gosbsad

Transkript

gosbsad
OCAK-HAZİRAN 2011
SAYI: 23
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
Başbakanlık Doğu
Marmara Kalkınma Ajansı:
Yönetimci Anlayıştan
Girişimci Anlayışa
Erkan Ayan
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
Uginox’dan ArcelorMittal’e,
ArcelorMittal’den Aperam’a:
Birleşmelerin
Yarattığı Bir Dev
Hasan Tugay
Aperam Paslanmaz Çelik
San. ve Tic. A.Ş.
Genel Müdür
İşi de, Vizyonu da:
“Yüksekler”
Kemal Kaya
Kaya Yapı San. ve Tic. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
28 Haziran Seçimleri
GOSB’un Demokratik
Yönetim ve Barış Projesinin
Birinci Aşaması
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB seçimlerinde
oy kullanacaklar
DİKKAT!
Sanayiciler adına
her şeyi yine
sanayiciler yapmalı
Ömer Sarıoğlu
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB'da Barış:
İlk adım bölge
seçimlerde ortak liste
Sanayiciler kendi kendini
yönetebilmelidir
Dr. Sait Türek
Manisa Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
daha büyük hedeflere...
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
G SB
®
6
GOSBSAD MESAJI
28 Haziran Seçimleri
GOSB’un Demokratik
Yönetim ve Barış Projesinin
Birinci Aşaması
Adil Kanıöz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
10
İÇİNDEKİLER
17
Vahit Yıldırım
OSBDER Yönetim
Kurulu'nda
18
GOSB Ortak Sağlık
ve Güvenlik Birimi
19
GOSB, yüzme
havuzunu açtı
AB Sürecinde Sanayi
ve Çevre toplantısı
gerçekleştirildi
20
GOSBSAD Masa Tenisi
Turnuvası 2011
ŞAMPİYON "Alsim Alarko"
22
OSB'LER GÖRÜŞ
Sanayiciler adına her şeyi
yine sanayiciler yapmalı
GENEL SEKRETER MESAJI
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
12
GOSB'DAN HABERLER
Ömer Sarıoğlu
GOSB seçimlerinde oy
kullanmak
için yapılması gerekenler
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Kuruluş Protokolünden, Ana
Sözleşmeye
15
GOSBSAD Başkanı, GOSB
katılımcılarını ziyaret ediyor
16
GOSBSAD Dernek
Merkezi Taşındı
Yarınınızı Bugünden
Şekillendirin
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Sanayiciler kendi kendini
yönetebilmelidir
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Kemal
Nehrozoğlu Cad.
Teknopark, High Tech
Bina 1. Kat A8
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
GOSBSAD
26
14
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Yayın Kurulu:
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
GOSB’da Seçim
28 Haziran’da
13
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
Dr. Sait Türek
Manisa Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
3
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
30
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Ulusal-Türkçe-İlmi
44
Başbakanlık Doğu Marmara
Kalkınma Ajansı:
Yönetimci Anlayıştan
Girişimci Anlayışa
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
BÖLGEDE YATIRIM
İÇİMİZDEN BİRİ
İşi de, Vizyonu da:
“Yüksekler”
Kemal Kaya
Kaya Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Erkan Ayan
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
36
50
GOSB TEKNOPARK
İlacın Ar-Ge’si:
Klinik Araştırma
YAKIN ÇEVREMİZDEN
İstanbul Deri Organize
Sanayi Bölgesi
Celal Kopuz
İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
40
İÇİMİZDEN BİRİ
Uginox’dan ArcelorMittal’e,
ArcelorMittal’den Aperam’a:
Birleşmelerin Yarattığı
Bir Dev
56
OFİS YAŞAMI
58
YAKIN ÇEVREMİZ: GEZİ
GOSBSAD
Osman Hamdi Bey
Müzesi ve Evi
4
Hasan Tugay
Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Genel Müdür
OCAK-ŞUBAT-MART 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
60
ÜYELERDEN HABERLER
67
Yönetici Kitaplığı
GOSBSAD
MESAJI
28 Haziran Seçimleri
GOSB’un Demokratik Yönetim ve
Barış Projesinin Birinci Aşaması
tışmak, zaman kaybından ve esas problemlerle
çözümlerini göz ardı etmekten başka bir yarar
sağlamaz. Bu yüzden 28 Haziran seçimlerini,
GOSB’un demokratik ve rasyonel yönetimine
geçiş projesinin birinci aşaması olarak konumlandırıyoruz. Haklı haksız sorgulaması yapmadan, GOSB üzerinden kavga edilmesine, bunun
medya üzerinden devam etmesine, GOSB’un
adının bu kavga ortamında anılmasına asla razı
olamayız. Bu konuda bütün arkadaşlarımızdan
özveri bekliyoruz.
GOSB Yönetimlerinde görev almamış asil ve yedek olarak 14 yeni arkadaşımızla ve ortak ve tek
liste ile seçimlere gidiyoruz.
Bunun anlamı, daha önce ve şimdi görev alan
arkadaşlarımız başarısız oldular demek değildir.
Bu bir nöbet değişimidir ve vizyon yenileme olayıdır. Bu bir hizmet sırasının savulmasıdır. Bazı
arkadaşlarımız onlarca yıldır, bir şekilde GOSB
yönetimindeler, bütün görev alan arkadaşlarımız ellerinden geleni yaptılar, bundan sonra da
hizmet edebilirler. Bazen, bir dönem bu gibi pozisyonlarda görev almamak, bölgemize ve kendi
kariyerlerine yapılan en büyük hizmet olabilir. Bu
bakımdan şimdiki ve önceki yöneticilerimize teşekkür ediyoruz.
Adil Kanıöz
GOSBSAD
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
6
B
azı guruplar, insanlar ve isimler üzerinden tartışmayı sever ve çözüm ararlar.
Bazıları olaylar üzerinden tartışır. Bazıları ise fikirler, projeler, sistemler ve vizyon üzerinden tartışır.
Biz GOSB sanayicileri olarak fikirler, demokratik
değerler, projeler ve vizyon üzerinden tartışmak
ve konuşmak istiyoruz. İsimler ve olayları tarOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Daha önce hiç görev almamış sanayici kardeşlerimizin de GOSB’a hizmet edebilmelerinin önünü
açmalıyız. Bölgemizde katılımcı sanayici adedimiz 156 (105 katılımcı sanayicimiz derneğimiz
GOSBSAD üyesi). Bu güne kadar yönetim kurullarında görev alan katılımcıların, görev almayanlara oranı, toplam katılımcılarımızın %5 ini
geçmez. Yani bölgemizi yönetecek daha çok arkadaşımız var.
Diğer taraftan, dernek üyesi olsun olmasın, Tembelova genişleme alanımız dâhil, bütün arkadaşlarımız, bölgemizi en iyi şekilde yönetecek birikime sahiptir. Onlara güveniyoruz. Yeni seçilecek
arkadaşlarımız, GOSB’un demokratik, çoğulcu,
rasyonel, sanayi odaklı ve barışçı yönetilmesinin yolunu açacaklardır.
