mayıs 2016 - WordPress.com
Transkript
mayıs 2016 - WordPress.com
™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı 1 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı içindekiler KÜNYE İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Müslim Akil Avci Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Yazarlar Ayhan Kanlı Ahmet Durmuş Ahmet Ergüç Elif Köroğlu Naz Kuran Rafet Fatih Çakmak Serdar Üstüntaş Koray Güçlü Murat Altun © Her hakkı saklıdır. Yazılan yazıdan yazarı sorumludr. 2 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı KITALARARASI DERBİ SERDAR ÜSTÜNTAŞ İ stanbul… Tarihin, geleneğin, sanatın, edebiyatın, sporun izini süren şehir. Kıtaların buluştuğu, boğazıyla kendini hayran bırakan, Peygamberin fethini müjdelediği kutlu şehir. İstanbul… İşte bu şehirde 20. Yüzyılın başında kurulan iki güzide spor kulübü olan Galatasaray ve Fenerbahçe karşı yakalarda birbirlerine rakip olmuş ezeli rakipler. 1905’de lise sıralarında kurulan Galatasaray ile 2 sene sonra 1907’de işçi kesiminin kurduğu Fenerbahçe. İstanbul’un Avrupa yakasında kurulan Galatasaray ile Asya yakasında kurulan Fenerbahçe’nin kendi aralarında yapmış oldukları maçlara dünya literatüründe verilen ad Kıtalararası Derbidir. İşte bu ayki yazımızda bu iki ezeli rakibin maçlarının tarihi, istatistikleri ve dünyadaki yerinden bahsedeceğiz. İlk maçlarını 17 Ocak 1909’da Union Clup Sahasında yapan ezeli rakipler son maçlarını ise 13 Nisan 2016’da yaptılar. 2-0 Galatasaray’ın galibiyeti ile başlayan derbilerde ilk golleri aynı zamanda iyi bir edebiyat sanatçısı olan Emin Bülent Serdaroğlu atmıştır. 1911 yılının 12 Şubat tarihinde ise bugüne kadar alınan en farklı skor olan 7-0’lık skor Galatasaray lehine sonuçlanmıştır. Ayrıca bu maçta 4 gol atan Celal İbrahim derbilerde ilk hat-trick yapan futbolcu olmuştur. Rakibi ile yaptığı ilk sekiz maçı kaybeden Fenerbahçe şeytanın bacağını 4 Ocak 1914’te kırmış ve rakibini Hasan Kamil’in hattriçk yaptığı maçta 4-2 yenerek ilk galibiyetini almıştır. Cumhuriyetin ilanına kadar iki takım Cuma Ligleri ve özel maçlarla karşı 3 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı karşıya geldiler ve mücadeleleri İstanbul’da çokça seyirci tarafından takip edilmeye başlandı. 1930’lu yıllarda Galatasaray’da patlak veren Ateş-Güneş tartışması kulüpte ayrılığa sebep olmuştu. Kulüpten ayrılanlar sebebiyle güç kaybeden Galatasaray yine de derbilerden kopmamıştır. 1940’lı yıllarda ve 1950’li yılların başlarında ülkemizde amatör liglerde müsabakalar oynanırken 1950’lerin Fenerbahçe ve Galatasaray oynadı. İlk maçı Metin Oktay’ın meşhur ağları delen golüyle 1-0 alan Galatasaray rövanşta Fenerbahçe’ye 4-0 yenildi. Böylelikle Fenerbahçe ligin ilk şampiyonluğuna ulaştı. Galatasaray ise ilk lig şampiyonluğunu 1962’de yaşadı. 1960’lı yıllardı artık tüm Türkiye’yi saran ezeli rekabet coşkusu gurbetçi vatandaşlarımızla birlikte artık yurtdışına da yayılmaya başlamıştır. ortasından itibaren profesyonel futbola geçildi. Bir tarafta efsane Metin Oktay diğer tarafta Efsane Lefter Küçükandonyadisli yıllar başladı. Derbiler artık tüm ülkeyi ilgilendirir oldu. Yeni doğan çocuklara futbolcuların isimleri verilmeye başlandı. 1990’ların sonuna kadar sürecek olan TSYD Kupası geleneği yine bu yıllarda başlamıştır. Sezona son hazırlık olarak görülen Türkiye Spor Yazarları Derneği(TSYD) Kupasına diğer ezeli rakip Beşiktaş’ta katılmıştır. 36 defa düzenlenen bu turnuvada tüm ezeli rakipler 12 defa kupa sevincini yaşamışlardır. 1959’dan itibaren günümüzde Süper Lig adını alan Milli Lig oynanmaya başlandı. Milli Ligin ilk finalini yine ezeli rakipler 4 70’li yılların başında üst üste 3 defa şampiyonluk yaşayan Galatasaray daha sonra 14 senelik ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı şampiyonluk hasreti senelerinde hep Fenerbahçe’nin gerisinde kalmıştır. 1980’de Bülent Ünder’in jübile maçına kadar Fenerbahçe rakibine 15 maç yenilmemiştir. 1980’li yıllarda hayatımıza yene yeni giren renkli televizyonlar maç yayınlarını vermeye başlamıştır. Böylelikle derbiler milyonlara naklen ulaşmaya başlamıştır. Seksenli yıllarda akılda kalan en özel maç 1989’da 3-0’dan 4-3 olan maç olmuştur. Fenerbahçe’nin bu galibiyeti en önemli geri dönüş maçlarından biri olarak kabul edilmektedir. 90’lı yıllarda ise Galatasaray’ın 6 şampiyonluğuna karşın Fenerbahçe’nin tek şampiyonluk kazanmasıyla aradaki şampiyonluk farkı kapanmıştır. Ayrıca Galatasaray’ın dört sene üst üste şampiyon olup UEFA Kupası ve Süper Kupa ‘yı kazanmasıyla rekabet sınırları farklı boyutlara ulaşmıştır. Artık Fenerbahçe’nin de Avrupa’da başarılı olma zorunluluğunu doğurmuştur. 2000’li yıllarda Fenerbahçe rakibine Avrupa’da olmasa da farklı alanlarda üstünlük kurmuştur. 