan işler karşısında halk bu kelimeyi sıkça kullanırdı. Şimdi aynı kelimeyi Ataköy 11. Kısım’da bazı villa sahiplerinin araç içinde fuhuş yapılıyor. (!), dışarıdan gelenler araç içinde içki içiyor(!) bahanesiyle kamuya ait yolları ve otoparkları bariyerlerle kapatarak özel otopark haline getirdiler. Her iki şikayet konusundan da birinci derecede sorumlu olan emniyet teşkilatı geriye dönük bu mahhalleden emniyet teşkilatımıza bu gerekçelerle hiçbir şikayet olmamıştır demesine karşın bizi yönetenler bu kişilere dur diyemiyor. Geçtiğimiz günlerde bariyerlerden birinin kolu göstermelik olarak sökülürken gazetemizi arayanlar “Bu yasadışılığa neden engel olunamıyor? Bu ülkede yasalar herkes için geçerli değil mi? Geçerliyse bu ayrımcılık niye yapılıyor? Bu kişi veya kişiler bu gücü kimden, nasıl alıyorlar? Bu ülkede herşeyin “Yapanın yanına kar kalıyor” söylemleri birkez daha doğrulanmıyor mu? Eminiz cebinde parası arkasında siyasi gücü olmayan, sıradan bir vatandaş böyle birşey yapsaydı bizi yönetenler onlarca polis ve zabıtalarla ve arkalarına televizyon kameralarını alıp oo bariyerleri o kişinin başına yıkmaz mıydı? Bizi yönetenler bizleri daha ne kadar aptal yerine koymaya devam edecekler? YERİNDE DURUYOR YANLIZ KOLU SÖKÜLDÜ 18 Prof. Dr., Milletvekili Gövher Baxşaliyeva ile dört beş yıl önce Bakü’de düzenlenmiş uluslararası bir kongrede tanıştık. İlk dikkatimi çeken iri gözleri, sade, doğal davranışı, sakin ama güçlü karakteri oldu. Ve hem üniversitede hem Azerbaycan Milli Meclisi’nde başarılı oluş nedeninin, gördüğü işi büyük bir ciddiyetle ve özen göstererek yapması olduğunu algıladım. Gövher Hanım ile konuşurken aklıma çocukluk yıllarında babamızdan alçakgönüllülük ile ilgili duyduğumuz söz geldi:“Akıllı, bilgili, işini iyi yapan insanlar, sergiledikleri mütevazi duruşla kendini hemen belli eder.” - Azerbaycan`a çok hizmet vermiş, 18 yıl Maliye Bakanı bir babanın kızı olarak nasıl bir çocukluk yaşadınız? - Çok mutlu bir çocukluk yaşadım. Babam dediğiniz gibi, 18 yıl Azerbaycan’ın Maliye Bakanı oldu. Önemli devlet görevlerinde bulunmasına, işlerinin yoğunluğuna karşın ailesine büyük dikkat gösterirdi. Çocuklarının üstüne titrer, eğitimimize çok büyük önem verir, her zaman derslerimizle, başarılarımızla ilgilenirdi. Babam bizi sık sık doğum yerimiz Berde’ye götürürdü. Yaz vakti ovalarda saatlerce lale topladığımızı, dinlendiğimizi çok iyi anımsıyorum. Çocukluğumuzda çok güzel günler geçirmiştik. Bakü’de babam bizi Dram Tiyatrosu’nun, Şehir Sirki’nin oyunlarına götürürdü. Yılda bir kez onun izin zamanı Yessentuki’ye dinlenmeye giderdik. Ayrıca Moskova’da yapılan bütçe görüşmelerine katılmak için çıktığı iş seyahatine bizi de götürürdü. Elbette ki, bunların hepsi çocukluğumuzun unutulmaz anlarıdır. Bunlar için anneme ve babama minnettarım. Yasemin BAYER lerinin araştırmasına büyük özen gösteriliyor. Günümüzde Şergşünaslıg Üniversitesi’nde bu konularda 30-a yakın araştırma yapılmakta. Çağdaş Türkiye’nin iktisadi gelişimi ile ilgili ülkenizde özelleştirmenin hayata geçirilmesinin özellikleri ve onun Azerbaycan için önemi gibi konularda araştırmalar yapılıyor. Osmanlı tarihine dair araştırmalardan Osmanlı İmparatorluğu’nun XVIII yüzyılda Kafkasya’da savaş politikası, bu devirde Halhal livasında vergi politikası ile ilgili işleri belirtebilirim. Bundan başka üniversitemizde Osmanlı tarihi bibliografiyası hazırlanıyor; Z.V.Toğa’nın “Ümumtürk tarihine giriş” kitabı hazırlanmakta. Türkiye’deki sosyal düşünceler ile ilgili araştırmalar arasında Çağdaş Türkiye’de milletçilik ideolojisi, Türkiye’nin toplumsal bilincinde postmodernist eğilimler gibi konuların adlarını sayabilirim. Arap dilli kaynakların temelinde orta çağlarda Türk halklarının toplumsal- medeni gelişimine ait yapılan araştırmalardan İbn Rusta ve Zekeriyye el-Gezvini’nin eserlerinde Türk halkları hakkında bilgiler, İbn Helliganın “Vefayet el-eyan” adlı eserinde Türk asıllı kadınlar ve onların toplumsal - politik çalışmaları, Orta Asya’da İslam’ın yayılması devrinde göçebe Türkler ve yerli ekinci halk arasında ilişkiler konularını sayabilirim. Orta asırlar Türkdilli kaynaklarla ilgili yapılan işlerden Nedim’in “Divan”ının filoloji tercümesi dikkate değerdir. Türk Edebiyatı’na ait araştırmalar çok çeşitlidir. Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı’na ait 60’lı yıllarda yeni Türk öykücülüğünün biçimlenmesi, Oktay Rıfat’ın yaratıcılığı, Aşık edebiyatından Halil Karabulut ve Bayram Durbilmez’in yaratıcılığı, enstitüde yapılan araştırma konularındandır. Türk Edebiyatı ile ilgili araştırmalar olarak geçen çağdan 60’lı yıllara dek Türkiye’de edebi akımlar, XIX–XX yüzyılda Türkiye Edebiyatı, Nizami Gencevi düşüncelerinin takipçisi olan XVI yüzyıl Türk şairi Mahmud ibn Osman Lami’nin yaratıcılığı ve başkalarını sayabiliriz. “Vatan bana ne verecek” değil, “Ben Vatana ne vereceğim…” “İnsanlar bana ne verecek” değil, “Ben insanlara ne vereceğim…” – Akademik hayatınıza giden yol nasıl başladı? Arap dili eğitimi almanız için sizi etkileyenler oldu mu? - Ben Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Şergşünaslıg Fakültesi’ne ( Türk Dili Edebiyatı, Fars Dili edebiyatı, Arap Dili Edebiyatı) dahil olduğumda hangi dil hakkında tez yapmalıyım diye düşünüyordum – Arap dili mi yoksa Fars dili bölümünde mi? O zaman babamın önerisiyle Arap dilini seçtim. Çünkü Arap dili daha geniş bir bölgede kullanılıyor. 18-e yakın Arap ülkesi var. Bundan başka Arap dili İslam’ın, mukaddes kitap Kuran’ın dili olduğu için Müslüman ülkelerinde çok yaygındı. Azerbaycan’ın orta çağ bilimi de Arap dilinde kendi yankısını buldu. Tüm bunlar Arap dilini seçmemin nedenini oluşturdu. Şergşünaslıg Fakültesi’nin Arapça Bölümü’nü bitirdikten sonra nerede çalışacağımı düşündük. Azerbaycan İlimler Akademisi’nde çalışmam ve bilimle uğraşmam kararını babamla birlikte aldık. Akademi’nin Şergşünaslıg Enstitüsü Arap Filolojisi Bölümü’nde işe kabul edildim. Çok geçmeden bu üniversitenin doktara hazırlama sistemine dahil oldum. Konum «Müasir Suriya edebiyyatında vatanperverlik» idi. Leningrad’dan, şimdiki Sankt-Petersburg şehrindeki devlet üniversitesinin ileri gelenlerinden olan bilim adamı Anna Arkadyevna Dolinina tez danışmanım olarak belirlendi. Sık sık tez danışmanımla görüşmek için Leningrada gidip geliyordum. Orada kütüphanelerde aylarca çalışıyor, bilimsel çalışmam için bilgi topluyordum. Moskova’da Yabancı Edebiyat Kütüphanesi’nde de çok çalışıyordum. – “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır” diye tanımlamış Yunus Emre bilmi. Size göre bilim nedir? Ziyalı kime denir? - Bana göre bilim, toplum, insan, onu içeren tüm dünya, olan tüm olaylar hakkında doğru dürüst bilgi almak aracıdır. Aydın olarak bilimi öğrendikçe, hala daha hiç bir şey bilmediği anlıyorsun. Öğrendikçe bu heves daha güçleniyor ve insan daha da çok öğrenmek istiyor. Ziyalı, ziya sözündendir - ışık, nur demekdir. Ziyalı ilk sırada aydınlık, nurlu insana denir. Türkler, ziyalılara “aydınlar” diyor. Yani aydın sözcüğü, çok yüksek içsel medeniyete sahip, iyi eğitim almış insan anlamında kullanılmaktadır. Aydınlar kendi dünya görüşlerini, bilgileri ile daima paylaşmak hevesinde olurlar ve daima toplumun gelişimine katkıda bulunurlar. Aydın, halkına, insanına karşılık beklemeden hizmet etmelidir. – Azerbaycan Cumhuriyeti İlimler Akademisi Şarggşünaslıg Enstitüsü’nün Türkiye ile ilgili yaptığı birçok çalışma var. Örneğin, Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Karacaoğlan, Reşad Nuri Güntekin, Nazım Hikmet, Ömer Seyfettin, Tevfik Fikret, Melih Cevdet Anday, Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Orhan Hançerioğlu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Aziz Nesin gibi birçok degerli yazarın hayatı ve eserleri hakkında kitaplar yayınlanmış. “Müasir Türkiye`nin aktual problemleri”, “Atatürk ve Türkiye`de medeni ingilab”, “Şargi Anadolu Ağgoyunludan Osmanlı imperiasınacan”, “Türkiye`nin harici ticaret siyaseti” adlı kitaplar dışında “Türkiye`de sanayi kadrolarının hazırlanması”, “Türkiye`de şeherleşmenin içtimai-igtisadi problemleri” gibi birçok tez çalışması olduğunu biliyorum. Şargşünaslıg Enstitüsünün direktörü olarak bugün Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi için yapmak istediğiniz çalışmalardan söz eder misiniz? - Türkiye’nin ve Türkdilli halkların tarihi, medeniyeti, toplumsal fikri, edebiyatı, dili ile ilgili araştırmalar üniversitemizde önemli yer tutuyor. Azerbaycan – Türkiye tarihi, medeni, edebi ilişki- – Sizin başarılı olma ilkeleriniz nelerdir? - İşlerimde başarılı olmam, iş günümün ayrıntılı planlamasını yapmam, zamana dikkat etmemden kaynaklanıyor.Bütün dikkatimi yaptığım işlere yöneltirim. Yıllarca kazandığım iş deneyimim, alıştığım nizam-intizam da buna yardım ediyor. – Yayımlanmış eserlerinizle ilgili olarak neler söylemek isterdiniz? - 3 Monografi ve 6 kitabım yayımlandı. İlk kitabım «Ebdüsselam el-Üceyli. Heyat ve yaradıcılığı»dır. Daha sonra «Bir Mecnun vardı», Ebülferec el-İsfahan’inin Arapça’dan çevirdiğim «Neğmeler kitabı», «Ebülferec el-İsfahani’nin «Neğmeler kitabı» ve klassik Azerbaycan edebiyyatı» monografiyası, Arapça'dan çevirerek, mukaddime, giriş sözü, araştırma ve çeşitli açıklayıcı notlarla yayınlattığım Ebülferec el-İsfahani’nin «Mecnun legebli Geys ibn Mülevveh ve erebdilli Azerbaycan şairleri haggında hekayeler», «Ölmezliye aparan yol», «İlahi eşg dastanları», «Hamıdan ucadır alimin yeri» «Müasir Suriya hekayesi» kitaplarım yayımlandı. 90’a yakın makale yazdım, bir çok bilimsel sunum yaptım. Şu anda iki kitap üzerinde çalışıyorum. Arap Edebiyatı hakkında elimde çok materyalim var. Vaktimin yetersizliği beni üzüyor. Milletvekili olarak, ayrıca teşkilatta çalışmakta, bilimsel çalışmalarıma olanak vermiyor. Bilime daha çok vakit ayırmak isterdim. –Her ülkenin toplumsal ve politik yaşamında gençlik çok önemli. Gençlere neler önerirdiniz? - Gençlere daha çok çalışmayı öneririm. Vatanlarını daha çok sevsinler, vatanları için çalışsınlar. Her zaman “Vatan bana ne verecek” değil, “Ben vatana ne vereceğim”, “İnsanlar bana ne verecek” değil, “Ben insanlara ne vereceğim” diye düşünsünler. Bu düşünce biçimiyle davranırlarsa, hem gelecekleri, hem de ülkelerinin geleceği güzel olacak. 