Bu, iyi bir şey... Ancak, bürokrasi ve arkasındaki
yönetim iradesi bu işin gerisinde kalmış, sanayi
odaklı hizmet anlayışını işletmelerimizin ayağına götürememiş, onun yerine işletmelerimiz bürokrasinin ayağına gelsin diye beklenmiş. Yeni
seçilecek sanayici arkadaşlarımız ve mevcut üst
bürokrat yöneticilerimiz GOSB’u OSB kanun ve
yönetmeliğine göre yönetecekler. Ancak mevcut
kanun ve yönetmeliğin her satırını sanayici lehine nasıl yorumlayacağız diye özel gayret gösterecekler. Aldıkları her kararın, yaptıkları her uygulamanın; üretim bu kararımın neresinde, aş ve
iş neresinde, refah ve ülke kalkınması neresinde
diye sorgulayacaklar ve sorgulamalıdırlar. Sanayi odaklı hizmet anlayışı budur. OSB kanun ve
yönetmeliklerinin gerekçesi ve vizyonu da bunu
işaret etmektedir.
Sonuç olarak, 2/3 oranında işletmelerimiz yapı
kullanma izni almış gibi fiilen çalışıyor, iş, aş,
vergi, istihdam ve refah üretiyor. Ülke kalkınmasına katkısı devam ediyor. Bundan daha değerli
ne olabilir.
Ama biz bu işin kırtasiyesi yok diye, genel kurula
geçmek, bu keyfi ve şantiye yönetiminden kurtulmak adına, zaman kaybediyoruz.
Bu bir vizyon işi, sanayi odaklı hizmet misyonunu özümseme işi. Bu konuda kararlıyız; yeni seçilecek, daha önceki yönetimlerde görev almamış
arkadaşlarımız, Tembelova genişleme alanımız
dâhil, OSB kanunu ve yönetmeliği gereği ve acil
olan, bu yeni vizyon sürecini hızlandıracak ve
Bölgemizi en kısa zamanda Genel Kurula götüreceklerdir.
GOSB yönetimini birlikte yeniden yapılandırıyoruz. Bölge yönetimini çağdaş yönetim anlayışına
göre konumlandırıyoruz. Yönetim Kurulumuz
Ana politikaları ve Sanayi odaklı hizmet anlayışlarımızı ortaya koyuyor, bütçeliyor. GOSB üst
bürokrasisi bu politikaları uyguluyor. Mevcut yönetim uygulamaları kesin değişmeli, değişecek.
Yönetim anlayışları değişecek, değiştirmeliyiz.
İşletmelerimiz GOSB’un hizmetinde değil,
GOSB işletmelerimizin hizmetinde olacaktır.
Bu seçimlerde, çağdaş, demokrasiyi içselleştirmiş
bir GOSB yönetimi için birlikteliğimizi, çoğulcu,
barışçı ve şeffaf yönetim anlayışımızı, bölgemize
ve bütün ülkeye göstermek istiyoruz ve göstereceğiz.
Çünkü GOSB ülkemizin örnek OSB’si. Biz
GOSB’lu katılımcı sanayicileriz.
Bütün katılımcı sanayicilerimizden rica ediyoruz. Onları göreve davet ediyoruz. Derneğiniz
GOSBSAD’ı mail, faks veya telefon ile bilgilendirin.
Bu seçimlerde, yönetimde görev almaya talip
olun (dernek üyesi olmak şart değil, Tembelova
genişleme alanı dâhil). Ortak ve tek liste oluşturacağız. Elimizi taşın altına koyacağız. Özel kanunu, çok ortaklı bir yapısı olan bölgemizi kesinlikle, demokratik, çoğulcu, katılımcı ve rasyonel bir
şekilde yöneteceğiz. Bu sürecin önünde olabilecek engelleri tek tek kaldıracağız.
Bunu birlikte yapacağız. Bu bir demokratik yönetim projesidir. Bu bir barış projesidir. Sanayi
odaklı hizmet projesidir.
Daha önce ve şimdi bölge yönetiminde görev alan
sanayici arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Müteşebbis Heyet sisteminin keyfi yönetim anlayışına yatkın düzeninde, ellerinden geldiği kadar ve
GOSB üst bürokrasinin doğru bilgilendirmeleri
çerçevesinde görev yapmışlardır. Ancak sorun
sistemden kaynaklanmaktadır, vizyondan kaynaklanmaktadır.
26 yıldır süren GOSB’a sinmiş bu keyfi düzeni
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
OSB kanun ve yönetmeliğinin 6. Maddesi, “işletme aşamasında OSB’ler Genel Kurul ile yönetilir” diyor. OSB’lerde Genel Kurul şartlarını
düzenleyen 18. Madde ise; “OSB’deki kurulacak
toplam işletme sayısının 2/3 ünün yapı kullanma
izni alması durumunda Genel Kurulun oluşum
süreci başlar” diyor. Aslıda bölgemizde 2/3 oranında işletmemiz fiili olarak yapı kullanma izni
almış gibi, hatta bir adım daha ileri giderek üretim aşamasına geçmiş bile.
7
GOSBSAD
MESAJI
birlikte değiştiriyoruz. Yeni arkadaşlarımıza fırsat
verelim. Onların önünü açalım.
Demokratik yönetim projemizin ikinci aşaması
ise Genel Kurul yönetimidir.
Bunun anlamı, demokratik, çoğulcu, katılımcı,
çağdaş ve rasyonel yönetim anlayışı demektir.
Kazanan GOSB ve Sanayicilerimiz, kaynak israfının önlenmesi açısından ise ülkemiz olacaktır.
Yeni yönetimde görev alacak, asil ve yedek 14 sanayici arkadaşımız sanki bir öncül ve mini GenelKurul gibi çalışacak, onların demokratik, çoğulcu
yönetim vizyonu ve iradesi, Bölge üst bürokrasinin sanayi odaklı hizmet anlayışı ve desteği ile,
ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yasal
prosedürleri yerine getirecek. En kısa zamanda,
GOSB’u yasal hakkı olan Genel Kurul yönetimi
seçimlerine davet edeceklerdir.
Genel Kurul çalışmalarımızı başından beri desteklediğini beyan eden ve katkı sunan Valimiz ve Müteşebbis Heyet başkanımız Sn. Ercan
Topaca’nın şahsında bütün Müteşebbis Heyet
üyelerimize teşekkür ediyoruz. Onlar her zaman GOSB’un yararına ne varsa onu yaptılar ve
GOSB’a destek oldular. Bu günden sonrada daima GOSB’un yanında olacaklardır.
Bu ikinci aşama… 2011 yılı sonuna kadar gerçekleşmesini planladığımız Genel Kurul sonrası
GOSB’da yeni bir dönem başlayacak. Sanayicimizin gerçek anlamda doğrudan demokratik
yönetim iradesi Genel Kurul’da oluşacak. Bütün
yatırım ve yönetim kararlarını katılımcı sanayicilerimiz onaylayacak. Bütçe disiplini kapsamında
takip ve denetçisi olacaktır.
