02 Bıl m 02
Transkript
02 Bıl m 02
I. fiEHR‹N ADI (AFYON DE⁄‹L, AFYONKARAH‹SAR) ‹brahim YÜKSEL* Hemen belirtmekte yarar vard›r ki ilimizin ad›, yayg›n olarak kullan›ld›¤› flekliyle AFYON de¤il, AFYONKARAH‹SAR’d›r. Afyonkarahisar ad› da ilde yo¤un olarak yetifltirilmekte olan AFYON (haflhafl) bitkisi ve yaklafl›k 3 bin 350 y›ll›k tarihe sahip olan Kale’sinin Türk egemenli¤indeki ad› olan KARAH‹SAR’›n birlefliminden meydana gelmektedir. “Afyon” t›pta ilaç yap›m›nda kullan›lan haflhafl bitkisinin öz suyudur. Latincede Opium, Yunancada Opion denilen afyon (haflhafl) bitkisinin Orta Anadolu’da Hititler döneminden (M.Ö. 2000 y›llar›) beri ekildi¤i1 bilinmekte ise de üzerinde haflhafl kabartmas› bulunan Synnada (fiuhut) kentine ait sikke M.Ö. 2. Yüzy›ldan itibaren Afyonkarahisar ilinde haflhafl ekildi¤ini belgelemektedir. Bunun yan› s›ra “Afion” adl› kad›na ait Roma döneminden kalma bir mezar tafl› “Afyon” kelimesinin o dönemlerden beri kullan›ld›¤›n›n göstergesidir.2 Latince öz su anlam›na gelen opium, zamanla yaz›l›fl ve söyleniflte de¤iflikli¤e u¤rayarak ofium, afiom, afion ve afyon olmufltur.3 Haflhafl (Afyon) Bitkisi. * Gazeteci 1 Eren Akçiçek, “Anadolu T›p Tarihinde ve Halk Hekimli¤inde Haflhafl”, 3. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, Afyon 1994, s 62. 2 Bk. Bu eserin “ilk yerleflimden Türk Egemenli¤ine Kadar Afyon’du Sanat” bölümü. 3 Tarih ‹çinde Afyon 1982, Afyon 1983, Arka Kapak. Hitit Kral› II. Murflil’in Arzava Seferi s›ras›nda (M.Ö. 1344) yerden 226 metre yükseklikteki trakit bir kaya kütlesi üzerine askerlerine s›¤›nak olarak yapt›rd›¤› Hapanova Kalesi (Yüksek Tepe fiehri)’nin Afyonkarahisar Kalesi’ne yerini verdi¤ine kuflku yoktur.4 Frigler döneminde Hapanova Kalesi’nin eteklerine bir köy olarak kurulan flehrin bilinen klasik ça¤lardaki en eski ad›n›n Akronio oldu¤u san›lmaktad›r. Eski Yunanca metinlerde böyle geçmektedir. Romal›lar döneminde bu ad›n gerek paralar üstünde ve gerekse Latince kitabelerde ve di¤er kaynaklarda Akronium fleklinde yaz›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Akroenes, Akroenos, Latince fleklinin halk aras›nda ve daha sonra Bizansl›lar dönemindeki bozulmufl, de¤ifltirilmifl fleklidir.5 1071 Malazgirt Savafl›’ndan sonra Anadolu’nun kap›lar›n›n Türklere aç›lmas›n›n ard›ndan Selçuklular döneminde Sultan I. Mesut’un emri ile Akronium Kalesi’nin eteklerine Karaflar Türkleri’nin yerlefltirilmesinden (1147-1157) sonra Kale’ye Karahisar ad› verilmifltir.6 Kale’ye Karahisar (Kara Kale) ad›n›n, bazalt ve trakit kayalar üzerinde bulunuflu ve heybetli kara görünüflü nedeniyle verildi¤i genelde kabul edilmekle birlikte, eteklerine yerlefltirilen Karaflar Türkleri nedeniyle bu ad›n verildi¤i düflünülebilir.7 Çünkü, günümüzde bile 4 Süleyman Gönçer, Afyon ‹li Tarihi, I, ‹zmir 1971, s 52. 5 Afyon ‹l Y›ll›¤› 1967, ‹stanbul 1968, s. 87. 6 Gönçer, a.g.e., s. 255. Ayr›ca bak›n›z: Mustafa Kafal›, “Tarihi Yap›s› ‹çinde Afyonkarahisar’›n Yeri”, V. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, Afyonkarahisar 2000, s. 18. Ahmet ‹lasl›, “Tarihi ve Turistik Yönleriyle Karahisar Kalesi”, Beldemiz Afyon Dergisi, say› 2, (Nisan-Haziran 1985), s. 8. 7 ‹brahim Yüksel, “fiehrimizin Ad› Nereden Geliyor”, Beldemiz Afyon Dergisi, Say› 1, (Ocak-Mart 1985), s. 12. Anadolu’nun Kilidi AFYON 45 Karahisar Kalesinin Bir Gravürü Afyonkarahisar’›n ilçe ve köylerinde yaflayan vatandafllar Afyonkarahisar’a “Gareyser”, “Garesser” veya “Garaser” demektedirler ki bu sözcüklerin “Karaflar” ile ses benzerli¤i araflt›rmac›lar› böyle bir düflünceye yöneltmektedir.8 Selçuklu hükümdarlar›ndan I. Alaaddin Keykubat’›n tahta ç›kar ç›kmaz bafllatt›¤› kale onar›mlar› kapsam›nda Karahisar Kalesi de esasl› bir biçimde onar›lm›fl9, daha sonra Karahisar ve havalisi 1288’de ölen ünlü Selçuklu Veziri Sâhib Ata Fahreddin Ali’ye, ›kta10 olarak verilmifltir. Bu dönemde Karahisar’a Anadolu’daki di¤er karahisarlardan ayr›lmas› için Sahip Ata Fahreddin Ali’nin “Sâhip” ünvan›ndan ötürü11 “Karahisâr-› Sâhip” ad› verilmifltir. Sahip kelimesi, Selçuklu devrinde vezir anlam›nda kullan›lmaktad›r.12 Karahisâr-› Sâhip de “Vezirin Karahisar›”, yani “Sahipata Fah8 Ahmet Tunca, “Selçuklu Devleti Zaman›nda Afyon ve Kad›nanalar”, 1. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, Afyon 1990, s. 115 9 Gönçer, a.g.e., s. 255. 10 Padiflah›n bir miktar topra¤› birine mülk olarak veya gelirinden faydalanmak üzere vermesi. (Mustafa Nihat Özön, Osmanl›ca/Türkçe Sözlük, ‹stanbul 1973, s. 299.) 11 Osman Turan, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, ‹stanbul 1971, s. 565. 12 Kafal›, a.g.m., s. 18 46 Anadolu’nun Kilidi AFYON reddin Ali’nin Karahisar›” anlam›na gelmektedir. Bu dönemde kentin bir di¤er ad› da “Karahisâr-› Devle”dir. Baz› kaynaklara göre kente Karahisâr-› Devle ad›, Sâhip Ata Fahreddin Ali’nin “Fahrü’d-devle” unvan›n›n yan› s›ra hazinelerini Afyonkarahisar Kalesi’nde korumas›ndan dolay› verilmifltir. 13 Bir baflka kayna¤a göre ise, Sâhip Ata Fahreddin Ali’nin torunlar›ndan Muzafereddin Devle’nin ad›na izafeten kente Karahisâr-› Devle denilmifltir. 14 1429 y›l›nda Osmanl›lar’›n egemenli¤ine girmesinin ard›ndan, II. Bâyezid döneminde tutulan tahrir defterinde ilin ad›, “Karahisar” olarak geçmekte; Kânunî dönemi tahrir defterlerinde ise genellikle “Karahisâr-› Sâhip” fleklinde kaydedilmektedir.15 Hicri 1044 (Miladi 1635) y›l›ndan bafllayan fleriye sicillerinden “Karahisar”a “Afyon” kelimesinin eklendi¤i ve Afyonkarahisar olarak an›lmaya baflland›¤› anlafl›lmaktad›r.16 Ünlü Gezgin Evliya Çelebi de 13 Turan, a.g.e., s. 565. 14 ‹smail Hakk› Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, Ankara 1982, s. 63. 15 Mustafa Karazeybek, “Osmanl›lar Döneminde ‹darî Yap›”, Afyonkarahisar Kütü¤ü, I, Ankara 2001, s. 188. 16 Edip Ali Bak›, Afyonkarahisar’da 17. Ve 18. As›rlarda Meçhul Halk Tarihinden, Afyon 1951, s. 6. 1671’de ziyaret etti¤i ve Seyahatname’sinde “Evsaf› Kal’ai senkbar flehri Afyonkarahisar” olarak nitelendirdi¤i Afyonkarahisar’dan “Afyonu halk›na galib, flehrine Karahisar Sahip derler. Defterhanei Sultanide böyle tahrir olunup, cemi-i evamirlerde dahi böyle terkim olunur...” diye söz etmektedir.17 Buna ra¤men Osmanl› dönemi arfliv belgelerinde ilin ad› Afyonkarahisar de¤il, Karahisâr-› Sâhip olarak geçmektedir. Devlet merkezinde tutulan kay›tlarda sanca¤›n ad› Karahisâr-› Sâhip, sancak merkezinin ad› ise Karahisar veya Karahisâr-› Sâhip olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Sadece sancak merkezi olan Karahisar’da tutulan fleriye sicillerinde birkaç yerde Afyonkarahisar ad› geçmektedir ki bu da Osmanl›lar döneminde Afyonkarahisar ad›n›n yöresel olarak kullan›ld›¤› kan›s›n› uyand›rmaktad›r.18 Kentin ad› Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda Kale ve afyon bitkisinin birleflimiyle oluflan “Afyonkarahisar”d›r. Nitekim TBMM’nce Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda ç›kar›lan baz› yasalarda19 ilin ad› Afyonkarahisar olarak geçmektedir. Büyük Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri aras›nda toplanan ‹kinci Büyük Kongresi’nde okudu¤u büyük “Nutuk”unun 34 ayr› yerinde Afyonkarahisar ismini bizzat kullanm›flt›r.20 Atatürk Milli Mücadele’den sonra ili ziyaretlerinde de yine ilin ad›n› Afyonkarahisar olarak zikretmifltir. Büyük Taarruz’un bafllat›ld›¤› yer olan Kocatepe’de 1953 y›l›nda yapt›r›lan kitabede21 de ilin ad›ndan Afyonkarahisar olarak söz edilmektedir. Ancak nas›l ve ne zaman oldu¤unu kimsenin bilmedi¤i bir biçimde ve büyük bir olas›l›kla uzunlu¤u nedeniyle ilin ad›ndan “Karahisar”›n at›ld›¤›, yaz›l›fl ve söyleniflindeki kolayl›k yüzünden “Afyon” olarak an›lmaya baflland›¤› görülmektedir. 1920’li y›llarda ç›kar›lan kanunlarda “Afyonkarahisar” ad› birleflik yaz›l›rken, 1930’lu y›llarda ç›kar›lan kanunlarda “Afyon Karahisar” olarak ayr› yaz›lmaya bafllanm›fl ve belki de bilinmeden, Karahisar’›n at›lmas›na zemin haz›rlanm›flt›r. Yap›lan araflt›rmalarda ilin Afyonkarahisar olan ad›n›n Afyon olarak de¤ifltirildi¤ine iliflkin bir kanun ya da kararname bulunmad›¤› gibi bu durum ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan da onaylanmaktad›r.22 17 Evliya Çelebi Seyahatnamesi Anadolu, Suriye, Hicaz (1671-1672), IX, ‹stanbul 1935, s. 29. 18 Afyon Kocatepe Üniversitesi Tarih Uzman› Mustafa Kara Zeybek ile yap›lan görüflme. Afyonkarahisar 08.10.2003 19 7/3/1921 tarih ve 5 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan 97 Say›l› “Taflucu, Silifke, Mut, Karaman ve Afyonkarahisar, Sand›kl›, Dinar, Baladiz Tariklerinin Turuku Umumiye Meyan›na ‹thaline Dair Kanun”, 280 Say›l› “Anadolu Ba¤dat ve Uflak-Afyonkarahisar Demiryollar› Tarifeleri Hakk›nda Kanun”, 23/2/1925 tarih ve 84 Say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan 547 Say›l› “Afyonkarahisar Vilayeti Hareketi Arz Musahibinin ‹htiyac›na Sarfolunmak Üzere Maliye Bütçesinin Masarifi Gayri Melhuza Fasl›na 50 Bin Lira ‹lavesine Dair Kanun”, 4/4/1933 tarih ve 2134 Say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan “Afyon Karahisar-Antalya Demiryolunun ‹nflas›na Dair kanun”, 3/7/1934 tarih ve 2742 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan 2742 Say›l› “Afyon Karahisar›’ndaki Zafer Heykelinin Gümrük Vesair Resimlerinden ‹stisnas› Hakk›nda Kanun”, 22/12/1934 tarih ve 2886 Say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan 2612 Say›l› “Afyon KarahisarAntalya Demiryolunun ‹nflas›na Dair 2134 Numaral› Kanuna Ek Kanun” 20 Muzaffer Dilek, “Afyonkarahisar Vilayetinden Afyon ‹li’ne”, Cumhuriyet Gazetesi, Say› 28447, (26 A¤ustos 2003), s. 17. 21 “TÜRK‹YE BÜYÜK M‹LLET MECL‹S‹ RE‹S‹ BAfiKUMANDAN GAZ‹ MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK) KARARGÂHINI 25.8.1922 GÜNÜ BURADA, KOCATEPE’DE, KURDU. 26.8.1922 SABAH SAAT 4.30 DA TÜRK ORDULARINA DÜfiMANA TAARRUZ EMR‹N‹ VERD‹. BOZULAN YUNAN ORDUSUNU, 30.8.1922 GÜNÜ DUMLUPINAR MEYDAN MUHAREBES‹NDE YOK ETT‹. ORDULAR! ‹LK HEDEF‹N‹Z AKDEN‹ZD‹R, ‹LER‹! EMR‹LE 9.9.1922 GÜNÜ YUNANLILARI DEN‹ZE DÖKTÜ. AFYONKARAH‹SAR V‹LAYET‹ HALKI, EBED‹ HATIRASINA fiÜKRANLARINI SUNAR. 26.8.1953” 22 ‹çiflleri Bakanl›¤› ‹ller ‹daresi Genel Müdürlü¤ü’nün Afyon Valili¤i’ne yazd›¤› 19/08/2003 tarih ve B050‹L‹0060002.502-03/4165 say›l› yaz›: “... Bakanl›¤›m›z kay›tlar›nda yap›lan inceleme sonucu ‘Afyonkarahisar’ isminin ‘Afyon’ olarak de¤ifltirildi¤ine dair Kanun ya da Kararnameye rastlan›lmam›flt›r. Ancak daha sonra ilçe kurulmas› ile ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi taraf›ndan kabul edilen çeflitli kanunlarda ilin ad› ‘Afyon’ olarak zikredilmektedir.” Anadolu’nun Kilidi AFYON 47 Oysaki, Afyonkarahisar kenti, Kale’siyle özdefltir. Kentin kuruluflundan önce Kale yap›lm›fl, daha sonra bu Kale’nin eteklerinde flehirleflme bafllam›flt›r. Kentin tarihsel süreci içerisinde Karahisar Kalesi hep ön planda olmufltur. Dünyada ülkeler ve flehirler, kendi adlar› üzerine tarih yaratmaya çal›fl›rken, bafltan bafla tarih olan “Karahisar”›n ilin ad›ndan at›lmas› üzücüdür.23 Yak›n bir geçmiflte, Antep, Urfa ve Marafl illeri, Milli Mücadele’deki çabalar›n›, isimlerinin önlerine “Gazi”, “fianl›” ve “Kahraman” ekleyerek Gaziantep, fianl›urfa ve Kahramanmarafl olarak tescil ettirirken ilimizin ad›n›n Afyonkarahisar’dan Afyon’a dönüfltürülmüfl olmas› tescilli bir tarihin inkâr› anlam›na gelmektedir. Üstelik, her ne kadar Afyonkarahisar’daki köylüler ve haflhafl üreticileri, haflhafla genellikle “afiyan”, “afiyon”, “afyon” demekte iseler de ülke genelinde afyon, uyuflturucu bir madde olarak bilinmekte ve flehrin ad›n›n bir uyuflturucu maddeyi ça¤r›flt›rmas› da duyarl› insanlar› ve rahats›z etmektedir.24 fiehirler, tarihleri ve tarih içindeki ifllevleri ile bir bütündür. Afyonkarahisar ilinin ad›n›n Afyon olarak an›lmas› halinde bu ismin yeterince tan›mlay›c› ve kapsay›c› olmad›¤› aç›kt›r.25 Afyonkarahisar ad› uzun olmas›na ra¤men anlaml›d›r, ahenklidir; de¤iflmemelidir, de¤ifltirilmemelidir.26 ‹lin ad›n›n Afyonkarahisar biçiminde kullan›lmas› daha do¤ru, anlaml› ve doyurucu oldu¤u gibi, tarihsel geliflimine de uygundur.27 23 ‹brahim Yüksel, “Afyonkarahisar Folkloründe Karahisar Kalesi”, 1. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, Afyon 1990, s. 61.24 “...Yak›n zamana kadar Karahisar-› Sâhib veya Karahisar-› Devle ad›n› tafl›rken zaman›m›zda pek de güzel olmayan Afyon ismi yerleflmifltir.” (Turan, a.g.e., s. 565.) 25 Dilek, a.g.m., s 17. 26 Afyon ‹l Y›ll›¤›, s.87. 27 ‹brahimYüksel-Recep Yaflayacak, Afyonkarahisar Halk Bilimi, Ankara 2003, s. 14. 48 Anadolu’nun Kilidi AFYON ‹lin ad›n›n Afyonkarahisar’dan Afyon’a dönüfltürülmesine iliflkin bir kanun ya da kararname bulunmamas›na ra¤men, Karahisar’›n iadesi, baflka bir deyiflle ilin kullan›mdaki ad› olan Afyon’un Afyonkarahisar olarak de¤ifltirilmesi için 2003 y›l›nda Vali Muzaffer Dilek’in önderli¤inde bir çal›flma bafllat›lm›flt›r. Bu çal›flma kapsam›nda yap›lacak yasal bir düzenlemeye esas olacak metin, Afyon Valili¤i’nin de katk›s› ile haz›rlanarak “Afyon ilinin ad›n›n ‘Afyonkarahisar’ olarak De¤ifltirilmesi Hakk›nda Kanun Teklifi” Afyonkarahisar Milletvekilleri taraf›ndan TBMM’ne sunulmufltur. Kanun teklifinin genel gerekçesinde “fiehrin ete¤inde kuruldu¤u ‘kalenin’ ve ilin ekonomik aç›dan sembolü haline gelmifl olan ‘afyon’ bitkisinin müflterek ad olarak kullan›lmas› hem tarihe karfl› bir vefa, hem de halk›n geçim kaynaklar›ndan birisi olan afyon tar›m›na verilen önemi gösterecektir. Ayr›ca Kurtulufl Savafl› y›llar›ndaki ad›yla an›lacak flehir, fianl›urfa, Kahramanmarafl ve Gaziantep illerimiz gibi Millî Mücadele ile özdeflleflmifl olacakt›r.” görüfllerine yer verilirken, özel gerekçesinde ise “Afyon ilinin tarihsel kimli¤i ile an›lmas›n› sa¤laman›n amaçland›¤›” belirtilmektedir. Tasar› yasalaflt›¤› takdirde, asl›nda hiçbir yasal dayana¤› olmadan de¤ifltirilmifl olan Afyonkarahisar ad› bir kez daha yasal ve asl›na uygun olarak tescillenmifl olacakt›r. Afyon Kalesi II. ‹LK YERLEfi‹MDEN TÜRK EGEMENL‹⁄‹NE KADAR AFYON Ahmet ‹LASLI* Anadolu, kapal› bölge ve do¤u bat› uzant›s› olmak üzere iki özellikli bir co¤rafyaya sahiptir. Bu co¤rafya, Afyon’da da bu özelliklerini vermifltir. Binlerce y›ld›r Afyon, kendi içinde yerel özelliklerini, do¤ubat›, hatta kuzey-güney aras›nda bir köprü, geçit özelli¤ini korumaktad›r ve intikal bölgesi olarak bilinmektedir. Eski Tunç döneminden itibaren her dönemde Afyon, Anadolu genelinde görünen özellikler içinde, yerel kültürel özellikler gelifltirmifltir. ETÇ’nin Kusura B evresinde Kusura tipi kap, Hitit döneminde yerel kaplar, Frig döneminde Ana Tanr›ça Kübele için kaya tap›naklar›, Roma döneminde yerel heykelcilik, hemen sayabilece¤imiz birkaç özelliktir. Geçifl, kavflak bölgesi olmas› nedeniyle Hititler, Arzava Seferi’ne giderken buradan geçmifller; Frigler, sonunda Afyon’a gelip yerleflmifller; Persler, Apemeia’y› merkez edinmifller; Büyük ‹skender’in generalleri burada savaflarak (‹psos savafl›) Anadolu’yu paylaflm›fllar; Roma ticari yollar›, Afyon’da buluflmufl; Bizanslar, Amerioum’u Anadolu askeri üssü yapm›fllar; Araplar ve Türkler, Anadolu’nun al›nmas›n›n, Afyon’un al›nmas›yla mümkün olaca¤›n› düflünerek, buraya sald›rm›fllar; Türkler kendileri için yurt edinmelerini sa¤layan Miryokefolon savafl›n› burada yapm›fllar; Haçl› seferleri buradan geçirilmek istenmifl; Selçuklular üs olarak kullanm›fllar; Osmanl›lar, Anadolu’nun Osmanl›laflmas› için Karamano¤ullar›’na buradan sald›rm›fl; Ana- dolu’ya egemen olmak isteyen Yunanl›lar, burada üslenmifller; Büyük Taarruz Savafl› burada olmufltur. A) M.Ö. III. ve II. Binde Afyon M.Ö. 3000-2000 y›llar›n› kapsayan Eski Tunç döneminden itibaren Afyon ilinde, yo¤un bir yerleflim oldu¤u görülüyor. Hemen hemen her köyde bir höyük veya düz yerleflim bulmak mümkündür. Özellikle höyük yerleflimlerinin Eski Tunç dönemiyle bafllad›¤›n›, yapt›¤›m›z araflt›rmalarla belirlemifl bulunmaktay›z. Bunlardan en önemlisi Kusura Höyük’tür. 1935-37 y›llar›nda kaz›s› yap›ld›¤› için, ilk tan›nan arkeoloji merkezlerinden biridir. Kurusa A ve B evreleri, bu dönem için önemli bir yerleflim yeridir. Bunun d›fl›nda Müze Müdürlü¤ü’nce 1950’li y›llarda Karacaahmet Höyük ete¤inde, küp mezarl›¤›; 1983-1984 y›llar›nda Burhaniye Kakl›k düz yerleflim ve mezarl›¤›; 1987-1990 y›llar›nda Karao¤lan Höyü¤ü kaz›lar› yap›lm›flt›r. Bu kaz›larla, ‹limizin ETÇ dönemi özellikleri ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca Roma dönemi heykel definesi bulunan Koval›k Höyük’te yap›lan küçük bir kaz› çal›flmas›yla, ETÇ döneminin varl›¤› saptanm›flt›r. Kaz› d›fl›nda, ilimizin hemen her ilçesi, beldesi ve köyünde bir höyük veya düz yerleflim yeri bulunmaktad›r. Bu yerler, insanlar taraf›ndan genellikle tar›m alan› olarak kullan›ld›¤› için bu çal›flmalar s›ras›nda bulunan say›s›z eser, Müze’ye getirilmifltir. * Arkeolog, Afyon Müzesi Uzman› Anadolu’nun Kilidi AFYON 49 M.Ö. III - II bin Yerleflimleri ‹limizde tunç iflletme atölyeleri bugüne kadar bulunamam›flt›r. Bulunmam›fl olmas› tunçun bu bölgede kullan›lmam›fl oldu¤unu göstermez. Çünkü bu dönemlerde art›k insanlararas› al›fl verifl yo¤unlaflt›¤› için takas yöntemi ile her fley rahatl›kla al›n›p verilebiliyordu. Hatta bu ça¤›n sonlar›ndan itibaren Anadolu, bir ticaret merkezi olmufl, ticaret uluslararas› boyuta ulaflm›flt›r. Bu ticaretin bir sonucu olarak Anadolu insan› çivi yaz›s›n› ö¤renmek zorunda kalm›flt›r. Bu yaz› ile birlikte karfl›l›kl› yap›lan 50 Anadolu’nun Kilidi AFYON anlaflmalar için kullan›lan silindir mühür tekni¤i de ö¤renilmifltir. Asl›nda Anadolu, Neolitik Ça¤’dan itibaren damga mührünü kullanmaktad›r. Bu damga mühürlerden gamal› haç motifli mühür, müzede bulunmaktad›r. Piflmifl toprak, tafl ve metalden bu tür damga mühürleri yap›lm›flt›r. Tunçtan yap›lan eflyalar aras›nda çok say›da balta, b›çak, kama, ok ucu , ustura gibi öldürücü ve kesici aletler; b›z, çuvald›z gibi delici aletler; dikifl ve süs i¤neleri gibi araçlar; kirman/i¤ gibi dokuma aleti bulunmufltur. Eskiden gelen bir kullan›m tafl ve türünden yap›lma el baltas›, balyoz, çekiç, b›çak türü aletler, çok ince perdahlanm›fl, dilimlenmifl veya delinmifl olarak kullan›lm›flt›r. Hayvan kemiklerinden alet yapma gelene¤i de yine eskiden gelen bir kullan›m biçimi olup delici alet veya metal alet sap› olarak kullan›lm›fl, hatta Kusura’da davul tokma¤› ve süs çekici olarak da kullan›lm›flt›r. En çok kulland›klar› eflya, topraktan yap›lan eflyalard›r. ETÇ-I döneminde Kusura A evresinde kilden yap›lan çanak, çömlek, testi, bardak türü eflyalar, ellerle biçimlenip Gamal› Hac Motifli Mühür (ETÇ) güneflte kurutularak kullan›lmaktayken, Kusura B evresiyle birlikte güneflte kurutulmak yerine, piflirilerek sa¤lamlaflt›r›lmas›n› ve metali bildikleri, ondan kap kacak yapt›klar› için metalik özellik verilmek üzere, perdahlamas›n› ö¤renmifllerdir. Kullan›lan kap kaca¤›n çeflitleri art›r›lm›fl, et kal›nl›klar› (cidarlar›) incelmifl, üzerleri süslenmifltir. Kullan›m amac›na yönelik kulplu, çift kulplu veya kulpsuz bardaklar, içki kaplar›; kulplu veya kulpsuz çanaklar, kâseler; kulplu veya emzikli testiler; çift, dört kulplu veya tutamakl› (ipdelikli) çömlekler; sürahi veya vazolar; ikili , üçlü veya dörtlü bitiflik kaplar; süzgeçli kaplar, minyatür kaplar ile ç›ng›rak türü kap üretilmifltir. Kulla- Piflmifl Toprak Testi (ETÇ) n›m ve süse yönelik kimi kaplar›n a¤›zlar› gaga biçimlidir veya yuvarlakt›r, kimi boyunludur kimi keskin omuzlu, kimi fliflkin bas›k kar›nl› veya yuvarlak gövdelidir, kimi hafif yuvarlak veya düz diplidir, kimi kaideli veya üç ayakl›d›r. Kiminin kulpu dikey, kiminin yatayd›r, ayr›ca gövde üzerinde ay tutamaklar da bulunmaktad›r. Gövde üzerinde dikey veya yatay oluk biçimi genifl yivler, geometrik bezekli içleri beyaz macun dolgulu yivler ya da boya ile yap›lm›fl süsler bulunmaktad›r. Baz›s› depolama amac›na yönelik oldu¤u gibi, baz›s› mezar olarak kullan›lm›fl küpler yapm›fllard›r. Avc›l›k ve toplay›c›l›kla geçinme yerine, üreterek geçinme ve yaflaman›n oldu¤unu görmekteyiz. Tah›l üretebilmekte, üretti¤ini kavurarak ve ö¤üterek yiyebilmektedir. Bu dönemde bu¤day bilinmektedir. Ekilen bu¤day, ö¤ütme ezme tafllar›ndan un haline getirilip, bundan da ekmek yap›labilmektedir. Ezme tafllar›ndan oldukça yo¤un ele geçirilmektedir. Ba¤c›l›k yapabilmekte, üzümden elde edilen flarap, fl›ra için, içki kaplar› üretilmekte ve bunlarla tanr›lara içki sunulmaktad›r. Bunlar için insan biçimi veya dephas, tankart türü çift kulpu kaplar yap›lm›flt›r. Dokumac›l›k bu dönemde yayg›n olarak bilinmektedir. Çok say›da bulunan piflmifl toprak ve tafl , piramidâl ve muz biçimli Anadolu’nun Kilidi AFYON 51 Ç›kr›k Heykelci¤i (ETÇ) Bavurdu Testisi (ETÇ) a¤›rl›klarla a¤›rflaklar, bize bunun yayg›n olarak kullan›ld›¤›n› göstermektedir. Birer köy yaflant›lar› halinde olan yerleflim yerleri, Karao¤lan’da oldu¤u gibi surlarla da çevrelenebilmektedir. Evler, birbirine bitiflik odalar biçiminde veya avlu çevresinde odalar biçimindedir. Sokaklar, genelde dard›r ve Karao¤lan’da oldu¤u gibi, genifl ve tafl döflemeli olabilir. Evler aras›nda tap›n›m amaçl› genel yap›lar›n da olmas› gerekmektedir. Anadolu’nun gelenekselleflmifl olan ana tanr›s›na tap›n›m yap›lmaktad›r. Ana tanr›çan›n Anadolu’da simgeleflmifl biçimde tasvirinden biri, oturan tanr›ça piflmifl toprak Ç›kr›k heykelcili¤i; di¤eri ise, omzunda testi tafl›yan kad›n bafll› Bavurdu testisi’dir. Ç›kr›k Heykelcili¤i anaerkil bir aile yap›s› içindeki yaflam›; Bavurdu Testisi ise, M.