Sektör
Transkript
Sektör
610107 9 772147 LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ Fiyatı: 10 TL Sektör Yıl: 7 / Sayı: 64 / NİSAN - MAYIS 2016 Önemli Fuarda Buluşuyor AĞIR TİCARİ ARAÇLARDA 2 AYIN ÖZETİ 2 Dergi 1 Arada Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 2-3 İÇİNDEKİLER Ekonomik büyüme için devlet depo yatırımlarına destek vermeli Batu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde, depo yatırımlarının da hayati bir gereklilik taşıdığına dikkat çekti. Ankara, depo ihtiyacını karşılamak için devletin de destek vermesi gerektiğini söyledi. 30 Jungheinrich’in farkı satıştan sonra belli oluyor Depo içi raf sistemleri ve istifleme makineleri konusunda Türkiye’nin lider isimlerinden biri olan Jungheinrich, satış sonrası hizmetleriyle de sektörde fark yaratmayı hedefliyor. 26 MERTUR’dan terzi işi çözümler 42 34 60 Otomotiv taşımacılığının önemli aktörlerinden MERTUR, müşterilerine sunduğu terzi işi çözümlerle pazarın yüzde 25’ine hizmet veriyor. 66 HUBTEX’ten işinize özel tasarım forkliftler MD9 electri CITY ile “ 56 şehrin havası değişiyor” Reysaş, 1 milyon metrekare hedefine adım adım yaklaşıyor Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 4-5 Yaptığı yatırımlar ile kısa sürede 800 bin metrekarenin üzerinde kapalı depolama kapasitesine ulaşan Reysaş Lojistik, sadece son 1 yılda 8 depo inşaatını tamamlayarak hizmete açtı. Şirket, 2017 yılına kadar toplamda 1 milyon metrekareye ulaşmayı hedefliyor. 64 ATP sertifikaları Thermo King’ten alınacak Yiğit Akü % 100 Yerli lityum-iyon pili üretti projeleri bekliyor Yeni Ford Trucks serisi yüzde 8,5 yakıt tasarrufu sağlıyor 52 MEDLOG’a “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” belgesi 22 Gelecekte arabanız hacklenebilir 16 İmtiyaz Sahibi LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti. adına Bu TEMSA’ya şapka çıkarılır Hafızaları zorlayarak başlamak istiyorum. Yıl 2009, ABD’de başlayan iflas dalgası Avrupa’ya sıçramış, koca koca firmalar birer birer kapısına kilit vuruyordu. Global yangın, ne kadar teğet geçtiği söylense de, bizi de vurmuştu. Özellikle yerli otobüs üreticilerimiz TEMSA ve BMC, yüzde 90’lara varan üretim kaybı ile krizden en çok etkilenen firmalardı. O yıllarda Temsa, önce Adapazarı’ndaki kamyon fabrikasını sattı. Ardından da, yüzlerce mühendisin işine son verilerek, Gebze’deki Ar-Ge tesisinin kapısına kilit vuruldu. YIL 2013, TEMSA GLOBAL SATIŞA ÇIKIYOR Aradan yıllar geçiyor. Sabancı Holding’in otobüs ve midibüs segmentlerinde üretim ve ihracat yapan bağlı ortaklığı Temsa Global’de satış dahil stratejik opsiyonları değerlendirmek üzere Credit Suisse’i yetkilendirdiğini öğreniyoruz. O dönemde Bayraktar Otomotiv ve Anadolu Grubu’nun satın alma girişimleri olduğu ulusal medyada yer buluyor. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 6-7 YIL 2015 6 YENİ ÜRÜN ÇIKARILDI, 2016’DA 9 YENİ ÜRÜN PİYASADA OLACAK Ortada satış söylentileri dolaşırken, yıllarca Sabancı Grubu bünyesinde çeşitli kademelerde çalışan Kimya Mühendisi Dinçer Çelik, Temsa Global’in kaptan köşküne yerleşiyor. Adana’daki otobüs üretiminde adeta gaza basılıyor. Yeni genel müdür Dinçer Çelik ve ekibiyle birlikte, firmanın yıllardır aşağı yönü gösteren grafikleri yine yukarıya dönüyor. 2015’te tüm ürün segmentlerinde satış adetlerini yükselterek 2014 yılında 1.700’ü aşan satış seviyesi elde eden TEMSA, TUİK verilerine göre 2015’te bu rakamı 2.250’ye yaklaştırıyor ve %30 büyüme gerçekleştiriyor. 2015 yılında 6 yeni ürünü pazarla buluşturan TEMSA, 2016 yılında ise pazara 9 yeni ürün sunacağını açıklıyor. Selçuk ONUR TEMSA’DA ÖNE ÇIKANLAR Yeniden kurulan Ar-Ge ekibinin büyük başarısı olarak nitelendirilen bir çalışmayla Temsa’da “Akıllı otobüs devri” başladı. Firma, kendi üretimi Avenue iBUS aracının ilk lansmanını Transist Fuarı’nda gerçekleştirdi. Elektrikli otobüs MD9 electriCITY üretildi. Aselsan ile yapılan işbirliğiyle haziran ayında lansmanı yapılacağı söylenen Türkiye’nin ilk %100 yerli elektrikli otobüsü Temsa markalı olacak. Her segmentte ürünü olan tek şirket unvanını aldı. 27-29 koltuklu midibüs segmentinde 2014’te olduğu gibi 2015’te de %43 ile yılı lider tamamladılar. 2010 yılında girdikleri ABD pazarında 700’ü aşkın otobüse ulaştılar, bu rakamın yıl içinde 1.000’i aşmasını bekliyorlar. ÇİNLİLER, YAKIN TAKİPTE Temsa, son yıllarda yaptığı bu ataklarla global markaların da dikkatini çekti. Özellikle Avrupa ve ABD pazarlarını hedefleyen Çinli firmalar işbirliği yapmak için Temsa’nın kapısını aşındırıyor. İzdivaç için fırsat kollayan Çinli bir firmanın Temsa’dan 50 kat büyük ve bir o kadar da ciroya sahip olduğunu söylersek abartmış olmayız. Çok değil 5 yılda dipten zirveye çıkabilmek her babayiğidin harcı değildir. Temsa’nın da bu başarısına şapka çıkarılmaz da ne yapılır? Saygılarımla. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Burak GÜNER Genel Yayın Koordinatörü Emine Ayşe ONUR Reklam ve Halkla İlişkiler Evrim Elif CEDİZ Yeşim AKIN Görsel Yönetmen Yasin KÖYCÜ BENELUX Satış Temsilcisi Hüseyin AKYEL Yayın Danışmanı Oruç KAYA Danışmanlar Kurulu Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ, Kapt. Savaş ERCAN, Geza DOLOGH, Can BESEV Karayolu: Zahit SAĞLIK, Şenol ÇAK, Mine KAYA Havayolu: Musa ALİOĞLU Demiryolu: İbrahim ÖZ, Yaşar ROTA Gümrük: Osan BAŞTA Almanya Temsilcisi Doğan PÜRSÜN Hollanda Temsilcisi İlhan KARAÇAY İngiltere Temsilcisi Tahsin ÖZALAN Yayın Türü Ulusal Süreli Yayına Hazırlayan LOJiMEDYA Büyükşehir Konutları, Çamlık Cd. A:28 Bl. D:28 Beylikdüzü - İSTANBUL Tel: 0212 251 86 70 0212 853 34 00 info@lojiport.com lojistikekipmanlar@gmail.com www.lojiport.com CTP ve Baskı Vizyon Basımevi Kağatçılık Matbaacılık ve Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. İkitelli O.S.B Deposite İş Merkezi A6 Blok No: 309 Başakşehir İSTANBUL Tel: (0212) 671 61 51 Dergimizde yayınlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. C M Y CM MY CY CMY K TEKNOLOJİ Bosch ile otomobiller kendi kendine park ediyor Konteynerlerle ilgili tüm limanlara giriş, çıkış ve takip işlemleri bundan böyle elektronik ortamda yapılacak. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 8-9 T ipik olarak bir otomobil yolculuğu bir park yerinde son bulur. Tabi sürücü bir park yeri bulabilirse. Şehir içi alanlarda park yeri arama, trafiğin yaklaşık üçte birini oluşturuyor veyol kenarlarında park yeri bulmak neredeyse imkansız. Online portal Statista’ya göre, sürücülerin yüzde 87’si park yeri bulmayı kolaylaştıran çözümler istiyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel, “Boş park yeri aramak zahmetli ve genellikle de zaman alıcı ve stresli bir iş.” dedi. Bosch, açık servis platformu olan topluluk tabanlı park etme ile bu sürecin stresini azaltıyor. Bu çözümü özel yapan şey, otomobilin kendi bulduğu boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit etmesi ve bildirmesi. Bu bilgiler, bir dijital park yeri haritasına giriliyor ve örneğin navigasyon sistemi aracılığıyla servisin içerisinde yer alan tüm araçlara sunuluyor. Böylece sürücüler, boş park yerine doğrudan yönlendirilebiliyor. Servis, park yeri arama süresini önemli ölçüde azaltıyor ve bu arayışın şehirlerdeki çevre etkisini de azaltıyor. Bu servisin sürücülere en geç 2018 yılında sunulması planlanıyor. Boş park yerlerinin sürüş sırasında tespit edilmesi Hoheisel açıklamasında, “Topluluk tabanlı park etme ile otomobilleri, nesnelerin internetinde sensöre dönüştürüyoruz ve şehirleri akıllı hale getiriyoruz. Yeni araçların neredeyse üçte biri park destek fonksiyonu ile donatılıyor. Bosch, bu destek sistemlerindeki ultrasonik sensörleri, kaldırım kenarındaki boş park yerlerini tespit edecek şekilde programlıyor. Otomobiller, saatte 50 kilometre ve üzerindeki hızlarda bile yanlarından geçerken park etmiş otomobiller arasındaki boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit edebiliyor. Bilgiler, Bosch’un bağlanabilirlik kontrol ünitesi (CCU) gibi bir iletişim arayüzü aracılığıyla ilgili aracın üreticisine gönderiliyor ve ardından da isimsiz bir şekilde Bosch IoT Cloud’a (BIC) iletiliyor. Akıllı bir süreç kullanan Bosch, standart bir cadde haritasına dayanan ve araç üreticilerine sunulan dijital bir park yeri haritası üretmek üzere tüm araçlardan gelen verileri bir havuzda topluyor. Üreticiler de bu haritayı, sunucuya bağlı olan tüm otomobilleri ile paylaşabiliyor. TEKNOLOJİ Her arabada otomatik fren olacak Amerika Ulaştırma Bakanlığı’na göre, 2022 yılına kadar, 20 firmanın ürettiği her arabada, otomatik acil fren sistemi standart donanım olarak gelecek. Amerika Ulaştırma Bakanlığı, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, Karayolları Güvenliği Sigorta Enstitüsü ortak kararlarıyla 2022 yılına kadar bütün arabalarda otomatik fren sistemi olacak. İçlerinde Audi, Ford, Kia, Mazda, Porsche ve Tesla’nın da bulunduğu 20 firma, 2022 yılına gelene kadar, arabalarının standart donanımına otomatik fren sistemini ekleyecek. AEB nedir? AEB, yani otonom fren sistemi, radarlardaki gibi sensörler ve kameralar kullanan bir sistem olup, kazadan önce sürücüyü uyarıyor. Eğer sürücü, yeteri kadar hızlı davranıp frene basamazsa, araba kontrolü eline alıp, frene basıyor. Böylece olası bir kazayı engellemeye ya da olası en az zararı sağlamaya çalışıyor. Konteynerlerde “elektronik takip” dönemi Konteynerlerle ilgili tüm limanlara giriş, çıkış ve takip işlemleri bundan böyle elektronik ortamda yapılacak. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 10-11 23 Şubat 2016 tarihi itibariyle yönetmelikte yapılan değişiklikle konteynerlerle ilgili tüm limanlara giriş çıkış ve takip işlemlerinin elektronik ortamda yapılması kararı alındı. Ancak, sistemin sağlıklı çalışması için Gümrük Müdürlüğü ile yapılan istişareler neticesinde 1 Aralık 2016 tarihine kadar konteyner ithalat ve ihracatı yapan tüm firmaların sisteme tanımlanması, ardından da 01 Kasım 2017 tarihine kadar sistemin takibi, denetlenmesi ve kontrolü sonucu eksikliklerin giderilmesiyle birlikte 01.01.2017 tarihi itibariyle tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılması karara bağlandı. TEKNOLOJİ Kasisler artık elektrik üretecek Türk mühendisler, kasis içerisine koydukları hidrolik yağının basınç altındaki hareketini elektrik enerjisine çeviren sistem geliştirdi. 3 vatlık elektriksel büyüklük elde edildi Yağın basınç altındaki hareketinden yararlanılarak geliştirilen sistem üzerinde yapılan testlerde, bir ton ağırlığında ve saatte 5 kilometre hızla giden bir aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu 15 volt, 200 miliamper ve 3 vatlık elektriksel büyüklük elde edildiği belirlendi. Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Demetgül, yaptığı açıklamada, dünyada elektrik enerjisinin büyük kısmının fosil yakıtlardan elde edildiğini belirterek, bu yakıtların hızla tükenmesi ve çevreye zarar vermeleri nedeniyle alternatif enerji kaynakların öneminin giderek arttığını söyledi. Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimince desteklenen “Hız Kesicilerden Elektrik Üretim Projesi” kapsamında hız kesici kasis, bağlantı rakoru, hidrolik hortum, çekvalf, hidrolik motor, redüktör ve elektrik motoru kullanılarak mekanik enerjiyi elektriğe çeviren sistem tasarlandı. Elektrik enerjisini üretecek Sistemin çalışma prensibine ilişkin Demetgül, şunları söyledi: “Aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu içerideki yağ, çekvalflerin yönlendirmesiyle hidrolik hortumlardan geçerek hidrolik motora ulaşıyor. Hidrolik motor, bu sayede elde ettiği hareket enerjisini dinamoya iletiyor. Dinamo da bu hareket enerjisini elektriğe çeviriyor. Aracın uyguladığı basınçla hidrolik motordan çıkarak 2 metre yüksekliğindeki sıvı tankının içine dolan yağ, basınç kalktıktan sonra yeniden hız kesicinin içerisine doluyor. Böylece, elektrik enerjisini üretecek döngü sağlanmış oluyor” Hız kesicinin üzerinden 7 bin araç geçmesiyle 12 voltluk akü doluyor Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 12-13 Sistemin çalışma prensibine ilişkin Demetgül, şunları söyledi: “Aracın hız kesiciye uyguladığı basınç sonucu içerideki yağ, çekvalflerin yönlendirmesiyle hidrolik hortumlardan geçerek hidrolik motora ulaşıyor. Hidrolik motor, bu sayede elde ettiği hareket enerjisini dinamoya iletiyor. Dinamo da bu hareket enerjisini elektriğe çeviriyor. Aracın uyguladığı basınçla hidrolik motordan çıkarak 2 metre yüksekliğindeki sıvı tankının içine dolan yağ, basınç kalktıktan sonra yeniden hız kesicinin içerisine doluyor. Böylece, elektrik enerjisini üretecek döngü sağlanmış oluyor” TEKNOLOJİ Gümrüklere “Mikroskobik” takip sistemi kuruldu Kaçakçılığın her türlüsüyle mücadele etme konusundaki çalışmalarına hız veren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ekipleri, fiziki araçların yanı sıra bilimsel yöntemlerden de aktif şekilde yararlanıyor. “Petrol”, “metal, gıda”, “kağıt-tekstil” ve “temel kimya-polimer” alanlarında faaliyet gösteren gümrük laboratuvarlarında, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin ve İstanbul olmak üzere 5 ilde riskli görülen eşyalara ilişkin analizler eksiksiz gerçekleştiriliyor. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 14-15 Tüm işlemler elektronik ortamda Bakanlık tarafından gerçekleştirilen diğer işlemlerde olduğu gibi, gümrük laboratuvarlarındaki tüm işlemler de aşamalı olarak kağıt ortamından elektronik ortama taşınıyor. Bu çerçevede oluşturulan Laboratuvar Analiz ve Raporlama Programı (LARA) ile tescil edilen eşyaların laboratuvara sevkinden itibaren tüm işlemler elektronik ortamda takip ediliyor. Ayrıca söz konusu bilgiler gizli ve güvenli ortamlarda saklanıyor. Gümrük laboratuvarlarında ticaretin daha güvenli yapılabilmesi adına son derece titiz çalışmalar yürütülürken, bir yandan da Avrupa Birliğinde kullanılan tekniklere ilişkin uyumlaştırma çalışmaları da yapılıyor. Tahlillerde ulusal ve uluslararası güvenilirliği sağlamak bakımından laboratuvarların “TS EN ISO/IEC 17025” standardında akredite olması da hedeflenirken, özellikle son dönemde bu kapsamdaki çalışmalara da hız verildi. Bu çerçevede söz konusu laboratuvarlarda eşyaların Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunu tespit etmek, vergi kayıplarını engellemek ve illegal eşya trafiğinin önüne geçmek için gereken tüm analizler uzman ekiplerce sağlanıyor. TEKNOLOJİ Trafik ışıkları tarihe mi karışacak? Massachusetts Instıtute Of Technology (MIT), geleceğin trafik çözümlerini konu alan bir araştırmada bulundu. Y apılan araştırmada, geleceğin yol durumundan, trafik ışıklarına kadar birçok inceleme yer aldı. Araştırmada dikkat çeken en önemli yön ise, gelecekte insanlığın trafik ışıklarına ihtiyaç duymayacağına ilişkin ifadeler oldu. MIT Araştırmacıları, gelecekte trafik ışıklarının, trafikte gerekli olmayacak bir unsur olacağını dile getirdi. Gelecekte sürücüsüz otomobil çözümlerinin yollarda hakim olacağı ön görülen araştırmada, deyimi yerindeyse kendiliğinden giden araçların trafik ışıklarına ihtiyaç duymayacakları belirtildi. Sürücüsüz araçlar, yoldaki trafik durumuna göre kavşakta, tali yoldan gelen diğer araçları bekleyecekler. Trafik yoğunluğu bekleyen araçların olduğu tarafta yoğunlaşırsa, bu sefer diğer yöndeki araçlar duracak ve bekleyen araçlara yol verecek. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 16-17 Trafik kazalarının en çok kavşaklarda meydana geldiğinin ifade edildiği Slash Gear’da yer alan araştırmada, bu bağlamda kavşaktaki trafik problemlerinin araştırma odağında yer aldığının altı çizildi. Trafik ışıklarının varlığından, çok daha akıcı ve verimli bir sistemin meydana getirileceğini söyleyen MIT Araştırmacıları, net bir tarih vermese de, yakın bir dönemde söz konusu teknolojinin kullanıma geçebileceğini belirttiler. TEKNOLOJİ Gelecekte arabanız hacklenebilir Otonom araçlar güvenİlİr mİ? Otonom araçların yaygınlaşması kazaları %80 oranında azaltacak olsa da araç sahiplerini fidye yazılımlarıyla karşı karşıya getiriyor. F-Secure Araştırma Bölümü Başkanı Mikko Hypponen, iyi bir güvenlik çözümü olmazsa hackerların otonom araçları kontrolü altına alması riskinin yüksek olduğunu belirtiyor. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 18-19 İ ş yerinize gitmek üzere arabanızı çalıştırdığınızda ekranda “Arabanızı hackledik! Geri almak için 10 bitcoin ödeyin!” yazısıyla karşılaşmanız mümkün! Cihazı hackleyip fidye karşılığı serbest bırakma olarak bilinen ‘’ransomware’’ uzun zamandır hayatımızda. F-Secure Araştırma Bölümü Başkanı Mikko Hypponen kendi kendini yöneten sürücüsüz araçların hayatımıza girmesiyle bu tür yazılımlarla daha sık karşılaşacağımızı öngörüyor. Şimdiden, bir hackerın, içinde bulunduğu yolcu uçağının eğlence sisteminden giriş yapıp uçağa “yükselme komutu” verdiği iddia ediliyor. Başka bir hacker grubunun 2015 Temmuz ayında bir cipin eğlence sisteminden aracın yazılımına giriş yaparak kaza yapmasına sebep olduğu biliniyor. 2011 yılındaki Defcon Konferansı’nda ise hackerlar arabadan arabaya bulaşabilecek bir virüs yazıp yazamayacaklarını sorguluyordu. Hypponen, 25 yıldır çalıştığı siber güvenlik sektöründeki hackerların ve motivasyonlarının büyük değişime uğradığını belirtiyor. Hypponen bu durumu, “Bu sektö- re giriş yaptığım dönemde hackerların herhangi bir amacı yoktu. Sadece hackleyebildikleri için yapıyorlardı.” sözleriyle değerlendiriyor. Trafik kazaları yüzde 80 azalacak Sigorta Bilgi Enstitüsü tahminlerine göre; 2030 yılında satılan araçların %25’i otonom araç olacak ve Google yükselişinden biraz daha yavaş bir şekilde yükselecek. Sigorta Bilgi Enstitüsü Başkanı Robert Hartwig’e göre; sürücüsüz araçların artan güvenliği ile trafik kazaları da %80 oranında azalacak. Kullanım alışkanlıkları, güvenlik ve ne kadar mesafe kat edildiğine bağlı olarak gelişen kuralların olduğu veriler ise kritik hale gelecek. Ayrıca; yeni arabalar çeşitli görüntüleme sistemleri içeren kapsamlı elektronik tanı sistemleriyle, polise “hızlı araba sürmüyorum” diye yalan söylemeyi de zorlaştıracak. Hartwig’e göre; yollar otonom araçlar için bakımdan geçirilmesi gereken tek yer değil. Norveç’in şimdiden otonom feribot için araştırmalara başladığını belirten Hartwig, yanı sıra uçakların iniş ve kalkış dahil olmak üzere otomatikleştiğini ve pilotların yeteneklerinin köreldiğini vurguluyor. TEKNOLOJİ Arı kovanı değil “Drone” kovanı Pensilvanya Üniversitesi’nde eğitim gören üç öğrenci 423 metre uzunluğunda bir gökdelen tasarladı. Tasarıma göre bu gökdelen sadece dronelara tahsis edilen adeta bir kovan. Tasarım şuan için sadece bir hayal olsa da öğrencilerin umudu, bir gün bu tasarımın gerçeğe dönüşmesi yönünde. D rone sürülerinin dev bir kovanın içerisine yerleştirilmesi kulağa bilim kurgu filminin bir sahnesi gibi geliyor. Fakat bu görüş, ihtilaflı hava araçları için 423 metrelik devasa taşımacılık havalimanını tasarlayan üç mimara ait. “Kovan” ismini verdikleri gökdelen şimdilik sadece tasarım aşamasında fakat mimarların umudu bir gün tasarımlarının gerçeğe dönüşmesi yönünde. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 20-21 “Kovan”, Hadeel Ayed Mohammad, Yifeng Zhao ve Chengda Zhu isimli üç üniversite öğrencisinin eğitiminin bir parçası olarak tasarlandı. Gökdelenin ise Manhattan’ın merkezine kurulması öngörüldü. 9 farklı drone ile uyumlu Öğrencilerin planına göre uçuş alanları; uçuşa yasak bölge, yüksek hızda transit geçiş alanı ve düşük hızda duraklayabilme alanı olmak üzere üçe ayrılmış durumda. Modüle göre ise gökdelen, şekil ve boyutuna göre kategorize edilmiş 9 farklı drone için uygun olarak planlanmış durumda. Aynı zamanda gökdelenin bir yeniliği de droneların yatay olarak park edilebilmesine olanak sağlıyor. Bu tasarımı yapan Pensilvanya Üniversitesi öğrencileri, 489 farklı projenin katıldığı eVolo dergisi yarışmasında ikinci sırada yer aldı. Taşımacılıkta çığır açabilecek proje Proje sahibi olan üniversite öğrencilerinin amacı, yakın gelecekte hızlı taşımacılık yapabilmek adına dronelar için bir yerleşim yeri oluşturabilmek. Halihazırda Amazon ve Google gibi şirketler drone ile taşımacılık hizmetinde bulunuyorlar ve bu bağlamda droneların hava sahası kısıtlaması da yakın zamanda kaldırılacak gibi gözüküyor. HABERLER DKV, Slovenya’da “kullan-öde” sistemine geçti D KV Euro Service, Slovenya otoyollarındaki hizmetlerine 3.5 tonun üzerindeki tüm araçlarda “kullanöde” sistemini de dahil etti. Yeni hizmet araca monteli ünitelerin dolumu için şoförlerin araçtan inerek, ödeme yapmak üzere yolda zaman kaybetmesinin önüne geçiyor. Kullandıktan sonra ödeme sistemi, hem araca monteli üniteler ile hem de elektronik çipli kartlar ile birlikte kullanılabilecek. Araca monteli halde peşin ödemeli cihazı bulunan araçlar, Slovenya’da herhangi bir DARS ödeme noktasına veya Ljubljana’daki Kullanıcı Ödeme Merkezi’ne başvurarak, DKV kartlarını gösterip cihazlarını “kullan-öde” ile değiştirebilecekler. “Peşin ödemeli” sistemle önceden yapmış oldukları ödeme tutarları “kul- DKV Euro Service, DKV Kart ile Avrupa’nın her yerinde, farklı yakıt markalarının satıldığı en geniş ve en yaygın dolum istasyon ağına sahip. Belçika otoyollarında 1 Nisan 2016 itibariyle yürürlüğe girecek yeni otoyol ödeme sistemini de faturalamaya başlayacak olan DKV, nakitsiz hizmetten, otoyol geçiş ücretlerine ve vergi iadesi ödemelerine uzanan geniş bir yelpazede maliyet optimizasyonu ve filo yönetim hizmeti sunuyor. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 22-23 Avrupa’da 42 ülkedeki 54 bin 700 kabul noktası ile otoyol ve akaryakıt kartları pazar lideri DKV Euro Service, Slovenya otoyollarında 3.5 tonun üzerindeki tüm araçlarda kullanılmakta olan “peşin ödemeli” karta ilave olarak hizmeti satın aldıktan sonra ödemeye izin veren “kullan-öde” tipi sistemi de hizmet yelpazesine dahil etti. Bu yeni hizmet sayesinde araca monteli ünitelerin dolumu için şoförlerin araçtan inerek, ödeme yapmak üzere yolda zaman kaybetmesi gerekmeyecek. Lojistik sektöründe aracın hareket halinde geçirdiği zamanın karlılık açısından önemli bir parametre olduğuna dikkat çeken DKV Euro Service Türkiye Satış Müdürü Deniz Çokcoş Sezer, “Slovenya’daki “kullan-öde” sistemi hem şoförler için pratik, hem de şirketler için avantajlı bir uygulama. DKV olarak hedefimiz müşterilerimizin kendi işlerine odaklanmalarını sağlayarak operasyonel verimliliklerini artırmak. DKV olarak biz operasyonel işlem yükünü müşterimizin sırtından kendi üzerimize alarak, onlara hem nakit akışında avantaj sağlıyor, hem de önemli bir iş yükünü üzerlerinden almış oluyoruz” dedi. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER MEDLOG’a “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” belgesi Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş. adına sertifikayı Genel Müdür İsmail Görgün teslim aldı. “İzinli Alıcı” ve “İzinli Gönderci” yetkilerine sahip olunmasıyla ithalatçı ve ihracatçı firmalara gümrük işlemlerinde önemli oranda zaman kazancı ve maliyet düşüşü sağlanıyor. Bu yetkiyle İthalatta ve ihracatta eşya muayenesi ve belge kontrolünün olmadığı hat olan yeşil hatta işlem görebilmenin yanı sıra İzinli alıcı yetkisiyle, transit eşyasını varış gümrük idaresine sunmadan kendi tesislerine sevk edebilme; İzinli gönderici yetkisiyle, transit eşyasını hareket gümrük idaresine sunmadan kendi tesislerinden sevk edebilme kolaylıkları sunuluyor. Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş., Türkiye’de ve Kuzey Irak’ta 15 ofis, 15 depo, 600’e yakın çalışan, 500 adet konteyner taşıyıcı, 255 adet tren vagonu, 2 adet Türk Bayraklı gemi ile hizmet vermektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından “İlk Kapsamlı Teminata Sahip Taşıyıcı Firma” ödülü sahibi olan Medlog Lojistik, karayolu ve denizyolu taşımacılığındaki son hamlesiyle daha güçlü bir filo organizasyonuna da ulaştı. 2017 sonuna kadar MEDLOG LOJİSTİK ve MEDLOG GEMİCİLİK bünyesinde çalıştırılacak gemi adedinin 15’e, tren vagonu sayısının 425’e, konteyner taşıyıcısının 750’ye ulaşması hedefleniyor. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 24-25 MSC Grup şirketlerinden Medlog Lojistik Gemicilik ve Turizm A.Ş, Türkiye’de “Yetkilendirilmiş Yükümlü” kapsamında “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” belgesine ve yetkilerine bir arada sahip olan ilk güvenilir ve yetkili taşıyıcı oldu. Ülkemizin ihracat hedeflerinin desteklenmesine katkı sağlanması amacıyla; 10.01.2013 tarihli 28524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (AEO Authorized Economic Operator) süreci devreye alındı. Yetkilendirilmiş yükümlü, gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statüdür. 4 farklı yetkiyle Türkiye’de sadece 25 firmada bulunan İthalat ve ihracatta gümrük işlemlerini ve maliyetlerini büyük oranda düşüren Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, “İhracatta Yerinde Gümrükleme”, “İthalatta Yerinde Gümrükleme”, “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerinden oluşuyor. Haziran 2011’de Türkiye’de faaliyete başlayan, müşteri memnuniyetini artırmak ve müşterilerin lojistik ihtiyaçlarına çözümler sunmak amacıyla MSC’nin (Mediterranean Shipping Company) bir iştiraki olarak kurulan Medlog Lojistik “İzinli Gönderici” ve “İzinli Alıcı” yetkilerine bir arada sahip olan ilk ve tek lojistik firması oldu. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Pegasus, profesyonellerle öğrencileri 5. kez buluşturdu P egasus Hava Yolları’nın hava kargo operasyonlarını yöneten Pegasus Kargo birimi ile İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi işbirliğinde düzenlenen Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Konferansı, 23 – 24 Mart 2016 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi‘nin Avcılar yerleşkesinde gerçekleşti. Lojistik sektörünün uluslararası firmalarının yöneticileri bilgi ve tecrübelerini konu üzerinde eğitim alan öğrencilerle paylaştı. Konferansın açılış gününde bir konuşma yapan Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, “Bugün nasıl bilginin haberleşmesi ve paylaşılması bizler için vazgeçilmez ise lojistik sektörü de ihracat ve ticareti ayakta tutma özelliğiyle ekonominin aynı değerde vazgeçilmez bir alanını temsil ediyor. Bu kapsamda hava taşımacılığı ve kargo sektörleri Türkiye’nin 2023 hedeflerine erişmekte önemli araçlarından olacaktır” dedi. Mehmet NANE Pegasus Genel Müdürü Aydın ALPA Güliz ÖZTÜRK Kargo Direktörü Genel Müdür Yardımcısı “38 ülke ve 97 noktada aktifiz” “Konferansı her yıl sürdüreceğiz” 4 yıldır sektör ve üniversiteleri buluşturduklarını belirten Pegasus’un Kargo Direktörü Aydın Alpa da, “Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz organizasyonu ilk kez bir devlet üniversitesinde yapıyoruz. Bundan böyle de her yıl devam edeceğimizin bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı. Konferansta ayrıca İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş, Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Reibel Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Arif Badur, Pegasus Hava Yolları Kargo Direktörü Aydın Alpa, Pegasus Hava Yolları Uçuş İşletme Direktörü Aydın Yumrutaş, Pegasus Hava Yolları Yer İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Uğurluteğin, İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gültekin Altuntaş, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Kargo Operasyon ve Pazarlama Müdürü Harun Ay, Lufthansa Cargo AG Türkiye Genel Müdürü Hasan Hatipoğlu, Militzer Münch lntl Türkiye Delegesi Kosta Sandalcı, Ekol Lojistik Genel Müdürü Murat Pegasus’un Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk ise konferansın açılış konuşmasında “11 yıl önce, 2005 yılında faaliyetlerine başlayan Pegasus Kargo olarak bugün yurt içinde 33, yurt dışında 64 olmak üzere 38 ülkede toplam 97 noktada hizmetlerimize devam ediyoruz. Son 5 yılda taşıdığımız kargo %100’den fazla artış gösterdi. 2015 sonu itibarıyla yüzde 17’lik bir büyüme ile taşıdığımız kargo ağırlığı 11.716.948 kg’a ulaştı.” şeklinde konuştu. Boğ, DHL Express Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tonguç, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan IATA Proje Yöneticisi Okan Oğur, Damco Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su Okyay Öztuğran, Saudi Airlines Cargo Co. L.L.C. Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Rainer Muller, Borusan Lojistik Uluslararası Taşımacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Savaş Yaşar, UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, UPS Türkiye Genel Müdürü Ufku Akaltan ve Pegasus Hava Yolları Operasyon Kontrol Merkezi (OCC) Müdürü Ümit Kula da birer konuşma yaptı. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 26-27 Nuhoğlu’dan Mehmet Nane’ye övgü Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş, etkinliğe katılan Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu’na plaket takdim etti. Konferansta bir konuşma yapan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Mehmet Nane’ye ayrı bir parantez açmak gerekir” diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Daha önce CarefourSa, Teknosa gibi dev kuruluşlarda yöneticilik yapan Mehmet Nane’den lojistik öğrencilerinin öğreneceği çok şey var. Lojistiği lütfen bir de ondan dinleyin! Dünyada önce tarım, sanayi, finans ve şimdi de bireyin öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Suriyeli bir babadan olma ABD vatandaşı bir Steve Jobs çıkıyor, Türkiye’nin ekonomik birikimini tek başına ortaya çıkaracak proje üretiyor. Sayın Mehmet Nane de, aranan kişidir. Carefour’dan ayrılırken en az 1.000 kişinin peşinden koştuğuna inanıyorum. İşte bu bireyin gücüdür.” www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Ekonomik büyüme için devlet depo yatırımlarına destek vermeli Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 28-29 Batu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde, depo yatırımlarının da hayati bir gereklilik taşıdığına dikkat çekti. Ankara, depo ihtiyacını karşılamak için devletin de destek vermesi gerektiğini söyledi. D epolama alanında müşterilerin taleplerine özel çözümler üreten Batu International Logistics, Gebze Dilovası’nda son teknolojiye sahip 20 bin metrekarelik deposu ve Hadımköy’de de 4 bin metrekarelik anlaşmalı depolarıyla müşterilerine katma değerli hizmetler sunuyor. Kimya sektörü başta olmak üzere, otomotiv, gıda, FMCG ürünleri, ambalaj sektörü, sağlık ve kozmetik sektörlerinde faaliyet gösteren isimlerin ilk tercihlerinden olan şirket, Depo ihtiyacını karşılamak için devlet desteği olmalı Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi için ithalatın da belli bir oranda artması gerektiğini hatırlatan Taner Ankara, depo yatırımlarının da bu büyümeyle paralel olmasının önemine değindi. Ankara, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, ithalat yaptığı ürünün üzerinden ihracat yapıyor. Yani bir anlamda hammaddeyi dışarıdan aldığımız için ihracatımız ithalatımıza bağlı diyebiliriz. Bu da daha fazla depo yatırımına gerek duyulması demektir. Halihazırda 1 milyon metrekareye yakın depo eksikliği var. Bu bağlamda depoya olan ihtiyacı karşılamak için devletin desteği olmalı. Biz de hedeflerimizi ve yatırımlarımızı ülkemizin 2023 vizyonuna uygun şekilde gerçekleştirebilmeyi planlıyoruz.” İnsan ve çevre için risk yüksek Tehlikeli, yanıcı, parlayıcı, kimyasal ürünlerin depolanmasında, ekstra bir titizliğe ihtiyaç duyulduğunu anlatan Ankara, bu ürün grubunda riskin en üst seviyede olduğuna dikkat çekti. Yanlış depolamanın sonucunda hem çevre hem de insan sağlığı açısından tehlikeli durumlarla karşılaşılabileceğini söyleyen Ankara, “Bildiğiniz üzere tehlikeli maddeler dokuz ana sınıfa ayrılmış olup her birinin kendine özgü tehlikeleri bulunmaktadır. Yükleme, boşaltma, elleçleme gibi işlemler sırasında, Tehlikeli Maddeler için çok daha dikkat göstermek hem insan, hem çevre sağlığı açısından önem arz etmekte. Çünkü tehlikeli maddeler kaza açısından diğer ürünlere göre yüksek risk taşımaktadır. Tehlikeli maddeler sebebiyle meydana gelecek kazalara müdahale, diğer maddelere olan müdahalelerden çok daha farklı yaklaşım gerektirir. Örneğin su ile reaksiyona giren bir madde kazaen yanmaya başladığında, bu yangına su ile müdahale etmek yangına körükle gitmeye eşdeğerdir. Ya da yükleme - boşaltma sırasında açığa çıkıp bir insanın tenine bulaşan sülfürik asidi suyla temizlemeye çalışmak, ortaya çıkacak yüksek ısı sebebiyle çok daha fazla zarara sebep olabilmektedir. Herhangi bir tehlikeli madde ile ilgili yaşanabilecek kazalar sonucu ortaya çıkabilecek istenmeyen olaylar, bu ürünlerin yanında depolanmakta olan diğer ürünlere ve mülklere de ciddi zararlar verebilir” diye konuştu. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde yapacağı depo yatırımlarıyla büyümesini sürdürmek istiyor. “Depolama alanında her sektörün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yatırımlar gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında İstanbul - Avrupa Yakası’nda yeni depo yatırımı gerçekleştirmeyi planlıyoruz” diyen Batu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, uzun vadede ise yurtdışında depo açmayı düşündüklerini kaydetti. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Ürün Güvenlik Formlarının depolarda bulundurulması şart Tehlikeli ürünlerin depolandığı tesislerde; bakanlığın zorunlu hale getirdiği Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı bulunması gerektiğinin önemine dikkat çeken Ankara, sözlerine şöyle devam etti: “Tehlikeli madde kaynaklı riskler sınıflandırılmalı ve tanımlandırılmalıdır. Bu tip bir risk yönetimi için risklerin doğru değerlendirilmesi ve önlemler için ilgili personel bilgilendirilmelidir. Depolanan ürünlerin Ürün Güvenlik Formlarının (MSDS) mutlaka depolarda bulundurulması gereklidir çünkü bu formlar ürünlerle ilgili normal ve olağan üstü durumlarda ne şekilde hareket edilmesi gerektiği hakkında bilgi vermektedir. Tehlikeli madde depolaması yapılacak alanın mutlaka yanıcı, parlayıcı ve kimyasal depolama yapmaya elverişli ve bu konularla ilgili tüm ruhsatları ilgili ve yetkili yerlerden almış olması zorunluluk.” KESİN ÇÖZÜM Firmanıza özel inovatif hizmetler Adres: Esenşehir Mah. Kürkçüler Cad. Etki Plaza No:94/1 Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 30-31 E-posta: info@ksn.com.tr Tel: 0216 415 45 75 (pbx) Web: www.ksn.com.tr Faks: 0216 415 45 80 Uluslararası standartlara uygunluk önemli Yanıcı özellik taşıyan ürünlerle ilgili meydana gelebilecek herhangi bir yangının hava kirliliğinin yanı sıra, kimyasalların su ile kanalizasyona ve yer altı sularına karışması sonucu toprak ve su kirliliğine de sebep olabileceğinin altını çizen Ankara, “Birbirleriyle tepkimeye girecek maddeleri birlikte depolayamayacağınız gibi, bazı tehlikeli maddeleri de gıda ürünleri ve hayvan yemlerinden uzakta depolamanız gerekir. Bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı tehlikeli maddelerin depolanması diğer ürünlere göre daha dikkat ve ihtisas gerektiren bir alandır. Proaktif yaklaşım ile her türlü ortamda oluşabilecek kazalara hazırlık yapılmalı ve acil durum prosedürleri uluslararası standartlara uygun hale getirilmelidir” uyarısında bulundu. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Jungheinrich’in farkı satıştan sonra belli oluyor Depo içi raf sistemleri ve istifleme makineleri konusunda Türkiye’nin lider isimlerinden biri olan Jungheinrich, satış sonrası hizmetleriyle de sektörde fark yaratmayı hedefliyor. H ızla büyüyen forklift sektöründe rekabet ortamının da günden güne kızıştığını anlatan Jungheinrich Türkiye Pazarlama Sorumlusu Alev Bülbül Zorlu, hizmetin en iyisini ve en kalitelisini güvenilir bir şekilde sunmak adına her geçen gün kendilerini bir adım daha ileri taşıyarak gelişimlerini sürdürdüklerini kaydetti. “Sadece ürün satışı gerçekleştirmek değil, aynı zamanda satış sonrası hizmetlerinin de eksiksiz sağlanması gerektiği- ni düşünüyorum” diyen Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle depo içi raf sistemleri ve istifleme araçlarını birlikte sunan tek firma olarak yolumuza emin adımlarla devam etmekteyiz. Tek elden lojistik hizmeti sunuyoruz. Farkımız da ‘ilk’ olmak. Ek olarak sektörümüzde tüm Türkiye’ye taşeron firma kullanmadan, kendi elemanları ile servis hizmeti sunan ve yüzde 100 kendi sermayesi ile Türkiye’de yer alan tek yabancı firmayız.” Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 32-33 Türkiye’nin her noktasına 24 saat içinde yedek parça temini Alev BÜLBÜL ZORLU Pazarlama Sorumlusu Satış sonrası hizmetler konusunda son derece iddialı olduklarını ifade eden Zorlu, müşteri memnuniyetini ön planda tutan ve onlara daima en iyi hizmeti sunmayı ilke edinen bir satış sonrası hizmet politikası izlediklerini dile getirdi. Jungheinrich’in, alanında uzman ekibiyle müşterilerine hızlı, güvenilir ve müşteri odaklı hizmet verdiğini söyleyen Zorlu, “Türkiye’nin 12 farklı noktasında bulunan gezici, donanımlı servis araçları ve eğitimli 35 teknisyen araçlarında tutulan yedek parça stoğu yardımıyla arızaları en kısa sürede çözmeyi hedeflemektedir. Hizmetlerimiz sırasıyla; arıza onarım, periyodik bakım, full servis hizmeti ve yedek parça teminidir. Bunların yanı sıra firmaların istekleri doğrultusunda operatörlere çeşitli eğitimler de verilmektedir. Full servis hizmetimizi müşterinin ihtiyaçlarına göre uyarlayarak ekipmanların servis dışı sürelerini en aza indirmekteyiz. Aynı şekilde müşterilerimize özel periyodik bakım paketlerimiz ile ekipmanların kullanılabilirliğini en üst düzeye çıkarmayı hedeflemekteyiz. Satış sonrası departmanımız da bulunan müşteri temsilcilerimiz her türlü müşteri taleplerine ve sahadaki teknisyenlerimize merkezimizden destek vermektedir. Müşterilerimiz makinelerinde yaşanan bir sorun olduğu zaman 7/24 bize ulaşabilmektedir. Ayrıca merkez depomuzda tutulan orijinal yedek parça stoğumuz ile Türkiye’nin her yerine 24 saat içerisinde parça tedariği ile müşterilerimizi desteklemekteyiz” diye konuştu. ECE 225 daha az enerjiyle daha yüksek verim sunuyor WIN Materials Handling Fuarı’nda yeni tasarımı müşterileriyle buluşan ECE 225 sipariş toplayıcıların yoğun ilgi gördüğünü anlatan Zorlu, ECE 225’in, rakiplerine göre en az enerji tüketimi ile en yüksek performansa sahip olduğuna dikkat çekti. Yeni ürünün, sayısız donanım ve sürüş seçenekleri ile herkese uygun makine seçenekleri sunduğunu belirten Zorlu, “İyileştirilmiş JetPilot ile pazarın en iyisi olarak karşımıza çıkıyor. DayLED und FloorSpot ile ekstra güvenlik sunuyor. Ayrıca, geliştirilmiş sürücü platformları ve sırt dayanak seçenekleri sürücüye güvenlik ve azami konfor sağlıyor” ifadelerini kullandı. “2016’da büyüyerek zirvede kalacağız” 2015 yılında Jungheinrich Türkiye olarak ciro, adet ve karlılık anlamında koydukları tüm hedeflere ulaştıklarını aktaran Zorlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde yaşanan siyasi belirsizlikler her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi tabi. Fakat siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla piyasada hareketlenmeler tekrar başladı. Bu da tabi ki bizi olumlu yönde etkiledi. 2016 yılında da yine büyüyerek zirvede kalmayı hedefliyoruz.” Jungheinrich’in, Türkiye’deki klasik 2. el algısını da tamamen değiştirdiğine vurgu yapan Zorlu, “Yenisi ile ayırt edemeyeceğiniz birinci sınıf kaliteyi müşterilerimize yetkin servis ağımız ile sunuyoruz” dedi. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Murat Kandemir Hubtex Satış Müdürü 2012 yılında kurdukları Termik Enerji isimli şirketle de yaya kumandalı çekici üretimi yapan MasterMover’ın ürünlerini Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturduklarını söyleyen Kandemir, MasterMover’ın özelliklerini şöyle anlattı: “Yük kaldırma araçları bazen depo ya da fabrikaların oldukça dar kısımlarında çalışmak zorunda kalabiliyor. Her ne kadar ihtiyaca yönelik üretim yapıyor olsak da bunun bir sınırı var. Alandan kaynaklanan sıkışıklıklar, sürücünün kontrolü kaybetmesi veya yapının devrilmesi gibi tehlikeli durumlara yol açabiliyor. Yük kaldırma araçlarıyla manevra yapmak çok zaman alıyor ve bu araçlar yeterince kıvrak değil. Daha büyük yapılar, kaldırıldıklarında eğilebiliyor, bu da yapının iç kısmında hasara neden olabiliyor. 500 kilogramdan 50 tona kadar yük kapa- sitesi olan MasterMover çekiciler, oldukça dar alanlarda hareket edebildikleri için çalışanlarının işyeri kazaları ve yaralanmaları riskini belirgin ölçüde düşürüyor. Çekiciler ayrıca, destek arabalarını üretim alanında hareket ettirmek, malzeme ve parçaları üretim hücrelerine sevk etmek gibi kritik noktalarda görev yapabiliyor. Klasik kaldırma ekipmanlarında, her araç için ehliyetli bir sürücüye gereksinim duyulmasının yanı sıra, hız ayarı ve rehberlik için de bir kişi gerekiyordu. MasterMover çekicilerde ise ihtiyaç duyulan personel sayısı daha az oluyor. MasterMover çekicileri kullanmak ise klasik forkliftleri kullanmaktan bir hayli kolay. Tüm bu şartlar göz önüne alındığında, MasterMover çekicileri depolarda ve fabrikalarda müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyor.” HUBTEX’ten işinize özel tasarım forkliftler Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 36-37 H UBTEX, bilinen klasik, standart forkliftler haricinde, müşterinin yapacağı işe göre özel makine üreten bir firma. Dar koridorlarda hareket edebilen, uzun ve geniş yükleri taşıyabilen istifleme makineleri üretiyor. 1 tondan 50 tona kadar akülü, 3 tondan 10 tona kadar dizel makinelerin yanı sıra, terzi mantığıyla müşterilerinin isteğine özel, farklı sektörlerde, farklı işlere yönelik üretim yapabiliyor. Bu durumun, kendilerine bize büyük bir avantaj sağladığını kaydeden Kandemir, “Bazen müşterilerimizin, elindeki işleri bilinen, klasik forkliftlerle yapma şansı olmuyor, burada da biz devreye giriyoruz. Lojistiğin her alanında varız. Özellikle de ürünlerimiz dar alanlarda daha Çözümsüz gibi görünen her türlü malzeme elleçlemesi konusunda uygun çözümler ürettiklerini belirten HUBTEX İstif Makinaları Satış Müdürü Murat Kandemir, müşterinin işine ve isteğine göre özel araç üretimi yaptıklarını söyledi. rahat hareket edebildiği ve daha fonksiyonel olduğu için müşterilerimize ekstra faydalar sağlıyor. Örneğin dar alanlarda hareket edebilmek demek, deponun daha verimli kullanılması, daha çok yük istiflenebilmesi anlamına geliyor. Bu da tabi ki müşterimizin cebine yansıyor. HUBTEX bir Alman firmasıdır ve Almanların ürettiği makinelerin kalitesi herkesçe biliniyor. Bu yüzden bizi tercih eden müşterilerimiz, aldıkları makineleri uzun vadede kullanabiliyor. HUBTEX üretimleri, standart dışı geniş ve uzun özellikte olan yükler için kapasite ve yükseklikte sınır tanımadan kullanıcıya zahmetsizce hareket kabiliyeti sunarak çözümler üretir. Satıştan sonra da garanti süresi içinde veya dışında, müşterilerimize her türlü satış sonrası desteği ve teknik hizmetleri veriyoruz” diye konuştu. www.lojistikekipmanlar.com Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 38-39 HABERLER AIR DOME’UN TAŞIDIĞI TEKNİK ÖZELLİKLER’e baktığımızda; Lojistik Sektörü, Air Dome Sistemi ile Engel Tanımıyor! AIRDOME havalı alan kapama sistemlerini Türkiye ile tanıştıran Broadwell Türkiye; sistemin, depolama alanları için son derece pratik ve sağlıklı bir çözüm bulduğu konusunda kendinden emin. K olonsuz, geniş kapalı alanlar; lojistik sektöründe depolamada iş yükünü hafifletmede ve alandan maksimum verim alma konusunda oldukça önemli. Alanı kapamak için kullanılan membran; çift katlı, patatentli izolasyon sistemine sahip bir şekilde üretildiğinden, ortam sıcaklığının mevsime uygun dereceye sahip olmasını sağlıyor. Üstelik bu entegre sistemlerin kontrolü uzaktan da kolaylıkla yapılabiliyor. fuar, gösteri),Tarım ve Denizcilik (liman/silo) gibi birçok alana hizmet ediyor. Air dome, Türkiye’de Yeditepe Group güvencesiyle kullanıcıya sunuluyor. Sistemin hayata geçirilme aşamasında daima işinde uzman bir personelle çalışıp, kısa sürede işin bitirilmesi ve kullanıcıya güvenli bir şekilde teslim edilmesi hedeflenmekte. Air Dome sisteminin ilk uygulaması Türkiye’de Balıkesir Belediyesi Çocuk Köyü Projesi’nde yapıldı. İkinci ve halen devam eden proje ise Antalya Belediyesi için yapılıyor. Airdome ile kapanan mekanlar; enerji tasarruflu aydınlatma sistemine sahip. Şeffaf membran seçeneği de kullanıcının tercihine sunuluyor. Kullanılan kumaş alevle temas ettiğinde tutuşmayan bir özelliğe sahip olup 20 yıl dayanıklılık garantisiyle kurulumu yapılıyor. Broadwell Türkiye dünyada tek patentli çelik halat bağlama sistemine sahip bir firma olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla bu ve diğer tüm özellikleriyle görülüyor ki sistem içerisine depoladığınız hiçbir şey için gözünüz arkada kalmayacak kadar güvende diyebilirsiniz. Air dome sistemi farklı birçok sektörde de kullanıma sunulan pratik ve güvenli bir sistem. Lojistik sektöründen, Sağlık (hastane ve diğer acil sağlık hizmetleri), Spor(Futbol, tenis, golf sahası), Eğlence (Etkinlik alanı, çocuk parkı, Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 40-41 Air Dome havalı alan kapama sistemleri geniş alanlarda, profesyonel bir titizlikle kısa sürede inşa edilebiliyor. Membran sisteminin kompresörler yardımıyla şişirilerek içerideki basıncın sabitlendiğini görüyoruz. Havalandırma sistemi yardımıyla, ortamdaki hava sürekli olarak filtrelendiğinden, içeride sürekli tazeliğini koruyan bir hava solumanız mümkün. www.lojistikekipmanlar.com C M Y CM MY CY CMY K Jungheinrich İstif Makinalari San. ve Tic. Ltd. Şti. Ekşioğlu Mahallesi Yeni Şile Otoban Üzeri Şehitler Caddesi No: 47 34794 Alemdağ - İstanbul Turkey Tel.: +90 216 430 08 00 pbx Faks: +90 216 312 47 14 Santral: 444 JUNG(5864) www.jungheinrich.com.tr HABERLER Depolarımızda en son teknolojiyi kullanıyoruz Reysaş, 1 milyon metrekare hedefine adım adım yaklaşıyor Yaptığı yatırımlar ile kısa sürede 800 bin metrekarenin üzerinde kapalı depolama kapasitesine ulaşan Reysaş Lojistik, sadece son 1 yılda 8 depo inşaatını tamamlayarak hizmete açtı. Şirket, 2017 yılına kadar toplamda 1 milyon metrekareye ulaşmayı hedefliyor. Reysaş olarak mevcut depolarının ve yeni yatırımlarının, son teknolojilere sahip altyapı desteği ile her sektörden her ürüne hizmet verebilecek kapasitede tasarlandığını kaydeden döven, “Akıllı bina yapısını kendi yazılım firmamızın şirket ve müşteri bazında özelleştirerek hazırladığı depo içi takip ve ürün yönetimi sistemleri ile birleştiriyor ve müşteriye özel çözümler üreterek depo yönetimi hizmeti sunuyoruz. Bu alanda müşteri depolama ihtiyaçlarının analizinden sonra en verimli biçimde operasyon organizasyonu yapılıyor. Projeye özel depo ve depo yönetimi oluşturma alternatifleriyle müşteriye çeşitli olanaklar sunulabiliyor. Sunduğumuz depolama hizmetlerinde operasyon için gerekli olan forklift, reachtruck, stacker, orderpicker ve elektrikli transpaletlerin yanı sıra barkod ve RF (akıllı elle toplama cihazı) sistemleri, bilgisayar kontrollü uygulamalar ve en son teknolojik yenilikleri de kullanıyoruz” ifadelerini kullandı. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 44-45 Reysaş olarak mevcut depolarının ve yeni yatırımlarının, son teknolojilere sahip altyapı desteği ile her sektörden her ürüne hizmet verebilecek kapasitede tasarlandığını kaydeden döven, “Akıllı bina yapısını kendi yazılım firmamızın şirket ve müşteri bazında özelleştirerek hazırladığı depo içi takip ve ürün yönetimi sistemleri ile birleştiriyor ve müşteriye özel çözümler üreterek depo yönetimi hizmeti sunuyoruz. Bu alanda müşteri depolama ihtiyaçlarının analizinden sonra en verimli biçimde operasyon organizasyonu yapılıyor. Projeye özel depo ve depo yönetimi oluşturma alternatifleriyle müşteriye çeşitli olanaklar sunulabiliyor. Sunduğumuz depolama hizmetlerinde R eysaş Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, inşaatı tamamlanan ve halen inşası devam eden depo yatırımlarıyla ilgili bilgi verdi. Sadece son 1 yılda 8 depoyu tamamlayarak hizmete açtıklarına dikkat çeken Döven, “Depolarımız beyaz eşyadan tekstile, teknolojiden gıdaya ve otomotive kadar hemen hemen tüm sektörlere hizmet verecek kapasite ve teknolojik alt yapı ile inşa ediliyor. İnşaatı 2015 yılında tamamlanan depolar; Antalya Serik’te 42 bin 500 metrekare, Antalya Kumluca’da 8 bin 500 metrekare, İzmir Menderes’te 8 bin metrekare, Adana Sarıçam’da 10 bin metrekare, Ankara Kazan’da 14 bin metrekare, Çayırova’da 17 bin 500 metrekare, Orhanlı’da 50 bin metrekare kapalı alana sahip yüksek standartlı depodur. Halen İzmir Menderes’te 30 bin metrekare, Çayırova’da 80 bin metrekare, Orhanlı’da 112 bin metrekare, İstanbul Esenyurt’ta 40 bin metrekare, Ankara Gölbaşı’nda 8 bin metrekare kapalı alana sahip olacak depo inşaatlarımız devam etmekte olup, inşaatların 2016 yılı sonunda bitirilmesi planlanıyor” diye konuştu. 2016 sonuna kadar GES’lerden 1 milyon 700 bin dolar gelecek depolarının çatılarına kurdukları güneş enerjisi santrallerinden de, bu yıl toplamda 1 milyon 700 bin dolarlık bir gelir beklediklerini açıklayan Döven, santral yatırımlarını anlattı: “Depo çatılarında solar paneller kurarak şebekeye bağlı elektrik üretimi yapan özel sektörün ilk firmasıyız. İzmir Torbalı’daki 14 bin 500 metrekarelik depomuzun çatısı üzerinde toplam kurulu gücü 850 kWp ve yıllık üretim kapasitesi 1 milyon 525 bin kWh olan Türkiye’nin çatı üzerinde kurulu en büyük ve ilk Güneş Enerji Santrali (GES) tesisinin ilk etabını 2013’de, ikinci etabını da 2014 yılında devreye aldık. Bu tesis güneş panelleri elektrik üretimi yaparak yılda 830 ton karbon salımını azaltıyor. 2016 yılında ise Antalya Serik’teki 42 bin 483 metrekarelik depomuzun çatısına kurulacak 3. GES tesisinin gücünün 1 MW ile başlayıp, 2016 yılı içinde gücünün 3 MW’ye çıkması ve tesisin yıllık kapasitesinin 6 milyon 600 bin kWH olması bekleniyor. Yine 2016 yılı içinde Adana Yüreğir’deki 12 bin 918 metrekarelik deposunun çatısına kurulmuş olan 4. GES tesisinin gücünün 1 MW ile başlayıp, 2 MW’lik ek genişleme yapıldıktan sonra, toplam 6 MW’lik kurulu güç ile 2016 yılında tüm GES tesislerinden yıllık 12 milyon 525 bin kWH elektrik üretimi ve yıllık yaklaşık 1 milyon 700 bin dolar güneş enerjisi geliri bekleniyor.” operasyon için gerekli olan forklift, reachtruck, stacker, orderpicker ve elektrikli transpaletlerin yanı sıra barkod ve RF (akıllı elle toplama cihazı) sistemleri, bilgisayar kontrollü uygulamalar ve en son teknolojik yenilikleri de kullanıyoruz” ifadelerini kullandı. MAKALE Aliağa, lojistik merkez olma yolunda ilerliyor Adnan Saka Aliağa Ticaret Odası Başkanı A liağa limanları yılda 5 bin geminin geldiği, 48 milyon tonun üzerinde elleçlemenin yapıldığı ve dış ticaret hacminin 21 milyar dolar olduğu Akdeniz ve Ege’de ülkemize stratejik üstünlük sağlayan dev bir dış ticaret noktası konumunda. İlçedeki demir çelik sektörü, Türkiye demir çelik üretiminin yüzde 24’ünü karşılıyor. Türkiye’nin tek gemi söküm bölgesi olan Aliağa’da 2015 yılında 602 bin ton çelik ağırlığında 113 adet geminin geri dönüşümünü gerçekleştirildi. İlçede enerji sektörü de çok hızlı gelişiyor. Şu an 3 bin 500 Megavat elektrik üretilen Aliağa’da, projelerin de tamamlanması ile kısa süre içinde 5 bin Megavat elektrik üretiliyor olacak. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 46-47 İhracat ve Sanayi Lojistiğinde Aliağa’nın Türkiye ekonomisi açısından stratejik önemi İstatistiklerden de görüleceği üzere Aliağa birçok dinamiği içinde barındıran bir ilçe. 1960’lı yıllardan sonra meydana gelen gelişmeler, yatırımlar, Petkim ve Tüpraş yatırımları ile Aliağa daha da önemli bir konuma sahip oldu. Liman yatırımlar arttı, ülkenin ihracata açılan bir gümrük kapısı olmaya başladı. İstatistikler ve veriler yukarıdaki rakamlarda da görüleceği üzere bütün hızıyla artmaya devam etmektedir. Dolayısıyla lojistik altyapı eksikliklerinin devlet desteği ile giderilmesi ve bölgedeki liman yatırımlarının tamamlanmasıyla ilçe olarak ülkenin en önde gelen ihracat kapılarından biri olacağımızı düşünüyorum. 2016’da yeni yatırımlar gerçekleştirilecek Aliağa sadece 2016 yılına odaklı değil. 2015’te de birçok yatırım geldi ilçeye, 2016’da da geliyor gelmeye devam da edecek. Ağır sanayi ve enerji bölgesi olan Aliağa coğrafi konumu gereği de denizin kıyısında olmasının ve liman bölgesi olmasının avantajlarını kullanıyor. Bakıldığı zaman Petkim’in yeni liman yatırımı son aşamaya geldi ve önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek. SOCAR’ın rafineri yatırımı bulunuyor. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde(ALOSBİ) bekleyen ve proje aşamasında 40’a yakın yatırım bulunuyor. Kimya ve demir çelik sektörü devamlı kendi bünyesinde yatırımlar yapıyor. Devletin de demiryolu ve karayolu konularında yatırım projeleri bulunuyor. Yatırımların bir kısmının tamamlanmasıyla bile Aliağa’nın önemi çok daha artacaktır. Aliağa ilçesi bünyesinde farklı birçok sektörü barındırmasıyla uluslararası alanda da dikkatleri üzerine çekmeye başarmaktadır. Öyle ki demir çelik üretimi, enerji, petrol ürünleri ve kimya üretimi başta limanları, maden ve akaryakıt sektörü, LNG ve LPG yatırımlarını da bünyesinde barındıran Aliağa renkli bir sanayi yapısına sahiptir. Reel ekonominin içinde olan bir sanayici olarak beklentilerim… Aliağa devlet yatırımlarından uzak kaldığı dönemler de bile gelişmeye devam etti. Aliağa’nın mevcut sanayi yapısı ve liman bölgesi olması Aliağa’nın doğal gelişim süreci yaşamasına neden oluyor. Dolayısıyla yukarıda saydığımız yatırımlar Aliağa’yı kısa vadede çok çok ileri taşıyacaktır. Belirtmek istediğim ve önemle üzerinde durulması gerektiğine inandığım bir konu daha bulunuyor. Aliağa bu gelişmelerin paralelinde bir lojistik merkez olma yolunda ilerliyor. Yatırımların tümü buna işaret ediyor. Devletin Aliağa’yı da içine alan projeler üretmesinde oldukça memnunuz ancak Aliağa’nın devlet eliyle lojistik olarak planlanmasının ve sanayi altyapı eksikliklerine çözüm üretilmesinin de ülkemiz için daha verimli sonuçların elde edilmesini sağlayacağına inanıyorum. HABERLER Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 48-49 Ambarlı-Trieste-Ambarlı seferleri başladı Lojistik sektörünün uzun zamandır beklediği, özellikle İstanbul’un Avrupa yakası çıkışlı yükler ve Trakya bölgesi için en uygun liman olan Ambarlı Limanı’ndan Trieste seferleri 10 Mayıs itibariyle başladı. H alkalı, Çerkezköy ve Çorlu bölgelerinden çıkan yükler için çok rekabetçi olan Ambarlı seferleri ile yılda 20 bin TIR köprü ve otoban trafiğine girmeden, kolaylıkla Trieste’ye sefer alabilecek. Ambarlı – Trieste ihracat seferleri için son araç kabulleri kalkış günleri 24:00’e kadar yapılacak. Akçansa Liman imkanları sebebiyle gümrük işlemleri için U.N Ro-Ro tarafından sadece bir gümrük firması belir- lenmiş olup, tüm müşterilerin söz konusu firmayla irtibata geçerek işlem yapmaları bildirildi. Seferler, Salı ve Cuma günleri Ambarlı-Trieste, Cumartesi günleri ise Trieste-Ambarlı yönünde gerçekleştirilecek. Trieste-Ambarlı ithalat seferi için ise son araç kabulü sefer kalkış saati 14:30 olarak belirlendi. U.N Ro-Ro tarafından yapılan açıklamada, Ambarlı’dan konteyner taşımaları da yapılacağı ifade edildi. www.lojistikekipmanlar.com MAKALE HABERLER Lojistik, sanayinin en önemli bileşenidir Atilla Yıldıztekin atilla@yildiztekin.com Lojistik Yönetim Danışmanı Yaşayan her canlı organizma hayatını sürdürmek için beslenmek zorundadır. Beslenmenin temelini kaynak bulmak oluşturur. İnsan dışındaki yaşayan canlılar tabiatta doğal olarak bulunan malzemeleri kullanırlar. Sadece insan yaşamak için üretmek zorundadır. Besinlerimizi, giysilerimizi, eğlence araçlarımızı, hareket vasıtalarımızı, kültür malzemelerimizi, tedavi malzemelerimizi; kısaca hayatımızın devamı ve rahatımız için gereken her şeyi tüketmek için üretiriz. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 48-49 Tüketim tedarik zincirinin son halkasıyken, üretim tedarik zincirinin temelini ve orta halkasını oluşturmaktadır. Tüm tedarik zincirlerinin bölünemez parçasıdır. Tedarik zincirlerinden üretim halkasını çektiğiniz zaman, geriye lojistik halkalar kalmaktadır. Hammaddeden üretime, üretimden tüketime giden süreci oluşturan lojistik hizmetler üretimin en önemli bileşenleridir. Üretmek için gereken hammadde, yarı mamul, yardımcı malzeme, enerji, insan kaynakları hatta bilgi; kaynağından üretim noktasına taşınmak ve bu taşıma sırasında gerektiğinde arz ve talep dengesi kurulmadığında depolanmak zorundadır. İyi bir lojistik yönetimi maksimum hızla, minimum maliyetle, minimum envanter yükü ile üretimi besleyebilen operasyondur. Şeffaf bir şekilde, on-line bilgi akışıyla planlanması gereken, ölçümleme yapılabilen ve karşılaştırılarak yeniden planlama yapılabilen operasyona lojistik adı verilmektedir. Bunun devamında üretimden çıkan ürünlerin de tüketime, sistemde stok yaratmayacak şekilde en hızlı, en düşük maliyetle ve en kaliteli şekilde taşınması da lojistiğin konuları içindedir. Başarılı şirketler üretim dışındaki tüm lojistik operasyonlarını dış kaynağa devir etmiş, yönetimini 3PL lojistik şirketine vermiş ve anlık, günlük, haftalık, aylık raporlarla süreci kontrol edebilen şirketlerdir. Üretim lojistiği, endüstriyel lojistik veya sanayi lojistiği de; üretim anında (JIT )ihtiyacı olan her türlü malzemeyi, ihtiyaç anında üretim hattında bulmayı planlamak ve üretimi biten ürünün hiç durmadan tüketim noktalarına ulaştıracak bağlantıları kurmak demektir. Bu süreç içinde gereksiz veya önemsiz işlemlerin ayıklandığı (Yalın Lojistik), sürecin hızlandırılacağı ( Çevik Lojistik) çalışmaları da 3PL lojistik şirketi ile üretici şirket arasında gerçekleşmelidir. Bu süreç bir ortak yaşam sürecidir. Üretici kuruluş ile 3PL lojistik şirketi bir vücudun iki kolu gibi birbirlerinden beslenmeden, ortak oldukları vücut için çalışan iki stratejik ortak olarak çalışmaktadırlar. Bu ortaklıkta dengelerin kurulması ,bir tarafta dengesiz büyümeyi diğer tarafta zayıflamayı engelleyen, birlikte gelişme politikası olarak önem kazanmaktadır. Tedarik zincirinin en önemli hedefleri olan maliyetlerin düşürülmesi, sürecin hızlanması, hataların azaltılması, optimizasyon, şeffaflık ve proaktif planlama kavramları her an gündemde olmalı ve taraflar bu konuda projeler geliştirerek rekabette öne çıkmalarına yardımcı olmalıdır. Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalınız İsmail Bey’in “Pahalı Oyuncakları” Amatör olarak başladığı model otobüs ve kamyon yapımını bir tutku haline getiren İsmail Erzurumluoğlu, yurtiçi ve yurtdışında katıldığı fuarlarda eserlerini sergiliyor. 1 974 yılında bir hobi olarak başladığı model otobüs ve kamyon yapımını bir adım ileriye taşıyarak GMS Maket’i kuran İsmail Erzurumluoğlu, herkesin gıpta ederek baktığı işlere imza atıyor. Gerçeğinden neredeyse ayırt edilemeyen bu ‘pahalı oyuncakların’, 7’den 70’e herkesin ilgisini çektiğini anlatan Erzurumluoğlu, şu anda yılda 250 maket yapmasına rağmen siparişlere yetişemediğini aktardı. Yaptığı işle ülke çapında tek olduğunu belirten Erzurumluoğlu, “Şu anda İETT Genel Müdürlüğü’nün müze çalışmalarına katkı sunuyoruz. İETT’ye yaptığımız araçların dışında Mercedes Benz 302 Otobüs, Isuzu Otobüs, Ford D1210, MAN 520 HN Kamyon, Iveco Otoyol, Travego, Scania, Öztreyler, Pakistan Kamyonu, Mercedes Actros gibi hem otobüs hem kamyon hem dorse maketleri yaptık. Has Otomotiv için uzun bir çalışma yapacağız. Has Otomotiv için de müze çalışması yapacağız. İlk olarak Mercedes Benz 312 H Otobüs’ün maketine başladık. Değişik modellerini de önümüzdeki dönemde yapacağız” diye konuştu. HABERLER Ford Otosan’dan E6’ya uygun yeni nesil Ecotorq motor G üçlü Ar-Ge geleneğiyle, ülkemizin sıfırdan motor geliştirme ve üretme yeteneğine sahip tek şirketi olan Ford Otosan, fikri ve sınai hakları tamamen kendisine ait olan, E6 normlarına uygun, yeni nesil Ecotorq motorun seri üretimine başladı. 320 Ar-Ge mühendisinin çalıştığı ve 100 milyon doları aşan bir yatırımla Ford Otosan Eskişehir İnönü fabrikasında seri üretimi başlayan yeni nesil Ecotorq motor ailesi, yurt içinin yanısıra yurtdışı pazarlara ihraç edilen Ford Trucks kamyon ve çekici modellerinde kullanılacak. -50 dereceden +50 dereceye kadar her coğrafya koşullarına uygun olarak geliştirilen Ecotorq motor; Ford Trucks modelleri ile Çin’den Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya tüm dünyaya ihraç edilerek, Türkiye ekonomisine önemli bir katkıda bulunacak. Ford Otosan, 100 milyon doların üzerinde bir yatırımla hayata geçirdiği Yeni Nesil Ecotorq motor ailesinin seri üretimine başladı. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 52-53 Özel sektör Ar-Ge harcamalarının yüzde 13’ü Koç’a ait Koç Topluluğu olarak teknoloji ve inovasyona öncülük ederek; yenilikçi, çevreye duyarlı ve enerji verimliliği yüksek ürün ve hizmetlere odaklanmanın en önemli hedefleri olduğunu vurgulayan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Geçmişe nazaran bugün daha uzun vadeli düşünüp planlar yapabiliyoruz. Bu felsefe ile, 2007-2014 yılları arasında yaptığımız ArGe harcamaları toplam 4,6 milyar TL’ye ulaştı. Buna ilave olarak, sadece geçen yıl yaptığımız Ar-Ge harcaması da 1,3 milyar TL’yi buldu. Bu da ülkemizin geleceğine olan güvenimizin en somut göstergesidir. TUİK verilerine göre, Türkiye’de özel sektör Ar-Ge harcamalarının yüzde 13’ü Topluluğumuz tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, Topluluğumuza ait 15 Ar-Ge merkezinde, 4.300 mühendisimiz görev yapıyor. Ar-Ge merkezlerimizin, sektörlerindeki en başarılı Ar-Ge merkezleri olarak ödüller alması da bizleri ayrıca sevindiriyor.” Otonom kamyonların test sürüşlerine başlayacağız Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de, yeni nesil Ecotorq motorun teknik özellikleriyle ilgili bilgi verdi. “Güçlü Ar-Ge geleneğimizi, Sancaktepe ve Gölcük tesislerimizin yanı sıra İnönü Fabrikamızdaki Ar-Ge Merkezimiz ve ilgili tesislerimizle de sürdürüyoruz” diyen Yenigün, sözlerini şöyle sürdürdü; “3 Milyon Euroluk yatırım ile İnönü’de hayata geçirdiğimiz, Gölcük’ten sonra ikinci Motor Test Merkezimiz, sahip olduğu ileri teknolojilerle dünyadaki benzerlerine öncülük ediyor. Yeni motor test merkezimiz 13 lt üzerinde motor test kabiliyetine sahip Türkiye’deki ilk tesis olarak global anlamda Ford’a hizmet vermekte. 5 farklı test odasında Euro 6 normlarını karşılayan Ecotorq motorları geliştiriyor ve dayanım testlerini yapıyoruz. Euro 6 emisyon seviyesini egzoz gazı filtreleme sistemi ile test edebilme yeteneğine sahip merkezimiz, Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip. Kendi Ar-Ge gücümüzle geliştirdiğimiz bu merkezde , gelecek dönemde Ford’un testlerini de yapabileceğiz. Kısa süre önce, Türkiye’nin ilk ve tek kamyon test pistini İnönü Fabrikamızda devreye aldık. Yakın zamanda otonom kamyon test sürüşlerine de başlayacağımız bu pist ile ürünlerimizi dünya standartlarında test edebileceğiz.” Dünya pazarları için rekabetçi, sınıfında lider özelliklere sahip bir motor ailesi H Ford Trucks 50 ülkedeki satış ağını 2020 yılına kadar tamamlayacak aydar Yenigün toplantıda, Ecotorq motorun gelişim sürecine de değindi: “Ecotorq motorun hikâyesine baktığımızda; orada, Türkiye’nin otomotiv sanayi ve teknolojisinin dönüşüm ve gelişim hikayesini de görüyoruz. Türkiye’nin ilk yerli dizel motoru Erk’i 1986 yılında üretmemizin ardından, 2003 yılında yepyeni bir ağır vasıta motoru olan Ecotorq’u geliştirdik. 