ağustos 2015 - WordPress.com
Transkript
ağustos 2015 - WordPress.com
1 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 2 İÇİNDEKİLER - KÜNYE İÇİNDEKİLER İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Müslim Akil Avci 3 YAPMACIK TRANSFERLER FATIH ULU 6 ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK VOLEYBOL TAKIMIHAKAN CAN TURAN 8 YENI SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLASIN- SIMGE ÖZDEN 10 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI AHMET DURMUŞ 14 BILAL NIYAZ RÖPORTAJI NAZ KURAN 16 BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJMÜSLIM AKIL AVCI 18 INÖNÜ’DE SON DERBI YEKTA SADI AKIKOL 20 ISMAIL DINLER RÖPORTAJI MÜSLIM AKIL AVCI 22 MITHATPAŞA SPOR KULÜBÜ 24 ŞOTA VE TRABZONSPOR AYHAN KANLI 25 TILBE ŞENYÜREK ÖZEL RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI 27 ŞANLIURFASPOR - ALI MIKADO 28 AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJ MÜSLIM AKIL AVCI Genel Koordinatör Muhammet Ali Avci Dergi Koordinatörü Ali Mikado Kapak Tasarımı Eren Cingöz Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Editör Simge Özden Yazarlar Ayhan Kanlı Oğuz Düzcan Fatih Ulu Ahmet Durmuş Ahmet Sütçü Hakan Can Turan Yekta Sadi Akikol Naz Kuran Mithat Yeniay Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 3 YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonun da çekişmeli bir ligin ardından gözler Hasan Doğan sezonuna çevrildi. Ligi istediği yerde ve istediği puanla bitiren Konyaspor, gözünü Hasan Doğan sezonun da Avrupa’ya dikti. Gerek kulüp yöneticilerinin gerekse teknik direktör Aykut Kocaman’ın demeçleri önümüzdeki sezon ligin patlayan takımı olacağını işaret ediyor. Ancak Avrupa’ya gitmek o kadar kolay bir iş değil. Kulübün şu ana kadar gösterdiği tavır taraftarların hoşuna gidebilecek bir tavır değil. Şu ana kadar yapılan transferler de bu durumu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. İlk olarak geçen sezonun çöken defansını toparlamak niyetinde olan Konyaspor, ilk transferini Legia Varşova’nın Portekiz asıllı futbolcusu Dossa Junior ile yaptı. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz sezon Konyaspor’u kanatsız uçan bir kartala benzetmiştik. Bu durumdan kurtulmak isteyen Kocaman, Almanya 2. ligin de mücadele eden Padernborn’un sol kanat oyuncusu Alban Meha ile sözleşme imzaladı. 2014-2015 sezonunda sadece 18 lig maçında oynayan Meha’nın nasıl bir katkı vereceği Konyalı taraftarlarca en çok merak edilen konu durumunda bulunuyor. Antalyaspor’un Eto’o yu renklerine bağlamasının ardından, Konyaspor Başkanı Ahmet Şan’ın bir yıldız transfer yapacağız demesi ve halen görüşme bile yapılmaması taraftarları oldukça endişelendiriyor. Şimdi Konyaspor’a gelen ve Konyasporla ismi geçen futbolcuları biraz inceleyelim; Dossa Junior Futbola Portekiz’in Loutetano takımında başlayan stoper, ardından yine aynı ülkenin takımı Imortal ile yoluna devam etti. Gittiği hiçbir takımda fazla tutanamıyor olacak ki şu ana kadar birçok transfer yaptı. Yine de Konyaspor taraftarına kendisini şimdiden çok sevdirdi ve taraftar başarılı olacağından çok emin görünüyor. Alban Meha Alban Meha futbola Reutlingen’de başladı ve sırasıyla Eintracht Trier , Paderborn’da oynadı. Frikikleriyle dikkat çeken oyuncu aynı zamanda çok sakatlanmasıyla birçok taraftarın aklında soru işareti bırakmış durumda. Sol kanatta oynayan Meha, ikili mücadelelerden oldukça çekiniyor. Dileriz ki oldukça sert geçen Süper Lig’de bu huyundan çabuk döner. 4 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU Selçuk Alibaz Daha önce Eskişehirspor’dan tanıdığımız orta saha oyuncusu, sol kanat ve sağ kanatta oynayabiliyor. Bu sezon benim gözümde yedekler arasına bile zor girebilecek bir oyuncu konumunda bulunuyor. Transferi kim hangi düşünceyle yaptı bilmiyorum ama umarım beni yanıltır ve Konyaspor’a iyi bir şekilde hizmet eder. İbrahim Sissoko Konyaspor adına transferin den en çok mutlu olunan kişi sorulacak olursa düşünmeden Sissoko derim. Gerek kariyerine gerekse Eskişehirspor da gösterdiği, savunmayı rahatsız eden futbolu beni oldukça mutlu ediyor. Konyaspor’un hücumda istediğini alamaması belki de bu transferle birlikte son bulacak. Marica oynayacak düzeye gelirse şüphesiz çok iyi bir ikili oluşturacaklardır. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 5 YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU Gabriel Torje Geçen sezonun en etkili iki isminden biri olan ve Beşiktaş’a kornerden attığı golle hatırlanan Torje, bu sezonda kiralık olarak düşünülüyor. Torje ile her konuda anlaşılsa dahi kulübü Udinese’nin çıkardığı pürüzler transfere engel olarak görülüyor. Ancak aldığım bilgiler üzerine Torje bu sezonda Konyaspor’un başarısı için ter dökecek. KOCAMAN’IN AÇIKLAMALARI Yapılan transferlerden mutlu olmayan bir isimde Konyaspor teknik direktörü Aykut Kocaman olacak ki bunu net bir şekilde ifade etti. Kocaman “Yapılan transferler geçtiğimiz sezonun üzerine koyabileceğimiz transferler değil” diyerek başkan Ahmet Şan’a bir gözdağı verdi. Transfer döneminin Konyaspor’a yaraması dileklerimle… 6 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK VOLEYBOL TAKIMI HAKAN CAN TURAN Ziraat Bankası Minik Erkek Voleybol Takımı Şampiyon Türkiye de erkek voleybolu denince akıllara ilk gelen kulüplerimizden bir tanesi Ziraat Bankası . 1.Lig de ve altyapılar da mücadele eden kulübün birçok başarısı bulunuyor. Bu başarılarından bir tanesi de 2014/2015 sezonu Minik Erkekler Liginde Şampiyonluk yaşaması. Bu şampiyonluğun mimarı 1988 doğumlu genç antrenör dergimize bu seneki başarısını anlattı. Biz de Sporda Manşet ailesi olarak Erdi Demir’e teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz. Genç Antrenör Erdi Demir bu başarılarında ilk olarak kulübe ve altyapı koordinatörü ve sportif direktörüne teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu hikaye de kahramanlardan birisi olan Eyüp Başaran hocamla beraber çalışıyoruz. Kardelen Orta Okulu’nda okuyan gençlerle yola çıktık. Kahramanlarımızın 8’i Kardelen Orta Okulu’nda okumaktadırlar. Yaklaşık 1 senedir beraber çalışıyoruz. Okullarda mini voleybol branşında Türkiye Şampiyonu olduktan sonra Ankara’da güzel bir başarıya imza attılar.” Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 7 ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK VOLEYBOL TAKIMI - HAKAN CAN TURAN “Takım olmayı başarabildik” Sezon boyunca iyi çalışıp ve takım olmayı başarabildiklerini belirten Erdi Demir sözlerine şöyle devam etti:“ En önemli olan özelliklerden biridir takım olmak. Kazanabileceğimizi bilerek çalıştık ve bu genç yürekler bunu güzel bir şekilde sahaya koyabildi. İstikrarlı bir başarıya imza attılar. Bunun yanı sıra antrenman sürecini aksatmadan düzenli antrenmanlara gelmeleri bunu beraberinde getirdi. Hava şartlarına rağmen gençlerin ve ailelerinin yaptıkları fedakarlıkların karşılığını aldıklarını düşünüyorum. Voleybolu seven gençler ile kulübümüzün sunduğu imkanlar bir araya gelince başarıda beraberinde geldi. Emeklerimizin karşılığını aldığımızı düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki senelerde gençlerin başarılı bir voleybol yaşamıyla devam edeceklerine inanıyorum ve canı gönülden sporcularımı kutluyorum” 8 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı YENI SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLASIN! - SIMGE ÖZDEN Yeni sezon hazırlıkları başlasın! 