Ö. 3000 y›llar›ndan günümüze kadar de¤iflmeyen Anadolu kad›n›n›n yazg›s› olan evine omzunda su tafl›mas›n›, bu nedenle de suyun her zaman kutsal bir madde oldu¤unu anlatmaktad›r. Bu testi ile ana tanr›çaya su veya flarap gibi s›v› sunulmaktad›r. Hamile bir kad›n› simgeleyen bir baflka testi de anan›n do¤urganl›¤› için tap›n›m› anlatmaktad›r. Bolvadin ve Kakl›k piflmifl toprak figürleri de ana tanr›çan›n di¤er motifleridir. Ana tanr›ça, kad›n biçimi heykelcik olarak Hamile Kad›n› Simgleyen Bir Testi (ETÇ) 52 Anadolu’nun Kilidi AFYON anlat›ld›¤› gibi, mermer yass› plakalarla da anlat›lmaktad›r. ‹dol denilen bu anlat›m biçimleri Anadolu’nun içinden Bat› k›y›lar›na kadar yayg›n olan, ama dönem için en güzel örneklerini Kusura ve Kakl›k’ta veren, bir anlat›m biçimidir. ETÇ’nda ölü gömme, yerleflim d›fl› mezarl›k biçimindedir. Mezarl›k içinde basit, tafl sand›k, oda, küp gömü biçimleri görülmektedir. Bunlar›n hemen hemen hepsini Kakl›k mezarl›¤›nda görmemiz mümkündür. Ölü, düz yat›r›ld›¤› gibi bazen dizlerden bükük, bazen dizler karna çekik, kollar bükük olarak da yat›r›lmaktad›r. Küp içine ise ana karn›ndaki biçimiyle (hocker) konulmaktad›r. Ölünün yan›na veya gö¤süne, kulland›¤› eflyalar› konulmakta ve tak›lar› tak›lmaktad›r ki, yap›lan kaz›larla bu eflyalar ortaya ç›kar›lm›flt›r. ETÇ’nin son evresinde Mezopotamya’n›n kuzey kesimindeki Akad ve Asur devletleri Anadolu’ya gözünü dikmiflti. Bu ça¤da köy ve kasaba konumundaki Anadolu yerleflimleri, kendilerini korumak için yavafl yavafl küçük krall›klar kurmaya ve birleflmeye bafllam›fllard›r. Bu devletler geliflkin ve kuvvetlidirler. Anadolu’nun hammaddeleri olan özellikle ahflap, tafl, maden gibi kendileri için gerekli maddeleri almak istemektedirler. Bir Akad sald›r›s›na karfl›, 17 Anadolu kral›n›n birleflti¤i bilinmektedir. Hitit Dönemi Piflmifl Toprak Eserler Hitit Dönemi Bronz Kolcuklu Baltalar Alacahöyük çevresinde Hitit Krall›¤›, Kanifl çevresinde Kanifl Krall›¤›, Anadolu’ya hakim olmaya çal›flmaktad›r. Önce, Kanifl kral› Anitta birlik kurar, daha sonra M.Ö. II. binde Hititler, tüm Anadolu’ya egemen olurlar. Bu dönemin en büyük özelli¤i, ticaretle birlikte Anadolu’nun yaz›l› bir döneme; tarihi de yaz›yla bafllatt›¤›m›za göre, tarihi döneme girmifl olmas›d›r. Bu dönemde Yanarlar küp mezarl›¤›, çok önemli buluntular vermifltir. Mezarl›¤a ait yerleflim yeri bulunamam›fl ise de, mezar buluntular›, çok zengindir ve üst düzeyde bir yaflant›n›n oldu¤unu göstermektedir. Emirda¤, Bolvadin, Çay ve fiuhut hatt› boyunca bu dönemin buluntular›yla karfl›lafl›lmaktad›r. Emzikli keskin kar›nl› testler, yonca a¤›zl› kaplar, çaydanl›klar, vazolar bu dönemin piflmifl toprak eflya buluntular›d›r. Silindir mühürler d›fl›nda, Yanarlar yak›n›ndaki Kale köyü çevresinde bulunan bronz kolcuklu baltalar, di¤er önemli buluntulard›r. M.Ö.1700-1500 y›llar›nda Anadolu, Hitit krall›¤› ile yönetilmektedir. M.Ö.15001200 y›llar›n› kapsayan III.çeyrekte ise, Anadolu’nun Kilidi AFYON 53 Hitit ‹mparatorlu¤u Anadolu’ya tamamen egemen olmufl ve Hititler, M›s›r ve Asur d›fl›nda dünyan›n üç büyük devletinden birisi konumuna gelmifl, nihayet M.Ö.1200 y›llar›nda parçalanm›fllard›r. Hititler’in, Eski Krall›k döneminde (M.Ö.1700-1500), bugünkü Ege ve Akdeniz k›y›lar›nda Arzava, Ahiyava gibi iki büyük devletin oldu¤u, Hititler’in bunlarla, özellikle Arzaval›larla savaflt›¤› yaz›l› belgelerde geçmektedir. I.Hattusili Arzava’ya sefer yapm›fl ve ganimet alarak dönmüfltür. Hitit ‹mparatorlu¤u döneminde (M.Ö.1500-1200) ise, çevre büyük devletler gibi, Arzava da, Hititler’e zaman zaman bafl kald›rmaktad›r. Bunun üzerine II.Murflili Arzava’ya büyük bir sefer düzenlemifltir. Bu sefer s›ras›nda Afyon önem kazanm›flt›r. Bu dönemlerde burada, Mira-Kuvalya krall›¤› bulunmaktad›r. Baflflehri ve s›n›rlar› bilinmemekle birlikte, bugünkü Afyon ilini içine almaktad›r. Mira-Kuvalya kral› Maflhuiluva, II. Murflili’nin enifltesi olup, I.fiuppiluliuma’n›n damad›d›r. Arzava Seferi’nde II.Murflili’ye yard›m eder ve Aura kentinde orduyla buluflur. Aura kentinin Amorium oldu¤u söylenmektedir. Arzava ordusu Valma kentine kadar gelir ve iki ordu burada savafl›r. Bu savaflta Arzava taraf›n› tutan Seha Krall›¤› da, Afyon’un güney kesiminde, Büyük Menderes Ovas›’ndad›r ve Dinar’› da içine alm›flt›r. IV. Tuhaliya da, bat›ya sefer yapm›flt›r. Assuva, Ahiyava, Arzava krall›klar› bu sefer sonucunda Hitit ‹mparatorlu¤u’na boyun e¤mifllerdir. Hititler’in bat›ya yapt›klar› seferler, denize ba¤lant›lar›n›n kopmas› ve daha sonraki y›llar için çok önem kazanacak ve kral yolu olarak an›lacak olan ticari yollar›n elde tutulmas› amac›na yöneliktir. 54 Anadolu’nun Kilidi AFYON Silindir ve Çekiç Tipi Damga Mühür ve Bask›lar› Hitit Dönemi Çekiç Tipi Damga Mühür Yüzeyi Eski Hitit ve ‹mparatorluk döneminde, Afyon’un yaflant›s› hakk›nda fazla bilgimiz yoktur. Ancak, Sülün Höyü¤ü’nde bulunmufl olup, Müze’de sergilenen çekiç biçimi bir damga mühür vard›r. Mührün ortas›nda PA-LU-RA heceleri okunmakta ise de anlam› bilinmemektedir. Ender bulunan bir mühür biçimi olmas› nedeniyle önemli bir kifliye ait olmal›d›r. Ayr›ca, Mira Kral› Tarkumuva’ya ait bir mühür bask›s›, Hattuflafl arflivlerinde bulunmufltur. Son y›llarda bulunan iki ünik eser, Hitit son dönemi olan IV. Tuthaliya dönemine ait eserlerindendir. Birisi, taraf›mdan yay›nlanan Ahurhisar Bronz Heykelcili¤i’dir. Di¤eri ise henüz inceleme aflamas›nda olan hiyeroglifli dikili taflt›r. Her iki eser de Gezler, Çatkuyu ve Karatafl kaleleri, Hititler’in Afyon’a ne derece önem verdiklerinin birer delilidir. IV. Tuthaliya’dan sonra yaklafl›k 500 y›l süren Hitit egemenli¤i, yavafl yavafl yok olmak üzeredir. Bu y›llarda Anadolu’ya bat›dan gelen ve sonradan adlar›na Frig denilen kavim göçü bafllam›flt›r. Bu göç dalgas›n›n, Anadolu’yu yak›p y›kan ve yaklafl›k 400 y›l süren karanl›k bir dönemin yaflanmas›n›n nedeni oldu¤u san›lmaktad›r. Bronz Hitit Heykeli Afyon Arkeoloji Müzesi’nde bulunan, çok önemli ve tek olan Hitit eserleridir. Hapanuva’n›n gerçekten Karahisar Kalesi’nin ad› olup olmad›¤›, henüz bilinmemekle birlikte, son y›llarda yapt›¤›m incelemelerimle, Kale’nin ete¤inde bir Hitit sur parças› ile yine taraf›mdan yap›lan bir baflka inceleme ile Kale köyü kalesi’nde Hitit suruna ait bir parça bulunmufltur. Ayr›ca, Süleyman GÖNÇER taraf›ndan bulunan B) M.Ö. I. Binde Afyon Hitit ‹mparatorlu¤u’nun y›k›lmas› ile birlikte bafllayan karanl›k dönem 8. yy.dan itibaren ayd›nlanmaya bafllam›flt›r. Bölgemizde Frigler’in görülmeye bafllad›¤› dönemlerde, Emirda¤ Daydal› köyünde bulunmufl, üzerinde üç yüzünde kabartma olarak yap›lm›fl aslan bafll›, kanatl› insan tasvirli kar›fl›k yarat›k olan grifon bulunan bazalt bir sunak, Geç Hitit döneminin bir örne¤i olarak Müze’de bulunmaktad›r. Anadolu’ya gelen Balkan kökenli boylardan olan Frigler, Anadolu’nun iç bölgesinde bir topluluk olarak ilk defa M.Ö.8.yy.›n II. yar›s›nda (M.Ö.750) siyasi üstünlük elde etmifller ve Kral Midas döneminde güçlü bir devlet olmufllard›r. Anadolu’ya d›flardan gelmifl olmalar›na ra¤men, Hititler gibi Anadolulaflm›fllar ve özgün bir Anadolu kültürü oluflturmufllard›r. Afyon’da Frigler ve Midas, önemli bir konumdad›r. Siyasal üstünlük yan›nda özellikle Anadolu’nun benimsenerek yeni bir kültür oluflturulmas›, bölgemizde kültürel, dinsel, mitolojik, bir üstünlük kazan›lmas›na neden olmufl, hatta Bizans sonuna kadar bölgemiz, Frigya olarak adland›r›lm›flt›r. Burada, Anadolu’nun en ilginç ve en de¤erli eserleri yarat›lm›flt›r. Kült ve mezar an›tlar› biçiminde, büyük boy kaya bloklar› üzerine ifllenmifl Ana Tanr›ça Anadolu’nun Kilidi AFYON 55 M. Ö. 1000-M.S. 1100 Yerleflimleri Kübele kültüne ait tap›nak cepheleri ile yine Ana Tanr›ça Kübele kültüne ait aslan kabartmalar›, ‹hsaniye ilçemizde bulunan en de¤erli ve tek olan eserlerdendir. Afyon, Eskiflehir ve Kütahya illerinin birleflti¤i bir bölge, M.Ö.7. ve 6. yy.larda önemli bir bölge konumuna gelmifltir. Özellikle Eskiflehir s›n›rlar›nda bulunan ve Midas’›n fiehri Yaz›l›kaya olarak bilinen yer, Frigler’in yeni yerleflim yeri ol56 Anadolu’nun Kilidi AFYON mufltur. ‹hsaniye ilçemizde Dö¤er, Üçlerkayas› ile Kay›han, Göynüfl Vadisi’nde bulunan Aslantafl, Y›lantafl, Maltafl, Kumcabo¤az›, Aslankaya, Kap›kaya I ve II, Bahfliflkaya ve Demirli Kalesi an›tlar›, ilimizde de önemli bir Frig kültürünün ve yerlefliminin oldu¤unu gösteren; örnekleri baflka yerlerde bulunmayan büyük boy kaya bloklar›na ifllenmifl, birer an›t flaheserleridir. Frik Aç›k Hava Tap›na¤›, Aslankaya Aslan kaya, Kap›kaya I.ve II., Kumcabo¤az›, Bahflifl, Maltafl an›tlar›, ortalar›nda mihrap bulunduran genelde üçgen al›nl›kl›, geometrik bezemelerle süslenmifl birer tap›nak cephesi olup, mihraplar içinde Ana Tanr›çalar› Kübele’nin ya kabartma olarak sabit, ya da tafl›nabilir heykelleri bulunmaktad›r. Bu tafl›nabilir heykellerden biri Yaz›l›kaya’dan Müze’ye getirilmifltir. Ana Tanr›ça Kübele, yan›nda aslanlarla birliktedir ve aslanlar Kübele’nin koruyucu hayvanlar›d›r. Aslantafl ve Y›lantafl an›tlar› ise birer an›t mezard›r. Cephelerindeki aslan kabartmalar›, mezar koruyucular› durumunda Ana Tanr›ça Kübele’nin aslanlar›d›r. Küçük dörtgen bir giriflle kaya içine oyulmufl bir mezar odas›na girilir. Oda içinde ölünün kondu¤u seki (kline) vard›r. Maltafl an›t›nda ayr›ca cephede, sol üst köflede, bir yaz› bulunmaktad›r. Yaz›n›n anlam› bilinmemekle birlikte Midas ad› okunmaktad›r. An›t›n arkas›nda bir kuyu biçiminde oyuk vard›r. Y›lantafl an›t›nda ise y›lanbafl› ve savaflç› kabartmalar›, k›r›k aslan tasviri alt›nda kalm›fl olup, görülememektedir. Frigler, tümülüs denilen yeni bir mezar türü de uygulam›fllard›r. Bunun en güzel ve türünün tek örne¤i, Tatarl› Tümülüsü’dür. Ahflap mezar odas› bilinen bir türdür. Bu ahflaplar üzerine, mezar odas›n›n içinde boyalarla yap›lm›fl figürler, Frig sanat›n›n eflsiz bir örne¤idir. Frigler’e ait çengelli i¤neler (fibula), süs plakalar›, hamam taslar›, mobilya parçalar›, demir ok uçlar›, dönemin zevkini ve teknolojik üstünlü¤ünü gösteren küçük buluntulard›r. Frigler, Anadolu’nun tanr›ças› olan ana tanr›ça kültüne önem vermifller ve Kübele ad›yla tap›nma yapm›fllard›r. Kübele do¤an›n içinde oldu¤u düflüncesiyle, hep kayal›klar›n içinde, ma¤aralarda aranm›flt›r. Bunun için kayal›klara mihraplar, kap›lar aç›larak, içinde Ana Tanr›ça Kübele’nin heykeli, kabartmas› konularak tap›n›lm›flt›r. Çünkü Kübele kayadan ç›karak halk› kutsamaktad›r. Bu nedenle özellikle ‹hsaniye bölgesinde kaya niflleri ve basamaklar› bulunmaktad›r. Bu nifllere ve basamaklara tap›n›m s›ras›nda Kübele’nin heykeli ve ona adanan adaklar, sunular konulmakta, tap›n›m sonras› sunular ve heykeller kald›r›lmaktad›r. Sand›kl› civar›nda bulunmufl seyyar bir tap›nak ile Midas’›n flehri Yaz›l›kaya ve Çavdarl›’dan bulunmufl Kübele heykelleri Müze’de sergilenmektedir. Anadolu’nun Kilidi AFYON 57 Anadolululaflan ve özgün bir kültür oluflturan Frigler, M.Ö.6. yy sonlar›ndan itibaren siyasi üstünlü¤ü yitirmifl olmalar›na ra¤men, özellikle Afyon ve çevre illerde Frig kültürü, dini, mitolojisi yüzlerce y›l daha devam etmifltir. Bölgenin ad› Frigya olarak kalm›fl, halk› kendini Frigyal› olarak adland›rm›flt›r. Kübele kültü ve mitolojisi ile dili, Türkler’in bu bölgeye egemen olufluna kadar sürdürülmüfltür. Hatta diyebilirim ki hâlâ devam etmektedir. Çünkü Frig izleri, günümüzde de yaflamaktad›r, en az›ndan dinsel içerikli veya folklorik özellik olarak. Frigler’in yaflad›¤› M.Ö.6.yy.dan itibaren Afyon’un güney kesiminde Lidya egemenli¤i vard›r. Ayr›nt›l› bilgimiz olmamas›na ra¤men Dinar ve Dazk›r›, Baflmakç› çevrelerinden bu döneme ait küçük buluntular, az da olsa bilgi vermektedir. Lidyal›lar’›n bir çeflit içki kab› olan, yüksek ayakl› bardak tipi lidyon, bu dönemin özel bir kap tipidir. Lidya dönemi, paran›n (sikkenin) bir de¤iflim arac› olarak ilk kez kullan›ld›¤› bir dönemdir. Bunlara ait örnekler Dazk›r› çevresinde bol bulunmaktad›r. M.Ö. 6. yy ortalar›ndan itibaren, bir dünya devleti konumuna yükselen Persler, Afyon’da da siyasi üstünlü¤ü ele geçirmifllerdir. Bu dönemde Ege denizi ile ba¤lant›y› sürekli elinde tutabilmek amac› ile Geleneia (Dinar) kentini eyalet merkezi konumuna getirmifllerdir. Burada, Xerxes’in saray› veya av köflkü oldu¤u söylenmesine ra¤men, henüz bulunamam›flt›r. Lidya’n›n merkezi olan Sardes’ten Pers merkezi olan Sus’a kadar uzanan bir ulafl›m yolu yap›lm›flt›r. Kral yolu olarak adland›r›lan bu yol, Geleneia kentinden geçmektedir. Bu yol ayn› zamanda ticari bir yoldur. Bu nedenle bu döneme ait hâlâ bol miktarda, gümüfl Dâra (Darius Sikkesi) bulunmaktad›r. 58 Anadolu’nun Kilidi AFYON Yaklafl›k 200 y›l› aflk›n süren bu Pers (‹ran ) dönemi, Büyük ‹skender’in M.Ö.333 y›l›ndaki Assos zaferiyle son bulmufl ve Helenler bir dünya devleti konumunda siyasi üstünlük sa¤lam›fllard›r. C) Grek ve Roma Dönemleri Büyük ‹skender’le bafllayan Hellenistik dönemde Anadolu’da oldu¤u gibi Afyon’da da kentler ortaya ç›km›flt›r. Siyasi üstünlük Hellenler’de olmas›na ra¤men bu kentler kimi zaman özerk, kimi zaman da yar› özerk olarak yönetilmektedirler. Bu dönemde Apameia ve Synnada kentleri merkezi konumundad›rlar. Apameia, Afyon’un güney kesimi olan güney Frigya’n›n; Synnada ise kuzey kesimi olan Merkezi Frigya’n›n merkezi olarak, Türkler’in egemen oldu¤u y›llara kadar, üstünlü¤ü ellerinde bulundurmufllard›r. Bu dönemde yeni kentler kurulmufltur. Frigya’n›n ulafl›mdaki önemi yan›nda mermer ve s›cak su gibi do¤an›n verdi¤i nimetler de, birdenbire ortaya ç›kart›larak Frigya’n›n ününün ve öneminin art›r›lmas› sa¤lanm›flt›r. Tabii ki bu durum halk›n sosyal, ekonomik ve kültürel yönden üst düzeylere ulaflmas›yla mümkün olmufltur. Yeni kurulan kentlerde tafl, tu¤la, ahflap yan›nda ve hatta onlar›n yerine, mermer kullan›m› a¤›rl›k kazanm›flt›r. Bu nedenle bugünkü ‹scehisar mermer ocaklar›, Synnada mermeri diye ifllemifltir. Mekadonya’dan gelen bir sülale ise Dokimeion kentini kurmufltur. Ocaklardan ç›kar›lan mermer bloklar›, ifllenmifl, yar› ifllenmifl veya ifllenmemifl olarak piyasaya sürülmektedir. ‹fllenmesi için atölyelerin olmas› gerekmektedir. Yöresel bir mermer sanat›n›n olmas› da atölyelerin olmas› gerekti¤ini do¤rulamaktad›r. Ne yaz›k ki bugüne kadar yeterince araflt›rma yap›lamad›¤› için bu atölyeler bulunamam›flt›r. Siyasi üstünlükle birlikte, kültürel, dinsel ve ekonomik üstünlükte Hellenler’in egemenli¤i alt›nda olmas›na ra¤men yerel olarak Frig düflüncesi ve kültürü devam etmektedir. Merkezlerde, siyasi gücün temsilcileri bulunmakla birlikte, genelde kentler kurulan yerel yönetimler taraf›ndan yönetilmektedirler. Bunun için Boule denilen meclis vard›r. Kentler bir plan dahilinde kurulmufl, imarlaflm›flt›r. Surla çevrelenmifl kent içinde, düzgün sokaklar›, pazar yerleri, tap›naklar›, meclis yap›s›, tiyatrosu, stadyumu ve evleri bulunmaktad›r. Mezarl›klar› ise kent d›fl›na yap›lm›flt›r. Afyon’da Apameia, Prymnessos ve Stekterion kentlerinde tiyatro bulunmaktad›r. Apameia Tiyatrosu, Afyon Müze Müdürlü¤ü’nce kaz›lm›flt›r. Apameia kenti d›fl›ndaki di¤er kentlerin yaln›zca yaz›l› kaynaklara ve küçük buluntulara göre yerleri ve adlar› bilinmektedir. Henüz kaz›lar› yap›lmad›¤› için, kent yerleflimleri hakk›nda bilgimiz s›n›rl›d›r. Apameia kenti, Pers dönemi Geleneia kenti üzerine, Selekos döneminde kurulmufltur ve bugünkü Dinar ilçesi alt›nda bulunmaktad›r. Tiyatro ve stadyumu, Kübele kültünün devam› olan Artemis Anaitis tap›n›m›na ait bir tap›nak temeli, yüzeyde durmakta olup, di¤er yap›lar yer alt›ndad›r. Artemis Anaitis, bir Frig kültünün devam› olarak yaflamaktad›r. Apameia sikkelerinde Artemis Anaitis, bir mihrap içinde ayakta durmaktad›r, t›pk› Frig aç›k hava tap›naklar›nda oldu¤u gibi. ‹psos kenti yeri kesin olmamakla birlikte Afyon ili s›n›rlar›ndad›r. Büyük ‹skender’in ölümünden sonra generaller, ülkeyi bölüflmek için birbirlerine düflmüfller ve M.Ö.301 y›l›nda ‹psos’ta savaflm›fllard›r. Hellenistik dönemde bilinen tar›m›n yan›na haflhafl ekiminin de kat›ld›¤› görülmektedir. M.Ö.150 y›llar›na ait Synnada ve Amorium kent sikkelerinde, bu¤day›n yan›nda haflhafl›n da resmi konulmufltur. Ticaretin yo¤un olmas› nedeniyle, Hellenistik dönemden itibaren kentler, uluslararas› konumdaki genel sikkeler yan›nda, kendi kentleri ad›na sikke basabilmifllerdir. Sikkeler bize arkeolojik bilgi veren en küçük ve en önemli belgelerdir. Üzerlerinde yaz›, resim, motif olmas› nedeniyle dönemin her türlü özelli¤ini bize aktarabilmifllerdir. Hellenistik dönemin en önemli özelli¤i, bat› düflünceli bir dinin uygulanmas›d›r. Erkek egemenli¤ini içeren çok tanr›l› bir din ve buna ba¤l› olarak mitolojinin, Anadolu halk› taraf›ndan benimsenmesidir. Gerçi bu din ve mitoloji, Anadolu insan›na yabanc› de¤ildir. Anadolu’da Hititler’den beri bilinen ve halk›n yüzlerce y›l kulland›¤› bir dinin, bat›l› insanlar taraf›ndan uygulanm›fl bir çeflididir. Tanr›lar›n adlar› de¤iflmifl ve baba tanr› düflüncesi egemen olmufltur. Afyon’da da bu düflüncenin egemen oldu¤u, Ana Tanr›ça Kübele tap›n›m› devam etmekle birlikte, yerini baba tanr› Zeus’a b›rakt›¤› görülmektedir. Her kentin bir tanr› veya tanr›ças› bulunmaktad›r. Ya da bir tanr› veya tanr›çan›n özelli¤ini korudu¤u bir kült merkezi vard›r. Ayn› zamanda kentin kurucular›, kahraman ve kutsal konumdad›rlar. M.Ö. 30 y›llar›na kadar çeflitli generaller aras›nda el de¤ifltiren Anadolu içinde Frigya da, k›sa sürelerle de¤iflik yönetimlerin eline geçmifl, yukar›da da de¤indi¤im gibi kentler özerk, yar› özerk olarak kendi yönetimlerini de oluflturmufllard›r. M.Ö. 30 y›llar›ndan itibaren Anadolu Roma yönetimi alt›ndad›r ve M.S.395 y›l›na Anadolu’nun Kilidi AFYON 59 Roma Dönemi Aile Mezar Tafl› Roma Dönemi Suna¤› kadar, yaklafl›k 400 y›l bu yönetimle yönetilir. Bu yönetimle siyasi bir denge sa¤land›¤› için Frigya’da yeni kentler ve kasabalar kurulmufl, var olan kentlerde yeni imarlar yap›lm›flt›r. Kentlere çok uzaklardan su getirilebilmifl, hamamlar ve meydan çeflmeleriyle kent içinde yenilikler oluflturmufllard›r. Henüz bölgemizde bu özelliklerde bir kent, kaz› yoluyla ortaya ç›kar›lamam›flt›r. Bu dönemde kendi ad›na sikke basabilen 19 kent olmas›na karfl›n, 16 kent ile ilgili sikkelerden oluflan koleksiyon, Afyon Müzesi’nde bulunmaktad›r: Apameia, Synnada, Amorium, Dokimeon, Prymnessos, Hierepolis, Eucarpia, Stektorium, Brozus, Ortrous, Ococlia, Cidyessus, Julia, Lysias, Metropolis ve Sanoaus kent sikkeleri. Beudos Vetus, Diocleia ve Sibidundo kent sikkeleri henüz Müze koleksiyonunda yoktur. Roma döneminde bu kentler d›fl›nda, yeni kentler de kurulmufltur. ‹mparator Gallienus, Malos kentini; Büyük Konstantin ise Orkistos kentini kurmufltur. Frigya ad›yla bilinen bu bölgenin kuzeyinde Bithynia, kuzeydo¤uda Galatia, do¤uda Lycania, güneyde Pisidia ve bat›da ise Mysia Abbaitis bölgeleriyle çevrilidir. Baflkenti Ephesus olan Asya Eyaleti’ne ba¤l›d›r. Yönetim biçimi olarak flehirler, kendi içinde ba¤›ms›zd›r. Kendi yönetimi için meclis ve senatolar kurmakta, güvenli¤i için polisine sahiptirler. Baz› önemli noktalar devlet taraf›ndan korunmaktad›r. Dinar Karakuyu yak›nlar›ndaki Avlutrene Garnizonu’nda oldu¤u gibi. Vergiler köylerden flehirler taraf›ndan toplan›p, Roma hükümetine ulaflt›r›lmaktad›r. 60 Anadolu’nun Kilidi AFYON ve Türk ak›nlar› buralara kadar ulaflm›flt›r. Bunun sonucunda Prymnesos gibi kent, terk edilerek Akroinon (Karahisar) ve Kedrea (Asar) gibi savunmaya yönelik kaleler- Üzerinde Aslan Kabartmal› Tafl Korkuluk Bar›fl içinde yaflanan bir dönem oldu¤u için ekonomi geliflmifl, refah artm›fl, yaflam koflullar› iyileflmifltir. Frigya bölgesinde Frigçe, hâlâ halk taraf›ndan çok az da olsa kullan›lmakta ise de kutsal bir dildir. Grekçe yaz› dili, Latince ise resmi dil olarak yöneticilerce kullan›lmaktad›r. D) Bizans Dönemi Büyük Konstantinus’un Konstanopo- lis’in kuruluflunu 330 y›l›nda kutlamas›yla Bizans ça¤› bafllam›fl say›lmaktad›r. Yeni Roma veya do¤u Roma dönemidir, bu dönem. Baflflehirden Anadolu’ya uzanan yol- de yerleflimler oluflturulmufltur. Frigya, ikiye bölünmüfl olup, bir bölümü Galatia’ya ba¤lanm›fl, di¤er bölümü de Frigya Salutaris olarak kalm›flt›r. 7. ve 9. yy.lardaki karanl›k devirde, özellikle bu bölgede çok fazla kaya yerleflimleri yap›lm›flt›r. Halk kendini savunmak için bu kayalarda bar›nmak zorunda kalm›fllard›r. Ayazin, K›rkinler, ‹npazarc›k, Bininler gibi kaya yerleflimlerinde bar›nma yerleri, kiliseler, flapeller, mezar odalar› yapm›fllard›r. Akroinon’da, 716 , 732 ve 740 y›llar›nda Araplarla büyük savafllar olmufl, son savaflta Battal Gazi öldürülmüfltür. 838 y›l›nda ise Amorion’da yap›lan savaflla birlikte, bölgede Türkler görülmeye bafllam›flt›r. Karanl›k dönem sonras› Orta Bizans döneminde (10-12. yy.da ) bölgede özellikle mermercilik yeniden canlanm›flt›r. Amorion’da maden, cam, çömlekçilik de canlanan ifller aras›ndad›r. lardan biri, Frigya’dan geçmektedir. Bu nedenle Amorium kenti önem kazanm›fl, hatta Thema Anatolikon’un baflflehri olarak Anadolu’nun en önemli ve en büyük kenti olmufltur. Anadolu ordusu bu flehirde karargah kurmufltur. Hatta Bizans yönetimini bile ele geçirerek, Amorium sülalesi olarak üç imparator ç›karm›flt›r (820-867). Roma dönemindeki kadar, refah ortam› yoktur. Bu nedenle ço¤u büyük kentler küçülmüfltür. Kentlerin ad›, kilise kay›tlar›nda geçmekte olup bu kay›tlarda çok az kentin ad› bulunmaktad›r.7 ve 8 yy.dan itibaren Arap Bizans Dönemi Cam Bilezik Anadolu’nun Kilidi AFYON 61 I. Haçl› seferi, 1097 y›l›nda bu bölgeden geçmifl; Roussel Anadolu’da Norman devleti kurma giriflimini bu bölgede Amorion’da yapm›fl; Alman imparatoru Conrad 1147’ de bu bölgede Selçuklularla savaflm›fl; Miryokefalon savafl›, 1176 y›l›nda Bizansl›larla Selçuklular aras›nda bu bölgede olmufltur. Bu savafltan sonra buralar›, Türkler’in yerleflti¤i yerler olmufltur. Bu dönemde refah içinde yaflam bafllam›fl, halk yeniden toprakla ve ticaretle u¤raflm›fl, ve bunun sonucunda da yerel sanatç›lar ortaya ç›km›flt›r. Mermer, bu sanatç›lar elinde dantela gibi, oymal›, kabartmal› olarak ifllenir olmufltur. Bu mermerlerden oluflan çok önemli bir koleksiyon, Afyon Müzesi’nde bulunmaktad›r. Ayr›ca çok say›daki Türk yap›lar› olan cami, türbe, köprü gibi yap›larda ifllenmifl bu mermerlerin süsleme için kullan›ld›¤› görülmektedir. KAYNAKÇA Afyon Müzesi Arflivi Ahmet ‹lasl›, “A Hittite Statue Found in The Area of Ahurhisar”, Nimet Özgüç’e Arma¤an, Ankara 1993, s. 301 vd. ___,“‹lk Yerleflimden Roma Dönemine Kadar Afyonkarahisar”, Afyonkarahisar Kütü¤ü I, AKÜ, Afyon 2001, s. 83 vd. Ahmet Topbafl, Turan Efe, Ahmet ‹lasl›, “Salvage Excavations of The Afyon Archaeological Museum Part 2: The Settlement of Karao¤lan Mevkii and The Early, Bronze, Age Cemetery of Kakl›k Mevkii”, Anatolia Antiqua (Eski Anadolu) VI, ‹stanbul 1998. Anadolu Medeniyetleri Katalogu I-II, Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi, ‹stanbul 22 May›s-30 Ekim 1983, T.C. Kültür ve Turizm Bakanl›¤›. 