Kadın İstihdamı ve Verimlilik Arasındaki İlişki
Transkript
Kadın İstihdamı ve Verimlilik Arasındaki İlişki
KADIN İSTİHDAMI VE VERİMLİLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE İMALAT SANAYİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA THE RELATIONSHIP BETWEEN FEMALE EMPLOYMENT AND PRODUCTIVITY: AN APPLICATION IN TURKISH MANUFACTURING INDUSRTY Prof. Dr. Yusuf AKAN Gaziantep Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, yusufakan@gantep.edu.tr Araş. Gör. Merve GÜNGÖR (İletişim kurulacak yazar) Gaziantep Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, mgungor@gantep.edu.tr, Fax: 0342-360-1402 ÖZET Türkiye ekonomisi için üzerinde en fazla durulan sorunlardan birisi istihdamsız büyümedir. Bu problemin genç işsizliği, kadın işsizliği ve kayıt dışı istihdamla yakından ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Nüfusunun yaklaşık yarısı kadın olan ülkemizde, kadınların işgücüne katılımını inceleyen çalışmalar yer almakla birlikte, kadın istihdamının verimlilik düzeyine nasıl bir katkı sağladığı merak edilmektedir. Yeni Keynesyen yaklaşımda ücret ve fiyatların katılığı talep düzeyinin değişimini engellemekte ve istihdamı olumsuz etkilemektedir. Diğer taraftan Klasik görüşün ileri sürdüğü Reel İş Çevrimleri Teorisi ile ücret ve fiyatların esnek olması varsayımından hareketle, ekonomiye verilen bir pozitif teknolojik şok sonrasında hem verimlilik düzeyinin hem de emek talebinin ve dolayısıyla istihdamın artacağı iddia edilmektedir. Bu çalışmanın amacı; 2000-2010 döneminde iki haneli Türkiye İmalat Sanayi verileri ile panel veri ekonometrik teknikleri kullanılarak emek verimliliği ve istihdam değişkenleri ilişkisinin değerlendirilmesidir. JEL Kodu: L60, J21, J24 Anahtar Kelimeler: Kadın İstihdamı, Verimlilik, İmalat Sanayi, Panel Veri Ekonometrisi ABSTRACT One of the most concerned problems for Turkish Economy is jobless growth. It is thought to be that this problem closely related to youth unemployment, female unemployment and informal employment. In our country where women population constitutes the half of the whole population, although there are a lot of studies examining labor force participation of women, it is still wondered how women employment contributes the productivity level. In New Keynesian approach, the wage and price rigidities prevent the variation of demand level and affect the employment negatively. On the other hand the New Classical view assumed that wages and prices are flexible in Real Business Cycle Theory. Based on this assumption, it is expected to increase in the level of productivity and labor demand as well as employment after given a positive technological shock. The aim of this study is to evaluate the relationship between labor productivity and employment variables by using a two-digit Turkey Manufacturing Industry data and panel data econometric techniques during the period of 1995-2010. JEL Code: L60, J21, J24 Keywords: Women Employment, Productivity, Manufacturing Indusrty, Panel Data Econometrics 1. Giriş Türkiye‟de son dönemlerde üzerinde durulan konulardan birisi de işgücü piyasasındaki aksaklıklardır. Ekonomik büyüme rakamlarını karşılayacak ölçüde istihdam düzeyine ulaşılamadığı görüşü hâkimdir. Bir taraftan nitelikli istihdamın yer değiştirmesi sonucu iş gücü açıkları oluşurken ve nitelikli iş gücü gereksinimi artarken, diğer taraftan bu açığın başka bir boyutu olan kadın işsizliği, kayıt dışı istihdam, genç işsizliği sorunlarıyla mücadele edilmesi gerekmektedir. Erkeklere göreli olarak kadın istihdamının düşüklüğü genellikle girişimcilik ve özgüven eksikliği, fiziki güç yetersizliği, psikolojik dayanıksızlık gibi biyolojik farklılıklar, eğitim düzeyi farklılıkları, geleneksel Türk aile yapısından kaynaklanan kısıtlı özgür yaşam ve aile içi sorumluluklar, yasal eksiklikler, iş deneyimi yetersizliği, işverenin ayrımcı politika izlemesi gibi faktörler gösterilebilir. Kadınların işgücüne aktif katılımıyla ilgili problemler birçok çalışmada değerlendirilmekle beraber, mevcut istihdam edilen kadınların firmaların işgücü verimliliği üzerinde nasıl bir etki yarattığı çalışmanın problem alanını teşkil etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmayla beraber, kadınların verimlilik ve istihdam ilişkisi Türkiye İmalat Sanayi çerçevesinde soruşturularak mikroekonomik literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Bu çalışmanın bu aşamadan sonraki bölümleri şu şekilde düzenlenmiştir: İkinci kısımda çalışmada kullanılan değişkenlerin kavramsal boyutları izah edilerek, aralarındaki ilişki iktisadi düşünce okullarına göre değerlendirilmiştir. Üçüncü kısımda veri ve metodolojiye yer verilmiş ve kullanılan veri kaynağı, verilerin geçirmiş olduğu süreçler ve analizlerdeki yöntemleri hakkında bilgiler sunulmuştur. Dördüncü kısımda analiz sonuçlarına yer verilirken, sonuç bölümünde değerlendirmelerde bulunularak çalışma sonlandırılmıştır. 