Kurtulus 2. baski NETCOPY
Transkript
Kurtulus 2. baski NETCOPY
HÜSEY‹N IRMAK 1961-62 k›fl›nda, annesinin deyimiyle “kar ya¤arken,” Sivas, Zara’da do¤du. Dört yafl›nda ailesiyle birlikte ‹stanbul, Kurtulufl’a geldi. Kabatafl Erkek Lisesi’nden ve Marmara Üniversitesi Bas›n Yay›n Yüksek Okulu’ndan (flimdiki ‹letiflim Fakültesi) mezun oldu. Ayn› okulda halkla iliflkiler dal›nda yüksek lisans yapt›. 1987’de Günefl, 1989-91’de Tercüman gazetelerinde muhabir olarak çal›flt›. 1991’den bu yana K⤛thane Belediyesi’nin bas›n dan›flmanl›¤›n› yürütüyor. Dinler Aras› Sevda Türküleri adl› çal›flmas› 2009 y›l›nda kitap olarak yay›mland› (‹stanbul, Punto Yay›nc›l›k). Yay›na haz›rlad›¤› kitaplar Ka¤›thane Cirit Oyunlar› (1999-2003, 6 fasikül) Ka¤›thane H›d›rellez Roman fienli¤i (1997) Ka¤›thane fiark›lar› (2001, CD ve kitap) Ka¤›thane’de Geçmifl ile Bugün (2001) Tarihi Ka¤›thane Köyünün Aileleri (2 cilt, 2004-2007) Osmanl› Belgelerinde Ka¤›thane (2007) Ka¤›thane Tarih Envanteri (2009) u s u l g e r e ¤ i Yaflad›¤›m›z Kurtulufl, Hüseyin Irmak’›n, çocuklu¤unun ve ilk gençli¤inin geçti¤i yer olan, ‹stanbul’un Kurtulufl semtine ve bu semtin sakinlerine dair an›lar›ndan olufluyor. Metinde kimi sözcüklerin yan›na, okuyucunun metne nüfuz etmesini kolaylaflt›rmak için (+) iflareti konuldu ve bu kavramlar kitab›n sonunda aç›kland›. Ayr›ca, pek çok okurun Kurtulufl semtini bilmedi¤i dikkate al›narak, kitab›n sonuna bir de “iptidai” Kurtulufl krokisi eklendi. Bu krokinin üzerinde metinde ad› geçen baz› yerler iflaretlendi. Türkçe yaz›mda, Adam Yay›nlar›’n›n Ana Yaz›m K›lavuzu’na uyulmaya çal›fl›ld›. y a y › n c › n › n n o t u ‹STANBUL’DA B‹R KAD‹M SEMT YAfiADI⁄IM KURTULUfi A r a s Ya y ı n c ı l ı k İstiklal Caddesi, Hıdivyal Palas 231/Z 34430 Tünel, Beyoğlu-İstanbul Tel: (0212) 252 65 18 - 243 06 02 Fax: (0212) 252 65 19 info@arasyayincilik.com www.arasyayincilik.com –––––––––––––––––– ARAS - ÄÄÍ 61 –––––––––––––––––– Hüseyin Irmak Yaşadığım Kurtuluş Yay›na Haz›rlayan Arlet ‹ncidüzen Kapak Tasar›m› ‹nci Batuk Kapak Foto¤raf› Yazar›n kardefli Mehmet Ali Kurtulufl son duraktaki bahçede. ISBN 978-975-7265-61-6 Baskı Net Kırtasiye Tanıtım ve Matbaa Taksim Caddesi Yoğurtçu Faik Sok. No 3 Beyoğlu-İstanbul Tel: (0212) 249 40 60 Birinci Bask›, Ekim 2003 ‹kinci Bask›, Ocak 2010 ‹STANBUL’DA B‹R KAD‹M SEMT YAfiADI⁄IM KURTULUfi TANIKLIK HÜSEY‹N IRMAK Bizi Kurtulufl’a getiren babam Veli Irmak’›n an›s›na ‹kinci Bask›ya Önsöz Yüre¤inin sakl›s›na koyarak dünyan›n uzak diyarlar›na da ayn› s›cakl›kta götürdü¤ü köyünü, mahallesini ve an›lar›n›, yeni memleketlerinde yazan Ermeni yazarlar›n kitaplar›n› okuyunca, ben de, büyüdü¤üm ve gönlümün ayd›nl›k köflelerinde yer tutan Kurtulufl’u, oradaki yaflam›, oran›n insanlar›n› k›saca yazmak istedim. Okudu¤um o güzel kitaplar vesilesiyle bafllad›¤›m çaba, bir süre