2009 yılında Euro 5 emisyon normlarına uygun Ecotorq 9.0 litreyi ve bugün sizlerle ilk üretim törenini gerçekleştirdiğimiz 12.7 lt hacminde ve Euro 6 emisyonları ile uyumlu yeni nesil Ecotorq motorumuzu da 2011’de geliştirmeye başladık. 1.500 kişilik Ford Otosan Ar-Ge organizasyonunun motor geliştirme biriminde çalışan 320 ArGe mühendisimiz ile Ford Cargo kamyonlarında kullanılacak ve Euro 6 emisyonlarıyla uyumlu yeni nesil Ecotorq motor ailesinin geliştirme çalışmalarını 2015 yılı içerisinde tamamladık. Bu projeyle, inovatif bir mimariye sahip, Euro-6 emisyonlarını sağlayan, Euro-7 emisyonlarına hazır, dünya pazarları için rekabetçi, sınıfında lider özelliklere sahip bir motor ailesi geliştirdik. Yeni Nesil Ecotorq; 9 Lt ve 13 Lt ile 330 PS, 420 PS ve 480 PS güç üretiyor. Motorlarımız Türkiye için E6, ihraç pazarlarının değişik taleplerine göre de E3, E5, E6 emisyon seviyelerinde üretiliyor. Aynı zamanda yeni motorumuz oldukça rekabetçi yakıt sarfiyatıyla bize rekabette avantaj sağlayacak. Sağladığı yakıt ekonomisi ile verimlilik beklentilerinin tümüne cevap verebilen ve sessiz çalışması ile göz dolduran, yeni Ecotorq motor ailesi, rakipleri arasından kolayca sıyrılacak. Dinamometrede yapılan 50.000 saate varan testlerle en az 1,5 milyon km motor ömrüne sahip olacak Ecotorq motorumuz, dayanıklılığıyla da adından söz ettirecek.” K onuşmasında, Ford Otosan’ın, üretim kabiliyetleri ve 1.500’e ulaşan Ar-Ge mühendisi ile Ford’un global organizasyonunda gün geçtikçe artan önemde sorumluluk üstlendiğini de belirten Ali Koç, Ford Otosan’ın Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim merkezi ve sektörünün en büyük Ar-Ge merkezine sahip olmasıyla dikkat çektiğini söyledi. Koç, “Şirketimiz Ford kamyon ve çekicilerinin, ilgili dizel motorları için global mühendislik çalışmalarının sorumluluğunu üstlenmiş durumdadır. 2010 yılında imzalanan anlaşma ile şirketimiz, kendi geliştirdiği ve ürettiği Ford Trucks çekici ve kamyonları için, 3 kıtada toplam 60 ülkede satış yapma, organizasyon kurma ve distribütör atama haklarına sahiptir. Bu doğrultuda, 2020 yılına kadar, 50 ülkede distribütörlük ve bayi ağı yapılanması tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Yeni Ford Trucks serisi yüzde 8,5 yakıt tasarrufu sağlıyor Ford Otosan’ın yeni Ford Trucs Euro 6 araçlarını tanıttığı toplantısı Antalya’da düzenlendi. Yeni 1842T ve 1848T modelleri bir önceki nesillerine göre yüzde 20 daha fazla güç sunuyor, aynı zamanda da yüzde 8,5 yakıt tasarrufu sağlıyor. 480 PS’e varan Güç ile yüksek performans İnşaat serisinde “güç” yükseliyor Ford Truck İnşaat Serisi, kalbinde yer alan Yeni Ecotorq motor sayesinde rampada ve zorlu yollarda üstün çekiş gücüyle sürücülere konfor getiriyor. İnşaat Serisinde önceki nesilde sunulan 360 PS güç, 420PS’e kadar yükseliyor ve %55’lik tork artışı ile 2150Nm seviyesindeki torq değeri ile en zor inşaat koşullarında yüksek performans sunuluyor. Özellikle dekopaj kullanımında karşılaşılan şantiyelerin dik yokuşlu çalışma şartlarında yüksek tork ile yokuşları tırmanırken yeni 400 KW gücündeki motor freni ile gücü sürekli kontrol altında tutuyor. Daha zorlu şartlar için ise opsiyonel olarak sunulan 600KW gücündeki Intarder seçeneği ile toplam 1000 KW lık frenleme kabiliyeti sayesinde en dik rampa ve yokuşlarda en ağır yükler güvenli bir şekilde yol alabiliyor. 54-55 ord Trucks, 2016 model yeni çekici, inşaat ve yol kamyonu serilerini Antalya’da tanıttı. Güç, teknoloji ve verimliliğe odaklanarak geliştirilen yeni ağır ticari araçlar; E6 uyumlu Ecotorq motoru, kabin içi Wi-Fi Sistemi, Şerit Takip Sistemi, Aktif Acil Durum Frenleme Sistemi gibi donanımlarıyla dikkat çekiyor. Toplantıda bir konuşma yapan Ford Trucks İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay, Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen kamyon ve çekicilerin, şirketin gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Ford Trucks marka değerinin güçlenmesi, Türkiye’de ve dünyada arzu ettiğimiz seviyelere ulaşmamızda önemli bir kriter. Bu sebeple marka vaadimizi mercek altına aldık ve Global Ford marka değerine, Ford Otosan’ın mükemmel seviyeye ulaşmış yerli üretim ve Ar-Ge kabiliyetlerini de önemli bir değer olarak ekledik. Ford Otosan olarak, Türkiye’nin öncü sanayi ve Ar-Ge şirketi olarak, tüm pazarlarda müşterilerimizin bizden beklediği sorumluluğu üstlendiğimizi anlatabileceğimiz yeni marka vaadimizi oluşturduk. Ford Trucks olarak artık ‘Her Yükte Birlikte’ diyoruz” ifadelerini kulandı. Ecotorq ve 2016 model Ford Trucks geliştirme çalışmaları için 150 milyon Euro yatırım yapıldı. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS Fikri ve Sınai hakları yüzde 100 Ford Otosan’a ait olan, Türkiye’de geliştirilen ve üretilen ilk ve tek ağır ticari araç motoru Ecotorq, çevreci ve ekonomik motor teknolojisi ile daha az yakıt tüketerek daha çok verim sağlıyor. Yeni Ford Trucks serisi Türkiye ve uluslararası pazarlar için 330-480 PS arası güç seçeneklerini E3, E5 ve E6 emisyon seviyelerinde sunuyor. Bir önceki versiyonlara göre %8.5 oranında yakıt tasarrufu sağlayan Ecotorq motor ile yeni Ford Trucks serisi, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan testlerle sektördeki en rekabetçi yakıt tüketim değerlerine ulaşırken, tork ve güçteki artış ile de tüm koşullarda yüksek performans sunuyor. F 750 mühendis, 4 yıl süresince çalıştı. Çekici serisinde “verimlilik” Yeni Ford Trucks çekici modellerinde 480 PS’lik motorun verimliliğinin yüzde 8 buçuğa varan yakıt tasarrufu ile artırıldığı, bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan yol testleri ile kanıtlandı. 2016 model Ford Trucks Çekici Serisi yüzde 20 daha yüksek torkun yanı sıra, iki katına çıkartılan bakım aralığı sayesinde yüzde 25 daha düşük işletme maliyetleri sunmayı da başarıyor. Çekici serisine eklenen Ford Trucks Net isimli kabin içi wi-fi ise sürücülerin mobil cihazları üzerinden 4,5G hızıyla sevdikleriyle görüntülü konuşma yapabilmesine olanak tanıyor. 8 farklı bölgede, 2 milyon km’nin üzerinde test sürüşü yapıldı. Yeni Ford Trucks Serisi, dünyanın en zorlu şartlarında 3 kıtada 8 farklı ülkede test edildi ve müşteriler için hazır hale getirildi. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Nuhoğlu: Kendine güvenen yıl garanti versin Yılın ilk çeyreğini değerlendiren Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Halep oradaysa, arşın burada. Eğer rakiplerimiz de bizim kadar ürünlerine güveniyorsa, hepsini 5 yıl garanti uygulamasına davet ediyorum” dedi. T Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 56-57 ırsan’ın 2016 ilk çeyrek değerlendirme toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun katılımıyla firmanın Samandıra tesislerinde düzenlendi. Toplantıya, ülke ekonomisindeki belirsizliğe değinerek başlayan Nuhoğlu, bu durumda yapılması gereken tek şeyin, çok çalışmak olduğuna dikkat çekti. Tırsan’ın, 2015 yılını yüzde 34 pazar payı ile kapattığını ve 39 yıldır sektörün lideri olduklarını belirten Nuhoğlu, bu liderliğin yalnızca çok çalışmayla mümkün olduğunu ifade etti. İlk çeyrekte yurtdışında Rakamlarıyla bu yılın rakamlarını karşılaştırdı. 2015 yılında üretilen 9 bin aracın 6 binini iç pazara, 3 binini ise yurtdışına sattıklarını anlatan Nuhoğlu, “Bu sene de 9 bin adetlik üretim yapmayı hedefliyoruz. Amacımız, 4 bin 500 aracı yurt içine, 4 bin 500 aracı da yurtdışına satmak. 2016’nın ilk üç ayında yurtdışına 1835 araç sattık. Toplam üretimimizin yüzde 52’sini ihraç ettik. Avrupa’da çok önemli isimlerin tedarikçisi durumundayız. Türkiye’nin treyler ihracatının yüzde 34’ünü tek başımıza biz yapıyoruz. Almanya’da yüzde 75, Fransa’da yüzde 45 Polonya’da yüzde 95 artış sağladık. Alüminyum tanker ihracatını yüzde 80’ini biz yapıyoruz. Yine Avrupa’da trafiğe kayıtta yüzde 48 artış sağladık. Bunu çok çalışmakla yapıyoruz. Tüm ekip olarak yurtdışına odaklandık” ifadelerini kullandı. “Halep oradaysa, arşın burada” Bu liderliği sürdürmek için altyapılarının hazır olduğunu dile getiren Nuhoğlu, “Büyümemize yatırımlarla devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde açıkladığımız 2+1 ve 2+3 Garanti Kampanyası, sektöre sunduğumuz son yeniliklerden biridir. Yaklaşık 900 küsur firmayla bire bir görüştük. Yüzde 91’i, ‘Tırsan kalitesine de bu yakışırdı’ diyerek kampanyadan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Biz, bütün rakiplerimizi bu 5 yıl garanti uygulamasına davet ediyoruz. Ama böyle bir şey olacağını hiç zannetmiyorum” diye konuştu. “Made In Russia” olduk Gelecekteki hedeflerinin, 20 bin araç üretip bunun 10 bin adedini ihraç etmek olduğunu söyleyen Nuhoğlu, öncelikli pazarlarının ise Avrupa olduğunu söyledi. Hedeflerine adım adım ilerlediklerini ifade eden Çetin Nuhoğlu, Rusya pazarında ithalatçı olarak pazar payını en fazla artıran şirketin Tırsan olduğunu dile getirdi. Nuhoğlu, “Rusya bizim için çok kötü geçti. Ama yine de Rusya pazarında ithalatçı olarak en fazla pazar payını artıran şirketiz. Rusya faaliyetlerimiz var gücüyle devam ediyor. Belli tiplerde Made in Russia olarak üretim yapıyoruz. Pazar payını artırmak için bu ciddi fırsattır.” Teknolojiye 26.7 milyon TL yatırım Üretim teknolojilerine 26.7 milyon TL yatırım yaptıklarını da anlatan Nuhoğlu, “Yeni bir robotlu boyama istasyonu yapıyoruz. Hattımız 12 dakikaya inecek. Kapasitemiz 15 binden 18 bin adede çıkacak. Hem kalite açısından hem zaman açısından tasarruf sağlayacak. Kaynak otomasyonu konusunda da yatırımımız var. Kriz döneminde yatırımlarımız sürüyor. Tanker bombe imalatında yeni bir teknolojiye geçiyoruz. Bombeleri su ile şekillendireceğiz” dedi. 61 milyon TL yatırımla 2. Ar-Ge merkezini açacak Treyler sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kurduklarını, ikinci Ar-Ge merkezini kurmak için de düğmeye bastıklarını söyleyen Nuhoğlu, bu merkez için 61.2 milyon TL’lik yatırım teşvik başvurusu yaptıklarını söyledi. Yeni Ar-Ge merkezi hakkında bilgi veren Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “16 bin metrekare kapalı alanı ile Avrupa’nın en büyük test merkezi olacak. 7 bin metrekare mühendislik alanımız olacak. Prototip üretim, robotik üretim gibi geliştirmeler yapacağız. TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde olacak. 5 yıl sonra bunun sonuçlarını göreceğiz. 2015 yılında 59 patent başvurusuyla Türkiye’de ilk 10’a girdik. İkinci Ar-Ge merkezimizin sonuçlarını da gelecekte göreceğiz” diye konuştu. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER “İhracat ve satışlarımızı yüzde 30 artırdık” Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul; taşımacılık sektörüne yeni bir soluk getiren MD9 electriCITY’nin enerji tüketimi, çevreye duyarlılık ve verimlilik özellikleriyle öne çıktığını söyleyerek, Türk mühendisler tarafından geliştirilen otobüsün ilk yolculuğunun Adana’da, Adana halkı için yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Zafer Kurtul Kurtul sözlerine şöyle devam etti: “Temsa Otobüs, 2015 yılında sekiz yeni ürün lansmanına ek olarak, rekor üretim ve ihracat ile satışlarını 30%, operasyonel karlılığını ise %39 artırdı. Bugün Avrupa’daki güçlü konumuna ek olarak ABD’deki pozisyonunu daha da güçlendirdi. Adana’da Türk mühendislerimiz tarafından geliştirilen yenilikçi ve konforlu Temsa marka araçlarımız dünya pazarlarına sunuluyor. Bugün araçlarımızı 66 farklı ülkeye ihraç ediyoruz.” Sabancı Holding CEO’su “Üretim ve satış rekorları kırıyoruz” Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 58-59 MD9 electriCITY ile “ şehrin havası değişiyor” Otobüs ve midibüs segmentinde üretim ve ihracat yapan Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden TEMSA, yeni elektrikli otobüsü MD9 electriCITY’yi Adana’da düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. enerji kaynağı olan elektrikle çalışıyor. Enerji tüketimi, çevreye duyarlılık ve verimlilik özellikleriyle öne çıkan MD9 electriCITY, duraklarda veya son duraklarda kısa şarjlar yapılarak güzergâhını tamamlayabiliyor. Daha S abancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun ve Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik’in katılımıyla gerçekleşen törende, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde bir süre hizmet verecek örnek elektrikli otobüs Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye teslim edildi. çevreci yönüyle dikkat çeken MD9 electriCITY büyük beğeni topladı. Temsa’nın taşımacılık sektörünün ihtiyaçlarına göre geliştirdiği yenilikçi otobüsü MD9 electriCITY, fosil yakıt yerine sürdürülebilir bir az parça sayısıyla, yağ gibi yan ürünler ya da bakım gerektirmeden, daha kısa sürede üretilebilen bu çevreci otobüs, Temsa mühendisleri tarafından yerli olarak geliştirildi. İnovasyon ve sürdürülebilirlik değerlerinin buluştuğu MD9 electriCITY’yi sundukları için gurur duyduğunu vurgulayan Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun, Temsa’nın başarılı Ar-Ge çalışmalarına, yenilikçi ve yaratıcı yönüne dikkat çekti. Pekarun, “Sanayi Grubumuzun köklü şirketlerinden biri olan Temsa, özellikle son yıllardaki rekor üretim ve satış rakamlarıyla gururlandırıyor. 2016’da otobüs pazarında tüm segmentlerde pazar lideri olacağımıza inanıyoruz ve yılsonunda tam 25 ürünümüz pazarda olacak. Yeni ürün geliştirme hızımızı hiç kesmeden üretim ve satış rekorlarını kırmaya, dünya pazarlarında büyümeye devam edeceğiz” dedi. “Bütün çabalarımız gelcek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için” Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, şehirlerin giderek büyürken ulaşım ihtiyaçlarının da değiştiğini ve daha ekonomik, çevreci ve sessiz ulaşım araçların önem kazandığını vurguladı. Çelik, elektrikli otobüslerin dizel otobüslerin alternatifi değil, yolcu ve çevre konforu açısından yepyeni bir toplu ulaşım sistemi olduğunu söyledi. Çelik, ürünün özellikleriyle ilgili şunları anlattı: “Bileşen yerleşimi, araç dinamiği ve tüm yazılımı Temsa tarafından yapılan MD9 electriCITY sektörde fark yaratacak bir ürün. 200 kwh batarya ile 230 km menzil özelliğine sahip olan bu otobüs, 6 saatte şarj edilebiliyor. Bir dizel aracın günlük yakıt maliyeti 365 TL iken, elektrikli otobüste bu maliyet 100 TL’ye düşüyor. Yine dizel üründe yıllık masraf, yakıt-yağ-vergilerle birlikte 137 bin TL olurken elektrikli otobüste bu maliyet 36 bin TL seviyesine geriliyor. Daha ucuz maliyet olan gece elektriği kullanırsa bu rakam 21 bin TL’ye kadar da geriliyor. Araç maliyetleri elbette çok önemli ama elektrikli otobüslerin çevreye parayla ölçülemeyecek oranda katkılar sağlayacağını söyleyebiliriz.” www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Opalin ve Avenue Plus, Busworld’de sektörle buluştu Temsa, 7.7 metrelik Opalin aracı ile 12 metrelik Avenue Scania 125 yaşında! Plus aracını Busworld Turkey Fuarı’nda tanıttı. T emsa Busworld Turkey 2016’da Maraton, Maraton VIP, Avenue İBUS, Safir Plus, Safir Plus VİP, Prestij SX ve MD9 electriCITY aracının yanı sıra yepyeni iki ürünü Opalin ve Avenue Plus aracını sektörle buluşturdu. Basın toplantısında konuşan Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, Yepyeni iki ürün Opalin ve Avenue Plus ürünlerinin sınıfının en geriş hacmine sahip otobüsler olduğuna dikkat çekerek, “Opalin aracımızın uzunluğu 7.7 metre, yüksekliği 3.4 metre. Genişlik ise 2.4 metre. Opalin 4.9 metreküp geniş bagaj hacmi ile de fark yaratan bir otobüs olacak. Euro 6 normuna sahip Opalin’in motor gücü de 180 H p. Ergonomik özelliklere sahip Opalin 33 yolcu ve 1 sürücü koltuğu ile konforu en üst seviyede sağlamak üzere tasarlandı. Avenue Plus aracımızın da yeni ön yüz ve arka yüzü ile de büyük beğeni toplayacağına inanıyoruz. Avenue Plus’ın uzunluğu 12 metre. Yükseklik 3.2 metre. Genişlik 2.5 metre. Euro 6 motor normuna sahip Avenue Plus’ın motor gücü de 280 Hp. Avenue Plus aracımızda güvenlik ve konfor çok üst düzeye taşındı. Avenue Plus aracımızda engelli yolcular için özel tasarlanmış bir alan da mevcut. Koltuklarda kademeli ayarlanabilir kol destek sistemi de bulunuyor. Avenue Plus aracımız yakıt tüketimi noktasında da kullanıcıya önemli avantajlar sağlayacak. Ticari araçlarda ilk start stop sistemini de Avenue Plus ile kullanıcılara sunmuş oluyoruz. Şehirlerarası, turizm, kentiçi taşımacılık alanında faaliyet gösteren her müşteri gurubuna uygun ürün sunabilen ender otomotiv şirketlerinden birisiyiz. Bu yıl da yeniliklerimiz 4 ürünle sınırlı değil, yenilikler hız kesmeden sürecek ve otobüs sektörünün lider markası olma hedefine doğru ilerleyeceğiz” dedi. S cania, sadece araç satışı ile değil, hem satış hem de satış sonrasında sunulan hizmetlerle de müşterilerinin her zaman yanında yer alıyor. Scania’nın, düşük yakıt tüketimi işletme maliyetlerini azaltırken, üstün konforu kullanıcısı için büyük rahatlık sağlıyor. Bu yıl 125. yaşını kutlayan Scania, istikrarlı yükselişini devam ettiriyor. Scania, her geçen gün yenilikçi ve güvenilir araçlar üretmeye devam ederken, 125 yıllık tarihi boyunca da birçok yeniliğe imza attı. Scania’nın başarılarla dolu 125 yılı 1891 1960 Scania’nın efsanesi, 1891’de Södertälje’de demiryolu vagonu üretimi için bir fabrikanın kurulmasıyla başladı. Scania bir efsane yarattı. 