6 Kasım 2002’de aldığı 6-0’lık galibiyetle tarihindeki en farklı Galatasaray galibiyetini almıştır. Yine rakibinin 100. Yılında şampiyon olarak başka bir başarı elde etmiştir. Bu süreçte Atatürk Olimpiyat Stadında 21 Eylül 2003’te oynanan ve 70125 seyircinin izlediği 2-2’lik maç ülkemizde bir maçta en fazla seyirci toplayan maç olarak tarihe geçmiştir. Galatasaray 11 Mayıs 2005 tarihinde oynanan Türkiye Kupası finalinde ezeli rakibini 5-1 yenip kupaya uzanırken derbilerin kupadaki en farklı skoruna ulaşmıştır.100 yılında şampiyonluk yaşayan Fenerbahçe iki maçta da rakibini yenerek mutlu sona ulaşmıştır. 2010’lu yıllarda 3 Temmuz süreciyle sarsılan Fenerbahçe sahasında Galatasaray’a yenilmeme rekorunu 16 yıla taşımıştır. İki takım arasında Türk Telekom Arenadaki ilk maçı kazanan Fenerbahçe, bu maçtan sonra rakip sahada galibiyeti unutmuştur. İki takım arasında 13 Nisan 2016’da oynanan son maç ise golsüz berabere sonuçlanmıştır. Derbi tarihinin yanı sıra istatistiklere de bakalım. Kıtalararası derbide şu ana kadar 383 mücadele yapılmıştır. 5 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Bu maçlarda Fenerbahçe’nin 150, Galatasaray’ın 126 galibiyeti bulunurken taraflar 107 maçta eşitliği bozamamıştır. Fenerbahçe’nin 506 golünü Galatasaray 456 golle cevap vermiştir. Lig müsabakalarında Fenerbahçe’nin üstünlüğü söz konusu iken Kupada Galatasaray’ın üstünlüğü göze çarpıyor. Derbilerde en fazla oynayan futbolcu Berlin Panteri lakaplı efsane kaleci Turgay Şeren’dir. Şeren 56 maçta derbide yer almıştır. Onu Cüneyt Tanman 53 maçla izlerken, Fenerbahçe’de 49 maçla Esat Kaner en fazla derbi oynayan futbolcu olmuştur. Golcülere baktığımızda 29 golle zirvede Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel’i görüyoruz. Onu her iki takımla derbilerde gol ata Tanju Çolak 22 golle izlemektedir. 3. Sırada ise Taçsız Kral Metin Oktay 18 golle yer almaktadır. Bir maçta dörder gol atan Celal İbrahim ve Metin Oktay derbilerde bir maçta en fazla gol atan isimlerdir. Derbilerdeki en gollü maçlar iki defa biten 4-4’lük skorlardır.71 6 defa 1-0’lık skor görülmüş ve bu en fazla görülen skordur. Amatör dahil bugüne kadar Fenerbahçe 70 kupa alırken Galatasaray 73 kupa kazanmıştır. Lig şampiyonluklarında Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye 20-19 üstünlüğü vardır. Aynı üstünlük Türkiye Kupasında 16-6 şeklindedir. Kimilerine göre dünyanın en büyük derbisi kimilerine göre ise İskoçya’daki Rangers- Celtic, Arjantin’deki Boca Juniors- River Plate derbisiyle birlikte dünyanın en büyük üç derbisinden biri. Ülkemizde sokakları boşaltan, kitleleri ekrana kilitleyen, ülkenin en fazla takip eniler organizasyonu olan Kıtalararası Derbiyi bize armağan eden ezeli rakipler Galatasaray ve Fenerbahçe’ye ebedi dostluk temenni ediyoruz. Unutmayalım Galatasaray olmadan Fenerbahçe’nin değeri, Fenerbahçe olmadan Galatasaray’ın kıymeti bilinmez. ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı HİBRİT BAŞKAN KORAY GÜÇLÜ S on 1 aydır futbolumuzun en büyük yıldızı Hibrit Çim. Vodafone Arena’nın zemininin Hibrit Çim olması bu ismi hafızalarımıza kazıdı. Dünyada yoğun kullanılan statlarda ya da güneş, yağmur, kar gibi doğal risklerin yüksek olduğu bölgelerde artık hibrit çim sıklıkla kullanılıyor. Hibrit çim, doğal çimin daha güçlü olarak zemine tutunabilmesini sağlayan sentetik liflerin, özel makinalarla 18 santimi zemin altında, 2 santimi yüzeyde kalacak şekilde saha tabanına gömülmesiyle uygulanan bir sistem.Ve bu artık Dünya ve Avrupa Şampiyonları için yapılan stadlarında vazgeçilmezi. Bende Hibrit Çim’i sizler için araştırdım ve yetkililerle görüştüm.. İşte hayatımıza yeni giren ama aslında Avrupa’da oldukça popüler Hibrit Çim. Hibrit Çim Nedir? Hibrit Çim çözümü doğa ve teknolojinin birleşimi milyonlarca yapay lifler ile güçlendirilmiş % 100 doğal bir çim. Avantajları ? *Doğal çimde oynama kalitesi *Her mevsim kullanma avantajı mevcuttur. *Çimde kopmalar çok zor olur *Spor aktivitetelerinden diğer aktivitelere kolay geçiş imkanı. *Kendini yenilemesi çok kolay. *Tüm etkinliklerde kullanılabilir. 7 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı *Diğer çimlere göre daha güçlüdür. Bakımı nasıl yapıır? Hibrit Çim’in bakımı oldukça kolay.Hibrit Çim aynı doğal çim bakımı sağlanarak yapılır. Hibrit Çim hangi sahalarda kullanılıyor? Hibrit Çim ülkemizde yeni açılan Beşiktaş Vodafone Arena dışında Avrupa ve Dünyada bir çok ülkede kullanılıyor. İşte onlardan bazıları ; 8 Hivrit çim olan statlar arasında ;Wembley Stadı,Emirates (Arsenal), Etihad (Manchester City), St.James Park (Newcastle United), Goodison Park (Everton), San Siro (Milan / Inter), Amsterdam Arena (Ajax), Santiago Bernabeu (Real Madrid), Donbass Arena (Shakhtar Donetsk),Old Trafford (Manchester United),Melbourne City (Avustralya) gibi önemli stadlar bulunuyor. Kısacası Hibrit çim artık futbolun bir parçası.Bakalım Vodafone Arena sonrası stadlarımızda daha çok ‘’HİBRİT ÇİM’’ görebilecek miyiz? Hep beraber göreceğiz. HAMZA YERLİKAYA Serdar ÜSTÜNTAŞ E fsaneler serisi Nisan ayı ile birlikte dergimizde yer almaya başlamıştı. İlkini Naim Süleymanoğlu’na ayırdığımız köşemizde bu ay Asrın Güreşçisi ünvanlı Hamza Yerlikaya’yı işleyeceğiz. Aslen Sivaslı olan Yerlikaya ailesi geçimini sağlayabilmek için ve dönemin deyimiyle taşı toprağı altın olan İstanbul’a göç ettiler. 