2015-16 sezonunun hazırlıkları başladı. Takımların transfer çalışmaları da bu başlama ile birlikte büyük bir hız kazandı. Beşiktaş da bu kapsamda eksik gördüğünü düşündüğü sol bek mevkiine Duska Tosic’i monte etti. Daha sonra Hoffiheim’den sağ bekte görev yapan Andreas Beck’i transfer etti. Bu süreç öncesinde ise teknik direktörün Şenol Güneş olduğu açıklandı. “Şenol Hoca iyidir”, “Dünya 3’üncülüğünü Milli Takımımız onunla elde etmişti” deriz ama aklımıza başka da bir şey gelmez. Bir de “ Şenol Hoca Türiye Ligi’ni biliyor” diyoruz sahi. Cidden bunları kendimizi rahatlatmak için mi söylüyoruz acaba? İtiraf etmem gerekirse ben hala Slaven Bilic’in yasını tutuyorum. Isınamadım daha Şenol Hoca’ya. Gelecek sezon için Beşiktaş’ın hedefi her sene olduğu gibi şampiyonluk olur da gerçekler ve süreç neyi gösterir onu kestiremiyorum. Ancak şunu da belirtmem gerekir ki umutsuzluğum umudumu bastırıyor. Rakip takım, transferde almış başını gidiyor. Beşiktaş ise hala kulübün eski doktoru Ertuğrul Karanlık’ın gönderilmesiyle beraber takımdaki sakatlanmaların azalacağını düşünürken, Tolgay Arslan’ın 6 ay sahalardan uzak kalacağı haberleri ile meşgul. Bu sene futbol açısından keyifli bir lig bizi bekliyor Eto, Robin Van Persie, Nani, Podolski gibi transferlerin bu sezon Spor Toto Süper Ligi’ni daha seyir keyfi yüksek bir lig haline getireceği konusunda herkesin hemfikir olduğunu düşünüyorum. Kaliteli yabancı futbolcuların ülkemize gelip top koşturması seviyeyi de yükseltecektir. (Ah keşke şuraya alınan yıldızlardan bir tane de Beşiktaş’tan olanını yazsaydım) Özellikle Nani benim de yurtdışında beğendiğim futbolcular arasında yer alıyordu. Onun Türkiye liginde oynaması da heyecan verici doğrusu. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 9 YENI SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLASIN! - SIMGE ÖZDEN Duygusal taraftarız biz, özleriz… Ricardo Quaresma’nın Beşiktaş’a döneceği haberlerini bu sıralar bolca duyuyoruz. İşin yalnızca Şenol Hoca bittiği belirtiliyor. Quaresma taraftarın sevgilisi konumunda olan bir futbolcu. Beşiktaş taraftarının gelişini nasıl coşku ile karşıladığını gidişinde de ne kadar üzüntü duyduğunu biliyorum. Şimdi ise tekrar döneceği söyleniyor. Bunu duyduğum zaman sevindim tabii. Başlıkta da belirttiğim gibi duygusal taraftarız biz. Sevdiğimiz futbolcular gittiği zaman üzülürüz çok. Çünkü o futbolcu artık ailemizden biri gibidir. Forma aldığımız zaman arkasına onun adını yazdırmışızdır. O gol attığı zaman ayrı seviniriz ama ‘Hiçbir futbolcu Beşiktaş’tan büyük değildir’ sözünü de unutmadan yaparız bunu. Quaresma da böyleydi işte. Ancak işin duygusal tarafını bırakıp bir de ‘Nasıl katkı sağlar?’ ‘Geldiği zaman neler yapabilir?’ diye düşündüğümüzde ben o tarafın çok da parlak olduğunu düşünmüyorum. Tabiki Quaresma kalitesi ve marka olarak değeri ortada olan bir futbolcu. Beşiktaş’a transfer olduğu ilk zamanlar goller atıyordu, trivelalarına hayran olmuştuk. Artistik hareketler tribünleri coşturmaya yetiyordu. Daha sonra sezon ortalarına doğru performansında bir düşüş başladı. Sonra da gitti. Yani diyeceğim o ki Q7’de istikrar söz konusu değildi. Şimdi geldiği zaman da nasıl bir tablo çizer çok da emin değilim. Gelirse sevinirim, ama gelmezse de üzülmem açıkçası.(Bu yazı yayınlandığı zaman muhtemelen bir şeyler netleşmiş olacaktır) Altyapılar kara kara düşünüyor Yabancı sınırlamasının kalmasıyla beraber birçok tartışma da beraberinde geldi. Yabancı sınırlaması varken yerli futbolcuların çok yüksek maliyetler ile takımlara transfer olmaları tartışılırken, yabancı sınırlamasının kalkmasıyla da birlikte bu sefer alt yapılar büyük bir umutsuzluğa düşmüş durumda. Altyapı hocaları “Bu çocuklar burada koşturuyorlar ama artık yabancı sınırlaması da kalktı. Alt yapılara bakan olmaz ‘ diye de rahatsızlıklarını dile getiriyor. Yabancı sınırlaması veya yabancı oyuncu sayısının arttırılması ilginç bir uygulama. Başlarda sınırlanan bir şey neden sonradan serbest hale gelir ki? Sınırlamak ile amaç neydi de hedeflenen olmayınca tam tersini yapmak istediler orasını bilemem ama Türk Futbol sisteminin yapboz gibi sürekli bir değişim içerisinde olduğu da bizlere ne kazandırır orası meçhul. Yeni sezon formalar… Yeni sezon formaları çıktı. Her sene büyük bir beklenti içerinde olduğumuz formalarda genellikle “Şurası da şöyle olsaydı burası da böyle olsaydı” demekten kendimizi alamayız. Ama bu sefer cidden formalara hiç özenilmemiş gibi bir görüntü var. Omuzlarına fazladan bir beyaz çizgi çekilince yeni forma mı oluyor Allah aşkına. Forzabesiktas.com sitesinde taraftarların kendilerinin dizayn ettiği çok şık ve üzerinde ‘kafa yorulmuş’ formalar var. Formaları dizayn eden arkadaşlar bir kere taraftar sitelerine göz atsa daha değişik fikirler elde edebilir. Beşiktaş taraftarı o formalardan illaki bu sezon alacak ama iş böyle olunca sanki iyi niyet suistimal ediliyormuş havası seziyorum. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 10 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ 20- Cristian Baroni 7 Milyon € Nereden: CorinthiansNereye: Fenerbahçe Ülkemize Brezilya’nın Corinthians takımından Andre Santos ile birlikte geldi. 5 yıl formasını giydiği Fenerbahçe’de çok önemli başarılara imza atan Baroni 2014 yılında yabancı sınırlaması nedeniyle bonservissiz olarak takımdan ayrıldı. Fenerbahçe’de 200 maça çıkan Baroni 29 gol atıp 22 asistle Fenerbahçe macerasını sonlandırdı. 19- Elano Blumer 7 Milyon € Nereden: Manchester City Nereye: Galatasaray Şuanda ülkesi Brezilya’nın Santos takımında forma giyen 34 yaşındaki futbolcu 2009-2011 yılları arasında ülkemizde top koşturdu. Shaktar Donetsk ve City’de etkili bir performans ortaya koyan Elano 2009 yılında ‘yeni Hagi’ olduğu düşünülerek Galatasaray’a transfer olmuş ve burada sergilediği vasat performansın ardından 1.5 sezon sonra 2.9 Milyona eski kulübü Santos’un yolunu tutmuştur. 18- Milos Krasic 7 Milyon € Nereden: Juventus Nereye: Fenerbahçe CSKA Moskova ile UEFA Avrupa Ligi’ni kazanan 30 yaşındaki futbolcu daha sonra Juventus’a gitti. Orada da başarılı bir performans sergilemesinin ardından 2013 yılında büyük umutlarla Fenerbahçe’ye transfer oldu. Ama şuana kadar Fenerbahçe de sadece 27 maça çıkan futbolcu sadece 1 gol ve 2 asist yapabildi. Şimdi ise Fenerbahçe de yeni sezonun yıldızı olması bekleniyor. 17- Mateja Kezman 7 Milyon € Nereden: Atletico Madrid Nereye: Fenerbahçe Chelsea ve Atletico Madrid’de parlayan eski futbolcu Kezman Fenerbahçe’ye 2006 yılında Atletico Madrid den transfer oldu. Fenerbahçe’de 69 maça çıkan Kezman etkili performansının ardından 2008 de PSG’ye 3.7 Milyon € ya transfer oldu. 16- Ricardo Quaresma 7.3 Milyon € Nereden: InterNereye: Beşiktaş 2010 da Inter’den Beşiktaş’a gelen yıldız futbolcu Beşiktaş’ta 73 maçta forma giyerek taraftarın sevgilisi oldu. Daha sonra yönetimle anlaşamayan futbolcunun sözleşmesi feshedilerek takımdan gönderildi. Şimdilerde ise Beşiktaş, Quaresma ile yeniden 2 yıllık anlaşmaya vardı. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 11 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ 15- Wesley Sneijder 7.5 Milyon € Nereden: Inter Nereye: Galatasaray 2013 yılında Inter’den Galatasaray’a transfer olan yıldız futbolcu, şüphesiz ki şuanda Podolski ile birlikte takımın en gözde futbolcusu. Galatasaray ile çıktığı 102 maçta attığı 35 gol ve yaptığı 17 asistte bunu doğrulayan bir istatistik. Şu günlerde Galatasaray ile sözleşme yenileyeceği konuşuluyor. 