350 beygir gücündeki V8 motorunun tanıtımını yaptı. 1905 1980 Scania’nın ilk endüstriyel motoru 1905 yılında İsveç, Stockholm’deki itfaiye teşkilatına teslim edildi. 1911 Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 60-61 1911 yılında üretilen ilk yolcu otobüsü ise otoritelerden tam not aldı. 1980’de 2-serisi’ni ve 1988’de 3-serisi’ni tanıtan Scania, bir yıl sonra “Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülünü alma başarısı gösterdi. 1991 1923 Scania, 100. yılını 65 bin seyircinin izlediği ve Streamline tanıtımının da yapıldığı eşsiz bir gösteriyle kutladı. Scania, yeni bir dört silindirli motor ile ağır ticari araç sektöründe gücü ve dayanıklılığı konusunda büyük ses getirmişti. 2010 1936 Scania’nın ilk dizel motorunun yollara çıkış yılı oldu. 1950 1950’lerin sonuna gelindiğinde Scania-Vabis 75 serisinin satışlarına başladı. Bu serinin satışı 1970’li yıllara kadar devam etti ve şirket bünyesinde tüm zamanların en uzun ömürlü modeli oldu. Scania, yeni V8 motoru ile 730 bg’lik motorun tanıtımını gerçekleştirdi. 2013 yılında ise yeni Streamline yıllar süren araştırma ve geliştirme- 2015 150 bininci kamyonunu teslim eden Scania, elde ettiği başarılarla global alanda adından söz ettirdi. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER MERTUR’dan terzi işi çözümler 30 yılı aşkın süredir 350 öz mal aracı ve 200 bin metrekarelik depolama alanıyla otomotiv taşımacılığının önemli aktörlerinden MERTUR, müşterilerine sunduğu terzi işi çözümlerle pazarın yüzde 25’ine hizmet veriyor. MERSMART ve SATKO entegrasyonu ile kesintisiz takip Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 62-63 3 0 yıllık tecrübelerini, teknolojiyle bir araya getirerek operasyonlarının verimini artırdıklarını söyleyen MERTUR Otomotiv ve Taşımacılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Albayrak, 2016 yılı içinde yapacakları yatırımlarla büyümeye devam edeceklerini söyledi. Verdikleri hizmetleri, müşterilerinin taleplerine göre şekillendirdiklerini anlatan Albayrak, satış öncesi ve sonrasını kapsayan uygulamalarıyla müşterilerinin tasarruf etmelerini sağladıklarını kaydetti. “Stoklama alanımızda bulunan tesislerimizde işinde uzman kadromuz ile teyp, muti-medya sistemler, kamera, bagaj havuzu ve talep edilen aksesuar montajı uygulamaları hizmeti sunarak müşterilerimizin maliyetlerinde ve işçilik hizmetlerinde ciddi bir tasarruf sağlıyoruz” diyen Albayrak, bunun yanı sıra traktör, ATV ve iş makinesi montajı hizmeti verdiklerinin de altını çizdi. Albayrak, “Yurtdışından yarı mamul olarak ülkemize giriş yapan traktör, ATV ve iş makinelerine kabin, hidrolik sistemleri, lastik montajı, vb. konulardaki rekabetçi ve hızlı çözümlerimiz neticesinde dağıtıcı firmalara maliyetleri noktasında satış öncesi destek oluyoruz. Firmamız Ulaştırma Bakanlığı L2 belgesi ile birlikte ISO 14001 – ISO 9001 – ISO 18001 – ISO 27001 kalite belgelerini sahibiz. Ülke genelinde otomotiv taşımacılığı pazarının yaklaşık yüzde 25’ine bu sayede hizmet veriyoruz. Ülkenin tamamına düzenli olarak TIR ve/ya parsel taşıma yapmaktayız. Bu sayede teslim sürelerimiz tercih edilme nedenlerimiz arasında yer alıyoruz. Taşıma filomuzun yaş ortalaması 6’dır. Ayrıca firmamız bünyesinde bulunan servisimizde sürekli ve düzenli olarak bakımları konusunda uzman kadromuz tarafından yapılmaktadır. Bu sayede kaza, hasar ve arıza oranlarımız makul seviyelerde. Mertur, her yıl artan taşıma kapasitesi ve stoklama alanları ile sektörde lider konumdadır. Bu bağlamda 2016 yılı içerisinde filomuza yeni yatırımlar çerçevesinde yeni çekicilerin dahil olması planlanmıştır. Ayrıca stok saha alanlarımızda yeni satın alma ve uzun dönem kiralama ile stok sahalarımızda artan müşteri taleplerine cevap veriyoruz” diye konuştu. Kendi bünyelerinde bulunan yazılım firması tarafından hayata geçirilen MERSMART isimli bir program kullandıklarını anlatan Hakan Albayrak, otomotiv taşıma, stoklama, Antrepo ve PDI hizmetlerini bu program sayesinde gerçekleştirdiklerini ifade etti. Programın, müşterilerinin kullandığı tüm programlarla uyumlu olduğunu belirten Albayrak, bu yüzden de ciddi bir iş yükünün ortadan kalktığını söyledi. Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “MERSMART programı tüm akıllı telefonlara uygulanabildiği gibi web üzerinden müşterilerimizin de rahat ve kolayca erişimi sağlanmıştır. Filomuzda bulunan tüm araçlarımızda Yurtiçi ve Yurtdışında hizmet veren SATKO araç takip sistemi kullanılmaktadır. SATKO ve MERSMART entegrasyonu sayesinde gerek web gerekse telefon uygulamaları ile müşterilerimiz ve biz araçlarımızı ve üzerindeki yükleri kesintisiz olarak takip edebiliyoruz.” “Antrepo hizmetlerindeki kalitemiz nedeniyle tercih ediliyoruz” Ulusal ve uluslararası müşterileri için Gebze, Şekerpınar, Derince ve Mersin’de bulunan 4 tane A Tipi genel antrepo ile hizmeti verdiklerini anlatan Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Gebze, Şekerpınar’da 7/24 güvenlikli, zemini beton, kameralı, yangın sistemleri ile hizmet veren açık ve kapalı stok alanlarımız mevcut. Antrepo ve stok sahalarımızda ağır ve hafif ticari, binek, lüks sınıf araçlar ile birlikte traktör, iş makinesi (paletli/lastikli), ATV, motosiklet ve yedek parça stoklama hizmeti sunuluyor. MERTUR, otomotiv taşıma ve stoklama konularında sektörde birçok konuda öncülük etmiştir. Filo büyüklüğü ve yaşı, bilgi işlem altyapısı, deneyimli kadrosu, stoklama ve antrepo hizmetlerindeki kalitesi müşterimi www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Renault araçların ilk “Uluslararası pazarda lideriz” Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 64-65 Türkiye’nin, Avrupa ile Asya arasında köprü vazifesi görmesi nedeniyle otomotiv taşımacılığı konusunda önemli bir avantaja sahip olduğuna dikkat çeken Albayrak, kendilerinin de bu avantajı çok iyi değerlendirdiklerini söyledi. Albayrak, “Avrupa’dan gerek karayolu gerekse deniz yolu ile gelen transit yüklerin ülkemizde stoklanması ile birlikte Bulgaristan, İran, Irak, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan’a yoğun bir şekilde taşıma hizmeti veriyoruz. Bu vesile ile bölge ülkelerde irtibat ofisi ve/ya acentelerimiz üzerinden uluslararası iş birlikleri yapıyoruz. Genç ve dinamik 350 öz mal araç filomuz sayesinde tek seferde yükleme kapasitemiz ile proje yüklerinde uluslararası pazarda lider konumuzu koruyoruz. Bu anlamda uluslararası pazarda MERTUR ailesi olarak ülkemizi temsil etmemizin gurunu tüm çalışanlarımız ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı. “Ekonomik krizler yurtdışı pazarımızı etkiliyor” 2015 yılında Türkiye’nin, iki seçim yaşamasına rağmen otomotiv sektörünün Cumhuriyet tarihinin satış rekorunu kırdığını ve yaklaşık bir milyon aracın satıldığını hatırlatan Albayrak, bu satışların kendilerinin taşıma hedefleriyle doğru orantılı olduğuna vurgu yaptı. 2016’nın, yurtiçi piyasasında 2015 yılındaki rakamlara yakın seyredeceğini belirten Albayrak, “Son dönemlerde ülkemizin doğu kısmında yaşanan güvenlik tedbirleri güzergâh değişikliği ve sevkiyat sürelerimizin uzamasına neden olmaktadır. Bölgemizde ve özellikle Suriye ve Irak’ta yaşanan politik sorunlar, Türkî Cumhuriyetler ve Kafkas ülkelerindeki ekonomik krizler yurtdışı pazarımızı etkilemektedir. 2016 yılı içerisinde bölgedeki çatışmaların ve belirsizliğin ortadan kalkması en büyük umuduz” dedi. yakıtlarını Shell dolduracak Renault ve Shell & Turcas arasındaki işbirliği, akaryakıtı tedariğini de kapsayacak şekilde genişliyor. Shell & Turcas 2012 yılından bu yana Renault için Oyak Renault fabrikasında üretilen araçlara ilk dolum motor yağı tedarik ediyordu. Türkiye’nin en çok tercih edilen binek otomobil markası Renault, Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden Shell & Turcas ile ilk dolum motor yağı alanında 2012 yıShell & Turcas CEO’su Renault Mais Genel Müdürü lından bu yana devam eden işbirliğini, ilk Felix Faber İbrahim Aybar dolum akaryakıt ve Shell Taşıt Tanıma Sistemi – TTS hizmetlerini kapsayacak şekilde genişletiyor. İki şirket arasındaki mevcut işbirliğini ge- Oyak Renault Fabrikaları ve Renault Mais şirket filosunnişleten ve 2018 yılı Haziran ayına kadar geçerli olacak da yer alan 350’den fazla binek araç, önümüzdeki iki yıl anlaşmaya göre, Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen boyunca Türkiye’nin dört bir yanında bulunan ve sayısı tüm yeni araçların ilk yakıt dolumunda Shell FuelSave 1000’i aşan Shell istasyonundan Shell Taşıt Tanıma SisTasarruf Yakıtları (benzin ve dizel) kullanılacak. Ayrıca temi – TTS sistemi kapsamında yakıt alacak. Verimlilik için özel olarak tasarlandı 350’den fazla araç kullanacak Anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada Shell & Turcas CEO’su Felix Faber,“Renault ile işbirliğimizi genişletmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Shell & Turcas olarak otomotiv sektöründe tercih edilen bir iş ortağı olmak için var gücümüz ile çalışıyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Shell olarak araştırma ve geliştirme çalışmalarına yılda 1 milyar doların üzerinde yatırım yapıyoruz. Bizim en önemli stratejimiz otomotiv sektöründeki kurumsal müşterilerimizin verimliliğini ve rekabetçiliğini arttıracak ürünler ve çözümler geliştirmek. Yakıt teknolojisine yönelik olarak otomotiv üreticileri ile birlikte yaptığımız çalışmalarla ürünlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Renault’ya ilk dolum için tedarik ettiğimiz FuelSave dizel ve benzin tasarruf yakıtlarımız, verimliliği arttırmak için özel olarak tasarlandı. Yine madeni yağ ilk dolumda sağladığımız Shell Binek Araç Motor Yağları, GTL (Gazdan Sıvıya Dönüşüm) teknolojisi ile üretiliyor. Ayrıca Renault şirket filosundaki araçların faydalanacağı Shell Taşıt Tanıma Sistemi – TTS, Türkiye’nin tanıştığı ilk Taşıt Tanıma Sistemidir. Türkiye’yi TTS ile tanıştırmamızın 20. yılında Renault’nun bizi tercih etmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.” Shell & Turcas ile Renault arasında daha geniş işbirliğinin önemini vurgulayan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ise “Türkiye’nin en çok tercih edilen binek otomobil markası Renault olarak bugüne kadar hep güçlü ortaklıklara imza attık. Renault, bildiğiniz gibi, inovasyon odaklı bir marka. Ortak değerlere sahip olmamız ve iş ortağı olarak yaklaşımı nedeniyle Shell & Turcas ile verimli bir işbirliğimiz olacağına inanıyorum. Bugün burada Shell & Turcas ve Renault arasındaki işbirliğini akaryakıtı tedariğini de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Shell & Turcas 2012 yılından bu yana Renault için Oyak Renault Fabrikaları’nda üretilen araçlara ilk dolum motor yağı tedarik ediyordu. Bugünkü anlaşma kapsamında Oyak Renault Farikaları’nda üretilen tüm yeni araçların ilk yakıt dolumunda benzin ve dizel yakıt olmak üzere Shell FuelSave Tasarruf Yakıtlarını kullanacağız. Ayrıca Oyak Renault Fabrikaları ve Renault Mais şirket filosunda yer alan 350’den fazla binek aracımız, önümüzdeki iki yıl boyunca, yakıt istasyonlarında bulunan Shell Taşıt Tanıma Sistemi – TTS sistemi kapsamında yakıt kullanacak. Genişleyen işbirliğimizin her iki markaya da hayırlı olmasını dileriz” diye konuştu. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER ATP sertifikaları Thermo King’ten alınacak D oğuş Otomotiv Distribütörlüğünde faaliyet gösteren Thermo King, Türkiye’de ATP sertifikası verme yetkisi aldı. Thermo King tarafından verilecek ATP sertifikası, 49 ülkede geçerli olacak. Suna Türk Thermo King Marka Müdürü Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 66-67 D ünyanın önde gelen, Türkiye’nin en çok tercih edilen soğutucu ünitesi Thermo King, soğuk zincir taşımacılığı yapan firmaların en önemli referanslarının başında gelen ATP sertifikasını Türkiye’de verme yetkisi aldı. Thermo King tarafından verilecek ATP sertifikası, konvansiyonuna üye 49 ülkede geçerli olacak. Türkiye pazarında bulunan tüm soğutucu ünite ve kasalar için verilecek olan ATP Sertifikası için kontroller, yıl sonuna kadar Türkiye geneline yayılmış tüm Thermo King Yetkili servislerinde gerçekleşecek. Thermo King yetkili servislerinde yapılacak testler sonucunda bilgiler Prag’da bulunan Ingersoll Rand’a bağlı, bağımsız bir kuruluş olan Avrupa Mühendislik ve Test Merkezi (ETC)’ne iletilecek ve burada hazırlanacak sertifika kullanıcıya teslim edilecek. Thermo King, soğuk zincir taşımacılığı yapan firmaların en önemli referanslarının başında gelen ATP sertifikasını Türkiye’de verme yetkisi aldı. “Soğuk zincirde global oyuncu olacağız” Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da bulunan Avrupa Mühendislik ve Test Merkezi ETC’de konu ile ilgili görüşlerini aktaran Doğuş Otomotiv Thermo King Marka Müdürü Suna Türk, ATP sertifikası sayesinde soğuk zincir taşımacılığı yapan Türk nakliyecilerin global pazarlara çıkmasının önünün açıldığını belirtti. Türk “Bildiğiniz gibi ATP kanun tasarısı, ülkemizde 10 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu sertifika frigorifik yük taşımacılığı yapan firmaların bir nevi garantisidir. Lojistik firmalarımız, yurtiçinde rekabette elini güçlendirirken, 49 ülkede geçerli olan bu sertifika sayesinde global bir oyuncu haline gelecektir” dedi. ATP sertifikasının, taşımacılık sektörüne olduğu gibi ülke ekonomisine de çok büyük katkısı olacağını sözlerine ekleyen Türk “Üretim sahasından tüketiciye ulaşana kadar gerçekleşen sağlıksız taşıma şartları nedeniyle yüzde 25’e varan kayıplar söz konusudur. ATP yönetmeliklerine uygun taşımada bu oranlar minimuma inecek, böylelikle ülke ekonomisi de kazanacaktır” açıklamasında bulundu. “Türk Lojistiği için önemli bir adım” Thermo King Marka Müdürü Suna Türk bu yetkilendirme ile Türk kasa üreticileri ve soğutucu ünitelerin ATP sertifikası alabilmek için yurtdışına çıkmalarına gerek kalmadığını söyleyerek “Türkiye’de gıda sektöründe taşımacılığın büyük bölümü karayolu ile gerçekleştiriliyor. ATP, gıda endüstrisinin gelişmesi ve pazarın büyümesi ile gıda üretiminin en temel sorunu olan soğuk zincirin kırılmasına bağlı ürün kayıplarının önlenmesi ve sağlıklı ürünlerin son kullanıcıya ulaştırılması adına çok önemli bir adımdır. Bu sertifika ile kasa ve soğutucu ünitelerin ATP Konvansiyonu çerçevesinde belirlenen standart ölçümlere sahip olması, çabuk bozulan gıda ve tüketim malzemelerinin bozulma sürecine girmeden son kullanıcıya aktarılması garanti altına alınmaktadır. Bu sertifikaya hiç sahip olmamış veya yenilemesi yapılmamış cihazların ATP Konvansiyonuna taraf ülkelerde taşıma yapmasına olanak tanınmamaktadır” dedi. Türk sözlerine