1976 yazının ilk günlerinde aralarına bir erkek çocuk daha katıldı. Adını Allah’ın Aslanı olan EFSANE SPORCULAR SERİSİ-2- ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Hazreti Hamza’dan alan bu bebek tıpkı ismi gibi bir gün dünyaya hüküm salacaktı. Hamza’nın babası Mustafa Yerlikaya zaman zaman güreşle uğraşmasına rağmen maddi sıkıntı yüzünden güreşe devam edememiştir. Kendisinde yarım kalan bu ukdeyi çocuklarında tamamlama isteğine büründürmüştür. Hamza 10 yaşına geldiğinde güreşe başlamıştır. Tekniği, sürati ve zekâsı onu diğer güreşçilerden hemen ayırmıştır. Kısa sürede ulusal yarışmalarda görülmeye başlamıştır. 1991 yılında Yıldız Milli Takıma seçilmiş ve Kanada’da 9 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı şampiyonlarını tek tek yenerek adını zirveye yazdırmıştır. 82 Kilogramda grekoromende gelen ilk dünya şampiyonluğunun ardından Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği( FİLA) 17yaşında bir güreşçinin ilk defa dünya şampiyonu olması sebebiyle kendine Asrın Güreşçisi unvanını vermiştir. yapılan Dünya Yıldızlar Şampiyonasında 4. Olmuştur. Hayatındaki ilk büyük tecrübeyi yaşayan Hamza daha çok çalışması gerektiğini anlamıştır. 1993 yılında 17 yaşında iken Büyükler Türkiye Şampiyonasına alınmamış ama bu durum onu daha da hırslandırmıştır. Aynı yıl Vehbi Emre Turnuvasında gösterdiği başarılar sebebiyle dönemin Federasyon Başkanı Sadettin Tantan’ın gayretleriyle Avrupa Şampiyonası vizesi alan Hamza Yerlikaya ayağına gelen fırsatı tepmemiş ve Şampiyonada 2. Olmuştur. 1993 yılı onun için bir dönüm senesidir. Tarih sahnesine bir Türk güreşçi çıkmak üzeredir. 1993 Dünya Şampiyonasında Stockholm’de eski Avrupa, Dünya ve Olimpiyat 10 Dünya Şampiyonluğuna yeni bir halka 1995 Prag’da eklenmiştir. Burada olimpiyat vizesi alan Hamza Yerlikaya Atlanta’da rakiplerini birer birer devirerek ilk olimpiyat altınına kavuşmuştur. 1997 yılında finalde yaşadığı bir anlık şanssızlıkla altından olan Hamza daima en iyisini yapma hırsını ortaya koymuş ve rakibinden rövanşı Avrupa Şampiyonasında alarak altına uzanmıştır. 1999 Sofya’da yine rakipsiz kalmış ve altına rahatça uzanmıştır. 2000 Sidney’de olimpiyatlarda rakiplerine ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı minderi dar etmiş ve 2. Olimpiyat altınını alarak adını efsaneler arasına yazdırmıştır. 2006 yılına kadar katıldığı Tüm Avrupa Şampiyonlarında altın madalya kazana Hamza Yerlikaya bu dönemde bir düşüşe girmiştir. Son olarak 2006’da Çin’deki Dünya Şampiyonasında bronz madalya kazanarak güreşi bırakmıştır. Kariyerini bitirdikten sonra siyasete atılan Hamza Yerlikaya memleketi Sivas’tan milletvekili seçilerek meclise girmiştir.2012 yılında Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığına seçilen Yerlikaya bu görevi 2015’e kadar sürdürmüştür. Bu dönemde Rıza Kayaalp ve Taha Akgül’ün yetiştirilmesinde büyük çabalar sarf etmiştir. Aralık 2015’ten itibaren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Hamza Yerlikaya şu anda 40 yaşında ve spora ve sporcuya halen çok fazla destek vermektedir. Mustafa Kemal Atatürk şöyle der:” Türk milleti anadan doğma sportmendir. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile hemen yakında güreşirken görürsünüz. Benim en sevdiğim spor güreştir.” İşte bu sözlerin tekrar hayat bulmasına yol açan Türkün güreşçi doğduğunu bize tekrar gösteren Asrın Güreşçisi Hamza Yerlikaya’ya başarılarından dolayı ve bize yaşattıklarından dolayı minnettarız. 11 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı RÖPORTAJ ÖZEL RÖPORTAJ: MÜSLIM AKIL AVCI S por ekonomisti ve Elazığspor başkan adayı Doç. Sebahattin Devecioğlu Sporda Manşet’e konuştu: Elazığspor’un 80-100 Milyon Borcu Yok.. Bunlar kulaktan dolma bilgiler, öyle bir borç kesin değil Bana göre Elazığspor’un üç çeşit borcu var. Birincisi mali bilanço dediğimiz genel kurul tarafından Onaylanmış olan borç. İkincisi henüz davaları sonuçlanmayan alacaklar Bunlar futbolcular ve Teknik heyetler. Üçüncüsü ise 12 mevcut yöneticilerin Kulübü bıraktıktan sonra kulüpten alacakları ile ilgili olan borç. Genel kurulda mali tablo sunulmadan kulübün borcu şu kadar bu kadar demek kulaktan dolma bilgilerden ibarettir. Borçlar 2-3 Yılda Bitebilir… Elazığ’da şu anda bir alışkanlık var, paralı yönetici gelecek borçları ödeyecek sabah takım kuracak ve şampiyon olacak böyle bir şey