sonra elinizdeki kitaba dönüfltü ve Aras Yay›nc›l›k taraf›ndan yay›mland›. Kitap ç›kt›ktan bir süre sonra, ayn› dönemde Kurtulufl’ta yaflam›fl olan insanlardan telefonlar gelmeye bafllad›. Her birinden ayr› ayr› mutlu oldu¤um bu görüflmelerde yeni fleyler ö¤rendim. Ayn› yerlerde yaflamam›za ra¤men seneler sonra ancak kitap vesilesiyle tan›flmak farkl› duygular yaflatt› bizlere. Karfl›l›kl› olarak an›lar›m›z› aktarmaya bafllay›nca, zihnimizdeki detaylar›n benzerli¤ine flafl›rd›k. Örne¤in, Y›ld›z Çelik Kosiman adl› bir han›mefendi telefonla aray›p, kitaptan haberdar olur olmaz, hemen al›p heyecanla okudu¤unu söyledi. Kurtulufl ‹lkokulu’ nda müdürlük yapan Yakup Eyüpo¤lu’nu benim gibi o da hep kahverengi tak›m elbisesiyle hat›rlad›¤›n› söyledi. Karfl›l›kl› gülümsedik. Halen Paris’te yaflayan Ohannik Akopcan, kitab› in9 ternette görünce, oralarda Türkçe kitaplar satan dükkâna ›smarlad›¤›n›, gelmesini sab›rs›zl›kla bekledi¤ini, gelen kitab› bir ç›rp›da okudu¤unu, an›lar› bir kez daha tazelenirken hüzünlendi¤ini söyledi telefonda. Bisikletçi Fuat a¤abeyden bahsetti. Uzun bir aradan sonra birkaç y›l önce gelebildi¤i ‹stanbul’da, eski bir mahalle arkadafl›yla birlikte hemen Kurtulufl’a gitti¤ini, Fuat a¤abeyi arad›¤›n›, bulup görüfltü¤ünü, birlikte resimler çektirdi¤ini anlatt›. Fuat a¤abeyden haberdar olup olmad›¤›m› sordu, yaflay›p yaflamad›¤›n› merak ediyordu. Sonras›nda o resimlerden baz›lar›n› internet yoluyla gönderdi. O bu merak içindeyken, tesadüf bu ya, Fuat a¤abeyin küçük k›z› Saniye Belitafl’a, Kurtulufllu bir arkadafl› kitaptan bahsetmifl ve “Biliyor musun, babandan ve sizin aileden bahsediyor” demifl. Saniye, akflam ifl ç›k›fl› arkadafllar›yla hemen Beyo¤lu’na gidip kitab› sat›n alm›fl. ‹stiklal Caddesi’nin kalabal›¤›nda yürürken babas›ndan bahseden bölümü aray›p bulmufl, okumaya bafllam›fl ve duygulan›p a¤lam›fl. Ertesi gün beni telef›onla arad›. Birkaç gün içinde de bir arkadafl›yla iflyerime geldi. Kitab›n evde nas›l karfl›land›¤›n› ve daha bir dolu fleyi anlatt›. Fuat a¤abeyi sordum, Paris’ten gelen foto¤raflar› gösterdim. Adreslerini ald›m. Bir akflam onlar› Befliktafl Muradiye’deki evlerinde ziyaret ettim. Kurtulufl’tan dünyaya da¤›lan insanlarla birlikte ünü de yay›lan Fuat a¤abeyi y›llar sonra görmek, elini öpmek, onunla konuflmak müthiflti. Kitab› eline ald› yeniden, kendi bölümüne bakt›. An›lar›ndan ve Kurtulufl’tan bahsetti. Sonra bir iki defa daha görüfltük, el yaz›s›yla 10 yazd›¤› an›lar›ndan bir kopya verdi. Eski foto¤raflar›ndan, belgelerinden birer kopya almama müsaade etti. Ne yaz›k ki k›sa bir süre sonra Alzheimer hastas› oldu ve haf›za kayb› giderek derinleflti. Hastal›¤› döneminde daima benim kitab› istemifl, sürekli kendi bölümünü okumufl ve bu ona hep iyi gelmifl. “Bak, burada benden bahsediyor” diyormufl efline ve k›zlar›na. Kendi okuyamad›¤› zamanlarda da etraf›ndakilere okutuyormufl. Hastal›¤› ilerledikçe Çanakkale Ezine’deki yazl›klar›nda daha çok kalmaya bafllad›lar. Çünkü oran›n havas›, do¤as› Fuat a¤abeye iyi geliyordu. 