19 Ankara (3 noktada), Yozgat, Çorum ve Sivas’da oluşturulan Basın Yayın ve Gazeteciler Hatıra Ormanı’nın 7.cisi Konya’da... HER BASIN KARTI MENSUBUNUN BİR AĞACI OLACAK Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile Çevre Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü’nün birlikte gerçekleştirdiği “Basın Ormanı – Basın Yayın ve Gazeteciler Hatıra Ağaçlandırması” projesine Konya Gazeteciler Cemiyeti 100 fidan bağışı yaparak katıldı. 500 fidanın dikildiği 10 hektarlık alana BYEGM’nin 90. yılı hatırasına Basın Yayın ve Gazeteciler Ormanı tabelası dikildi. “Basın Yayın ve Gazeteciler Hatıra Ağaçlandırması” projesi kapsamında gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirilen ağaç dikme törenine Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı ve çok sayıda basın mensubunun yanı sıra kurumların yöneticileri katıldı. Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir, “Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün başlattığı Basın Yayın ve Gazeteciler Ormanı projesine destek vermek bu camianın mensupları olarak bizlerin görevidir. Konya’da basın yayın ve Gazeteciler ormanı oluşturmayı örnek bir çalışma olarak gördük. Çevre İl Müdürlüğümüz ile birlikte bu alanı Basın Yayın Ağaçlandırma alanı olarak tahsisini sağladık. Bu çalışmamızda bize destek veren BYEGM Genel Müdürü Sayın Murat Karakaya’ya huzurlarınızda teşekkür ediyorum. dedi Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya Başlatmış olduğumuz bu proje ile kısa sürede 7 ayrı noktada Basın Yayın Ormanı oluşturduk. Ankara, Çorum, Yozgat, Sivas ve Konya’da oluşturduğumuz Basın Yayın ormanıyla sektörümüzün ağaç dikiminede önem verdiğini göstermiş olduk. Gönüllülük esasına dayalı gerçekleştirdiğimiz bu proje kısa sürede başarıya ulaştı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın desteği ile gerçekleşen projemizi devam ettire- destek olmayı planlamaktayız basın kartının işlevinin artması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Yeni üstlenmiş olduğumuz kamu diplomasisi koordinatörlüğü ile ülkemizin tanıtımına destek sağlayacağız.“dedi. Konya valisi Aydın Nezih Doğan “ Konya ilimizde böyle bir ormanın oluşması için dikim yapan basın mensuplarına ve bu projeye ilimizi dahil eden Genel Müdür Murat Karakaya ve ekibine teşekkür ediyorum. ” dedi. Çok sayıda basın mensubunun katıldığı Fidan Dikim töreninde Konya iline gelmesi ve Basın Yayın Ormanı oluşturması sebebiyle BYEGM Genel Müdürü Murat Karakaya’ya Konya Valisi Aydın Nezih Doğan teşekkür plaketi takdim etti. ceğiz. Başbakanımız Sn.Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Milli Ağaçlandırma Seferberliğine basın kartı taşıyan medya mensuplarını ve basın kuruluşlarını davet ettik. Genel Müdürlük olarak yerel medyanın çalışmalarına Eti vatandaşa dağıtıldı, deri ve iskeleti mumyalanıyor Kılıç eKmeK partİsİ! Marmara Denizi Çanakkale açıklarında yakalanan kılıçbalıkları dün ekmek arası yapılıp vatandaşa dağıtıldı. Sağlık Şenliği alanında uzun kuyruk oluşturan vatandaşlara akşam saatlerine kadar balık dağıtımı yapıldı. Marmara Denizi’nde yakalanan devasa büyüklükte yetişkin bir dişi, bir erkek ve 3 yavrudan oluşan kılıçbalıkları, İstanbul’un ünlü balıkçısı Balıkçı Kenan tarafından Beylikdüzü’ndeki Fatih Sultan Mehmed Camii yanında kurulan sağlık alanında ekmek arası yapılıp ücretsiz olarak vatandaşlara dağıtıldı. ‘Bu kılıçların eti vatandaşın, iskeleti benim olacak’ diyen Balıkçı Kenan, “Kılıçbalıklarının etini vatandaşımıza dağıttıktan sonra derisi ve iskeletine mumyalama işlemi yapacağız. Bu beşi biryerde kılıçbalıkları tesislerimiz bünyesindeki Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’ndeki diğer deniz canlısı türlerinin yanına eklenerek ölümsüzleştirilmiş olacak. Dileyen herkes kılıçların bugün bu halini, bir süre sonra mumyalanmış halini müzemizde gelip görebilirler” şeklinde konuştu. 20 LENDUHA (!) BİNAYA YAYA YOLU AÇ ILA CA K YA YA YO L Ataköy 9. 10. Kısım’a ait spor alanlarına ve derenenin mecranı değiştirerek tam üzerine, spor aktivitelerinde 17 bin kişi kapasiteli kapalı spor salonu temelinin atıldığı günden bu yana yapılan eleştiri ve itirazlara kulaklarını tıkayanlar bu salonun yerinin yanlış seçim olduğu bilincine varmış olacaklarki çözüm yolları arıyorlar. Büyükşehir yetkilileri müsabakalar sırasında bu lenduha binaya geleceklerin yaratacağı olumsuzluklar için çözüm yolları arıyorlar. Ataköy 9-10. Kısım’da bulunan Metro İstasyonu’ndan bu lenduha salona gelenler için B/27- B/30 ( 5 blok) ile yine 5 bloktan oluşan “S” bloklarının ( Yunus Emre Sitesi) O-2 yolu paralelinden yüzlerce ağacı keserek yaya yolu açmaya çalışıyorlar. Bu bloklarda oturanların “Eğer yayayolu buradan açılırsa ATAKOY 9. KISIM ciddi şekilde güvenlik METRO İSTASYONU sorunu yaşayacaklarını, ayrıca yıllardır bakıp yetiştirdikleri onlarca ağaçlarının kesileceğini, yeşil alanlarının da tahrip edileceğini” söylüyorlar. KADİR TOPBAŞ NE DEMİŞTİ? Şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 1996 senesinde TİNERCİLERİN MEKANI Refah Partisi’nden Bakırköy Belediye Başkan adayıydı. O günlerde Ataköylüler’den oy alabilmek için söylemlerinin başında bu lenduha spor salonu geliyordu. O günlerde gazetemize yaptığı açıklamalarda sorularımıza şöyle yanıt vermişti: ‘’Ben teknik eleman olarak şunu söyleyeyim. Kaçak yapı olayı ayrı değerlendirilmelidir. Kaçak yapı öncelikle ilçe belediyesinin tavrı ile ilgili bir konudur. Evraklarda görüldüğü gibi bizzat belediye mahkemeye bu yapıların kaçak olduğunu bildirmiştir. Yapması gereken yasaları uygulayıp bu kaçak yapıları ortadan kaldırmaktır. Şehir merkezindeki bu alanların zaten yoğunluğu had safhada olan, alt yapısının ve ana arterlerin yeterli olmadığı bir bölgede 32 bin kişilik kapalı spor salonunun yer seçimi oldukça yanlıştır. Olimpiyat içinde olsa bu tesis için yanlış yer seçilmiştir. Esasında İstanbul’un şehir merkezi yoğunluğa doymuştur. Bu tip hizmetlerin şehir dışına taşınması lazım. Ali Sami Yen’in verdiği sıkıntıyı hep birlikte yaşıyoruz. Bu tesisin yapıldığı Ataköy, bulunduğu bölge itibariyle kendi yerleşim birimlerine yeterli olmayan yol, ulaşım güzergahına sahip. Haftanın belli günlerinde dahi olsa böyle bir yoğunluğu getirdiğiniz zaman hem sahil yolu, hem de E-5 yolu biter. Çok yanlış bir yer seçimi yapılmıştır.’’ O dönemde İstanbul Anakent Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını da yapan Kadir Topbaş, bu işe bir an önce ‘’DUR’’ demenin gerektiğini, bunun içinde elinden gelen her şeyi yapacağını sözlerine ekliyordu. O günün Refah Partisi Belediye Başkan adayı 7 yıldır İstanbul Belediye Başkanı. O gün söylediklerinin şimdi tam tersini yapıyor. Televizyonlarda boy gösteriyor, basın mensuplarına açıklamalarda bulunuyor ve bu lenduha spor salonunu methediyor. 5 Bloktan oluşan “S” blokları’nın (Yunus Emre Sitesi) İdari Müdürü Nihan Karabulut bakın neler söylüyor: Nihan Bey, Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’nun açılmasıyla ilgili bir takım çalışmalar olduğunu biliyoruz. Örneğin, metro raylarından binalarınıza doğru 5 metrelik bir yaya yolu açmayı planlıyorlar. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Ben Yunus Emre Sitesi Yönetim İdari Müdürü Nihan Akbulut. Tabii ki Büyükşehir Belediyesi’nin en doğal hakkı yaya yolu açmak. Ama bizleri de koruması ve düşünmesi gerekiyor. Biz açtığı yaya yolunun bizden taraf olan bölümüne de çitler istiyoruz. Onun dışında bizim yeşil alanlarımızı, ağaçlarımızı kesmeden, koruyarak yapılmasını rica ediyoruz. Ve bununla beraber kendilerinin de vakıf olduğu üzere kompleksin yakınındaki köprünün altında balicilerin mekanı vardır. Eğer burası çitlerle çevrilmez ise bizim sitemizdeki bütün sakinlerimizi büyük oranda rahatsız edecekleri daha önceden de bilinen bir gerçek. Bu baliciler kaç kişi, sayıları kaç? Sayıları değişiyor. Minimum 10, maksimum 100’e kadar çıktığı oluyor. Ve burada saldırgan bir durum alıyorlar. Zaman zaman bizden tarafa şişeler, taşlar, sopalar attıkları da oluyor. Onun için bu konuya da bir tedbir alınmasını rica ediyoruz. Bununla beraber spor tesislerine yakın metro ve metrobüs istasyonlarının açılmasını talep ediyoruz. Eğer bu isteklerimiz ve şikayetlerimiz dikkate alınırsa, Yunus Emre Sitesi’nde 500 daire ve 5 blok ve devamındaki B-27, B-28, B-29, B-30 sakinleri olarak memnun olacağımızı bildiriyoruz. Aksi taktirde bizlerinde yasal haklarımızı kullanarak gerekli tepkiyi kendilerine vereceğimizden emin olsunlar. ŞİMDİ NE OLACAK? Büyükşehir sorumluları tarafından ölçümlerin yapıldığı biliniyor. Yapılması düşünülen bu yaya yolunun sorunları da beraberinde getireceği ortada. Ancak yetkililer tüm kararları halkı hiçe sayarak kapalı kapılar ardında aldıkları kararlar ortada. İsminin açıklanmasını istemeyen bir semt sakini bakın tepkisini nasıl dile getiriyor: ‘’ Gelişmiş ülkelerde yöneticiler halkın yaşamını kolaylaştırmak için vardır. Yıllar önce yapılmaş ancak şehirlerin ortasında kalmış tarihi değeri olan bu tür salon ve sahaları halkın yaşamını olumsuz etkiliyor diye aslını koruyarak şehir dışına taşıma çalışmaları yaparken bizimkiler tam tersini yapıyorlar. Bu spor salonunun yer seçiminin yanlış olduğunu herkes kabul ediyor. Bu aşamadan sonra çevrede yaşayanların olumsuz etkileneceği ve yaşamlarının zorlaşacağı ortada. İşin içinden çıkmaları mümkün değil. Herşeyin en iyisini kendileri biliyor zannettikleri için brada yaşayanlardan görüş alma gereği bile duymuyorlar’’ 21 T OWN C ENTE R’DA GU INNE S S RE KOR DE NE M ES İ Katre Kadın Emeği Derneği, ‘’Emek Yolu’’ projesi kapsamında örülen 2950 km uzunluğunda iplik kullanılarak yaptıkları örgü ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuruda bulundu. 