14- Diego Lugano 7.5 Milyon € Nereden: Sao Paulo Nereye: Fenerbahçe 2006 yılında Sao Paulo’dan Fenerbahçe ye transfer olan 34 yaşındaki futbolcu 5 yılda herkesin gönlünü kazanmayı başarmıştır. Bu 5 sezonda 188 maçta attığı 28 gol ve yaptığı 5 asistle Fenerbahçe’de efsaneler arasına girmiştir. 13- Kader Keita 7.5 Milyon € Nereden: Lyon Nereye: Galatasaray 2009 da Lyon’dan Galatasaray’a gelen 33 yaşındaki futbolcu sadece 1 sezon oynadığı takımda taraftarın sevgilisi olmuştur. Galatasaray’da 39 maçta, 10 gol 14 asist yaptı. Şüphesiz ki gollerinden sonraki o taklaları hala akıllarda. Şu günlerde Torku Konyaspor’un Keita ile ilgilendiği konuşuluyor. 12- Simon Kjaer 7.65 Milyon € Nereden: Lille Nereye: Fenerbahçe 26 yaşındaki futbolcu yaklaşık 1 ay önce Lille’den Fenerbahçe’ye katıldı. Bakalım nasıl bir performans sergileyecek? 11- Stephan Appiah 8 Milyon € Nereden: Juventus Nereye: Fenerbahçe Daha genç yaşta Fatih Terim tarafından çağrılıp denemeye alınan eski futbolcu, beğenilmeyip geri gönderilmiştir. Daha sonra 2005 yılında Juventus’tan Fenerbahçe’ye gelen Ganalı isim burada 2 sezonda iyi işler başarmıştır. Nitekim Fenerbahçe ile çıktığı 86 maçta gösterdiği performansta bunun göstergesi. Gol sevinci ise hala akıllarda. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 12 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ 10- Josef De Souza 8 Milyon € Nereden: Sao Paulo Nereye: Fenerbahçe 26 yaşındaki oyuncu bu sezon Fenerbahçe’ye gelerek kendisi adına en pahalı transferini gerçekleştirdi. Yeni Alex ümidiyle transfer edilen futbolcunun performansı merakla bekleniyor. Alex olur mu bilmem ama iyi bir kumaşı olduğu belli. 9- Mamadou Niang 8 Milyon € Nereden: Marsilya Nereye: Fenerbahçe 2010 da Fenerbahçe’ye gelen Fransız golcü burada 15 gol ve 12 asistle iyi bir sezon geçirmiştir. Sonraki sezon takımdan ayrılan futbolcu daha sonralarda Beşiktaş da kiralık oynamış; sergilediği vasat performansıyla 6 ay sonra geri dönmüştür. 8- Zvjezdan Misimoviç 8.5 Milyon € Nereden: Wolfsburg Nereye: Galatasaray Wofsburg da ki performasıyla akıllarda kalan Bosnalı oyuncu büyük umutlarla transfer edildiği takımda, o zaman takımın başında bulunan Hagi ile anlaşamayıp devre arasında takımdan ayrılmıştır. 7- Bruma 10 Milyon € Nereden: Sporting Lisbon Nereye: Galatasaray Mancini döneminin devre arası bombalarından olan genç futbolcu halen Galatasaray’ın sözleşmeli futbolcusu olup geçtiğimiz günlerde Real Sociedad’a kiralık olarak gitti. Portekizli futbolcu halen takımın gelecek için önemli bir oyuncusu olarak görülüyor. 6- Moussa Sow 10 Milyon € Nereden: Lille Nereye: Fenerbahçe 2011-2012 sezonun devre arasında Fenerbahçe’ye katılan Senegalli futbolcu kısa sürede yakaladığı formu ve attığı golleriyle takımın vazgeçilmezlerinden oldu. Takımında şu ana kadar 143 resmi maça çıkan 29 yaşındaki yıldız futbolcu 59 gol ve 29 asist yaptı. Bu sezon Van Persie ve Nani ile birlikte nasıl performans sergileyeceği ve sürekli oynayıp oynamayacağı da merak konusu. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 13 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ 5- Raul Meireles 10 Milyon € Nereden: Chelsea Nereye: Fenerbahçe 3 sezon önce transfer sezonunun sonlarına doğru takıma katılan Meireles şu ana kadar 84 maça çıktı. 32 yaşındaki Portekizli bu maçlarda 7 gol, 10 asist yaptı. Hala Fenerbahçe’de oynayan yıldız futbolcu bu performanslarıyla vasatı aşamadı. 4- Nicolas Anelka 10.7 Milyon € Nereden: Manchester City Nereye: Fenerbahçe Türkiye’ye gelmiş en kariyerli futbolculardan biride Anelka. 2005 yılında geldiği Fenerbahçe’ye büyük sevinç yaşatmıştı. Burada 50 maça çıkan 36 yaşındaki futbolcu 14 gol, 11 asistlik performansıyla Fenerbahçe kariyerini sonlandırmıştır. 3-Emenike 13 Milyon € Nereden: Spartak Moskova Nereye: Fenerbahçe Türkiye’de gerek performansı gerekse şike davasında adının geçmesiyle kendinden söz ettiren 28 yaşındaki futbolcu ilk olarak 2011 yılında Fenerbahçe’ye adım attı. Ama burada şike soruşturmalarından sonra hiç maça çıkmayıp Rusya’nın yolunu tuttu. 2 sezon sonra bu kez 13 Milyon € bedelle bir kez daha Fenerbahçe ile anlaştı. 2 sezon oynadığı takımında 66 maça çıkan Nijeryalı 17 gol, 17 asist yaptı. Özellikle geçen sezon sergilediği kötü performansla takımdan gönderilmesi söz konusu oldu. Nitekim geçtiğimiz günlerde Al Ain takımına kiralık olarak gitti. 2-Mario Jardel 17 Milyon € Nereden: Porto Nereye: Galatasaray 2000 yılında kendisinin ve Galatasaray tarihinin en pahalı transferini gerçekleştirerek 17.05 Milyon € ya ülkemize geldi. O dönem Avrupa da ses getiren ve Avrupa’nın en iyi takımı olan Galatasaray’da muhteşem bir sezon geçirdi. 41 maça çıkan Brezilyalı 33 gol atıp, 5 asist yapmıştır. UEFA kupası şampiyonu Galatasaray’da UEFA Süper Kupa maçına çıkmış ve orada Real Madrid’e karşı attığı 2 gol ile takımının Süper Kupa’yı almasında çok yardımı dokunmuştur. Büyük takımlarında ilgisini çeken yıldız futbolcu sonraki sezon Sporting Lisbon’a transfer oldu. Galatasaray ve Türk taraftarlarında aklında ‘Süper Mario ’ olarak kaldı ve unutulmazlar arasına girdi. 1-Daniel Güiza 17.5 Milyon € Nereden: Mallorca Nereye: Fenerbahçe 2008 de İspanya gol kralı olduktan sonra Türkiye’nin en pahalı transferi olarak Fenerbahçe’ye geldi. Taraftarlar onun gol sevincini izlemeyi merakla beklerken 98 maçta 35 gol, 21 asist ile beklentilerin altında kaldı. Attığından çok kaçırdıklarıyla meşhur olan İspanyol forvet, kariyerinde ki en iyi performansını Mallorca da sergilediği ile kaldı. Türkiye’de ise taraftarların dalga konusu olmaktan öteye gidemedi. 14 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı BILAL NIYAZ RÖPORTAJI - NAZ KURAN Bilal Niyaz kimdir? Bize biraz kendinden bahseder misin? 01.01.1993 tarihinde Denizli’de doğdum. 3 kardeşiz 3müzde futbol oynuyoruz. Benim bir kücüğüm Recep Niyaz Fenerbahçe’de oynuyor. En küçüğümüz de Muhammet Niyaz o da Selimiyespor’da oynuyor. Neden futbol? Neden futbol? Çünkü her çocuk gibi futbolcu olmak herkesin hayalidir ki bu hayalde her zaman tuttuğun takımın formasının içinde kendi görmektir. Benimde her hayalimde Fenerbahçe forması içinde sahaya çıkmak vardı. Benim için futbol denince her zaman akla ilk Fenerbahçe gelir ve her zaman da öyle olmaya devam edecek. Peki, futbolcu olmasan ne olmak isterdin? Futbolcu olmasam ressam olmak isterdim, çünkü resim yapmayı çok severim. İdolün olan bir isim var mı? Tabiki de var Türkiye’de Gökhan Gönül… Avrupa’da ise Lahm ve Dani Alves Fenerbahçe’nin kariyerindeki ve özel hayatında ki önemi nedir? Fenerbahçe’nin kariyerimdeki önemi o formayı giyip sırılsıklam olana kadar terletmek çünkü ilk hedefim bu hedefimi be hayallerimi gerçekleştirmekte de Fenerbahçe’nin her zaman etkisi çok büyüktür. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 15 BILAL NIYAZ RÖPORTAJI - NAZ KURAN En unutulmaz maçın? En unutulmaz maçım geçtiğimiz sezon ikinci yarının ilk maçındaki Güngören maçıydı. 