yok. Hâlihazırda Elazığspor sıkıntıları problemleri olan bir kulüp bana göre sadece maddi anlamda sıkıntıları yok idari anlamda yönetimsel anlamda tesisleşme anlamında sıkıntıları var. Eğer ben kulübün borçlarını sıfırlayacağım dersem yalan olur. Elazığspor sabit gelirleri vardır İddia gelirleri televizyon gelirleri sponsorluk ve bilet gelirleri stadyum gelirleri Bunlar sabit gelirlerdir. Siz iyi bir ekonomik yönetimde maliyetleri aşağı çekersiniz gelirleri arttırırsınız buradaki borç yükünün oldukça azalacaktır. Bu da size ekonomi yönetimi mantığı gerektiriyor. iyi bir yönetim anlayışında ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı bir yönetim anlayışımız var. 100.000 Üyemiz Olacak.. şu anda 5 yılda bitebilecek tamamıyla 5 yılda bitebilecek borçlar 2-3 yıllık bitebilir. Hele ki kaynaklar iyi kullanılırsa Bunlar katma değer dönüştürülebilir çok rahatlıkla geliştirilebilir. Önemli olan proje geliştirebilmek, önemli olan gelir elde edebilmek kalıcı gelirler oluşturabilmek amaç bu aslında. Bugün herkes Elazığspor ‘un bir anda borçlarının bitmesini istiyor fakat şu anda devlet bile borçlu yapıda. Günümüzde birçok devletin ve birçok kulübün borçları var artık kulüpler ticaret mantığıyla yönetildiği için borçların olması çok doğal. Elazığspor bu borçların altından kalkamayacak bir kulüp değil her dönem Elazığspor ‘un borçları olmuştur. Biz Bu burçları yapılandırmayı düşünüyoruz objektif, hesap verebilir Bildiğiniz üzere Türkiye’de kulüpler dernek statüsünde yönetilir ve derneğinde bir tüzüğü vardır. Tüzükte üyelik aidatları ne yer verilir Elazığspor ‘un giriş ücreti 500 lira yıllık ücreti ise 250 liradır. Biz bu tüzüğü değiştirerek daha aşağılara çekmeyi planlıyoruz fiyatları. Çalışmalarımız üç temel prensipte: bir: insan kaynakları, iki: bilgi yönetimi, üç: sistem geliştirme. Elazığspor’a online ortamda üyelik kabul edeceğiz. 800.000 Elazığlı var yaklaşık olarak. Bu sayıları ele alarak 100.000 üye hedefi koyduk ha 10.000 kişi olur fark etmez. Fenerbahçe’de bir milyon kişi hedefi koydu. Bu konuyla ilgili başka bir amacımız da kolaylık sağlamak, eğer bugün online ortamda üyelik açarsak siz hemen üye olursunuz ve insanlar daha kolaylıkla üye olabilir. Böylece Elazığspor’a gönül verenlere büyük bir kapı açılmış olacak. Sizin bildiğiniz üzere Barcelona, Japonya’da forma satıyor Bugün 13 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Elazığspor’da öyle marka değeri olacak. Bizim amacımız dünyanın, Türkiye’nin her tarafından sempatizanlar kazanarak Elazığspor’un kulübümüzün marka değerini yükseltmek. Bunu başarabilecek bilgiye donanıma sahibiz. Yeni Yönetim Kuracağız.. Yönetim kurulu bir hafta sonra görev dağılımı yapılıyor onun ardından bir ay sonra yönetim kurulundaki birçok kişi görevini yapmamaya ve futbola yoğunlaşmaya futbol şube yoğunlaşmaya başlıyor kolaylarına geliyor bu ve bazılarını stadyumdan sorumlu yapıyoruz, bazılarının sahadan sorumlu, bazıları taraftarların sorumlu olmasına rağmen bu görev dağılımının dışına çıkılıyor. Biz yıllarca Elazığspor’a, Elazığ’a 14 emek vermiş insanları Elazığ’daki Mülki amirleri, onur kuruluna davet edeceğiz kulübün kontrol mekanizması olacak bir divan kurulu kuracağız. Şu ana kadar hiç kurulmamış bir danışma kurulu oluşturacağız, siyasetçi arkadaşlarımız ve diğer alanında uzman arkadaşlarımızdan danışma kurulu oluşturacağız. Fırat Üniversitesi’ndeki akademisyenlerle görüşeceğiz şu ana kadar hiç görüşleri alınmamış olan spor yöneticileri ile görüşeceğiz spor yönetim biliminin Fakültesi’ndeki akademisyenler ile görüşeceğiz. Yerli Teknik Ekip Kuracağız.. Bizim teknik heyet problemlerimiz yok. Geçmiş dönemlerde öz kaynaklarla, yani en azından yerli isimlerle çalışmayı tercih ettik ve başarılı olduk. Elazığ’da bu kapasitede birçok antrenörümüz var. Türkiye Futbol antrenörleri derneği Elazığ şubesi var. Bu modelde en fazla antrenör yetiştiren yer bildiğiniz üzere Trabzonspor, Türkiye’nin antrenör bankalarından biri ve ülkenin birçok yerine antrenörler ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı yetiştiriyor. Bizim yerli ve yabancı bir antrenörle sıkıntımız yok. Biz de bu kimlikte olup ülkenin birçok yerini antrenör yetiştirmeyi ilk hedef edinmeliyiz. Antrenör sadece teknik direktörden ibaret değildir, bunun kondisyoneri, yardımcı antrenörü, altyapı antrenörleri de vardır. Biz daha önce kendi kaynaklarımızdan büyük başarılar elde ettik ve Fırat Üniversitesi modeli var. Kendi kaynaklarıyla ikinci lige kadar çıkan bir kurum takımı oluşturduk. Futbol Akademisi Kuracağız.. Biz kendi kaynaklarımızdan kendi futbol akademisi kurarak, kendi yetiştirdiğimiz antrenörler ve futbolcularla başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Türkiye’de yapılan hatalardan biri de yöneticiler yürütme görevinde olmamalılar; yöneticiler, yönetim