2. Verimlilik ve İstihdam İlişkisine Tarihsel Bakış Agricola (1556) “De Re Metallica” isimli eserinde madencilikte verimlilik konusuna değinmekle beraber, Prokopenko verimliliği “Üretilen mal ve hizmet miktarı ile bu mal ve hizmet miktarının üretilmesinde kullanılan girdiler arasındaki oran” olarak ifade etmiştir (Prokopenko, 1995:3). İktisat literatüründe verimlilik mallar, hizmetler ve diğer çıktılar ile bu çıktıların üretimi için kullanılan girdiler arasındaki ilişki olarak tanımlanmaktadır. Aynı girdi ile ulaşılabilecek en yüksek düzeyde çıktının kazanılması veya aynı çıktının mümkün olan en az girdi ile üretilmesini de kapsamaktadır (MPM, 2010:22). Günümüzde mal ve hizmetlerin kalitesini artırma çabalarının yanında tahribatsız çevre anlayışının yaygınlaştırıldığı ve doğal yapının muhafaza edildiği bir verimlilik anlayışı oluşturulmaya çalışılmaktadır (Yükçü ve Atağan, 2009:4). İstihdam kelime anlamı olarak bir görevde ya da bir işte kullanma, çalıştırmayı ifade etmektedir. Bir ülkede çalışma çağına gelmiş olan, çalışma arzu ve kabiliyetini taşıyan ve belirli bir yaş grubunu kapsayan veya aktif ya da faal olarak değerlendirilen nüfus “iş gücü” nü oluşturmaktadır (TÜİK, 2007: 7-8). Günümüzde istihdam girişimcilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal ve hizmet üretme faaliyetinde bulunan kişilerin işe alınmasını ifade etmekteyken, “insana yakışır iş” kavramı ile bireylerin çalışma ve istihdam haklarının olduğu, iş sağlığı ve güvenlik koşullarının sağlandığı, sosyal güvenlik imkânlarının olduğu ve sendikalar gibi temsil ve katılım mekanizmaları aracılığıyla kendilerini ifade etme özgürlüğünün bulunduğu bir boyuta ulaşmıştır (Işığıçok, 2005:5, 7-9). İhracata dayalı sanayileşme eğilimleri ile birlikte sanayileşen ekonomilerde ihracat artışı ile kadınların geleneksel olarak istihdam edildiği tarım sektöründen sanayi sektörüne istihdamın yayılma etkisi gözlemlenmektedir. Böylece ihracat odaklı endüstrilerde kadınlar için yeni istihdam imkânları oluşturulabilmektedir. Diğer taraftan kadınların ucuz iş gücü kaynağı olması, işverenin maliyet minimizasyonu amacıyla kadınların istihdamını daha cazip kılmaktadır. Ancak ne yazık ki işveren açısından nitelikli kadın işçilerin yetersizliği, kadın işçiler açısından kötü çalışma koşulları, düşük ücretlendirme gibi koşullar istihdam açıklarına neden olmakta ve verimliliği olumsuz etkileyebilmektedir (Özler, 2001). Peteresen vd.‟ ye göre (2007), kadınlar erkeklerden daha verimli olabilmektedir, çünkü aynı işveren de çalışan bayanlar erkeklerden daha az ürettiklerinden verimlilikleri de daha düşük kalacaktır. Bu nedenle daha az istihdam edileceklerdir (Asano ve Kawaguchi, 2007:1-2, Petersen vd. 2007:14). Erkeklere göreli olarak kadın istihdamının düşüklüğü genellikle girişimcilik ve özgüven eksikliği, fiziki güç yetersizliği, psikolojik dayanıksızlık gibi biyolojik farklılıklar, eğitim düzeyi farklılıkları, geleneksel Türk aile yapısından kaynaklanan kısıtlı özgür yaşam ve aile içi sorumluluklar, yasal eksiklikler, iş deneyimi yetersizliği, işverenin ayrımcı politika izlemesi gibi faktörler gösterilebilir (Tahir, 2010:69-71). Üretimde parça başına ve saat başına ücretlendirmeye gidilmesi ise, firmalarda bazı avantaj ve dezavantaj sağlamaktadır. Parça başına ücret ödemeleri çıktı ölçeğinde olduğu için verimliliğe katkısı olacakken, saat başına ücret ödemelerinde çıktıdan bağımsız bir üretim gerçekleştirileceği için verimlilik kontrol edilemeyecektir (Petersen vd. 2007:16). Verimlilik ve istihdam ilişkisi, Klasik yaklaşımdan itibaren literatürde yer almakla beraber, günümüzde Yeni Klasik ve Yeni Keynesyen görüşün ileri sürdüğü iddialar ampirik analizlerle soruşturulmaktadır. Bu nedenle Yeni Klasik ve Yeni Keynesyen yaklaşımın değerlendirmelerine yer verilecektir. Verimlilik ve istihdam ilişkisi, Yeni Klasik yaklaşımda fiyatların esnek olduğu ve piyasaların sürekli temizlendiği varsayımı altında, pozitif ya da negatif verimlilik şoklarından kaynaklanan konjonktürel dalgalanmaların asıl itici gücü Reel İş Çevrimleri Teorisi “Real Business Cycle Theory” ya da başka deyişle Konjonktür Teorisi ile ifade edilmektedir. Teknolojik şoklar gelişmekte olan ülkeler için oldukça önemli bir kavramdır. Çünkü bu ülkelerin sanayileşme stratejilerinde teknolojik gelişmeler önemli bir yer tutmaktadır. Diğer taraftan ekonomide teknolojik bir şok yaşadığında iş gücü verimliliği artmakta ve böylece firmaların emek talebi de artmaktadır. Fiyatların esnek olması varsayımıyla ilişkili olarak, ekonomiye verilen bir pozitif teknolojik şok sonrasında hem verimlilik düzeyi artmakta hem de emek talebi artmaktadır. Dolayısıyla istihdam düzeyi de yükselmektedir (Baumol, 1994:205-206; Cohen, 2001:29; Solow, 2004:269; Kaldor, 2007:116). Ücretlerin esnek uygulamaya tabi olduğu Reel İş Çevrimleri Teorisi‟ne karşıt olarak geliştirilen Yeni Keynesyen yaklaşımda sendikalar, toplu iş sözleşmeleri, menü maliyetleri, etkin ücret uygulamaları ile ücretlerin katı uygulamaya tabi olduğu savunulmaktadır. Fiyatların katılığı talep düzeyinin değişimini engellemektedir. Yeni Keynesyenler‟in ileri sürdüğü Etkin Ücret Kuramı‟na göre, piyasada iş gücü arzı aşırı yüksek düzeyde olsa dahi firmalar ücretlerin düşürülmesi konusunda isteksizdirler. Çünkü firmalar iş gücü verimliliğini muhafaza etmeyi tercih etmektedirler (Stiglitz, 1984:42). Etkin Ücret Teorisi ile işverenler çalışma saati başına düşen iş gücü performansını muhafaza etmek amacıyla piyasa düzeyinin üzerinde, yani firmaların iş gücü arzı ve iş gücü talebinin birbirine eşitlendiği düzeyden daha yüksek bir seviyede ücretleri belirlemektedirler (Landmann, 2004:18). Firmalar izlediği bu politika sayesinde daha nitelikli iş gücü istihdam ederek, çalışanların daha etkin çalışmalarını sağlamaktadırlar. Aynı zamanda işçilerin işten kaytarmalarının önüne geçerek ortalama iş gücü maliyetlerini düşük tutmaktadırlar. Diğer taraftan, emek piyasasında ortalama olarak daha uzun iş arama süresi, daha düşük iş bulma oranı ve daha düşük istihdam seviyesiyle karşılaşılmaktadır (Şahin, 2006: 375). Böylece ücretlerin artırılmasıyla sağlanan verimlilik kazançları istihdam düzeyini düşürmektedir. Dolayısıyla verimlilik ve istihdam arasında negatif bir korelasyon söz konusudur. 