62 Anadolu’nun Kilidi AFYON Anadolu Uygarl›klar› Ansiklopedisi I-II-III, Görsel Yay›nlar, ‹stanbul 1982. C. S. Lightfoot, “Bizans Döneminde Afyonkarahisar”, Afyonkarahisar Kütü¤ü I, AKÜ, Afyon 2001, s. 113 vd. C.H. Emilie Haspels, The Highland of Phrygia Sites and Monuments I-II, Princeton MCMLXXI (1971) Charles Texier, Küçük Asya, Co¤rafyas›, Tarihi ve Arkeolojisi II, (Çev:Ali Suat, Kaz›m Yaflar Kopraman, Musa Y›ld›z), Ankara 2002. Ekrem Akurgal, Anadolu Uygarl›klar›, ‹stanbul 1989. ___,Die Kunst Anatoliens, Berlin 1961. ___, Phrygische Kunst, Ankara 1955. ___, The Art of the Hittites, London 1962. Firuzan K›nal, Eski Anadolu Tarihi, Ankara 1962. Hasan Tahsin Uçankufl, Ana Tanr›ça Kybele’nin ve Kral Midas’›n Ülkesi Phrygia (Kültür Rehberi), T.C. Kültür Bakanl›¤›, Ankara 2002. ‹brahim Yüksel, fiifal› Frigya (Phrygia Salutaris) Peri Bacalar›, Kaya Yerleflimleri, AKÜ, Ankara 2002. Süleyman Gönçer, Afyon ‹li Tarihi I, ‹zmir 1971. Thomas Drew-Bear, “Grek ve Roma Dönemlerinde Afyonkarahisar”, Afyonkarahisar Kütü¤ü I, AKÜ, Afyon 2001, s. 97 vd. Turan Efe, Ahmet ‹lasl› and Ahmet Topbafl, “Salvage Excavations of The Afyon Archaeological Museum Part 1: Kakl›k Mevkii A Site Transitional To The Early Bronze Age”, Studia Troica, Band 5, Mainz 1995. W.M.Ramsay, Anadolu’nun Tarihi Co¤rafyas›, (Çev: Mihri Pektafl), ‹stanbul 1960. Winifred Lamb, Excavations at Kusura near Afyon Karahisar, I-II, Archaelologia Vol. LXXXVI-LXXXVII, Oxford 1937-1938. III. SELÇUKLU VE BEYL‹KLER DÖNEM‹NDE AFYONKARAH‹SAR Mustafa KARAZEYBEK* A) Afyonkarahisar ve Çevresinin Selçuklu Hakimiyetine Girmesi Anadolu üzerine 1018 y›l›nda bafllayan ve 1040’da sonuçlanan O¤uz Türklerinin ilk ak›nlar›, yaln›zca bir keflif niteli¤indeydi. Bu ak›nlar›n büyük bir tarihsel anlam› yoktu. Ancak 1040 y›l›ndan Malazgirt zaferine kadar geçen 30 y›ll›k süre içinde yap›lan savafllar, Bizans direncinin k›r›lmas›nda ve Anadolu’da Türk yerlefliminin h›zlanmas›nda kesin bir rol oynam›flt›r1. Sözkonusu dönemde, Anadolu’ya giren O¤uz Türkleri, Bizans’a karfl› ilk zaferini 1048 y›l›nda, Erzurum’a yak›n Hasankale “Pasinler” Muhârebesi’nde elde etmifltir. Bu muhârebeden sonra 1048’de Erzurum, 1057’de Malatya, 1059’da Sivas, 1064’te Kars, 1065’te Antakya, 1067’de Kayseri, Niksar ve Konya, 1068’de Amorium (Emirda¤ yak›nlar›nda eski bir kale) ve 1069’da Honas (Sand›kl› yak›nlar›nda eski bir kale) Türk kuvvetlerinin eline geçmifltir2. Romanos Diogenes Bizans imparatoru olduktan sonra, gittikçe artan Selçuklu ak›nlar›n› durdurmak amac›yla çok say›da asker toplayarak Suriye taraflar›na sefere ç›karak Türkmen ve Arap kuvvetleriyle fliddetli çat›flmalara girdikten sonra Çukurova’ya inmifltir. Bu s›ralarda Emir Afflin, Ahmetflah’la birlikte Orta Anadolu yönünde ak›nlara bafllayarak Sakarya Irma¤› vadisine kadar ileri harekât›n› sürdürmüfltür. * Afyon Kocatepe Üniversitesi Tarih Uzman›. 1 Yaflar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk›nda Araflt›rmalarÇoban-o¤ullar› Beyli¤i, Candar-o¤ullar› Beyli¤i- Mesalikü’l-ebsâr’a Göre Anadolu Beylikleri, I, 2. bask›, Ankara 1991, s. 126. 2 Osman Turan, Selçuklular Zaman›nda Türkiye Tarihi, ‹stanbul, 1984, s. 20; Mustafa Kafal›, Anadolu’nun Fethi ve Türkleflmesi, Ankara 1998, s. 8. ‹stanbul-Çukurova yolu üzerinde önemli bir konuma sahip olan Emirda¤ civar›ndaki ünlü Amuriyye (Amorion) kentini de ele geçirmifltir. Bunu haber alan imparator, Afflin’in yolunu kesmek amac›yla, derhal harekete geçmiflse de Afflin’in bir y›ld›r›m h›z›yla sürdürdü¤ü harekât sebebiyle bunu baflaramam›fl ve k›fl mevsiminin gelmesi sonucunda ‹stanbul’a dönmek zorunda kalm›flt›r3. Bizans ‹mparatoru Romanos Diogenes bitip tükenmeyen Selçuklu ak›nlar›n› durdurmak amac›yla 1070 y›l›nda, yeniden Anadolu’ya bir sefer düzenlemek istemiflse de kendisine yak›n olan birtak›m saray erkân› buna engel olmufltur. Bunun üzerine imparator, Do¤u Anadolu ordular› komutanl›¤›na atad›¤› Manuel Komnenos’u kalabal›k bir orduyla Anadolu’ya göndermifltir. Bu s›rada, Sultan Alp Arslan’a isyan sebebiyle aras› aç›lan enifltesi Erbasan; kalabal›k bir Türkmen kitlesinin bafl›nda olarak Sultan’›n emriyle kendisini takip ve yakalamakla görevlendirilen Afflin ve di¤er Selçuklu emirlerinin önünden bat› yönüne kaçarak K›z›l›rmak k›y›lar›na kadar ulaflm›flt›r. Erbasan yolunu kesmek harekât›na giriflen Manuel’i Sivas yörelerinde bozguna u¤ratm›fl ve tutsak alm›flt›r. Manuel, Erbasan’› Bizans’a s›¤›nmas› hususunda ikna etmifl, bunun üzerine Erbasan, Manuel ve di¤er Bizans generallerini serbest b›rakm›fl ve Sultan’›n gazab›ndan korkup endifle etmesi sebebiyle, ailesi ve baz› yak›nlar›yla birlikte ‹stanbul’a gitmifltir. Erbasan’› izlemekte 3 Ali Sevim-Erdo¤an Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teflkilat ve Kültür, Ankara 1995, s. 56-57. Anadolu’nun Kilidi AFYON 63 olan emir Afflin, bat› yönünde ileri harekât›na devamla Kayseri-Sivas bölgesindeki kent, kale ve ilçeleri bir y›ld›r›m h›z›yla çi¤neyip istila ettikten sonra AfyonkarahisarUflak-Denizli bölgesine girip Honas ve Leodicea kentlerini yak›p y›karak Marmara Denizi k›y›lar›na kadar ileri harekât›n› sürdürmüfltür. Çok geçmeden Kad›köy’e kadar gelen Afflin, Erbasan’›n kendisine teslim edilmesini istediyse de kabul edilmemifltir. Bunun üzerine 1070 y›l› sonbahar›nda giriflti¤i bu harekât s›ras›nda ele geçirdi¤i ganimetlerle k›fl› Anadolu’da geçirdikten sonra Ahlat’a dönmüfl ve Sultan Alp Arslan’a Erbasan ve Bizans hakk›nda bilgi vermifltir4. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Türkler, vatan haline getirerek bir daha ç›kmamak üzere Anadolu’ya girmifllerdir. Türkler Anadolu’ya geldikleri ça¤larda Anadolu, cidden harabe haline gelmifl, devaml› istilalar yüzünden ve sürekli harpler neticesinde nüfusunu kaybetmiflti5. Türkler’in nüfus bak›m›ndan bütün köy ve kasabalar› harabeye dönmüfl olan Anadolu co¤rafyas›n› iskan edebilmeleri için ülkenin her taraf›n› imar etmeleri gerekiyordu. Ayn› zamanda yüzy›llardan beri Anadolu’da kaybolan ticârî, iktisâdî ve ictimâî hayat ile birlikte ›rz, namus, can ve mal emniyetinin temini gerekmekteydi6. Böyle bir zamanda Anadoluya giren Türkler bo¤azlara eriflmifller, ancak 1095 y›l›nda bafllayan Haçl› Seferleri yüzünden Bo¤azlar ve Bat› Anadolu bölgesini terketmek zorunda kalm›fllard›r. Dolay›s›yla Anadolu’nun Türkler taraf›ndan imar edilmesi biraz gecikmifltir7. 4 Ali Sevim-Yaflar Yücel, Türkiye Tarihi Fetih, Selçuklu ve Beylikler Dönemi, Ankara 1989, s. 58-59. 5 M. Kafal›, Ayn› eser, s. 45. 6 Ayn› eser, s.20. 7 Ayn› eser, s.47. 64 Anadolu’nun Kilidi AFYON 1095 y›l›nda bafllayan Haçl› Seferlerinden sonra Bizansl›lar, Haçl›larla birlikte ‹znik ve ‹zmir taraflar›n› ele geçirmifller, Türkler bu bölgelerden Menderes Nehri’ni geçerek Bolvadin(Polybotos) ve Ulubad bölgelerinde toplanm›fllard›r. Bizansl›lar Türkleri takip ederek, Sart, Alaflehir, Denizli ve Honas flehirlerini alm›fllar, Bolvadin’de toplanan Türkler ise Bizansl›lar›n taarruzuna u¤rayarak çok kay›p vermifllerdir. 1098’de Türkler Anadolu’nun bat›, güney ve kuzey sahillerini terkederek ‹ç Anadolu’ya çekilmifl ve Bizansl›lar da Akflehir’e do¤ru ilerlemifllerdir8. fiahinflah 1110 y›l›nda Türkiye Selçuklu Devleti Sultân› olduktan sonra Bizans ‹mparatoru Aleksios’un hastal›¤›n› f›rsat bilerek Selçuklu kuvvetlerini Bizans topraklar›na sevkedip ‹znik’e kadar olan bölgeyi istila ile denetimi alt›na alm›flt›r. Ayr›ca Selçuklu emirleri Muhammed ve Monolog, Bursa ve Ulubat üzerinden ileri hareketlerini sürdürerek Çanakkale’ye kadar ulaflm›flt›r. Bu arada Edremit ve Karaa¤aç da Selçuklu kontrolüne geçmifltir. Bu Selçuklu askerî hareketleri üzerine Aleksios, ‹znik Bizans valisi Kamitzes’i Selçuklulara karfl› göndermifltir. Fakat yap›lan savaflta a¤›r bir yenilgiye u¤rayarak tutsak al›nm›flt›r. Bunu haber alan Aleksios, bizzat harekâta geçip Eskiflehir yörelerindeki engebeli araziden Kütahya’ya do¤ru ilerlemifl ve bu bölgede bulunan bir k›s›m Selçuklu kuvvetlerini bozguna u¤ratm›flt›r. Derhal karfl› sald›r›ya geçen emir Muhammed, Eskiflehir yörelerindeki Türkmenlerle birlikte imparatoru izlemifl ve ona y›prat›c› darbeler indirmifltir. Art›k savafla devam edemeyen Aleksios, ‹stanbul’a dönmek zorunda kalm›flt›r. Fakat bir y›l sonra Sultan fiahinflah’›n bu s›ralarda Türkiye’ye göç eden kalabal›k 8 O. Turan, Ayn› eser, s. 95. Türkmen kitleleriyle harekete geçece¤ini haber alan imparator, çeflitli milletlerden oluflturdu¤u bir orduyu Anadolu’ya göndermifltir. Kendisi de ‹znik üzerinden Ulubat ve Manyas Gölü yörelerine gelmifl, Selçuklu kuvvetlerini izlemek amac›yla da bir miktar kuvvet sevketmifl ise de bunlar, Selçuklulara eriflememifllerdir. Öte yandan Selçuklu ak›nc›lar›, bu bölgedeki Bizans memleketlerini istila ve ya¤ma ak›nlar›na u¤ratm›fllard›r. Bunun üzerine yeniden harekete geçen Aleksios, Kamitzes’i, Selçuklu Emîri Bo¤a’n›n içinde bulundu¤u Bolvadin üzerine gönderirken, baflka bir Bizans kuvvetini de Seyyitgazi üzerine sevketmifltir. Bu s›ralarda bu bölgeye hareket eden Selçuklu Emîri Monolog, Bizans Komutan› Bardas’› geri çekilmek zorunda b›rakm›flt›r. ‹mparator ise kendisine kat›lan Bardas ile birlikte Akflehir’i iflgal etmifltir. Çok geçmeden Sultan fiâhinflah, Aleksios ile yapt›¤› meydan savafl›nda baflar›l› olamay›p geri çekilmifltir. Bununla birlikte Selçuklu kuvvetleri, Bizans ordusunu gece bask›nlar›yla bir hayli y›pratm›fllar ve arkas›ndan Seyyitgazi yörelerinde giriflti¤i seferle baflar›l› olamayan Aleksios’la bir bar›fl antlaflmas› imzalam›fllard›r9. ‹mparator, Eskiflehir’den Kütahya istikametinde ilerlerken Kamitzes kumandas›nda Bolvadin (Polyboton)’e bir hücum yapt›rm›fl, di¤er f›rkay› da Amûriyye (Seydi-gazi, Hisar-kale) üzerine göndermifltir. Bu s›rada Bolvadin, Bo¤a (Pucheas) adl› bir valinin idaresinde idi. Orada Türkler üzerine ani bir bask›n yapt›ktan sonra imparator da buraya gelmifltir. Aleksios Konya’ya kadar yürümek karar›nda iken, Selçuklular›n eski taktiklerine baflvurarak Bizans ordusunun beslenme imkanlar›n› kald›rmak maksad›yla her taraf› tahribe girifltiklerini ve 9 A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 119-120. kuzey bölgelerindeki Türkmenlerin (yani Dâniflmendlilerin) de ak›nlar›n› ö¤renmesi onu korkutmufltu. Konya yolunda Akflehir (Philomelion) bölgesi de Türkmenlerle dolu idi. Nihayet bir papaz›n duas›na göre Akflehir yoluna devam etmifllerdir10. Bizans imparatoru Manuel 1146 y›l›nda, Selçuklular›n Bizans’a karfl› gittikçe artan bask› ve fetihlerine karfl›, Türkleri Anadolu’dan ç›karmak üzere büyük bir ordu ile harekete geçmifltir. Bizans kuvvetleri, Frikya flehirlerini ve Menderes bölgesini Türklerin elinden alm›fl, arkas›ndan Türklerin Karahisar ve Akflehir geçitlerinde kurduklar› pusular› geçerek Konya hedefine do¤ru ilerlemifllerdir11. Bizansl›lar, Haçl› Seferlerinin Türklere verdi¤i sars›nt› dolay›s›yla uzun süre Anadolu’yu kurtaracaklar›n› ummufllard›r. Bu ümit ve inanç, II. K›l›ç Arslan’›n 1176 y›l›nda, Kumdanl› (Myriokephalon)da imparator Manuel Komnenos’a karfl› kazand›¤› büyük zaferine kadar devam etmifltir. Bizansl›lar›n bu bozgundan sonra art›k bu hayalleri tamamiyle y›k›lm›fl ve Anadolu’ya ebediyyen veda etmifllerdir12. Bu tarihten itibaren Latin ‹mparatorlu¤u’nun da kurulmas› itibariyle, Bizans’›n kaderi aç›kça ortaya ç›km›flt›r. Bu tarihle, Anadolu’ya Türk mührünün güçlü bir flekilde abideleriyle, eserleriyle vurulmaya baflland›¤› bir döneme girilmifltir13. Böylece Türk fütuhat›ndan önce nüfusunu kaybederek ›ss›zlaflan ve harabeye dönen Anadolu yeni gelen kalabal›k Türk nüfusu ile birden bire canl›l›k kazan›rken bir taraftan da süratle imar görmeye bafllam›flt›r. Yeniden ihya ve imar edilen Anadolu’da köy, kasaba ve flehirler esas itibariyle ya eski harabelerin yan›nda, 10 O. Turan, Ayn› eser, s. 157. 11 Ayn› eser, s. 180. 12 O. Turan, Ayn› eser, s. 33. 13 M. Kafal›, Ayn› eser, s.11. Anadolu’nun Kilidi AFYON 65 yas Bin O¤uz, Afyonkarahisar’daki Alt›göz Köprüsü’nü yapt›ran kifli, o¤lu Bedreddin Mehmet de H.606/ M.1209-1210 tarihinde bu köprüyü tamir ettirip kitabesini koyan kiflidir. Kardefli ise Kütahya’n›n Karacaviran Köyü’ndeki bir tekke duvar›ndaki H.607/ M.1210-1211 tarihli kitabeyi koyduran, ayn› zamanda Boyal› Köyü’ndeki külliyeyi yapt›rd›¤› ileri sürülen Kureyfl’dir. Bu dönem, Afyonkarahisar bölgesinin tamam›yla Türkleflti¤i, ve çeflitli eserlerlerin yap›lmas›yla imar faaliyetlerinin baflland›¤› bir dönem olmufltur. Karahisar daha sonra do¤rudan sultanlar taraf›ndan yönetilmifltir. Çünkü kent, Mo¤ol döneminin bafllang›c›nda Vezir Fahreddin Ali’nin ailesine verilmifltir16. Servet-i Fünûn dergisine Kapak olan Afyonkarahisar fiehrinin Genel Görünümü veyahut da üzerlerinde kurulmufltur. Zira Türkler, kendilerinden önceki Anadolu’da mevcut olan yollar›n ve güzergahlar›n hem strateji ve hem de ticari bak›mdan yüzy›llar boyunca elde edilen tecrübeler neticesinde meydana getirildi¤ini de idrak etmifllerdir14. H.606/ M.1209-1210’dan önce Karahisar Valisi büyük bir ihtimalle Sâb›keddin Ebülvefa ‹lyas Bin O¤uz idi ve ard›ndan o¤lu Sipahsalâr Bedreddin Ebu Hâmit Hac› Muhammed (veya Mehmet) valilik yapm›flt›r. Bedrettin Mehmed’in kardefllerinden biri de H.607/ M.1210-1211 y›l›nda Karacaviran’dayd›15. Ad› geçen flah›slardan ‹l14 Ayn› eser, s.20. 15 Claude Cahen, Osmanl›lardan Önce Anadolu, (Çev: Erol Üyepazarc›), 2. bask›, ‹stanbul 2002, s. 203. 66 Anadolu’nun Kilidi AFYON B) Sahibata O¤ullar› Döneminde Afyonkarahisar Bizansl›larla Türkler aras›nda hudut, XIII. as›r ortalar›nda Bolu, Eskiflehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Isparta ve Denizli’nin bat›s›ndan itibaren tespit edilmifltir17. Eski ad› Karahisâr-› Sâhib olan Afyonkarahisar18 ile yak›nlar›nda birkaç kazadan teflekkül eden ve Selçuklu Veziri Sahib Ata Fahrüddin Ali’nin torunlar› taraf›ndan kurulmufl bulunan küçük beyli¤e Sahib Ata O¤ullar› Beyli¤i ad› verilmifltir. Sahib Ata Fahrüddin Ali, Anadolu Selçuklu devletinin sonlar›na do¤ru, ‹lhanîlerin 16 Ayn› eser, s. 203. 17 ‹smail Hakk› Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, I, 4. bask›, Ankara 1982, s. 33. 18 Karahisar’›n, Fahrüddin Sahib Ata’n›n ve sonra o¤ullar›n›n iktâ‘› olmas›ndan ve ayn› zamanda kendisi çok servet sahibi olup bütün hazinelerini burada muhafaza alt›na ald›¤›ndan dolay› sonralar› buraya sahibinin Karahisar’› demek olan Karahisâr-› Sâhib denilmifltir. Yine Fahreddin Ali’nin torunu fiemseddin Mehmed’in o¤lu Muzafferüddin Devle’nin ad›na istinaden de Karahisâr-› Devle ismiyle an›lm›flt›r. Karahisâr-› Sâhib ismi yirminci as›r bafllar›na kadar kullan›lmaya devam etmifltir (‹smail Hakk› Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara 1988, s. 150; ‹. H. Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, s. 63; O. Turan, Ayn› eser, s. 535). Anadolu’ya tahakküm ederek Selçuklu Devleti’ni iyice ellerine ald›klar› zaman bu devletin veziri bulunmufl ve devlet ifllerinde mühim rol oynam›flt›r19. Karahisar, Mo¤ol döneminin bafllang›c›nda Vezir Fahreddin Ali’nin ailesine verilmifl20, Fahreddin Ali de ailesi yarar›na Karahisar çevresinde özerk bir bölge kurmufltur21. Sahip Ata’n›n evlatlar› ve sonra torunlar› da Karahisar’da hüküm sürmüfl ve beyliklerinin merkezi yapm›fllard›r22. Muîneddin Pervâne, 1262 senesinden sonra mutlak iktidar sahibi olmufl ve boflalan yüksek makamlara yeni tayinler yapm›flt›r. Bu tayinler s›ras›nda uç vilâyetleri emirli¤i Sâhib Fahrüddin’in o¤ullar› Tacüddin Hüseyin ile Nusretüddin Hasan’a verilmifltir. Türkmenlerin yo¤un olarak yaflad›¤› Kütahya, Sand›kl›, Akflehir ve Be¤flehir bölgeleri valilikleri gelirleri ile birlikte bunlara tahsis edilmifltir23. 1271 senesinde Muîneddin Pervâne’nin tertibiyle Sâhib Ata vezirlikten indirilerek tutuklanm›fl ve Osmanc›k Karahisar› kalesine hapsedilmifltir. Büyük o¤lu Tâceddin Hüseyin göz alt›nda tutulurken, küçük o¤lu kaçarak Abaga’ya varm›flt›r. O, han nezdinde kazand›¤› itibar sayesinde kendisini kurtard›¤› gibi babas›n› da hapishaneden ç›kartm›flt›r. Sâhib Ata daha sonra, ‹lhan-› a‘zam (Abaka) ile görüflmüfl ve tekrar vezaret makam›na getirilmifltir. Bunun yan›s›ra her iki o¤luna Ladik (Denizli), Honas ve Karahisar-› Devle subafl›l›¤› (serleflkeri) b›rak›lm›fl, babaya ve o¤ullara büyük izzet ve ikramda bulunula19 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Anadolu Beylikleri, s. 150. 20 C. Cahen, Ayn› eser, s. 203. 21 Ayn› eser, s. 336. 22 O. Turan, Ayn› eser, s. 535, 565. 23 Ayn› eser, s. 525; Selçuklu Devletleri Tarihi (Aksarayl› Kerimeddin Mahmud’un Müsameret al-ahyar adl› Farsça tarihinin tercümesi), (Çev: M. Nuri Gencosmano¤lu, Önsöz ve notlar F. N. Uzluk), Ankara 1943, s. 162. 24 ‹bn Bibi, El-Evamirü’l-Ala‘iyye Fi’l-Umuri’l-Ala‘iyye (Selçuk-name), II, (Haz: Mürsel Öztürk, ), Ankara 1996, s. 175-176; O. Turan, Ayn› eser, s. 533-534. Afyonkarahisar’›n Genel Görünümü rak onlara geri dönüfl izni verilmifltir24. Vezir Fahreddin Ali, siyâsî sars›nt›lar münasebetiyle Abaga Han’a gidince o¤ullar› Tâceddin Hüseyin ve Nusretüddin Hasan babalar›na ait Karahisar’a var›p buras›n› muhafaza ediyorlard›. Bu arada, Karamano¤lu Mehmed Bey Cimri ad› verilen Alaaddin Siyavufl ile birlikte 1277 y›l›nda Konya’ya girerek oray› ya¤malad›ktan sonra Alaaddin Siyavufl’u Selçuklu taht›na oturtarak ona biat etmifllerdir. Bu olay üzerine Fahreddin Ali’nin o¤ullar› Nusretüddin Hasan ve Tacüddin Hüseyin merkezleri Karahisar (Afyon)’da Germiyanl›lar›n da yard›mlar›yla asker toplayarak paytahta do¤ru hareket etmifller, bu hareket haberini ö¤renen Siyavufl ve Karamano¤lu Mehmet Bey de süvari ve piyade ordusu ile Akflehir istikametinde ilerlemifllerdir. Sahip Ata o¤ullar› De¤irmen çay› yan›nda Koza¤aç köyüne var›nca Karamano¤ullar› da Altuntafl köyüne gelmifltir. Buradaki çarp›flmalar s›ras›nda, Fahreddin Ali’nin o¤ullar› Tâceddin Hüseyin ve Nusretüddin Hasan da hayatlar›n› kaybetmifllerdir (26 May›s 1277). Germiyanl› Türkmenleri Fahreddin Ali’nin o¤ullar›n› terk edince di¤er askerler de muharebe meydan›ndan uzaklaflm›flt›r. Karamano¤ullar› bu savaflta, Mu‘îneddin Pervâne’nin day›s› ve Sâdeddin Ebûbekir Müstevfî’nin o¤lu olup Antalya’da sahil beyi olan Sâdeddin Hoca Yunus ve Be¤lerbe¤i fiemseddin Yav-tafl’›n o¤lu Celâleddin Anadolu’nun Kilidi AFYON 67 Hüsrev Bey gibi Selçuklu devlet adamlar›n› da öldürmüfllerdir. Kazan›lan bu ilk zaferi müteakip Siyavufl ve Karamano¤lu Mehmet Bey Karahisar üzerine yürüdülerse de müstahkem kaleyi alam›yarak, 1277 Haziran›nda (676 y›l› bafl›nda) Akflehir muhârebesinde kazand›klar› büyük ganimetlerle Konya’ya dönmüfllerdir. O s›rada Sultan III. G›yaseddin Keyhüsrev’in yan›nda ‹lhanl› flehzadesi Kongurtay ile Sahib Ata oldu¤u halde büyük bir ordu ile gelmekte oldu¤unu ö¤renince Konya’y› terk ederek Ermenek taraf›na gitmifllerdir25. Türk-Mo¤ol ordusu da onlar› takibe bafllam›fl, Kurba¤ahisar da¤›nda bir ormanda çembere al›nan Türkmenlerin beyi Karamano¤lu Mehmed Bey ve iki kardefli Tanu ve Zekeriya dahil pek ço¤u öldürülmüfltür. Bu arada Cimri kaçmay› baflarm›fl ve k›fl mevsimi de ona Bat› Anadolu Türkmenleri aras›nda yeni bir f›rsat yakalama imkan› sa¤lam›flt›r. Merkezi ise Karahisar’d›r. Bu bölge, resmen Fahreddin Ali’nin ailesinin timar› oldu¤undan, yeniden ele geçirilmesi Fahreddin Ali için özel bir önem tafl›maktayd›. Mo¤ol ordusunun ifle kar›flmas›n›, y›k›ma neden olabilece¤inden arzu etmemiflti. Bu ifli sultanla birlikte bizzat halletmek için Kongurtay’dan izin alm›flt›. Daniflmend eyaletini terk ederek Ankara’ya geldiler, orada Selçuklu ülkesindeki bütün emirlerin askerleri, pervanenin eski köleleri ve Aliflîr ailesi taraf›ndan yönetilen Germiyanlar bir araya gelmifllerdi. Amorium yak›n›ndaki Türkeli ve Yedikap›’dan geçerken, Cimri’nin ordusunun P›narbafl›’nda oldu¤unu ö¤renmifller, Sakarya Irma¤›’n› geçmifller ve Haziran 1278 veya 1279’da iki ordu savaflm›fllard›r. Cimri kuvvetleri yenilgiye u¤ram›fl, Fahreddin Ali’nin o¤ullar›n› öldüren Saruala yakalanm›flt›r. Cimri de yakalanarak öldürülmüfltür26. 25 ‹bn Bibi, Ayn› eser, s. 15; O. Turan, Ayn› eser, s. 564565; A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 189-190; A. Sevim-E. Merçil, Ayn› eser, s. 485. 26 C. Cahen, Ayn› eser, s. 271. 68 Anadolu’nun Kilidi AFYON Cimri yakalan›p ortadan kald›r›ld›ktan sonra Sultan G›yâsüddin Keyhusrev, kar›fl›kl›klar› yat›flt›rmak için, Karahisar, Sand›kl› ve Cuhud (fiuhud) taraflar›nda dolaflarak isyanc›lar› itaate ça¤›rm›fl ve aman dileyenleri affederek Konya’ya dönmüfltür27. M.1285 (H.684) y›l›nda ‹lhanl›lara verilen haracdan baflka, Anadolu’da bulunan Mo¤ol bey ve askerlerinin masraflar› da Selçuklu hazinesinden ödenmifltir. Bu sebeple de Vezir Sâhib Fahreddin Ali, Geyhatu komutas›nda Türkmenleri tenkil için gelen 20.000 kiflilik ordunun ihtiyaçlar›n› temine mecbur kalm›flt›r. Sahib Ata erzak tedarikine giriflti¤inde devlet hazinesi bofl kalm›fl, Mücîrüddin Emirflah ile Be¤lerbe¤i para vermeye yanaflmak istememifllerdir. Bu durumda ihtiyar vezir bu masraflar› Karahisar’da bulunan kendi hazinesinden karfl›lam›fl ve 400.000 dirhem sarf ile ihtiyaç maddelerini Erzincan’a götürmüfltür. Rivayete göre, Sahib Ata o kadar hesaps›z para ve mal götürmüfltür ki, elli y›l zarf›nda yapt›¤› hayrât›n› burnundan getirmifllerdir. Ne kendisi, ne de halk rahat görmüfltür28. Germiyanl›lar›n, Selçuklularla ‹lhanl›lara karfl› muhalefete kalkmalar› nedeniyle, Sultan Mesud Mo¤ol ordular›yla birlikte Germiyanlar üzerine bir harekâta giriflmifl, Vezir Fahreddin Ali de bir süre sonra onlara kat›lm›flt›r. Vezir, 1285-86 y›l›ndan itibaren Erzincan’da bulunan Mo¤ol ordusunun masraflar›n› kendi gelirlerinden karfl›lad›¤› gibi, Anadolu’da da masraflar› karfl›lamas› gerekmifltir. Mo¤ollar›n ç›karlar›n› kollamakla görevli Mücireddin Mehmed ve Beylerbeyi Azizeddin, bu seferin tek amac›n›n, Fahreddin Ali’nin torunlar›na ait olan ama Germiyanl›lar’›n eline geçen timarlar› 27 ‹bn Bibi, Ayn› eser, s. 239. 