şöyle devam etti; “Bugün aldığımız bu yetki, soğuk zincir taşımacılığının daha da gelişmesi için atılan çok önemli bir adımdır. Thermo King servislerinde yapılacak testler sonucu alınacak bu sertifika 49 üye ülkede geçerli olacak. Ayrıca biz sadece Thermo King ünitelerine değil, tüm diğer marka soğutucu ünite ve kasalar için de ATP sertifikası vereceğiz. Halen kullanılan eski üniteler için verilecek ATP sertifikası en fazla 3 yıl, yeni üniteler için 6 yıl geçerli olacaktır. Avrupa’nın en büyük TIR filosuna sahip ülkemizde 12 binden fazla soğuk zincir lojistiğine uygun taşıt olduğu tahmin ediliyor. ATP Konvansiyonu’nun öngördüğü gerekli yasal düzenlemeler tamamlandığında, ülkemizin uluslararası gıda lojistiği alanında büyümesi ve bölgesel üs olma yolunda önemli bir adım daha atması Sağlanacaktır.” www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Taner Yiğit Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Akü % 100 Yerli lityum-iyon pili üretti projeleri Erinç Çetin Miser Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 68-69 Genel Müdür Ar-Ge’de akü sektörünün zirvesindeyiz “Starter akü üretimini 1 milyon adet artıracağız” 66 teknik ve mühendis kökenli çalışanımız ile Ar-Ge merkezleriyle 40’ın üzerinde patent ve bir o kadar da faydalı modele imza attıklarını aktaran Miser, Ar-Ge faaliyetlerini bir amaç doğrultusunda yönlendirdiklerini anlattı: “Yaptığımız Ar-Ge faaliyetlerinin sonucu ya maliyete yansımalı ya da ürünü teknolojik anlamda bir adım ileri taşımalı. Şu an için akü sektöründe bizim geldiğimiz nokta, Ar-Ge’ye ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi. Türkiye’de, Ar-Ge merkezleri sıralamasında ilk 100 firmanın arasında yer aldık. Bu durum bizim için sevindirici bir durum…” 100 ana bayi ve 6.000 satış noktasıyla hatırı sayılır bir network oluşturduklarını söyleyen Miser, ihracat konusunda da çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini kaydetti. “Dünya genelinde bölgesel ve ekonomik sıkıntılar, kurumları rekabetçi olmaya zorluyor. İhracat olmazsa olmazlardan biri” diyen Miser, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Şuan 5 kıtada 90 dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türk Cumhuriyetlerde oldukça aktifiz. Hedefimiz, ihracatta ülke sayımızı 150’ye çıkartmak. Özellikle Amerika ve Uzakdoğu pazarlarına olan satış hacmimizi yükseltmeyi amaçlıyoruz. Global bir şirket olmayı amaçlıyorsanız, yatırım yapmak oldukça önemli, aksi takdirde başarısızlık söz konusu olabilir. Bu konuyla ilgili herhangi bir endişemiz yok, yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu yıl içinde 8 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Starter akü üretimimizi 1 milyon adet daha artıracağız. Bunun yanı sıra endüstriyel akü konusuna ağırlık verdik. bekliyor Türkiye’de lityum-iyon pil üreten tek yerli firma olan Yiğit Akü, teknolojiye yaptığı yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. An itibariyle elektrikli araç üretecek olan bir firmaya lityum-iyon pil sağlayabilecek durumda olduklarını söyleyen Genel Müdür Erinç Çetin Miser, “Biz buradayız, projeleri bekliyoruz” dedi. E lektrikli araçlar için lityum-iyon pil üreten ilk ve tek akü firması olan Yiğit Akü, elektrikli araç üreten ve üretmeyi planlayan firmalara “biz buradayız” mesajı verdi. Bu alandaki çalışmalarının 2008 yılından beri sürdüğünü kaydeden Genel Müdür Erinç Çetin Miser, üretime geçmek için gereken tüm know-how’ı kendi mühendisleriyle yarattıklarını söyledi. Bu amaca yönelik 8-9 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan Miser, “Lityum-iyon pil üretimi için 2008 yılı itibariyle know-how çalışmalarımızı tamamladık, 2011 yılı itibariyle yatırıma başladık. Bu işin know-how’ını tamamen kendi iç bünyemizde geliştirdik. Ankara’da bir üniversite de bu tür faaliyetlerimizi sürdürmek bir laboratuvar kurduk. Buna ilave olarak, 7 milyon dolarlık bir lityum-iyon tesisimiz var. Şu anda Türkiye’de lityum-iyon pil üreten tek üretici firma biziz. Bu alanda, önemli bir üniversite ile işbirliğine giderek; engelli ve yaşlı bireylere yönelik geliştirdiği elektrikli araç projesinde yer alıyoruz. Şu anda yerli bir elektrikli araç üretileceği zaman, Yiğit Akü olarak o aracın lityum-iyon bataryalarını sağlayabilecek durumdayız” diye konuştu. www.lojistikekipmanlar.com HABERLER 62 ve 75 amperlik Start-Stop aküleri piyasaya sunduk Enerji tasarrufu sağlayan Start-Stop teknolojisi, yeni nesil araçların standartlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Start-Stop teknolojisi, aynı zamanda yaklaşık yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu da sağlıyor. Zaman içinde bu ürünlere olan ilginin katlanarak artacağını düşündüklerini belirten Miser, 62 ve 75 amperlik Start-Stop akülerini aftermarket piyasasına sunduklarını ifade etti. Miser, Start-Stop akülerle ilgili şu bilgileri verdi: “Aracınızla şehir içinde seyahat halindeyken kırmızı ışığa denk geldiğinizde aracın motoru otomatik olarak duruyor. Debriyaj ya da gaza bastığınızda motor yeniden çalışmaya başlıyor. Bu durum, standart akülerin çevrim döngüsünün dışında bir döngüye ihtiyaç duyuyor. Ancak söz konusu Start- Stop teknolojisi olduğunda bu işi gün içinde belki de yüzlerce kez yapması gereken bir aküye ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden de akünün kimyasını ve yapısını güçlendirmeniz gerekiyor.” Akünüz sizinle konuşmaya başladı Yiğit Akü’nün ürettiği “akıllı” akü sistemi telefonunuza indireceğiniz bir uygulama ile akünüzün durumunu takip etmenizi sağlıyor. Yiğit Akü, Prestige V3.0 akıllı aküyü, akıllı çip /mikro devre teknolojisi ile üretilmiş. artık daha az yakıt tüketecek Lansmanının ardından müşterilerinden oldukça pozitif yorumlar alan Renault Trucks T, üç sene olmadan kullanıcıları için daha da az maliyet sunmak üzere büyük bir iyileştirme sürecinden geçiyor. T serisinin 2016 versiyonu, şaside ve güç aktarma organlarında yenilik sunarak hem tüketimi ekstra %2 oranında azaltıyor hem de taşıma kapasitesini 114 kg arttırıyor. Bu yeniliklerle birlikte GPS ile öngörülü bir sürüş kontrol sistemi olan Optivision da kullanıcılara sunuluyor. Renault Trucks Uzun Yol Araçlar Müdürü Sophie Rivière konu ile ilgili olarak, “Müşterilerden aldığımız geri bildirimler, bize Yüzde 2 yakıt tasarrufu Aerodinamiklerin iyileştirilmesi, deneysel Optifuel Lab 2 aracı üzerinde gerçekleştirilen son çalışmadan ilham alınarak oluşturuldu. Bu çalışmanın sonucunda da, tamponun altında opsiyonel bir spoyler sunan T 2016 ortaya çıktı. Sophie Rivière açıklamasında, “Bu spoyler, aracın altından geçen hava akımını daha iyi yönlendirerek, yakıt tüketimini arttırma potansiyeline sahip olan aerodinami bozulmasını azaltıyor. Dahası, yeni T metal yapı içermeyen daha hafif bir tavan deflektörü sunarak aracın havayı daha iyi delebilmesini sağlıyor. Bu versiyona bağlı olarak müşteriler, şu anki araca kıyasla ekstra %2 tasarruf daha elde edebiliyor” ifadelerini kullandı. T’nin yakıt verimliliği ve sürüş kalitesi bakımından olağanüstü bir performans sunduğunu gösteriyor. Müşterilerimizin işletim maliyetlerinde daha tasarruflu olmalarını sağlamak için üç noktaya odaklandık: Yakıt tüketimini azaltmak için araç aerodinamiklerinin iyileştirilmesi, taşıma kapasitesinin arttırılması için ağırlığın azaltılması ve GPS navigasyon sistemi ile çevre dostu sürüşün teşvik edilmesi” dedi. 114 kg ekstra yük taşıyor Şaside ise ağırlıkta tasarruf büyük bir öncelik haline geldi. Birkaç bileşen tekrardan tasarlanarak veya daha hafif hale getirilerek, müşterinin taşıma kapasitesi arttırıldı. Örneğin, yeni tahrik şaftı ve havalı süspansiyondaki iyileştirmeler aracın ağırlığını birkaç kilo azalttı. Öte yandan müşterilerin, çekicilerini alüminyum beşinci tekerlek ile donatma olasılığı da bulunuyor. Rivière, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ağırlığa olan yaklaşımımız, aerodinamikler için benimsediğimiz yaklaşım ile büyük benzerlik gösteriyor. Ağırlığın azaltılmasında adım adım ilerlenerek önemli bir genel sonuç elde edildi. Müşterilere 114 kg gibi bir ekstra yük taşıma kapasitesi sunulması ile çalışmalarımız sonuçlarını verdi.” Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 70-71 Akü üzerindeki mikroçip sayesinde, Aküde her hangi bir problem yaşanması durumunda hafızada kaydedilen veriler kullanılarak, hatanın araçtan mı yoksa aküden mi kaynaklandığının tespiti de sağlanmış oluyor. Prestige V3.0 akıllı aküler, aracın kaputunu açmadan, cep telefonuyla akünün ve aracın şarj durumu kontrol etme kolaylığına da sahip. Ayrıca akıllı cep telefonunuza indireceğiniz uygulama sayesinde, en yakın servis ve bayi noktasına navigasyon yardımı ile ulaşabiliyorsunuz. Dilerseniz uygulama üzerinden online akü satın alımı yapmanız da mümkün… Renault Trucks T www.lojistikekipmanlar.com HABERLER Ağır vasıtaların muayenesi ile ilgili dikkat edilmesi gereken 10 nokta! TÜVTÜRK, trafikte büyük yer kaplayan kamyon, otobüs, çekici ve römork gibi ağır vasıtaların periyodik araç muayenesi ile ilgili 10 önemli noktayı kamuoyuyla paylaştı U 1 laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın belirlediği standartlarda tüm ülke çapında araç muayene hizmeti veren TÜVTÜRK, sürücüler ve araç sahiplerinin, araç muayene hizmeti süreciyle ilgili daha fazla bilgilenmesi amacıyla başlattığı bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor. Araç muayenesinin trafik güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu belirten TÜVTÜRK, bu çalışmalar ile hem sürücülerin hem de taşımacılık sektörünün tüm paydaşlarını bilgilendirerek, muayene süreçlerini daha hızlı ve kolay tamamlanmasını hem de trafik güvenliğinin artırılmasının amaçlandığı belirtildi. Vergi veya trafik cezalarınızı mutlaka kontrol edin, borcunuz varsa ödemeden muayeneye gelmeyin! Muayeneden önce egzoz emisyon ölçümünüzü kontrol edin! Bu hizmeti TÜVTÜRK istasyonlarından da alabilirsiniz. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 72-73 Yasalarla belirlenen kurallar nedeniyle randevu alma sürecinde ve muayene öncesinde araçlar için borç kontrolü yapılmaktadır ve trafik para cezası, motorlu taşıt vergisi ve köprü, otoyol borçları sorgulanmaktadır. Borcu olan araçların muayenesi yapılamamaktadır. Bu nedenle, araç sahiplerine randevu alımı sırasında borç durumunu öğrendikten sonra eğer borç varsa mutlaka ödemeleri gerektiğini aksi takdirde randevu da verilemediğini hatırlatırız. 4 Geçerli egzoz gazı emisyon ölçümünün olmaması Ağır Kusur olarak değerlendirilmektedir. Bu hizmet araç muayene istasyonlarının tamamında da uluslararası standartlarda verilmektedir. Araç size ait değilse, gerekli ek belgeleri mutlaka beraberinizde getirin. İstasyonlara muayene hizmeti için gelirken, aracınızın ruhsatı, kimliğiniz ve trafik sigortası yanınızda olmalıdır. Aracınız LPG/CNG’li ise Gaz Sızdırmazlık Raporu gerekmektedir. Ancak bu belgenin olmaması Hafif Kusur olarak değerlendirilmektedir Getireceğiniz araç size ait değilse, vekalet durumunu gösterir belgeleri mutlaka beraberinizde getirin. Gerçek kişiler ve şirketler için farklı durumlarla ilgili detaylı bilgi için www.tuvturk. com.tr den bilgi alabilirsiniz. 3 6 5 Tadilat muayenesi için geliyorsanız, ilgili belgelerinizi mutlaka yanınızda bulundurun. Güvenlik çıkış kapıları mutlaka yeterli olmalı! Eğer aracınızda bir tadilat yapılmış ise, Tadilat Muayenesine başvurulmalı ve Gaz Sızdırmazlık Raporu ve Montaj Tespit Raporu (LPG/CNG takılarak tadilat projeleri ile istasyona başvuran müşterilerimiz için gerekmektedir), onaylı tadilat projesi ve hesapları ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’na bağlı odalardan alınacak EK-1 belgesi istenmektedir Minibüs ve otobüslerde tehlike durumunda insan tahliyesinde kullanılabilecek kapı, pencere, kapak gibi çıkış yerlerine, “güvenlik çıkışı” denilir. Acil çıkış olarak işaretlenen her camda, bir adet acil cam kırma çekici bulunur. Kapı çıkışları, en az 43 santimetre genişlikte, pencere ve kapaklar en az 60x43 santimetre veya 50 santimetre çapında daire şeklinde olur. Yangın söndürme cihazları belirtilen sayıda olmalı! Azami yüklü ağırlığı 12 bin kilogramdan küçük olan kamyonlarda: En az 1 adet 4 kg veya toplam doldurma kapasitesini 4 kg olarak sağlayacak adette. Azami yüklü ağırlığı 12 bin kilogramdan fazla olan kamyon ve çekicilerde: En az 1 adet 6 kg veya toplam doldurma kapasitesini 6 kg olarak sağlayacak adette. Yolcu sayısı 26 kişiye kadar olan otobüslerde: Doldurma kapasitesi 2 kg olan en az 2 adet. Otobüs ve körüklü otobüslerde: En az 1 adet 6 kg veya toplam doldurma kapasitesini 6 kg olarak sağlayacak adette. Tehlikeli madde taşıyan araçlarda: Toplam doldurma kapasitesi en az 6 kg olan en az 2 adet www.lojistikekipmanlar.com HABERLER 7 Araçların boyutları geçerli limitlerde olmalı! Otobüsler ve L kategorisindeki araçlarla özel izinle karayoluna çıkanlar hariç, motorlu araçların azami uzunlukları 12 metre olmalıdır. Yarı römorkların uzunluk ölçümlerinde king pim ile en arka kısımları arasındaki mesafe dikkate alınır. Römorkların uzunluk ölçümlerinde çeki bağlantısı uzunluğu hesaba katılmaz. Bu araçların da azami uzunlukları 12 metre olmalıdır. Araç türlerine bağlı azami boyutlar tablolarda sunulmuştur. Tüm boyutlarda yüzde 2’ye kadar tolerans uygulanır, tolerans değerinin aşılması muayenede kusurlu olarak değerlendirilir. KISA KISA En az bir adet tekerlek takozu bulunmalı! Otobüslerde, azami yüklü ağırlığı 3 bin 500 kilogramdan fazla olan motorlu araçlarda, yarı römorklar hariç, azami yüklü ağırlığı 750 kilogram veya daha fazla olan iki dingilli römorklarda en az bir adet Tekerlek Takozu bulunmalıdır. Üç veya daha fazla dingilli motorlu taşıtlarda, yarı römorklarda ve azami yüklü ağırlığı 750 kilogram veya daha fazla olan tek dingilli römorklardaysa en az iki adet Tekerlek Takozu bulunmalıdır Aracın cinsine göre stepne Traktörler, motosikletler ile M2 ve M3 kategorisindeki Sınıf I otobüsler hariç, tüm araçlarda ve tarım römorkları da dâhil olmak üzere tüm römorklarda araç yapısına uygun en az bir adet yedek tekerlek (stepne) bulundurulması zorunludur. Stepne araçların yük ve yolcu taşımalarına engel teşkil etmeyecek bir yerine, özel olarak üretilmiş tertibatla bağlanmalı ve burada taşınmalıdır. 8 Yan koruma çerçevesi de belirtilen nitelikte ve boyutlarda olmalı! Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 74-75 Yayalar, bisikletliler, motosikletliler gibi korunması olmayan yol kullanıcılarının ağır tonaj sınıfına giren motorlu araçların ve römorklarının yanından geçerken altlarına düşme tehlikesine karşı etkin korunmasını sağlayacak şekilde bu araçların yan kısımlarına takılan çeşitli şekil ve boyutlarda imal edilen ünitelere Yan Koruma Çerçevesi adı verilir. 