biriminde olmalı karar aşamasında olmalılar. Yürütmede, maaşlı çalışan insanlar görev almalı. ben bir karar aldım: Eğer Elazığspor Başkanı olursam Elazığspor Tesisleri yatıp kalkacağım, ne zaman ki Elazığspor borçlarından kurtulur ve refaha ererse o zaman evime gidip yatıp kalkabilirim. Elazığspor Değişim ve Gelişim Projesi.. Bize Destek Olun… Daha önce Elazığ ellinci yıl projesi yapmıştık ve bunu daha da değiştirerek ilk defa size açıklıyorum bunu Elazığspor değişim ve gelişim projesi adı altında yeniliyoruz ilerleyen günlerde bir basın açıklaması yaparak bunu kamuoyuna bildireceğiz kısa vadede uzun vade orta vadede planlarımızı kamuoyuyla paylaşacağız kamuoyundan isteğimiz bize biraz destek verilmesi ve ayrıca kendi kendime Elazığspor taraftarlarından fedakarlık vefa ve sabır istiyoruz 1 yıl 2 yıl belki küme düşmemeye oynayacağız ama sonrasında çok güzel olacak, bu konuda bize destek olun. Ben spor ekonomisi konusunda uzmanım, doçentim, Amerika’ya gittim orada eğitimler aldım ve birçok faaliyetlerde bulundum. Kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Ben bugün Amerika’da veya başka bir ülkede olsam büyük takımın başına getirilirdim. 15 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı RÖPORTAJ ÖZEL RÖPORTAJ: MÜSLIM AKIL AVCI B eşiktaşlı Ümit Kaaral ile kariyeriyle ilgili çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik: Bize kendinizden bahseder misiniz? 1995 doğumluyum, Giresunluyum, küçüklükten beri futbolla yatıp kalkan hayalleri hedefleri olan biriyim. Premier Lig. Geçen yıl ilk yarıda Slaven Bilic zaman zaman forma verdi ve hiçbir zaman unutamayacağım tecrübeler kazandım. Beşiktaş’ın, bambaşka bir yer olduğunu gördüm ve hedefimi büyüttüm. Genç milli takımlarda ve Ümit milli takımda oynadım milli duyguları yaşadım inşallah A milli takımda forma giymekte nasip olur ki bu en büyük hedefim. Diğer hedefimde: Premier lig. O tempoda oynamak kendimi izlettirmek istiyorum. Hayalinizde formasını giymek istediğiniz bir kulüp var mı? Arsenal ve Real Madrid Bize kariyer hedeflerinizden bahseder misiniz? Beşiktaş, A milli takım ve 16 Bize unutamadığınız bir maç anısı anlatır mısınız? Unutamadığım birçok maç var. Chelsea’ye karsı Soma Cup’ta oynadığımız maçta Slaven Bilic beni oyuna aldı ve bir anda dünya yıldızlarına karşı mücadele ettim bu maç hiçbir zaman unutamayacağım bir tecrübe. Aynı sene Arsenal’le Şampiyonlar Ligi elemesinde karşılaştık ve İngiltere’de Emirates Stadyumunda o ambiyansı yaşadım bu çok etkileyiciydi. Gecen ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı sene Elazığspor formasıyla Denizlispor’la çok kritik bir maç oynamıştık, 1-0 gerideydik ve son dakikalarda maçı 2-1 kazandık çok gergin bir maçtı ve üstesinden geldiğimiz için çok sevinmiştim. Yabancı kontenjanının ülkemiz açısından önemi sizce nedir ? Bu kural sizi etkiledi mi? Buna karar verenler biz değiliz sonuçta avantajları da var dezavantajları da. Mesela dünya yıldızları ülkemize geliyor onları izleyebiliyor onlarla idman yapıp bir şeyler öğrenebiliyorsunuz. Forma rekabeti artıyor. Ama bazı takımlarda da yabancılara çok fazla sempati duyuyorlar. Bir Elazığlı olarak sormak isterim, Elazığ halkı ve Elazığspor hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Elâzığ’da 4 ay yaşadım, Harput’a çıktım, şehri, gezdim insanlarla tanıştım. Gerçekten tam bir futbol şehri herkesin futbolla takımla ilgisi alakası çok fazladır. Ben açıkçası şehri de insanları da çok sevdim. Güzel bir tecrübeydi. İnşallah Elazığspor’un ve benim yollarım iyi yerlerde tekrar kesişir. Milli takımın Euro 2016 şansı hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok kaliteli bir takımımız var ve giderek gençleşen bir milli takım. İnşallah turnuvada güzel şeyler yaşatırlar bizlere, şuan taraftarız ilerde inşallah bizde o duyguları yaşarız. Örnek aldığınız bir futbolcu var mı? 17 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Çok fazla maç izleyen biriyim. Marcelo , Aaron Creswell , Patrick van Aanholt diyebilirim . Takip ediyorum ve benim oynadığım mevkii çok iyi yorumluyorlar. Sizi sol bekte oldukça zorlayan isimler kimlerdir? Chelsea maçında Eden Hazarda karşı oynadım bu çok büyük bir heyecan ve tecrübeydi. Futbol dışındaki hayatınızda neler yaparsınız? Futbol dışında bir hayatım yok açıkçası futbolla yatıp futbolla kalkan biriyim. Kitap okuyorum ve yabancı dizileri takip ediyorum. Sizce bu sezon kim şampiyon olur? 18 Bu sezon inşallah Şampiyon Beşiktaş olur. Sporda Manşet Dergisini takip ediyor musunuz? Evet, takip ediyorum. Ve benimle röportaj yapmak istediğinizde çok mutlu olmuştum sizlere de teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Hedeflerim büyük inşallah hedeflerime ulaştığımda bir gün yine farklı bir röportaj yapar ve bu röportajda söylediklerimi tasdikleriz. Dergiyi takip ediyorum ve