Demokratik süreçlerin işleyişinde olduğu gibi,
bazen yakın bir mesafeyi uzun yoldan gitmek en
uygun çözüm olabilir. Her eylemimizi GOSB kültürüne yakışır şekilde yapacağız. Yapmalıyız!
Bütçe ve hedeflere dayalı, rasyonel ve planlı yönetim anlayışı ile GOSB işte o zaman tanışacak.
Gebze Organize Sanayi Bölgemiz için yeni bir dönem başlayacaktır.
Not: Değerli arkadaşlarımız. Kafa karışıklıklarını önlemek
ve içinde bulunduğumuz yasal süreci netleştirmek adına,
OSB kanun ve yönetmeliğindeki terminolojiyi kullanarak,
yasal durum hakkında bir iki konuda açıklama yapmak istiyorum.
28 Haziran seçimleri, katılımcı sanayiciler olarak kendi
aramızdan Müteşebbis Heyete üye seçme toplantısıdır.
Bu seçiminin OSB kanun ve Yönetmeliğine göre adı; Katılımcıların Müteşebbis Heyete dâhil olmaları seçimidir. Genel kurul değildir. Bütçesi yoktur.
Yönetmelik madde 14/2 ye göre; Müteşebbis Heyete girecek
katılımcı sanayiciler kendileri veya temsil ve ilzama yetkili
temsilcilerinin Müteşebbis Heyetin belirlediği gün ve saate,
Müteşebbis Heyet başkanı veya vekili başkanlığında toplanarak yapılacak seçimle belirlenir.
GOSBSAD
28 Haziranda yapılacak seçim toplantımızda, 14 katılımcı
sanayici arkadaşımızı 7 asil 7 yedek üye olarak, Müteşebbis
Heyete seçeceğiz.
Bu arkadaşlarımızın oluşturacağı Müteşebbis Heyet ve
GOSB Yönetim Kurulu bizi en kısa zamanda Genel Kurula
götürecek. Böylece GOSB’un Demokratik Yönetim projesi,
Genel Kurul yönetimi tamamlanmış olacaktır.
8
Benim daha önceki yazılarımda kullandığım ve şu ana kadar
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’un yükselmesi, ülkemizin yükselmesi demektir. Birliğimiz beraberliğimiz demektir.
28 Haziran Müteşebbis Heyete üye seçim toplantımız ve devamında ve en kısa zamanda yapacağımız, ikinci aşama ve esas amacımız olan Genel
Kurul yönetimimizin, GOSB’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.l
yapılan seçimlerin Genel Kurul olmadığını vurgulamak anlamında ortaya attığım “Esas Genel Kurul” ve daha sonra
başka arkadaşlarımızın ortaya attığı “Öz Yönetim” gibi
kavramlar ve tanımlamaların kanun ve yönetmelikte yeri
yoktur. OSB kanun ve yönetmeliğinin dilini (Terminolojisi) kullanmak, konunun daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır.
Buna göre; 28 Haziran seçimlerimiz, “Müteşebbis Heyete
üye seçme toplantısı”dır. 2011 yılı (bu yıl) içinde yapacağımız ikinci toplantı ise “Genel Kurul”dur. Bilgilerinize
sunarım.
GOSB yönetimi için zaman ayırma ve emek verme noktasında özveride bulunabilecek değerli katılımcı sanayici veya
temsilcisi arkadaşlarımızın, 28 Haziran seçimlerinde aday
olarak görev almasını, elini taşın altına koymasını bu demokratik ve çoğulcu sürece katılmasını bekliyoruz. GOSDSAD üyesi olsun olmasın ilgili arkadaşlarımızın, aşağıdaki
iletişim noktalarımızı bilgilendirmelerini önemle bekliyoruz. l
İletişim Bilgilerimiz:
E posta: gosbsad@gosb.com.tr
Genel Sekreterlik Tel: 0262 677 11 77
Genel Sekreterlik Mobil Tel: 0532 514 01 52
28 Haziran seçimlerini Demokrasi ve Barış Projesinin ilk
adımı olarak görüyor ve seçimlere, asil ve yedek olarak
14 yeni arkadaşımızla, ortak ve tek liste ile gidiyoruz.
GOSBSAD Yönetim Kurulu
GENEL SEKRETER
MESAJI
duyurumuz var. Dernek Merkezimiz taşındı. Yeni adresimiz; “GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark High Tech Bina 1.
Kat A8”. Diğer iletişim bilgilerimizde bir
değişiklik yok. Bu yıl ilk defa düzenlediğimiz ve GOSB için bir başka ilk olan Masa
Tenizi Turnuvamız Alsim Alarko’nun şampiyonluğu ile sona erdi. Dereceye giren ve
giremeyen tüm takımları kutluyor, salonlarını turnuvaya tahsis ederek bizlere destek veren Alarko Alsim, Arçelik LG, Aygaz,
Sandoz ve Mersen firmalarına çok teşekkür
ediyoruz.
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
10
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
S
on zamanlarda GOSB gündeminde
iki konu var; Bunlardan biri GOSB
katılımcılarını Müteşebbis Heyet’te
temsil edecek üyelerin seçimi diğeri de Müteşebbis Heyet’ten Genel Kurula
geçiş. Dergimizin bu sayısı ağırlıklı olarak
bu iki konuyu ele alıyor. Geçen sayımızda
yer alan Dernek Başkanımızın yazısında,
Müteşebbis Heyet’ten Genel Kurul’a geçiş
süreci ve bu konuda Dernek Yönetiminin
görüşü detaylı bir şekilde açıklanmıştı. Bu
sayımızda aynı konu, Türkiye’nin önde gelen iki organize sanayi bölgesi; Manisa ve
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgeleri başkanları Dr. Sait Türek ve Ömer Sarıoğlu’nun
bakış açılarından ele alınıyor. İki başkan
“Sanayicileri sanayicilerin yönetmesi gerektiği” görüşünde birleşiyorlar. GOSB katılımcılarının genel görüşü de aynı doğrultuda.
28 Haziranda yapılacak, Müteşebbis
Heyet’te GOSB katılımcılarını temsil edecek üyelerin belirleneceği seçimlere çok az
bir zaman kaldı. GOSBSAD bu seçimleri,
Demokrasi ve Barış Projesinin ilk adımı olarak görüyor ve tavrını; “seçimlere, GOSB
Yönetimlerinde görev almamış asil ve yedek olarak 14 yeni arkadaşımızla, ortak ve
tek liste ile gidiyoruz” cümlesi ile özetliyor.
Konunun detayları Başkanın Mesajında. Bu
yazıyı önemli buluyor ve ilgi ile okunacağına inanıyoruz.
Derneğimiz ve faaliyetlerimiz ile ilgili iki
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinde yoğun bir faaliyet gösteren ve özellikle KOBİ kapsamındaki kuruluşlara önemli
katkılar sağlayan Doğu Marmara Kalkınma
Ajansının Genel Sekreteri Erkan Ayan ile
yapılan röportajımız, KOBİ’ler ve girişimci
adaylarına önemli mesajlar içeriyor.