1-0 önde olduğumuz maçta son dakikada kullanılan köşe vurusunda rakip kafayla vurdu ve kalecimiz Salih abiyi geçti bende ön direkte duruyordum 1.70 boyunda olmama rağmen sıçrayarak çıkardığım pozisyonu hiç unutmam kimse inanamadı zaten. Direkten döndüğünü düşünüyorlardı. Bir sol bek oyuncususun mevkiinin dışında sahada oynamak istediğin bir yer var mı? Aslında sağ açıktan sağ beke döndüğüm için sağ açıkta da oynamayı severim. Kendinde eksik gördüğün bir yön var mı? Kendimde eksik gördüğüm yönlerim tabiî ki de var. Bence ilk basta ki eksiğim fiziksel olarak daha da güçlü olmam lazım ve birde özgüven sahibi olmam lazım oda maç oynayarak düzelecektir. Maçlar ve antrenmanlardan kalan zamanını nasıl değerlendiriyorsun? Futbol dışında ilgilendiğin bir spor dalı var mı? Boş olduğum zamanlarda ailemle vakit geçirmeyi çok severim, çünkü aşırı derecede düşkünümdür anneme babama ve kardeşlerime. Eskiden atletizmci olduğum için koşu yapmayı severim. Antrenmanlarım bitmiş de olsa koşusuz günüm olmaz diyebilirim. 2015/2016 sezonu için Bergama Belediyespor ile anlaştın ve şuan kamptasın çalışmalar nasıl gidiyor ? Çalışmalarımız yoğun ve yorucu geçiyor. Diğer 3.lig takımlara göre de 1 hafta önceden başladık bu da bu sene hedeflerimizin yüksekler olduğunun bir göstergesidir. Sence profesyonel bir oyuncunun sosyal medya ile arası nasıl olmalı? Bence profesyonel bir futbolcunun sosyal medyayla arası eğer benim gibi sivri dilli birisiyse hiç de iyi olmaması lazım. Çünkü bu sene attığım bir tweet sonucu federasyondan ceza aldım. 16 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJ- MÜSLIM AKIL AVCI Bize biraz kendinden bahseder misin? 1997 yılında Tokat’ta dünyaya gelmişim. 4 yaşımda İstanbul’a taşınmışız. Bir tane abim var. Güzel bir ailem var. Annem benim en büyük destekçimdir. Voleybola başlama hikâyeni anlatır mısın? Küçüklükten gelen bir hayranlıkla zaten voleybola meraklıymışım. İlk okul 4’üncü sınıfta Beden Eğitimi Öğretmeni Fatih Alper Tuncal boyuma bakarak beni de seçti. Yaşıtlarıma göre iyi bir boyum olmasına rağmen fazla uzamadım ama bu benim için bir sorun değildi. Ağırlık yaptım sıçrama çalıştım. Küçük, Yıldız, Genç derken şuan A Takımda oynuyorum. Bu spora başladığında karşına çıkan engeller oldu mu? Ne tür zorluklar yaşadın ? Tabi ki oldu. Türkiye’de voleybolun diğer sporlara göre çok iyi dereceler şampiyonluklar aldığını biliyoruz. Hakettiği değeri alamadığından dolayı çevremdekilerin bakış açısı başlamamamdan yanaydı. Ama ben kendi kararlarımı uyguladım. Bir de spor ve eğitim aynı anda olamaz ya da derslerde başarısız olursun gibi sorunlarda oldu. Bunun da üstesinden gelmeye çalıştım çünkü benim hayalim avukat olmaktı. Bugüne kadar kazandığın bireysel ya da taķım başarılarından söz eder misin? 2008-2009 Hazım Ersu İ.Ö.O. İlçe Şampiyonu 2009-2010 Hazım Ersu İ.Ö.O. İlçe Şampiyonu 2009-2010 Hazım Ersu İ.Ö.O. İstanbul 5’incisi 2010-2011 Hazım Ersu İ.Ö.O İlçe Şampiyonu 2012-2013 Kemal Hasoğlu Lisesi ilçe şampiyonu 2013-2014 Kemal Hasoğlu Lisesi İlçe Şampiyonu 2013-2014 Kemal Hasoğlu Lisesi il 8’incisi 2014-2015 Bahçelievler Voleybol Kulübü Genç kızlar İstanbul 8incisi 2014-2015 İstanbul Beachvolley 3’üncüsü 2015-2016 İstanbul Beachvolley 2’incisi 2015-2016 Kemal Hasoğlu Lisesi ilçe Şampiyonu 2015-2016 3.Lig Bayanlar 4’üncüsü Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 17 BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJ- MÜSLIM AKIL AVCI Bahçelievler Kulübü’nde Genel Menajerlik görevine getirildin. Bu süreç ve planlarınız hakkında bilgiler verir misin? Bahçelievler Voleybol Kulübü’nde idari menajerlik görevini aldım. Bu benim için çok gurur verici. Başkanımız Fatih Alper Tuncal’a bu görevi bana verdiği için çok teşekkür ediyorum. Bu süreç 10 yıllık bir birikimimin bir meyvesi sanırım. Şuan hem A Taķım’da oynuyor hem de bu görevimi layıkıyla yapmaya çalışıyorum. Planlarım voleybolu gittiği yere kadar oynayabilmek. Ama asıl hedefim iyi bir antrenör olmak ve menajerlikte iyi bir duruma gelebilmek. Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musun? Zamanım olduğunda baktığım bir dergi. Son olarak kariyer hedeflerin neler? Her işimi en iyi şekilde tamamlayabilmek benim için en güzel kariyerdir. 18 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı İNÖNÜ’DE SON DERBI - YEKTA SADI AKIKOL 18 yaşındaydım… Kitaplar, şiirler okur; “İsyan, devrim, özgürlük” diye bağırırdım. Aykırıydım, lisede gömlek giyilmeyecekse giyer, saç uzatılmayacaksa inadına uzatırdım. Farklı bir ergendim kısacası. Her şeyi yapabileceğime inancım vardı. Bir de ona aşıktım, şiirler yazdım, isyanıma devrimime özgürlüğüme içten içe hep onu da kattım. Yanında oluk oluk terler, gün içinde o gün konuştuğumuz her bir kelimeyi 1000 defa tekrar ederdim. Güzel sevdim kısacası, masum, hiçbir karşılık beklemeden, ben seni, sen beni sevmesen de sevdim diyecek kadar büyük sevdim. 18 yaşında biri ne kadar sevebilirse o kadar sevdim. Bir de Beşiktaşlıydım işte, babadan. Çocukluğumdan beri siyah-beyaz bildim. Eniştemin forma getireceği günler uyuyamazdım mesela. Kendimi o Sergen Yalçın forması içinde hayal ederdim. Maç günleri onu gördüğümdeki gibi küt küt atardı kalbim. Maç başlayınca sanki o karşımda oturuyormuş gibi dizlerim titrerdi, hakim olamazdım. Gol yiyince, ya da maazallah yenilince sanki bir daha onu göremeyecekmişim gibi gözlerim dolardı. Yenince hiç tutamadığım o elleri tutmuş gibi olurdum. Bursa’daydık o zamanlar, Beşiktaş’a düşman şehir. Dedim ya aykırı ergendim diye. Bursa’ya gelmeden Beşiktaşlıydım zaten ama “Bursa’da doğsaymışım da Beşiktaşlı olurmuşum” diyorum kendime. Beşiktaşlılıktan mı bilmem sürünün yanında değil de karşısında olmak genelde daha güzel gelmiştir hep. Formamızı içimize sokup giyer, ona olan aşkımı özgürce yaşayamadığım gibi, özgürce Beşiktaş diye de bağıramazdım. Oysaki böyle büyümemiştim, çocukluğumda semtin sokaklarını arşınlamışlığım, ağaçlı yoldan yürümüşlüğüm ve hatta tribünden düşmüşlüğümde vardır. Bu alışık olmadığım bir durumdu ama isyanıma Beşiktaş’ı da katmış oluyordum böylece. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 19 İNÖNÜ’DE SON DERBI - YEKTA SADI AKIKOL İnönü’de son derbiydi Fenerbahçe derbisi, eski kuşakların olduğu kadar olmasa da benimde kendimce anılarım vardı İnönü de ve ona böyle bir derbiyle veda etmeliydim. Bilet kuyruğuna sabahtan dershaneyi ekip gittim, soğuktu, bilet kalmamasından korkuyordum. Bir şeyi ne zaman bu kadar çok istesem olmazdı çünkü. Sıra az az ilerlerken önlerden bir ses; biletler bitti, deplasman tribününü satacaklar diye bağırdı, fark etmezdi ki açık, kapalı, deplasman. Vedanın iyisi kötüsü olmaz dedim kendi kendime hadi artık şu bileti elime alayım diye sabırsızlanıyordum. Yıllar gibi gelen dakikalar sonunda bitti. Aldım bileti elime, orda değil mi diye günde 100 kere kontrol edeceğim çantamın kilitli yerine koydum ve günleri 48’er saatten yaşayarak maç gününe geldim. Tek gidecektim, kimseye hiçbir organizasyona dahil olmadım, özel yaşamak istedim o günü, sadece bana ait olsun istedim. Bir ben birde Dolmabahçe, özel, yakışır bir veda… Giydim kırmızı formamı elime de aldım bir hırka, görünüp görünmemesi umurumda değildi. Dolmabahçe’ye gidiyordum ben. Dünyayı yerinden oynat deseler oynatacağım diyecek inancım vardı. Ne kadar yalnız gideceğim desem de feribotta Beşiktaşlılar vardı elbet. Bir Beşiktaşlı görmenin bende yarattığı tarif edilemez huzur çok acayip. Nerede bir Beşiktaş formalı, atkılı, eşofman üstlü biri görsem durur