2950 km uzunluğundaki iplik örgüsünün Town Center AVM ön alanında sergilendiği tanıtım toplantısına Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Katre Kadın Emeği Derneği Kurucusu ve Başkanı Fatma Kaplan, 2950 km uzunluğundaki iplik örgüsünün Guinness yetkililerin tescilinden sonra yeniden şekillendirilip battaniye haline getirileceğini ve bu battaniyelerin yoksul çocuklara verileceğini ifade ederek, ‘’Emek yolu projesinde Türkiye karasuları kadar 2950 km ipten bir örgü yapmayı amaçladık. Bunu yapmamızdaki amaç, Türkiye’nin her bölgesindeki kadınların bir amaç uğruna el ele olabileceğini, ilmek ilmek sevgi dokuyabileceğini göstermek’’ dedi. Kaplan, Guinness Türkiye temsilcilerinin 2950 km uzunluğundaki örgüyü tescillerinden sonra dosyalarını göndereceklerini ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazanacaklarını umut ettiklerini de vurguladı. Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin’de, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, dernek üyelerini güzel çalışmalarından dolayı kutlayarak, ‘’Kadınlarımızın bu güzel çalışmaları sonucunda yoksul çocuklarımız sıcak bir battaniye sahibi olacak.Ayrıca bu çalışmanın Guinness Rekorlar Kitabı’na gireceğini de umut ediyorum’’ diye konuştu. Town Center AVM ön alanında düzenlenen tanıtım toplantısında sergilenen 2950 km iplik örgüsü, Guinness yetkililerinin tescilinden sonra, yeniden şekillendirilip “Çocuklar Üşümesin” projesi kapsamında kimsesiz çocuklar için battaniye haline getirilecek. 22 200 YIL ÖNCEKİ İSTANBUL AİRPORT OUTLET CENTER’DA Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane Başkanlığı özel koleksiyonunda yer alan 60 gravür ilk kez Airport Outlet Center’da sergilendi. Airport Outlet Center fuaye alanında sergilenen eserler arasında Ch. Lalaisse tarafından yapılan “Topkapı Sarayı”, W.H. Bartlett tarafından yapılan “Sultanahmet Cami Avlusu”, A. Bayiot tarafından yapılan “Şekerçi”, Eugene Flandin tarafından yapılan “Haliç Girişi”, W.H. Bartlett tarafından yapılan “Süleymaniye Camii’nin Mihrabı”, Thomas Allom tarafından yapılan “Kağıthane”, W.H. Bartlett tarafından yapılan “Pera’dan Tophane ve İstanbul”, Luigi Giare tarafından yapılan “Topkapı Sarayı Banyo Salonu”, Rouargue tarafından yapılan FATİH, FETİH VE İSTANBUL Ferhan KILIÇ Bir 29 Mayısı daha geride bırakırken, çocukluğumdan beri zihnime kazınan fetih hikayelerini geçirdim aklımdan. Keramet mi, maharet mi diyesi geliyor insanın şu fetih efsanesine…. Kutlamalarda, adeta bir çapulcu alayının Edirnekapı surlarına primitif bir şekilde tırmanışları; sembolik olarak Ulubatlı Hasan tipinin kaleye bayrak dikip şehit olması “pes” dedirtiyor insana. Fetih olayını böyle anlatan tarih kitaplarına çocuklar inanmıyor artık. Ti ye alıp gülüyorlar. Acaba İstanbul, surlarda açılan gediklerden içeri giren yeniçeriler tarafından fetih mi edildi; yoksa şehrin anahtarı Fatih Sultan Mehmet’e armağan mı edildi; pek bilen yok… Okuduğum bir kitapta, güya Fatih Sultan Mehmet Han atına binmiş, Edirnekapı’dan Yerebatan Sarnıcı’na kadar atını sürmüş ve görüntüyü tebessümle izlemiş. Konstantinopolis halkının kanı bir ırmak gibi akıyormuş… Vallahi yalan; billahi yalan… Osmanlı geleneğinde infazlar ne giyotinle, ne kurşuna dizilerek, ne de kılıçtan geçirilerek yapılmıştır. Tek bir infaz şekli vardır; boğarak öldürmek… Peki kan seli nasıl oluyor?.. Kardinallerin Ayasofya’da toplanıp dua ettikleri masalı da inandırıcı değil. Osmanlı’ların İstanbul dışındaki illerde görevli tekfurlarla(Bizans valileri) işbirliği yaptığı da rivayet edilmekte. Batının yağmacılığından pes eden İstanbul yönetimi, kendi güvenliklerine bedel olarak İstanbul’u Osmanlı’ya sunmuş olabilir. Yağma asla olmamıştır. Zaten İstanbul’a sivil Türk halkı gelmemiştir ki. Hatta yıllar sonra İstanbul’a Türk halkının gelmesini isteyen Fatih Sultan Mehmet Han, Trakya’dan bir bölüm Müslüman’ı zorla getirmeye çalışmış, ancak başarılı olamamıştır. Bir hile_i şeriye ile bu işi başarabilmiştir ki, şöyle: İstanbul’un Hz. Muhammed döneminde kuşatılması sırasında şehit olan Peygamberimizin bayraktarı Eyüp Sultan Hazretlerinin mezarını bulmak, Müslüman Türk halkının iştahını kabartmaktadır. Nitekim, bu görevi üstlenen Sultan Mehmet Han’ın hocası Ak Şemsettin Efendi, güya rüyasında bu yeri bulur. Bu yer, Haliç kıyısında olmakla beraber, şehirden oldukça uzak boş bir arazidir. Müslüman Anadolu halkı kendi dininden olmayanlarla karışarak oturmaya asla sıcak bakmamıştır. Görüldüğü gibi din, tarihin her döneminde insanlara yaptırım uygulatmak için başvurulan yöntemler arasında olmuştur. “Sarayburnu” gibi birbirinden eşsiz 60 eser sergilendi. Airport Outlet Center Pazarlama Yöneticisi Kadir Cebeci “1800 yüzyılda Osmanlı Topraklarında yaşayan yabancı ressamlar tarafından yapılan gravürler 150-200 yıl önceki eski İstanbul’u ve halk yaşantısını tasvir ediyor.” dedi. Öyleyse Eyüp Sultan Hazretlerinin yattığı yer(aslında var olmayıp rüyada görülen yer), bu iş için biçilmiş kaftandır. Öyle de olmuş, boş araziler derhal iskana açılmış, durumu öğrenen Anadolu halkı kafilelerle akın akın bu bölgeye gelerek yerleşmişlerdir. Sultan Mehmet Han, çok ilginç kişiliklere sahiptir. Bir bakarsınız ulamanın başında son derece dinine sadık bir kişilikte; bir de bakmışsınız ki, azınlık tabir edilen oysa çoğunlukta olan Hristiyanlarla tam bir işbirliği içindedir. Hatta İtalyan sanatçıları İstanbul’a getirtmiş, kendi portresini Bellini’ye yaptırtmıştır. Oysa İslam’da resim, o zamana kadar tabudur. İki kez tahta çıkmış, bu bile masal gibi yutturulmuştur. Oysa birinci kez tahta çıktığında çocuk yaşta diye kendisini tahttan indiren Sadrazam Çandarlı Halil Paşayı, sonraki yıllarda idam ettirerek hıncını aldığı da rivayet edilmektedir. Genç yaşta ölümüne, her ne kadar bağırsak düğümlenmesi denilse de, Ermeni asıllı olan hekimbaşı tarafından zehirlenmiş olabileceği de ihtimal dahilindedir. Bütün yazdıklarıma dikkat edecek olursanız, hiçbirinde netlik yok, oysa sırlar var. Halbuki tarih, gerçek belgelerle doğruları aktarmalıdır diye düşünüyorum. Bilişim çağında hala masallarla, ninnilerle avutulmaya çalışılırsak (ki öyle oluyor), vay halimize. Diyorum ki, uyanalım artık; üzerimizdeki ölü toprağını atalım. Öğrendiklerimizi bilimin sentezine tabi tutmadan inanmayalım. Esen kalın efendim. Bir sonraki ay buluşmak dileğiyle…… 23 ENGELLİLER PİKNİKTE EĞLENDİ Bahçelievler Belediyesi’nin Yenibosna Şehir Korusu’nda düzenlediği “Engelliler Pikniği” coşkuyla gerçekleşti. 1500 engelli ailesinin katıldığı Şehir Korusu’ndaki piknikte aileleri yalnız bırakmayan Başkan Develioğlu yaptığı konuşmada; “Bahçelievler’de sosyal yaşamda da sevgiyi, saygıyı paylaşıyoruz. El ele, gönül gönüle verip, Bahçelievler’imizi yaşanabilir ilçe haline getireceğiz. Belediye olarak halkımıza sunduğumuz tüm hizmetlerden yararlanmak herkesin hakkı. Bu nedenle engelli canlarımızı ve onların ailelerini yeni hizmete sunduğumuz Şehir Korusu’nda bir araya getirerek bir mutluluğu daha hep birlikte sevince dönüştürdük” dedi. Türk Halk Müziği Sanatçısı Amir’in de konser verdiği pikniğe geliş-gidişleri belediye tarafından sağlanan ailelerin çoğunluğu, çeşitli zorluklar nedeniyle yıllardır piknik yapmadıklarını belirterek, bu imkanı kendilerine sunan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’na teşekkür ettiler. ENGELLERİ SEVGİYLE AŞALIM Bahçelievler Belediye Başkanlığı, Engelliler Haftası’nı düzenlediği bir dizi etkinlikle kutladı. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliklerin ilki, Türk Halk Müziği Sanatçısı Berrin konseriyle başladı. Engelli ailelerin yoğun ilgi gösterdiği programın devamında, Uzman Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli tarafından “Çocuklarda Performans Arttırma” konulu konferans ve ardından Kazım Beyaz Eğitilebilir Zihinsel Engelliler İş Okulu mezunlarından İlker Eruzun’un yağlı boya resimlerinden oluşan serginin açılışı gerçekleşti. Öte yandan program sonunda, sanatçı Berrin, Dr. Tanju Sürmeli ve Resim Öğretmeni Sevim Bozkurt’a engelliler haftası etkinliklerine katkılarından dolayı teşekkür plaketleri sunuldu. BAHÇELİEVLER BELEDİYE SPOR (BBSK) TÜRKİYE 5.’Sİ Bahçelievler Belediye Spor Kulübü, (BBSK) Karate Takımı, Türkiye Kulüplerarası Karate Takım Şampiyonası’nda Türkiye 5.’si oldu. Katıldıkları ilk resmi şampiyona olan ve Elbistan’da gerçekleşen Türkiye Kulüplerarası Karate Takım Şampiyonası’nda Türkiye 5.’liğini elde eden karateciler başarı sevinçlerini Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ile paylaştı. Şampiyona sonrasında kendisini makamında ziyaret eden kulüp başkanı, yönetici ve sporcularını başarılarından dolayı kutlayan Başkan Develioğlu, “Karatecilerimiz, şampiyonada ilçemizi başarıyla temsil ederek önemli bir derece kazandılar. Bundan sonra kendilerinden daha büyük başarılar bekliyoruz” dedi. BBSK Başkanı Yusuf Yıldırım da katıldıkları ilk müsabakada aldıkları derecenin haklı gururunu yaşadık- larını ifade ederek desteğinden dolayı Başkan Develioğlu’na teşekkür etti. BBSK Karate şube yöneticisi Hüseyin Akdemir de, şampiyonaya ülke genelinden katılan 73 kulüp arasından sıyrılarak önemli bir başarı elde ettiklerini belirterek “Daha ilk müsabakamızda çıtamızı yükselttik. Önümüzdeki süreçte daha çok çalışacağız” dedi. 24 MAHŞERİN ALTILISI Arada bir hepimiz yaşamımızın nereye gittiğini sorarız ya ...Ben de bu aralar aynı soruları kendime sormaya devam ediyorum... Soru 1) Neden psikoloji okumaya bu kadar hevesliydim ve neden 40 yaşından sonra master yaptım, üstelik bir de doktorayı iyiden iyiye kafaya koydum? Esra ERDOĞAN Soru 2) Beni ben yapan ve başkalarından ayıran değerlerneler? Soru 3) Beni diğer insanlarla aynı kılan ve beni onlarla eşit yapan değerlerim neler? Soru 4) Kaderim yazılmış mıydı yoksa ben mi yazdım? Soru 5) Hayatta ki seçimlerimi özgür irademle mi yaptım yoksa bana dayatılmış kalıplara bağlı mı kaldım? Soru 6) Olmak istediğim ideal kadına(insana) yakınmıyım yoksa çok mu uzak? Bu soruların cevaplarını inanın ben de tam olarak bilmiyorum ama aramaya devam ediyorum ...Bazen okuduğum bir kitapta,bazen seyrettiğim bir filmde yada iki gencin konuşmalarında,bir babanın kendi çocuğuna tavrında,hatta yerküremizin bugün ki durumun da yakalıyorum; çok azımız bu soruları ve daha çeşitlenebilecek onlarcasını kendimize sormuşuz. Bu soruları yeterincemiz kendimize sormuş olsaydık,o zaman şimdi cevapları üzerine tartışıyor olmayacak mıydık? Her birimiz kendi kişisel değerlerimizi bir bütünlük içinde yakalamış ve yaşamakta olduğu hayattan tam olarak zevk alır olmayacak mıydı? Bizi biz yapan ayrıksı ve bizi biz yapan bütünsü noktalarımızı keşfetmenin lüksü yaşanmaya değmez mi.. Her zaman birşeyler arıyoruz,hep bir yenisini istiyoruz ve hep yarınlar için çalışıyor,yaşıyoruz...Peki ama nerede bu yarınlar.Kaçan bugüne hatta şimdiye, şu ana ne olacak diye düşünmeden ve aslında yarının artık bugün olduğunu kaçırarak sürüyoruz yaşamımızı... ÖFKE!, SUÇLULUK DUYGUSU!!, KISKANÇLIK!!!, HIRS!!!!, SAMİMİYETSİZLİK!!!!!