Uluslararası bir marka olan Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (daha önceki adı ile Arcelor Mittal) ve bir Türk firması
olarak uluslararası rekabet dünyasında başlarda yer almayı vizyon edinmiş Kaya Yapı
Sanayi ve Ticaret A.Ş. bu sayımızın GOSB
misafirleri. Kendi alanlarının önde gelen
kuruluşları olan bu iki üyemizin bilmediğiniz yönlerini ilginç bulacaksınız. Şule Mene
Sağlık Ar.Eğ.Dan.San.Tic.Ltd.Şti (Mene Research), bir çoğunuzun hiç bilmediği, ilacın
argesi olan “klinik araştırma” alanında faaliyet gösteren bir Teknopark firması. Belki
GOSB katılımcıları Şule Mene’yi ve firmasını tanımıyor ama uluslararası bilinirliği hiç
de azımsanacak gibi değil. Klinik araştırma
hepimizi ilgilendiren oldukça hayati bir
konu.
Deri sanayicilerinin bir zamanlar çoğunun
yer aldığı Kazlıçeşme’den göçünü birçoğumuz hatırlarız. Nereden nereye ve nasıl
geldiklerinin hikayesini ve şimdi nasıl bir
yerde olduklarını eminim pek bilen yoktur.
Modern tesisleri ile İstanbul Deri Organize
Sanayi Bölgesi sayfalarımızda.
Sanat sayfamızda bir Gebzeli, Eskihisarlı
Osman Hamdi Bey ve müzesi var.
Ve… ödüller, ödüller, başarılar… GOSB katılımcısı kuruluşların başarılı haberleri… Bu
tür haberlerimiz hiç bitmeyecek.
Saygılarımızla.l
SERÇEŞME SOFRASI
Şiirselliğin lezzetle
buluştuğu yer
Atatürk Mah. Fevzi Çakmak Cad. Şekerpınar Köyü No: 150
Şekerpınar Köyü / Gebze / Kocaeli
Telefon: (0262) 658 08 33 - 658 08 34 - 658 12 70 Faks: (0262) 658 12 71
www.sercesme.com
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB’da Seçim
28 Haziran’da
Toplantının gündemi
GOSB katılımcısı gerçek ve tüzel kişilerin kendilerini Müteşebbis Heyette temsil edecek
7 asıl ve 7 yedek üyeyi seçimle belirleyecekleri toplantı, 28 Haziran 2011 Salı günü Saat
14.00’te GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda yapılacak.
M
GOSBSAD
evcut yönetimin görev süresinin 2 Temmuz tarihinde son
bulacak olması nedeniyle yenilenmesi gereken seçimler için
28 Haziran tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamazsa, ikinci toplantı yine aynı yer ve
saatte 12 Temmuz 2011 tarihinde çoğunluk
aranmaksızın yapılacak.
12
Seçimde, GOSB katılımcısı sıfatını kazanmış gerçek ve tüzel kişilerle, GOSB tarafından 49 yıllığına arsa tahsis işlemi yapılan
kiracılar, katılımcı olarak oy kullanabilecek. Katılımcıların kiracıları ise katılımcı
sıfatına sahip olmamaları nedeniyle oy
kullanamayacaklar.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
1. GOSB Müteşebbis Heyet Başkanı veya
Vekili tarafından yapılacak açılış konuşması.
2. Bir Divan Başkanı ile iki kâtip üyenin
seçilmesi. (açık oyla)
3. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı
4. Divana Seçim tutanaklarını imzalama
yetkisinin verilmesi.
5. GOSB Müteşebbis Heyetinde görev alacak 7 asıl, 7 yedek üyenin GOSB Katılımcıları arasından seçilmesi. (Seçimler, hücre
ve sandık kullanılarak kapalı oyla ve açık
tasnif usulü ile yapılacak.)
6. Kapanış
Seçim sonucunda belirlenecek katılımcı
temsilcisi üyeler ile Müteşebbis Heyeti
oluşturan kurum ve kuruluşlar tarafından
bildirilecek üyelerden oluşacak yeni Müteşebbis Heyet ilk toplantısını 13 Temmuz
2011 tarihinde yapacak.l
GOSB’DAN
2.Gerçek Kişiler İçin
1.Tüzel Kişiler İçin
c. Oy kullanacak gerçek kişiye ait ikametgâh belgesi
Tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişilerin, tüzel
kişinin tescilli ana sözleşmeleri gereğince temsil ve bağlayıcı işlem yapma yetkisine sahip olduklarına dair son 3 ay içinde düzenlenmiş ve
ilgili ticaret sicil memurluğunca tasdik edilmiş
bir belgeyi ibraz etmeleri gerekir.
a.Münferit imza yetkisi için: Şirketi temsil ve
ilzama yetkili olduğuna dair imza sirküleri
ve ticaret sicil gazetesinin noter tasdikli örneği,
b.Müşterek imza yetkilileri için: Şirketi temsil
ve ilzama yetkili olduğuna dair imza sirküleri ve ticaret sicil gazetesinin noter tasdikli
örneğine ilaveten, müşterek imza yetkilileri
tarafından onaylanmış, oy kullanacak kişinin
belirtildiği, katılımcının antetli kağıdına yazılmış yetkilendirme yazısı, (Yetkilendirme
yazısı ile oy kullanma yetkisi, sadece tüzel
kişiliğin imza sirkülerinde adı geçen kişilere
verilebilir).
c. Oy kullanacak tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiye ait ikametgâh belgesi
a.Tek hisseli olması durumunda: İmza beyannamesi
b.Ortaklık durumunda: Oy kullanacak ortağa
diğer ortak/lar tarafından verilen noter tasdikli seçme/seçilme hakkı veren vekâletname ve
ortakların imza beyannameleri,
3.Vekaletname verilmesi
a.Katılımcılar noter tasdikli vekâletname ile
temsil edilebilir. Vekil sıfatıyla Genel Kurul’a
katılanlar ancak bir katılımcıyı temsil edebilir.
b.Vekâlet veren temsil ve bağlayıcı işlem yapmaya yetkili gerçek kişiye ait Ticaret Sicil Memurluğunca tasdik edilmiş belgenin ibraz edilmesi
gerekir. Vekâletnamede katılımcının açık unvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarihi,
vekilin adı soyadı, vekâleti verenin adı soyadı
ve imzasının bulunması şarttır. Bu bilgilerden
herhangi biri bulunmayan özel veya genel
vekâletnameler geçersizdir. Vekâletnameler,
ait olduğu toplantı ve hukuken bunun devamı
sayılan genel kurul toplantısı için geçerlidir.