28 O. Turan, Ayn› eser, s. 587. kurtarmak oldu¤unu ileri sürerek kendi gelirlerinden ordunun masraflar›na kat›lmay› reddetmifllerdir. Bafltaki birkaç baflar›dan sonra Selçuklu-Mo¤ol ordusu herkesi flafl›rtarak yenilmifltir ( Aral›k 1286). Yeni bir sefer, Germiyan ülkesinden ganimetler al›nmas›yla sonuçlanm›fl ama gizlenen düflman yakalanamam›flt›r. Ordu yeniden Kayseri’ye do¤ru yola koyulunca, Germiyanlar da geri dönmüfllerdir. Karahisar’› hâlâ elinde tutan Fahreddin Ali’nin torunu, Germiyanl›lar ile savaflmak istemifl ama yenilip Germiyan Beyi taraf›ndan öldürülmüfltür (1287). ‹htiyar Fahreddin’in sultanla birlikte bir Selçuklu-Mo¤ol ordusunu olay yerine sevk ederek yine ifle kar›flmas› gerekmifltir. Germiyanlar bir kez daha kaçarak canlar›n› kurtarm›fllar, masraflar› her zaman oldu¤u gibi Fahreddin Ali’nin ailesi taraf›ndan karfl›lanan Selçuklu-Mo¤ol ordusu ise yaln›zca uç bölgelerini ya¤malay›p Karahisar’a dönmüfllerdir. Daha sonra Sultan ve Fahreddin Ali de Konya’ya dönmüfller ( Aral›k 1287) ve durumu aç›klamak için Kayseri yoluyla Argun’un yan›na gitmifllerdir29. Sahibata’n›n Karahisâr emîri olan torunu Nusretüddin Hasan’›n o¤lu fiemseddin Mehmet, Germiyan oyma¤›n›n sald›r›lar› karfl›s›nda baflar›l› olamayarak 1287 y›l›nda Germiyan beylerinden Bozgufl Bahad›r taraf›ndan öldürülmesiyle yerine o¤lu Nusretüddin Ahmet, Karahisar emîri olmufl ve Mo¤ol Han› Ebû Said Bahad›r’›n tâbîleri aras›nda yer alm›flt›r. Di¤er taraftan, Sahibata Fahrüddin Ali, Mo¤ollar›n ülkeyi maddî ve manevi bak›mdan harabeye çevirmelerinden son derece üzülmüfl, giriflti¤i çabalar›n pek baflar›l› olamamas›n›n etkisiyle teessüründen 23 Kas›m 1288’de ölmüfltür30. 29 C. Cahen, Ayn› eser, s. 279-280. 30 A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 299. ‹lhanl›lar›n Anadoludaki askerlerinin kumandan› olan Emir ‹rencin’in yapt›¤› zulümler nedeniyle Türkmenler aras›nda yayg›n bir memnuniyetsizli¤in oluflmas›na sebep olmufltur. Sultan Muhammed Olcaytu Han’›n 1312 y›l›nda baflar›s›z bir sefere bafllamas› isyanlara da f›rsat vermifltir. Türkiyede Mo¤ol hakimiyetinin çökmekte oldu¤unu gören Olcaytu Han, ‹rencin’i geri çekerken Emir Çoban Bey’i 1314’de Anadolu’ya göndermifltir. Çoban Bey ordugâh›n› Karanbük’de kurup bütün Türkmen beylerini huzuruna gelmeye ve itaate davet etmifltir. Bunun üzerine Borgulu’dan Hamid o¤lu Feleküddin Dündar Bey, Beyflehir’den Eflref o¤lu, Kütahya’dan Germiyan Beyleri, Kastamonu’dan Süleyman Pafla (Candar o¤lu) ve Sis’den Ermeni kral› hediyelerle gelip itaatlerini arzederken, Karahisar’dan da Sahib Ata’n›n torunlar› gelerek itaatlerini bildirmifllerdir31. C) Germiyano¤ullar› Döneminde Afyonkarahisar Sahib Fahreddin Ali’nin torunu fiemseddin Mehmed’den sonra Karahisâr-› Sâhib’e onun o¤lu Nusretüddin Ahmed emir olmufltur. Bunun zaman›nda ‹lhanl›lar’›n Anadolu valisi Timurtafl, Selçuklu Anadolu’sunda nizam ve âsâyifli sa¤layarak denetim alt›na alm›fl ve halk üzerinde de büyük bir sevgi uyand›rm›flt›r. Di¤er taraftan, bat› uçlar›nda Bizansl›lara karfl› cihad yapan Türkmenler üzerine de yürüyerek, beylikleri ortadan kald›rmaya bafllam›flt›r. 1325’de Eflref ve Hamido¤ullar› beyliklerini ortadan kald›rm›fl, daha sonra Germiyan ilini ele geçirmek için haz›rl›k yapm›flt›r. Kendisi bizzat Denizli üzerine yürüdü¤ü s›rada Afyonkarahisar’a da maiyetindeki emirlerden Eredna’y› göndermifltir. Ancak Nusretüddin Ahmed’in memleketi terk ederek Germiyan hükümdar› Yakup Bey’e 31 O. Turan, Ayn› eser, s. 639. Anadolu’nun Kilidi AFYON 69 iltica etmesi(1327) nedeniyle onu yakalayamam›flt›r. Fakat Timurtafl, biraderi Dimaflk Hoca’n›n ‹lhan Ebu Said taraf›ndan katli haberini alarak kendi vaziyetinin tehlikeye düfltü¤ünü anlamas› üzerine muhasaray› kald›rtarak Sivas’a dönmüfl oldu¤undan Nusretüddin Ahmed memleketine dönmüfl ve ayn› zamanda Germiyan hükümdar›na damad olarak onun yüksek hakimiyeti alt›na girmifltir. Nusretüddin Ahmed vefat ettikten sonra Karahisar, Germiyan beyli¤ine ilhak olunmufltur32. Nusretüddin Ahmed’in vefat tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, Afyonkarahisar’da bulunan ve Nusretüddin Ahmed zaman›nda yapt›r›ld›¤› bilinen Kubbeli Mescid’in kitabesinin tarihi 1330 olmas›33, di¤er taraftan Afyonkarahisar’da bulunan Ulu Cami’ye konulmufl olan 1341 tarihli tamir kitabesinin de Nusretüddin Ahmed zaman›nda konulmufl bulunmas›34, sözkonusu tarihlerde Nusretüddin Ahmed’in sa¤ oldu¤unu göstermektedir. Dolay›s›yla Afyonkarahisar’›n kesin olarak Germiyanl›lar hakimiyetine geçmesi bu tarihlerden sonra olmal›d›r. Sahibo¤ullar› Karahisar’dan baflka bir flehre sahip olmay›p; fiuhut, Barç›nl›, Oynafl ilçeleri ile bin kadar köye sahip olup, askeri dört bin atl›ya yak›nd›35. Di¤er taraftan, Bolvadin’in, Eflrefo¤ullar› hükümdar› Mehmet Bey zaman›nda Eflrefo¤ullar›’n›n hakimiyetine geçti¤i ve Sand›kl›’n›n da Germiyano¤ullar› Beyli¤i’ne ait oldu¤u bilinmektedir36. 32 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, s. 59-60, 63-64; O. Turan, Ayn› eser, s. 647-648; A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 288, 289, 300; Y. Yücel, Ayn› eser, s. 194. 33 ‹smail Hakk› (Uzunçarfl›l›), Afyon Karahisar, Sand›kl›, Bolvadin, Çay, ‹shakl›, Manisa, Birgi, Mu¤la, Milas, Peçin, Denizli, Isparta, Atabey ve E¤irdir’deki K‹TABELER ve Sahip, Saruhan, Ayd›n, Mentefle, ‹nanç, Hamit o¤ullar› Hakk›nda Malûmat, ‹stanbul 1929, s. 15. 34 Ayn› eser, s. 14. 35 A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 300; Y. Yücel, Ayn› eser, s. 194. 36 A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 300, 309. 70 Anadolu’nun Kilidi AFYON Mevlevi Türbe Camii Germiyan taht›na fiahçelebi’den sonra o¤lu ‹kinci Yakup Çelebi geçmifltir. Bunun hükümdarl›¤›ndan bir seneye yak›n bir zaman sonra Murat Hüdâvendigâr 1389 y›l›nda Kosova muhârebesinde flehit düflmüfl, Y›ld›r›m Bâyezid hükümdar olmufltur. Bunun üzerine, daha önce Osmanl› hakimiyetine girmifl olan Bat› Anadolu beylikleri harekete geçtikleri gibi, Yakup Bey de durumdan istifade ederek, babas› taraf›ndan k›z kardeflinin çeyizi olarak Osmanl›lara terk edilen Kütahya ve di¤er baz› yerleri geri alma¤a bafllam›flt›r. Rumeli’de düzeni yoluna koyan Y›ld›r›m Bâyezid 1390’da Anadolu’ya geçerek kendisini istikbâle gelen Yakup Çelebi’yi veziri Hisar Bey’le beraber yakalayarak Rumeli’de ‹psala Kalesi’ne hapsettikten sonra Germiyan Beyli¤i’ni Osmanl› idaresine ba¤lam›flt›r(1390) 37. 37 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, s. 61; A. Sevim-Y. Yücel, Ayn› eser, s. 290. Dolay›s›yla Germiyanl›lara ba¤l› olan Afyonkarahisar ve çevresi de Osmanl›lar›n hakimiyetine geçmifltir. Bu durumu destekleyici mahiyette iki husustan bahsedebiliriz. Birincisi, Germiyan hükümdar› I. Yakup Çelebi taraf›ndan Afyonkarahisar Mevlevihanesi’yle alakal› olarak tesis edilen vakfiyenin 1392 tarihinde Y›ld›r›m Bâyezid taraf›ndan tecdid edilmesi, ikincisi de yine Afyonkarahisar Mevlevihanesi yiyecek masraflar› için Y›ld›r›m Bâyezid taraf›ndan cizye geliri vakfedilmesidir38. Yakup Çelebi 1399 y›l›na kadar ‹psala’da kald›ktan sonra bir yolunu bulup ‹psala Kalesi’nden kaçarak fiam’a gitmifl ve o tarihlerde fiam’a gelmifl olan Timur’a s›¤›narak kendini tan›tm›fl ve Ankara muhârebesinin sonuna kadar onun yan›ndan ayr›lmam›flt›r. 1402’de Y›ld›r›m Bâyezid’in tutsak al›n›p Osmanl› Devleti’nin Anadolu’da parçalanmas›ndan sonra di¤er Anadolu beylerine oldu¤u gibi bütün Germiyanl› memleketleri de Yakup Bey’e verilmifltir. Osmanl› flehzâdeleri aras›ndaki saltanat mücadelesinde Yakup Bey, Çelebi Mehmed’in taraf›n› tutmufl ve bu yüzden Karamano¤lu’nun taarruzuna u¤rayarak memleketleri tahrip edilmifl ve baz› flehirleri kuflat›lm›fl, ertesi y›l da Germiyan ili (Kütahya) Karamano¤lu’nun eline geçmifltir. Böylece Yakup Bey, ikinci kez memleketini terke mecbur olmufltur. Bu s›ralarda Yakup Bey’in müttefiki Çelebi Sultan Mehmet Rumeli’de kardefli Musa Çelebi ile mücadele etmekte oldu¤undan Karamano¤lu istila harekât›n› Bursa’ya kadar uzatm›fl ve bu flehri iflgal ile kalesini de kuflatm›flt›r. Çok geçmeden Musa Çelebi’yi bertaraf ile Osmanl› Devleti’ni bir yönetim alt›nda toplamay› baflaran Çelebi Sultan Mehmet derhal Anadolu’ya geçmifltir. Bunu haber alan Karamano¤lu Bursa kuflatmas›n› terk etti¤i gibi Germiyan’dan ald›¤› yerleri de b›rakarak kaçmak zorunda kalm›flt›r. Osmanl› Sultân› Karamano¤lu’na karfl› giderken Yakup Bey, onun ordusuna yiyecek ve di¤er ihtiyaç maddelerini sa¤lam›flt›r (1413). Böylece Yakup Bey, ikinci kez memleketine sahip olmufl ve Osmanl› Devleti’nin hakimiyetini tan›m›flt›r. II. Murat döneminde de Osmanl›larla iliflkilerini iyi tutan Yakup Bey, ihtiyarlam›fl ve yafl› sekseni aflm›fl, yerine geçecek erkek çocu¤u da yoktur. Bu hususu akrabas› olan Osmanl› Sultan›’yla görüflmek için Edirneye gitmifltir. Burada yap›lan görüflme s›ras›nda Yakup Bey, ziyaretinin sebebini anlatarak ölümünden sonra memleketini Sultan’a vasiyet etmifl, daha sonra da törenle memleketine dönmüfltür39. Nihâyet 1428’de Yakub Bey’in vefât› üzerine, vasiyeti gere¤ince kesin olarak Afyonkarahisar Osmanl› idaresine girmifltir40. 38 Sözkonusu vak›flar hakk›nda genifl bilgi için bkz. Mustafa Karazeybek, “Karahisâr-› Sâhib Sanca¤›’nda Mevlevî Vak›flar›”, Sultan Dîvânî ve Afyonkarahisar’da Mevlevîlik, Afyon 2002, s. 298-342. 39 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, s. 61-62. A. SevimY. Yücel, Ayn› eser, s. 290-292. 40 Feridun Emecen, “Afyonkarahisar”, Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi, I, ‹stanbul 1988, s. 444. Afyonkarahisar Genel Görünümü Anadolu’nun Kilidi AFYON 71 D) Selçuklular ve Beylikler Döneminde Afyonkarahisar fiehri’nin Fiziki Geliflimi Afyonkarahisar’›n, daha önce kale ete¤inde küçük bir köy iken, bölgenin Türkler eline geçmesiyle beraber büyüyüp geliflti¤i görülmektedir. Nitekim Türkler taraf›ndan yap›lan cami, mescit, çeflme, han, hamam, karbansaray, imaret, zaviye, mektep, türbe vb. yap›lar bunu ortaya koymaktad›r. Selçuklu ve Osmanl› flehirlerinde mahalleler, genellikle cami, mescit, zaviye veya imaretin inflas› ve bunlar›n etraf›nda meskenlerin yap›lmas›yla oluflurdu. Bu aç›dan incelendi¤inde Afyonkarahisar’da Selçuklu döneminde infla edilen en eski yap› olarak; Ulu Cami’nin yerinde bir mescidin varl›¤›na dair bilgilere ulafl›lmaktad›r41. E¤er bu rivayet do¤ru ise flehrin ilk mahallelerinin kalenin ç›k›fl yolu çevresinde kuruldu¤unu söyleyebiliriz. Herhalde bu dönemde kale çevresinde yerleflmifl insanlar›n herhangi bir sald›r› durumunda kaleyi s›¤›nak olarak kullanma düflüncesi, ilk iskan›n bu flekilde oluflmas›n› gerektirmifltir. Di¤er taraftan, Afyonkarahisar’daki en eski kaynak sular› incelendi¤inde; Olucak, Taflp›nar, Ya¤acak, ‹bik, Ball›p›nar vb. çeflmelerin kalenin bat› kesiminde ve H›d›rl›k eteklerinde yeralmas›, flehrin ilk yerlefliminin Olucak, Çavufllar, Bedrik, ‹bik ve Kara Kâtip mahalleleri civar›nda gerçekleflti¤inin bir di¤er göstergesidir42. Bununla birlikte flehrin geliflmesi, Selçuklu Sultan› I. Alaaddin Keykubat’›n 1231-1233 y›llar› aras›nda kaleyi tamir ettirerek, yukar› kalede bir mescit, bir saray ve flehir kenar›nda bir medrese (Ala41 Ömer Fevzi Atabek, Sivrihisarl› Attar Yusuf Efendi’nin bir mescit, bir mezarl›k ve k›rk dükkan yapt›rd›¤›n› ve Ulu Cami’nin bu mescidin geniflletilmesi suretiyle infla edildi¤ini rivayet olarak nakletmektedir (Ömer Fevzi Atabek, Afyon Vilayeti Tarihçesi, (Haz. Turan Akkoyun), 2. fasikül, Afyon 1997, s. 155. 42 Bu hususa A. Mahir (Erkmen) de iflaret etmektedir (Abdullah Mahir, “Tarihte Karahisar Livas›”, Haber, nr. 16, 22 May›s 1339). 72 Anadolu’nun Kilidi AFYON addin Medresesi) yapt›rmas›n›n ard›ndan bafllam›flt›r43. Mamafih Alaaddin Medresesi ile yüzy›l›n ikinci yar›s›nda yap›lan Ulu Cami’nin yerleri gözönüne al›nd›¤›nda, flehrin ilk merkezinin kalenin, ç›k›fl yolu çevresi ile bat›s›ndaki Olucak Mahallesi aras›nda olufltu¤u anlafl›lmaktad›r. Bu durum Afyonkarahisar’›n kalenin ç›k›fl yolunun hemen etraf›ndan bafllayarak zamanla geniflledi¤ine iflaret etmektedir. Öyle ki bu geniflleme, XIV. yüzy›l eserleri olan Kabe Mescidi, Kubbeli Mescit, Tâc Ahmed Mescidi, Ak Mescit, Mevlevihane Camii ve Arasta Mescidi’nin konumlar›na göre flehrin bat›da Çavuflbafl› Mahallesi’ne, güneyde H›d›rl›k Tepesi yamaçlar›na ve kalenin do¤u eteklerine do¤ru olmufltur. E) Afyonkarahisar ve Çevresinde Bulunan Selçuklu ve Beylikler Dönemi Eserleri 1) Alt›göz Köprüsü Bölgedeki selçuklu eserlerinden en eski ve en yayg›n bilinenlerinden birisi, Afyonkarahisar’›n kuzey do¤usunda, bu günkü Gar Binas› ile eski ‹zmir ‹stasyonu aras›nda bulunan Alt›göz Köprüsü’dür. Köprü ile ilgili bilgilerimiz 1209-1210 tarihli tamir kitabesine dayanmaktad›r. Köprüyü tamir ettirerek sözkonusu kitabeyi koyan Emir Bedrettin ebu Hamit Mehmet’tir. Köprüyü as›l yapt›ran ise babas› ‹lyas bin O¤uz’dur44. ‹lyas bin O¤uz’un di¤er o¤lu Kureyfl’in ise Boyal› Külliyesi’ni yapt›ran kifli oldu¤u tahmin Alt›göz Köprüsü 43 Süleyman Gönçer, Afyon ‹li Tarihi, I, ‹zmir 1971, s. 255. 44 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Kitabeler, s. 6-7. edilmektedir. Bu kifli ayn› zamanda Kütahya’n›n Karacaviran Köyü’ndeki tekke duvar›nda bulunan 1210-1211 tarihli bir kitabenin de sahibidir45. Köprünün sözkonusu tarihte tamir gördü¤ü ve tamiri yapt›ran kiflinin de as›l bânînin o¤lu oldu¤u dikkate al›nd›¤›nda as›l yap›l›fl tarihinin 20-30 y›l daha önceki bir tarih olabilece¤i düflünülebilir. 2) Boyal› Külliyesi Sincanl›’ya ba¤l› Boyal› Köyü’nde bulunmakta olup, iki türbe ile bir hankâh veya zaviyeden oluflmaktad›r. Külliyenin yap›l›fl tarihi ve kimin taraf›ndan yapt›r›ld›¤›na iliflkin kesin bilgi mevcut de¤ildir. Bununla birlikte baz› araflt›rmac›lar, burada bulunan sekizgen külahl› türbede yatt›¤›n› kabul ettikleri, Alt›göz Köprüsü’nü tamir ettiren Mehmed’in kardefli olan Kureyfl bin ‹lyas bin O¤uz taraf›ndan yapt›r›ld›¤›n› belirtmektedirler46. Abtullah Kuran ise buradaki Medresenin, sekizgen külahl› türbede yatt›¤› ileri sürülen Kureyfl bin ‹lyas taraf›ndan de¤il, medresenin do¤usunda bulunan eyvan tipindeki ikinci bir türbede yatan kifli taraf›ndan yap›lm›fl olmas›n›n daha muhtemel oldu¤unu belirtmektedir47. Yap›l›fl tarihi hususunda ise araflt›r›c›lar, XIII. yüzy›l›n bafllar› oldu¤u hususunda müttefiktirler. 3) Attar Yusuf Efendi Mescidi Afyonkarahisar’da Selçuklu döneminde infla edilen en eski caminin, Ulu Cami’nin yerinde bulunan mescit oldu¤undan bahsedilmektedir. Bu hususla ilgili olarak Ö. Fevzi Atabek, Sivrihisarl› Attar Yusuf Efen45 Kitabe için bkz. Ayn› eser s. 7-8 (Uzunçarfl›l›’n›n belirtilen yerde Karatafl fleklinde okunabilece¤ini belirtti¤i isim Kureyfl olup, kanaatimize göre Sincanl› ‹lçesi’ne ba¤l› Boyal› Köyün’de bulunan külliyeyi yapt›rd›¤› ileri sürülen kifli olmal›d›r). 46 Hakk› Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara 1996, s. 73; S. Gönçer, Ayn› eser, s. 265-266. Külliyeye ad›n› veren Kureyflî’nin, Alt›göz Köprüsü’nü yapt›ran Mehmet’in kardefli olan Kureyflî b. ‹lyas b. O¤uz ile ayn› kifli olmas›n›n mümkün olmad›¤›na iliflkin görüfller de vard›r (Semavi Eyice, “Boyal›köy Külliyesi”, TDV‹A, VI, ‹stanbul 1992, s. 314-315). 47 Aptullah Kuran, Anadolu Medreseleri, I, Ankara 1969, s. 46. di’nin bir mescit, bir mezarl›k ve k›rk dükkan yapt›rd›¤›n› ve Ulu Cami’nin bu mescidin geniflletilmesi suretiyle infla edildi¤ini rivayet olarak nakletmektedir48. 4) Karahisar Kalesi Afyonkarahisar Kalesi 1219’dan 1236 y›l›na kadar Anadolu Selçuklu hükümdar› bulunan Alâeddin Keykubat taraf›ndan tamir ettirilerek bir tamir kitabesi konmufltur49. Kal‘a kapusunun üzerindeki yap›l›fl tarihini gösteren kitabeyi ise iflgal zaman›nda ‹ngilizler götürmüfllerdir50. Kale, Selçuklular zaman›nda zaman zaman hapishane olarak kullan›lmas›n›n yan›s›ra51, Afyonkarahisar’›n Genel Görünümü 48 Ömer Fevzi Atabek, mescidin yerini “flimdiki sa¤ taraf köfleden minbere kadar (8 direk)in iflgal itdi¤i saha yerinde bir mescid...” fleklinde belirtmektedir. (Ö. F. Atabek, Ayn› eser, s. 155). Süleyman S›rr› Üçer de Ulu Cami’nin Sivrihisarl› Yusuf Efendi Mescidi yerine yap›ld›¤›n› Afyonkarahisar Müftüsü Hüseyin Bay›k (D.1874-Ö.1965)tan naklen bildirmektedir (Süleyman S›rr› Üçer, Afyonkarahisar Vilayeti Tarihi, ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü yay›mlanmam›fl Lisans Tezi, ‹stanbul-1934-1935, s. 35). 49 ‹. H. Uzunçarfl›l›, Kitabeler, s. 8-9. 50 Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi, 1926-1927, s. 491. 51 Bir örnek verecek olursak; Büyük uç gazisi Mehmet Bey’in damad› Ali Bey’e ait olup Denizli ve çevresinde kurulan ‹nanço¤ullar› Beyli¤i (Denizli Beyli¤i) 1262’den 1277 y›l›na kadar Selçuklulara tabi kalm›fl iken bu tarihte Karamanl›lar›n Selçuklulara ve Mo¤ollara karfl› ayaklanmas› ve Konya’y› iflgalleri s›ras›nda Ali Bey de bu f›rsattan faydalanarak tâbiiyyetini b›rak›p istiklâlini ilan etmifltir. SelçukluMo¤ol ordusu, Karamanl›lar› ve di¤er Türkmenleri tenkîl ederken Ulu-borlu ovas›na var›nca Denizli ve Honas ileri gelenleri, art›k mukâvemet imkân› kalmad›¤› için, Selçuklulara sadâkatlerini arzetmifllerdir. Bu durumda ordugâha getirilen Ali Bey de Karahisar(Afyon) Kalesi’ne hapsedilmifl ve orada ölmüfltür (O. Turan, Ayn› eser, s. 517. Anadolu’nun Kilidi AFYON 73 Sâhib Ata Fahreddin Ali’nin nakit servetinin hazinesi de burada muhafaza edilmifltir52. 5) Kale (Alaaddin) Mescidi I. Alaeddin Keykubat zaman›nda muhtemelen Afyonkarahisar Kalesi’nin tamiri s›ras›nda yukar› kalede küçük bir cami yapt›r›lm›flt›r. Bu camiyi Evliya Çelebi görmüfl ve “ Bu kalenin içinde tâ tepedeki Sultan Keykubat Camii küçüktür ama sanatl›d›r. Mihrab› bafltan bafla çinilidir. Fakat minaresi yoktur, zelzeleden y›k›lm›flt›r...”53 fleklinde bilgi vermifltir. Cami daha sonraki y›llarda y›k›larak tamamen yok olmufltur. Mescidin mihrab›ndaki mozaik çinilerin ise XVII. yüzy›ldan sonra M›srî Camii’nin mihrab›na monte edildi¤i iddia edilmektedir54. 6) Sultan Alaaddin (Hisarard›) Medresesi Afyonkarahisar Kalesi’nin bat›s›nda muhtemelen yine kalenin tamir edildi¤i dönemde bir de medrese yapt›r›lm›flt›r. Sözkonusu medrese “Sultan Alâeddin Medresesi” yâhut “Hisarard› Alâeddin Medresesi” isimleriyle an›lm›flt›r. Osman›lar zaman›nda hizmet vermeye devam etmifl, yak›n zamanlara kadar medresenin kal›nt›lar› var iken günümüzde tamam›yla yok olmufl, yerine 1 nolu Sa¤l›k Oca¤› binas› yap›lm›flt›r. 7) Gazl›göl Alaaddin Külliyesi XVI. yüzy›l›n ikinci yar›s›na ait mühimme kay›tlar›nda bulunan bilgilere göre, Gazl›göl’de, cami, kervansaray ve ›l›cadan oluflan külliye niteli¤inde Sultan Alâeddin zaman›ndan kalma eserler bulunmaktad›r. Yap›lar, 1582 y›l›na kadar hizmet vermifltir. Bu tarihte kervansaray ve ›l›ca tamir edilmifltir55. Caminin tamirine iliflkin herhangi bir kayd›n olmamas›, caminin ilgili tarihte 52 O. Turan, Ayn› eser, s. 564-565; ‹. H. Uzunçarfl›l›, Osmanl› Tarihi, s. 17. 53 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, IX, (Haz. Mümin Çevik vd.), ‹stanbul 1984, s. 17. 54 Ali Osman Uysal, Afyon’da Üç Eser, Ankara 1992, s. 13, 49. 55 BA, Mühimme, defter no. 48, hüküm no.483, 492. 74 Anadolu’nun Kilidi AFYON tamir gerektirmeyecek flekilde sa¤lam oldu¤una da iflarettir. Sözkonusu eserlere iliflkin günümüzde herhangi bir kal›nt› ya da bilgi bulunmamaktad›r. 8) Ulu Cami (Hoca Bey Camii) Afyonkarahisar’da Selçuklulardan günümüze intikal eden nadir eserlerden birisidir. Bu cami, XIX. yüzy›la kadar Hoca Bey Camii ismi ile an›l›rken XIX. yüzy›ldan itibaren Camii-i kebir (Ulu Cami) ismi ile de an›lmaya bafllanm›fl56, XX. Yüzy›lda ise daha ziyade Ulu Cami ismi kullan›lm›flt›r. XIII. yüzy›l Selçuklu dönemi a¤aç iflcili¤inin güzel örneklerinden birisi olarak görülen Ulu Cami, 1272 y›l›nda yap›lm›flt›r57. Minber kap›s› orijinaldir. A¤aç ifllemelerin ustas›, Dülger (Neccar) Emirhac Beydir. Hattat nakkafl Hac› Murat, caminin tavan, direk bafll›k ve kirifl bedenlerindeki çiçek motiflerini ifllemifl, ayn› zamanda ayetler ile Esmâü’l-Hüsnâ yaz›lar›n› yazm›flt›r. Toprak dam›, Cumhuriyet döneminde çinko çat› ile örtülmüfltür. Cami 1341, 1765, 1851, 1950, 1969 ve 1978 y›llar›nda tamir edilmifltir. Minaresi XIV. as›rda Y›ld›r›m Bayezid devrinde yap›lm›flt›r58. Osmanl›lar döneminde cami zengin vak›flara sahiptir. Bunlardan baflka Selçuklular ve Beylikler döneminde yap›lm›fl di¤er bafll›ca eserleri de flu flekilde s›ralayabiliriz: Kaledibi Mescidi: Afyonkarahisar Kalesi’nin güney eteklerinde olup, 1264 y›l›nda Karamano¤lu Yusuf Bey taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. 56 Hoca Bey Camii’nin Cami-i Kebir oldu¤una dair bak., BA, EV. nr. 13512; Salnâme-i Hüdâvendigâr, 1302 senesi, defa 12, s. 470. 57 Ahmet Tevhid, “Sahipata O¤ullar›ndan Ahmet”, Türk Tarih Encümeni Mecmuas›, nr. 12(79), 1341, s. 357; ‹. H. Uzunçarfl›l›, Kitabeler, s. 13-14; M. Ferit-M. Mesut, Selçuk Veziri Sahip Ata ile O¤ullar›n›n Hayat› ve Eserleri, ‹stanbul 1934, s. 137. 58 Zekiye Uysal, “Afyon Ulu Camii’nin Ahflap Üzerine Boyal› Nak›fllar›”, 3. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, s. 236-247; Mehmet Saadettin Aygen, Afyonkarahisar Camileri, Ankara 1973, s. 66-72; S. Gönçer, Ayn› eser, s. 284-288, 320; Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler, Ankara 1972, s. 92-93. Eser y›k›lm›fl ve kitabesi Yukar› Pazar Mescidi’nin duvar›na konmufltur. Salar Köyü Camii: Sâhipo¤ullar› zaman›nda yap›lm›flt›r. Ayval› Köyü zelzelesinde harap olmufl ve y›k›lm›flt›r. Burmal› Camii: Afyonkarahisar flehir merkezinde Beylikler döneminde yap›lan cami y›k›lm›fl ve yerine yenisi yap›lm›flt›r. Kuyulu Mescit: Eski Afyonkarahisar’›n merkezinde ve Mevlevi Dergah› civar›ndad›r. Kubbeli Mescit: Afyonkarahisar flehir merkezinde bulunan mescit, 1330 y›l›nda Hac› Ali bin ‹dris taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Arasta Mescidi: Afyonkarahisar Merkezde, Yemeniciler çarfl›s› içinde bulunan ve tek kubbeli olan mescid, 1355 y›l›nda, Hac› ‹smail bin Mehmet taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Tâc-Ahmed (Tahtal›) Mescidi: Afyon merkezde, ayn› adla an›lan mahallede bulunmaktad›r. Kabe Mescidi: Afyonkarahisar Kalesi’nin eteklerinde Çavuflbafl› Mahallesi’nde olup Hac› Mehmet bin Yusuf taraf›ndan 1397 y›l›nda yapt›r›lm›flt›r. Ak-Mescid: Afyonkarahisar merkezde, ayn› adla an›lan mahallede bulunan mescit, H.800/M.1397 y›l›nda, Hac› Hamza bin Hac› Hasan el-Kettânî taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Mevlevi Dergâh›-Mescidi: Afyonkarahisar merkezdedir. Afyonkarahisar’›n baz› ilçelerinde de Selçuklu ve Beylikler dönemi eserleri bulunmaktad›r. Bunlardan önde gelenlerini flu flekilde s›ralayabiliriz: fiuhut Kubbeli (‹skender Bey) Mescidi: Hisar Mahallesi’nde bulunan mescit, 1368 y›l›nda Hamito¤ullar›ndan Emir ibrahim taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. fiuhut Ulu (Çarfl›) Camii: fiehir merkezinde bulunan cami, Demirtafl Pafla o¤lu Hamza Pafla taraf›ndan 1415 y›l›nda yapt›r›lm›flt›r. Bolvadin Alaca Mescidi ve Çeflmesi: Selçuklu dönemi eserlerinden olup, 1278 y›l›n- da Bayram ‹bn-i Abdullah taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Mescid, Kanuni zaman›nda Camiye çevrilmifltir. Bolvadin Kubbeli Mescidi: Eflrefo¤lu Mubâriziddin Mehmet Bey taraf›ndan 1320 y›l›nda bir külliyenin parças› olarak yapt›r›lm›flt›r. Sand›kl› Ulu Camii: Sand›kl›’n›n en büyük camisi olup Bahaeddin Ömer bin Alaeddin taraf›ndan H.780/M.1378 y›l›nda mescit olarak yapt›r›lm›flt›r. Sand›kl› Emirhisar Köyü Camii: Emirhisar Köyünde olup,1327 y›l›nda Süleyman bin Kark›n taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Alaca Mescit: 1575 tarihli tahrir defterinde Sand›kl›’ya ba¤l› Ramazan Köyü’nde bulunan mescid için “Kadîmü’l-eyyâmdan Camidir” tabiri kullan›lm›flt›r. Bu mescit, Selçuklu dönemi eserlerinden olmal›d›r. Sâhip Ata Kervansaray›: Afyonkarahisar’›n Sultanda¤› ‹lçesi’nde bulunan eseri, 1249 y›l›nda Selçuklu veziri Sâhip Ata Fahreddin Ali taraf›ndan yapt›r›lm›fl olup flu anda harap durumdad›r. Ebu’l-Mücahid Yusuf Külliyesi: Çay’da Vak›flar Mahallesi’nde bulunmaktad›r. 1278’de Selçuklu Sultan› III. G›yaseddin Keyhüsrev (1264-1283) zaman›nda yap›lan külliye; medrese, türbe, çeflme, han ve bu gün hiçbir izi kalmayan hamamdan oluflmaktad›r. Külliyeyi yapt›ran Ebu’l-Mücahid Yusuf bin Yakup olup Mimar› O¤ul Be¤ bin Mehmet’tir59. E¤ret Kervansaray›: Kütahya-Afyon yolu üzerinde bugünkü An›tkaya (E¤ret) Köyü’ndedir. Tipik Selçuklu kervansaraylar›ndan farkl› yap›lm›fl olmas›na ra¤men Selçuklu eseri oldu¤u muhakkak olup infla tarihi kesin belli de¤ildir60. 59 Genifl bilgi için bkz. Mehmet Özkarc›, Afyon-Çay’da Ebû’l-Mücahid Yusuf Külliyesi, Ankara 1996. 60 Süleyman Gönçer, eserin Süleyman fiah taraf›ndan 1370-1380 y›llar› aras›nda yap›ld›¤›n› belirtirken (S. Gönçer, Ayn› eser, s. 346-347); bir baflka eserde 1267 y›llar›nda yap›lm›fl oldu¤unun san›ld›¤› belirtilmektedir (Türkiye’de Vak›f Abideler, s. 175). Anadolu’nun Kilidi AFYON 75 IV. OSMANLILAR DÖNEM‹NDE AFYONKARAH‹SAR Mustafa KARAZEYBEK* A) ‹dârî Yap› 1) Bölgenin Osmanl› ‹daresine Giriflinden XVII. Yüzy›la Kadar Afyonkarahisar yöresi, Y›ld›r›m Bâyezid taraf›ndan Osmanl› idaresine kat›lm›fl ancak, Ankara Savafl›’ndan sonra tekrar Germiyan hükümdar› II. Yakub Bey’in eline geçmifl ve nihâyet 1428’de Yakub Bey’in vefât› üzerine, vasiyeti gere¤ince kesin olarak Osmanl› idaresine girmifltir1. Afyonkarahisar bölgesi, Osmanl› idaresine geçtikden sonra bir sancak haline getirilerek Anadolu Eyaletine ba¤lanm›fl ve “Karahisâr-› Devle”, “Karahisâr-› Sâhip” veya “Karahisar” sanca¤› isimleriyle an›lm›flt›r. Sancak, Anadolu Eyaleti’ne ba¤l› olma niteli¤ini XVI. yüzy›lda da sürdürmüfltür. 1521-1522, 1523-1526, 1527, 1529-15302 ve 1550-15513 tarihli sancak tevcih defterlerinde ve bu yüzy›lda tutulan bütün tahrir defterlerinde Karahisar veyâhut di¤er ismiyle Karahisâr› Sâhip Sanca¤› hep Anadolu Eyaleti sancaklar› aras›nda yer alm›flt›r. XVI. yüzy›l›n bafllar›ndaki Karahisar’›n idari taksimat› hakk›nda ilk bilgileri II. Bâyezid döneminde tutuldu¤u anlafl›lan bir tahrir defterinden ö¤renmekteyiz. Bu defterde, livan›n ismi Karahisar olarak kaydedilmifltir. Defterde, Bolvadin, Çay, Çola, fiuhut, Oynafl, Sand›kl› ve Elçi nahiyelerinin mufassal olarak tahrirleri kaydedilmifltir. Bunlardan baflka fiehr-ovas›, K›rhisar, Sincanl› ve Barç›nl› nahiyeleri hakk›nda defterde bilgi varken, bunlara ait sayfalar›n bir flekilde kayboldu¤unu baz› kay›tlar ortaya koymaktad›r4. Bu bilgiler ›fl›¤›nda Karahisâr’›n II. Bâyezid (1481-1512) dönemindeki idari taksimat› Tablo 1’de gösterildi¤i gibidir. Sözkonusu defterde, Karahisar Kazas›’na ba¤l› nahiyeler ile Barç›nl› Kazas› eksik oldu¤u için buralara ba¤l› köy, mezraa, yaylak ve k›fllaklar hakk›nda bilgimiz yoktur. Ancak di¤er kaza ve nahiyelere iliflkin teferruatl› bilgi mevcuttur. Bu dönemde Bolvadin flehrinde 11 mahalle vard›r. Tablo I: II. Bâyezid Dönemi Karahisar Livas› Kaza ve Nahiyeleri * Afyon Kocatepe Üniversitesi Tarih Uzman›. 1 Feridun Emecen, “Afyonkarahisar”, Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam Ansiklopedisi, I, ‹stanbul 1988, s. 444. 2 Üçler Bulduk, XVI. As›rda Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi Anabilimdal›, Bas›lmam›fl Doktora Tezi, Ankara 1993, s. 21, 22, 53. 3 Feridun Emecen- ‹lhan fiahin, “Osmanl› Taflra Teflkilat›n›n Kaynaklar›ndan 957-958 (1550-1551) Tarihli Sancak Tevcih Defteri I”, Belgeler, XIX/23, (Ankara 1999), s. 66-67. 76 Anadolu’nun Kilidi AFYON 4 Defter, “Nâhiye-i Bolavadin der-liva-i mezkûr” diyerek bafllamaktad›r (BA, MAD, nr. 230, s. 2.). Buradaki livan›n ismi yerine “mezkûr” ifadesinin kullan›lmas› defterde bundan önce de bir nâhiyenin kay›tl› bulundu¤unu göstermektedir. Bunun yan›nda; “fiehr-ovas›’nda Karaca-hisar’› bile yerler” (BA, MAD, nr. 230, s. 167), “K›r-hisar’da Sarn›ç Köyü’ne bile mutasarr›flard›r” (BA, MAD, nr. 230, s. 231), “an-ihtisâb-› Kaya-bazar› der-Sincanlu” (BA, MAD, nr. 230, s. 36), “Barç›nlu’da Yüre¤ir nâm karyeyi bile yerler” (BA, MAD, nr. 230, s. 106) fleklindeki kay›tlar, bu defterde mevcut olmasa bile fiehr-ovas›, K›rhisar, Sincanlu ve Barç›nlu nâhiyelerinin de varl›¤›na delalet etmektedir. Ayr›ca Çay Nahiyesi’yle birlikte Bolvadin Kazas›’na ba¤l› 41 köy, 5 mezraa, 1 k›fllak ve 1 çay›r bulunmaktad›r. Çola Kazas›’nda flehir mevcut olmay›p, 39 köy, 15 mezraa, 6 yaylak ve 1 çiftlik vard›r. fiuhut Kazas› mevcut kazalar›n en büyü¤üdür. fiuhut, kasaba mahiyetinde olup 9 mahalleden oluflmaktad›r. Bu kazaya ba¤l› 86 köy, 21 mezraa, 8 yaylak ve 4 çay›r bulunmaktad›r. Oynafl Kazas›’nda da bir flehir merkezi yoktur. Bu kazaya ba¤l› 17 köy, 12 mezraa, 6 yaylak, 1 çay›r ve 1 çiftlik vard›r. Kasaba fleklinde merkeze sahip kazalardan birisi de Sand›kl›’d›r. Sand›kl›’n›n 8 mahallesi vard›r. Sand›kl› Kazas›’na ba¤l› 47 köy, 13 mezraa, 7 yaylak ve 2 çay›r kay›tl›d›r. Sand›kl›’ya tabi olan Elçi Nahiyesi’nde de flehir merkezi olmay›p, bu nahiyeye ba¤l› 71 köy ve 8 mezraa bulunmaktad›r. II. Bâyezid döneminin hemen arkas›ndan Yavuz Sultan Selim’in saltanat›n›n ilk y›llar›nda tutulmufl, H.919 (M.1513) tarihli Anadolu Vilâyeti’ne ait bir kad› defterinden II. Bâyezid dönemindeki kad›l›klar›n Yavuz Sultan Selim zaman›nda da Çola hariç aynen mevcudiyetini devam ettirdikleri anlafl›lmaktad›r. Bu tarihte Karahisar Livas›’nda; Nefs-i Karahisar, Sand›kl›, Bolvadin, fiuhut, Oynafl ve Barç›nl› kad›l›klar› vard›r5. II. Bâyezid döneminde sanca¤›n ismi “Karahisar” fleklinde yaz›lm›fl olmas›na karfl›l›k Kânûnî dönemi tahrirlerinde genellikle “Karahisâr-› Sâhip” fleklinde kaydedilmifltir. Bu dönemde sanca¤a ba¤l› befl kaza vard›r. Bunlardan ilki sanca¤›n merkezi olan Karahisar Kazas›’d›r. Kaza merkezi, Karahisar flehridir. 1528 tarihli mufassal defter ile 438 numaral› defterde Karahisar flehrine ait 34 mahalle kaydedilmifltir. Karahisar Kazas›, sanca¤›n en büyük kazas› olup bu 5 Turan Gökçe, “Anadolu Vilâyeti’ne Dâir 919 (1513) tarihli bir kad› defteri”, Tarih ‹ncelemeleri Dergisi, IX (‹zmir 1994), s. 245. kazaya ba¤l› dört nahiye mevcuttur. Karahisar flehri ve flehir çevresindeki köyleri içine alan nahiyenin ismi fiehrâbâd’d›r6. Bu nahiye için ayn› zamanda yaln›zca “fiehr Nahiyesi”7 veyahut “fiehr-ovas› Nahiyesi”8 isimleri de rahatl›kla kullan›lmakt›d›r. fiehrâbâd Nahiyesi’nde 81 köy, 19 mezraa, 10 çiftlik, 28 çay›r, yaylak ve zemin vard›r. Karahisar Kazas›’na ba¤l› ikinci nahiye K›rhisar’d›r. Bu nahiyenin flehir merkezi olmay›p, 110 köy, 85 mezraa, 28 çiftlik, 39 çay›r, yaylak, k›fllak ve zemini vard›r. Di¤er nahiyeler ise, bugünkü Sinanpafla ve çevresini içine alan Ulu-Sincanl› (Büyük Sincanl›) ve Kiçi-Sincanl› (Küçük Sincanl›) nahiyeleridir. Bu nahiyelerde de flehir merkezi yoktur. Ulu-Sincanl› Nahiyesi’ne ba¤l› 54 köy, 14 mezraa, 18 çiftlik, 36 çay›r ve yaylak vard›r. Kiçi-Sincanl›’da ise 6 köy, 3 mezraa, 1 çiftlik ile 8 çay›r ve yaylak mevcuttur. Sanca¤a ba¤l› ikinci kaza Sand›kl›’d›r. Kazan›n merkezi olan Sand›kl›, kasaba niteli¤inde olup 8 mahalleden oluflmaktad›r. II. Bâyezid döneminde Sand›kl›’ya ba¤l› olan Elçi Nahiyesi bu dönemde mevcut olmay›p sözkonusu nahiyeye ba¤l› olan yerleflim birimleri Sand›kl› Nahiyesi’ne dahil edilmifltir. Ayr›ca yine II. Bâyezid döneminde mevcut olan Çola Kazas›, Sand›kl› Kazas›’na ba¤l› bir nahiye haline getirilmifltir. Sand›kl›’ya ba¤l› 116 köy, 34 mezraa, 6 Baz› örnekler için bkz. BA, TD 147, s. 26 v.d.; BA, MAD, nr. 923, s.16; BA, MAD, nr. 162, vr.89 vb. 7 BA, TD 147, s. 29, 32, 52, 92, 354. 8 Baz› kay›tlarda fiehr-ovas› isminin Karahisar veya fiehr-âbâd nâhiyesi karfl›l›¤› olarak kullan›ld›¤› görülür. Meselâ “Nâhiye-i fiehr-ovas›nda Mal-öyü¤ü ve Ç›kr›k nâm karyelere bile tasarruf ider.” (BA, TD 147, s.81); “Çiftlik-i ‹ki-Sucu der-karye-i Susuz tâbi‘-i fiehr-ovas›”,( BA, TD 147, s. 88) fleklinde kay›tlar vard›r. Burada zikredilen Mal-öyü¤ü ve Ç›kr›k köyleri ayn› defterde fiehr-âbâd Nâhiyesi’ne ba¤l› köyler aras›nda gösterilir iken (BA, TD 147, s. 39, 40.), Susuz köyü’nün de Karahisar’a ba¤l› oldu¤u belirtilmektedir (BA, TD 147, s. 479.). Bu kay›tlar fiehr-ovas› isminin hem fiehrâbâd hem de Karahisar yerine kullan›ld›¤›n› göstermektedir. Anadolu’nun Kilidi AFYON 77 Tablo II: Kânûnî Dönemi Karahisâr-› Sâhip Livas›9 21 çiftlik, 109 çay›r, yaylak ve k›fllak vard›r. Sand›kl›’ya tâbi Çola Nahiyesi’nde ise 44 köy, 12 mezraa, 5 çiftlik ile 46 çay›r, yaylak ve zemin vard›r. Üçüncü kaza fiuhut’dur. fiuhut’un merkezi de kasaba fleklinde olup 9 mahallesi vard›r. Bu kazaya ba¤l› 124 köy, 43 mezraa, 11 çiftlik, 72 çay›r ve yaylak vard›r. Di¤er bir kaza olan Bolvadin’in merkezi de yine kasaba niteli¤inde olup 11 mahalleden müteflekkil Bolvadin flehridir. Bu kazaya ba¤l› 49 köy, 14 mezraa, 4 çiftlik, 34 çay›r, yaylak ve k›fllak vard›r. II. Bâyezid dönemindeki Çay Nahiyesi, nahiye statüsünden ç›kar›larak buraya ba¤l› yerleflim birimleri Bolvadin’e ba¤lanm›flt›r. Sanca¤a ba¤l› son kaza Barç›nl›’d›r. Bu kazan›n nefsi yani flehir merkezi yoktur. Barç›nl› Kazas›’na ba¤l› 121 köy, 105 mezraa, 6 çiftlik ile 41 çay›r, yaylak ve k›fllak mevcuttur. Kânûnî dönemi defterlerine göre bu dönemdeki ismiyle Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’n›n idari taksimat› Tablo II’de gösterildi¤i gibidir. XVI. yüzy›lda Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’na ait son Mufassal Timar Tahrir Defteri II. Selim’in saltanat›nda düzenlenmifl olup H.980/M.1572 tarihlidir10. Bu defter nahiye esas›na göre tutulmufl oldu¤undan 9 438 Numaral› Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530) I: Kütahya, Karahisâr-› Sâhib, Sultan-önü, Hamid ve Ankara Livalar›, Ankara 1993, s. 155-211, 136-141. 10 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü¤ü Kuyûd-› Kadîme Arflivi (TK.KKA), TD 154. 78 Anadolu’nun Kilidi AFYON kaza taksimat› hakk›nda bilgi vermemektedir. Ancak nahiye yap›s› incelendi¤inde sanca¤›n idârî taksimat›n›n, Kânûnî döneminde tutulmufl olan mufassal defterle büyük ölçüde ayn› oldu¤unu göstermektedir. Bu iki defter aras›ndaki fark, Kânûnî dönemindeki K›rhisar Nahiyesi’nin, II. Selim döneminde Kay›rhisar11 ve K›rhisar12 isimlerinde iki nahiyeye bölünmüfl olmas›d›r. II. Selim devrinde sancakta 1 flehir ve üç kasaba görünmektedir. Karahisar 35 mahalleden oluflan bir flehirdir. Bolvadin, fiuhut ve Sand›kl› kasaba hüviyetinde olup, Bolvadin’de 10, fiuhut’ta 9 ve Sand›kl›’da 5 mahalle bulunmaktad›r. Kay›rhisar, K›rhisar, Ulu-Sincanl›, Kiçi-Sincanl›, Barç›nl›, Oynafl ve Çola nahiyelerinde ise “nefs” tabir edilen bir flehir merkezi bulunmamaktad›r. Bu nahiyeler, belli bölgelerdeki k›r iskân merkezlerinin biraraya getirilmesiyle oluflturulan idârî birimlerdir. H. 983/M. 1575 tarihli Vak›f Tahrir Defteri’nde ise Karahisâr-› Sâhip Livas›’ndaki nahiyeler, fiehrâbâd, K›rhisar, Ulu-Sincanl›, Bolvadin, Barç›nl›, fiuhut, ve Sand›kl› fleklindedir13. 11 TK.KKA, TD 154, vr. 37b. 12 Ayn› defter, vr. 61b. 13 TK.KKA, TD 575. Tablo III: 1572’de Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’ndaki Nahiye alt› idari birimlerin Nahiyelere göre da¤›l›m› 2) XVII. Yüzy›ldan XX. Yüzy›l›n Bafllar›na Kadar XVI. yüzy›lda sanca¤›n merkez kazas›n›n ismi Karahisar iken XVII. yüzy›lda Karahisâr-› Sâhip Kazas› fleklinde kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Yine daha önce Karahisar Kazas›’na ba¤l› bir nahiye durumunda olan Sincanl›, bu dönemde müstakil kaza olmufltur. II. Bâyezid döneminde Bolvadin’in nahiyesi iken daha sonra nahiyelikten ç›kar›larak Bolvadin’e dahil edilen Çay da yine kaza haline gelmifltir. XVI. yüzy›lda sürekli mevcut olan Barç›nl› Ka- zas› XVII. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Barç›nl› ve Nevâhî-i Barç›nl› isminde iki kaza haline gelmifltir. Ayr›ca, önceki yüzy›lda kaza veya nahiye olarak hiç rastlamad›¤›m›z Karam›k Kazas›’n›n teflkil edildi¤i görülmektedir. XVI. yüzy›lda bazen Sand›kl›’ya ba¤l› bir nahiye, bazen bir kaza olarak gördü¤ümüz Çola ise, Çola-âbâd ismiyle kaza flekline dönüflmüfltür. Bu dönemdeki kazalar afla¤›da Tablo IV’de gösterilmifltir. XVII. yüzy›l›n sonunda bu kazalar›n aynen devam etti¤ini H. 1106/M. 1695 tarihli Tablo IV: H. 1030/M. 1621 tarihli Hâne-i Avâr›z Defteri14 ile 7 fievvâl 1062/ 11 Eylül 1652 tarihli bir sicil kayd›na göre Karahisâr-› Sâhip Livas› Kazalar›15 14 BA, MAD, nr. 2751, s. 60-61. 15 Afyon fier‘iyye Sicili (AfiS), Defter 503, vr. 59b/392. Anadolu’nun Kilidi AFYON 79 Afyon fier‘iyye Sicil Defteri’ndeki kay›tlar ortaya koymaktad›r16. Bu defterde, Karahisâr-› Sâhip Kazas›’na ba¤l› fiehrâbâd Nahiyesi17 ve Sincanl› Nahiyesi18; Sincanl› Kazas›’na ba¤l› Ulu-Sincanl› Nahiyesi19 ile Çolaâbâd Kazas›’na ba¤l› Çola veya Çöl-âbâd20 olarak kaydedilen nahiyeler bulunmaktad›r. Evliyâ Çelebi’ye göre ise XVII. yüzy›lda; Merkez, Sand›kl›, S›çanl›, fiuhut, Cule, ‹ki Barç›nlar, K›ram›k ve Çal kazalar› vard›r21. XVIII. yüzy›l›n bafllar›nda sancakta bulunan nahiye da¤›l›m› II. Selim zaman›ndaki nahiyeler ile tamamiyle ayn›d›r. Bu hususu, H. 1110-1125/M. 1698-1713 tarihleri aras›ndaki kay›tlar› içeren bir timar derdest defterinden tespit etmek mümkündür. Sözkonusu defterdeki nahiyeler, fiehrâbâd, Kay›rhisar, K›rhisar, Ulu-Sincanl›, Kiçi-Sincanl›, Bolvadin, Barç›nl›, Oynafl, fiuhut, Sand›kl› ve Çola fleklindedir22. Bu yüzy›lda Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’n›n kaza yap›lanmas› da XVII. yüzy›ldaki ile tamamiyle ayn›d›r. Afyonkarahisar fler‘iyye sicil defterleri ve avâr›z defterlerindeki kay›tlar, XVIII. Yüzy›l boyunca kaza yap›lanmas›nda hiçbir de¤ifliklik olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r23. Bu yüzy›l boyunca, Karahisâr-› Sâhip, Sincanl›, Bolvadin, Çay, Barç›nl›, Nevâhî-i Barç›nl›, fiuhut, Karam›k, Sand›kl› ve Çolaâbâd kazalar› aynen varl›¤›n› devam ettirmifllerdir. Ancak Barç›nl› Kazas› zaman zaman Hanbarç›nl› fleklinde de geçmektedir. 16 AfiS, Defter 523, vr. 73b/236, 78a/250. 17 Ayn› defter¸ vr. 42a/154. 18 Ayn› defter¸ vr. 51b/174. 19 Ayn› yer. 20 Ayn› defter¸ vr. 38b/145. 21 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, IX, (Haz. Mümin Çevik vd.), ‹stanbul 1984, s. 17; Burada S›çanlu, Cule, K›ram›k ve Çal fleklinde yaz›lm›fl olan kazâlar, Sincanlu, Çola, Karam›k ve Çay kazalar› olmal›d›r. 22 BA, MAD, nr. 15270, s. 199-247. 23 Bak›n›z AfiS, Defter 532 (1717 tarihli), s. 19; AfiS, Defter 534, vr. 2a/4, 9b/37 (1720 tarihli); AfiS, Defter 540, vr. 6b/19 (1735 tarihli); AfiS, Defter 541, vr. 40a/124, 66b/223 (1738/39 tarihli); AfiS, Defter 546, vr. 3a/13 (1753 tarihli); MAD, nr. 3158, s.191(1757/58 tarihli); AfiS, Defter 555, s.71/138 (1788 tarihli). 80 Anadolu’nun Kilidi AFYON Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›, 1839’da Hüdâvendigâr ad› alt›nda teflkil edilen eyaletin içinde say›ld›. Önceleri merkezden tayin edilen sancak beyleri taraf›ndan idare edilmekte iken, bu tarihte kaymakaml›k, 1867’de mutasarr›fl›k olarak idare teflkilat›ndaki yerini korudu24. Kaza yap›lanmas›nda ise XIX. yüzy›l›n ilk yar›s›nda herhangi bir de¤ifliklik olmam›fl, 1853’e kadar ayn› yap›lanma devam etmifltir25. H. 1264/M. 1848 tarihli defterde fiehrâbâd, Sincanl› ve Ulu-Sincanl› nahiyelerine dair kay›tlar da mevcuttur26. Ancak H. 1270/M. 1853/54 senesine ait kazalar›n tahmînî mahsûlât miktarlar› ile kaza nüfuslar›n› gösteren bir defterden Geyikler (Dinar), fieyhli, Dazk›r› ve Çal civar›n›n Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’na dahil edilerek yeni kazalar ihdas edildi¤i anlafl›lmaktad›r27. XVII. yüzy›l›n bafl›nda oluflan kaza yap›lanmas› iki buçuk as›r sonra bu dönemde sanca¤a yeni bölgelerin kat›lmas› sonucunda yeni kazalar›n teflkiliyle genifllemifltir. Böylece, bu döneme kadar Sancakta 10 kaza varken kaza say›s› bir anda 19’a ç›km›flt›r. Sözkonusu defterde kazalar, Karahisâr-› Sâhip, Sand›kl›, Sincanl›, fiuhut, Çola-âbâd, Bolvadin, Çay, Karam›k, Hanbarç›n, Nevâhî-i Barç›n, Emirda¤, Çal, Baklan, fieyhlü, Dazk›r›, Homa, Geyikler, Dâniflmendlü ve ‹shakl› fleklinde kaydedilmifltir. Bu tarihten sonra s›k s›k de¤ifliklikler olmaya bafllam›flt›r. H. 1277 tarihinde say›lan kazalardan Homa, fieyhlü, Emirda¤, Nevâhî-i Barç›n ve Çola-âbâd kazalar› görünmemektedir28. 24 F. Emecen, “Afyonkarahisar”, s. 444. 25 Bak›n›z BA, MAD 4109, s.161 (1827/28 tarihli); AfiS, Defter 565, vr. 29b/84 (1839 tarihli); BA, MAD 20535, (1845/46 tarihli); BA, ML.VRD 1651, (1846/47 tarihli); AfiS, Defter 568, s. 303/194 (1848 tarihli); BA, MAD 1490, s. 3, (1853 tarihli). 26 AfiS, Defter 568, s. 263/152, 308/197. 27 BA, MAD, nr. 19505, s. 1-5. 28 BA, Cevdet Dâhiliye nr. 8605. Tablo V: XIX. Yüzy›l›n son çeyre¤inde Salnamelere göre idari taksimat 1870’lerden sonraki dönemin idari taksimat› hakk›nda salnamelerde düzenli bilgi bulmak mümkündür. Bu dönemin idari taksimat› Tablo V’de gösterildi¤i gibidir. Kaza ve nahiye taksimat›nda de¤ifliklikler olurken köy say›s› ve da¤›l›m› da sürekli de¤iflmektedir. Mesela 1296 y›l› salnamesinde, Karahisar Kazas›’nda 78, Sand›kl› Kazas›’nda 100, fieyhlü Nahiyesi’nde 53, Geyikler Nahiyesi’nde 52, Çal Nahiyesi’nde 30, Baklan Nahiyesi’nde 24, Bolvadin Kazas›’nda 18, fiuhut Nahiyesi’nde 41, ‹shakl› Nahiyesi’nde 12, Aziziye Kazas›’nda 21 ve Hanbarç›n Nahiyesi’nde 50 olmak üzere toplam 479 köy bulunmaktad›r32. Buna karfl›l›k 1301 y›l› salnamesinde Karahisar Kazas›’nda 100, fiuhut Nahiyesi’nde 46, Sand›kl› Kazas›’nda 70, fieyhlü Nahiyesi’nde 59, Geyikler Nahiyesi’nde 45, Dazk›r› Nahiyesi’nde 21, Bolvadin Kazas›’nda 18, ‹shakl› Nahiyesi’nde 14, Çal Kazas›’nda 31, Baklan Nahiyesi’nde 29, Aziziye Kazas›’nda 41, 29 Hüdâvendigâr Vilâyeti Salnamesi (HVS), 1287 senesi, 1. def‘a, s. 152; HVS, 1288 senesi, 2. def‘a, s. 120; HVS, 1289 senesi, 3. def‘a, s. 115. 30 HVS, 1291 senesi, 5. def‘a, s. 115; HVS, 1296 senesi, 10. def‘a, s. 180. 31 HVS, 1301 senesi, 12. def‘a, s. 349, 357. 32 HVS, 1296 senesi, 10. def‘a, s. 184. Hanbarç›n Nahiyesi’nde 9 olmak üzere toplam 483 köy bulunmaktad›r33. XIX. yüzy›l›n sonlar›na ait kaza ve nahiyeleri fler‘iyye sicil defterlerinden de tespit edebilmekteyiz. Mesela, H. 1299-1301/M. 18821883 ve H. 1306-1308/1889-1891 tarihli defterlere göre, daha önce mevcut olan Nevâhî-i Barç›nl›, Karam›k ve Çola-âbâd kazalar› la¤vedilmifltir34. Barç›nl› Kazas›’n›n ismi ise Aziziye flekline dönüflmüfl35, Çay Kazas› da Bolvadin’e ba¤l› bir nahiye haline gelmifltir36. Di¤er taraftan, Karahisâr-› Sâhip Kazas›’na ba¤l› olarak geçen fiehrâbâd Nahiyesi’nin ismi Etrâf-› flehr olarak de¤iflmifltir37. Bunlardan baflka, Bolvadin Kazas›’na ba¤l› ‹shakl›38 ve Aziziye Kazas›’na39 ba¤l› Bayat40 nahiyeleri ihdas adilmifltir. fieriyye sicil defterlerindeki bu bilgilere göre 1882-1891 y›llar›nda kaza ve nahiye da¤›l›m› ise flöyle oluflmaktad›r: 33 HVS, 1301 senesi, 12. def‘a, s. 349, 357. 34 AfiS, Defter 612, s. 193/98; AfiS, Defter 568, s. 374/240. 35 AfiS, Defter 612, s. 123/38; AfiS, Defter 568, s. 152/16, 463/325, 534/399. 36 AfiS, Defter 618, s. 228/105, 249/128. 37 Ayn› defter, s. 306/183. 38 AfiS, Defter 618, s. 283/161. 39 Aziziye’nin nâm-› di¤eri Barç›nlu’dur (AfiS, Defter 612, s. 123/38). 40 AfiS, Defter 618, s. 152/16, 463/325. Anadolu’nun Kilidi AFYON 81 Tablo VI: 1882-1891 Tarihlerinde Karahisâr-› Sâhip Sanca¤› Kazalar› 4 Mart 1898 (H. 10 fievval 1315) tarihinde Hüdâvendigâr Vilâyeti’ne ba¤l› olan Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’nda yeni ve genifl bir idari yap›lanmaya gidilmifltir41. Bu de¤iflimde kaza say›s›, Karahisar, Sand›kl›, Bolvadin ve Aziziye olmak üzere dörde inerken, sözkonusu kazalara ba¤l› nahiye say›s›nda afl›r› bir art›fl ortaya ç›km›flt›r. Yap›lan idari taksimatta, Karahisar Kazas›’nda 9, Sand›kl›’da 11, Bolvadin’de 4 ve Aziziye’de 5 olmak üzere 29 nahiye oluflturulmufltur. Di¤er taraftan bütün köylerin tespiti yap›larak hangi köylerin hangi nahiyelere ba¤l› oldu¤u da belirlenmifltir. Ayn› zamanda yeni hallerine göre nahiye ve kazalar›n haritalar› ç›kar›lm›flt›r. Bu düzenlemede oluflan yeni kaza ve nahiye taksimat› ve köy say›lar› afla¤›daki tabloda gösterilmifltir. Tablo VII: Nahiyelere Göre Köy Say›lar› 41 BA, DH.SNM 4/103. 82 Anadolu’nun Kilidi AFYON Tablo VIII: Salnâmelere Göre XIX. Yüzy›l›n Sonu ve XX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Karahisâr-› Sâhip Sanca¤› Kaza ve Nahiye Da¤›l›m›42 Yüzy›l›n sonlar›na ait salnâmelerde ise kaza ve nahiyeler birbirleri ile ayn›d›r. Ancak, salnâmelerdeki bilgilerden, 1890’l› y›llarda kaza ve nahiyelerde ufak baz› de¤iflikliklerin oldu¤u görülmektedir. Yukar›daki Tablo VIII, daha önceki bilgilerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda bunu ortaya koymaktad›r. Karahisâr-› Sâhip Sanca¤› Tanzimat dönemide yap›lan vilâyet ve sancak yap›lanmas›nda Hüdâvendigâr Vilâyeti’ne ba¤land›¤›n› daha önce belirtmifltik. Bu yap›lanma XX. Yüzy›l›n bafllar›na kadar de¤iflmeden devam etmifltir. Ancak II. Meflrutiyetten sonra livan›n Hüdâvendigâr Vilâyeti’nden ayr›lmas› için teflebbüslerde bulunuldu¤unu belgeler göstermektedir. Karahisâr-› Sâhip meb‘uslar› 1909 y›l› sonunda (29 Teflrîn-i sânî 325) Dâhiliye Nezâreti’ne gönderdikleri bir yaz› ile Karahisâr-› Sâhip’in Hüdâvendigâr Vilâyeti’nden ayr›larak müstakil liva haline getirilmesini istemifllerdir45. Di¤er taraftan 1912 (9 Temmuz 1328) y›l›nda teflkîlât ve taksîmât-› mülkiye üzerinde gerekli görülen de¤ifliklik çal›flmalar› çerçevesinde Antalya’n›n Konya Vi42 HVS, 1313 senesi, 22. def‘a, s. 358-385.; HVS, 1314 senesi, 23. def‘a, s. 262-290, 305; HVS, 1315 senesi, 24. def‘a, s. 178-207, 305; HVS, 1316 senesi, 25. def‘a, s. 171-192; HVS, 1324 senesi, 33. def‘a, s. 446-488. 