2.1. Verimlilik ve İstihdam İlişkisi Üzerine Yapılan Çalışmalar Literatürde verimlilik ve istihdam ilişkisini ele alan çalışmalar yer almakla beraber, kadın istihdamı ve verimlilik arasındaki korelasyonu inceleyen çalışmalar kısıtlıdır. Bu anlamda çalışmaya yön verici olması açısından konu hakkında literatür özetine yer verilmiştir. Malley ve Mustacelli (1997), ABD‟de imalat sektöründeki 450 firmada 1958–1991 dönemi için Toplam Faktör Verimliliği (TFV), istihdam, çalışılan saat, enerji, sermaye, ücret, sermaye stoku verilerine dayanarak Vektör Otoregresif Modeli (VAR) uygulamışlar, TFV‟ye verilen teknolojik yenilik şokları istihdamı uzun dönemde pozitif etkilediği bulgusuna ulaşmışlardır (Malley ve Mustacelli, 1997:96–99). Gali (1999) verimlilik ve istihdam ilişkisini ABD‟de 1948–1994 dönemi için iş gücü verimliliği, çalışılan saat değişkenleri ilişkisini göz önünde bulundurarak VAR analizi ile teknolojik ve teknolojik olmayan parasal şoklara maruz bırakmıştır. Pozitif teknolojik şokların çalışılan saati azalttığı, teknolojik olmayan şoklarda ise verimlilik ve çalışılan saat arasında pozitif bir korelasyon olduğu gözlemlenmiştir (Gali,1999:258,269). Dibooğlu ve Enders (2001), ABD ve Kanada için 1973–1988 dönemi için reel ücretler, verimlilik ve işsizlik arasında asimetrik ayarlama ile TAR Eşik Kendisiyle Bağlaşımlı Süreç birim kök testi ve eşbütünleşme testi uygulamışlardır. Sonuç olarak bu üç değişkenin eşbütünleşik olduğu sonucuna ulaşmışlardır (Dibooğlu ve Enders, 2001: 495–496, 507). Ark, Frankema ve Duteweerd (2004)‟e göre 66 ülkenin 1980–2000 yıllarına ait verileri ile verimlilik ve istihdam arasındaki ilişkinin yönü tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada 1990‟lı yıllarda 1970 ve 1980‟li dönemlerden daha güçlü bir ilişki tespit edilmiştir. Bu ilişkinin yönü ise pozitiftir. Diğer taraftan genel dönem itibariyle verimlilik ve istihdam arasındaki ilişkinin yönü negatiftir (Ark vd.,2004:42). Chang, Hornstein ve Sarte (2004), ABD için 1958–1996 dönemi imalat sanayinde TFV, çalışma saati, istihdam, üretim, satışlar ve stok deposu oranı (stok/ satış oranı) verilerini kullanarak EKK ve 3‟lü VAR analizi yapmışlardır. Verimlilikten istihdama doğru hem pozitif hem de negatif bir korelasyon oluşabilmektedir (Chang vd., 2009:328-334). Pissarides ve Vallanti (2004), verimlilik ve istihdam ilişkisini 1964–1995 dönemi için İspanya ve Yunanistan hariç Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD ve Japonya‟nın yıllık TFV, istihdam, ücretler, sermaye stoku verileri ile panel veri regresyon analizi ve üç aşamalı En Küçük Kareler (EKK) uygulamışlardır. Onlar‟a göre TFV‟deki hızlı yükselmelere göre istihdam modelleri üzerinde pozitif ya da negatif etkilere yol açabilmektedir (Pissarides vd.,2004:1-4). Wakeford (2004), Güney Afrika ekonomisi için 1970–2002 dönemini kapsayan çeyreklik veriler kullandığı çalışmasında, tarım dışı sektörler ve imalat sektöründe verimlilik, reel ücretler, sermaye stoku, teknolojik ilerleme ve istihdam arasındaki ilişkiyi analiz etmiştir. VAR ve VECM (Vektör Hata Düzeltme Modeli) metotları incelenmiş ve her iki alt dönemde de eşbütünleşme tespit etmiştir. Emeğin gayri safi yurt içi hâsıladaki payı giderek azalmaktayken, sermaye yoğunluğu ve emek tasarruf eden teknolojinin benimsenmesi istihdam olanaklarını azaltmaktadır (Wakeford, 2004:1-4,9,20). Dolayısıyla verimlilik ve istihdam arasında negatif bir korelasyon gözlemlenmiştir. Cavelaars (2005), OECD ülkeleri için 1961–2000 dönemi sanayi sektörü için verimlilik ve istihdam ilişkisini 1961–1980 ve 1980–2000 alt dönemlerini temel alarak incelemiştir. Emek verimliliği, çıktı, istihdam, işçi başına düşen çalışma saati, sermaye birikimi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yatırımdaki payı verilerini EKK ve Ağırlıklandırılmış EKK metotlarıyla analiz etmiştir. 1961–1980 döneminde istihdam ve verimlilik arasında negatif bir ilişki gözlemlenirken, uzun dönemde bu ilişkinin ortadan kalktığı gözlemlenmiştir (Cavelaars, 2005:46–48,52–54,59). Nordhaus (2005), ABD‟de imalat sanayinde 21 alt sektör incelemesinde 1955–2001, 1998–2003 dönemleri için sanayi üretimi, verimlilik ve istihdam verilerini kullanmıştır. Çalışmada bütünleşik regresyon analizinden yararlanılmıştır. Sonuç olarak yüksek verimlilik artışları fiyat düzeyini düşürmüş, talep düzeyini genişletmiş ve istihdamı artırmıştır (Nordhaus, 2005:1,18). Yusop, Hook ve Mohd Nor (2005), Malezya elektrik sektörü ve alt birimlerinde 1973–1977 dönemi yıllık reel çıktı, istihdam, emek verimliliği, reel ücret ve katma değer verilerini kullanmışlardır. Değişkenler arasında kısa ve uzun dönem ilişkiyi test etmek için VAR analizi ve VEC analizi yapılmıştır. Verilen uzun dönemde eşbütünleşik olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Yusop vd.,2005:97-100). Hall, Lotti ve Mairesse (2007), İtalya imalat sanayinde 1995–2003 döneminde yaklaşık 9500 İtalyan firması anket sonuçları ile alternatif birkaç model üzerinde dengeli ve dengesiz panel yöntemlerini kullanmışlar ve inovasyonun istihdam ve firmanın verimliliğine etkisini ele almışlardır. Sonuç olarak ürün yeniliklerinden kaynaklanan verimlilik artışları istihdam düzeyini düşük de olsa artırmaktadır, süreç yeniliği ise istihdamın yer değiştirme etkisine yol açmaktadır. Dolayısıyla verimlilikten istihdama doğru pozitif ilişki oluşmuştur (Hall vd.,2007:1-2,11-13,21-23). Pazarlıoğlu ve Çevik (2007), Türkiye ekonomisi için yaptığı analizde 1945–2005 dönemini ele alan ve yapısal kırılmadan dolayı 1945–1966 ve 1969–2005 iki alt döneme ayırdığı analizlerinde verimlilik, ücret oranları ve işsizlik oranları verilerini kullanarak zaman serisi analizi, VAR metodu ve VECM metodu ve eşbütünleşme testi uygulamışlardır. Üç değişken arasında uzun dönemde eşbütünleşme ilişkisine ulaşılmıştır. 