uzun uzun bakarım. Sanki yıllardır görmediğim kardeşimmişcesine sarılasım gelir, tarifsiz bir gülümseme kaplar yüzümü. Marşlar bestelerle indik feribottan, stadın yanından ağaçlı yolu tersten yürüyerek çarşıya gittim. Özlediğimden mi, Bursa’da böyle tablolara hasret kaldığımdan mı bilmem o mahşeri kalabalıklara gelemeyen ben 10 metreyi yarım saatte yürümekten inanılmaz keyif alıyordum. Her taraf Beşiktaşlı her köşe başında başka besteler semtte binler, ülke genelinde milyonlarla maç saatini bekliyorduk. İnsanları gözlemleyip, bestelere katılırken zaman ilerledi ve maç saati yaklaştı. Zaten oldum olası maçlara gideceğim zaman stada olabildiğince erken girmek isterim ben. Sanki yarım saat kala maça girsem maçı kaçıracakmışım gibi hissederim. Dedim ya deplasman tribününden alabilmiştim bileti. O meşhur merdivenlerden bu sefer Bursasporlular değil de Beşiktaşlılar çıkıyordu. Hem de birilerinden kaçarak değil aksine en sevdiğine kavuşmak için sabırsızlanarak. Çıktığım her merdiven beni biraz heyecanlandırıyor, kalp atışlarımı daha hızlandırıp o soğukta oluk oluk terlememe neden oluyordu. Çocukken pokemonun başlamasını beklermiş gibi bekliyordum merdivenlerin bitmesini. Kontrollerden geçip turnikeden içeri girdiğim zaman ise gerçekten tarif etmekte çok zorlandığım şeyler hissetmeye başlamıştım. Zaman geçtikçe tribünler tıklım tıklım dolmaya, futbolcular ise ısınmaya başladı. Çevremdeki herkeste hem heyecan hem de İnönü’de son derbinin getirdiği bir burukluk vardı. Maç ise klasik bir Beşiktaş maçıydı, kansere tam teşebbüsü vardı yine Beşiktaş’ın. Duran toptan yediğimiz gol klasikti o zamanlar bizim için, rakip korner, frikik kullandığında gözlerimizi kapatır, nefesimizi tutardık. Şaka değil gerçekten rakip korner, frikik kullandığı zaman o dönemden kalma totem olarak hala nefesimi tutarım. Moralleri bozmuştu yediğimiz gol ama aynı şekilde kimin attığını anlamamızın mümkün olmadığı bir golle beraberliği yakalamış ve devre arasına öyle girmiştik. Niang’ın attığı gol kazanıyor muyuz ya dedirtse de Sow’un 2. golü yine moralleri bozmuştu. Dediğim gibi o sıralar abartısız kronikleşen bir şekilde sürekli hem duran toptan goller yiyordu Beşiktaş hem de maçın sonlarında goller yiyordu. 90+2 de Fenerbahçe korner kullanacağı zaman yüreği ağzına gelen, fenalaşmak üzere olan Beşiktaşlıların bunun için kendilerince sebepleri vardı anlayacağınız. Biz de yanımdaki insanlarla beraber sahaya arkamızı dönüp gözlerimizi ve kulaklarımızı sıkı sıkı kapatıp öyle bir totem denemek istemiştik. Ortalama 1 dakika sonra ne kadar kulaklarımızı kapamış olsak da çok yoğun bir uğultuyla sahaya dönmek zorunda kaldık. Ama ne dönüş… 2.yarı Beşiktaş’ın hücum ettiği kale bizim önümüzdeydi. Kafamı çevirdiğim anca Niang’ın topu alıp Olcay’a verişini gördüm. Sonra da Olcay’ın topu Volkan’ın yanından yuvarlayışını… Son hatırladığım şey o desem abartmış olmam. Sonra kendime geldiğimde tanımadığım birinin omuzlarında olmam gereken yerden 10 sıra falan aşağıda tellerde haykırıyordum. Son derbiydi işte o hem İnönü’nün son derbisiydi, hem de kazandığımız son derbiydi. O gün maçtan sonra sökülen koltuklar yadigâr, santrası yapılamayan gol ise güzel bir anı olarak kaldı. Son birkaç sezondur olduğu gibi o sezonu da “Şampiyon olacağız Beşiktaş’ım bu sene…” ile başlayıp “Şampiyon olmasan bile seveceğiz seni yine…” ile bitirmiştik ama en azından elimizde teselli bir derbi galibiyetimiz vardı. 2 senedir elimizde o da yok. Şimdi yeni bir maceraya yeni bir ‘yapılanmaya’ girişiyor Beşiktaş ve Beşiktaşlının yine en çok güvendiği kişi teknik direktörü. Şenol Güneş aynı Bilic gibi camia dinamiklerine uygun birisi, ‘Halkın içinden geliyoruz. Halk da çarşıdadır’ söylemi bunun en güzel örneği. Bana fazlasıyla Bilic’in geldiği dönemi hatırlatıyor Şenol hocanın ilk ayları. Ne diyelim inşallah sonları benzemez. 20 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı ISMAIL DINLER RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI Kendinizden kısaca bahseder misiniz ? İzmir Menemen doğumluyum. Karşıyaka’da yaşıyorum 1984 doğumluyum evliyim. Futbola nasıl başladınız ? Menemen Belediyespor’da başladım o zamanlarda amatör takımdı alt yapıdan başladım 10 sene orada oynadım bütün kategorilerde oynadım spor okulu genç takım A takım. Futbola başlamam başlangıç noktam orasıdır.. Ligimizin aranan oyuncularından oldunuz bunu neye borçlusunuz? Her şeyin başı çalışmaktan geçiyor işimin hakkını vardığımı düşünüyorum hem karakter olarak hem de futbol anlamında bu liglerde tercih ediliyorum rakibe saygı işime saygı kulübüme saygımı her gittiğim yerde göstermeye çalışıyorum elimden geldiğince. Kariyer hedefleriniz nelerdir ? 3. lig, 2. Lig ve Ptt takımlarında şampiyonluk yaşadım, final oynadım. Bu sene de Karabükspor’da şampiyonluk yaşamak hedefim. Bundan sonraki yıllarda da kariyerime şampiyonluklar eklemek istiyorum futbol hayatımı noktalayan kadar. Oynadığım takımların kategorisi hangi lig olursa olsun şampiyonluklar başarılar benim için futboldan sonra gururla hatırlayacağım anılarım olmasını istiyorum. Hedefim her gittiğim takımda futboldan çok karakterimle anılmak istiyorum bu şimdiye kadar gittiğim oynadığım her takımda böyle oldu. Bundan sonrada böyle olacaktır.. Karabükspor ile anlaştınız, transfer nasıl gerçekleşti, buradaki hedefleriniz nelerdir? Karşıyaka, Göztepe, Bolu, Alanya ilgileniyordu. Karabük’ten teklifi aldım başkanımızla görüştük anlaştık. Köklü kulüp olması her zaman hedefi Süper Lig olan takım olması stadı taraftarının olması büyük düşünen kulüp yapısı olması benim de kabul etmemde etken oldu. Teklif geldiğinde de düşünmeden kabul ettim.. Buradaki hedefim takımı tekrar Süper Lige çıkarmak şampiyonluk yaşamak Hüseyin Kalpar ile çalışacaksınız, bu sizin kariyerinizde nelere yok açacaktır? Hüseyin hocayla çalışmam her hoca dan bir şeyler öğrenmek bir futbol için çok önemli. Hüseyin hocada çalıştırdığı takımlarda hep hedefli şampiyonluk yaşamış bir hocamız. Bende inşallah bu sene Hüseyin hocamızla şampiyonluk yaşamak istiyorum.. Saha içindeki davranışlarınız saha dışındaki davranışlarınızla paralel mi? Saha içinde agresifim işim gereği tamamen saha içinde kazanmaya yönelik yapım var kaybetmeyi hazmedemiyorum.. Saha dışında sessiz sakin biriyim. İnsanları kırmamaya çalışırım yapıcı yapım var hep. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 21 ISMAIL DINLER RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI Türk futbolundaki yabancı sınırı hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk futbolundaki yabancı sınırı konusu bizim Türk futbolcuların önünü kapadığını düşünüyorum tercihleri hep yabancıdan yana kullanıyorlar. Buda bizim Türk futbolcularının rehavet görmesini engelliyor. Her zaman ikinci planda kaldığını düşünüyorum Türk futbolcularının. Unutamadığınız golünüz ve maçınız hangisidir? Unutamadığım golüm Şanlıurfa da stadımızın açılış maçının şampiyonluk maçıyla aynı günde olması ve 35 metreden attığım gol dür unutamadığım.. Sporda Manşet’i takip ediyor musunuz? Evet ediyorum İdolunuz var mı? Roberto Carlos yıllar geçse de hep idoldür. Efsanedir benim için de dünya futbolu içinde.. En iyi anlaştığınız futbolcu kimdir ? En iyi anlaştığım eski takım arkadaşım Balıkesirspor’dan da beraber oynadığımız Rıza Efendioğlu futbol dışında da görüştüğüm ender insanlardandır yeri bende ayrıdır Eklemek istediğiniz bir şey var mı ? Futbol hayatım boyunca paradan önce gelen şeyler vardır benim için hep. Oynadığım yerde takımlarda güzel iyi hatırlanmak adına iyi anılmak sevilmek saygı duyulmak benim için futbolda bunlar paradan da önemli şeyler. Futbol hayatımı da bu düşüncelerle hep ilke edinerek noktalamak istiyorum. 