43 1315 ve 1316 y›l› salnâmelerinde “nâm-› di¤eri Sinan Pafla” fleklinde yaz›lm›flt›r(1315 Salnâmesi, s. 188; 1316 Salnâmesi, s. 178). 44 1316 y›l› salnâmelerinde “Çay Belediyesi” fleklinde yaz›lm›flt›r (1316 Salnâmesi, s. 185). 45 BA, DH.MU‹, 1-81/11, lef:2/2. lâyeti’nden ayr›larak müstakil sancak haline getirilmesi giriflimleri s›ras›nda, Antalya’n›n yerine Karahisâr-› Sâhip’in Konya Vilâyeti’ne ba¤lanmas› düflünülmüfltür. Fakat, Karahisâr-› Sâhip’in Konya Vilâyeti’ne ba¤lanamayaca¤› ortaya ç›k›nca bundan vazgeçilmifltir46. Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’n›n müstakil liva haline gelmesi ise 1914 y›l›nda gerçekleflmifltir. Önce, Karahisâr-› Sâhip’den Meclis-i Umûmî-i Vilâyet karar›yla 15 Kânûn-› sânî 1329/ 28 Ocak 1914 tarihinde Dâhiliye Nezâreti’ne müracaat edilerek Karahisâr-› Sâhip’in müstakil liva haline getirilmesi istenmifltir. Bu müracaat s›ras›nda sözkonusu talebin gerekçeleri de s›ralanmaktad›r. Bu gerekçelerde, Afyonkarahisar’da ziraî ürün olarak afyon, bu¤day, arpa ve az miktarda di¤er hubûbât›n has›l oldu¤u ve bunlar›n Bursa Vilâyeti’nden tamamiyle baflka oldu¤u belirtilmektedir. Bunun yan›n›nda mevkiinin yüksek ve yayla olmas› nedeniyle ehlî hayvanlar›n daha ziyade koyun ve tiftik keçilerinden ibaret kald›¤› da ifade edilmektedir. Di¤er taraftan, ticari muamelat›n belirtilen zirai ürünler ile yün ve yapa¤›ya ait olmas› nedeniyle ticaret merkezi olan Dersaadet ve ‹zmir iskeleleriyle do¤rudan al›flverifl yap›ld›¤›, buna karfl›l›k Bursa Vilâyeti ve çevresiyle aslâ ticarî iliflkinin mevcut olmad›¤› ifade edilmektedir. Sonuç olarak, mevkii ve gelir kaynaklar› yönüyle müstakil liva olmaya müsait olan Karahisâr-› Sâhip’in 46 BA, DH.‹D, 144-1/23. Anadolu’nun Kilidi AFYON 83 çevre vilayetlerle ahenkli iliflkilerin kurulabilmesi, günlük muameleler ile ticari faaliyetlerin düzenli bir flekilde yürütülebilmesi için müstakil liva haline getirilmesi talebinde bulunulmaktad›r47. Hüdâvendigâr Valili¤i Karahisar’›n müstakil liva olmas›na karfl› ç›km›flt›r48. Buna ra¤men Karahisâr-› Sâhip Mutasarr›fl›¤›’n›n Dâhiliye Nezâreti’ne müracaat›n›n ard›ndan, Dâhiliye Naz›r› Talat Pafla bir vilayet kadar genifl ve gelire sahip olan Karahisâr-› Sâhip Sanca¤›’n›n müstakil liva haline getirilmesinin Dâhiliye Nezâreti’nce de uygun bulundu¤unu 13 Teflrîn-i sânî 1330/ 26 Kas›m 1914 tarihinde sadarete arz etmifltir. 16 Teflrîn-i sânî 1330/ 29 Kas›m 1914 tarihinde de “Hüdâvendigâr Vilâyeti’ne merbut Karahisâr-› Sâhip Sanca¤› müstakil liva haline ifra¤ edilmifltir.” fleklindeki iradeyle Karahisâr-› Sâhip Sanca¤› müstakil liva haline getirilmifltir49. Buna karfl›l›k, 21 teflrîn-i sânî 1330 tarihinde Karahisâr-› Sâhipin müstakil liva olmas› sebebiyle Dâhiliye Nezâreti’ne Karahisâr-› Sâhip’den teflekkür telgraf› da çekildi¤i görülmektedir50. B) Bölgedeki Siyasi Olaylar Afyonkarahisar, Osmanl› hakimiyetine geçtikten sonra Karamanl›lar üzerine yap›lan seferlerde güzergah üzerinde yer almas› dolay›s›yla üs olarak kullan›lm›flt›r. Afyonkarahisar civar›, XVI. yüzy›lda ç›kan celâlî isyanlar› ve ö¤renci olaylar›ndan en fazla etkilenen bölgeler aras›nda yer alm›fl ve çok fazla zarar görmüfltür. Bir çok köy de kargafla nedeniyle insanlar›n terketmesi sonucunda boflalm›flt›r. Nihayet devletin ö¤renci isyanlar›na bir son vermek için 1584’de ald›¤› etkili tedbir47 BA, DH.‹D, 204/26. 48 BA, DH.‹D, 204/26, lef:5. 49 BA, ‹rade Dâhiliye, 1333. M./20. 50 BA, DH.‹D, 204/26, lef:13. 84 Anadolu’nun Kilidi AFYON lerle her tarafta ö¤renci teftifline bafllamas›, halk›n bunlara karfl› olan nefretiyle birleflince, gittikçe güç kaybetmelerine sebep olmufl ve ö¤renci hadiseleri 1590’larda büyük celali gruplar›n›n ortaya ç›k›fl›yla yavafl yavafl sona ermifltir. Memleketi y›llarca kas›p kavuran celali fetreti Kuyucu Murat Pafla’n›n 1608’de Marafl dolaylar›nda celalî güçlerini yenmesiyle h›z›n› kaybetmifl, ancak küçük celali gruplar›n›n faaliyetleri bir süre daha devam etmifltir. XVII. yüzy›l sonlar›na gelindi¤inde bir taraftan türedi eflkiyas›n›n faaliyetleri bir taraftan mahallî idarecilerin s›k s›k vergi nam›yla zorla para tahsili ve türlü zulümlere baflvurmalar›, halk›n yerini yurdunu bir as›r önce oldu¤u gibi terke mecbur etmifltir. Di¤er taraftan üretimin durmas›, ticaretin düzgün yap›lamamas› ülkeyi önemli gelir kaynaklar›ndan mahrum b›rakm›flt›. Devlet ise bu dönemde konar-göçer teflekkülleri harap ve sahipsiz yerlere yerlefltirmeyi kararlaflt›rarak memleketi yeniden flenlendirmeyi amaçlam›flt›r. Zira konar-göçer teflekküller bir çok kez eflk›yal›k ve yol kesicilik gibi hadiselere kar›fl›yorlar, yaylakk›fllak hayat› aras›nda gelip giderken köylülerin tarlalar›na ve ürünlerine zarar veriyorlard›. Osmanl› Devleti’nde taflra idaresinde ayanl›k yüzy›llarca etkin olarak yer alm›flt›r. Ayanl›¤›n Anadolu’da etkili oldu¤u yerlerden birisi de Afyonkarahisar havalisi olmufltur. Afyonkarahisar’da ayanl›k iddias›yla ortaya ç›kan ilk kifli Yahya Efendi’dir. Kendisi 1726 y›l›na ait bir fermandan anlafl›ld›¤›na göre flehrin yerlisi olup yasak olmas›na ra¤men naip olmufl ve ard›ndan ayanl›k iddias›nda bulunmufltur. Taraftarlar›yla ve çevre kazalardaki ayanlarla anlafl›p alt›-yedi sene boyunca müstakil hareket ederek, imdâd-› seferiye, avâr›z, çeltik gibi vergileri toplam›fl ve bunlar› yaparken de halka zulmetmifltir. Bundan bir süre sonra 1748’de Müftü Ahmet Efendi de ayanl›k iddias›yla ortaya ç›km›fl ve bu dört-befl sene sürmüfl, neticede Antalya’ya sürülmüfltür. Bu tarihlerde ayanl›k iddias›yla ortaya ç›km›fl bir baflka kifli ise Sucuo¤lu Ali’dir. Aslen yeniçeri olan Ali, terzi esnafl›¤›ndan yeniçeri serdarl›¤›na yükselmifl, kaza ayan›n›n baflka yerde olmas›ndan faydalanarak yardakç›s› oldu¤u Müftü Ahmet Efendi baflta olmak üzere flehrin ileri gelenlerinin deste¤iyle ayanl›¤›n› ilan etmifltir. XVIII. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ayanl›k peflinde koflanlar daha da artm›flt›r. 1749 y›l›nda Afyonkarahisar’da oturan ‹smail Bey, Sarayc›k Kazas› katibi Topal Yakup ve Arap adl› flah›slar anlaflarak ayanl›k iddias›nda bulunmufllar ve Afyonkarahisar ile UluSincanl› Kazas›’ndaki halktan kanuna ayk›r› flekilde zorla para toplam›fllard›r. Ayanl›k mücadelelerinin devam etti¤i bu y›llarda Afyonkarahisar ve civar›nda eflk›yal›k hareketleri de bir türlü bitmemifltir. XVIII. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ayanlar›n gücünün iyice artt›¤› ve müessesenin nüfuzlu ailelerin eline geçti¤i görülmektedir. Bunlar›n bafl›nda Turunç-zâdeler ve Molla-zâdeler gelmektedir. Özellikle yüzy›l›n son çeyre¤ine girildi¤inde bu iki hanedan aras›ndaki siyasi üstünlük mücadelesi had safhaya ulaflm›fl, aralar›ndaki mücadeleden en çok zarar› flehir halk› görmüfltür. Afyonkarahisar’da en meflhur ayan sülaleleri hiç flüphesiz Turunç-zâdeler ve Molla-zâdeler’dir. Bu iki sülaleden çeflitli kifliler ayanl›k yaparken uzun y›llar her iki aile birbirleriyle nüfuz mücadelesine giriflmifllerdir. Bilhassa, XVIII. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan XIX. yüzy›l bafllar›na kadar Afyonkarahisar sürekli ayanlar›n mücadelelerine sahne olmufltur. Bundan en çok zarar› halk görmüfl ve bir çok kez ilgili makamlara fli- kayette bulunmufllard›r. Ne var ki devletin ayanlara özellikle XVIII. yüzy›l sonlar›nda oldukça s›k muhtaç olmas›, onlar›n hem siyasî nüfuzlar›n› hem de toplum nazar›nda itibarlar›n› artt›rm›flt›r. Siyasî kudretleri gittikçe artan ayanlar bir süre sonra zaptedilemez hale gelmifltir. Bununla birlikte devlet Turunç-zâdeler ile Molla-zâdeler örne¤inde oldu¤u gibi bir ayan ailesinin karfl›s›na bir baflka ayan ailesi ç›karmak suretiyle siyasi nüfuzlar›n› azaltma yoluna gitmifltir. Nitekim Molla-zâdeler, Turunç-zâdeler ile olan mücadeleleri s›ras›nda her türlü fenal›¤› yapmalar›na ra¤men iki aile aras›nda dengenin kaybolmamas› için çok defa cezaland›r›lmam›fllard›r. Ald›klar› cezalar da verilen görevi iyi niyetle yerine getirdiklerine binaen bir süre sonra affedilmifllerdir. Ancak devlet burada amac›na ulaflm›fl, her iki sülaleyi yekdi¤eriyle mücadeleye sokarak bunlar›n siyasi nüfuzlar›n› dengede tutmufltur. II. Mahmut döneminde merkezi otoritenin tesisi amac›yla izlenen siyaset gere¤i ayanlar›n devlet hayat›ndaki etkileri en aza indirilmifltir. Buna ra¤men ayanlar›n flehir hayat›ndaki iktisadi ve sosyal nüfuzlar› uzun süre devam etmifltir51. C) Nüfus ve Yerleflim Afyonkarahisar’›n Osmanl› dönemindeki nüfusuyla ilgili ulaflabildi¤imiz ilk sa¤l›kl› veriler XVI. yüzy›la aittir. Buna göre 1528-29’da 1717, 1572-73’de 2106 kay›tl› vergi mükellefine sahip olan Afyonkarahisar’da, ayn› tarihte 300’ü Hristiyan, 200’ü Yahudi, gerisi Müslüman olmak üzere yaklafl›k 8.500 kifli; 1572’de ise 8.700’ü müslim, 500’ü hristiyan, 200’ü yahudi olmak üzere yaklafl›k 9.400 kifli yaflamaktayd› 52 . 51 Afyonkarahisar çevresindeki Celâlî fesad›, ö¤renci olaylar› ve ayanl›k mücadeleleri hakk›ndaki bilgiler Özer Küpeli’nin “Osmanl›lar Döneminde Afyonkarahisar” isimli çal›flmas›ndan al›nm›flt›r. Daha genifl bilgi için bkz. Özer Küpeli, “Osmanl›lar Döneminde Afyonkarahisar”, Afyonkarahisar Kütü¤ü, I, Afyon 2001, s. 133-147. 52 F. Emecen, “Afyonkarahisar”, s. 444. Anadolu’nun Kilidi AFYON 85 Afyonkarahisar bu haliyle Anadolu Eyaleti’nin merkezi Kütahya’dan daha kalabal›kt›. Afyonkarahisar’›n bu ölçüde büyümesine muhtemelen, bölgenin tah›l ürünlerindeki üretkenli¤inin yan› s›ra co¤rafi konumu ve ticaret kapasitesi de etkili olmufltur53. XVII. yüzy›lda Evliya Çelebi’den anlafl›ld›¤›na göre flehirde 20.000 civar›nda nüfus bulunmaktayd›54. XVIII. yüzy›lda hemen hemen ayn› kalan flehir nüfusu 1830 y›l›nda yaklafl›k 29.000’dir55. ‹ngiliz seyyah Hamilton’un verdi¤i bilgiye nazaran; 18351837 y›llar›nda flehirde 8.000 Türk, 400 Ermeni hane vard›r56. Buna göre bir hane için genellikle befl rakam›n›n kabul edildi¤i düflünülürse flehir nüfusu 42.000 kifli olmal›d›r. Ancak flehir nüfusunun birkaç y›l zarf›nda 29.000’den 42.000’e ç›kmas› pek te mümkün de¤ildir. Bu yüzden Hamilton’un verdi¤i rakamlara ihtiyatla bakmak gerekir. Vilayet y›ll›klar›na göre; 1870-1874 y›llar›nda Afyonkarahisar’da toplam 9.410 hanede 22.961’i Müslüman, 1.876’s› Ermeni olmak üzere toplam 24.838 kifli yaflamaktad›r57. 1883 y›l›nda ise hane say›s›n›n 9.326’ya düfltü¤ü, buna karfl› Müslüman nüfusun 23.749, Ermeni nüfusunun 1.804 kifli oldu¤u görülmektedir58. 1898 y›l›nda flehir merkezi nüfusu; 25.194 ‹slam, 6.055 Ermeni olmak üzere toplam 31.249 kiflidir59. 1902’de 33.000 dolaylar›nda olan60 flehir nü53 Suraiya Faroqhi, “16. Yüzy›lda Bat› ve Güney Sancaklar›nda Belirli Aral›klarla Kurulan Pazarlar (‹çel, Hamid, Karahisar-› Sahib, Kütahya, Ayd›n ve Mentefle)”, (Çev. Melek E¤ilmez), ODTÜ Geliflme Dergisi, I, (1978), s. 56. 54 F. Emecen, “Afyonkarahisar”, s. 444. 55 Musa Çad›rc›, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri’nin Sosyal ve Ekonomik Yap›s›, Ankara 1997, s. 49. 56 Sevgi Aktüre, 19. Yüzy›l Sonunda Anadolu Kenti Mekansal Yap› Çözümlemesi, Ankara 1981, s. 195. 57 Salnâme-i Vilâyet-i Hüdâvendigâr (SVH), 1287-1291 seneleri, 1-5. defa. 58 SVH, 1307 senesi, 18. defa, s. 319-320; Ali Asaf, Hüdâvendigâr Vilayeti Co¤rafya ve Ahvâl-i Umûmiyesi, fly. 1308, s. 131-132. 59 S. Aktüre, Ayn› eser, s. 195. 60 F. Emecen, “Afyonkarahisar”, s. 444. 61 TC Devlet Salnamesi 1926-1927, s. 490. 86 Anadolu’nun Kilidi AFYON fusu, 1926’da 21.000 civar›na düflmüfltür61. Nüfustaki bu büyük düflüfl devletin 1911’den 1922’ye kadar sürekli savafl halinde olmas› dolay›s›yla savafllardaki insan kayb› ve Yunan iflgali s›ras›nda baflka memleketlere göçlerden kaynaklanmaktad›r. Verilen bilgilerden anlafl›ld›¤›na göre, Afyonkarahisar’da Türkler, Osmanl› döneminde Ermeniler ve Yahudilerle birlikte yaflam›fllard›r. Ancak her zaman için Türklerin ekseriyete sahip olduklar› görülmektedir. Türklerden sonra ikinci kalabal›k toplum Ermenilerdir. Ermenilerin flehre ne zaman ve ne flekilde gelip yerlefltikleri bilinmemektedir. fiehirde XVI. yüzy›ldan beri var olan Ermenilerin nüfusu XVIII. yüzy›la kadar fazla de¤iflmemifl, bilhassa XIX. yüzy›lda artm›flt›r. Ermeniler kalenin güney eteklerindeki Adeyze Camiinin bat› k›sm›ndan Yukar›pazar Mescidi’nin alt›na, buradan Kubbeli Mescidi’nin do¤u k›sm›na, ve buradan itibaren Tâc Ahmed Mahallesi’ni içine alarak Mevlevihaneye kadar olan bölgede oturmaktayd›lar. fiehirdeki bir di¤er gay-i müslim cemaati ise Yahudilerdir. Osmanl› Devleti’nde öteden beri var olan Yahudi nüfusu, 1492’de ‹spanya’dan göçlerinden sonra artm›flt›r. XVI. yüzy›l bafllar›na ait tahrir defterlerinden anlafl›ld›¤› üzere Bat› Anadolu’da Bursa, Kütahya, Bal›kesir, Afyon, Tire ve Manisa flehirlerine Yahudiler iskan edilmifllerdir62. Nitekim 1529’da Akyonkarahisar’da 200 civar›nda Yahudi bulundu¤unu daha önce zikretmifltik. Bu nüfusun ekseriyetinin ‹spanya’dan göçleri sonras›nda yerleflmifl olmas› muhtemeldir. 1653 y›l›nda ise flehirde yaklafl›k 700 Yahudi bulunmaktad›r ve mahalleleri Karaman Mahallesi yan›ndad›r63. Kanaatimize göre flehirde ticaretin gerilemesiyle Yahudiler 1750-1800 y›llar› aras›nda Bursa ve sair yerlere göç ederek Afyonkarahisar’› terk etmifllerdir. 62 Feridun M. Emecen, Unutulmufl Bir Cemaat Manisa Yahudileri, ‹stanbul 1997, s. 18, 27, 31, 33. 63 Edip Ali Bak›, Afyonkarahisar’da XVII, XVIII inci As›rlarda Meçhul Halk Tarihinden Yapraklar, fly. 1951, s. 77. D) Osmanl›lar Döneminde Afyonkarahisar fiehri’nin Mahalle Yap›lanmas› Afyonkarahisar, Osmanl› idaresine geçtikten sonra Karaman Beyli¤i s›n›r›nda bulunmas› ve stratejik özelli¤i dolay›s›yla askeri harekat›n bafll›ca merkezlerinden biri olmufl, yine Hersekzade Ahmet Pafla’n›n Memlükler üzerine yapt›¤› seferde de merkez üs olarak kullan›lm›flt›r. Bu hadiseler ile özellikle ‹stanbul’un al›nmas›ndan sonra Afyonkarahisar fiehri’nde yap›lan imar faaliyetleri, Fatih’in bu flehri gelifltirmeye özel bir önem verdi¤i düflüncesini akla getirmektedir. Bu yüzy›lda; Sinan Halife Mescidi, Güdük Minare Camii, Umur Bey Külliyesi, Gedik Ahmed Pafla Külliyesi, Baflçeflme Camii ve Kas›m Pafla Külliyesi yap›lm›flt›r. Bu eserlerin bulunduklar› yerler gözönüne al›nd›¤›nda XV. yüzy›lda flehrin; kalenin güneyinde H›d›rl›k da¤› eteklerinden ‹maret Külliyesi’nin üst taraflar›na, Otpazar› Camii civar›ndan Belediye meydan›na ve oradan kalenin do¤u eteklerini içine alarak kuzey do¤u cihetinde M›srî Camii civar›na kadar yay›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. fiehrin bu dönemdeki yay›lmas›yla beraber yeni mahallelerin ortaya ç›kt›¤› aflikard›r. Ancak Afyonkarahisar’›n mahalleleri hakk›nda en eski ve teferruatl› bilgi sahibi oldu¤umuz dönem XVI. yüzy›ld›r. Tahrir defterlerine göre XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda (1528) Karahisar flehrinde 34 mahalle bulunmaktad›r64. Yüzy›l›n ikinci yar›s›nda (1572) ise mahalle say›s› 35’e ç›km›flt›r65. Her iki dönemdeki mahalle isimleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda 1528 tarihindeki Ermeniyân Mahallesi’nin 1572 tarihinde Kilise ad›yla iki mahalleye ayr›ld›¤›, Bahflî Mahallesi’nin Mevlâ Bahflâyifl Mahallesi, Eksürde Mahalle64 BA, TD 147. 65 1572 Tarihindeki mahalleler için bkz. TK.KKA, TD 154, vr. 1b-11a si’nin de Öksüzce olarak kaydedildi¤i görülmektedir. Di¤er taraftan, 1528 tarihinde gördü¤ümüz Bedrik, Hac› Yahyâ, Karla¤uç ve Kazganc› isimleri 1572 tarihinde bulunmamaktad›r. Buna karfl›l›k 1572 tarihinde, yüzy›l›n ilk yar›s›ndaki isimlerden farkl› mahalle isimleri yer almaktad›r. Bunlar; Hac› Ali, Karamanlu(Esb), Mustafa A¤a ve Tezrük isimleridir. Bu farkl›l›¤›n sebebi muhtemelen ayn› mahallelerin farkl› isimlerle kaydedilmesinden olmal›d›r. Bunlar›n d›fl›ndaki bütün mahalleler ayn› isimlerle varl›¤›n› devam ettirmifllerdir. XVI. yüzy›ldaki mevcut mahallelerin bulunduklar› mevkilere bak›ld›¤›nda Afyonkarahisar, kalenin bat›s›nda, Çavuflbafl› Mahallesi’nden bafllayarak güney ve güney do¤uya do¤ru Kara-katip, Taflp›nar, Kubeli, Zâviye, Akmescit, Hac› Yahya ve Nakilci mahallelerine do¤ru bugünkü yerleflim s›n›rlar›n› içine alacak flekilde genifllemesini tamamlam›flt›r. Bundan baflka flehir, kalenin do¤usunda; ‹maret çevresinden Otpazar›, Umur Bey ve Hac› Mahmut mahallelerine, kuzeyinde; Burmal› ve Efecik mahallelerine, kuzey do¤usunda ise; Hac› Mahmut, Karaman ve Hac› Alio¤lu mahallelerine kadar genifllemifl ve oradan Sar›k›z Tepesi eteklerine Kas›mpafla ve fiehreküstü Mahallesi’ne kadar ilerlemifltir. XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Ermeni ve Yahudi mahallelerinde ad›ndan anlafl›ld›¤› üzere gayr-i müslimler, geriye kalan 32 mahallede ise Müslümanlar oturmaktad›r. Yüzy›l›n II. yar›s›nda ise Kilise isimli iki mahallede Ermeniler yaflarken Yahudiyân Mahallesi’nde de Yahudiler oturmaktad›rlar. Geriye kalan 32 mahallede de müslümanlar meskundur. XVII. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren flehirde Yahudi mahallesine rastlanmamaktad›r. Bu husus Anadolu’nun Kilidi AFYON 87 Yahudilerin flehri büyük ölçüde terkettiklerine iflaret olsa gerektir. Yahudi Mahallesi’nin bulunmamas›, bütün Yahudilerin flehirden göç etti¤ini göstermedi¤i aç›kt›r. Ancak en az›ndan mahalle oluflturacak kadar bulunmad›klar›n›n bir delili olabilir. Di¤er taraftan, Ermenilerin flehirde yaflamlar›n› sürdürmeye devam ettikleri âflikârd›r. 1528’de Ermeniyân, 1572’de Kilise olarak yer alan Ermeni mahallesi XVII. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren Nasârâ olarak kay›tlara intikal etmifltir. Ermenilerin toplu olarak yaflad›klar› Nasârâ Mahallesi olmas›na karfl›l›k di¤er baz› mahallelerde de nadiren gayr-i müslimlerin bulunabilece¤i kanaatindeyiz. Bu hususun tespiti için daha fazla araflt›rma yapma gere¤i vard›r. Burada flu kadar›n› ifade edelim ki, H.9 Zilka‘de 1105/ M.2 Temmuz 1694 ve Cemâziye’l-âhir 1131/ May›s 1719 tarihli fler‘iyye sicil kay›tlar›nda Do¤anc› Mahallesi’nde gayr-i müslim kiflilerin de meskûn oldu¤u görülmektedir66. XVII. yüzy›l›n sonlar›nda, 1691-1694 tarihleri aras›ndaki baz› fler‘iyye sicil defterlerinden tespit etti¤imiz bilgilere göre Karahisar flehrinde 31 mahalle bulunmaktad›r. Bu mahalle isimlerini XVI. Yüzy›l mahalle isimleriyle karfl›laflt›rd›¤›m›zda XVI. Yüzy›lda Bahflî veya Mevlâ Bahflâyifl olarak yer alan mahalle bu yüzy›lda Molla Bahflî ismiyle kaydedilirken, Kuplu-mescid veya Kubbelümescid olarak kaydedilen mahalle de XVII. Yüzy›ldan itibaren sürekli olarak Kubbeli Mahallesi olarak yaz›lm›fl ve her iki mahalle daha sonraki yüzy›llarda bu isimlerle kaydedilir olmufltur. 1528’de Eksürde, 1572’de Öksüzce olarak kaydedilen isimler de XVII. Yüzy›ldan itibaren kanaatimizce Egeste olarak yaz›lm›fl ve daha sonraki yüzy›llarda bu isim sürekli olarak varl›¤›n› sürdürmüfltür. 66 AfiS, Defter 523, vr. 19a/79; AfiS, Defter 532, s. 2. 88 Anadolu’nun Kilidi AFYON XVI. Yüzy›lda Dolar ismiyle de an›lan Kâhil Mahallesi XVII. Yüzy›ldan itibaren sadece Kâhil ismiyle kay›tlarda yer al›rken; yine XVI. Yüzy›lda Kemer ismiyle de an›lan Yukar›-Pazar Mahallesi de bu yüzy›ldan itibaren daima sadece Yukar›-Pazar ismiyle karfl›m›za ç›kmaktad›r. XVI. Yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Karamanlu (nâm-› di¤eri Esb) olarak kaydedilen mahalle ise XVII. Yüzy›lda bazen yine ayn› flekilde Karamanlu olarak kaydedilirken bazen de sadece Karaman olarak göze çarpmaktad›r. XVI. Yüzy›lda Kas›m Pafla olarak yer alan mahalle de XVII. Yüzy›lda bu isimle an›lmas›n›n yan›s›ra Sofular Mahallesi ismiyle de kay›tlarda yer ald›¤› görülmektedir. 1528’de geçen Karla¤uç ve Kazganc› mahalleleriyle 1572’de geçen Hac› Ali, Mustafa A¤a ve Tezrük isimleri ve bunlardan baflka XVI. Yüzy›l›n her iki yar›s›nda var olan Hac› Abdül, Mahkeme ve fiehre-küstü isimlerine sonraki yüzy›llarda bir daha rastlanmamaktad›r. Yine XVI. yüzy›l›n her iki yar›s›nda mevcut olan Tafl-p›nar ismine ise daha sonraki dönemde ancak XIX. Yüzy›l›n son çeyre¤inde tekrar rastlanmaktad›r. XVI. Yüzy›l›n ilk yar›s›nda mevcut olan ancak 1572 tarihinde bulunmayan Bedrik ve Hac› Yahyâ isimleri ise bu dönemde mevcut olmas›n›n yan›s›ra sonraki yüzy›llarda da sürekli olarak yer alm›flt›r. Hac› Evtal, Hisar-önü, Çavuflbafl›, Çavuflo¤lu XVI. Yüzy›lda mevcut de¤il iken XVII. Yüzy›l mahalleleri aras›nda yer almaktad›rlar. Sözkonusu bu mahallelerden Çavuflbafl› Mahallesi büyük ihtimalle, XVI. Yüzy›l mahalleleri aras›nda Kethüda veya Çavufl ismiyle yer alan mahalle olsa gerektir. XVII. yüzy›l mahalleleri ile XVIII. Yüzy›l mahalleleri aras›nda fazla bir farkl›l›k yoktur. Mahalle say›s› XVIII. Yüzy›lda da 31’dir. Önceki yüzy›lda Karamanlu veya Karaman fleklinde iki farkl› kullan›m› bulunan mahallenin ismi bu yüzy›ldan itibaren sadece Karaman ismiyle varl›¤›n› devam Tablo IX: XVI.-XVIII. Yüzy›llarda Afyonkarahisar fiehrinin Mahalle ‹simleri 67 BA, TD 147. 68 1572 Tarihindeki mahalleler için bkz. TK.KKA, TD 154, vr. 1b-11a. 69 XVII. Yüzy›l mahalle isimleri için bkz. BA, MAD 15383(H.1031/M.1621-1622); AfiS, Defter 522, vr. 76b/339, vr. 101a/416 (1102/1691 tarihli); AfiS, Defter 505, s.107/241, 113/256 (1103/1692 tarihli); AfiS, Defter 523, vr. 67b/216 (1105/1694 tarihli). 70 XVIII. Yüzy›l mahalle isimleri için bkz. AfiS, Defter 546, vr. 16b/75, 42a/156 (H.1166, 1167/ M.1753 tarihli); AfiS, Defter 552, vr. 7a/20, 71b/186 (H.1188, 1190/M.1774, 1776 tarihli); AfiS, Defter 557, s.16/17, 164/191 (H.1207, 1212/M.1792, 1798 tarihli). 