22 Aral›k 2008’de Fuat a¤abey, Befliktafl’taki evinde vefat etti. Cenazesi, Ezine, Geyikli Dalyan köyü mezarl›¤›na defnedildi. Ben bu sat›rlar› yazarken tarih yine 22 Aral›k ve Fuat Belitafl’›n ölümünün üzerinden tam bir y›l geçti. Bu sat›rlarda bir kez daha ona Tanr›’dan rahmet diliyorum. ‹zmir’in kitapç›lar›ndan Hakan Taflk›ran arkadafl›m›z›n efli Yoanna Han›m da Kurtuluflluymufl. Bozkurt Caddesi’nde büyüdü¤ünü, kitaptan haberdar oldu¤unda heyecanla okudu¤unu anlatt› Hakan. Ard›ndan efli, kitab› Yunanistan’daki Kurtulufllu arkadafllar›na da tavsiye etti, baz›lar›na bizzat gönderdi. Bütün bunlar olurken, Atina’dan Türkçe bir mektup geldi. Gönderen, Stavros Anestidis’ti. Kitaptan haberdar olunca hemen bir tane edindi¤ini, foto¤raflardan babam› tan›d›¤›n›, oturdu¤u evi, caddeyi yad ederek anlat›yordu mektubunda. An›lar› tazelenince yer yer a¤lad›¤›n› yazm›flt›. Beni Atina’ya davet ediyordu. Cevabi 11 mektupta ben de kendisini ‹stanbul’a davet ettim, “Kurtulufl’u birlikte gezelim” dedim. Kurtulufl’un ünlü çocuk doktoru ve Kurtulufl Dispanseri’nin sahibi Dr. Rasih Türker de, bir dostu vas›tas›yla, kendilerinden bahsedilen kitab› ö¤renmifl, sonras›nda da beni telefonla bulmufltu. Y›llar sonra Rasih amcan›n sesini duymak çok hofltu. Efli Y›ld›z han›mla birlikte çocuklu¤umuzun doktoru ve sesiydi o. Çal›flmam› çok be¤endi¤ini, benimle gurur duydu¤unu söyledi. Elinden geçmifl çocuklardan biriydim ve onca zaman sonra beklenmedik bir flekilde karfl›s›na ç›km›flt›m. Biraz kitaptan, biraz ailelerden, biraz dispanserden konufltuk; babam›n vefat›na üzüldü. Hüzün kokan heyecanl› bir konuflma yapt›k. Bir daha onu görme flans›m›n olamayaca¤›n› bilmeden, görüflmek dile¤iyle telefonu kapatt›k. Derken, kitaptan dolay› Tarih Vakf›, Kurtulufl semtinin tarihi ve toplumsal yaflam› hakk›nda bir sunum yapmam› istedi. Haz›rl›¤›m› yapt›m, tan›d›¤›m eski Kurtulufllulara haber verdim. Söylefli günü, salon tamamen doluydu. Koleksiyonumdakileri ve Fuat a¤abeyden ald›¤›m foto¤raflar› kullanarak sunumu renkli hale getirmeye çal›flt›m. Resimler de, söylefli de Tarih Vakf›’n›n kay›tlar›na böylece girdi. Melahat Ayar, Avukat Can Ali Dirican, kitap vesilesiyle haberleflti¤imiz, an›lar›m›z› paylaflt›¤›m›z insanlar oldular. Kitab› a¤layarak okuyanlar oldu¤unu ummad›¤›m yerlerde ö¤rendim. Derken bir telefon daha geldi. Arayan, baba taraf›ndan akrabalar›mdan A¤a Demir’di. Kitab› k›z kardefli12 nin evinde görüp, ye¤eni Filiz Ergin’den istemifl me¤er. Al›p okuyunca, hem uzun y›llar sonra yeniden görüflmek, hem de kitapta bahsi geçen Kevo amcayla ilgili bilgiler vermek için telefon etti¤ini söyledi. fiiflli’de