Gündemin değiştirilmemesi kaydıyla nisabın
yokluğu, azlığın talebi veya genel kurulun kararıyla yahut herhangi bir nedenle toplantının
ertelenmesi halinde yapılacak toplantılar hukuken önceki toplantının devamı sayılırlar.
c. Oy kullanacak olan vekil kişiye ait ikametgâh
belgesi. l
YETKİ BELGESİ ÖRNEĞİ
VEKALETNAME ÖRNEĞİ
(ANTETLİ KÂĞIDA - 1. Madde için)
(NOTER ONAYLI - 3. Madde için)
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NE
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NE
4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereği, GOSB katılımcılarının GOSB
Mütevelli Heyeti’ne dahil olmaları amacıyla 28
Haziran 2011 Salı günü saat 14.00’de Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda, çoğunluğun
sağlanamaması durumunda 12 Temmuz 2011
tarihinde yine aynı yer ve saatte düzenlenecek
olan genel kurul toplantısında Şirketimize temsile, oy vermeye ve gerekli belgeleri imzalamaya
yetkili olmak üzere, GOSB katılımcı temsilcisi
……………………....nu YETKİLİ tayin ediyorum.
4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereği, GOSB katılımcılarının GOSB
Mütevelli Heyeti’ne dahil olmaları amacıyla 28
Haziran 2011 Salı günü saat 14.00’de Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda, çoğunluğun
sağlanamaması durumunda 12 Temmuz 2011
tarihinde yine aynı yer ve saatte düzenlenecek
olan genel kurul toplantısında Şirketimizi temsile, oy vermeye ve gerekli belgeleri imzalamaya
yetkili olmak üzere, GOSB katılımcı temsilcisi
……………………....nu vekil tayin ediyorum.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
O
y kullanacak kişilerin seçim günü,
toplantı saatinden önce, nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi
ile GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal
Tesisleri’nde hazır bulunması ve aşağıda yazılı
belgelerin de 31.05 2011 tarihine kadar GOSB
Bölge Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekiyor.
HABERLER
GOSB seçimlerinde
oy kullanacaklar dikkat!
13
GOSB’DAN
HABERLER
KURULUŞ PROTOKOLÜNDEN,
ANA SÖZLEŞMEYE
O
rganize Sanayi Bölgesi kurulması; öngörülen yerde varsa
sanayi odası, yoksa ticaret ve
sanayi odası, o da yoksa ticaret
odasından en az biri ile talepleri halinde il
özel idaresi veya OSB’nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin, Büyükşehirlerde büyükşehir belediyesinin
ve ihtisas OSB’lerde konuyla ilgili mesleki
kuruluş ve teşekküllerin temsilcilerince
imzalı ve Valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça
onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik
kazanır. Kuruluş protokolü;
a) OSB’nin unvanını,
b) Adresini,
c) OSB’nin oluşumuna katılan kurum ve
kuruluşların katılma payı oranlarını ve
müteşebbis heyette temsil edilecekleri
üye sayılarını,
GEBZE ORGANİZE
SANAYİ BÖLGESİ
ANA SÖZLEŞMESİ
Amaç ve Dayanak
Madde 4: 4562 sayılı OSB Kanunu (kanun) ve
buna bağlı olarak hazırlanmış olan OSB Uygulama Yönetmeliği (Yönetmelik) çerçevesinde
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluş ve
işletilmesini gerçekleştirmek üzere kurulmuş,
GOSBSAD
kuruluş aşamasının tamamlanması ile işlevi tamamlanmış olan kuruluş protokolünü, işletme
14
üzere iş bu ana sözleşme hazırlanmıştır.
aşamasında Kanunun 25. Maddesi gereği tüzel
kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirmek
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ç) Katılma paylarının ödeme şekil ve şartlarını,
d) OSB’nin organlarında görev alan asil ve
yedek üyelerin adları ile temsil ettikleri
kurum ve kuruluşları,
e) Katılımcıların karma veya ihtisas şeklinde sektör grupları ile Bakanlığın gerekli
gördüğü hallerde, belirlediği OSB’de
yer tahsis edilecek özel ya da tüzel kişilerin temel vasıfları ve iştigal konularını,
f) Temsil ve ilzamla yetkilendirilmiş üyelerini,
g) Yürürlüğe giriş koşulu, imzaları ve tarihini,
ğ) Valinin olumlu görüşünü içeren Bakanlığa sunuş dilekçesini,
h) Bakanlık onay bölümünü
ihtiva eder.
Gebze Organize Sanayi Bölgemizde de halen bu tür bir Kuruluş Protokolü geçerlidir. Yani, kuruluş aşaması halen aşılmamış
durumdadır. Bölge katılımcılarımız, artık
çoktan hak edilmiş olan “işletme aşamasına” geçilmesi ve Kuruluş Protokolünün,
Ana Sözleşmeye dönüşmesini arzulamaktadır.
Bölgemizin Organları, Kuruluş Protokolümüzde yer aldığı şekliyle; Müteşebbis
Heyet, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu
ve Bölge Müdürlüğü’nden oluşmaktadır.
Ana Sözleşmeye geçildiğinde ise Bölge Organlarımız; Genel Kurul, Yönetim Kurulu,
Denetim Kurulu ve Bölge Müdürlüğü olacaktır. Kuruluş Protokolünde yer alan”
Müteşebbis Heyet” tanımlamaları yerini
“Genel Kurula” ve böylece, Kuruluş Protokolü yerini Ana Sözleşmeye bırakacak
ve bölge katılımcıları kendi kendilerini
yönetiyor olacaktır. Bunu için ihtiyaç duyulan şey; ilk Genel Kurulu toplamaktır.
Beklenti; aşağıdaki paragrafın yazılacağı
gündür.l
Flormar, Alp Şenbay
Tayaş, Şevket Taycı
Torun Metal, Ahmet Torun
Ulus Metal, Ragıp Tunalılar
GOSBSAD
Colgate Palmolive, Gürkan Ünal
HABERLER
Alsim Alarko, Alper Kaptanoğlu
GOSB’DAN
GOSBSAD Başkanı, GOSB
katılımcılarını ziyaret ediyor
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
15
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD Dernek Merkezi Taşındı
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSBSAD,
1 Nisan 2011 tarihi itibariyle GOSB Teknopark’a taşındı.
0262 677 11 77/79 olan telefon ve 0262 677 11 78 olan faks numaralarında herhangi bir değişiklik olmadı. Dernek merkezinin yeni
adresi şöyle:
GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark High Tech Bina Kat 1
A8
GOSB katılımcılarının %50 ortağı olduğu, bölgemizin en büyük
yatırımı Teknoparkın bilinirliği ve bölge sanayicimizin sahiplenmesi adına hayırlı olmasını diliyoruz.
GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
Öğrencilerine GOSBSAD’dan Seminer
Yarınınızı Bugünden
Şekillendirin
GOSBSAD Genel Sekreteri
Tunçer Gömeçli, bu yıl ilk
stajlarını yapacak olan GOSB
Tadım Jale Yücel Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi
Öğrencileri ile buluştu.
GOSBSAD
Sözlerine “10 sene sonra kendinizi nerede
görmek istiyorsunuz?” sorusu ile başlayan
Gömeçli, verilen cevaplardan sonra “Bunun için mücadele etmeye hazır mısınız?”
sorusu ile devam etti.