22 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ Merhaba Ben MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ Başkanı Mert Necdet CİÇİN. Sanırım ben TÜRKİYE’NİN en genç kulüp başkanı oluyorum.15 Şubat 1993 doğumluyum 22 yaşındayım ve kulübün kuruluş tarihine baktığımızda 20 yaşında bu göreve atıldım. MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ bazı beni sevenlerin ve ailemin de desteği ile kurduk.18 Kasım 2013 de ANTALYA’nın Konyaaltı ilçesine bağlı Uncalı semtin de faaliyete başladık. Kulübün kuruluş amacı tamamen Türkiye şartlarında Türk futboluna damga vuracak işler gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur. Önceliğimiz yeni yetenekleri k eşfederek Geleceğin Yıldızlarını Yetiştirmek. Tabi asıl hedef profesyonel bir futbol kulübü olduğumuz andan itibaren Avrupa da ilk şubesini açmak. Avrupa Türkiye de yetiştirdiğimiz yıldız adaylarını futbol piyasasına sunmak olacaktır. Armamızı tasarlarken de geleceği ve hedeflerimizi de armaya yansıtmak istedik. Renklerimiz ise takımın karakteristik yapısını göstermesi açısından ve insanlarında hayatında yer etmiş ÜÇ ANA RENK’ten oluşturduk İŞTE RENLERİMİZ VE ARMAMIZIN HİKAYESİ; RENKLER; EN SICAK RENK KIRMIZIDIR. BU RENK GENÇLİĞİ,DİNAMİZMİ,DUYGUSAL ANLAMDA DA KARARLILIĞI VE AZMİ İFADE EDER VE BİR NEVİ GÜCÜN SİMGESİDER.İNSANI HAREKETE GEÇİRİR. BÜTÜN RENKLERİ İÇİNDE BARINDIRAN RENK BEYAZ’DIR. SAFLIĞIN VE TEMİZLİĞİN SİMGESİDİR. SOĞUKKANLILIĞI, ASALETİ, MASUMİYETİ, İSTİKRARI VE DEVAMLILIĞI TEMSİL EDER. MAVİ İSE ÖZGÜRLÜĞÜ, HUZURU, SONSUZLUĞU VE GÜVENİLİRLİĞİ TEMSİL EDER. KIRMIZI-BEYAZ-MAVİ ‘den OLUŞAN TAKIMIMIZIN RENKLERİ ASLINDA BİZE BİRŞEYİ ÖZETLİYOR.TAKIMIN KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİNİ YANİ YAPISINI ASİL,İSTİKRARLI,AZİMLİ VE SONSUZA DEK SÜRECEK BAŞARILARIMIZIN ARKASINDA RENKLERİMİZİN BİZE VE OYUNCULARIMIZA VERMİŞ OLDUĞU RUH... ARMA; KULÜBÜMÜZÜN ARMASIN DA BİR DAİRE İÇERSİNDE TAKIMIN ADININ BAŞ HARFİ OLAN BÜYÜK BİR ‘’M’’ HARFİ VARDIR.HARFİN ÜZERİNDE ESKİ BİR FUTBOL TOPU BULUNMAKTA VE BUDA İLERLEYEN ZAMAN DİLİMİNDE KÖKLÜ,KURUMSAL BİR TAKIM OLACAĞIMIZI GÖSTERMEKTEDİR.TOPUN HEMEN ÜZERİNDE YILDIZ VARDIR BU DA FUTBOLDA YETİŞRECEĞİMİZ YILDIZ ADAYLARINI İŞARET ETMEKTEDİR.TOPUN VE YILDIZ’IN ARKA YÜZEYİ MAVİ’DİR YANİ TAKIMDA HERDAİM HUZUR VE GÜVEN ORTAMIMIN OLDUNU DİKKAT ÇEKMEKTEDİR.M HARFİNİN ALT KISMI TAMAMEN BOŞ VE KIRMIZI RENKDEDİR.HER YARIŞMADA EN ALT SEVİYEDEN BAŞLAYARAK HIRSI,SONUCA ODAKLI AZİMLİ VE KARARLI BİR TAKIM OLDUĞUMUZU GÖSTERİYOR.VE DAİRENİN ÜZERİNDE YARIM BİR YILDIZ SİMGESİ VARDIR.BU SİMGE DE KIRMIZIDIR VE FUTBOLDA YAŞACAĞIMIZ BAŞARILARIMIZIN ADETA GÜNEŞİN DAĞIN ARKASINDAN DOĞAR MİSALI TEMSİL EDİLEREK KARARLI YAPIMIZI ZİRVEDE DAHİ DEVAM ETTİRECEĞİMİZİ ANLATIYOR.’’M’’ HARFİ İSE BEYAZ RENKDİR,SOĞUK KANLI YAPIMIZI İSTİKRARIMIZI TEMSİL EDİYOR.KISACASI ARMAMIZ BİZE REKLERİMİZİN DE KATMIŞ OLDUĞU RUH İLE BİRLİKTE KULÜBÜMÜZÜN YAPISINI ANLATIYOR… Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 23 MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ 2013 Yılında başladığımız bu yolculuk da ilk olarak 2014-2015 sezonun da yani geçtiğimiz sezon toplamda yaşları 12 ile 19 arasında değişen 42 lisanslı sporcu ile lige 3 yaş kategorisinde katıldık.U14,U17,U19 yaş gruplarında istediğimiz sonuçlara yakın bir sezon geçirdik. İlk yılımızda U17 takımı de beklentimizin çok altında kalsa da U14 takımı 5. U19 takımı ise ligi 4. bitirerek play-off ‘u kaçırdı. Yeni sezonda tamamen kulüp kurulurken aldığımız kararlarla odaklı ve takımımızın ‘’HENÜZ’’ Amatör olmasına rağmen tamamen profesyonel bir yapı içinde olduğunu da gösteren bir sloganla yola başlıyoruz.’’Profesyonel anlayış,ahlaklı birer sporcu ve geleceğin yıldızları’’ 2015-2016 sezonunda önce Antalya futboluna daha sonra bu oyunu Türkiye Şampiyonalarına taşıyarak Türkiye de ses getirecek bir takım olmak istiyoruz. 2015-2016 sez onunda 6 yaş kategorisin de liglere girmeye hazırlanırken profesyonelliğe ilk adım olarak da A TAKIM düzeyinde ilk defa lige katılacağız ve hedef her takımımız da lig şampiyonluklarına ulaşmak. Amatör takımların ve bizim de kanayan yaramız olan en önemli sorun bu kadar proje ve plan yapılırken maddi kaynak nereden bulunacak. Tabi ki de bunun için bize ve projelerimize güvenen yatırım yapmasını seven ve bu yatırımın meyvesini yemesini de bilen SPONSORLUKLAR arıyoruz.Ama sponsor dendiğinde algı da çok büyük bir yanılma oluyor.Bunu sonucunda Türk futbolu gelişmiyor.Aslında çoğu firma yöneticisi gerçekten birilerini dinlese Amatör bir takıma sponsor olmanın profesyonel bir takıma nazaran daha çok avantajı var.En önemlisi vergiden muaflık… Yeni sezona ve gelecek sezonlarda adımızdan çok bahsettireceğimizi düşünüyorum.Geçtiğimiz sezon maç öncesi sloganımız ’’İNANMAZSAN,BAŞARAMIZSIN’’ idi bu yıl buna ek olarak ‘’YAPABİLECEĞİNE İNAN’’ sloganıyla yeni sezona hazırlanıyoruz.Ve Buradan da söylemek istiyorum Dünyada hiçbir kulübün yapmadığı çok ilginç ve futbolcunun oyun içindeki motivasyonunu artıracak özgüvenini geliştirecek bir olayı gerçekleştireceğiz.Formanın arkasına isim yazacağız fakat bunlar sıradan bir isim değil !... ???? Eğer her yaş grubunda buna A takım da dahil olmak üzere şampiyonluk yaşanırsa ki buna şimdilik ufak bir camia olarak CANI GÖNÜLDEN İNANIYORUZ gerçekten de hiç yapılmamışı yapmış olacağız. BURADAN ÖNCELİKLE KULÜBÜMÜZÜ VE KENDİMİZİ TANITMA İMKÂNI SAĞLAYAN SPORDA MANŞET EKİBİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM 24 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı ŞOTA VE TRABZONSPOR - AYHAN KANLI 22 yıl önce Trabzonspor’a sıska, çelimsiz, çok da futbolcuya benzemeyen, görenlerin; “Aman bu çelimsizlerden futbolcu mu olur?” dediği iki tane forvet oyuncusu geldi. Adı Arçil olanı müzmin sakatlığından dolayı faydalı olmasa adı Shota olanı (kendisi adının Türkçe söylenişi olan ŞOTA şeklinde yazılmasını istiyor) attığı güzel golleri ve müthiş tekniği ile bir Trabzonspor efsanesi oldu. 93-94 sezonu devre arasında geldiği Trabzonspor da yarım devrede 14 gol atarak hakkındaki ön yargıları yok eden Şota bir efsane olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye başladı. Sonra ki 1995-96 sezonunda ise ligde hiç penaltı kullanmadan 25 gol atarak Trabzonspor un 82 puan toplayarak Fenerbahçe’nin ardından ikinci ol- masındaki en büyük faktördü. Şota sonra Trabzonspor’dan Ajax’a ordan da Glasgow Rangers’a transfer oldu. Evet Şota bir Trabzonspor efsanesidir. 