(en çok da kendimize), AFFETME KORKUSU!!!!!!... İşte bütün bunlar da kişisel mahşerimizin altılısını oluşturuyor... Yukarıda ki sorulara verdiğimiz cevaplar netleştikçe (sadece içinize bakın),bu altılının da yavaş yavaş kaybolduğunu göreceksiniz... Hani çocuklara çok soru soruyorsun diye kızan ebeveynler vardır ya ki onlar da o tarz ebeveynler tarafından yetiştirilmişlerdir. Çocuk büyüdükçe ve yetişkin oldukça artık soru sormamaya başlarbu yüzden... Siz sorularınızı sormaya devam edin ve kişisel gelişiminize, ilk öğretiyi yıkmakla başlayın... BÜTÜN ÇOCUKLAR ve bir zamanlar ÇOCUK OLANLAR...Kendi sorularınızı bulun ,bana yazın ve cevapları birlikte arayalım... psikologca@hotmail.com adresine yollayabilirsiniz... İsim belirtmek zorunda değilsiniz. Saygılarımla.. OKUYUCU MEKTUPLARI Değerli Dostlarım, Sizin gibi toplumsal duyarlılığı gelişmiş kişilerle bir konuyu paylaşmak istiyorum, Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi 1999 depreminden hasarlı olarak çıkmıştır. Tüm İstanbul’un yeni daha büyük deprem ile karşı karşıya olduğunu bilmekteyiz. Deprem sonrası hastanede yöneticilik yapanların çabaları, İstanbul’un yerel ve merkezi yöneticileri ve 2005’den sonra Sağlık Bakanlığı’nın yoğun ilgisine rağmen, hastanemiz depreme karşı güçlendirilemedi, Bakırköy içindeki sayısız yeterli arsa, yeni modern bir doğumevi için uygun görülmediğinden aynı tehlikeli bina içinde hizmetlerimize devam ediyoruz. Bugün gelinen noktada hastanenin Halkalı semtine taşınması konuşuluyor. Yani Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi yok oluyor. Bizler, bu hastaneye 25-30 yıldır emek verip onu belirli kalitede sağlık yuvası haline getirmiş hekimler, yardımcı sağlık personelleri için gerçekten katlanılması zor bir durum. Ben kendi kendime şunu soruyorum? Bu hastanenin yok olması, Bakırköy’ü terk etmesi sadece içinde çalışan personeli mi ilgilendiriyor? Bu sağlık kurumu, tüm Bakırköy’de yaşayanlar, esnaflar, tüm idari yöneticiler, sivil toplum örgütleri, seçilmiş mahalli yöneticilerin tümü, bu hastaneden herhangi bir yardım alıp, orada doğum yapan, ameliyat olan anneler, çocuğunu orada kucağına alan babalar, bu hastanede daha önce görev yapıp şimdi emekli olmuş kişiler için hiçbir değer ifade etmiyormu? Bakırköy ilçesi içinde, Bakırköy Doğumevi için hiçbir uygun hastane yeri olmadığı için mi hastanemiz Halkalı’ya nakledilmek isteniyor? Bakırköyde yaşıyan dostlarım, Bakırköy Doğum evi gibi bir kurumunuzun yok edilmesi kaybolması sizleri hiç mi ilgilendirmiyor. Gelenekleri olan ve geçmişleri ile barışık olan, demokratik, kurumlarına saygılı toplumlarda, var olan bir kurum kesinlikle yok edilmez, edilemez, aynı isim altında daha iyi, daha gelişmiş hale getirilerek devam etmesi sağlanır. Ben bu kurumda emeği geçen bir hekim olarak duygularımı sizin gibi dostlarımla paylaşmak istedim. Bu durumu sizlerinde arkadaşlarınızla paylaşacağınızı umuyorum saygı ve sevgilerimle Jinekolog Operatör Dr. Ali İsmet Tekirdağ 25 Küçükçekmeceliler daha sağlıklı bir nesil, daha temiz bir dünya için Bisiklet ve Uçurtma Şenliği’ne katıldılar BİSİKLET VE UÇURTMA ŞENLİĞİ’NE BÜYÜK İLGİ 23 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilen Küçükçekmece Bisiklet ve Uçurtma Şenliği’ne, Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcıları Enver Şengül, Halil Ortaç, Mustafa Kuzugüden ve Levent Uslu başta olmak üzere çok sayıda bisiklet ve uçurtma gönüllüsü katıldı. Dünyayı tehdit eden küresel ısınmaya karşı yaklaşık iki bin Küçükçekmeceli bisiklet kul - lanıcısı, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın “Küresel Isınmaya Karşı Haydi BisikBisiklet Kullanmaya” sloganıyla pedal çevirdi. Katılımcılara t-shirt, bisiklet plakası ve bisiklet zili gibi sürpriz hediyelerin verildiği şenlikte ayrıca Türk Halk Müziği sanatçısı Kürşat ve Aşk ve Ceza dizisinin sevilen oyuncusu Oktay Gürsoy’un yaptıkları çekilişle belirlenen 3 BAKIRKÖY’DE TEMİZLİK DEVRİMİ Bakırköy Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Bakırköy’de temizlik devrimi gerçekleştirmek için çöpler Bakırköy’degünde 3 kere toplanıyor. Bakırköy’de her gün ortalama 287 ton çöp toplandığını belirten Bakırköy Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ali İhsan Çarık,” Bakırköy’deki tüm cadde ve sokakların evsel atıkları her gün bazı merkezlerde günde 3 kez periyodik olarak toplanarak Yenibosna’daki Çöp Transfer İstasyonu’na nakledilmektedir. 17 kamyon günde ortalama 48 sefer yapmak suretiyle ortalama 287 ton evsel atığı topluyoruz. Bakırköy ilçemiz yaklaşık 215 bin nüfusu olmasına rağmen özellikle hafta sonu ilçeye giriş-çıkış yapanların sayısı 2 milyonu geçiyor. Dolayısıyla bizim ekiplerimizin de özellikle ana arter ve caddelerde süpürme çalışması ağırlaşıyor. Bunun için de 280 işçimiz ilçemiz sınırlarındaki ana arter yollar, cadde ve sokaklar ile yeşil alan, meydan, semt pazarları süpürüyor. Bunların dışında 4 adet yol süpürme aracımız da kesintisiz hizmet vermektedir.”dedi. kişiye de Dağ Bisikleti hediye edildi. Konvoy halinde Halkalı Ziraat Mektebi alanı na gelen Bisiklet gönüllüleri bu kez ‘pırıl pırıl bir gökyüzü’ sloganıyla gökyüzünü süsleyen uçurtmaların havalandırılmasını izledi. Bir birinden renkli uçurtmaların hediye edildiği, paramotor gösterisi ve yarışmaların yapıldığı programda katılımcılar eğlenceli anlar yaşadı. 26 03 MAYIS 2010 PAZARTESİ Meclis Başkanı Ateş Ünal Erzen Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan meclis toplantısının 03.05.2010 tarihli 1. birleşime ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Halil Yalçın Kayalı’nın bulunmadığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Meclis Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından açıldı. Gündem okundu. AK Parti Grubu katılım payları konusunun gündeme eklenmesi hakkında önerge verdi. Önergenin oyçokluğuyla reddine, konunun soru önergesi olarak başkanlık makamına havalesine oybirliğiyle karar verildi. Gündem oylandı, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1-Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı belediyemizin 2009 mali yılı muhtaç kişilere yardım sandığı kesin hesabına dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesine oybirliğiyle kabulüne. 2- Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı belediyemizin 2009 mali yılı Bütçe Kesin Hesabı’na dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 3Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı belediyemizin 2009 mali yılı taşınır hesap cetvelleri ile taşınır kesin hesap cetvelleri icmaline dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 4- Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü başlıklı akıllı tahta ihtiyacına dair evrakın Eğitim ve Kültür Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 5- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Kartaltepe Olgunlar Sokak girişinde bulunan Beymen 1 ve Beymen 2 olarak geçen iki engelsiz park için Kerim Altınok ve Selim Altınok isimlerinin verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne karar verildi. 6- AK Parti Grubu’nun çöp konteynırları, sokak köpekleri ve Denetim Komisyon Raporu konulu yazılı soru önergeleri başkanlık makamına sunulmak üzere teslim alındı. Birleşim Meclis Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından 04.05.2010 salı günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 04 Mayıs 2010 SALI Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan meclis toplantısının 04.05.2010 Salı gününe ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Selim Malga’nın izinli olduğu, gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek meclis, 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin MAYIS 2010 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ görüşülmesi neticesinde 1- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü başlıklı belediye ve bağlı kuruşları ile mahalli idare birlikleri norm kadro ilke ve standartlarına dair yönetmeliğin 11. maddesi ve 2., 3. maddesi gereği 1 adet boş memur kadrosunda değişiklik yapılmasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne,. 2- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Adalar Belediyesi’ne ayni yardım yapılmasına dair başkanlık teklifinin 5 ret Mehmet Emin Ertekin, Halil Yalçın Kayalı, Elif Arıkan Can, Ayhan Can, Ramazan Baş oya karşın oy çoğunluğuyla kabulüne, 3- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı 5393 sayılı yasa 37/9 başlıklı uyarınca yüzde yüz ekolojik pazar projesine dair başkanlık teklifinin 5 çekimser, Mehmet Emin Ertekin, Halil Yalçın Kayalı, Elif Arıkan Can, Ayhan Can, Ramazan Baş oya karşın oy çoğunluğuyla kabulüne karar verilerek meclis, 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından 05.05.2010 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı 05 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır: Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi Mayıs ayı olağan meclis toplantısının 05.05.2010 çarşamba gününe ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada ekseriyetin bulunduğu, gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, tespit edilerek meclis, 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde; Tiyatro Müdürlüğü başlıklı Yunus Emre Kültür Merkezi’nde bulunan büyük salona Müşfik Kenter adının verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı 1/1000 ölçekli Ataköy Uygulama İmar Planı’na dair dosyanın İmar Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, halk dansları festivaline dair Bütçe Plan Komisyon Raporu’nun 4 çekimser, M.Emin Ertekin, Halil Yalçın Kayalı, Ayhan Can, Ramazan Baş, 1 ret Türkan Elif Arıkan Can oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek meclis, 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından 06.05.2010 perşembe günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı 06 MAYIS 2010 PERŞEMBE Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy Bakırköy Belediye Meclisi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan meclis toplantısının 06.05.2010 tarihli 4. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Uğur Beceren ve İlknur Meral’in izinli olduğu, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, Eğitim Kültür Komisyonu’nun akıllı tahta ihtiyacı, komisyon raporunun oybirliğiyle kabulüne, Bütçe Plan Komisyonu’nun Kent Konseyi çalışmaları için ödenek aktarımı ve Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinden karşılanmasına dair komisyon raporunun oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 07.05.2010 cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 07 MAYIS 2010 CUMA Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy Bakırköy Belediyesi’nin 6. seçim dönemi 2. toplantı yılı 2010 senesi mayıs ayı olağan meclis toplantısının 07.05.2010 tarihli 5. birleşimine ait zabıt özetidir. Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Suat Polat’ın bulunmadığı, gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Kartaltepe Mahallesi 936 ada 249 parsel, Kartaltepe Mahallesi 869 ada 10 parsel, Kartaltepe Mahallesi 198 ada 11 parsel, Osmaniye Mahallesi 178 ada 3 parsel, Kartaltepe Mahallesi 724 ada 24 parsel sayılı yerlerde yıkım masraflarının ilgililerinden alınmamasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Bütçe Plan Komisyonu’nun belediyemiz 2009 mali yılına ait bütçe kesin hesabına dair komisyon raporunun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Bütçe Plan Komisyonu’nun muhtaç kimselere yardım sandığına ait 2009 mali yılı bitçe kesin hesabına dair komisyon raporunun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 4- Bütçe Plan Komisyonu’nun 2009 mali yılına ait taşınır hesap cetvelleri, taşınır kesin hesabına dair komisyon raporunun okunmuş olarak kabul edilmesine ve taşınır hesap cetvelleri kesin hesabına dair raporun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek, meclis, 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. 27 GONK AYIN OLAYLARI... Mayıs ayı gül ayıdır. İnsanın hem gözüne hem gönlüne hitap eder. Ilımlıdır. Yağmuru hafif, rüzgarı meltemdir. Efil efil eser. Ancak bu güzel aya yakışmayan toplumsal olaylar, kargaşalar ve de elli yıllık siyasi hayatı olan bir lideri koltuğundan eden komplo kokulu bir fırtına herşeyin bir anda allak bullak olmasına neden oldu. Şimdi gelin isterseniz, bazılarının lugat anlamını karıştırdıkları komplonun Fransızcadaki karşılığına bir bakalım... “Bir kimseye,bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, gizli düzen, topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan ve tuzak.” Şimdi hal böyle iken kimin için yapılırsa yapılsın böylesine bir girişimi demokratik anlayışın çarpıcı kurallarına sığdırmak asla mümkün değildir. Ve ne olursa olsun olmamalıdır. Çünkü böylesine bir alışkanlık gelip de siyasi hayatımıza yerleştiği zaman bunun çirkin sonuçlarını önlemek herhalde artık çok geç olacaktır. Komplo nasıl bir hayatı ve düzeni yok edebiliyorsa ihmalkarlık ve önlem alınmada meydana gelen gecikme de o denli hatta daha da beter bir hüzne davetiye çıkarmaktır. İşte maden ocaklarının yüzlerce metre altında kül olup eriyen insanların ve ailelerinde bir anda meydana gelen büyük dram da mayıs ayının tatlı görüntüsüne gölge düşürmüş ve ciğerleri yakmıştır. Ne diyelim... İnşallah gelecek mayıslarda böylesine tatsız olayları yaşamayız. Tabii aynı dileğimizi diğer aylar içinde tekrarlamak isteriz. ŞAMPİYON KİM? Maden ocaklarında meydana gelen grizu kazaları ve üç beş kuruşa hayatını feda eden maden işçilerinin literatürdeki yeride çok hazin... Baksanıza dünyada bu tip kazalar grubunda birinci sırayı işgal ediyormuşuz. Keşke olumlu olaylar içinde aynı şekilde birincilik kupasını kaldırabilseydik. Ama nerdeee! Gerek politikada ve sporda nal toplamaya devam ediyoruz! “KEMAL”LİK... CHP’yi Mustafa Kemal BAYILDIĞIM SÖZLER “İĞNEYİ KENDİNE ÇUVALDIZI BAŞKASINA BATIR.” “OLMAYASIN KESER GİBİ HEP BANA HAP BANA... OLASIN TESTERE GİBİ BİR SANA BİR BANA.” “ÖĞLE UYKUSU ENGELLENMEMESİ GEREKEN VE HERKESİN DİLEDİĞİNCE İSTEDİĞİ YERDE YAPABİLECEĞİ, KAÇINILMAZ, SAYGIDEĞER VE KUTSAL BİR ETKİNLİKTİR.” Fransız bilim adamı BRUNO. “POLİTİKACILAR HER YERDE AYNIDIR. ORTADA NEHİR OLMASA DA KÖPRÜ YAPMA SÖZÜ VERİRLER.” Nikita KRUŞÇEV Atatürk kurmuştu. Şimde de partinin başinda bir Kemal var.. Kemal Kılıçdaroğlu. Anlaşılan büyük bir kemaliyetle kurulan partinin yıllar sonra yeniden “Kemal” noktasına erişmesini diliyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun açığa çıkardığı dosyalar ve afişe ettiği suistimallerdeki başarısı kadar başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek. Ancak şu fu fıkrayı anımsamadan edemedik. Kentlinin biri, köy yolunda yürüyormuş. Karşıdan gelen köylüye sormuş “Falanca beldeye gideceğim Ne kadar zaman da varırım.?” Köylü yanıt vermemiş. Kentli bozulmuş. Ve yoluna devam etmiş. Az sonra köylü arkasından seslenmiş “Bey bey! Yürüşünü görmek istedim... Bu yürüyüşle şu kadar zamanda varırsın.” GENÇ NÜFUS VE SONRASI... Avrupanın en genç nüfusuna sahipmişiz. İyi de nasıl?. İş yok, para yok, umut yok. Beyler! Kendi genç, ama gönlü yaşlı nüfusumuz olduğundan bilmem haberiniz var mı?! “OLMAZ İLAÇ, SİNE-İ SAD PAREME...” İlaç da kare kod uygulamasına başlanmış. Ne diyelim hadi hayırlısı... Ancak merak ettiğimiz bir konu var. Acaba eczaneye gittiğimizde bunun için de ekstradan bir para alınacak mı?! Malum ya baş ağrısı ilacı almaya gittiğimizde bile eczaneden kesilen ilaç ücret farkı ve muayene (!) parası komedisi hiç bitmiyor da!.. ARİF OLAN ANLAR... Önde tabut tabutun yanında Nasrettin Hoca, arkada cemaat, cenaze alayı mezara doğu ilerlemektedir. Birden tabutun kapağı aralanır. Ölü bilinen kişi başını kaldırır. Nasrettin Hoca’ya yalvarmaya başlar: “Hocam durdur şu cenaze alayını... Ben ölmedim... Bir baygınlık geçirdim beni öldü sandılar, yıkadılar, namazımı kıldılar, duamı ettiler, şimdi diri diri gömecekler. Ne olur durdur şu cemaati! Nasrettin Hoca cemaate bakar. Sonra da adama döner: “Kardeşim bu kadar kalabalık cemaate ben laf anlatamam Sana Allah rağmet eylesin!” Kıssadan hisse işte. SENİ ÇOK SEVİYORUM ZEYNEP NAZ... Doğduğun gün dün gibi hatırımda... Şimdi ise 2 i yaşını doldurmanın sevinç ve mutluluğuyla hepimize bir başka ışıldıyorsun. Dün “agu” derken bugün “hadi okula”demen hepimizde ayrı bir duygu seli uyandırıyor. Hele de televizyondaki beyaz önlüklüleri gösterip de “doktor olucam” demen yok mu?. Bir bahtiyarlığın vesilesi oluyor. Biliyorum Zeynep sen okuyacaksın ve doktor olacaksın. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum. Ancak üniversiteden mezun olduktan sonra bugünkü gençliğin yaşadığı güçlük ve engellerle karşılaşmazsın.Daha güzel bir yaşam, daha güzel bir hayat karşılar sizleri. Diplomalı işsizlik umarım senin döneminde ülkemiz için masal olur gider. Seni çok seviyorum torunum Zeynep Naz. Dilerim, hep böyle güzel hep böyle mutlu kal. SEVGİ ÜZERİNE... Bir sevenler var. Birr de sevilmeyi sevenler. Birinciler hep “Yalnız” kalıyor, ikinciler ise “Yenik” düşüyor. Son günlerde sevgi edebiyatı yapan bilir bilmezlere duyurulur. Siz acaba hangi tarafta, hangi yerde olmak istersiniz?. Malum epey ince bir konu. Bu ayki yazımı da bu küçük dokundurmayla noktalamak . Kalın salğıcakla. BAKIRKÖYLÜ MİNİKLERDEN EĞİTİME İLK ADIM Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ‘’Okul Öncesi Eğitim Şenliği’’ Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Kartaltepe İlköğretim Okulu okul öncesi sınıfı, Cumhuriyet İlköğretim Okulu okul öncesi sınıfı, Bakırköy Kız Meslek Lisesi Uygulama Anaokulu, Florya Koleji okul öncesi sınıfı ve Ahmet Hamdi Tanpınar İlköğretim Okulu okul öncesi sınıfı öğrencilerinin katıldığı etkinlikte, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan çocuklara şeker dağıttı. Etkinlikte çocukların ilgi ve isteği üzerine, dans yarışmaları, animasyon gösterileri ve masal dinletimi yapıldı. Çocuklar etkinlikte en çok ilgiyi ise palyaçolara gösterdi. Etkinlikte konuşan Hüseyin Özcan, çocukların temel alışkanlıklarının ve zihinsel yeteneklerinin en fazla geliştiği dönemin okul öncesi dönem olduğuna dikkati çekerek, ‘’Bu süreç içinde kazanılan davranış biçimleri tüm yaşam boyunca devam etmektedir. Erken çocukluk dönemindeki deneyimler, beynin çalışma biçimi için belirleyicidir. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak okul öncesi eğitime büyük önem vermekteyiz. Bu nedenle ilçemizdeki tüm ilköğretim okullarında okul öncesi eğitim sınıfları açılmış ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre donanımları sağlanmıştır. İlçemiz özel anaokulları bakımından da en yoğun ilçelerden birisidir’’ diye konuştu. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Bakırköy’de bağımsız resmi anaokulu açılması için gerekli proje ve çalışmaların başladığını da belirtti AK PARTİ BAKIRKÖY İLÇE BAŞKANLIĞI’NDAN SAĞLIK SEMİNERİ AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı,‘’Obezite ve Sağlıklı Zayıflama Yolları’’ ve ‘’Yüz Estetiğinde Son Gelişmeler’’ konulu seminer düzenledi. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan ile İlçe Kadın Kolları Başkanı Berrin Toptaş’ın katıldığı seminerde, Dr. Osman Nuri Şenbayram ve Dr. Güzide Esmerbayrak katılımcılara bilgilerini aktardı. ‘’Obezite ve Sağlıklı Zayıflama Yolları’’ konusunda sunum yapan Dr. Osman Nuri Şenbayram, ‘’Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için hareket aktivitesini arttırmalı,. günde 8- 10 bardak su içmeli ve az ama sık yemek yemeliyiz.’’ dedi. Dr. Güzide Esmerbayrak ise, ‘’Yüz Estetiğinde Son Gelişmeler’’ konusunda yaptığı sunumdak, ‘’Güzel yaşlanmak bizim elimizde. Kemiklerimizi ve cildimizi koruyabilir, yüz hatlarımızı kaybetmeden koruyabiliriz. Bu noktada yüz estetiğini başvurabiliriz. Fakat insanlarımız biraz daha yaşlandıktan sonra estetik yaptırırım, kırışıklıklarım çoğalınca botox yaptırırım düşüncesi içindeler. Biz cerrahlar olarak erken yaşlarda yüz estetiği ve kırışıklıklar başladığı anda botoxu öneriyoruz.’’ diye konuştu. TEKNOLOJÝ DÜNYA SI GÖKHAN ATAMER gokhanatamer@atakoygazete.com.tr İNTİHAR SÖZLEŞMESİ Çin'den gelen son haberlere göre Foxconn çalışanları arasında intiharlar durmuyor. Son olarak hacker'ların bile devreye girdiği olaylar sonucunda Foxconn bu üzücü durumun önüne geçebilmek için yeni bir uygulamaya gitti. Firma, tüm çalışanlarına yaşadıkları zor çalışma koşulları ile baş edebilmek için basılı bir mesaj dağıttı. Mesajda iş zorlukları ile nasıl başa çıkabilecekleri ve başa çıkmadıkları durumlarda nerelere baş vurabilecekleri yazılı . Buraya kadar her şey güzel ama mesajın sonunda yer alan 3 madde, Foxconn 'un asıl niyetini gözler önüne seriyor. Bu üç maddeden özellikle ikisi çok dikkat çekici. İlki çalışanların hiçbir koşulda " kendime ve bir başkasına zarar vermeyeceğim", ikincisi ise "intihar edecek veya kendime zarar verecek olsam bile şirketin gerekli tüm yasal önlemleri almış olduğunu kabul ediyorum" bölümlerini içeriyor. Tüm çalışanların okuduktan sonra imzalaması gereken bu mesaj sayesinde Foxconn, bir anlamda sorumluluğu kendi üzerinden atıp, olası yeni intihar olayları üzerine suçlu durumda kalmamaya çalışıyor. Umarız tüm çalışanların imzalamak zorunda oldukları bu doküman, onları daha fazla strese sokmaya neden olmaz... HP ARTIK TÜRKİYE’Lİ Dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi HewlettPackard’ın (HP) ürünlerinde artık “Made in Turkey” yazacak. HP ile üretim ortağı FoxConn, Türkiye'de bilgisayar üretim tesisi kuruyor. Çorlu’da inşaatına başlanan fabrikada yılda 2 milyon adet masaüstü bilgisayar üretilecek. Üretimin yüzde 85’ten fazlası ihraç edilecek. HP Türkiye tarafından İstanbul’da yapılan basın toplantısında, HP’nin uzun süren pazar araştırma ve değerlendirme çalışmaları sonucunda Türkiye’de PC üretim fabrikası kurma kararı aldığı açıklandı. HP Kişisel Sistemler Grubu Türkiye Müdürü Ertuş Ayık, firmanın 8 yıldır arkarkaya Türkiye’de en çok satan PC üreticisi olduğunu, geçen yıl satışlarını yüzde 34 arttırdığını söyledi. Ayık, bu uluslararası yatırım sayesinde Türkiyeli tüketicinin yeni teknolojilere artık beklemeden sahip olacağını, ayrıca yerli üretim maliyetlerinin avantajını fiyatlarda da göreceğini ifade etti. FoxConn ile HP, Çorlu’daki fabrikaya 60 milyon dolar yatırım yapacak. Yaz sonuna doğru ilk test üretiminin gerçekleştirileceği fabrikadan ilk teslimatınsa Kasım başında yapılması planlanıyor. HP’nin uluslararası satış ve dağıtım ağına dahil olacak fabrika, üretiminin yüzde 10-15’ini iç piyasaya verecek. Kalanı ise Orta Doğu, Kafkasya bölgesi ve Avrupa’ya ihraç edilecek. MAFIA 2'DEN HABER VAR Uzun zamandır "Geldi, geliyor, nerede kaldı?" diye merak edilen seri, nihayet ortaya çıkıyor! Nvidia konuşmacısı Monier Maher'in anlattıklarına göre oyun; PhysX , Apex modülü ve 2K'nın Illusion motorunu çok iyi şekilde birleştirecek; " PshysX ve Apex teknolojisiyle şehir ve Empire Bay'deki insanlar gerçekten canlıymış gibi davranacaklar. Örneğin; Apex, giysilerin çok gerçekçi davranmalarını sağlıyor. Bir pardesünün hareketi, oyuncunun orada bir silah gizlenmiş olduğunu anlamasına neden olabilir." "Apex ile oyuncular, ağaçları, bükerek ya da belli dallarını kırarak yok edebilecekler. Aynı zamanda arabayla bir ağaca çarptığında yaprakların ya da elmaların gerçekçi bir şekilde düştüğünü görebileceksiniz." Maher, Mafia II'nin PC sürümünün, Nvidia'nın Vision teknolojisiyle stereoskopik 3D olarak oynanabileceğini de ekliyor; "PC'nin her zaman oyun evriminin öncüsü olduğunu düşünüyoruz. PC'ye 3D eklediğinizde istediğinizi alırsınız; patlamalar, alev topları, sis ve duman. Ve Mafia II'de oyuncular ekrandan çıkan patlamaların ve nesnelerin derinliklerini görünce çok şaşıracaklar." Mafia II Kuzey Amerika'da, 24 Ağustos tarihinde PS3, Xbox 360 ve PC için çıkacak. LONDRA MÜZESİ’NDEN ŞAŞIRTICI iPHONE UYGULAMASI Arttırılmış gerçeklik (Augmented reality) son dönemlerin en gözde konseptlerinden biri. Açtığı imkanlar, yaratıcı fikirlerle buluştuğunda gerçekten de gerçekliğin zenginleştirildiği durumlar ortaya çıkabiliyor. Şimdiye kadar tanınmış yerli ve yabancı bazı firmalar bu konuda kendi denemelerini yaptılar, kendi örneklerini sundular. Her birinin başarılı olduğunu iddia etmek zor fakat yine de ortaya çıkan güzel örnekler, bu konseptin giderek daha da yaygınlaşacağını gösteriyor. Son olarak ortaya çıkan başarılı bir örnek ise milyon dolarlık bir şirket tarafından değil, bir şehir müzesi tarafından oluşturulmuş. Günlük 10 bin üzerinde ziyaretçisi bulunan Londra Müzesi'nin geliştirdiği özel bir iPhone uygulaması, Londra'daki önemli mekanları cep telefonunuz ile görüntülerken, aynı anda o mekanın 19. yüzyıla ait görüntülerini de görmenizi sağlıyor. Uygulamadan muhteşem görüntüleri galerimizde bulabilirsiniz...Tamamen ücretsiz olarak dağıtılan bu iPhone uygulamasını, tarihi ile gurur duyan ülkemizde yapılabilecekler hakkında bir fikir vermesini umud ediyorum. APPLE ARTIK EN BÜYÜK Geçtiğimiz günlerde Nasdaq endeksinde Apple hisse fiyatı günü yüzde 2.4 artışla kapatırken Microsoft yüzde 4 değer yitirdi. Bu rakamlara göre Apple’ın toplam piyasa değeri 222 milyar dolara yükselirken Microsoft 219 milyar dolarla Apple’ın gerisine düştü. Dolayısıyla borsalarda belirlenen hisse fiyatlarına göre Apple artık dünyanın en değerli teknoloji firması. Apple’ın piyasa değeri en son 19 Aralık 1989’da Microsoft’u geçmişti. Daha sonraki dönemde iflas noktasına gelen Apple, 1997’de Microsoft’un firmaya yaptığı 150 milyon dolarlık yatırımla batmaktan kurtuldu. O yıllarda Microsoft’un piyasa değeri, Apple’ın beş katıydı. iMac masaüstü bilgisayar (1998) ve iPod portatif dijital müzikçalarla (2001) şeytanın bacağını kıran Apple, hızla büyümeye başladı. iTunes müzik mağazasıyla (2003) ABD’deki perakende müzik pazarını kısa sürede ele geçiren Apple, 2006’da dizüstü bilgisayar tasarım ve donanımını tamamen ÝMTÝYAZ GENEL Taner SAHÝBÝ, KÜÇÜKTEPE Hukuk Danýþmaný: Av. ATAKÖY YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ ATAMER AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi YeþiladaHaber Sokak No:2/1 Koordinatörü Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Aylýk Süreli yayýn Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 18 Sayý:194 HAZİRAN 2010 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Umut Gizem ALTAN Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýnaBASIN aittir GAZETEMÝZ AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR yenileyerek MacBook serisini piyasaya sürdü. Apple’ın satışlarını ve değerini daha da zıplatan iPhone 2007’de tanıtıldı. Dokunmatik ekranlı akıllı telefonların öncüsü olan iPhone, tamamen kendisi tarafından geliştirilen çok kolay arayüzü, çoklu dokunma özelliği ve uygulama mağazasıyla fenomen haline geldi. iPhone’un başarısı üzerine bütün firmalar büyük dokunmatik ekranlı akıllı telefonlar yapmaya başladı. Firmanın son başarısı, iPad tablet bilgisayar oldu. Mart’ta ABD’de piyasaya sürülen iPad, sadece bir ayda 1 milyon adet satarak mobil internet ve iletişimde yeni bir dönemi başlattı. TÜRKİYE’NİN İLK GEZİ PAYLAŞIM SİTESİ Turkcell, Gezenzi adlı yeni ücretsiz sosyal paylaşım sitesini Turkcell Genel Merkezi’nde düzenlenen basın etkinliğiyle tanıttı. Türkiye’nin ilk konum tabanlı sosyal paylaşım sitesi olan Gezenzi ile kullanıcılar her an her yerden resim, yazı, video, müzik gibi içerikleri paylaşıp, gittikleri yerlerde her türlü izi bırakabiliyor. Gezenzi üyelerinin evde, ofiste, otobüste, sokakta, tatilde, nerede olurlarsa olsun tek bir mesaj kolaylığıyla bırakabildiği bu izler, harita üzerinde gerçek zamanlı olarak gösteriliyor. Sadece Turkcell’liler değil herkesin üye olabileceği Gezenzi ile kullanıcılar hissettiklerini, çevresinde gördüklerini, gittiği yerleri, yemek yediği mekânları, yol ve hava durumunu, beğendiklerini, beğenmediklerini ‘iz’ olarak harita üzerine bırakabiliyor. Örneğin tatilde rastlanılan sahil manzarası, sinemada izlenilen filmle ilgili yorum, yenilen güzel bir yemekle ilgili izlenimleri lokasyon bilgisiyle birlikte anında paylaşmak mümkün. İz bırakmakla yetinmek istemeyenler, Gezenzi’deki diğer izleri takip edebiliyor, yorum yapabiliyor, beğendiği izleri paylaşabiliyor, diğer kullanıcıların deneyimlerinden faydalanabiliyor. http://www.gezenzi.com adresinde ana sayfanın sağında bulunan “Davetiye İste” bölümü tıklandıktan sonra siteye kayıt yaptırılabiliyor. Dileyen kullanıcılar Gezenzi’ye Facebook hesabıyla da giriş yapabiliyor. Gezenzi’ye üye olmak ücretsiz. Gezenzi üyeleri, ister internet sitesinden isterse de cep telefonlarından iz bırakabiliyor. İnternet sitesini tercih edenler Harita modu üzerinden lokasyon bilgisi ya da Liste modunda lokasyon bilgisi olmadan izlerini paylaşabiliyor. Her an her yerden cepten iz bırakmak isteyenler ise 6060’a SMS ya da MMS ile mesaj gönderebiliyor. Gönderilen mesaj otomatik olarak lokasyon bilgisi ile birlikte gösteriliyor. Gönderilen tüm SMS ve MMS’ler iki ay boyuncu ücretsiz olacak. İsteyen kullanıcılar tek bir tıkla Gezenzi’ye bıraktıkları izlerin Facebook, Twitter ve FriendFeed’teki hesaplarında da listelenmesini sağlayabiliyor. Kısa bir süre sonra kullanıma girecek 60’tan fazla cep telefonu modeline özel geliştirilen Gezenzi mobil uygulamasını kullanarak da iz bırakmak ve Gezenzi’ye cepten ulaşmak mümkün olacak. iPAD 28 GÜNDE 1 MİLYON ADET SATTI Wi-Fi bağlantı özellikli ilk modelinin ABD’de piyasaya verildiği Şubat ayından beri tartışılan Apple iPad tablet bilgisayar, enson çıkan 3G’li modelle birlikte 1 milyon satış rakamına ulaştı. Üstelik sadece 28 günde. Bu süre içinde firmanın açtığı iBook Store’dan 1.5 milyon e-kitap, App Store’dan da 12 milyon uygulama indirildiği açıklandı. Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz 29 B A K I R K Ö Y K A D I N F E S T İ VA L İ Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Bakırköy Kadın Festivali, Bakırköylü kadınları buluşturdu. Açılışını Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Meltem Ünal Erzen'in yaptığı festival; düzenlenen konserler, yarışmalar ve gösterilerle renkli görüntülere sahne oldu. Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin düzenlediği ve iki gün süren Bakırköy 3. Kadın Festivali'nin sunuculuğunu Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler yaptı. Türkiye şampiyonu dans gruplarının sahne aldığı ilk gün festivale katılanlar, Göknur ve FasaFisa Dan- sçıları,R17’nın sirtakileriyle eğlendi. Town Center ve Ataköy Plus'ın sponsorluğunda gerçekleştirilen festivalin ikinci gününde ise ödüllü karaoke ve figür yarışmaları gerçekleştirildi. Bu arada, kadınların el emeği ürünlerinin sergilendiği ve satışa sunulduğu stantlar festival ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü. Festival kapsamında bir de imza günü düzenlendi. Feryal Tilmaç, Aret Vartanyan, Nurduran Duman, Deniz Yılmaz Atakay, Yelda Karataş ve Serhat Kestel, imza gününde kitaplarını imzaladılar. FİADER’DEN “VEFA” BELGESELİ Florya İş Adamları Derneği (FİADER) sponsorluğunda ve Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile hazırlatılan ‘’Vefa: Hayatın İki Sahnesi’’ konulu belgesel film gösterime girdi. Türk eğitim dünyasında formasyonel nitelik taşıyan ilk belgesel film olan Vefa Belgeseli’nin gala gecesi, MEV Koleji Özel Basınköy Okulları’nın konferans salonunda gerçekleştirildi. Senaryosunu Ayhan Özel’in yazdığı, yönetmenliğini Ali Osman Çınar’ın üstlendiği Vefa Belgeseli’nin gala gecesine, Eğitimden Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya, Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, İl Milli Eğitim Müdür Vekili İlhami Oral, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Başkan Vekili Fuat Özbekli ve FİADER Başkanı Taceddin Negiş’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Geçler ile yaşlılar arasındaki kopukluğun anlatıldığı ve huzurevlerinde bulunan yaşlı insanların günlüklerindeki yazılarından alıntılar yapılarak hazırlanan Vefa Belgeseli, salonda bulunan izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Vefa Belgeseli’nin gösteriminin ardından katılımcılara plaket verilerek, protokol konuşmalarına geçildi. Sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Gaffur Uzuner’in yaptığı gecede konuşan Bakırköy Kaymakamı Dursun Ali Şahin, çok güzel bir belgesel film izlediğini ve filmin her karesinden alınması gereken mesajlar olduğunu söyledi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’de yaptığı konuşmada, Vefa Belgeseli’nin yurt genelinde okul çağındaki tüm çocuklara izlettirilmesi gerektiğini belirtti. Geceye katılan İl Milli Eğitim Müdür Vekili İlhami Oral ise, FİADER yönetimini kutlayarak başladığı konuşmasında, gençler ile yaşlılar arasındaki kopukluğun giderilmesi için bu tür çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğini ifade etti. Vefa Belgeseli’ni izlemekten dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Başkan Vekili Fuat Özbekli’de, belgesel filmin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, FİADER ile birlikte yürüttükleri çalışmanın güzel sonuçlara vesile olacağını söyledi. ’’ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK’’ Vefa Belgeseli ve FİADER ile ilgili görüşlerini aldığımız FİADER Başkanı Taceddin Neğiş, Vefa Belgeseli ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Amacımız tamamen topluma ve insanlara faydalı olmak. Günün teknolojisini, gençler ve yaşlılarla birleştirmek. Bundan sonra bu tür faaliyetlerimiz devam edecek. Bunun üzerinde önemle duruyoruz. Bunu çoğaltarak devam edersek aradaki kopukluğun gideceğini düşünüyorum’’ diye konuştu. FİADER hakkında da bilgi veren Negiş, ‘’FİADER bünyemizde çalışanımız ve üyemiz olmak üzere 250’ye yakın rakamımız var. Bir araya geldiğimiz konfederasyonlarımız var. Ama herkes kendi bulunduğu, ikamet ettiği yerde faaliyetler yapınca bir bütünlük sağlanıyor.. Derneğimizin zaman zaman sıkıntıları da oluyor. Ama sıkıntı olmadan da doğum olmaz. Floryalılara ve Bakırköylülere şunu söylemek istiyorum; herkes bulunduğu yere sahip çıksın ve birbirlerine sırtlarını versinler, omuz omuza herkese kucak açsınlar. İnşallah bu yolculuk maddi ve manevi olarak huzurlu bir şekilde devam edecek.’’ dedi. ( Yavuz ARPACIK ) 31 B A K I R K Ö Y M USİKİ KONSERVATUARI MARDİN’DE Bakırköy Konservatuarı Itri ve Dede Efendi Karma Korosu Mardin’de konser verdi. Mardin Valisi Hasan Duruer’in daveti üzerine Mardin’e giderek Artuk Üniversitesi Konferans ve Konser Salonu’nda büyük bir konser veren Bakırköy Konservatuarı Itri ve Dede Efendi Karma Korosu, konserin 1. bölümünde FARUK SALGAR yönetiminde Türk Müziği’nin önemli eserlerinden oluşan bir program, 2. bölümünde ise FARUK SALGAR ve MELİHAT GÜLSES’in solist olarak sundukları birbirinden güzel eserlerle seyircilerin büyük beğenisi ve dinmeyen alkışlarıyla ödüllendirildiler. Koro, 2. kısımda yine birbirinden güzel eserler sundu. Konser bir Mardin türküsü ile sona erdi. Konser öncesinde Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı Başkanı Hikmet Özkahraman ve Prof. Dr. Nevzat Atlığ birer konuşma yaptılar. Bakırköy Konservatuarı yönetimi ayrıca, konsere hiçbir karşılık gözetmeksizin iştirak eden Melihat Gülses’e teşekkürlerini bildirdi. BAKIRKÖY KONSERVATUARI GENÇLİK KOROSU KONSERİ Bakırköy Konservatuarı Gençlik Korosu ‘’Musiki Günleri’’ adlı bir konser verdi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konseri, koro şefi ve hocası FARUK SALGAR’ın ani rahatsızlığı nedeniyle koroyu ve faslı SELÇUK KURT yönetti. Konserde, Gençlik Korosu tarafından 1. bölümde Mahur Faslı, 2. bölümde ise Gençlik Korosu solist ve konistlerinin sunduğu son dönemin en güzide eserlerinden oluşan bir program sunuldu. Salonda bulunan izleyicilerin büyük beğenisi ile dakikalarca ayakta alkışlanan konserde faslı ve koroyu yöneten SELÇUK KURT yaptığı konuşmada, konserin hazırlanmasında en büyük emeğin FARUK SALGAR’a ait olduğunu vurguladı. Konserin açılış konuşmasın Vakıf Başkan Yardımcısı Orhan ÖZSEYHAN yaptı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Öykü Yarışması sonuçlandı Köşe yazarımız Yasemin Bayer ’in yazdığı "Markiz'de Bir Sevgili Hüzünlü Yürek" adlı öykü, yayınlamaya değer bulundu. Mimarlık Vakfı ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından "Mimar Sinan Haftası Etkinlikleri" kapsamında düzenlenen "2. Mimarlık Öyküleri Yarışması" sonuçlandı. Konusu "İstanbul" olarak belirlenen ve amacı mimarlık ile ilişkilendirilmiş değerli öyküleri bir araya getirmek, öykü birikimlerini paylaşmak ve mimarlık bilincine katkı sağlamak olan yarışmaya bu yıl 137 öykü katıldı. Köşeyazarımız Yasemin Bayer’in yazdığı "Markiz'de Bir Sevgili Hüzünlü Yürek" adlı öykü, yayınlamaya değer bulundu. UĞUR DÜNDAR CAPACITY’DE Gazeteci Uğur Dündar, Capacity Alışveriş Merkezi’nde okurlarla bir araya geldi. Yazar Nedim Şener tarafından kaleme alınan “İşte Hayatım” isimli kitabının imza gününde okurlarla bir araya gelen Dündar, kitap imzalayıp bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de, Capacity AVM içinde yer alan D&R Mağazası’nda gerçekleştirilen imza gününe katılarak, Dündar’a kitap imzalattı. Erzen, Uğur Dündar’ın yıllardır halka doğruları anlatan ve gösteren bir araştırmacı yazar olduğunu belirterek, Dündar’la bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. (Yavuz ARPACIK ) 33 Ücretsiz düzenlenen destek eğitim programında ÖĞRENCİLERİN BÜYÜK BAŞARISI Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in desteğiyle üniversite hazırlık kursuna gitme olanağı bulamayan öğrencilere yönelik ücretsiz düzenlenen destek eğitim programına katılan 47 öğrenci üniversite 1. basamak sınavında %100 başarılı oldular. BAKGEM (Bakırköy Gençlik Eğitim Merkez)’inde gerçekleştirilen programa katılan öğrencilerin başarılarıyla gurur duyduklarını belirten BAKGEM Başkanı Kenan Zülaloğlu,” Bakırköy Belediye Başkanımız Ateş Ünal Erzen’in desteğiyle bu yıl başlattığımız Destek Eğitim Programımıza lise 3 dâhil toplam 110 öğrenci katılıyor. Sınava giren 47 öğrencimiz de birinci basamak sınavında, ikinci basamak sınavı olan LYS(Lisans Yerleştirme Sınavı) girebilme puanı 180 puanın üzerinde puan almışlardır. 