herkese tavsiye ediyorum. Çok teşekkür ederim ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı BİR VEFASIZLIK ÖYKÜSÜ ‘ALPER TEZCAN’ MURAT ALTUN 11 yaşında, anlı şanlı Galatasaray kulübünün kapısından giriyorsun içeriye. Belki daha kendini bildiğin bir yaş değil. Ama camianın havasını solumaya başladın. Armayı taşıyorsun göğsünde sonuçta. Potansiyeli üst düzey olan alt yapıda, nice cevherler yetiştirmiş hocalar sana nasıl iyi futbolcu olacağını öğretiyor. Antrenmana çıkarken, duvarlarda asılı resimleri, siluetleri görüyorsun; Turgay Şeren, Coşkun Özarı, Tugay Kerimoğlu, Bülent Korkmaz vs. gibi, kulüp tarihine adını başarı dolu kariyerleriyle yazdırmış ve hala takımda bulunan efsanelere bakıyor, izliyorsun. Antrenörlerin onları örnek gösteriyor sana. Böyle motive olup sıkı çalışıyorsun. Efsane olmak için... Seneler geçti ve büyüdün. Çok çalıştın. As takımda oynama şansına sahipsin artık. Teknik Direktörün İmparator Fatih Terim. Son 3 sezonun şampiyonu olan bir kadronun parçasısın. Daha önce A2 takımda oynama fırsatı buldun ve bir gün; UEFA kupası son 32 turunda, Ali Sami Yen stadında, İtalyan takımı Bologna ile oynanacak mücadele öncesi, tesislerde 18 kişilik kadronun yazılı olduğu çerçevenin yanından geçerken ismini görüyorsun... 19 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Uyuyamadın sabaha kadar. Otobüste mabede doğru gidiyorsun. Soyunma odasında, Fatih Terim efsane bir konuşma yapıyor tur için. Ardından kulübedeki yerini alıyorsun. Yıllardır beklediğin an geldi sonunda. Milyonlarca futbol sever ismini duydu ve oyuna girip onlar için, forma için, kendin için savaşma fırsatı doğdu. Karşılaşmanın son dakikaları yaklaşıyor ve 2-1 öndesiniz. Bu skor size yeter. 88. Dakikada Fatih Terim seni işaret ediyor; ‘’Sen giriyorsun’’. Unutulmaz bir an! Belki dakikalar az ama sana ömür gibi gelir. Ömür gibi ya... 20 Oyuna dâhil olduktan yaklaşık 5 dakika sonra, İtalyan temsilcisinin oyuncusu Pierre Wome, karşılaşmanın bitmesine saniyeler kala, ömrünün en büyük darbesini indirir sana ve ayağını kırar. Böyle hayal etmemiştin oysa... Bir dönem Almanya’nın köklü kulüplerinden olan Herta Berlin tarafından izlenip, geleceğin en iyi oyuncularından biri olarak gösteriliyordun hâlbuki. Yaşadığın sakatlık yüzünden, futbolculuk hayatın çok geriledi maalesef. Ne olursa olsun, yaşadığın 5 dakikalık serüven, sezon sonu Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olan, UEFA Kupası seremonisinde boy ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı gösterip, madalyayı göğsünde taşıma şerefini verdi sana. gittiğin her yerde sözleşmen feshedildi ve tutunamadın. Kör talih bir oyuncunun başına gelebilecek en kötü senaryoyu yaşattı. Sakatlığın nüks edip durdu. Hayal ettiğin formana kavuşamadın. Nitekim yönetim bonservisini çok yüksek tutup, kariyerinle oynadı! Sarı kırmızılı forma altındaki hayallerin suya düştü sakatlığın yüzünden. Yetiştiğin kulüpten koparak sırasıyla; Elazığspor, Malatyaspor, Orduspor, Yıldırım Bosnaspor, Ispartaspor, Burdurspor ve en son, doğduğun köyün takımı olan bölgesel amatör lig takımı, Gazitepe Silivri takımlarında boy göstermeye çalıştın. O vahim sakatlık yüzünden, sadece 26 resmi maçta oynayabildin. Ama Tam 12 kere, kırılan ayağın düzelsin diye ameliyat olmak zorunda kaldın ve bütün maddiyatını tedaviye harcadın. Sadece sen değil, Ailevi olarak maddi manevi ve sağlık sıhhat yönünden dara düştün. Çare olarak gözünü açtığın kulübün yöneticilerine başvurdun ve hepsi seni geri çevirdi! El mahkûm deyip hayallerinden kalan tek varlık olan ‘UEFA kupası madalyasını’ satma kararı aldın. Yaşadığın yere ait Belediye de umduğun kucağı açmadı sana. Gel zaman git zaman hayata tutunmak için bir kahvehanede günlüğü 30 lira yevmiye ile 21 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı çalışmak zorunda kaldın. Zamanında araban, arsan, evin vardı ve kaybettin hepsini sağlığına kavuşmak için. Hatta henüz çocukken ineğinizi bağladığınız ahırda barınmak zorunda kalıyorsun. Ekmek parası için, batak oynayan kişilere çay dağıtırken, televizyonda bulunan spor haberlerindeki yorumcu, Galatasaray’da formanın hakkını vermeyen, bir yılı aşkın süre boyunca topa ayağını sürmeyen oyuncuların aldığı milyon Euroların bilgisini izleyicileriyle paylaşıyor... Kalben soruyorum; az önce bu hayatı siz yaşadınız! Neler hissettiniz acaba? Ne yazık bizlere ki anca Facebook, Twitter, İnstagram gibi hesaplarımızdan yalandan paylaşıyoruz bu haberi. Kendisine bir katkımız, yok! Bu olayı mevcut yönetim görmedi mi? Gayet tabi gördü. Alper Tezcan UEFA kupasının Türkiye’ye gelmesi için sahaya çıkıp, futbol hayatı biten adamdır. Bir dakika bile olsa fark etmez! Türk Telekom Arena’da, GALATASARAY EFSANELERİNİ ANIYOR’ projesinde ödüllendirilemez mi? Çocukluğunu harcadığı kulüpte yapsaydı çaycılığı mesela. 