Türkiye demiryolları sektörünü kalite ve yüksek
Transkript
Türkiye demiryolları sektörünü kalite ve yüksek
Röportaj | Andreas Becker Türkiye demiryolları sektörünü kalite ve yüksek teknoloji düzeyi ile geliştirmek istiyor Türkiye yükselişte. İçinden İstanbul Boğazı‘nın geçtiği ülke, 2023 yılında cumhuriyetin ilanının yüzüncü yılını kutlayacak. Türkiye‘nin demiryolları sektöründe geleceğin teknolojisine yaptığı büyük yatırım programları ile geleceğe yönelmesi için yeterli sebebi var: Böylece demiryolu ağı bugün yaklaşık 12.000 km iken 25.000 km‘ye çıkarılarak iki katın üzerine bir artış sağla-nacak. Bunun sadece 10.000 km‘si yüksek hızlı taşımacılığın kullanımına sunulacak. Raylı yük taşımacılık trafiği halihazırda 24 milyon ton iken yıllık bazda 10 milyon ton artırılarak 34 milyon tona çıkarılacak – gururla ifade edilen yüzde 40‘lık bir artış. Aynı zamanda demiryolu kısa mesafe yolcu taşımacılığı da özellikle Türk metropollerinde merkezi bir gelişim segmen-tini oluşturmakta. Gümünüzde on bir şehirde raylı taşımacılık ağı bulunuyor. 2023 yılına ka-dar on iki şehirde daha bu taşımacılık ağının oluşturulması veya geliştirilmesi planlar arasında yer alıyor. Aynı şekilde İstanbul‘da da: Yerel Metro Operatörü İstanbul Ulaşım, yak-laşık 630 metro aracı ile ray üzerinde gerçekleştirilen yakın mesafe taşımacılığını 120 km uzunluğundaki bir ulaşım ağı üzerinde sağlıyor. Güncel genişletme planlarına göre hattın 391 km uzatılması öngörülüyor. Bunun için şirket yaklaşık 1800 adet yeni üç-beş parçalı raylı sistem aracına ihtiyaç duyuyor. Sayısız büyük projelere bağlı olarak Türkiye‘de demiryolu teknolojisinin ihtiyaçları oldukça yüksek görünüyor. Olası şirket ortaklıklarında Türkiye demiryolları teknolojisi alanında dünya çapında bir lider olan Almanya‘yı da göz önünde bulunduruyor, elbette bunun haklı nedenleri var: Almanya‘nın demiryolu teknolojisi üreticileri sundukları yüksek kalite ve lider konumdaki gelişmiş teknolojileri ile güvenilir ve köklü şirketler arasında yer alıyor. Burada ticari ilişkilerin oluşturulması konusundaki ilgi kesinlikle çift taraflı: 2013 yılında, Almanya Demiryolu Sanayi-cileri „eurasiarail“ Türkiye Demiryolları Teknolojisi Fuarı‘nda kurulan büyük müşterek fuar standı ile dikkat çekerek kendini kanıtladı. Kasım 2013‘te Alman demiryolları teknolojisi üreti-cilerinden oluşan yaklaşık 30 kişilik bir sanayi heyeti Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde Ankara, Eskişehir, Bursa ve İstanbul‘daki istasyonlarıyla Almanya Demiryolu Sa-nayicileri‘nin diğer işbirliği çalışmalarına severek katılacağını ortaya koydu. Almanya Demir-yolu Sanayicileri heyetinin başında yer alan Andreas Becker, Almanya Demiryolları Orta Öl-çekli İşletmeler Sanayi Birliği (VDB)‘nin başkan yardımcısıydı. „Eurasia Rail 2014“ öncesinde ETR kendisiyle Türkiye‘nin yükselmekte olan modernleşme temposu, raylı taşımacılığın önemi ve Alman-Türk işbirliği hakkında görüştü. Türkiye‘de raylı taşımacılık konusundaki projelerin Avrupa şartlarında gerçekleşmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Türkiye raylı taşımacılık konusunda oldukça iddialı ve aynı zamanda da tamamen gerçekçi bir uygulama programı ele almıştır. Bu program hem yük taşımacılığını hem de raylı yolcu taşımacılığını kapsamaktadır. Türkiye hükümeti halihazırda