6 tanesi de 400’ün üzerinde puan alarak ülkemizin önde gelen üniversitelerine göz kırpmışlardır. Bazıları gönüllü 11 öğretmenimizle gençlerimize ışık tut- maya çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl yeni yerimize taşınarak kapasiteyi 500’e çıkaracağız. Bu çalışmanın başka ilçelere de örnek olmasını diliyorum. Parası olmadığı için kursa gidemeyen 1 tane bile gencimiz kalmasın.”dedi. GÜÇLÜ BENLİK DEMEK BAŞARI DEMEKTİR TURİSTLERDEN FULDEN URAS’A BÜYÜK İLGİ İstanbul Ataköy’de bulunan Airport Outlet Center’ın geleneksel olarak düzenlediği imza günü etkinliklerinin konuğu Fulden Uras oldu. Airport Outlet Center’ın sahneside hayranları ile bir araya gelen Fulden Aras imza günü etkinliğinde hem sevilen şarkıları seslendirdi hem de son albümü On’u imzaladı. Havalimanına en yakın alışveriş merkezi olan Airport Outlet Center’daki Fulden Uras’ın imza gününe yerli hayranları kadar yabancı turistler de yoğun ilgi gösterdi. Fulden Uras’la resim çektiren ve albümünü imzalı olarak alan hayranları Fulden Uras’ın şarkıları ile dans ederek gönüllerince eğlendiler. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte düzenlediği ‘Küçük İstanbul Buluşmaları’nda sezon başından bu yana pek çok uzman ismi Küçükçekmeceli öğrencilerle bir araya getiren Küçükçekmece Belediyesi, bu hafta İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’i konuk etti. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Koca’nın da katılımında gerçekleşen söyleşide Yunus Söylet, öğrencilere hayata dair önemli ipuçları sundu. Başarının, öncelikle güçlü bir benliğe sahip olmaktan geçtiğini ifade eden Yunus Söylet, “ İlk önce kendinizi iyi tanımalısınız ki bu sayede yanlışlardan arınasınız. Zorlukları atlatıp yeni hedefler koyarak motive olabilmeli ve empati kurabilmelisiniz. Tüm bunların yanında ailenize karşı da dikkatli ve sabırlı olmalısınız. Aile hayatı sağlam ve düzgün olan birisini kolay kolay hiçbir şey yıkamaz.” dedi. Sözlerine iş hayatına dair tavsiyelerle devam eden Yunus Söylet, başarının güvenilir, dürüst ve işin gerektirdiği donanıma sahip olmaktan geçtiğini vurguladı. Zaman yönetimi konusunun da altını çizen Söylet, bilişimin hızla geliştiği bir dönemde, zamanı boşa harcamadan doğru bilgiyi edinmek gerektiğini söyledi. Son olarak kendi kariyerini örnekleyen Söylet’in, “Planlamalarımı hiçbir zaman uzak bir hedefe kurmadım. Ancak zamanı geldiğinde doğru kullanabilmek için kendimi hazırladım. Doğru donanıma sahipseniz, görev mutlaka gelir sizi bulur.” sözleriyle söyleşi son buldu. Söyleşi sonunda Yunus Söylet’e teşekkür plaketi ve çiçek takdiminde bulunan Başkan Aziz Yeniay, yaşanmışlıkları ve başarılarıyla bir rol model olan Yunus Söylet’in, gelecek nesillere örnek olmasını umut ettiğini belirtti. Dünya Dans günü festivali nedeniyle DANS DÜNYASININ ÜNLÜ İSİMLERİ KÜLTÜR KOLEJİ’NDE Kültür Koleji’nin Dünya Dans Günü kapsamında düzenlediği Dünya Dans Günü Festivali dans dünyasının ünlü isimlerinin katılımıyla Kültür Koleji’nde gerçekleştirildi. Festivalde Türkiye’de dansın gelişmesine ve ilgi görmesine emek veren usta ve ünlü isimlere “Dansa Emek Verenler” ödülleri verildi. Ödül töreninde bale sanatının yaygınlaşmasında emeği geçen balet, koreograf, eğitmen Tan Sağtürk, tangoyu Türkiye’de sevdiren usta sanatçı Ümit İris; uzun yıllardır hem dansçı hem de eğitmen olarak dansı genç nesillerle buluşturan Tolgahan, Türkiye’de Latin danslarının sevilmesi ve yaygınlaştırılmasında emeği geçen sanatçı Aytunç Bentürk ile genç kuşağın önemli ve gelecek vaat eden dansçılarından Eylül İlbey’e dansa katkılaın-dan dolayı Kültür Koleji öğrencileri tarafından “Okul Şilti” takdim edildi. Ödül töreninde bir konuşma yapan İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Genel Müdürü Erdoğan Yılmaz, insanlığın asırlardır yaşamı dansla anlattığını, hayatın dansla ifadesinin bazen tango bazen bale kimi zaman da zeybek olduğunu belirterek “ Kültür Koleji olarak Dünya Dans Günü’nü 13 yıldır liselerarası dans yarışması ve festi vali düzen leyerek kutluyoruz. Bu yıl ise Türkiye’de dansa emek vermiş isimleri ödüllendirerek bu anlamlı günü kutlamak istedik”dedi. 35 H A R U N E R D E N AY S P O R S A L O N U H İ Z M E T E A Ç I L D I Bahçelievler Belediyesi tarafından eski milli basketbolcu ve A Milli Basketbol Takımı Genel Menajeri Harun Erdenay adına yaptırılan Org. Eşref Bitlis İlköğretim Okulu Harun Erdenay Spor Salonu gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ile milli basketbolcu ve A Milli Basketbol Takım Menajeri Harun Erdenay’ın birlikte açtıkları Harun Erdenay Spor Salonu’nun açılışına Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir, milli basketbolcu İbrahim Kutluay ve Baketbol Milli Takımı idari menajerleri katıldı. Bahçelievler’de 5 yıl içinde yapımı gerçekleştirilen 16 spor salonundan 15.si olan Harun Erdenay Spor Salonu’nun açılışında konuşan Harun Erdenay; “Türk sporunun gelişimine tesislerle güç veren ve isimleri geleceğe taşıyan başkanıma, bana en mutlu doğum günümü yaşattığı için de teşekkür ediyorum” dedi. Daha önce Hakan Şükür, Ziya Doğan, Rıdvan Dilmen ve Şenol Güneş spor salonlarını da açtıklarını belirten Belediye Başkanı Osman Develioğlu ise “Türk spor ve sporcusunun, 21. yüzyıl dünyasında, başarılarla ve onurla yer alması için çalışıyor ve alt yapı’da eserleri hizmete açıyoruz. Yaptığımız her tesisle sporda başarıların artarak sürmesini istiyoruz. Gençliğin sporcumuzla ve spordaki başarılarla övünmesini diliyoruz” dedi. VOLKSWAGEN “GENÇ KARTALLAR” HAFTASI Volkswagen binek araç modelleri, Hava Harp Okulu’nda gerçekleştirilen “Genç Kartallar” haftasında tanıtıldı. Volkswagen’in pazara sunulduğu günden bugüne kadar büyük ilgi gören modellerinden olan Polo, Golf, Scirocco ve Tiguan’ın sergilendiği etkinlikte ayrıca katılımcılar araçları test etme imkanı da buldular. Tamaş tarafından düzenlenen etkinliğe, öğrencilerin yanı sıra Hava Harp Okulu personeli de katıldı. YEŞİLKÖY ROTARY KULÜBÜ’NDEN ‘’TOPLUMSAL HİZMET ÖDÜLLERİ’’ Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından temsil ettikleri ve yöneticisi oldukları Sivil Toplum Kuruluşları kanalıyla topluma hizmet veren yardımsever iş ve meslek sahiplerine ‘’Toplumsal Hizmet Ödülleri’’ verildi. Ataköy Marina Otel’de gerçekleştirilen ödül törenine Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı ve Rotary 2420. Bölge AB Komite Başkanı Rtn. Uğur Özgöker ve kulüp üyelerinin katıldı. Törende, KASEV (Kadıköy Sağlık ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kamil Çetin Oraler Bakırköy Belediye Meclis Başkan Vekili ve TÜDER (Tüketiciler Derneği) Başkan Vekili Ali Kenan Kır İstanbul Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı; Trafik Kazalarını Önleme Vakfı Başkan Vekili Yaşar Aşçıoğlu, Türkiye'de ilk Europa Nostra (Avrupa Kültürel Mirası Koruma) ödülünü alan ve tarihi yarım adadaki sur ve çeşmeleri restore eden mimar. Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı adına Dr. Mimar Mehmet Alper ve Baklavacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Mutfak Dostları Derneği 2. Başkanı Nadir Güllüoğlu, Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından “Toplumsal Hizmet Ödülü”ne layık görüldüler. ‘’ENGELLİLER SU ŞENLİĞİ’’ Bakırköy Belediyesi tarafından ’Engelliler Su Şenliği’’ düzenledi. Engelliler Haftası kapsamında, Bakırköy Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde düzenlenen şenliğe çok sayıda engelli ve ailesi katıldı. Gönüllü yüzücülerin eşliğinde gruplar halinde havuza girip, yüzme yarışı yapan engellilerden bazılarının çok mutlu olduğu bazılarının da sudan korktuğu gözlendi. Yarışma sonunda dereceye giren engellilere madalyaları, Bakırköy Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Özcan Bilir tarafından takdim edildi. 37 MUTLU GÜNLER Güliz AKYÜZ & Gökhan YILDIRIM Evlendiler Bakırköy’ün duayenlerinden Yakup Akyüz kızını evlendirdi. Yeşilyurt Spor Kulübü Balo salonu ve terasında gerçekleştirilen nikah ve düğün töreninde Filiz-Yakup Akyüz ve Cemile - Hüseyin Yıldırım konuklarını kapıda karşıladılar. Güliz Akyüz ve Gökhan Yıldırm’ı arkadaşları yanlız bırakmazken uzun süredir birbirini görmeyen konuklar da gecenin geç saatlerine kadar sohbet etme imkanı buldular. Değerli dostumuz Yakup Akyüz sevinç ve hüznü birlikte yaşarken bize ‘’acaba davet etmeyi unuttuğum dostlarım oldu mu? Olduysa kendilerinden sizin aracılığınızla özür diliyorum’’ dedi. Biz de Güliz ve Gökhan’ı kutluyor, ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Yasemen DURMAZ & Alper ÖNSOY Evlendiler Yıldız ve İbrahim Durmaz kızları Yasemen’i, Aylin Levent Önsoy’un oğlu Alper ile evlendirdi. Gençlerin nikah töreni Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Nikaha her iki ailenin akraba ve dostları ile Yasemen ve Alper’in arkadaşları katıldı. Nikah sonrasında aileler, Yasemen ve Alper’in iş ve yakın arkadaşları Citadel Oteli salonlarında nikah yemeğinde buluşarak gecenin ilerleyen saatlerine kadar gönüllerice eğlendi. TOWN CENTER’DA GUINNESS REKOR DENEMESİ Katre Kadın Emeği Derneği, ‘’Emek Yolu’’ projesi kapsamında örülen 2950 km uzunluğunda iplik kullanılarak yaptıkları örgü ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için başvuruda bulundu. ( Yazısı 21. sayfada) VAKIF HAFTASI BEHİYE SELİM PARS İLKÖĞRETİM OKULU’NDA KUTLANDI Vakıf Haftası Küçükçekmece’de Behiye Selim Pars İlköğretim Okulu’nda kutlandı. Kutlamaya Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem KOCA, Şube Müdürü Hamdi ÇAKIR, Okul bağışçısı Selim PARS, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin KARACA ve okul müdürleri katıldı. Kutlamada okul öğrencileri Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetnamesinden gösteri sundu. Ayrıca okulun Mevlevi Gösteri Grubu hazırladıkları sema gösterisiyle izleyenlerin beğenisini kazandı. Vakıf Haftası Küçükçekmece’de Behiye Selim Pars İlköğretim Okulu’nda kutlandı. Kutlamaya Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem KOCA, Şube Müdürü Hamdi ÇAKIR, Okul bağışçısı Selim PARS, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin KARACA ve okul müdürleri katıldı. Kutlamada okul öğrencileri Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetnamesinden gösteri sundu. Ayrıca okulun Mevlevi Gösteri Grubu hazırladıkları sema gösterisiyle izleyenlerin beğenisini kazandı.