22 Mevcut yönetim ve çoğunluğa, ‘’Galatarasay’ın evladı’’ mantığı yerleşmiş durumda. Son zamanlarda gördük örneklerini. Kimler ne paralar kazandı gördük! Peki, Alper Tezcan Galatasaray’ın evladı değil mi? Galatasaray için mahvolmadı mı hayatı. Neden vefa gösterilmesi gereken insanlar bu hallere düşerken, hak etmeyen, adeta yattığı yerden(!) para kazanan kişilere kimse dil uzatmıyor??? UEFA’ya göz boyama adına, sözüm ona kenetlenme amaçlı Bileklik kampanyası başlatıldı. Galatasaray camiasını, bu tür sembollerle diğer camiaların diline düşürüp, ‘’Gayrimenkul zengini’’ kulübe yardım amaçlı organizasyon düzenlemek akıl karı iş değildir. Yapacaksanız; bu tür vefa işleri için yardım başlatın da kötü gün dostu olun! Yoksa kenetlenmek için Galatasaray taraftarı her zaman ayaktadır. Bu yazıyı bu şekilde kaleme almamın sebebi; farkındalık yaratmak ve daha içten empati kurmanızı sağlamak içindir. Umarım geç olmadan gereken yapılır. Saygılarımla. ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı ARABADAN İNİN !! BİSİKLETE BİNİN !! FATIH RAFET ÇAKMAK BEDEN EĞITIMI ÖĞRETMENI B ahar aylarında en güzel spor bisiklet sürmektir. Bisiklet sürerken yürüyüşe nazaran daha fazla kalori yakarsınız. Basen, bel, kalça ve bacak kaslarını çalıştıran bisiklet, kilo vermenin dışında bölgesel incelme için idealdir. Bir saat bisiklet sürdüğünüzde 600 kalori yakarsınız. Tempolu bir şekilde bisiklet sürerken bahar diyetini eğlenceli bir şekilde tamamlamış olursunuz. İç bacak kasını çalıştırdığı için yıllara meydan okumanızı sağlar. Aslında bisiklet sürerek ruhunuzu da tazeleyebilirsiniz. Çünkü sadece bedensel bir aktivite değil, aynı zamanda kendinizi çocuklar gibi mutlu hissetmenizi sağlayan bir spordur. Bisiklete Binmek İçin 8 Neden: 3 - İnsan sağlığında yeri büyüktür 4 - Bir araba parası ödemezsiniz fiyatları uygundur 5 - Arkadaşlarınla süper zaman geçirebilirsin 6 - Trafiğe takılmadan yola devam edersin 7 - Park sorunu asla yaşamazsın 8 - 1 Saatte tempolu sürersen 850 kalori yakarsın ama normal seyrinde gidersen 500 kalori yakarsınız Bisiklete binmek tüm Dünya’da çok yaygın bir görüntüdür. Gerek bisiklet yollarımızın olmaması, gerek bisiklete binen kişilere gösterilmesi gereken saygının 1 - Bisiklet ehliyet gerektirmez 2 - Bisiklet insan gücü ile çalışır yakıt gerektirmez 23 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı çok az olması şehir yaşantısında bisiklete binmeyi imkansız hale getiriyor. Bunun sonucunda ya bizi kapalı alanlarda bisiklete binmeye ya da trafiğin olmadığı arazilerde binmeye zorluyor. Yurt dışında insanların işe, gezmeye veya arkadaşlarıyla buluşmaya bisikletle gitmesi çok olağan bir görüntüdür. Şehir içi ulaşımlarımızın kötü olması, yollarımızdaki giderlerin tam olarak çalışmaması nedeniyle en ufak yağmurda ve karda yollarda su birikintileri eklenince neredeyse dışarıda bisiklete binen kişileri görmek imkansızlaşıyor... Peki tüm Dünya’da insanların çok fazla tercih ettiği bisikletin faydaları nelerdir. Biraz bu konuda 24 bilgi vermeye çalışalım; Bisiklete Binmenin Faydaları: Fayda 1: Kardiyovasküler Gelişim: Her gün 30 dakika bisiklete binmek, kalp, damar ve solunum sistemimiz üzerine oldukça faydalıdır. Fayda 2: Yağ Yakımı: Sürekli araba veya toplu taşıma araçlarını kullanan kişilere oranla vücudumuzda daha fazla yağ yakımı meydana gelir. ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Fayda 3: Trafikte beklemezsiniz. Gideceğiniz yere daha çabuk gidersiniz hem geç kalmazsınız hemde sağlığınızı korursunuz. Fayda 4: Günlük olarak 30 dakika bisiklete binmenizin sonucunda daha sağlıklı bir uykuya sahip olabilirsiniz. Stanford üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre uyku problemi olan kişiler üzerinde yapılan bir çalışmada günlük 30 dk bisiklete binen kişiler bir süre sonra daha rahat uyuyabilmişlerdir. Fayda 5: Düzenli bisiklete binen kişiler daha genç görünürler. Yine Stanford üniversitesinde yapılan bir çalışmada, düzenli bisiklete binen kişilerde radyasyonun etkilerinin azaldığı ve ciltlerinin daha genç göründüğü belirtilmiştir. Fayda 6: Bristol üniversitesinde yapılan bir araştırmada ise düzenli bisiklete binen kişilerin sindirim sistemlerinin çok iyi çalıştığı ve bağırsak tembelliklerinin ortadan kalktığı belirtilmiştir. Fayda 7: Bisiklete binmek, vücudunuzun direncini artıracağı için hastalıklara karşı daha dayanıklı olursunuz. Fayda 8: 25 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı Günlük 30 - 45 dakika arası bisiklete binen kişiler daha uzun yaşarlar. Fayda 9: Dünyamızı korur... Bisikleti daha fazla kullanan toplumlarda hava kirliliği ve araçların doğaya verdiği zarar azalır. Bu sayede, çevre kirliliğini azaltıp daha sağlıklı bir dünyaya kavuşabiliriz. Fayda10: Cinsel yaşamınız daha iyi olur. Düzenli bisiklete binen kişilerde hem kardiyovasküler gelişim hemde damar yolları daha iyi çalışacağı için cinsel hayatınız daha iyi olur. Fayda 11: İş hayatınızda daha verimli daha hareketli olacağınız için, iş çevrenizde de daha çalışkan ve yorulmayan biri olarak tanınacaksınız. 