16
K
onuşmada; okulda öğrenilenlerin ve edinilen becerilerin son
derece önemli olduğu, işle ilgili
bilgi ve becerinin çalışma hayatının olmazsa olmazları olarak görüldüğü,
fakat sadece bunların yeterli olmayacağı,
okullarda ders olarak okutulmayan çok
önemli başka konularda da donanımlı olmak gerektiği konusu işlendi.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Önemli olanın; “Makbul Kopya” değil,
“kendi hedeflerini koyabilen BİREY” olmak olduğunun vurgulandığı söyleşide;
öncelik ve hedef belirleme, plan yapma,
kontrol etme, değerlendirme, raporlama,
organize etme, işbirliği, katılımcılık, iletişim becerileri, araştırma, değişime uyum
sağlama, inisiyatif kullanma, zorluklardan
korkmama, kendini geliştirme gibi kavramlar üzerinde duruldu.
Söyleşi; “Öğrenin, kendinizi geliştirin ve
donatın. Bildiğinizi, yaptığınızı ve benzerlerini yapabileceğinizi gösterebilin” mesajı
ile son buldu.l
HABERLER
O
GOSB’DAN
Vahit Yıldırım
OSBDER Yönetim Kurulu'nda
rganize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) 3. Olağan Genel
Kurulunu 14 Mayıs 2011 tarihinde Çeşmede gerçekleştirdi.
Gündemdeki konuların görüşüldüğü ve
değerlendirmelerin yapıldığı Genel Kurulda, faaliyet raporu ile son dönemde yapılan çalışmalar tanıtıldı. Derneğin gelişen
ve genişleyen yapısı ve işlevleri ile üyelerin ortak sorunlarının da dile getirildiği
Genel Kurulda, Yönetim ve Denetleme
Kurulu Üyeleri seçildi.
lü bir ekonominin de göstergesi sayılması
gerektiğini belirten Tuncay, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Türkiye’nin 2000 yılında ihraç ettiği
üründe, ithal girdi payı yüzde 58 iken,
2008 yılında bu rakam yüzde 64’e çıkmıştır. Hammadde ve malzemede ithalatın
payı örneğin elektronikte yüzde 83’e, ana
metal ve işlenmiş metalde yüzde 80’e çıkmıştır. Bu, her 100 liralık ihracatın sadece
36 lirasının Türkiye’de katma değer olarak
yaratıldığı, gerçek ihracatın 36 lira olduğu
anlamına gelmektedir. Kriz döneminde ihracat içindeki ithalat bileşeninin payı daha
da artmıştır. Nitekim, büyümenin istihdama yansımaması da bunu göstermektedir.” dedi.
Genel kurulda seçime tek liste ile gidildi. Oy birliği ile kabul edilen listeye göre
Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, OSBDER’in yeniden genel başkanı
seçildi. Yönetim Kurulu Hilmi Uğurtaş
(İzmir Atatürk OSB), Vahit Yıldırım (Kocaeli Gebze OSB), Sait Türek (Manisa OSB)
ve Ömer Sarıoğlu’ndan (Çerkezköy OSB)
oluştu. Denetim Kurulu’na Murat Önay
(Dudullu), Lütfi Çakır (Bilecik 1 OSB) ve
Mustafa Kösemusul (Sakarya 1 OSB) seçilirken, Yücel Güngör, Bülent Bozdağ ve
İsmet Çalışkan Onur Kurulu üyesi oldu.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Genel Kurul’un açılışında konuşan dernek başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, Artvin
hariç bütün illerimizde OSB bulunduğunu, buralarda 1 milyonu aşkın çalışanın
istihdam edildiğini hatırlattı. İnşaat halindeki OSB’lerin tamamlanması ve doluluk oranının %100’e ulaşması halinde,
toplam istihdamın yaklaşık 2 milyon olacağının tahmin edildiğini ifade eden Tuncay, “Türkiye’de tüketilen elektrik enerjisinin %50’sini sanayi, sanayide tüketilen
elektrik enerjisinin %50’sini ise OSB’ler
tüketmektedir. Yarattığı istihdam, gerçekleştirdiği üretim ve ihracatla ekonomi içinde çok önemli bir rolü üstlenen OSB’ler,
planlı, çevreye duyarlı bir sanayileşmenin
de olumlu örnekleri olarak karşımıza çıkıyor.” dedi. Tuncay, güçlü OSB’lerin güçlü
ekonomi ve ülke anlamına da geldiğini
vurguladı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın
son yıllarda OSB’lere büyük bir ilgi göstermesine rağmen sorunların devam ettiğine
işaret eden Tuncay, “Bu sorunlar, OSB’lerin
teşvik politikalarının dışında tutulması, uygulanan indirimlerin kaldırılması
veya indirim oranlarının düşürülmesi,
bazı OSB’lerin yasada yapılan değişiklikle sanayi ve ticaret odalarının meclisleri
tarafından yönetiliyor olması, OSB’ler
üzerindeki fon (enerji fonu, KOSGEB payı
v.b) yükleri, OSB’lere verilen desteklerin
azaltılması ve uygulanan yanlış politikalar sonucunda doluluğun sağlanamaması,
altyapı sorunları şeklinde sıralanabilir”
dedi. Türkiye’nin OSB’lere ihtiyacı olduğunu, güçlü OSB’lerin aynı zamanda güç-
17
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB Ortak Sağlık ve
Güvenlik Birimi hizmete girdi
K
atılımcısına sunduğu hizmet çeşitliliğini her geçen gün artıran
GOSB, Ortak Sağlık Ve Güvenlik
Birimi’ni hizmete aldı.
GOSB Bankalar Merkezi’nde yer alan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) 7
gün 24 saat GOSB katılımcılarına ve civardaki işletmelere hizmet verecek.
GOSBSAD
GOSB Bankalar
Merkezi’nde yer
alan 120 metrekare
alanda 12 personel ile
faaliyet gösterecek
olan Ortak Sağlık
ve Güvenlik Birimi
(OSGB) 7 gün 24 saat
GOSB katılımcılarına
ve civardaki
işletmelere hizmet
verecek.
18
Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Danışmanlık Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic.
Ltd. Şti. ile yapılan anlaşma gereği GOSB
katılımcılarına verilecek hizmetler kapsamında; İşyeri Sağlık ve Gözetim Hizmetleri, Poliklinik Hizmetleri, İşe Giriş Sağlık
Muayeneleri, Periyodik Sağlık Muayeneleri, İşe Dönüş Sağlık Muayeneleri, İş kazalarında ilk yardım ve başka bir sağlık
kuruluşuna sevk işlemleri, Günlük vizite
işlemleri, Acil durumlar için 7/24 hasta
nakil ambulansı ve acil müdahale ekibinin sağlanması, Meslek hastalıklarından
korunma, güncel sağlık konuları ve talep
edilen tıp ve sağlık konuları üzerine, iş
sağlığı ve güvenliği eğitici belgesine sahip
eğitmenler tarafından eğitim verilmesi yer
alıyor.