mevcut yüksek hızlı tren hat-larının geliştirilmesine de büyük önem vermektedir. Şu anda inşaat halinde olan www.eurailpress.de/etr hatların ta-mamlanması ve planlanan ray hatları ile birlikte 2023 yılından itibaren yeni trenlerle yılda 30 milyon yolcu taşınması öngörülmüştür. Karayollarından demiryollarına doğru artan bir geçiş ile – ki bu Türkiye‘nin rasyonel bir ulaştırma politikasıdır – karayolları trafiğinde büyük oranda bir rahatlık sağlanacaktır. Pek çok Avrupa ülkesi gibi Türkiye de geçmişte onlarca yıl süreyle kendi demiryollarını karayollarının menfaatleri adına ihmal etmiştir. Bu konuda bir fikir vermek gerekirse: 1950 ila 1997 yılları arasında karayolu ağı yüzde 80 oranında büyümüş, buna karşın demiryolu ağı sadece yüzde on bir oranında bir gelişme sağlamıştır. Bu durum 2023 yılındaki cumhuriyetin ilanının yüzüncü yılı için belirlenmiş geniş ölçekli yatırım programı ile telafi edilmeye çalışılıyor – diğer bir deyişle kesinlikle gelişmekte olan Türk ekonomisi raylı ulaşım alanında da büyük bir patlama yaşayacak. » ETR | SPECIAL TÜRKIYE | MART 2014 3 RÖPORTAJ | Andreas Becker VITA Andreas Becker Başkan Yardımcısı Almanya Demiryolları Orta Ölçekli İşletmeler Sanayi Birliği (VDB) e.V., Berlin Size göre Almanya Demiryolu Sanayi pek çok ülke için tedarikçilikte öncü iken Türki-ye pazarı neden bu kadar ilginç? Türkiye Almanya‘da bulunan demiryolu teknolojisi üreticileri için pek çok nedenden dolayı önemlidir: Öncelikle daha önce de ifade ettiğim gibi, Türkiye hükümetinin ortaya koyduğu programlar var. Bu nedenle önümüzdeki yıllar için öngörülen yatırım hacmi çok büyük ve pro-jeler tamamen gerçekçi ve kesin. Türkiye‘nin telafi etmeyi düşündüğü teknoloji spektrumu ise çok geniş kapsamlı bir şekilde oluşturulmuş: Raylı taşımacılık alt yapısı için donanımlardan, yönetim ve güvenlik teknoloji-sine, HGV (çok yüksek hız trafiği) teknolojisinden SPNV (kısa mesafe demiryolu yolcu trafiği) ve yerel yakın mesafe ulaşımına kadar çok geniş bir alana yayılıyor. Alman şirketleri tüm bu teknolojileri ister anahtar teslimi konseptler için olsun, ister karmaşık bileşenler ve alt sistem-ler için olsun önemli ölçüde kaliteli bir şekilde sunmaktadır. Demiryolları teknolojisinin tek elden sağlanabilmesi için Alman üreticilerle işbirliği yapmak Türkiye açısından önem kazan-maktadır. Alman üreticiler bu konuda coğrafi ve hukuki şartlara büyük önem vermektedir: Pazar, Avrupa Birliği‘nin eşiğinde ve pratikte tam olarak kapısında duruyor. Hedef ulaşılabilir durumdadır ve bunun dışında Alman şirketler - yerel üretim tesisleri veya ortak teşebbüsler için hukuki anlamda bir teminat sunmaktadır. Ayrıca Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkiler uzun bir süredir geleneksel olarak çok iyi durumda. 1903‘te başlayan ve Konya‘dan Irak‘ın başken-tine uzanan Bağdat hattının Alman mühendislik sanatı ile erişildiği düşünüldüğünde uzun bir geçmişe dayanıyor. Alman şirketler diğer ülkelerin bu pazarda rekabet eden şirketlere göre şanslarının ne olduğunu düşünüyor? Pek çok Alman Demiryolu üreticisi uzun zamandan beridir Türkiye ile ilgileniyor. Bunların arasında kendi üretim tesislerine sahip olanların sayısı da az değil. Bu uzun süreli işbirliği sayesinde Alman ve Türk şirketlerinin arasındaki ilişki oldukça güven verici. Bunun nedeni