1945–1966 dönemi için verimlilikten işsizliğe doğru, 1969–2005 dönemi için işsizlikten verimliliğe doğru, 1969– 2005 dönemi arasında işsizlikten verimliliğe doğru pozitif ilişki tespit edilmiştir (Pazarlıoğlu ve Çevik, 2007:1, 12–15). Tunç (2007) verimlilik istihdam ilişkisini Türkiye için 1950–2006 döneminde emek verimliliği ve istihdam verilerini kullanarak VAR zaman serisi teknikleri ve VEC ile test etmiştir. Elde edilen bulgular istihdamın emek verimliliği ve TFV‟yi negatif olarak etkilediğini göstermektedir. Hem zaman serisi sonuçları hem de dinamik panel veri sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, verimlilik artışı kısa dönemde istihdamı azaltsa da uzun dönemde artırıcı etkilere yol açtığı tespit edilmiştir. Kısa ve orta dönemde istihdamdan verimliliğe doğru negatif bir ilişki söz konusuyken, uzun dönemde verimlilik artışlarından istihdama doğru pozitif ilişki vardır (Tunç, 2007:3-4,86-88). Yusof (2007) istihdam ve verimlilik arasındaki ilişkiyi İslam Konferansı Teşkilatı‟na üye olan 22 ülke için 1960–2004 döneminde eşbütünleşme metotları ve VEC analizi uygulamış, Türkiye‟nin de aralarında bulunduğu altı ülke için verimlilikten istihdama doğru negatif bir korelasyon gösteren bulgularla karşılaşmıştır. Diğer ülke sonuçları için ise anlamsız tespitlerle karşılaşılmıştır (Yusof, 2007:153–155,159). Becker ve Gordon (2008), 1982–2001 dönemi için 15 AB ülkesi ve 4 faklı coğrafi bölge ayrımına göre, verimlilik ve istihdam değişkenlerine ürün piyasası düzenlemeleri, sendika yoğunluğu, istihdamı koruma yasası gibi ilave açıklayıcı değişkenleri ilave etmiş ve sabit etkili model yardımıyla İki aşamalı EKK analizinde bulunmuşlardır. Yapısal değişimler gibi politik reformlar nedeniyle istihdam artışının emek verimliliğini düşürdüğü sonucuna ulaşmışlardır. Dolayısıyla verimlilik ile istihdam arasında negatif ve güçlü bir korelasyon ayrıca çift yönlü bir nedensellik tespit edilmiştir (Becker ve Gordon, 2007: 1-3,18,28,30). Saraçoğlu ve Suiçmez (2008) verimlilik, istihdam, ücret, üretim değişkenleri için Türkiye imalat sanayinde 1988–2006 dönemi üçer aylık endekslerinden yararlanmışlardır. Değişkenler arasında VECM uygulanarak istihdam ve üretim arasındaki ilişkinin uzun dönemli olduğu, aralarındaki dengesizliklerin %96‟sının yaklaşık beş yıl sonra giderilebileceği tespit edilmiştir. Dolayısıyla istihdam artışları verimlilikte bir azalmaya, verimlilik artışları istihdamda azalmaya yol açmaktadır. Uzun dönemde verimlilik artışları istihdam artışlarına yol açmıştır. Buradan elde edilen sonuçlar verimlilik artışlarının istihdam seviyesinde önemli bir azalışa yol açmadığını göstermektedir. Onlara göre Türkiye‟de işsizliğin nedenini verimlilik dışındaki faktörlerde aramak gerekmektedir (Saraçoğlu ve Suiçmez, 2008:110,116). Uzay (2008), Türkiye‟de verimlilik ilişkisini 1962–2004 dönemi için emek verimliliği, sabit fiyatlarla sabit sermaye yatırımları arasındaki ilişkiyi Cobb-Douglas üretim fonksiyonu, EKK yöntemi ile ele almış ve emek verimliliği ve istihdam değişkenleri arasında çok güçlü olmamakla beraber anlamlı ve negatif bir ilişki tespit etmiştir (Uzay, 2008:113,135136). Horst vd. (2009), aralarında AB ve ABD gibi 15 ülkenin bulunduğu analizde 1970– 2003 dönemi yıllık verileri için 3 aşamalı EKK yöntemi kullanılarak emek verimliliği ve istihdam arasındaki ilişkiyi soruşturmuştur. Değişkenler olarak istihdam, sermaye stoku, emek piyasası göstergeleri ve demografik değerler kullanılmıştır. İstihdam artışıyla birlikte eğer ek işçinin sağladığı getiri işten ayrılan işçilerden daha yüksek ise, verimlilik düzeyi artmaktadır (Horst, 2009:1,3-6,16). Dolayısıyla istihdamdan verimliliğe doğru hem negatif hem de pozitif ilişki tespit edilmiştir. Suiçmez (2009); üretim, istihdam, verimlilik ve ücretler olarak dört endeks kullanmış ve 1988–2006 üçer aylık verileriyle eşbütünleşme analizi, VEC modelleri analizi yapmıştır. Model tahmin sonuçlarına göre kısa dönemde istihdam ve verimlilik arasında negatif bir korelasyon tespit edilmiş, ancak verimlilik ile istihdam arasında eşbütünleşme tespit edilememiştir. Yani iki değişken arasında uzun dönemli bir değişmeden bahsetmek mümkün değildir (Suiçmez, 2009:32,54). Gielen, vd. (2010), Hollanda‟da iktisadi faaliyet gösteren tüm sektörlerde 1995–2001 dönemi için verimlilik, satış oranları, satış maliyetleri, firmada istihdam edilen işçi sayısı, işçi giriş çıkışları, firma sayısı değişkenlerini kullanarak Chamberlain‟in şartlı olasılık yöntemi, panel veri sabit etki modeli, havuzlandırılmış regresyon modellerini uygulamış ve performansa dayalı ücret ödemelerinin istihdam ve verimlilik üzerindeki etkileri incelenmiştir. Performansa dayalı ücret ödemeleri işçilerin verimliliğini artırırken, pozitif bir istihdam etkisine de yol açmıştır (Gielen, 2010:292,294–297,300). Kim, vd. (2010) verimlilik ve teknolojik şokların Kore ekonomisindeki