13 Ekim 2002 (Dahil) tarihinden itibaren üretilen ve bu tarihten itibaren yeni tadil edilen, üst yapı değişikliği yapılan N2 ve N3 sınıfı motorlu araçlarda (Yarı römorklu çekiciler hariç )ve O3 ve O4 sınıfı römorklarda, Yan Koruma Çerçevesi bulundurulması zorunludur. Yarı römorklu çekicilerinde, ağaç kütüğü, çelik çubuk taşıyıcıları, vb. gibi bölünemeyen uzunluğa sahip çok uzun yükler taşımak üzere özel olarak tasarımlanmış ve imal edilmiş römorklarda, uygulama nedenlerinden dolayı böyle bir yan koruma uygulamasının mümkün olmadığı, özel amaçlar için tasarımlanmış ve imal edilmiş araçlarda, ve Orman ve Su İşleri Bakanlığına ait yangın söndürme ve su ikmal araçlarından; tip onay belgelerinde “G” sembolü olan araçlarda, yan koruma ve arka koruma çerçevesi aranmaz. Araçlarda bulunması gereken yan koruma sistemleri, Motorlu Araçların ve Römorklarının Yan Koruması (Yan Koruyucular) ile İlgili Tip Onayı Yönetmeliğindeki şartlara uygun olmalıdır. Lojistiğin profesyonelleri İzmirli öğrencilerle buluşacak 9 10 Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölümü’yle ortaklaşa düzenlenen Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Konferansı, 12-13 Ekim’de Dokuz Eylül Üniversitesi Kampüsü’nde gerçekleştirilecek. D okuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Tınaztepe Yerleşkesinde gerçekleştirilecek konferansa havacılık, hava kargo, lojistik ve diğer hizmet sağlayıcısı şirketlerin yöneticileri konuşmacı olarak katılacak. Sektör profesyonellerinin öğrencilerle bilgi ve deneyimlerini doğrudan paylaştıkları bu konferansın 6.’sını gerçekleştireceklerini belirten Pegasus Kargo Direktörü Aydın Alpa, “Bu konferanslarımızda sektör profesyonellerinin gerçek iş tecrübelerini, geleceğin lojistik sektörü profesyonelleri olacak öğrencilerle buluşturma imkânımız oluyor. Sadece gençlerimizi iş dünyasına hazırlayabilmek için çok önemli paylaşımlar gerçekleştirmiyor, onlardan da yeni nesil iş bakış açıları hakkında önemli geri bildirimler alıyoruz” diye konuştu. BTSO hava kargo taşımacılığı için harekete geçti Türkiye’deki oda ve borsalara rol model olan sektörel konseyler, kent ve ülke ekonomi gündemini belirlemeye devam ediyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında faaliyet gösteren Lojistik Sektör Konseyi üyeleri, Bursa’da hava kargo taşımacılığının başlaması için harekete geçti. Konsey üyeleri, Yenişehir Havalimanı’na ziyarette bulundu. Lojistik sektöründe genç istihdama 900 bin TL hibe Serbest bölgelerin ‘cazibesi’ artırılacak Türkiye’deki birlikler arasında 2016’nın ilk ve en büyük kapsamlı hibesini alan Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB), 120 üniversite mezunu işsiz gence istihdam alanı sağlayacak. 12 ay sürecek proje faaliyetleri ile 120 üniversite mezunu işsiz gencin, lojistik sektöründe istihdam edilmesi hedefleniyor. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, “Serbest Bölgeler Kanunu’nda değişiklik öngörmekteyiz. Bunun hayata geçmesiyle serbest bölge arazilerine ilişkin kamulaştırma işlemleri düzenlenecek, lojistik hizmetler teşvik edilecek” dedi www.lojistikekipmanlar.com KISA KISA Konteyner taşımacılığında yeni dönem başlıyor Uyarı cezası verilen şirketin taşıma yetkisi alınmayacak! Lojistik sektörünün uzun süredir gündeminde olan ‘konteyner tartımı’ konusu için geri sayım başladı. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) onayladığı, SOLAS hükümleri uyarınca 1 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe girecek olan olan uygulama ile gönderici statüsündeki ihracatçıya konteynerin brüt ağırlığını beyan etme zorunluluğu getiriliyor. UND’nin çabaları sonuç verdi karayolu yönetmeliği, sektörün talepleri doğrultusunda değiştirildi. Sektörü büyük sıkıntıya uğratan uyarı cezaları kaynaklı yetki belgesi iptali sorunu da kısmen çözüldü. Uyarı cezaları artık yetki belgesi iptali için gerekçe olmayacak, faaliyet geçici olarak durdurulabilecek. Ekol Lojistik Çek Cumhuriyeti’nde Derince’de “Konecranes Reachstacker”lar limana ulaştı 6 adet HYUNDAI forklift Mart ayından itibaren Safiport Derince’de operasyona başladı. Gelen forklifler ile limanda CFS (Konteyner iç dolum) hizmeti de başlamış oldu. Dökme yükler ve çelik sac proje yükleri için satın alınan SENNEBOGEN 870 MODEL elektrikli kreyn ise limana geldi ve hizmete girdi. Arkas, 46. gemisini de filoya kattı Bandırma Limanı’na oto terminal ve stok sahası Ekol Lojistik, Çek Cumhuriyeti’nde karayolu taşımacılığı, intermodal taşımacılık, depolama ve gümrükleme hizmetlerinin tamamı verilecek. Trieste (İtalya) – Ostrava (Çek Cumhuriyeti) hattında halihazırda haftada 4 kez hizmet veren Ekol blok tren seferlerinin de, Çek Cumhuriyeti yatırımının ardından 2016 yılı içerisinde 6 sefere çıkarılması planlanıyor. Arkas, Nisan ayının sonunda 2 bin 452 TEU kapasiteli iki gemi daha aldı. Yeni aldığı M/V Cinzia A ve M/V Teoman A gemileri ile birlikte biri yakıt ikmal tankeri olmak üzere Arkas, son bir yılda aldığı 12 gemi ile filosunu yüzde 50 büyüttü. Konteyner gemisi sayısı 46’ya, filonun kapasitesi 79.696 TEU’ya çıkarken, yakıt ikmal tankerleri dahil DWT kapasitesi ise milyonu aşarak, 1 milyon 92 bin 238’e ulaştı. Eski stok sahasını 2,5 milyon dolar harcayarak alt yapısıyla beraber oto terminal ve stok sahası haline dönüştüren Çelebi Liman işletmeciliği Bandırma’ya artı değer yaratmaya devam ediyor. 30 bin metrekare alanı yeni yük grubu olarak hazırlayan Çelebi bu alandan ilkbaharda oto ithalat ve ihracatında kullanacak. Finansbank’tan SMS ile gümrük vergisi kolaylığı Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 76-77 Finansbank, müşterilerinin dış ticaret işlemlerini kolaylaştırmak için yeni bir uygulama daha başlattı. Yeni uygulama ile Finansbank müşterileri tek seferlik yetki tanımı yaptırdıktan sonra gümrük vergisi ödemelerini şubeye gitmeden SMS ile hızlıca gerçekleştirebiliyor. Düzenli gemi sefer işlemleri online olacak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca verilen düzenli sefer izin belgesi işlemleri Düzenli Seferler Bilgi Sistemi (DSBS) adlı bir yazılım ile online olarak yapılmaya başlanıyor. DSBS ile hat izin belgesi düzenleme zamanı kısalacak ve fiili evrak sevkiyatı ortadan kalkacak. Nakliyeciler Avrupa’da 2 milyon avro ceza ödüyor Lojistik firmaları sürücüden kaynaklanan kural ihlalleri nedeniyle Avrupa otoyollarında yaklaşık 2 milyon Avro ceza ödüyor. Cezalar ağırlıklı olarak günlük çalışma süresi ihlali ve sayıca yetersiz olarak tahsis edilen geçiş belgelerinden kaynaklanıyor. Dev lojistik merkezi Venlo, Türk firmaları yatırıma çağırıyor Hollanda’nın Venlo kenti belediyesi 1 milyar Euro yatırımla Avrupa’nın en büyük lojistik merkezini kurdu. Türkiye ile işbirliği imkanlarını artırmak amacıyla İstanbul’da bir ofis açmayı da planlanıyor. Venlo lojistik merkezinin, 400 kilometreye ulaşan genişliği ile Avrupa’nın en geniş limanı olan Rotterdam ile entegre bir şekilde çalışacağı belirtiliyor. MIP’e 50 milyon dolarlık dev vinçler geldi! Mersin Limanı’nda, işletici şirket MIP’in yatırımları sürüyor. Dev gemilerin gelmesini sağlayacak terminal çalışmasında sona gelinirken, rıhtımda hizmet verecek 50 milyon dolar değerindeki dev vinçlerin limana ulaşması, kentte heyecan yarattı. Nihat Özdemir, 3. Havalimanı’nın yanına liman yapacak Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, 3. Havalimanı’nın Karadeniz sahilinde bir liman yapmayı planladıklarını, limana uygun araziyi bulduklarını söyledi. Özdemir, “Kargo işletmeciliğimizde, akaryakıtın tüketimiyle ilgili Karadeniz’de bir liman yapma ihtiyacımız olduğu gözükmektedir. Bu çalışmalarımız hızla devam ediyor” dedi. KISA KISA Çekici ihracatı yüzde 791 arttı Brisa’da görev değişikliği Yılın ilk 3 ayında çekici ihracatı yüzde 791 gibi rekor seviyede artarak, 5 milyon 337 bin dolardan 47 milyon 568 bin dolara ulaştı. Ticari araçlar ihracatı yüzde 17, kamyonet ihracatı yüzde 30, midibüs ihracatı yüzde 60, otobüs ihracatı yüzde 37 arttı. Minibüs ihracatı yüzde 81 gerilerken, kamyonda yüzde 414 gibi yüksek bir artış gerçekleşti. Türkiye lastik sektörü lideri Brisa’da görev değişiklikleri yapıldı. Uzun yıllar şirketin yöneticileri arasında yer alan ve son olarak Brisa Tüketici Ürünleri Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Levent Akpulat, Genel Müdür Danışmanlığı’na getirildi. Tüketici Ürünleri Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine ise alanında deneyimli Korhan Korel atandı. Korhan KOREL Iveco, dünyanın ilk otonom karayolu etkinliğinde yer aldı Iveco, akıllı yarı otonom kamyonlarını dünyanın ilk sınırlar arası girişimi olan Avrupa Otomatize Edilmiş Karayolu Etkinliği için görevlendirdi. 2 Iveco kamyonu AB başkenti Brüksel’den Hollanda’nın Rotterdam kentine gitti. Yeni I-Shift’le kamyonlar 325 ton yükle kalkabilecek Volvo Trucks’ın yeni versiyon I-Shift’i, iki yeni karınca vitesin eklenebilmesini mümkün kılıyor. Bu da, diğer avantajların yanı sıra kamyonun duruş halinde iken toplam brüt ağırlığı 325 tona kadar olan yükü çekebilmesini sağlıyor. Levent AKPULAT Pirelli, Yeni P Zero’yu tanıttı BP Türkiye’ye yeni akaryakıt pazarlama müdürü Pirelli, ilk olarak 30 yıl önce yollarla buluşturduğu ve performans, güvenirlik ve güvenlik özellikleriyle ön plana çıkan P Zero’nun yeni neslini tanıttı. Pirelli, yeni P Zero ile performans, güvenlikle ilgili artan talepleri karşılamanın yanı sıra, her araç modeline uygun ölçülerde lastik üretmek anlamına gelen Mükemmel UyumPerfect Fit stratejisini de güçlendirmeyi hedefliyor. Dilek Ergenekon, BP Türkiye Akaryakıt Pazarlama Müdürü olarak atandı. Ergenekon, bu görevinde BP’nin akaryakıt faaliyetlerinde kurumsal marka kimliği, stratejik ve taktiksel pazarlama programlarının geliştirilmesi ve yönetimi gibi sorumluluklar üstlenecek. Goodyear Vector 4Seasons “Yenilmez” ilan edildi Tırsan, Almanya’da büyüyor Dünyanın lider lastik üreticilerinden Goodyear, Alman otomotiv dergisi GuteFahrt’tan tam not aldı. Goodyear’ın yeni nesil dört mevsim lastiği Vector 4Seasons, özellikle ıslak ve kuru zemindeki mükemmel yol tutuş performansıyla önde gelen otomotiv dergilerinden Alman GuteFahrt’ın övgülerini kazandı. Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 78-79 Almanya’da ilk üretim tesisini 1998 yılında açan şirket, şimdi de Ulm şehrinde ikinci üretim tesisini açacak. Türkiye treyler ihracatının yüzde 34’ünü tek başına gerçekleştiren Tırsan’ın üç ülkede üretim tesisleri bulunuyor. Ekonomi gazetecilerinden Scania’ya tam not EGD (Ekonomi Gazetecileri Derneği) tarafından düzenlenen 12. Kartepe Ekonomi Zirvesi’nin sponsorları arasında yer alan Scania, Euro 6 çekici ile test sürüşü etkinliğiyle ekonomi muhabirlerine ağır vasıta deneyimi yaşattı. 2 gün boyunca süren etkinlikte test sürüşlerine 100’ün üzerinde gazeteci katıldı. Otokar, otobüste zirveden inmiyor Son 6 yıldır Türkiye otobüs pazarının liderliğini elinde tutan Otokar, bu yılın ilk 3 ayında da koltuğunu korudu. Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, “6 yıldır otobüs pazarının lideri ve Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markasıyız. 2015’te ciromuz yüzde 16’lık artışla 1.4 milyar TL’ye ulaştı. İhracatımızı da yüzde 77 artırdık” dedi. SOCAR Türkiye’de Genel Müdür değişti TomTom, START serisiyle hız kamerası uyarısı yapıyor Petkim ve SOCAR Türkiye’de 2008 yılından bu yana görev üstlenen Kenan Yavuz CEO’luk görevinden ayrıldı. Yavuz, yeni dönemde grup şirketlerindeki yönetim kurulu üyeliklerini devam ettirecek. Yavuz’dan boşalan koltuğa, Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Zaur Gahramanov oturdu. TomTom (TOM2) otomobiller için 3 yeni navigasyon cihazı modeli tanıttı. TomTom START 42, START 52 ve START 62 modelleri, TomTom’un son yenilikleri olan adres arama, yönlendirme ve rehberlik konularında olduğu kadar hız kamerası uyarısı ve ince tasarımıyla dikkat çekiyor. TESLİMAT Kamil Koç’un her 3 otobüsünden ikisi Temsa oldu Kamil Koç, Temsa’nın yeni ürünü Safir Plus otobüslerden 35 adetini filosuna dahil etti. Böylece, Kamil Koç otobüs filosunun her 3 otobüsünden biri Temsa oldu. Teslim töreninde açıklamalarda bulunan Kamil Koç Otobüsleri A.Ş Genel Müdürü Cengiz Doğan, “TEMSA ile Kamil Koç uzun yıllardır süren stratejik bir işbirliği içerisinde olmuş ve deyim yerindeyse sektörün gelişiminde omuz omuza hareket etmiştir. ” ifadelerini kullandı. 25 farklı firmaya 50 Mercedes-Benz Travego TEMSA’dan Ünal Turizm’e 20 adet 2+1 Maraton VIP TEMSA, Adıyaman Ünal Turizm’e 20 adet 2+1 Maraton VIP satışı gerçekleştirdi. Teslim törenine konuşan Adıyaman Ünal Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Sönmüş, “TEMSA ile yaptığımız anlaşma ile 20 adetlik partinin ilk 5 adedini teslim aldık. 20 Mayıs’ta 3 araç daha filomuza katılacak. Ağustos ayına kalmadan 20 aracın tamamı filomuzda hizmet verir hale gelecek” dedi. Yeni Travego nihayet Türkiye yollarına çıktı. Euro 6 normlarına uygun motora sahip olan toplam 50 yeni MercedesBenz Travego, büyük bir teslimat töreni ile 25 farklı firmaya teslim edildi. Yeni Travegoları; İstanbul Seyahat, Cide Aslan, Cideliler Turizm, Çağdaş Güven Turizm, Elazığ Murat, Erbaa Seyahat, Esadaş Turizm, Glorious Turizm, Has Turizm, Isparta Petrol Turizm, Kamil Koç, Katırcıoğlu Turizm, Lüks Batman, Lüks Bayburt Seyahat, Malatya Medine Turizm, Mis Amasya Tur, Öz Diyarbakır, Özlem Diyarbakır, Pamukkale, Siirt Petrol Turizm, Sahil Seyahat, Tokat Seyahat, Urfa Hassoy, Vangölü Seyahat ve Yeni Midyat şirketleri teslim aldı. Mercedes-Benz Türk son Conecto Solo’yu teslim etti Mercedes-Benz Türk, Hoşdere Fabrikası’nda üretilen ve kullanıcısına en üst düzeyde güvenlik, konfor, ergonomi, güç / performans sunan şehiriçi otobüsü Conecto Solo’nun sonuncusu Yeni İstanbul Halk Otobüsçüleri A.Ş.’ye bağlı B-154 kod numaralı Halk otobüsü işletmecisi Yusuf Güder’e teslim edildi. Ares’in intermodal taşımacılıkta tercihi yine TIRSAN Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 80-81 İstanbul merkezli uluslararası lojistik hizmetleri tedarikçisi Ares International Transport, intermodal taşımacılıkta iş ortağı olarak yine Tırsan’ı seçti. Filosunda toplam 60 adet Tırsan treyler bulunan şirket, 2016 yılı için alımını yaptığı 25 Tırsan Perdeli Mega’nın 12’sini teslim aldı. Sırmagrup, FiloTIR avantajlarıyla Tırsan filosunu büyüttü Sırmagrup, Tırsan’ın filo kiralama şirketi FiloTIR Araç Satış ve Kiralama avantajlarıyla kiralamasını gerçekleştirdiği 9 Tırsan Perdeli Hafif Maxima semi-treyleri törenle teslim aldı. Sırmagrup Sapanca Fabrikalar İdari Müdürü Yusuf Kenan Dişli, “FiloTIR hizmetini tercih ettik, bu sayede kiraladığımız treylerlerin, bakımı, onarımı ve gerekli ihtiyaçlarının tamamı Tırsan garantisi altında karşılanacak. ” dedi. Esadaş Turizm filosuna 15 Travego gücü daha Yurtiçi ve yurtdışı yolcu taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Erzurum merkezli Esadaş Turizm, tercihini yine Mercedes-Benz’den yana yaptı. Mercedes-Benz bayii Mengerler İstanbul tarafından takas, kredi ve kasko ile satılan 15 adet yeni Travego 15 otobüs satın aldı. Şirket, sene sonuna kadar 20 yeni Travego daha filosuna katacak. Hicri Ecrili, güvenlik için Scania’yı seçti Kimyasal madde ithalatı, depolama ve taşımacılığı gerçekleştiren Hicri Ercili, filosuna 8 adet Scania R400 LA4X2MNA çekici kattı. ADR yönetmeliklerine uygun yeni çekicileri ile firmanın filosundaki Scania sayısı 16’ya yükseldi. TESLİMAT Aşkale Çimento, filosunu MAN ile güçlendirdi Aşkale Çimento, 150 araçtan oluşan filosunu, 38 adet MAN kamyon ile daha da güçlendirdi. Törende konuşan Aşkale Çimento Hazır Betonlar Teknik Müdürü Osman Çakır, “Grubumuzun bu önemli öz mal araç yatırımında MAN’ı tercih etmesinin başlıca nedenlerini; düşük yakıt tüketimi, işletme maliyetlerinin uygunluğu, şantiyeler gibi zor şartlarda büyük avantajlar sunan yüksek Alman teknolojisi ve sağlamlıkları olarak sıralayabiliriz” dedi. BKM Lojistik’e 21 adet Krone Mega Liner Huckepack Yıl : 7 / Sayı:64 / NİSAN - MAYIS 82 Krone, BKM Lojistik’e 21 adetlik Mega Liner Huckepack teslim etti. BKM, ilk etapta teslim aldığı 6 Mega HP’nin ardından, ikinci etapta da 15 aracı filosuna katacak. Mega Liner Huckepack; karayolu, denizyolu ve özellikle tren taşımacılığında nakliyecinin her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik özel olarak üretiliyor. Iveco’dan Stralis ve HI-Way teslimatları Kılıçlar Otomotiv, Mersinli Sağlamer Lojistik’e 5 adet Iveco Stralis çekici teslim etti. Stralis’lerin ikisi Euro 6, üçü de Euro 5 çekicilerden oluşuyor. Sağlamer Lojistik, bu son teslimatla birlikte filosundaki araç sayısını 15 adede çıkarttı. Lojistik sektörünün yeni firmalarından Solana Transport firmasına da, 3 adet ADR’li, Gold Paket donanıma sahip Iveco HI-Way Euro 6 çekici teslimatı yapıldı. Ars-Pet Nakliyat yoluna Krone ile devam edecek Ars-Pet, yine İzmirli olan Krone Tire ile çalışmaya karar verdi. Ars-Pet Nakliyat, bundan böyle ihtiyaçlarına uygun römork alımlarını sadece Krone’den yapacak. Firma ilk Krone treylerleri kardeş şirketi Atom Nakliyat adına teslim aldı.