sadece yıllarca pek çok Alman şirkette hizmet veren ve mükemmel seviyede Almanca konu-şan Türk çalışanlar değil, aynı zaman- 4 ETR | SPECIAL TÜRKIYE | MART 2014 da onların çok saygın meslektaşlar olması ve iki kültür arasında bir köprü oluşturuyor olmasıdır. Burada söz konusu olan Almanya‘da olduğu gibi Türkiye‘de de benzer bir ticari anlayışın hüküm sürmesidir. Alman şirketler kısa vadeli ticari bağlantılar kurma taraftarı değildirler. Ayrıca Türkiye kendi demiryolu sektörünü kaliteli ve yüksek teknoloji ile oluşturmak istiyor. Alman teknolojisi en verimli çözümlerin bulunması için tam ölçüsünde gerekli esnekliği sağlıyor. Buna ek olarak - daha önce de ifade ettiğim gibi - Almanya‘da demiryolları teknolojisi için gerekli tüm sistem - komple yüksek hızlı trenlerden metro‘nun son cıvatasına kadar - mevcuttur. Tüm bu nedenlerden dolayı, Türkiye‘deki pek çok raylı ulaşım projesi için bakış yönü ilk olarak Avrupa‘ya ve özellikle de Almanya‘ya yöne-liyor. Türkiye‘nin doğu ile batı arasında bir köprü oluşturması da elbette göz ardı edilmeyecek bir konu. Bir diğer husus da Alman üreticilerle işbirliği açısından Türkiye‘nin aşırı derecedeki enerji iştahıdır ki bu durum büyük bir meydan okuma anlamına geliyor. Bu nedenle halihazırda bekleyen tedarik taleplerinde oldukça büyük oranda verimli enerji sistemleri olduğunu görüyo-ruz. Burada da Almanya‘da demiryolu sanayinde hizmet veren şirketlerin düşük enerjili, yeni-likçi ve yüksek performanslı teknolojilerinin önce çıktığı görülmektedir. Yakın geçmişte VDB üyelerinin Türkiye pazarında hangi tecrübeleri edindiğini söyleyebilirsiniz? VDB üye şirketlerinin Türkiye‘deki tecrübeleri oldukça pozitiftir. Bu pozitif düşünce, ister ül- ke-nin İstanbul‘da gerçekleştirilen Demiryolu Teknolojileri Fuarı „Eurasia Rail“ olsun, ister Alman Demiryolu sanayicileri birliğinin Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı ile yürüttüğü Kasım 2013‘te gerçekleştirilen Ankara, Eskişehir, Bursa ve İstanbul arasındaki ticari gezi kapsamında olsun ortaya konulmuştur. Türkiye tarafında tekrar tekrar tespit ettiğimiz konu, Alman Demiryolları Teknoloji Üreticileri ile büyük ve ciddi anlamda bir işbirliğine duyulan ilgidir. Özellikle takdir edilen şey Alman şirketlerinin güvenilirliğidir. Türkiye‘de Demiryolu sanayine ait bir dernek var mı ve VDB Raylı Sistemler Birliği on-larla bağlantı kurdu mu veya bir işbirliği söz konusu mu? „Eurasia Rail 2013“ fuarında yoğun ve umut verici vaatlerde bulunan Türkiye ARUS (Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri) ile fikir alışverişi gerçekleştirildi, bunun sonucunda özellikle Türki-ye‘nin orta ölçekli demiryolu teknolojisi üreticileri ile bağlantılar sağlandı. Geçen yılın Kasım ayında VDB, üye şirketlerle birlikte gelecekte Türkiye için müşterek olarak oluşturulabilecek işbirliği çalışmalarının şekilleri konusunda görüşmeler yürüttü. Federal Ekonomi Ba-kanlığı‘nca desteklenen Türkiye şirketler gezisinin önemli bir sonucu, Türk ARUS (Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri) ve Alman VDB Raylı Sistemler Birliği‘nin gelecekte bir işbirliği yap-mayı düşünmeleri, bu bağlamda iki ülkenin projeye bağlı doğru ortakları bir araya getirmesi konusunda hemfikir oldukları konusunda yayınlanan bir memorandum olmuştur. www.eurailpress.de/etr