istihdam üzerindeki etkisini tekrar incelemiştir. Çeyreklik veriler kullanılan analizde ikili yapısal VAR modeli üzerinde verimlilik ve çalışma saati ile teknolojik ve teknolojik olmayan şokların etkisi ölçülmüştür. İkili yapısal VAR modeli kullanıldığında verimlilik ile çalışma saatlerine teknolojik ve teknolojik olmayan şoklar yöneltilmiştir. Uzun dönemde teknolojik olmayan şoklar verimliliği sürekli olarak etkilememektedir. Çalışılan saat üzerinde verimlilik şoku etkisi TFV kullanıldığında negatif bulunmuştur. Dolayısıyla bu durum Keynesyen Fiyat Katılığı Modeli ile tutarlıdır. Orta ve uzun dönemde çalışılan saat ve teknolojik şoklar pozitif bir ilişkiye sahip olduğu için Reel İş Çevrimleri Teorisi tutarlıdır. Fiyat düzeyi değişkeni eklenip üçlü yapısal VAR modeli uygulandığında, verimlilik, çalışılan saat ve GSYİH üzerinden verimlilik ve teknolojik şokların çalışma saati üzerindeki etkisi negatif bulunmuştur. Dolayısıyla Reel İş Çevrimi Teorisi‟nden ziyade Keynesyen Fiyat Katılığı Modeli ile tutarlı çıkmıştır (Kim vd., 2010:2-4,7,14,518-520). Korkmaz (2010), Türkiye imalat sanayi için 1970–2009 döneminde istihdam, verimlilik, ücretler, enflasyon değişkenlerini kullanarak birim kök testleri, VAR Modeli, eşbütünleşme testleri, nedensellik testleri, etki-tepki analizi uygulamıştır. Sonuçta değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca yapılan Granger nedensellik analizi ile değişkenler arasında çift yönlü nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Korkmaz, 2010: 90–107). Ladu (2010), AB için 1981–1995 dönemi için istihdam, TFV, sermaye-emek oranı, emeğin reel maliyeti ve faiz oranı değişkenleri kullanılmış ve sendika yoğunluğu, zaman kuklası ve bölge kuklası ilave edilerek bağımsız değişkenler arasındaki içsellik yani sahte korelasyon problemini engellemek adına açıklayıcı değişkenler olarak kullanılmıştır. Üç aşamalı EKK modeli ile TFV artışlarının birinci yıldan sonra istihdamı azalttığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla TFV‟den istihdama doğru negatif bir korelasyon söz konusudur (Ladu, 2010:9-11,13-19). Bhattacharya, vd. (2011), Hindistan imalat sanayinde emek verimliliği-istihdam, reel ücretler-emek verimliliği ilişkilerini ele almıştır. 1973–1974 ve 1999–2001 dönemi için yıllık veriler ile 17 endüstri için panel eşbütünleşme analizi ele alınmıştır. Tüm endüstrilerde verimlilik-istihdam ve verimlilik-reel ücretler arasında eşbütünleşme tespit edilmiştir. 17 endüstrinin 14‟ünde istihdamdaki artış verimliliği artırmıştır. Uzun dönemde istihdam ve reel ücretlerin artması Hindistan imalat sektöründe emek verimliliğini artırmıştır (Bhattacharya vd.,2011:285,296). Elgin ve Kuzubaş (2012), özel Türk imalat sanayinde ücret-verimlilik farkının sendikalaşma oranı, enflasyon ve işsizlik değişkenleri arasındaki ilişkiyi 1950-2009 dönemi için zaman serisi ekonometrik teknikleri kullanılmıştır. Sonuç olarak ücret- verimlilik farkı ve işsizlik arasında pozitif bir korelasyona ulaşılmış, ücret-verimlilik farkı ve diğer değişkenlerin arasında güçlü bir ilişkiye ulaşılamamıştır (Elgin ve Kuzubaş, 2012:11-27). 3. Materyal Ve Yöntem İmalat sanayine yönelik yapılan ampirik çalışmalarda kullanılan verimlilik göstergeleri genelde Katma değer/İstihdam oranı ile hesaplanan iş gücü verimliliğine dayanmaktadır (OECD, 2001:15; Yavuz,2003:9). Bu çalışmada iş gücü verimliliği değerlerini türetmek için net katma değer rakamlarının elde edilmesi gerektirmektedir. Net katma değerin dikkate alınması, değişkeni enflasyon etkilerinden arındırarak daha gerçeğe yakın bir sonuç elde edilmesi adına avantaj sağlamaktadır. Bu veriler Dünya Bankası resmi sitesi http:// worldbank.org „dan 2000 yılı sabit fiyatlar olarak temin edilmiştir. Kadın istihdamı verileri ise Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nun http://laborstat.ilo.org resmi adresinden temin edilmiştir. İşgücü verimliliğinin tercih edilmesinin nedeni hem GOÜ için yapılan analizlerde bu değişkenin sıklıkla tercih edilmesi, hem de ölçüm hatası riskinin daha az olmasıdır. Ayrıca iş gücü verimliliği, istihdamla ilişkilendirildiği için daha gerçekçi sonuç verebilmektedir. İstihdam verileri ise ücretle çalışanların sayısı olarak tespit edilmiştir. Verimlilik ve istihdam ilişkisi incelendiğinde, hem verimlilikten istihdama doğru, hem de istihdamdan verimliliğe doğru bir ilişki beklenmektedir. Değişkenlerin hem zaman serisi verilerini hem de yatay kesit verilerini içermesi nedeniyle bu ilişkide kullanılan ekonometrik yöntemin panel veri regresyon analizi olmasını gerektirmektedir. Verimlilik ve istihdam ilişkisini değerlendiren analizlerde eşbütünleşme ilişkisi sınandığı için eşbütünleşme analizinin yapılması kararlaştırılmıştır. Bu amaçla ilk olarak birim kök sınamaları ile değişkenlerin koentegre derecesi belirlenecek, daha sonra eşbütünleşme analizi yardımıyla değişkenlerin ilişkisi incelenecektir. 