OSGB’nin 8 Haziran 2011 tarihinde yapılan
açılışına, Kocaeli İl Özel İdare Müdürü İrfan Çakmak, Gebze İlçe Emniyet Müdürü
Şevket Karayiğit, GTO Başkanı Nail Çiler,
GESİAD Başkanı Halit Uçar, Genel Sekre-
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
teri Vedat Dönmez, GGOSB Çevre ve İmar
Müdürü Figen Akdemir, Ziraat Bankası
Dilovası Şube Müdürü İzzettin Kardaş, İş
Bankası İzmit Şube Müdürü Leman Toklu,
GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan, Yönetim Kurulu Üyeleri Ümit
Şişmanoğlu ve Tuğrul Derman, GOSB Bölge Müdürü Ali Haydar Bulut, Özel Ovam
Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kalkan, Genel Müdürü Zehra Kalkan,
Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Berat Aydoğan’ın yanı sıra Gebze iş
dünyasının pek çok ismi katıldı.
GOSB Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimi’nin
açılışında konuşma yapan GOSB Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan “Bölgemizdeki bir açığı kapadık, katılımcılarımız, fabrikalarında oluşan sağlık sorunlarını artık çok daha kısa sürede çözecekler.”
dedi. Önalan ayrıca, OSGB’nin hizmet vereceği binayı kullanıma veren Mass Arıtma firmasına da teşekkür etti.
Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Berat Aydoğan ise “Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarını bünyesinde bulunduran GOSB’da işçi sağlığı ve iş güvenliği
konusunda hizmet vermekten büyük onur
duymaktayız. Ortak Sağlık ve Güvenlik
Birimi’mizde vereceğimiz hizmetin kalitesinin GOSB’a yakışır seviyede olacağından kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.l
GOSB’DAN
G
OSB’da, sosyal donatı alanlarına yeni bir alan daha kazandırıldı. GOSB Sosyal Tesisleri
bünyesinde 1999 yılından
itibaren kaba inşaatı bitirilmiş şekilde
duran yüzme havuzu tamamlanarak hizmete alındı.
1 Haziran 2011 tarihinde yapılan GOSB
Havuz’un açılışı, Gebze ve Kocaeli Protokolü, Çevre OSB’ler ve GOSB Katılımcıları ile GOSB Yönetim Kurulu Üyelerini
bir araya getirdi. Personelin de hazır bulunduğu canlı müzik eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, GOSB Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Turhan Önalan bir konuşma yaptı.
2010 yılı Ekim ayında ince inşaat ve mekanik tesisat işlerinin yapımına başlanan
ve Mayıs ayında tamamlanan alanda;
315m2 büyüklüğünde yüzme havuzu, 16
m2 büyüklüğünde çocuk havuzu, 950 m2
HABERLER
GOSB, yüzme havuzunu açtı
güneşlenme terası, 550 m2 teras cafe ile
soyunma odaları, wc/duşların yer aldığı
275 m2 büyüklüğünde bir hizmet binası
da yer alıyor.
Çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması
planlanan GOSB Havuz’un, GOSB katılımcıları için bir buluşma noktası olması
planlanıyor.l
AB Sürecinde Sanayi ve Çevre
toplantısı gerçekleştirildi
A
B Sürecinde Sanayi ve Çevre
toplantısının açılış konuşmalarını GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Vahit Yıldırım ve Çevre
Yönetimi Genel Müdür Yrd. Eyüp Yahşi
yaptı. Çevre ve Orman Bakanlığı uzmanlarınca çevre izni ve lisansı, atık yönetimi,
hava kirliliği, gürültü kontrolü, atıksu ve
kimyasallar yönetimi konularında çevre
mevzuatı uygulamaları kalabalık bir din-
leyici kitlesine aktarıldı. Katılımcı firma
temsilcilerinin, Bakanlık ve İl Çevre ve
Orman Müdürlüğü yetkilileriyle biraraya
gelme fırsatı bulduğu toplantı, soru-cevap
bölümüyle sona erdi.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Çevre ve Orman Bakanlığı ve
OSB Üst Kuruluşu’nun katkıları
ile düzenlenen “AB Sürecinde
Sanayi ve Çevre” konulu
bilgilendirme toplantısı, 12 Mayıs
2011 tarihinde GOSB Yönetim
Merkezi’nde yapıldı.
19
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası 2011
ŞAMPİYON "Alsim Alarko"
dışında favori takımlar maçlarını rahat bir
şekilde kazandılar.
Yarı finale kalan takımlar içinde herhangi
bir sürpriz isim yoktu. Turnuvanın başında şampiyonluğun en büyük adayı olarak
görünen Alsim Alarko tahminde bulunanları yanıltmadı ve ipi zorlanmadan göğüsledi.
Finallere Nasıl Gelindi
GOSBSAD
G
20
OSBSAD tarafından düzenlenen ve 22 Şubat günü oynanan
maçlarla başlayan “GOSBSAD
Masa Tenisi Turnuvası 2011”, 22
Mart tarihinde yapılan yarı final ve Final
maçları ile sona erdi. Grup eleme maçları
Alsim Alarko, Arçelik LG, Aygaz, Mersen
ve Sandoz firmalarının salonlarında, yarı
final ve final maçları da Alsim Alarko firmasının salonunda oynandı.
Grup maçlarında yaşanan bir iki sürpriz
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Dört grupta oynan eleme maçları sonunda Alsim Alarko, Mersen, Sandoz (A) ve
Alarko Carrier gruplarında birinci olarak,
Arçelik LG, Eczacıbaşı Girişim, Procter &
Gamble ve Tekno Kauçuk da gruplarında ikinci olarak çeyrek finale yükseldi.
Çeyrek final Maçlarında; Alsim Alarko,
Eczacıbaşı Girişim’i; Mersen, Procter &
Gamble’yi; Alarko Carrier, Arçelik LG’yi
ve Sandoz (A)’da Tekno Kauçuk’u yenince
turnuvanın dört favori takımı beklenildiği
gibi yarı finalist oldu.
Yarı Final maçlarında Sandoz (A) takımını 4-1 yenen Alsim Alarko ve Mersen’i 4-1
GOSB’DAN
HABERLER
yenen Alarko Carrier finalde karşı karşıya geldi. Final Maçını 4-1 kazanan Alsim
Alarko “GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası
2011” in ve Gebze Organize Sanayi Bölgesinde düzenlenen ilk Masa Tenisi Turnuvasının şampiyonu oldu.
Turnuvanın ilk dört sıralaması şöyle:
Şampiyon :Alsim Alarko
:Alarko Carrier
Üçüncü :Sandoz (A)
Dördüncü :Mersen
Turnuva sonunda yapılan kupa töreninde
GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil
Kanıöz tarafından;
Birinci ve İkinci takıma Kupa ve bu iki takımın sporcularına plaket, 3. ve 4. Takımla-
ra “Başarı Plaketi” salonlarını açan ve turnuvanın gerçeklemesine önemli katkılarda
bulunan Alsim Alarko, Arçelik LG, Aygaz,
Mersen ve Sandoz firmaları ile turnuvanın
gerçekleşmesine yaptığı kişisel katkılar
nedeniyle Alsim Alarko firmasından Murat Eriş’e teşekkür plaketleri verildi.