bulufltuk. Kevo (Kevork) amcan›n hikâyesini detaylar›yla anlatt›. Böylece yeni ö¤rendi¤im bilgiler, kitab›n ikinci bask›s›na girmifl oldu. Tabii, bu arada hayat, hofl an›lar›n yan›na ac› olaylar› da koydu. Kurtulufl’un difl hekimlerinden Ayda Gutsuz’dan Rasih amcan›n vefat etti¤ini duydu¤umda flaflakald›m. Efli Y›ld›z han›mdan ö¤rendi¤ime göre, Rasih amca 21 Eylül 2007’de, yurtd›fl›ndan uçakla gelecek o¤lu Cüneyt’i karfl›lama haz›rl›¤›ndayken evde fenalafl›r, efline “Bana felç geliyor galiba” der. Y›ld›z han›m onu sandalyeye oturturken yana¤›ndan öper, o da sevgili hayat arkadafl›n› yana¤›ndan öper. “Çok çocuktan hay›r duas› ald›m. O dualar beni karfl›lar” der ve birkaç saat sonra komaya girer. Gürül gürül konuflan bu coflkulu yürek, ertesi gün dünyadan göçüp gider. Dispanseri kurdu¤u 1958’den beri say›s›z anneden, çocuklar› için ald›¤› dualarla… Rasih amcan›n ölümünde sonra dispanser hiç aç›lmad›. Y›ld›z han›m sal› günleri temizlik yapt›rmak için gidiyordu sadece. ‹flte o temizlik günlerinin birinde, 16 Aral›k 2008 günü Y›ld›z han›mla, dispanserde görüflmek üzere randevulaflt›k. O gün kap›dan içeri girdi¤imde bekleme sandalyelerini, karfl› duvardaki Atatürk büstünü, duvardaki ve sandalyelerdeki pembe rengi, odalardaki her fleyi aynen çocuklu¤umdaki gibi buldum ve 13 tek kelimeyle çarp›ld›m. Kitapta aktarmaya çal›flt›klar›m bire bir karfl›mdayd›. Dip duvardaki kurukafa resmi bile ayn› yerinde duruyordu. Dispanserde zaman m› durmufltu, ben mi birden y›llar öncesine dönmüfltüm bilemedim. Y›ld›z han›mla her yeri tek tek gezdik. Her yeri foto¤raflad›m. Sonra birlikte resimler çektirdik. Rasih amcan›n masas›ndaki foto¤raflara bakt›k hüzünle. Oradan ayr›l›nca, hemen bitiflikteki Ertan a¤abeyin eczanesine gittim. Ertan Altan’›n da, kitapta bahsi geçen eczanesinde y›llar sonra foto¤raflar›n› çektim. Kurtulufl’un meflhur iki i¤necisinden biri olan Muharrem amcan›n foto¤raf›n› almak üzere sözlefltik. ‹flte, kitab›n bu ikinci bask›s›nda gördü¤ünüz Muharrem amca ile Ertan a¤abeyin foto¤raf› bu buluflma sayesinde edinildi. Kitapla ilgili bir baflka ilginç geliflme de, babam›n kap›c›l›k yapt›¤› O¤uz Apartman›nda oturan Süzet’le birbirimizi bulmam›zd›. Bir gün, çalan telefonun di¤er ucunda bir kad›n sesi, “Beni hat›rlar m›s›n? Ben Kurtulufl’tan, O¤uz Apartman›’ndan Süzet. Tan›d›n m›?” diye sordu. Tabii ki hemen tan›m›flt›m. Heyecanla bafllayan konuflmada, kitaptan ve benden nas›l haberdar oldu¤unu anlatt›. Ona da kitab› bir arkadafl› haber vermifl. Kitapta kendi ailesinden de söz edildi¤ini söyleyen arkadafl›n›n söylediklerinin do¤ru oldu¤una önce ihtimal vermemifl, ama sonra kitab› internetten araflt›rm›fl. Yay›nevini bulup aram›fl, telefonumu istemifl. Süzet kitab› okudu¤unda çok duyguland›¤›n›, baz› anlarda gözlerinin doldu¤unu aktard› sonraki telefonlar›nda. Bir buluflma