3.1. Panel Birim Kök Sınamaları Panel birim kök analizlerinde ilk dikkat edilmesi gereken nokta yatay kesit birimlerinin birbirlerinden bağımsız olarak ele alınıp alınmamasıdır. Yatay kesitlere verilen şokların ortak etki yaratması “common unit process” ve yatay kesitlerin birbirlerinden farklı tepkiler vermesine “individual unit process” dayalı olarak birim kök testleri Birinci Nesil Birim Kök Sınamaları ve İkinci Nesil Birim Kök Sınamaları şeklinde karakterize edilmektedir. Bu sınamalar arasındaki temel fark yatay kesit birimlerinin aralarındaki bağımlılığın dikkate alınıp alınmamasına göre şekillenmektedir. Birinci kuşak testler yatay kesit bağımlılığını dikkate almayan Im, Pesaran ve Shin (1997), Maddala ve Wu (1997), Levin ve Lin (1992, 1993), Levin, Lin ve Chu (2002), Breitung (2002), Hadri (2002), Choi (2001) gibi testlerdir. Birinci kuşak sınamalarda yatay kesit birimleri arasında aynı tür şoklardan etkilenebilindiği ve bu nedenle yatay kesitler arasında bağımlılığın dikkate alınmadığı savunulmaktadır. İkinci kuşak sınamalar yatay kesitlere verilen şoklar karşısında farklı tepkiler oluştuğu ve dolayısıyla yatay kesit bağımlılığının dikkate alındığı modellerdir. Bunlar ise Taylor ve Sarno (1998), Breuer ve McNown (2002), Pesaran (2006, 2007), Pesaran, Smith ve Yamagata (2009)‟dır. Hem Birinci Kuşak testlerin, hem de İkinci Kuşak testlerin ortak görüşü, zaman serileri birim kök sınamalarına kıyasla panel birim kök sınamalarının durağanlığı daha güçlü analiz ettiği yönündedir (Güloğlu ve İspir, 2008). Analizde uygulanacak olan homojen birinci nesil sınamalardan Levin ve Lin (1992, 1993), Levin, Lin ve Chu (2002) bağımlı değişken y‟nin birinci gecikme katsayısının ya da hata düzeltme katsayısının (i) bütün yatay kesit birimlerinde türdeş, yani homojen olduğunu varsaymaktadır. Dolayısıyla birim kök analizini her seriye ayrı ayrı uygulamak yerine bir bütün olarak yatay kesite uygulamıştır. Homojen birim kök sınaması olarak nitelendirilen bu yöntemde hipotezler şu şekilde oluşturulmuştur: H0: i == 0 (i=1,2,….,N) HA : i = < 0. (1) Boş hipotez serinin birim kök taşıdığını, alternatif hipotez ise serinin durağan bir sürece sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla boş hipotezin red edilmesi paneli oluşturan serilerin durağan olduğunu ifade etmektedir. Bu sınamada hata terimleri it arasında otokorelasyonun olmaması varsayımı analizin kısıtını oluşturmaktadır (Levin, Lin ve Chu, 2002: 4-5, 18). Analizde kullanılan birinci nesil heterojen sınamalardan Im, Pesaran ve Shin (1997, 2003), Levin ve diğ.‟den farklı olarak yatay kesitlerin homojenlik varsayımı yerine birinci sıra kendisiyle bağlaşımlı katsayının (i) yatay kesit birimleri için değişmesine izin vererek heterojenliğe olanak tanımıştır. Dolayısıyla burada yatay kesitlerin bazıları durağan bir oluşum sergilerken, bazıları birim kök özelliği taşıyabilmektedirler. Bu yöntemde hipotezler denklem (2)‟deki gibi oluşturulmuştur (Im ve diğ. 1997, 2003: 53): H0: 1 = 2 = … = i = 0 HA : i < 0 (Bütün yatay kesitler için birim kök vardır.) (En az bir yatay kesit için birim kök vardır.) (2) Panel birim kök sınamaları Eviews 6.0 paket programı ile uygulanmıştır. 3.2. Panel Eşbütünleşme Testleri Pedroni (1999) değişkenlerin koentegre olup olmadıklarını zaman serileri analizinde yaygınlıkla kullanılan Engle-Granger modelinden türetilen panel eşbütünleşme testi ile irdelemiştir. Koentegrasyon iki veya daha fazla değişkenin arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığını göstermektedir. Modelin kısıtı ise değişkenlerin birinci dereceden eşbütünleşik olmasını gerektirmektedir. Pedroni heterojen yapıya sahip olan panel veri modelinden hareketle hata terimlerinin durağanlığını tespit etmek amacıyla 7 adet test istatistiği oluşturmuştur (Pedroni, 1999: 653–670). Bu istatistikler panel v, panel rho, panel pp, panel adf, grup rho, grup pp, ve grup adf istatistikleridir. Bu istatistikler asimptotik normal dağılım göstermektedir. Regresyon denklemi ise şu şekilde oluşmaktadır: yi,t= i+pit+1ix1i,t+……..+MixMi,t+i,t i=1,2,..N t=1,2…T m=1,2…..M (3) Denklem (3)‟de T dönemi, N bireysel panel sayısını, M regresyondaki değişkenlerin sayısını sembolize etmektedir. Önsavlar ise şu şekildedir: H0: Paneli oluşturan tüm yatay kesitler arasında eşbütünleşme ilişkisi yoktur. HA : Paneli oluşturan tüm yatay kesitler için tek eşbütünleşme vektörü vardır. (4) Önsav değerlendirilmesi tek taraflı standart normal dağılım tablosundaki %5 kritik değer olan ±1.64‟e göre yorum yapılacaktır. Panel v için +1.64, diğer istatistikler normal dağılımın sol tarafı için oluşturulan red bölgesine düşen -1.64‟e göre analiz edilmiştir. Analizde Win Rats Pro7.0 paket programı kullanılmıştır. 4. Analiz Sonuçları İlk adımda Levin-Lin- Chu (LLC), Im-Pesaran ve Shin (IPS) Birim Kök sınaması uygulanmıştır. Tablo 4. 1. analiz sonuçlarını göstermektedir. Tablo 4. 1. Birinci Kuşak Panel Birim Kök Sınama Sonuçları Değişkenler LLC Sabitli Verimlilik 5720.25 (0.000) İstihdam -2.21985 (0.0132) ΔVerimlilik -3021.26 (0.000) Δİstihdam -5.51747 (0.000) Sabitli Trendli -4459.67 (0.000) -5.01970 (0.0000) 1665.84 (0.000) -7.13605 (0.000) IPS Sabitli Sabitli Trendli 1067.89 (0.000) -481.513 (0.000) 0.24466 (0.5966) 0.17879 (0.5709) -473.922 (0.000) -151.855 (0.000) -2.27344 (0.011) -0.77809 (0.218) Not= Parantez içindeki değerler p (olasılık) değerleridir. Optimal gecikme uzunluğu Schwarz Bayesian Kriteri‟ne göre 2 olarak belirlenmiştir. Δ‟lar birinci fark (1st difference) değerleridir. Panel birim kök sınaması sonuçları Tablo 4.1.‟dedir. Birinci Kuşak sınama sonucu hem LLC hem de IPS sınamasında emek verimliliği değişkeninin düzey değerinde test istatistiklerine göre hem sabitli hem de trendli modelde serinin durağan olduğunu göstermektedir. İstihdam değişkeni için düzey değerinde ise LLC testine göre seriler durağan olarak değerlendirilirken, IPS sınamasına göre düzey değerinde birim kök taşıdığı gözlemlenmiştir. LLC sınamasının homojen bir test olduğu, IPS‟nin ise heterojen bir test olduğu göz önünde bulundurulursa, LLC testinin dikkate alınması daha makul görülmektedir. Dolayısıyla düzey değerinde I(0) hem emek verimliliği değişkeninin hem de istihdam değişkeninin durağan olduğu ve birbirleriyle entegre oldukları gözlemlenmiştir. Verilerin aynı bütünleşme derecesine sahip olma durumu, birim kök testlerinin değerlendirilmesinden sonra eşbütünleşme analizi yapılmasını gerektirmektedir. Tablo 4. 