71 Hisarönü Mahallesi’ne XVII. Yüzy›l›n ilk yar›s›nda rastlanmazken, yüzy›l›n sonlar›nda mahalle listeleri aras›nda yer almaktad›r. Karfl›laflt›r›n›z, BA, MAD 15383(H.1031/M.1621-1622); AfiS, Defter 522, vr. 76b/339, vr. 101a/416 (1102/1691 tarihli); AfiS, Defter 505, s.107/241, 113/256 (1103/1692 tarihli); AfiS, Defter 523, vr. 67b/216 (1105/1694 tarihli). 72 Yahudiyân Mahallesi XVII. Yüzy›l›n ilk yar›s›nda mevcut iken bu yüzy›l›n sonunda mahalleler aras›nda yer almamaktad›r. Karfl›laflt›r›n, BA, MAD 15383(H.1031/M.1621-1622); AfiS, Defter 522, vr. 76b/339, vr. 101a/416 (1102/1691 tarihli); AfiS, Defter 505, s.107/241, 113/256 (1103/1692 tarihli); AfiS, Defter 523, vr. 67b/216 (1105/1694 tarihli). Anadolu’nun Kilidi AFYON 89 ettirmifltir. Yine bir önceki yüzy›lda Kas›m Pafla ismiyle de an›lan Sofular Mahallesi de sadece Sofular ismiyle an›l›r olmufltur. XVIII. Yüzy›lda ‹bik Mahallesi’yle ilgili bir de¤ifliklik sözkonusudur. ‹bik Mahallesi 1721 tarihli fier‘iyye sicili kay›tlar›nda mevcut iken73, 1753 tarihli kay›tlarda Çavuflo¤lu Mahallesiyle birlefltirildi¤i görülmektedir74. Bu yüzy›la ait daha sonraki tarihli kay›tlarda ise ‹bik Mahallesi kaydedilmeden sadece Çavuflo¤lu Mahallesi yaz›lm›flt›r75. Di¤er ma- halleler ise bu yüzy›lda bir önceki yüzy›ldaki isimleriyle aynen varl›klar›n› devam ettirmifllerdir. Afyonkarahisar fiehri’nin mahalle yap›lanmas›nda XVIII. Yüzy›l›n sonunda ve XIX. Yüzy›l›n bafllar›nda genifl çapl› yeni bir yap›lanman›n bafllad›¤› dikkati çekmektedir. 1799-1805 y›llar› aras›ndaki dönemle ilgili Afyon fler‘iyye sicil kay›tlar›ndan76 tespit etti¤imiz bilgilere göre; Afyonkarahisar fiehri’ndeki mahalle say›s› 30’a düflmüfltür. Tablo X. XVIII. Yüzy›l›n Sonu ve XIX. Yüzy›l›n Bafllar›nda Afyonkarahisar fiehrinin Mahalle ‹simleri (H. 1213-1220/M.1799-1805)77 73 AfiS, Defter 534, vr. 44b/138, 26a/78. 74 AfiS, Defter 546, vr. 16b/75, 42a/156. 75 AfiS, Defter 552, vr. 7a/20, 71b/186 (H.1188, 1190/M.1774, 1776 tarihli); AfiS, Defter 557, s.16/17, 164/191 (H.1207, 1212/M.1792, 1798 tarihli). 76 AfiS, Defter 584, vr. 9b/26, 18a/55, 38a/105, 74b/197, 88b/238, 99b/269, 107b/286, 119a/307, (H.12131220/ M.1799-1805 tarihli kay›tlar). 90 Anadolu’nun Kilidi AFYON 77 Bkz. AfiS, Defter 584, vr. 9b/26, 18a/55, 38a/105, 74b/197, 88b/238, 99b/269, 107b/286, 119a/307 (H.12131220/ M.1799-1805 tarihli kay›tlar). 78 AfiS, Defter 584, vr. 8a/16 (H.1213/ M.1799 tarihli). 79 AfiS, Defter 584, vr. 12a/26, 19a/55, 38a/105, (12131215/ 1799-1800 tarihli). Bunun sebebi daha önce de belirtti¤imiz gibi XVII. Yüzy›lda ‹bik Mahallesi’nin Çavuflo¤lu Mahallesi’yle birlefltirilmesinden kaynaklanm›flt›r. Di¤er taraftan, önceki yüzy›llarda Arab Mahallesi olarak kay›tlarda yer alan mahalle için Arab Mescidi Mahallesi isminin kullan›ld›¤› dikkati çekmektedir. Bunun haricinde sözkonusu dönemdeki mahalle isimleri XVIII. Yüzy›l mahalleleriyle tamam›yla ayn›d›r. Ancak bu dönemde Mahallelerden farkl› olarak ‹maret Mahallesi Aral›klar› ve Sofular Mahallesi Aral›klar› fleklinde iki bafll›k alt›nda 19 yeni isim kaydedilmifltir. Sözkonusu “aral›k” isimlerinin tamam›n›n sonraki dönemde mahalle isimleri aras›nda yer ald›¤› görülmektedir. Dolay›s›yla Tablo X’da isimlerini verdi¤imiz bu aral›klar›n sonraki mahalle yap›lanmas›n›n temelini teflkil etti¤i ortaya ç›kmaktad›r. 1806 y›l›ndan 1817 y›l›na kadar Afyonkarahisar fiehri’nin mahalle isimleri hiçbir farkl›l›k olmadan ayn› flekilde devam etmifltir80. Ancak 1818 ve 1819 tarihli çeflitli kay›tlarda ise daha önce yukar›da isim listesini verdi¤imiz 19 aral›¤›n, mahallelerin peflinden “Gökçe Aral›¤›, Hac› Nasuh Aral›¤›, Hac› Abdurrahman Aral›¤›” fleklinde kaydedildikleri görülmektedir81. Ayr›ca sözkonusu kay›tlarda Çingenler veya Çingeneler isimli yeni bir mahallenin ortaya ç›kt›¤›, daha önceki ‹maret Mahallesi’nin de “aral›k” olarak kaydedildi¤i ve Sofular Mahallesi’nin sözkonusu kay›tlarda bulunmad›¤› görülmektedir. Ancak muhtemelen Sofular Mahallesi bu dönemde Karamano¤lu Aral›¤› ismiyle kay›tlara geçmifltir. 1821 y›l›ndan itibaren ‹maret Aral›¤› hariç aral›klar›n tamam› mahalle olarak kaydedilmifltir82. Dolay›s›yla bu dönemde aral›klar›n mahalle haline gelmesiyle Afyonkarahisar fiehri mahal- lelerine 18 yeni mahalle dahil olmufl ve böylece bir anda mahalle say›s› 47’ye ç›km›flt›r. Bu tarihten itibaren mahalle isimleri aynen sonraki y›llarda devam ederken H.1238-1254/ M.1823-1837 y›llar› aras›nda Çingeneler Mahallesine rastlanmamaktad›r83. 1837 y›l›nda Çingeneler Mahallesi’nin çeflitli kay›tlardaki mahalle listeleri aras›nda tekrar kaydedildi¤ini görmekteyiz. Ayn› kay›tlarda daha önce mahalle isimleri aras›nda rastlamad›¤›m›z, Derûn-› Kal‘a fleklinde yeni bir mahalle ismi karfl›m›za ç›kmaktad›r84. Bu isim 1838 y›l›ndan itibaret tespit etti¤imiz bütün kay›tlarda sadece Kal‘a fleklinde yaz›lm›fl olmas›n›n yan›s›ra, ad› geçen mahallelerden Çingeneler Mahallesi de M.1846-1848 tarihli baz› kay›tlarda K›ptiyân ismiyle yaz›lm›flt›r85. K›saca ifade etmek gerekirse, 1821-1847 y›llar› aras›ndaki dönemde Çingeneler ve Kal‘a mahalleleriyle ilgili de¤ifliklikler haricinde herhangi baflka bir farkl›l›k olmay›p, di¤er isimler ayn› flekilde varl›klar›n› devam ettirmifllerdir. XIX. yüzy›lda; kaybedilen savafllar neticesinde Rumeli ve Kafkasya’daki Türklerin Anadolu’ya ak›n›, Afyonkarahisar’da yeni mahallelerin teflkilinde etkili olan unsurlardand›r. Di¤er taraftan, muhtemelen baflka yerlerden Afyonkarahisar’a göç eden gayr-i müslimler de Afyonkarahisar’daki gayr-i müslim nüfusu ve mahalle say›s›n›n artmas›nda önemli rol oynam›flt›r. XIX. Yüzy›la kadar Afyonkarahisar fiehri’nde gayr-i müslimlerin toplu olarak bulunduklar› Nasârâ Mahallesi bulunmaktad›r. Bunun haricinde flu ana kadar yapt›¤›m›z tespitlere göre Do¤anc› Mahallesi’nde az say›da gayr-i müslim meskûn bulunmaktad›r. M.18421851 y›llar› aras›ndaki Afyonkarahisar fiehri’ndeki Ermenilerin nüfus vukuat 80 Bu dönem mahalleleri için bakz. AfiS, Defter 558. vr.6b/7 (H.1221/M.1806); AfiS, Defter 558, vr. 11a/25 (H.1221); AfiS, Defter 560, vr. 17b/55 (H. 1230); AfiS, Defter 560, vr. 51a/172 (H.1232/M.1817). 81 AfiS, Defter 561, vr. 7a/21, 13b/36 (H.1233/M.1818); AfiS, Defter 561, vr. 27b/73 (H.1234/M.1819). 82 AfiS, Defter 562, vr. 10a/27 (H.1236/M.1821). 83 AfiS, Defter 563, vr. 6b/36, 16b/76, 27b/111, 37a/145, 47a/180, 77a/252, 88a/276, 118a/356, 144b/439, (H.1238/M.1823); AfiS, Defter 564, vr. 11a/32 (H.1253/M.1837). 84 AfiS, Defter 564, vr. 13b/41 (H.1253/M.1837). 85 AfiS, Defter 568, vr. 42b/126, 59b/179 (H.12621263/M.1846-1847). Anadolu’nun Kilidi AFYON 91 Tablo XI: XIX. Yüzy›l›n ‹lk Yar›s›nda Afyonkarahisar fiehri’nin Mahalle ‹simleri (H.1221-1263/ M.1806-1847) 92 Anadolu’nun Kilidi AFYON kay›tlar›n› gösteren, nüfus yoklama defterlerinden anlafl›ld›¤›na göre bu dönemde Nasârâ Mahallesi haricinde dokuz mahallede müslümanlarla birlikte Ermenilerin meskûn olduklar› görülmektedir. Bunlar, Ard›ç, Zâviye-i Sultan, Hisar-önü, Kara-kâtib, Molla Bahflî, Do¤anc›(lar), Tâc Ahmed, Yukar›-Pazar ve Câmi‘-i kebîr mahalleleridir91. Bu durum XIX. Yüzy›lda gayr-i müslim yerleflimiyle ilgili bafll›ca iki hususu ortaya koymaktad›r. Bunlardan birincisi, önceki yüzy›llarda Müslüman mahalleleriyle gayr-i müslimlerin mahallelerinin ayr› olmas›na karfl›l›k bu yüzy›lda müslümanlarla ayn› mahallelerde ortaklafla yaflamaya bafllamalar›d›r. ‹kincisi ise gayr-i müslim nüfusun artm›fl görünmesidir. Tablo XII: XIX. Yüzy›l›n Son Çeyre¤inde Afyonkarahisar fiehri’nin Mahalle ‹simleri (H.1293-1314/ M.1876-1896)92 86 Bu dönem mahalleleri için bkz. AfiS, Defter 558, vr. 6b/7 (H.1221/M.1806); AfiS, Defter 558, vr. 11a/25 (H.1221); AfiS, Defter 560, vr. 17b/55 (H.1230); AfiS, Defter 560, vr. 51a/172 (H.1232/M.1817). 87 AfiS, Defter 561, vr. 7a/21, 13b/36 (H.1233/ M.1818); AfiS, Defter 561, vr. 27b/73 (H.1234/ M.1819). 88 AfiS, Defter 562, vr. 10a/27 (H.1236/M.1821). 89 AfiS, Defter 563, vr. 6b/36, 16b/76, 27b/111, 37a/145, 47a/180, 77a/252, 88a/276, 118a/356, 144b/439 (H.1238/M.1823); AfiS, Defter 564, vr. 11a/32 (H.1253/M.1837). 90 AfiS, Defter 564, vr. 13b/41, 38b/106 (H.1253-1254/M.1837-1838); AfiS, Defter 565, vr. 7a/21, 21b/57 ( 1255/1839); AfiS, Defter 566, 20a/69, 44a/155; (H.1256, 1257/M.1841); AfiS, Defter 568, vr. 42b/126, 59b/179 (H.1262-1263/M.1846-1847). 91 BA, ML.CRD 835; BA, ML.CRD 1342. 92 AfiS, Defter 606, (H.1293-1295/M.1876-1878); AfiS, Defter 607, (H.1295-1297/M.1878-1880); AfiS, Defter 609, (H.1298/M.1881); AfiS, Defter 611, (H.1302-1303/M.1884-1886); AfiS, Defter 620, (H.1302-1312/M.1885-1894) (Evlenme izinnâmeleri kay›t defteridir.); AfiS, Defter 618, (H.1306-1308/M.1889-1890); AfiS, Defter 621, (H.1308-1310/M.1891-1892); AfiS, Defter 625, (H.1314/M.1896). Anadolu’nun Kilidi AFYON 93 1876-1896 y›llar› aras›ndaki döneme iliflkin kay›tlar› içeren muhtelif fler‘iyye sicil defterlerinin taranmas› sonucunda 79 mahalle ismi tespit edilmifltir. Ancak bunlar›n tamam›n›n farkl› mahalleler oldu¤unu iddia etmek güçtür. Çünkü bu dönemde flehirdeki mahalle isimlerinin verildi¤i listeler mevcut de¤ildir. Sözkonusu isimler defterlerdeki hükümlerde dolayl› olarak geçen mahalle isimlerinin bir araya getirilmesiyle elde edilmifltir. Bu isimlerden baz›lar› muhtemelen ayn› mahallenin farkl› isimleridir. Ancak bunun tespiti derinlemesine yap›lacak yeni çal›flmalarla mümkün olacakt›r. Bununla birlikte sözkonusu mahalle isimlerinin XIX. Yüzy›l›n ilk yar›s›ndaki isimlerle karfl›laflt›r›lmas› sonucunda, arada geçen çeyrek yüzy›lda birçok yeni mahallenin kuruldu¤unu anlamak mümkün olmaktad›r. XIX. yüzy›l›n son çeyre¤indeki mahalleler incelendi¤inde Afyonkarahisar fiehri’nde müslümanlar›n oturdu¤u mahalle say›s›n›n artmas›n›n yan›s›ra, müstakilen gayr-i müslimlerin oturdu¤u mahalle say›s› ve müslümanlarla gayr-i müslimlerin ortaklafla meskûn olduklar› mahalle say›s›nda da art›fl oldu¤u anlafl›lmaktad›r. XIX. Yüzy›l›n son çeyre¤inde; Canbaba, Devedede, Gül, Günbat›, Hac› (Heci) Murad, (Hac›) Nûreddin, Hristiyan, Heci David, ‹¤neci, Kad›nana ve Sobtoros (Sorobtoros) mahallelerinde daha ziyade Gayr-i müslimler otururken; Câmi‘-i Kebîr, Hac› Arab, Hac› Mahmud, Hac› Nûh, Kal‘a, K›rklar Makâm›, Kubbelü, Mecidiye, Taflp›nar, Yukar›-Pazar ve Zâviye (Zaviye-i sultan) mahallelerinde de müslümanlarla gayr-i müslimler birlikte yaflamaktad›rlar. Di¤er mahallelerde ise müslümanlar yaflamaktad›rlar. Önceki yüzy›llarda Gayr-i müslim mahallesi olarak sadece Nasârâ Mahallesi olup bunun haricinde nadiren gayr-i müsli94 Anadolu’nun Kilidi AFYON me rastlan›rken XIX. Yüzy›lda gayr-i müslim mahalleleri oldukça artm›fl dolay›s›yla nüfuslar› da ço¤alm›flt›r. Bu durum, muhtemelen XIX. yüzy›lda Afyonkarahisar’a d›flar›dan gayr-i müslim göçü oldu¤una iflaret olsa gerektir. E) Tarihi Eserler 1) Cami ve Mescitler XV. yüzy›lda Afyonkarahisar’da her yönden önemli geliflmeler olmufltur. fiehrin kale ile H›d›rl›k da¤› aras›ndaki s›k›flm›fll›ktan kurtularak, ovaya do¤ru yay›ld›¤› görülmektedir. Afyonkarahisar’daki üç önemli külliyenin bu yüzy›lda yap›lm›fl olmas› özellikle dikkati çekmektedir. Bunlar Umur Bey külliyesi (1455), Gedik Ahmet Pafla külliyesi (1475) ve Kas›m Pafla külliye(1478)’sidir. Külliyelerin parças› niteli¤indeki camilerden baflka, Fakih Pafla Mescidi (1433), Sinan Halife Mescidi, ‹mad Dede Mescidi, Arap Mescidi, Abdürrahim Mescidi, Yukar› Pazar Mescidi (1465), Baflçeflme Camii (1495), Kesikbafl Mescidi, fiehreküstü Camii ve Karaman Camii de bu yüzy›lda yap›lm›fllard›r. fiehir merkezinde bulunan bu yap›lardan baflka, fiuhut-Ulu Camii (1415), Sand›kl›-Kubbeli Mescidi (1453’ten önce) ve ‹shakl› (Sultanda¤›) Mescidi (1458) yine XV. yüzy›lda yap›lan eserlerdendir. XVI. yüzy›lda, cami ve mescitler hakk›nda önceki yüzy›llara göre, daha fazla bilgi ve belge bulmak mümkün olmaktad›r. Bu yüzy›lda, Afyonkarahisar’da bulunan cami ve mescitleri belirlemede özellikle iki Tahrir Defteri bize yard›mc› olmaktad›r. Bunlardan biri, 937/1530 tarihli 438 Numaral› Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri93, di¤eri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü¤ü Arflivi’nde bulunan 1575 tarihli 93 438 Numaral› Defter s. 136-137, 155-156. Mufassal Vak›f Tahrir Defteridir94. Ancak bu defterlerden camilerin tamam›n›n belirlenebilmesi de mümkün de¤ildir. Söz konusu defterlerde camiler, vak›flar› olmas› sebebiyle zikredilmektedir. Herhangi bir vakf› bulunmayan camilerin belirlenmesinde ise güçlük çekilmektedir. 1530 tarihli defterde Karahisar flehir merkezinde iki cami ile on iki mescidin isimleri geçmektedir. Bu cami ve mescitler flunlard›r: Hoca Bey Camii (Cami-i Kebir-Ulu Cami), Camii Cedid (Umur Bey Camii), Mevlevihâne Mescidi, Hac› ‹smail Mescidi, Efecik Mescidi, Ak Mescid, Öksüzce Mahallesi Mescidi, Sinan Pafla Mescidi, Pîrî Mescidi, Çavuflzâde Mescidi, Hac› Dâniflmend Mescidi, Fakih Pafla Mescidi, Hoflkadem Mescidi ve Hoca Veli Mescidi95. Ancak, bunlar›n d›fl›nda cami ve mescitlerin oldu¤u da muhakkakt›r. Çünkü bu dönemde var oldu¤unu bildi¤imiz Gedik Ahmed Pafla ve Kas›m Pafla Camileri gibi önemli camilerin bile isimleri söz konusu defterde geçmemektedir. Bu iki caminin isimlerinin geçmemesinin sebebi, vak›flar› yaz›l›rken birinin, “Vakf-› Merhûm Ahmed Pafla”96, di¤erinin de “Vakf-› Merhûm Kas›m Pafla”97 fleklinde cami isimleri zikredilmeden kaydedilmesindendir. Cami ve mescitlerin say›s›n›n gerçe¤e yak›n flekilde belirlenmesinde, imam say›lar›n›n bilinmesi yard›mc› olacakt›r. Karahisar flehir merkezinde 1530 tarihli defterde 27 imam›n oldu¤u görülmektedir98. Dolay›s›yla flehirdeki cami say›s›n›n da bu civarda olmas› gerekir. 1575 tarihli vak›f tahrir defterinde, Karahisâr-› Sâhib Sanca¤›’n›n merkezi olan Afyonkarahisar flehrinde, 4 cami ile 19 mescidin ismi kaydedilmifltir. Camiler, (Gedik) 94 TK.KKA, TD 575. 95 438 Numaral› Defter, s. 136-138. 96 Ayn› eser, s. 136. 97 Ayn› eser, s. 137. 98 Ayn› eser, s. 155-156. Ahmed Pafla Camii, Cami‘-i Cedîd (Umur Bey Camii), Hoca Bey Camii (Ulu Cami) ile Kâs›m Pafla Camileridir. Bunlardan, Umur Bey Camii günümüze kadar gelememifltir. Söz konusu defterde isimleri geçen mescitler de flunlard›r: Ak Mescit Mahallesi Mescidi, Arab Mescidi, Çavuflzâde Mescidi, Efecik Mescidi, Fakih Pafla Mescidi, Hac› Abdül Mescidi, Hac› ‹sa Mescidi, Hac› ‹smâil Mescidi, Halil Mescidi, Hoflkadem Pafla Mescidi, Kâhil Mahallesi Mescidi, Kubbelü Mescidi, Mevlevîhâne ma‘a mescid, Mollazâde Mescidi, Mustafa A¤a Mescidi, Öksüzce Mahallesi Mescidi (‹mad Dede Mescidi), Tâc Ahmed Mescidi ve Yukar›-pazar Mescidi99. Bu mescitlerin bir k›sm› daha sonraki yüzy›llarda cami ad›yla karfl›m›za ç›kmaktad›r. Osmanl›lar döneminde, birçok köyde mescit yahut cami bulunmamaktad›r. XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Karahisar Kazas›’n›n merkez nahiyesi niteli¤indeki fiehrâbâd Nahiyesi köylerinde bulunan camilerin isimlerine dair herhangi bir kay›t bulunmamaktad›r. Buna karfl›l›k, 1530 tarihli defterde, K›n›k, Sü¤lün, Deper, Ulu-yatak, Akçahisar ve Kumafl köylerinde imam bulundu¤u görülmektedir100. Dolay›s›yla bu köylerde birer caminin olma ihtimali yüksektir. 1575 tarihli defterde ise, dört köyde cami veya mescit bulundu¤una dair kay›tlar vard›r. Bunlar, Ç›kr›k Köyü’nde Ahî Mestan Cami‘i, Karaca-viran Köyü Mescidi, Salar Köyü’nde Hac› Dâniflmend Mescidi ile Öyük Köyü Mescitleridir101. Söz konusu köylerden Ç›kr›k Köyü’ndeki cami, muhtemelen çevre köylerdeki insanlar›n da, Cuma namazlar›n› k›lmak üzere topland›klar› yerdir. 99 TK.KKA, TD 575, vr. 4a, 4b, 5a, 5b, 6a, 6b, 7b, 8a, 8b, 9a, 9b, 11a, 11b, 12a, 13a, 13b, 14a, 15a, 16b,19a, 20b, 23a, 23b. 100 438 Numaral› Defter, s. 157, 158, 160, 161. 101 TK.KKA, TD 575, vr. 21b, 22a, 22b, 29a. Anadolu’nun Kilidi AFYON 95 1530 tarihli defterde Karahisar Kazas›’na ba¤l› ikinci nahiye olan K›rhisar’da herhangi bir cami veya mescit ismi geçmemektedir. Ancak K›rhisar köyleri incelendi¤inde, K›rka, Sarn›ç, Köflen, Kiçibafllu, Yenice, Üç-a¤›l, Hoca, Tezrik, Köse-kuyusu, K›rkp›nar, Kürk, Köseler, Karaca-viran köylerinde birer imam kay›tl› oldu¤u görülmektedir102. Bu husus dikkate al›nd›¤›nda, söz konusu köylerde birer cami oldu¤u söylenebilir. Ulu-Sincanl›’da, Sarayc›k, Bafllar, Bazlamaç, H›z›r Hac›, K›l›ç Arslan ve Çat-öyük köylerinde birer, Güney Köyü’nde iki imam bulunmaktad›r103. Kiçi Sincanl›’da ise Mahmar›, K›z›l-a¤›l, Nuh ve Derecik köylerinde de birer imam vard›r104. ‹mam bulunan bu köylerde de cami bulunmas› muhtemeldir. Ulu-Sincanlu Nâhiyesi’nde 1575 tarihli defterde ise, üç cami ile dört mescit görülmektedir. Bunlar Boyalu Köyü Camii, Güney Köyü Camii ve Sinan Pafla Camii ile Nûh Köyü Mescidi, Küçük Sincanlu’nun Sarban-hisar› Köyü Mescidi, Sinir Köyü Okcu Sinan Bey Mescidi ve Düza¤aç Köyü’nde Hoca Veli ve Sevindik Mescididir105. fiuhud Kazas›’nda XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda (1530), bir cami ile iki mescide iliflkin kay›tlar vard›r. Bunlar, fiuhud flehir merkezinde bulunan fiuhud Camii ve Kubbelü Mescid ile Karl›k Köyü’ndeki Hasan Dede Mescididir106. Ancak flehirde kay›tl› kifliler incelendi¤inde yedi imam›n oldu¤u görülmektedir. Bu husus flehirde daha fazla mescidin varl›¤›na bir iflarettir. Bu tarihte fiuhud flehir merkezinde bulunan dokuz 102 438 Numaral› Defter, s. 160-166. 103 Ayn› eser, s. 166-167. 104 Ayn› eser, s. 168. 105 TK.KKA, TD 575, vr. 39a, 39b, 34b, 40b, 41a, 41b. 106 438 Numaral› Defter, s. 139. 96 Anadolu’nun Kilidi AFYON mahalleden yedisinde herhalde cami veya mescit bulunmaktad›r. Ancak bunlar›n ço¤u, herhangi bir vakfa sahip olmad›¤›ndan kay›tlara geçmemifltir. fiuhud merkezinde Alaca Mescit Mahallesi ile Bey Mescidi Mahallesi bulunmaktad›r107. Osmanl› flehirlerinde mahallelerin bir k›sm›n›n isimlerini içerisinde bulunan mescit veya camilerden ald›¤› düflünüldü¤ünde, söz konusu mahallelerde ayn› adla an›lan mescitlerin bulundu¤u anlafl›lmaktad›r. Di¤er taraftan Karl›k Köyü’ndeki mescit d›fl›nda hiçbir köyde cami oldu¤una iliflkin bir kay›t bulunmamaktad›r. Buna karfl›l›k, Burnu, ‹srail, Ayd›n, Balç›khisar, Atl›hisar, Çak›rözü, Avdan, Sinirce, Gâzî, Kilisecik, Arab, ‹lemen, Selavir, Yürümini, Alakilise, Köpekini, Kurucadere, Kozluca, Tâceddin, Ramazanlu, Göllüce, Erdeflir, P›narbafl›, Mikail, Akçahoros, Paras ve Pazar-› Yak›n köylerinde birer, Akhar›m Köyü’nde iki imam bulunmaktad›r108. Cami olmayan köylerde imam bulunmas› pek mümkün olmayaca¤› düflünülürse, söz konusu köylerde de birer caminin oldu¤u söylenebilir. fiuhud Kazas›’nda 1575 y›l›nda kayd› bulunan cami say›s›, yine bir iken, mescit say›s› yediye ç›km›flt›r. fiuhud flehir merkezinde bir cami ve dört mescit, köylerde üç mescidin kayd› bulunmaktad›r. fiehir merkezinde, fiuhud Camii, Hatîb Mahallesi Mescidi, Kad›(?) Mahallesi Mescidi, Horos Mahallesi Mescidi ve Kubbelü Mescidi mevcuttur109. fiuhuda ba¤l› köylerde ise, Mahmud Köyü Mescidi, Oyna¤an Köyü Mescidi ve Akin Köyü Mescidi vard›r110. XVI. yüzy›lda flehirde dokuz mahalleye karfl›l›k yüzy›l›n ilk yar›s›nda üç, ikinci yar›s›nda befl cami ve mescit bulunmaktad›r. 107 Ayn› eser, s. 185. 108 Ayn› eser, s. 185-189. 109 TK.KKA, TD 575, vr. 50a, 52a, 52b. 110 Ayn› defter, vr. 48b, 50a, 52a, 52b. Buna karfl›l›k, XVII. yüzy›lda fiuhut’a u¤rayan Evliya Çelebi’nin “9 mahalle, 9 mihrap”111tan bahsetmektedir. Bu ifadelere göre, kaza merkezinde 1575 y›l›ndan sonra dört mescidin daha yap›lm›fl olmas› gerekmektedir. XVI. asr›n ilk yar›s›nda 1530 tarihli defterde, Sand›kl›’da sadece Sand›kl› Camii’nin ismi geçmektedir. Buna karfl›l›k flehir merkezinde yedi mescidin bulundu¤u kaydedilmifl, ancak isimleri verilmemifltir112. Di¤er taraftan flehir merkezindeki mahallelerde alt› imam›n kay›tl› oldu¤u görülmektedir113. Sand›kl› mahallelerinin isimleri aras›nda Cami, Mescid-i Halil Bey ve Kubbelü Mescit isimlerine rastlanmaktad›r114. Bunlardan Cami Mahallesi ismini Sand›kl› Camii’nden al›rken, Mescid-i Halil Bey ile Kubbelü Mescit mahalleleri de, isimlerini, mahallede bulunan mescitlerden alm›fl olmal›d›rlar. Dolay›s›yla ismi bilinmeyen iki mescidin daha adlar› belirlenmifl olmaktad›r. 1530 tarihli defterde, Sand›kl› Kazas›’na ba¤l› köylerde bulunan cami ve mescitlere ait herhangi bir kay›t bulunmamaktad›r. Buna karfl›l›k köylerde kay›tl› kifliler incelendi¤inde imam bulunan köylerin tespiti mümkündür. Bunlar›n belirlenmesiyle cami bulunan köyler de ortaya ç›kmaktad›r. Sand›kl›’da imam bulunan köyler flunlard›r: Bektafl, Rasül, Mezidlü, K›land›ros, Bafla¤aç, Akhar›m, Mengüle, Kusura, A¤in, Ya¤d›, Karacaviran, ‹¤dir, Koçhisar, Çeltüklü, Çand›r, Ordu, Alibey-hisar›, Yayman, Balç›khisar, Baç›l›, ‹saözü, Sorkun, KaraSand›kl›, Ekinhisar›, Hac›, K›z›k, K›z›lviran, Derecik ve K›z›lca115. 111 Evliya Çelebi, Ayn› eser, s. 20. 112 438 Numaral› Defter, s. 139. 113 Ayn› eser, s. 174. 114 Ayn› yer. 115 Ayn› eser, s. 175-180. XVI. asr›n ikinci yar›s›nda, Sand›kl› Kaza merkezi ile buraya ba¤l› köylerden, yirmi befl cami ve mescidin kayd› görülmektedir. Kaza merkezinde, Cami‘-i Kebîr (Ulu Cami), fieyh Muslihüddin Cami‘-i Cedîdi, Halil Bey Mescidi, Çak›r Mahallesi Mescidi, Çay Mahallesi Mescidi ve Kubbelü Mahallesi Mescidi mevcuttur116. Sand›kl›’ya ba¤l› köylerde ise, iki cami ve on yedi mescid bulunmaktad›r. Camilerden biri Kara Sand›kl› Köyü Camii, di¤eri de Koçhisar Köyü Camiidir117. Koçhisar Köyü’nde ayn› zamanda Seyyid Yusuf bin Seyyid Mehmed Mescidi ile Yakub Bey Mescidi de bulunmaktad›r118. Köy mescitlerinden Ramazan Köyü’ndeki Alaca Mescid için kay›tlarda Kadîmü’l-eyyâmdan Camidir tabiri kullan›lm›flt›r119. Bu mescit, yap›l›fl itibariyle en eski mabetlerden biri olup Selçuklu dönemi eserlerinden olmal›d›r. Bunlar›n d›fl›nda Sand›kl›’ya tabi köylerde, Çetüklü Köyü Mescidi, Kland›ros köyü mescidi, Kurâlar köyü mescidi, Mezidlü köyü mescidi, Ürküt köyü mescidi, K›z›lca Köyü Mescidi, Kurâca(Karaça?) Köyü Mescidi, Mami Köyü Mescidi, Dola köyü Ahî Sinan Mescidi, Bac› Köyü Mescidi, Çay Köyü Mescidi, Tayl›k Köyü Mescidi, Ya¤d› Köyü Mescidi ve Afla¤› Karacaviran Köyü Mescidi vard›r120. XVI. asr›n ilk yar›s›nda Sand›kl› Kazas›’na tabi Çola Nahiyesi’nde ismi tespit edilen cami yoktur. Ancak imam bulunan köyler vard›r. Bunlar, Akçain, Alpaslan, Koru, ‹smail ve Tanburca köyleridir121. Asr›n ikinci yar›s›nda ise Çola Nâhiyesi’nde 116 TK.KKA, TD 575, vr. 60a, 65b, 66b, 67a, 71a, 70a. 117 Ayn› defter, vr. 63b. 118 Ayn› defter, vr. 64a, 69a. 119 Ayn› defter, vr. 70a. 120 Ayn› defter, vr. 56b, 58a, 60a, 61b, 62b, 63a, 64a, 64b, 65a, 66a, 68b, 69a. 121 438 Numaral› Defter, s. 181-182. Anadolu’nun Kilidi AFYON 97 Mehmed Beyin yapt›rd›¤› Bayrak Köyü Camii ile Kâtib Sinan o¤lu Abdülkâdir taraf›ndan yapt›r›lan Alp-arslan Köyü Mescidi’nin isimleri tespit edilmifltir122. Bolvadin’de ise, 1530 tarihli defterde Bolvadin Camii ismiyle bir tek caminin ad› geçmektedir123. Ancak bu dönemdeki mahallelerin isimlerine bak›ld›¤›nda, on bir mahallenin alt›s›n›n mescit ismi ile an›ld›¤› görülmektedir. Bunlar, Hanaylu Mescid, Kutlu Mescid, Alaca Mescid, Bey Mescidi, fieyh Bey Mescidi ve Hoca Emre Mescididir124. Bunun yan› s›ra Bolvadin mahallelerinde yedi imam kay›tl›d›r. Bu itibarla belirtilen alt› mescide Bolvadin Camii ilave edildi¤inde imam say›s› ile eflit olmaktad›r. Dolay›s›yla, XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Bolvadin flehir merkezinde yedi caminin oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Bu dönemde Bolvadin’e ba¤l› köylerdeki camilerin isimlerini tespit etmemize yard›mc› olacak herhangi bir bilgi bulunmamaktad›r. Buna karfl›l›k befl köyde imam bulundu¤u tespit edilmifltir. Bunlar, Özduru, ‹¤difl, Muttalib, Mant›bükü ve Yenice köyleridir125. 