günü belirledik. O, ablas› Çela ve 14 ben, kararlaflt›rd›¤›m›z günde Levent’te, çarfl› içinde bulufltuk. Genç k›zl›¤›nda b›rak›p flimdi torun sahibi olarak buldu¤um Süzet’i görür görmez tan›d›m. Y›llar sonra ikisiyle de hasretle kucaklaflt›k. Gözlerimiz doldu. Hemen oradaki kafelerden birine oturduk. Bafllad›k konuflmaya. Kitaptan, yaflananlardan, bu kadar y›l boyunca olanlardan, ailelerden, çocuklardan, torunlardan… Anneleri Madam Donna’dan bahsederken üçümüz de a¤l›yorduk. Etraftakiler bize bak›yordu ama pek de umurumuzda de¤ildi. Sonra, yanlar›nda getirdikleri foto¤raflara muhabbetle bakt›k. Madam Donna’n›n ve Bay Vitali’nin yüzlerine y›llar sonra yetiflkin gözlerle bakt›m. O dönemde yafll›ca buldu¤um Vitali amca me¤er ne kadar gençmifl. Onlar›n iki güzel eseri, miraslar› olarak karfl›mda duruyordu. Süzet, evlendikten sonra efliyle ‹srail’e gitmifl ama orada yapamam›fl ve geri dönmüfllerdi. fiimdi torunlar› vard›. Çela’n›n o¤lunun üniversite mezuniyet foto¤raf›na, Süzet’in torununun do¤um günü foto¤raf›na gururla bakt›k. Ben, evlerinin arka odas›ndaki güzel suluboya tablonun hâlâ bizde oldu¤undan bahsedince ikisi de çok flafl›rd›. Madam Donna’dan sonra ev eflyalar› de¤ifltirilirken at›lan bu tablonun kaybolmamas› ve bizim evde olmas› onlar için beklenmedik bir sürprizdi. Heyecan ve merakla bafllad›¤›m›z görüflmeden muhabbetle ayr›ld›k Böylece, benim için özel bir yeri olan Madam Donna’n›n foto¤raf› da kitaba girmifl oldu. Ön çamurlu¤unda kayd›rak oynad›¤›m›z siyah arabalar›n›n etraf›nda, çocuk yüre¤imin mele¤i Madam Donna’y› ve Eskenazi 15 ailesinin di¤er bireylerini gösteren foto¤raf› mutlulukla sayfalara yerlefltirirken, kitap da daha zenginleflmifl oldu. Son olarak ikinci bask›ya giren bir baflka foto¤raftan daha bahsedeyim. Madam Donna gibi yüre¤imde ayd›nl›k izlerini tafl›d›¤›m komflumuz Dudu Yenge’nin foto¤raf›n›, k›z›, sevgili arkadafl›m›z Suna’n›n sayesinde kitab›n ikinci bask›s›na koyabildik. Dudu Yenge, efli Artin amca, çocuklar› Suna ve Murat, Kurtulufl an›lar›m›zda aile dostlar›m›z olarak silinmez izlerin sahibidir. Bu insan canl›s› aileyle iliflkimiz hiç kopmad›. ‹flte, Yaflad›¤›m Kurtulufl’un bas›m›ndan sonra yaflananlar özetle bunlar. Kitap nedeniyle tek tek görüfltü¤üm bütün insanlar› bir gün bir araya getirmeyi ve böylece herkesin birbirini de tan›mas›n› sa¤lamay› düflünmeden edemiyorum. O an›n heyecan›n› hayalimde yafl›yorum. Kim bilir, belki ‘Kurtulufllular Derne¤i’ gibi bir oluflum içine gireriz. Y›l›n belli günlerinde dünyan›n her yerinden Kurtulufl’a gelir, örne¤in Madam Despina’da hep birlikte hasret gideririz. Belki Kurtulufl’un ünlü karnaval›n› yeniden canland›r›r›z. Kim bilir… Bu semti an›lar›nda tafl›yarak dünyan›n dört bir yan›na da¤›lm›fl, buran›n hasretiyle yaflam›fl bütün Kurtulufllular›, bütün Tatavlal›lar› sayg›yla anarak… 16