2.‟de değişkenlerin uzun dönem denge ilişkisi incelenmiş, Pedroni (1999) tarafından geliştirilen panel eşbütünleşme testi uygulanmıştır. Tablo 4. 2. Panel Eşbütünleşme Sınamaları Sonuçları Pedroni Sınaması Sabitli Sabitli Trendli Panel v-stat 0.0222689 2.22227 Panel rho-stat -0.109414 -0.63551 Panel pp-stat -3.190751 -5.68536 Panel adf-stat -7.583187 -2.86381 Group rho-stat -2.478209 -1.29207 Group pp-stat -3.286645 -4.63225 Group adf-stat -1.309622 -1.69913 Not: Model tahmininde ortak zaman etkisi kuklası kullanılmıştır. Tüm değerler normal dağılım sergilediği için, tek yönlü kritik değer panel-v istatistiği hariç -1.64, panel-v istatistiği için ise +1.64 kullanılmıştır. Panel v için k> 1.64 ise, diğer tüm istatistikler için k<-1.64 ise eşbütünleşme ilişkisinin olmadığı boş hipotez reddedilmektedir. Değişkenler %5 güven aralığında değerlendirilmiştir. Tablo 4. 2.‟ye göre, Panel v-stat istatistiğinin sabitli, ve Panel rho istatistiğinin sabitli ve trendli modeli ve Grup adf modelinin sabit haricinde, eşbütünleşmenin olmadığı boş hipotezi reddedilmiştir. Pedroni (1999), özellikle küçük örneklemler için Panel-ADF testlerinin daha anlamlı değerlere ulaşılacağını göstermiştir. Bu uygulamada bu testlerin anlamlı çıkması panel verilerinde eşbütünleşmenin anlamlı bir göstergesidir. Sonuçlar emek verimliliği ve istihdam arasında eşbütünleşme ilişkisinin olduğunu desteklemiştir. 5. Sonuç Elde edilen sonuçlara göre kadın istihdamı verileri dikkate alındığında, kadın istihdamı ve işgücü verimliliği arasında uzun dönemli bir eş bütünleşme ilişkisinin olduğunu söylemek mümkündür. Eşbütünleşme ilişkisinin derecesini gösteren ilişkilerin değerlendirilmesi ise ileri bir çalışmaya bırakılmıştır. Kadın istihdamının ve iş gücü verimliliğinin uzun dönemde eşbütünleşik davranması, aslında firmalara bir anlamda yol gösterici niteliktedir. Firmaların kadın istihdamından optimum ölçüde istifade edebilmesi, işgücü verimliliklerine olumlu bir etki yapacaktır. Kadınların verimliliklerini artırmak için onları işletmenin yönetimsel kademelerine teşvik etmek ve tarım sektörü ve kayıt dışı sektörler dışında istihdam edilebilmeleri adına uygun beceri ve donanımı kazanmaları yoluyla verimliliklerini artırma yoluna gidilmesi uygun bir öneri olarak görülmektedir. Teknolojik gelişme ve ekonomik kalkınma politikası yardımıyla cinsiyet eşitliği ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesine yönelik programlar desteklenmelidir. Böylece kadınların iş sektöründen dışlanması azaltılarak ve uzun dönemde verimlilik düzeyine katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Kaynakça Ark, Bart Van, Frankema, Ewout and Duteweerd, Hedwig, (2004), “Productivity and Employment Growth: An Empirical Review of Long and Medium Run Evidence”, Research Memorandum GD-71, Groningen Growth and Development Centre, ss.1-117. Assano, Hirokatsu ve Kawaguchi, Daiji, (2007), “Male-Female and Productivity Differentials: A structural Approach Using Japanese Firm- Level Panel Data”, Discussion papers 07020, Research Institute of Economy, Trade and Industry (RIETI). Baumol, William (1994), Multivariate Growth Patterns: Contagion and Common Forces as Possible Sources of Convergence, Convergence of Productivity-Cross National Studies and Historical Evidence Oxford University Press, Inc, New York. Becker, Ian, Dew and Gordon, Robert (2008); “The Role of Labor-Market Changes in the Slowdown of European Productivity Growth”, National Bureau of Economic Research Working Paper No 1380, 1-35. Bhattacharya, Mita; Narayan, Paresh Kumar; Popp, Stephan. and Rath, Badri (2011); “The Productivity- Wage and Productivity- Employment Nexus: A Panel Data Analysis of Indian Manufacturing”, Empirical Economics, Springer, 40, 2, ss. 285–303. Cavelaars, Paul (2005); “Has The Tradeoff Between Productivity Gains and Jobs Growth Disappeared”, Kyklos, 58, 1, ss. 45–64. Chang, Yongsung; Hornstein, Andreas. and Sarte Pierre Daniel (2009); “On the Employment Effects of Productivity Shocks: The Role of Inventories, Demand Elasticity and Sticky Prices”, Journal of Monetary Economics, Elsevier, 56, ss. 328–343. Cohen, Solomon (2001); Microeconomic Policy, Routledge Taylor and Francis Group, London and Newyork. Dibooğlu, Selahattin and Enders, Walter (2001); “Do Real Wages Respond Asymmetrically to Unemployment Shocks? Evidence from the U.S. and Canada”, Journal of Macroeconomics, 23:4, ss. 495–515. Elgin, C. and Kuzubaş, C.T. (2012). Wage Productivity Gap in Turkish Manufacturing Sector. İktisat İşletme Finans. 27(316):09-31. Gali, Jordi (1999); “Technology, Employment, and the Business Cycle: Do Technology Shocks Explain Aggregate Fluctuations?”, American Economic Review, American Economic Association, 89:1, ss. 249-271. Gielen, Anne, Kerkhofs, Marcel., and Ours, Jan (2010); “How Performance Related Pay Affects Productivity and Employment”, Journal of Population Economics, Springer, 23:1, ss. 291–301. Gordon, Robert and Solow, Robert (2004); Productivity Gowth, Inflation and Unemployment. 