1575 tarihli vak›f defterinde ise Bolavadin Kazas›’nda bulunan iki cami ile on mescide iliflkin kay›tlar vard›r. Bunlardan flehir merkezinde olanlar, Bolavadin Camii, Alaca Mescid, Bezcio¤lu Mescidi, Kestemend Mahallesi Mescidi, Kubbelü Mahallesi Mescidi, fiâzî Mahallesi Mescidi, Bey Mahallesi Mescidi, fieyh Bey Mahallesi Mescidi ve Hanaylu Mahallesi Mescitleridir126. Köylerdekiler ise, Çay Köyünde Sultan Alâeddîn-i Selçûkî Cami‘i ile Özduru ve Sofular Ayvaz›(?) köyleri mescitleridir127. 122 TK.KKA, TD 575, vr. 75a. 123 438 Numaral› Defter, s. 141. 124 Ayn› eser, s. 194. 125 Ayn› eser, s. 194-198. 126 TK.KKA, TD 575, vr. 81a, 81b, 82a, 82b, 83a. 127 Ayn› defter, vr. 78b, 81a ek, 82a, 83a. 98 Anadolu’nun Kilidi AFYON XVI. as›rda, Barç›nlu Kazas› herhangi bir flehir merkezinin bulunmad›¤›, yaln›zca köylerin meydana getirdi¤i bir idari birimdir. Kaza dahilinde 1530 tarihli defterde hiçbir cami ve mescit ismi geçmemektedir. Bu husus, cami veya mescidin bulunmad›¤›n› göstermemektedir. Belki bu dönemde söz konusu kaza dahilindeki cami ve mescitlerin vak›flar›n›n olmad›¤›na iflarettir. Çünkü defterde vak›f kay›tlar› bulunmaktad›r. 1530 tarihli defterde Barç›nl› Kazas›’na ba¤l› köylerde Oynafl Nahiyesi köyleri dahil, 20 köyde imam bulundu¤u belirlenmifltir128. Bu köylerde birer caminin bulundu¤unu söyleyebiliriz. Ancak bunlar›n vak›flar› olmad›¤› için defterlerde isimleri geçmemektedir. ‹mam bulunan köyler flunlard›r: Yozgat, Ye¤enler, Belce, K›z›lcaviran, Akçahisar, Eflen, Belviran, Emin-ekini, Aligel, Kay›, Ba¤luca, Karkuncuk, Tûsî, Alakilise, Yenice, K›rka, Çekiflme, Karaviran, Karaa¤›l ve Göynükviran. Barç›nlu Kazas›’nda 1575 tarihli defterde de bir cami ile bir mescit ismi geçmektedir. Bunlar da, Oynafl Cami‘i ile Tûsî Köyü Mescididir129. XVI. yüzy›l›n ilk yar›s›nda Karahisâr-› Sâhib Sanca¤›’nda vak›f kay›tlar›nda do¤rudan 5 cami ile 14 mescidin isimleri geçmektedir. XVI. Yüzy›l›n son çeyre¤inde ise, yukar›da yerlerini ve isimlerini belirtti¤imiz 17 cami ve 66 mescit olmak üzere, 83 cami ve mescidin isimleri tespit edilmifltir130. Ancak cami ve mescit say›s›n›n çok daha fazla oldu¤u muhakkakt›r. Burada ismi geçenler sadece vakf› olanlard›r. Bu hususu imam say›lar›n›n incelenmesi aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r. 1530 tarihli defterdeki imam say›lar› göz önüne 128 438 Numaral› Defter, s. 200-207. 129 TK.KKA, TD 575, vr. 97b, 106a. 130 XVI. yüzy›lda bulunan camiler hakk›nda bk. TK.KKA., TD. 575. al›nd›¤›nda Karahisar Kazas›’nda 57, fiuhud Kazas›’nda 35, Sand›kl› Kazas›’nda 41, Bolavadin Kazas›’nda 12 ve Barç›nlu Kazas›’nda 20 olmak üzere yaklafl›k 165 cami ve mescit bulunmas› gerekmektedir. Yüzy›l›n ikinci yar›s›nda bu say› daha da artm›fl olmal›d›r. Burada flu hususu da belirtmeliyiz ki, XVI. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda isimlerini tespit etti¤imiz 83 cami ve mescide ait, en az 108 vak›f bulunmaktad›r. Bu vak›flar›n y›ll›k gelir toplamlar› ise 165.712 akçedir. Vak›f kay›tlar›nda, cami ve mescit vak›f gelirlerinin, Afyonkarahisar vak›flar› içerisinde en fazla paya sahip oldu¤u da anlafl›lmaktad›r. Bu husus, Osmanl› toplumunun cami ve mescitlere de¤er verdi¤ini aç›k bir flekilde göstermektedir131. XVI. yüzy›lda yap›ld›¤› tespit edilen camilerden baz›lar› flunlard›r; fiehirdeki Çavuflbafl› (1575), Otpazar› (1590) ve Hac› Feyzullah camileriyle, Hersekzâde Ahmet Pafla (köyü) Mescidi (1517), Sand›kl›-Geçi Camii (1575), Sincanl›-Sinanpafla Camii (1524). XVII. yüzy›lda yap›ld›¤› tespit edilen çok az say›da cami ve mescit bulunmaktad›r. Bunlar aras›nda, flehir merkezindeki Kad› Abdullah Mescidi (1666) ile Emirda¤Han’daki Hüsrev Pafla Camii(1630)’ni sayabiliriz. Evliya Çelebi bu as›rda flehrin mahalle ve mihrap say›s›n› 42 olarak belirttikten sonra; gördü¤ü, duydu¤u meflhur cami ve mescitleri “‹maret Camii, File o¤lu Camii [Fele-o¤lu Camii], Kara Cami [Kurrâ Camii], At Pazar› Camii, Abdürrahim Efendi Camii, Arap Camii, Ulu Camii, Keçe Pazar› Camii; 131 Bu hususla ilgili genifl bilgi için bkz. Mustafa Karazeybek, “Afyonkarahisar Vak›flar›”, Afyonkarahisar Kütü¤ü, II, Afyon 2001, 256-292. Esen Çeflme Mescidi, Ak Mescit, Kapal› Mescit [Kuyulu Mescit], Çavufllar Mescidi, Kubbeli Mescidi, Yeni Abdullah Efendi Mescidi” olarak s›ralamaktad›r132. Bunlardan baflka XVII. yüzy›l kay›tlar›nda geçen, Damc› Efendi, Rahmi Efendi, Ramazan Çelebi, ‹bik, Karakatip, Kurrâ, Zülali, K›rklar Makam› gibi mescitlerin yap›l›fl tarihleri ise tespit edilememifltir. Ancak, sözkonusu mescitler belirtilen yüzy›ldan önce yap›lm›fl olmal›d›rlar. Bunlardan ‹bik ve Karakatip gibi baz› mescitlerin XVI. as›rda da mevcut olmas›, ayn› zamanda flehrin ilk yerlefliminin bulundu¤u mahallelerin adlar›n› tafl›malar› bunu ortaya koymaktad›r. XVIII. yüzy›lda yap›ld›¤› belirlenen cami ve mescit say›s› da çok azd›r. fiehirdeki Müfti Han› Mescidi (1700), Hasan Vehbio¤lu Mescidi (1776’dan önce); Yeni Cami (1711), Aynio¤lu Camii (1797); Sand›kl›’daki Havai Mescidi (1761’den önce) bu yüzy›lda yap›lan cami ve mescitlerdendir. XIX. yüzy›lda varolan cami ve mescitlerin tamam›n› tespit etmek mümkün olmad›¤› gibi bu yüzy›lda yap›lanlar›n hepsini belirlemek de çok zordur. Bunun için uzun süreli derinlemesine araflt›rmalara ihtiyaç vard›r. Bu yüzy›lda yap›ld›¤› belirlenen cami ve mescitlerden baz›lar› flunlard›r; Adeyze Camii (1831-1832), Aksarayl› (Nakilci) Camii (1803); Sülüm Camii (1813), Tevfikiye Camii (1840); Ahmet A¤a Mescidi (1816), Süt Dede Mescidi (1810?), Hac› Âfl›k-Dilaver Pafla- Mescidi (1839), Kabakl› Mescidi (1853’ten önce). XIX. yüzy›lda ayakta olan camilerden birço¤u vak›f belgelerinden ortaya ç›kar›labilmektedir. Vak›f kay›tlar›nda bulunan bilgilere göre sözkonusu yüzy›lda, Karahisar Kazas› merkezinde Hoca-Bey Cami‘-i 132 Evliya Çelebi, Ayn› eser, s. 18. Anadolu’nun Kilidi AFYON 99 Kebîri, Öksüzce Mahallesi(Egeste Mahallesi)’nde bulunan Kiçe-bazar› Camii, Süleyman-Pafla Camii, Yukar›-Cami isimlerinde dört cami vard›r. Bunlardan baflka, Ak Mescid, Bey Mescidi, Çavufl-bafl› Mescidi, Hac› Evtal Mahallesi Mescidi, Hac›-‹smail Mescidi, Kubbelü Mescidi, Kâhil Mahallesi Mescidi, Bedrik Mahallesi Mescidi, At-bazar› Umur-Bey Mescidi isimlerinde dokuz mescit tespit edilmifltir. Köylerde ise, Saruk Köyü’nde Halil Mescidi, Salar Köyü Mescidi ve Gazl›-göl Mescidi bulunmaktad›r133. Bu cami ve mescitlerin ekseriyeti önceki yüzy›llarda yap›lm›fl eserlerdir. XIX. yüzy›lda Sand›kl› Kazas›’nda, Cami‘-i Kebîr, Ömer-A¤a Camii, Dedeler Camii, fieyh Muslihüddin Camii ve Tekkesi, Hevâyî Mescidi (Camii), Nûreddîn nâm-› di¤er fieyh-Ali Camii ile Hoca Fakih Mescidi, Kubbelü (Kuplu, Kuyulu) Mescidi, Öksüzce Mescidi, fiükrü Bey Mescidi, Dervifl Dede Mescidi görülmektedir. Sand›kl› Kazas› köylerinde ise, Ala Mescid Köyü’nde Germiyanzâde Camii, Koçhisar Köyü Camii, K›z›l-viran Köyü Camii; Ürküt Köyü Mescidi, K›z›k Köyü Mescidi, Kubac›k Köyü Mescidi, Susuz Köyü Mescidi, Saltuk Köyü Mescidi, H›rka Köyü Mescidi, Ahurhisar Mescidi, Karalar (Yozgat-› Kuyucak) Köyü Mescidi, K›z›lca Köyü Mescidi, Kara Sand›kl› Köyü Mescidi’nin yan› s›ra, Karacaviran Köyü ile Çay Mezra‘as›’nda birer mescit harâbesi bulunmaktad›r134. Sincanl› Kazas›’na ba¤l› Sinan-Pafla Köyü’nde Lala Sinan-Pafla Camii, Akviran Köyü’nde Turunçzâde Süleyman Pafla Camii ile Nûh Köyü Mescidi, Mihmar› Köyü Mes133 Bkz. BA, EV.HMH 4172; BA, EV.13609; BA, EV.14849; BA, EV. 13512. 134 Bkz. BA, EV.HMH 4172; BA, EV.13609; BA, EV.14849; BA, EV. 19387. 135 BA, EV.13609; EV.14849; BA, EV. 19387. 100 Anadolu’nun Kilidi AFYON cidi, Sarban Köyü’nde Pîr-Ahmed Mescidi ve Hac› Pafla Mescitleri mevcuttur135. Bu yüzy›lda Barç›nl› Kazas›’nda sadece Gö¤ertafl Sultan Camii136 tespit edilmesine karfl›l›k fiuhud Kazas›’nda Cami-i Kebîr, Kubbelü (‹skender Bey) Mescidi, Burnu kara Köyü Camii, Burnu Köyü’nde Dede Camileri görülmektedir137. Bolvadin Kazas›’nda ise, Hac› Halife Camii, Kad› Vecheddin Camii; fiâzî Mahallesi Mescidi, Kestemend Mescidi, Tahtal› Mescidi, Hac› H›z›r Mescidi, Alaca Mahallesi Mescidi, Diflli Köyü Camii bulunmaktad›r138. XIX. yüzy›lda Kütahya’dan ayr›larak Karahisâr-› Sâhib Sanca¤›’na ba¤lanan Homa Kazas›’nda Köseler Mahallesinde Hac› ‹brahim Mescidi ve Sultan Alâeddin Camii139; Geyikler (Dinar) Kazas›’nda Dikici Köyü Abdülmuttalib Camii, Geyikler Baba Bey Camii140; fieyhlü Kazas›’nda da Emircik Köyü Bâlî Bey Mescidi, Arlu Köyü Camii, Balç›khisar Köyü Mescidi, Dedeler Camii ve Ömerlü Köyü Camileri görülmektedir141. XIX. Yüzy›la ait olmak üzere, sancakta yukar›da da belirtti¤imiz gibi altm›fla yak›n cami ve mescit tespit edilmifltir. Ancak verilen rakam bu yüzy›ldaki cami ve mescitlerin tamam› de¤ildir. Zira 1884 y›l›nda sancakta dört yüzü aflk›n mabet bulunmaktad›r. Burada dikkat edilmesi gereken husus bizim isimlerini belirledi¤imiz cami ve mescitler daha önce de iflaret etti¤imiz gibi, genellikle vakf› olanlard›r. Vakf› bulunmayan camilerin tespiti ise oldukça zordur. Ancak yüzy›l›n II. yar›s›na ait salnamelerden 136 BA, EV.13609. 137 BA, EV.HMH 4172; BA, EV.13609; BA, EV.14849; BA, EV. 13512. 138 BA, EV.HMH 4172; BA, EV.13609; BA, EV.14849. 139 BA, EV.14849. 140 BA, EV.14849. 141 BA, EV.14849; BA, EV. 19387. toplam cami ve mescit say›lar›n› elde edebilmekteyiz. 1302/1885 tarihli Hüdavendigar Salnamesine göre, Karahisar-› Sahib Kazas›’nda onu büyük olmak üzere toplam 160 cami, 2 kilise, fiuhut Nahiyesi’nde 35 Cami, Sand›kl› Kazas›’nda 73 cami, Geyikler Nahiyesi’nde 32 cami, fieyhlü Nahiyesi’nde sekizi büyük olmak üzere 60 cami, Dazk›r› Nahiyesi’nde 30 cami; Bolvadin Kazas›’nda 38 cami ve mescit, ‹shakl› Nâhiyesi’nde, dördü merkezde olmak üzere 17 Cami, Aziziye Kazas› merkezinde de 1 cami mevcuttur142. Bolvadin’de bulunan camilerden baz›lar›, Lala Sinan Paflan›n ‹maret, Hac› Halife’nin Alaca, Abdülkadir Geylanî’nin fi›hlar, hay›r sahiplerince yapt›r›lan Tahtal› ve Erkmen Camileri fleklinde s›ralanabilir143. Bunlar›n d›fl›nda Bolvadin’de yap›lan baz› mescitlerin zamanla y›k›larak cami olarak yenilendi¤i de görülmektedir. Akçeflme, Bucak, Ci¤ercio¤lu, Hac› Ömer ve K›rklar mescitleri yeniden infla edilenlerden baz›lar›d›r144. fiemsettin Sami, flehir merkezinde 1894 y›l›nda isim vermeden 10 minareli cami ile 2 mescitten bahsederken145 V. Cuinet de, 1894 y›l› gezi notlar›nda benzer bilgileri zikretmektedir146. XX. Yüzy›l bafllar›nda Afyonkarahisar’a gelen Mehmet Ziya Efendi ise flehir merkezinde 12 cami, 15 mescit oldu¤unu belirtmektedir147. Bu yüzy›l bafllar›nda infla edilen camiler aras›nda Ayak Tekke Camii (1902), Belmescidi (1903) ve Yoncaalt› Camii(1910)’ni sayabiliriz. Afyonkarahisar camileri ço¤unlukla moloz tafl, kesme tafl ve tu¤ladan yap›lm›fl- lard›r. Bunun yan› s›ra, devflirme malzeme kullan›lanlar da vard›r. Bunlardan bir ço¤u çeflitli sebeplerle, muhtelif tarihlerde tamir edilmifl veya geniflletilmifllerdir. Ahflap tavanl› olan baz› camiler Selçuklu devrinin, kubbeli olarak yap›lanlar›n büyük k›sm› Osmanl› döneminin mimari özelliklerini göstermektedir. Afyonkarahisar’›n tarihte pek çok deprem yaflamas› ve özellikle büyük yang›nlara maruz kalmas›148 sebebiyle flehirde yüzlerce bina kullan›lmaz hale gelmifltir. Meydana gelen yang›nlarda bir tak›m cami ve mescitler de yanarak kül olmufltur149. Mevlevihane, Kesikbafl, Kad› Abdullah, Tevfikiye, Zülali mescit ve camileri çeflitli dönemlerde yanm›fllard›r. Bunlardan baz›lar› yang›n sonras› yenilenmifltir. Evliya Çelebi, iç kaledeki Selçuklu’lardan kalma mescidin minaresinin zelzeleden y›k›lm›fl oldu¤undan bahseder150. Buna göre, 1671 y›l›ndan önce flehirde bir deprem yafland›¤› anlafl›lmaktad›r. Ancak bu zelzelede flehirde ne gibi kay›plar›n oldu¤u tespit edilememifltir. 22 Rebiü’l-ahir 1209/18 Kas›m 1794 günü ikindi vakti meydana gelen büyük depremden Afyonkarahisar da büyük ölçüde etkilenmifltir. Gedik Ahmet Pafla Camisi, Abdürrahim M›srî Camisi ve pek çok bina deprem s›ras›nda harap olmufl, bu arada pek çok insan ölmüfltür151. 1279/1862 y›l›nda meydana gelen depremde, fiuhut’ta di¤er yap›larla birlikte pek çok cami, mescit yerle bir olmufltur152. 142 Salname-i Hüdavendigar(SH.), 1302 senesi, defa 12, s. 478. 143 Ayn› eser, s. 476. 144 Mehmet Saadettin Aygen, Afyonkarahisar Camileri, Ankara 1973, s. 87-94. 145 fiemsettin Sami, Kâmûsü’l-‘lâm, IV, ‹stanbul 1311, s. 3626. 146 Halit Çal, “Tarih ‹çinde Afyonkarahisar fiehrinin Fiziki Geliflimi”, 3. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu Bildirileri, 22-24 Ekim 1993, Afyon 1994, s. 305. 147 Mehmet Ziya, Bursa’dan Konya’ya Seyahat, fl.y., 1319, s. 281. 148 Clement Huart, Mevleviler Beldesi Konya, (Çev. Nezih Uzel), ‹stanbul 1978, s. 64. 149 Abdülhamdi, Cönk (H.1318-1324/M.1902-1908), Afyon Gedik Ahmet Pafla Kütüphanesi, no: 13916, vr.77a79a; Edip Âli Bak›, “Bir fiair Ailesi”, Duyum Gzt. (Afyon), nr.1515, 3-2’nci Kanun 935. 150 Evliya Çelebi, Ayn› eser, s.17. 151 Edip Ali Bak›, M›s›rl›o¤lu Abdürrahim Karahisari, Afyon 1953, s.113; Bekir S›tk› Sencer, “Afyon Kitabeleri”, Taflp›nar, nr. 88, Nisan 1942, s.90. 152 BA, BEO, Vilayetler (Hüdavendigar) Gelen Katalo¤u (2), Defter No:130, belge no: 22, 48-25. Anadolu’nun Kilidi AFYON 101 1863 y›l›nda meydana gelen depremde de Abdürrahim M›srî Camii’nin son cemaat yeri kubbeleri y›k›lm›fl, yerine toprak daml› k›sm› eklenmifltir153. 1902 y›l›nda Karahisar’da ç›kan yang›nda, tamamen yanan cami, mescit vs. yap›n›n bir an evvel inflas› için 4 Ramazan 1320/21 Teflrin-i Sani 1318/5 Aral›k 1902 tarihinde ferman ç›km›flt›r154. 2) Bedesten, Kervansaray ve Hanlar a-) Afyonkarahisar’daki Bedestenler a-1-) Bedestenler Umur Bey Bedesteni Bezâzistân-› Cedîd (Yeni Bedesten) Ca¤al-o¤lu Rüstem Pafla Bedesteni Fele-zâde Bedesteni Büyük Bedesten Küçük Bedesten Tafl Bedesten Hac› Bekir Tiryaki Bedesteni a-2-) Kazalardaki Bedestenler fiuhut Bedesteni155 b) Kervansaray ve Hanlar Selçuklular döneminde hem flehirlerde hem de flehirlerin d›flar›s›nda ticaret yollar› üzerinde kervansaraylar yer al›rken Osmanl›lar döneminde daha ziyade flehir merkezlerinde kervansaray ve hanlar›n yayg›n biçimde yer ald›¤› görülür. Afyonkarahisar’da XVI. Yüzy›lda konaklama ve ticaret mahalli olarak faaliyet gösteren kervansaraylar bulunmaktad›r. XVI. asr›n ikinci yar›s›nda Afyonkarahisar flehir merkezinde, vak›flar›n gelir kaynaklar› aras›nda yer alan befli faal, dördü harap halde olmak üzere dokuz kervansaray vard›r. Bun153 Afyon 1973 ‹l Y›ll›¤›, y.y., ty., s. 82. 154 BA, BEO., Maarif Giden, belge no: 143849. 155 Bedestenler hakk›nda genifl bilgi için bkz. Özer Küpeli, “ Afyonkarahisar’da Kervansaraylar, Bedestenler ve Hanlar”, Afyonkarahisar Kütü¤ü, I, Afyon 2001, s. 362-363. 102 Anadolu’nun Kilidi AFYON lardan ilki Mustafa A¤a Vakf›’na ait ‹ncir Kervansaray›, di¤er ismiyle ‹ncir Han›d›r. Mustafa A¤a, harâba yüz tutmufl olan han› tamir ettirerek gelirini Hazret-i peygamber ve Hulefâ-i Râflidîn rûhlar›na Kurân okumak için vakfetmifltir156. fiehirdeki ikinci Kervansaray, Arasta Kervansaray›’d›r ki bunun kira gelirinin 840 akçelik k›sm› Mevlânâ fieyh Abdurrahim evkâf›n›n gelirine dahildir157. Kervansaray›n yeri Hac› ‹smail Medresesi vakf›n›n oldu¤undan, yerinin kiras› olarak 720 akçe Hac› ‹smail Medresesi vakf›na ödenmektedir158. Afyonkarahisar’da faaliyette olan bir di¤er kervansaray da Bal›kç›lar Kervansaray›’d›r. Bu kervansaray, Çerçi Turud Zâviyesi Evkâf›’na aittir159. Kapan Kervansaray›, Geliri Umur Bey taraf›ndan yapt›r›lan Alaca Medrese vakf›n›n gelirlerine dahil edilmifltir160. Kas›m Pafla Kervansaray›, Alaca Medrese’nin evkâf›na ait olan Bey tarlas› denilen yere hamam ve cami ile birlikte Kas›m Pafla taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Kervansaray hamam›n yan›nda olup y›ll›k 1080 akçe geliri vard›r. Bu gelir Kas›m Pafla vakf›na tahsis edilmifltir161. Afyonkarahisar’daki vak›flar›n gelir kaynaklar› aras›nda olup da harap odu¤u için gelir getirmeyen veyahut y›k›ld›¤› için sadece yeri kiraya verilerek az miktarda gelir sa¤layan kervansaraylar bulunmaktad›r. Bunlardan bir tanesi Umur Bey Kervansaray›’d›r. Bu kervansaray, 1575 tarihli Vak›f Tahrir Defteri’nde harap olarak kaydedilmifltir. 156 TK.KKA, TD 575, vr. 20b. 157 Ayn› defter, vr. 10b. 158 Ayn› defter, vr. 16a. 159 Ayn› defter, vr. 18a,18b. 160 Ayn› defter, vr. 8b. 161 Ayn› defter, vr. 23a. Bu kervansaray Umur Bey Hamam› ve Sar›p›nar Köyü ile birlikte Umur Bey Medresesi ve Camii’ne vakfedilmifltir. 1575 tarihinde harab oldu¤u için geliri bulunmamaktad›r162. Harab olmas› nedeniyle geliri olmayan bir baflka kervansaray da Mevlevîhâne Evkâf›’na ait olup evlâda vakfedilmifl kervansarayd›r163. Geri kalan iki kervansaraydan biri Çavufl-zâde Mescidi Vakf›’na ait olup Harâb olmas› sebebiyle ancak yeri kiraya verilerek 50 akçelik gelir elde edilmektedir164. Di¤eri de, Çerçi Turud Zâviyesi Vakf›’na ait S›¤›rc›bafl› Kervansaray›’d›r ki bu da harâba yüz tutmas› sebebiyle gelir getirmedi¤inden yeri y›ll›k yüz akçe ile îcâra verilmektedir165. Ayr›ca Karahisar flehir merkezinde bulunan bir kervansaray›n geliri, fiuhud’da oturan Kad› Süleyman taraf›ndan Karahisâr-› Sâhib’deki Atpazar› Camii’nin befl nefer devirhân›n›n maafllar›na, Çay’da binâ olunan mektebinin ve Karahisâr musallâs›n›n tamirat›na ve geri kalan› evlâd›na vakfedilmifltir. fiayet bu kervansaray yukar›da zikretti¤imiz kervansaraylardan farkl› ise flehir merkezindeki say› ona ç›kmaktad›r. Afyonkarahisar flehri d›fl›nda da çeflitli yerlerde kervansaraylar bulunmaktad›r. Bunlardan biri Ulu Sincanlu Nâhiyesi’nde Çatöyük Köyü’nde bulunan Sinan Pafla Kervansaray›’d›r. Bu kervansaray›n Silahdark›r› Çay›r› ile birlikte 2000 akçelik geliri Sinan 162 Ayn› defter, vr. 4a. 163 Ayn› defter, vr. 8a. 164 Ayn› defter, vr. 11a. 165 Ayn› defter, vr. 18a,18b. Pafla vakf› gelirleri aras›nda yeralmaktad›r166. fiuhud flehir merkezinde ‹bn-i Tahir Kervansaray› ismiyle bir kervansaray vard›r. Bu kervansaray›n tamir ve hizmetlerinde kullan›lmak üzere, 50 akçe geliri olan 12 dönümlük yer vakfedilmifltir167. Bunun d›fl›nda yine fiuhud flehir merkezinde kadîm bir han olup, kasaban›n insanlar›n gelip geçti¤i bir yer olmas› nedeniyle yolcular›n kalabilmesi için sözkonusu han›n tamiri içün tahmînen otuz dönümlük yer vakfedilmifltir168. Sand›kl›’da Dola Köyü’nde bir kervansaray bulunmaktad›r. Mevlânâ Tâceddîn Fakih bir zaviye ile birlikte bu kervansaray› vakfetmifltir169. Bolavadin flehir merkezinde ise vak›flara ait bir han bulunmaktad›r. Kazganc›bafl› 11 dükkan ve bir ev ile birlikte bu han› vakfetmifltir. Vakfedilen dükkanlardan elde edilecek gelirler han›n tamirine ve fazlas› da evde konaklayan misafirlerin masraflar›na harcanmak üzere tahsis edilmifltir170. XVII. yüzy›ldan itibaren Afyonkarahisar’da kervansaray ismine fazla rastlanmaz. XVI. Yüzy›ldaki kervansaraylar da daha ziyade han olarak an›lmaya bafllanm›flt›r. Bu yüzy›ldan itibaren Afyonkarahisar’da mevcut hanlar›n isimlerini çeflitli sebeplerle fler‘iyye sicillerine kaydedilmifl hükümlerden tespit etmek mümkündür. fier‘iyye sicillerinden tespit etti¤imiz han isimleri flunlard›r: 166 Ayn› defter, vr. 34a. 167 Ayn› defter, vr. 50a. 168 Ayn› defter, vr. 52b. 169 Ayn› defter, vr. 66a. 170 Ayn› defter, vr. 82b. Anadolu’nun Kilidi AFYON 103 Tablo XIII: XVII. Yüzy›ldan ‹tibaret Afyonkarahisar fieriyye Sicillerinden Tespit Edilen Han ‹simleri171 171 Kervansaraylar ve hanlar hakk›nda ayr›ca bkz. Mustafa Karazeybek, “1575 Tarihli Vak›f Tahrir Defterine Göre Afyonkarahisar Ticaret Mahalleri”, V. Afyonkarahisar Araflt›rmalar› Sempozyumu 13-14 Nisan 2000-Afyonkarahisar, Afyon 2000, s. 57-71; M. Karazeybek, “Afyonkarahisar Vak›flar›”, 256-292; Ö. Küpeli, Ayn› makale, s. 364-368 104 Anadolu’nun Kilidi AFYON AFYON YERLEfi‹M B‹R‹MLER‹N‹N ESK‹ ADLARI Anadolu’nun Kilidi AFYON 105 F) Günümüzdeki ‹dari Taksimata Göre Afyonkarahisar Yer Adlar›n›n Türk Dönemi Eski ve Yeni ‹simleri172 Tablo XIV: AFYONKARAH‹SAR MERKEZ ‹LÇE Tablo XV: BAfiMAKÇI ‹LÇES‹ 172 Afyonkarahisar yer adlar›yla ilgili çal›flmam›z s›ras›nda Uzm Yusuf ‹LGAR ve Okt. Zelkif POLATIN’›n de¤erli yard›m ve katk›lar› olmufltur. Bu katk›lar›ndan dolay› kendilerine sonsuz teflekkürlerimi sunar›m. 173 (!) iflaretinin bulundu¤u köyler, Osmanl›lar döneminde var iken herhangi bir sebeple yok olup günümüzde bulunmamaktad›r. 106 Anadolu’nun Kilidi AFYON Tablo XVI: BAYAT ‹LÇES‹ Tablo XVII: BOLVAD‹N ‹LÇES‹ Tablo XVIII: ÇAY ‹LÇES‹ Tablo XIX: ÇOBANLAR ‹LÇES‹ Anadolu’nun Kilidi AFYON 107 Tablo XX: DAZKIRI ‹LÇES‹ Tablo XXI: D‹NAR ‹LÇES‹ 108 Anadolu’nun Kilidi AFYON Tablo XXII: EM‹RDA⁄ ‹LÇES‹ Tablo XXIII: EVC‹LER ‹LÇES‹ Anadolu’nun Kilidi AFYON 109 Tablo XXIV: HOCALAR ‹LÇES‹ Tablo XXV: ‹HSAN‹YE ‹LÇES‹ Tablo XXVI: ‹SCEH‹SAR ‹LÇES‹ 110 Anadolu’nun Kilidi AFYON Tablo XXVII: KIZILÖREN ‹LÇES‹ Tablo XXVIII: SANDIKLI ‹LÇES‹ Anadolu’nun Kilidi AFYON 111 Tablo XXIX: S‹NCANLI ‹LÇES‹ Tablo XXX: SULTANDA⁄I ‹LÇES‹ Tablo XXXI: fiUHUT ‹LÇES‹ 112 Anadolu’nun Kilidi AFYON