90 yıllarda benim gibi çocukluğunu yaşayan herkes için Trabzonspor denildiğinde akla gelen sayılı isimlerdendir Şota. Mahalle aralarında top oynarken okulda sporcu kartlarıyla arkadaşlar arasında havalar atılırken Trabzonsporluların en popüler ismi olmuş ve hem hafızalarda hem yüreklerde kocaman bir yer edinen nesilden nesile aktarılan bir Trabzonspor efsanesidir Şota Arveladze. Türkiye’ye alışıklığının yanı sıra esprili ve renkli kişiliğiyle de tüm spor kamuoyunun beğenisini toplamış centilmen ve beyefendi bir spor adamı olarak kendisini Türk spor tarihinin sayfalarına unutulmamak üzere kazımıştır çoktan. Ancak bu sefer durum çok farklıdır. Trabzonspor’un öyle neşeli ve esprili bir tarafı yoktur zira Trabzonspor ağır bir hasta gibidir yılların ardı ardına bindiği taraftarın kahır dönemlerinin artık bitmesini istediği bir anda çok ağır bir yük Şota’nın omuzlarına binmiştir. Hocanın ne yapıp yapmayacağından ziyade bir taraftar olarak kesinlikle her koşulda hem sporcu kimliği hem de insani kişiliğiyle desteklenmesi gereken bir teknik adama sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Evet, Şota geçmişinde kariyerli takımlar çalıştırmamış veya elle tutulur bir başarı elde edememiş olabilir ancak teknik beceresi ve kabiliyeti son derece yüksek olan teknik adamların yanında eğitim görmüş oyunculuk kariyerinden sonra bazı profesyoneller gibi tabiri caizse yatış pozisyonuna geçmemiştir. Takımın başına Şota’nın getirildiğini duyduğum gün çok duygulandım. Hele takımın başında olduğu antrenman görüntüsünü gördüğümde daha da duygulandım. Çocukluğumun futbol kahramanı takımın başındaydı ve gerçekten çok yakışmıştı. Ancak İHO dönemindeki altıncı hoca olduğunu hatırladığımda ise içimi bir korku bir hüzün kaplamadı desem yalan olur. Onun da sonu diğer hocalar gibi olur mu diye düşündüm ve hala düşünüyorum. Ancak şu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek ki Trabzonspor taraftarı efsanesini sevmeye devam edecektir tüm olumsuz şartlara rağmen. Yuvana hoş geldin Karadeniz uşağu Şota. Başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 25 TILBE ŞENYÜREK ÖZEL RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI Bize kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz? Tilbe Şenyürek kimdir ? 95 doğumlu doğma büyüme has Adanalıyım😊 Henüz kariyer diye bahsettiğimiz kavramın basamaklarını yeni yeni tırmanıyorum diyebilirim. Alt yapılarda bireysel ve takım olarak birçok madalya ve ödül aldım milli takım seviyesinde de aynı şekilde birçok şampiyonada milli formayı terlettim. Basketbola başlarken oynarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Olduysa nelerdir? Basketbola başladığımda 8 yaşındaydım. Hep voleybol oynamak isterdim o yüzden mızmızlanarak gidiyordum aslında ilk basketbol idmanlarına, bunun dışında karşılaştığım bir sorun hiç olmadı. Kendim ve Türk milleti adına size takım arkadaşlarınıza bu yıl A Milli Takım ile Avrupa Şampiyonası’nda aldığınız 5.liğini ve U20 takımıyla aldığınız Avrupa 9.luğunu tebrik ederim. Bu şampiyonalardan biraz bize bahseder misiniz? Nasıl bir çalışma temposu izlediniz? Takım ve antrenör uyumu nasıldı? Ben ve benim gibi genç oyuncuların koç değişimleri bence tecrübeli ablalarımıza göre çok daha zor, henüz bir şeyleri netleştiremiyoruz. Çünkü gerek pozisyon gerek bizden istenenler her koç farklı şeyler bekliyor ve istiyor bunun sıkıntısı ile milli takım ve kulüp koçlarımda bir kaç defa karşılaştım. Ama uyum er ya da geç yakalanıyor başarı için yakalanmak zorunda bende bunu bilerek benden istenenleri olabildiğince yapmaya çalışıyorum. Sıcakkanlı kişiliğinizle tanınıyorsunuz, gerek Adana ekibinde gerekse Milli Takım’da arkadaşlık ilişkileriniz nasıl? Hangi oyuncuyu kendinize daha yakın hissedersiniz? Teşekkür ederim. Adanalı olmamdan kaynaklanıyordur belki de. Malum memleket alev alev yanıyor şuan.😊 Girdiğim her ortama uyum sağladığımı düşünüyorum. Başlarda biraz çekingen olsam da herkesle samimi olabiliyorum. Daha sonra A Milli Takım’da 2 yıldır görev alıyorum. Bu 2 yıl içersinde de Nevriye ablayla kaldım. Bana kattığı her şey ile birlikte en yakın onu hissediyorum kendime.😊 Şu ana kadar bir çok antrenör ile çalışma fırsatı buldunuz. Sizin gelişiminizde en etkili isim kim oldu? Ceyhun Yıldızoğlu diyebilirim. Bana özgüveni aşılamak ile kalmadı bana kendisi de güvenerek her maç ciddi süreler verdi gelişimimi sağladı. 26 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı TILBE ŞENYÜREK ÖZEL RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI Bize kariyer hedeflerinizden bahseder misiniz? Türkiye’de Bayan Basketbolu’nun büyük bir değeri olmak, ülkeye milli forma altında başarılar gelmesini sağlamak en büyük isteklerimden. Kulüp bazında Euroleague seviyesinde bir oyuncu olup oralarda da boy göstermek. Basketbol dışındaki yaşantınızda neler yaparsınız? Basketbol dışında çok aktif bir hayatım yok denilebilir. Sadece alışveriş yapmak hobilerimden biri diyebilirim. AVM gördüğümde sanırım kimse beni durduramaz.😊 Eğitim hayatınıza gelmek istiyorum. Bize eğitim hayatınızdan bilgiler verir misiniz? Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümünde öğrenciyim. İdman ve maçlardan dolayı çok sık dersleri kaçırsam da bulduğum her fırsatta okula gitmeye çalışıyorum. Hem spor hem okul, ikisinin uyumu nasıl oluyor? Yani tahmin edeceğiniz gibi zor oluyor. Yoğun bir tempo maçlar idmanlar çok yorucu, yoğunluğun az olduğu günler okula gidebiliyorum sadece. Okullarımızda aldığımız Beden Eğitimi derslerinin spor yaşantısında katkısı oluyor mu sizce? Kesinlikle oluyor! Aldığımız dersler çok geniş konulu. Birçok spor dalını ele alıyor ve öğretiyor. Biz sadece basketbol oynuyoruz, ama Beden Eğitimi dersleri bize hemen hemen tüm spor dallarının bilgilerini aktarıyor. Çocuk kız sporculara tavsiyelerin neler? Beslenmelerine dikkat edip her daim ertesi gün antrenman olsun veya olmasın erken uyumalarını öneriyorum. Kadın olmak basketbolda zorlayıcı oldu mu? Kuvvet gerektiren mücadele içinde geçen sert bir spor. Hatta erkek sporu denilebilir. Seviye yükseldikçe mücadele daha şiddetli oluyor. Haliyle daha da zorlayıcı oluyor tabi. Bu keyifli söyleşi için teşekkür ediyorum. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 27 ŞANLIURFASPOR - ALI MIKADO ŞANLIURFASPOR Yeni sezon yeni umutlar olsa da Ş.Urfaspor için bu yıl hiçte öyle görünmüyor… Bir taraftar grubu için en kötü şeydir herhalde lige iddiasız ve umutsuz başlamak. Ş.Urfaspor taraftarı için bu cümleleri kullansak hiçte yanlış olmaz hele de geçen yıl play-off beklide Süper ligi kaçırmışken!!! Gecen yıl yüksek maliyetli oyunculardan yeterli verim alınamayıp son hafta play-off şansını kaçıran takım çok büyük borç altında ve mevcut yönetim kimsenin taşın altına elini koymaması sebebiyle tekrar seçildi. Yeni sezona, önce bu ligin iyi teknik direktörlerinden Osman Özköylü’yü kaybederek başlayan takım daha sonra geçen yıl kendisini play-off potasına getiren ancak bir türlü play-off a taşıyamayan; Serdar Eyilik, Simon Zenke,Rodrigo Tello ve Trabzonspor’dan kiralık birkaç oyuncuyu da kaybetti.. Yeni yapılanmayla takımın başına Engin Korukır’ı getiren yönetim teknik direktör gibi giden oyuncuların yerini pekte dolduramayacak transferler yaptı. Bu ligin iyilerinden Ahmet Arı’yı alan takım Erdi Kasapoğlu, Şaban Özel, Çoşkun Kılıç, M.Sıddık İstemi, Timur Kosovalı ve Mustafa Aşan gibi, takımı ancak orta sıralarda tutabilecek oyuncularla destekledi… ve bu oyuncuları daha başkanlık seçimi olmadan eski yönetim aldı. Eeee takıma kimse sahip çıkmayınca da eski yönetim tekrar seçildi ve pek de adını sanını duymadığımız 1-2 yabancı oyuncu daha alarak lige girmeye hazırlanıyorlar… Lig uzun bir maraton neler getirir neler götürür bilinmez ama yeni hoca ve yeni transferlerle bu sezon Ş.Urfaspor için pek iyi geçecek gibi görünmüyor. Temennimiz odur ki bu güzide Güneydoğu temsilcisini hep birlikte Süper ligde görebiliriz… 28 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI Ayhan Avcı: 15.02-1972 İstanbul doğumluyum. Marmara Üni. BESYO Ant. Bölümü mezunuyum. Kayseri’de Gençlik Spor Bakanlığı bünyesi Antrenör kadrosunda 3 senedir görev yapmaktayım. Ayrıca Galatasaray kulübü sporcu üyesiyim. Basketbola Boğaziçi Spor kulübünde 9 yaşında başladım. Sırasıyla 4 sezon Galatasaray – 1 sezon Beşiktaş ve 5 sezon da 2.lig ve alt kategorilerde basketbol oynadım. Antrenörlük kartımı 1990 yılında Bjk genç takımda oynarken aldım. Sırasıyla 5 sezon Galatasaray Altyapı ve A takım yardımcı antrenörlüğü. 