1. Published, Cambridge University Press. Cambridge. Hall, Robert Bronwyn, Lotti, and Mairesse, Jacques (2007); “Employment, Innovation and Productivity: Evidence from Italian Microdata”, National Bureau of Economic Research Working Paper, 13296, ss. 1-39. Horst, Albert Van der,Romagosa, Rojast. and Bettendorf, Leon (2009)” Does Employment Affect Productivity”, CPB Netherlands Bureau for Economic Discussion Paper, 119, ss.1–28. http://laborstat.ilo.org (Erişim Tarihi: 25.06.2012) http://data.worldbank.org/data-catalog/world-development (Erişim Tarihi: 25.06.2012) Işığıçok, Özlem (2005); XXI. Yüzyılda İstihdam ve İnsana Yakışır İş. 1. Baskı, Ezgi Kitabevi, Bursa, ss. 5-75. Kaldor, Nicholas (2007); Causes of Growth and Stagnation in the World Economy. Raffaele Mattioli Foundation, Cambridge University Press, New York. Kaya, S. Üçdoğruk, Y. (2002).The Dynamics of Entry and Exit in Turkish Manufacturing Industry. ERC Working Paper in Economics. Kelkar, Govind. (2009). Gender and Productive assets: Implications of National Rural Employment Guarantee for Womens Agency and Productivity. Pathways Out of Poverty. Kim, Sangho, LIM, Hyunjoon ve PARK, Donghyun (2010); “Productivity and Employment in a Developing Country: Evidence from Republic of Korea”, World Development, Elsevier, 38:4, ss. 514-522. Korkmaz, Selçuk. (2010); “Türkiye‟de İstihdam ve Verimlilik İlişkisi”. Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Balıkesir, ss. 13–39. Ladu, Maria Gabriela (2010); Total Factor Productivity Estimates: Some Evidence from European Regions. WIFO Working Papers, 380:1–37. Landmann, Oliver (2004); Employment, Productivity and Output Growth. Employment Strategy Papers, ILO Geneva, 17, ss. 1-26. Levin, Andrew; Lin, Chien Fu; Chu, James (2002); ”Unit Root Tests in Panel Data: Asymptotic and Finite-Sample Properties”, Journal of Econometrics, Elsevier, 108, ss. 1– 24. Malley, Jim and Muscatelli, Vito Antonio. (1997); “Productivity Shocks and Employment: Evidence from US Industrial Data” Elsevier Economic Letters, 57, ss. 97–105. Milli Prodüktivite Merkezi, Kuruluş Kanunu ve Yönetmelikler. (2010). Mpm Yayınları, Ankara, ss:3. Nordhaus, William (2005); “The Sources of the Productivity Rebound and The Manufacturing Employment Puzzle” National Bureau of Economic Research Working Paper Series, 11354, ss. 1–31. OECD, (2001). Measuring Productivity- Measurement of Aggregate and Industry Level Productivity Growth, OECD Manual, Paris.1–154. Özler, Şule. (2001). Export Led Industrialization and Gender Differences in Job Creation and Destruction: Micro Evidence From The Turkish Manufacturing Sector. ERF Working Paper No:01116. Pazarlıoğlu, Vedat ve Çevik, Emrah İsmail (2007); “Verimlilik, Ücretler ve İşsizlik Oranları Arasındaki İlişkinin Analizi: Türkiye Örneği” Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 14:2, ss. 1–17. Petersen, Trond, Snartland, Vemund. and Milgrom, Meyersson. (2006)., “Are Female workers Less Productive Than Male Workers?”, Research in Social Stratification and Mobility, ScienceDirect. Pissarides, Christopher and Vallanti, Giovanna (2004),”Productivity Growth and Employment: Theory and Panel Estimates”, London School of Economics and Political Science Working Paper, ss.1–37. Prokopenko, Joseph (1995); Verimlilik Yönetimi. Baykal, Olcay; Atalay, Nevda ve Fidan, Erdemir (Çev), MPM Yayınları:476, Ankara. Saraçoğlu, Bedriye ve Suiçmez, Halit (2008); “Türkiye İmalat Sanayiinde Büyüme, İstihdam ve Verimlilik Sorunları” TİSK Akademi Dergisi, 3,6, ss. 88–128. Soloq, Robert (2004); Structural Reform and Economic Policy. Palgrave Macmillan, International Economic Association. New York. Stiglitz, Joseph (1984); “Theories of Wage Rigidity”, NBER Working Paper 1442, ss.1-89. Suiçmez, Halit (2009), Verimlilik ve İstihdam. Milli Prodüktivite Yayınları No:707. Ankara, ss. 3–33. Şahin, Hüseyin (2006); Makro İktisat. 1. Baskı, Ezgi Kitabevi, Bursa, ss. 367–380. Tahir, Muhammad. (2010). Effect of Female Employees Empowerment on Labour Productivity of Apparel Industry of Pakistan. PhD. Thesis. University of Engineering& Technology, Taxila. Tunç, Tülin (2007); Üretkenlik İstihdam İlişkisi: Türkiye İmalat Sanayi Üzerine Bir Uygulama. Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin, ss. 6–88. TÜİK, (2007); İşgücü, İstihdam ve İşsizlik İstatistikleri-Sorularla Resmi İstatistikler Dizisi- 1. T.C. Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu Yayın No: 3095, Ankara, ss. 1–38. Türkiye İmalat Sanayiinin Analizi (2005-2010 Dönemi, 22 Ana Sektör İtibariyle), Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü, Ankara. 2012 Uzay, Nisfet (2008); “Verimlilik Artışlarının İstihdam Üzerindeki Etkileri: Teorik ve Ampirik Bulgular”, Verimlilik Dergisi, 2, ss. 113–141. Wakeford, Jeremy (2004); “Productivity, Wages and Employment in South Africa‟s Manufacturing Sector, 1970–2002”. Development Policy Research Unit Working Paper, 04:85, ss. 1–31. Yusof, Selamah Abdullah (2007); “Employment and Productivity Link: A Study on OIC Member Countries”, Journal of Economic Cooperation, 28:1, ss. 151–168. Yusop, Zulkornain; Hook, Law Siong; and Nor, Mohd (2005); “Relationships Among Output, Wages, Productivity and Employment in the Malaysian Electronic and Electrical SubSector”, Pertanika Journal of Social Science & Humanities, 13:1, ss. 95–102. Yükçü, Süleyman ve Atağan, Gülşah (2009); “Etkinlik, Etkililik ve Verimlilik Kavramlarının Yarattığı Karşılık”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 23:4, ss. 4.