26 Fayda 12: Çağımızın hastalığı olan Obezite’den uzak kalırsınız. Fayda 13: Düzenli olarak bisiklete binerseniz, gelecek nesillere örnek olursunuz. Şimdiki çocukların ve gençlerin ileride bisiklete karşı olan önyargılarının yıkılmasını sağlarsınız. Fayda 14: Eğer her yere bisikletle giderseniz, paranız cebinizde kalır ve paranızı daha başka yatırımlar için kullanabilirsiniz. Fayda 15: Düzenli olarak bisiklete binerseniz, basketbol, tenis, futbol gibi sporları daha verimli ve sağlıklı oynayabilirsiniz. Toplumumuzun bisiklete binen kişilere bakış açılarının değişmesi ve bisiklete binen kişi sayısının artması dileğiyle..... ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı İYİ SİNYALLER AHMET ERGÜÇ M illi takımımız Euro 2016 hazırlıkları kapsamında İsveç ve Avusturya ile karşılaştı. Bu maçlarda milli takımımız kazanmayı bildi. Milliler İsveç maçında genel olarak oyunun hakimiydi.Oyunu istediği gibi oynadılar.Sadece 6575 dakikalar arası rakip bizi kendi oyununa mecbur etti.Nitekim bu aralıkta golü yemiş olduk. Avusturya maçında ev sahibi takım daha iyi oynadı diyebiliriz ancak milli takımıın elemelerde kazandığını düşündüğüm bulduğu pozisyonu gole çevirme alışkanlığı. Elemelere başta çok iyi, çok coşkulu başlayıp istemediğimiz sonuçları almayarak başladık, bu anlayış çok puan getirmedi ancak bizi finallere götüren son bölümde coşkulu oynamanın yanında akıllı oynayarak sonuç aldık.Artık milli takımımız sakin ve sabırlı oynarsa golü bulacağını biliyor. STOPER Takımızın stoper sorunu olduğu açık.Fatih hoca orayı Topal’la kapattı ancak Fatih hoca, orijinal stoper olan birini oynatmak istediğini belirtti. Eğer sakatlık olmazsa Sedar Aziz hocanın tercihi olacaktır. Yanında kimin oynayacağı ise tamamen performansa bağlı. Ligimizde iyi ve istikrarlı stoperler 27 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı mevcut. Yalçın Ayhan, Selim Ay, Hakan Balta ,Ahmet Çalık ilk akla gelenler.Birde Çin›e transfer olan Ersan Gülüm var Eylül ve Ekim’de kullanmıştık.Kuşkusuz Fatih hoca takip ediyor ve gerekli oyuncunun analizini yapıyordur. Eğer ideal stoper bulunmazsa Topal fikri hiçte fena bir fikir olarak durmuyor. DAHA ÜRETKEN ORTA SAHA Orta sahamız takımın en kuvvetli yeri.Oynayacak çok alternatif var.Bu yetenekli orta saha havuzundan en uyumlu ve üretken olanını bulursak işler 28 daha da kolaylaşır.Selçuk İnan›ın aklına ihtiyacımız var.Oğuzhan bu iki maçta etkisizdi.Kendini rahat hisseden bir Oğuzhan milli takımı uçurur.Ozan, Hocanın prensi.Hakan Çalhanoğlu, çok büyük bir silah.Duran toplarda topun başındayken rakip takımın tek yapabileceği şey kötü vurması için dua etmek.Her topu tehlike oluşturuyor.Öyle ki bu durumdan yararlanarak çok iyi frikik organizasyonları yapabiliriz. Hatta 2014 Dünya Kupasında gol kralı bir orta sahaydı. Hakan topa vurmak konusunda J.Rodriguez’den daha iyi diyebiliriz atacağı gollerle sürpriz gol kralı adayı bile olabilir. Avusturya ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı maçında herkes vurmasını beklerken Ozan’a verdiği pas gibi. Arda’ya bir şey söylemeye gerek yok takımın lideri konumunda turnuvada daha fazla sorumluluk alan bir Arda en büyük kozumuz olur.Bu orta sahanın en büyük sorunu üretkenlik maalesef bu isimlerden oluşan orta sahanın en son sorunu bu olması gerekir. İki maçta da bu üretkenliği göremedik. SANTRAFOR ARANIYOR Stoperden sonra takımın bir diğer sorunlu bölgesi santrafor bölgesi.Cenk Tosun oynanan iki maçta da takımın en iyisiydi demek yanlış olmaz.Bu bölgede oynaması düşünülen bir diğer garanti isim Burak Yılmaz.Bu bölgeye alternatif üretmemiz lazım.Ligimizde Umut Bulut ve geçmiş dönemlerde çağrılan Mevlüt formsuz durumda. Muhammet Demir,Deniz Kadah ve Mehmet Batdal ligin formda yerlilerinden.Mehmet Batdal’ın takımız için yaralı olacağını düşünenlerdenim. Başakşehir’de sürekli oynuyor ve gollerin içinde gerek asist gerek gol açısından hep o var.Orta sahası böyle yetenekli ve pas yapmayı seven bir takımda iyi bir duvar olur diye düşünüyorum. Sonuç olarak son söz Fatih Terim’e ait.Mayıs ayındaki İngiltere maçı kadronun aşağı yukarı son şeklini oluşturacaktır.Hazırlık maçlarının zorluk seviyesini arttırmak daha yararlı olacaktır. Almanya,Fransa gibi ülkelerle aramızdaki farkı görmeliyiz. 29 ™Sporda Manşet Dergisi 21. Sayısı 30
Benzer belgeler
ağustos 2015 - WordPress.com
KÜNYE İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Müslim Akil Avci Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Yazarlar Ayhan Kanlı Ahmet Durmuş Ahmet Ergüç Elif Köroğlu Naz Kuran Rafet Fatih Çakmak Serdar Üstüntaş Ko...
Detaylı