199698 sezonlarında Fenerbahçe A bayan takım Baş antrenörlüğü ve Altyapı sorumluluğu. 6 sezon İst. Üniversitesi A bayan takım Baş antrenörlüğü ve Altyapı Sorumluluğu. 3 sezon Erdemir Spor Baş antrenörlüğü 2006-2008 sezonlarında ise tekrar Galatasaray A bayan takım Baş antrenörlüğü Son 8 sezonum ise Kayseri’de geçti.. 1 sezon daha sözleşmem var. Bu dönem zarfında ayrıca ; 3 kere All Star takımlarında Baş antrenörlük ve A Milli takım hariç bayan Alt yapı takımlarında 12 sezon tüm kategorilerde Baş antrenörlük yaptım. A bayan takım hariç tüm kulüp altyapı ve ortaokul, Lise ve Üniversite takımlarında hem İstanbul, hem Türkiye hem Balkan hem de Dünya Şampiyonlukları yaşadım. Ayrıca 2 kere 2.lig şampiyonluğu Kulüp bazında ise lig 2.lik ve 3.lükleri,Cumhurbaşkanlığı maçı ,2 Eurocup finali ve 1 de Eurolig final 8 yaşadım. Kariyer Hedefim; Altyapı yaşayacağım her türlü başarıyı yaşadım. Artık Kulüpler bazında Öncelikle TKBL Şampiyonluğu ve Avrupa kupalarında bir Şampiyonluk yaşamak istiyorum. Ayrıca ilerleyen senelerde Altyapı Milli takımlarında görev almaya devam edersem Ülkemize bir Altın madalya kazandırmak hedefindeyim. Sonrasında Avrupa’da üst düzey bir organizasyonda görev yapmak istiyorum. AGÜ Başarıları ; Bence öncelikli konu İstikrar.. Ben 9.sezona başlayacağım. Bu Türkiye için önemli bir kararlılık. Diğer nokta ; Planlı, doğru yatırımlar ve akılcı yönetim politikaları .3.nokta Şehrin sahiplenmesi ve Doğru bir Basketbol seyirci potansiyeli. Son olarak da Organizasyon becerisi diyebilirim. Takım ve Oyuncular ; Öncelikle sözleşmelerimiz hep uzun vadeli oldu. Çok yetenekli genç oyunculara oynama imkanı yaratmak konusunda öncü bir kulübüz diyebilirim. Yabancı oyuncularımızda da doğru isimlerle uzun vadeli sözleşmelerimiz var. Tabi ki hata yaptığımız transferler oluyor ancak genele bakarsak yüzdemiz oldukça başarılı diyebilirim. Yeni sezon takımını yaklaşık 3 ay önce tamamladık. Çok iyi bir takım yaptığımızı düşünüyorum. Belki ileride Avrupa’daki durumumuza göre takviye yapabiliriz. Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI AGÜ Sezon Hedefleri ; Geriye gitmek yok. Bu sezon final oynadık. Gelecek sezon da en kötü final ve Şampiyonluk neden olmasın. Avrupa’da ise maceramız Euroligde başlayacak. Devam edebilirsek final 4 hedefimiz var. Edemezsek Eurocupa dönüyoruz. Böyle bir durumda da tabi ki 2 kere elimizden kaçırdığımız bir Eurocup şampiyonluğu yaşamak isteriz. Diğer bir hedefimiz de kadromuzda bulunan genç isimleri A Milli takım kadrosunda görebilmek. Eurolig Grubu ; Herhalde daha zor olamazdı. Geçen sezonun finalisti ve şampiyonu ile aynı gruptayız. Daha ne olsun. Diğer takımların da kültürleri ve seyirci potansiyelleri belli. Ancak sonuna kadar savaşacağız. Biz Avrupa kupalarını çok önemseyen bir takımız. Bu yüzden motivasyonumuz güçlü. Ben grubumuzda ilk 4 içinde yer alacağımızı düşünüyorum. A Milli Takım derecesi ; Aslında madalya beklediğimiz bir şampiyonaydı. Ancak Olimpiyat vizesi almak ta önemli bir avantaj. Bu durum bize daha iyi bir takım olmamız için zaman kazandıracaktır. Ben Olimpiyatlar için çok umutluyum ve takımıza güveniyorum. Sporda Manşeti sizin vasıtanız ile tanıdım ve artık takipte olacağım. Benimle böyle bir röportaj gerçekleştirmeyi düşündüğünüz için sizlere teşekkür ederim. Özellikle Kadın basketboluna yapılacak her katkı için hepimiz çaba sarf etmeliyiz Sizlere kolay gelsin.. 29 30 Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı SIZIN IÇIN SPORDA MANŞET ? Spor, birçok erkeğin aksine benim hiç ilgimi çekmemiştir. Ancak buna rağmen Sporda Manşet dergisi ve derginin Genel Yayın Yönetmeni Müslim Akil Avci’den öğrendiklerimi asla unutamam. 1. yaşınız hayırlı uğurlu olsun Sporda Manşet dergisi. (Ahmet Berk Apaydın) Sporun her kaleminin yer aldığı, keyifle okuyabileceğiniz, Sporda Dergi kültürünü yeniden sunan, zengin ve geniş yelpazesiyle, bilgiye kolay ulaşabileceğiniz bir eser... Daha nice yaşlarla sayılara... Sevgiler (Gökhan Telkenar-Spor Yorumcusu) Sporda Manşetle Akil Avci sayesinde tanıştım. Akil’le ise manşetler atabileceğimiz bir kulübün kurulusunda tanıştım. Akil’le tanıştığım ilk günden beri spor hayatıma girdi. Çünkü sahibi olduğu bu dergi onun hayatının her alanında var. Ve bunu sürekli ileriye taşıma çabası içinde. Bu gayreti bir yıllık bir gayret olmuş. Sporda Manşet Dergisi daha nice nice senelere basacak. Her cahil kıza ofsaytı anlatacak, her potadan giren topa “o basket gol değil!” demeyi öğretecek. Pek çok karışık kafalara yorumlar sokacak. Ve sporun sadece futboldan ibaret olmadığını gösterip, sporun her dalından siz değerli yazarları ve okuyucularıyla bir adim öteye götürecek. Bütün Sporda Manşet yazarlarına okuyucularına sağlıklı ve bilinçli bireyler olma yolundaki bu aktifliklerinde başarılar diliyorum. Nice güzel yıllara inşallah. (Ayşenur Demir) Güncel spor haberlerini en doğru ve tarafsız şekilde okurlarına aktaran ilgiyle ve keyifle okunacak harika bir dergi. (Osman Özköylü - Teknik Direktör) Günümüzde birçok dergi var neden mi Sporda Manşet ? Çünkü spor dergileri spora önem verirken Sporda Manşet, sporcunun yanında bir dergi. Daha sosyal bir duruma gelirse birçok dergiden daha fazla tercih edileceğini düşünüyorum. Severek okuduğum bir dergi. (Büşra Yalçın-Profesyonel voleybolcu ve İdari menajer) Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı 31 SON SÖZ 5 Aralık 2013 günü çıktığımız bu uzun yolculuğun meyvesi olan Sporda Manşet Dergisi Ağustos 2014’te ilk sayısını vermişti. Aradna 1 yıl geçti ve 12. sayımızı kazasız belasız yayına sürüyoruz. Türkiye’de spor adına bir şeyler değişmeli, biz buna inanarak hareket etmeyece çalıştık ve çalışıyoruz. Büyük, güçlü, hırslı ekibimizle daha nice senelere diyorum. Bizi takipte kalın. Müslim Akil Avci Sporda Manşet Dergisi Genel Yayın Yönetmeni 32 spordamanset.com facebook.com/spordamanset twitter.com/spordamanset instagram.com/spordamanset spordamanset@outlook.com
Benzer belgeler
şubat 2016 - WordPress.com
Eren Cingöz Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Editör Simge Özden Yazarlar Ayhan Kanlı Oğuz Düzcan Fatih Ulu Ahmet Durmuş Ahmet Sütçü Hakan Can Turan Yekta Sadi Akikol Naz Kuran Mithat Yeniay
Detaylımayıs 2016 - WordPress.com
17.05 Milyon € ya ülkemize geldi. O dönem Avrupa da ses getiren ve Avrupa’nın en iyi takımı olan Galatasaray’da muhteşem bir sezon geçirdi. 41 maça çıkan Brezilyalı 33 gol atıp, 5 asist yapmıştır. ...
Detaylımart 2016 - WordPress.com
Eren Cingöz Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Editör Simge Özden Yazarlar Ayhan Kanlı Oğuz Düzcan Fatih Ulu Ahmet Durmuş Ahmet Sütçü Hakan Can Turan Yekta Sadi Akikol Naz Kuran Mithat Yeniay
Detaylı