Turnuva öncesi 10 Şubat tarihinde, turnuvaya katılan takımların sorumluları ile
yapılan toplantıda turnuvanın amacı, oybirliği ile” Masa Tenisine ilgiyi arttırmaya
katkıda bulunmak ve masa tenisine gönül
verenler arasında tanışıklığı ve dostluğu
geliştirmek” olarak belirlenmişti. 22 Mart
akşamı kupa töreninde bu amacın gerçekleşmiş olduğu tüm katılımcıların gözlerinden okunuyordu.
2011 Turnuvası, 2012 yılı için beklentileri
arttıran bir başlangıç ve bir tanışma oldu.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
İkinci 21
OSB’LER
GÖRÜŞ
Sanayiciler adına her şeyi
yine sanayiciler yapmalı
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi; Çerkezköy ilçesi, Kapaklı ve Karaağaç beldeleri olmak üzere üç belediye sınırı içerisinde kalan yaklaşık 1234 hektar alanı ile
Türkiye’nin en büyük ve en köklü sanayi
bölgelerinden biridir.
Ömer Sarıoğlu
GOSBSAD
Çerkezköy Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
22
OSB’ler ilk başlangıçlarında neden Müteşebbis Heyet ile yönetilmeyi benimsemişlerdir?
O
SB’lerin Müteşebbis Heyet ile
yönetilmeye başlaması benimseme değil bir zorunluluktur.
Çünkü OSB kurulacak her il
veya ilçede güçlü bir Sivil Toplum Örgütü yok. Dolayısıyla atılacak adımlarda ilin
mülki amirinin işin içinde olması gerekir.
Aynı zamanda kamulaştırma için de bir
kamu kurumunun işin içinde olması gerekir. Tüm bunlar Müteşebbis Heyetin oluşturulmasını zorunlu kılmıştır.
1960 yılında başlayan planlı kalkınma
döneminde yerel dinamiklerle bu adımların atılması öngörülmüştür. Bu amaçla,
sanayinin “lokomotif” sektör olduğu saptanmış ve ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın
birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda
büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenmiştir.
Belirlenen hedefler doğrultusunda; ülkede
sanayinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirlerinden biri olan OSB uygulamalarına, ilk
olarak 1962 yılında Bursa OSB’nin kurulmasıyla başlanmıştır. Bursa OSB, Dünya
Bankası’ndan alınan kredi ile gerçekleşti-
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
rilmiştir. Daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde bir fon oluşturulmuş,
devlet bütçesinden fona kaynak aktarılmış
ve bu fondan OSB’ler kredilendirilerek,
yapımlarına başlanmıştır. OSB’lerin kurulması, o tarihlerde 5 yıllık kalkınma planlarındaki hedefler doğrultusunda, Bakanlar
Kurulu Kararları ile gerçekleştirilmiştir.
Bakanlar Kurulu kararı ile OSB kurulması
kararlaştırıldıktan sonra OSB’lerin alt yapı
yatırımlarının yüzde 99’u kurulan bu fondan karşılanmıştır. yüzde 1’i ise, OSB’yi
kuran il özel idareleri, ticaret ve sanayi
odaları/sanayi odaları veya ticaret odaları, dernekler ile yerel yönetimler tarafından karşılanmıştır.
Yıllar içerisinde yeni model oluşmuş
kredi kullanmadan tamamen yatırımcının finansmanı ile gerçekleşen yeni bir
model geliştirmiştir. Bu model şu anda
Türkiye’de pek çok OSB tarafından da
kullanılmaktadır. Özellikle gelişmiş yörelerdeki OSB’lerin neredeyse tamamı devletten 1 TL bile kredi kullanmadan yatırımlarını gerçekleştirmektedir.
Bu yatırımlar kuruluş aşamasında OSB’nin
kurulduğu bölgenin yerel dinamikleri vasıtası karşılanmaktadır. Yerel dinamikleri
de belediyeler, ticaret ve sanayi odaları,
dernekler, il özel idareleri ve belediyeler
oluşturmaktadır.
2000 yılında çıkan ve ardından bazı düzenlemelerin yapıldığı OSB Kanunu ile
OSB Yönetimlerine pek çok yetki verilmiş-
tir. OSB tüzel kişiliğinin görev ve yetkileri
kendi bütçesi ve gelir kaynakları ile imar
planları ve altyapı projelerini yaparak inşasını tamamlamak, gerekli olan her türlü
altyapı ve sosyal tesisleri yapmak ve işletmek, “TEK DURAK OFİS” mantığı ile
OSB’ de faaliyet gösteren sanayicilerin her
türlü izin, ruhsat ve bürokratik işlemlerini kaynağında sonuçlandırmak şeklinde
özetlenebilir.
Müteşebbis Heyet yönetimiyle, Genel Kurullarını yapmış kendi kendini yöneten
OSB’lerin yönetim anlayışları arasındaki en büyük fark karar alma süreçleridir.
Direkt sanayiciler tarafından yönetilen
OSB’lerde problemler daha hızlı çözülebilmektedir.
Zaten, Türkiye’de OSB’lerin kuruluş ve
işleyişinde kamunun görev ve etkisinin
minimuma indirilerek özel sektöre adeta
“KENDİN YAP, KENDİN İŞLET” denilmektedir. Bu kapsamda; OSB’ lerin kuruluşunda görev alan oda, belediye ve il özel
idaresi gibi kurumların görevleri, OSB’ de
yer alan sanayicilerin 2/3’ ünün üretime
geçmesi OSB’deki kurulacak toplam işletme sayısının 2/3 ünün işyeri açma izni
ibraz etmek sureti ile belgelenmesi veya
Bakanlık kredisi kullanan OSB’nin kredi
borcunun ödendiğinin belgelenmesi ile
genel kurulun oluşum süreci başlar ve genel kurulun toplanarak yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçmesiyle müteşebbis heyetin görev süresi sona erer.
Rasyonel ve çoğulcu yönetilen bir Organize Sanayi Bölgesi için, genel kurulların yapılıp sanayicinin kendi kendini yönetmesi
en güzel yönetim biçimidir. İlgili kanun
ve yönetmenliğimiz, sanayi bölgelerinin
esas genel kurul Yönetimine bir an önce
geçmesini istiyor. Bunun sebeplerini şöyle
açıklayabiliriz: Doğrudan demokratik ve çoğulcu yönetim ile bölgeler yönetilecek. Bunun anlamı, katılımcı sanayicilerin oluşturduğu
genel kurul, müteşebbis heyetin yerini
alacak, tek yetkili onay makamı olacak.
Genel Kurul’da OSB’leri oluşturan sanayiciler toplanacak; bütün yatırım kararlarını,
belirleyecek miktar ve rutin harcamalar
dışındaki harcama kararlarını, menkul ve
gayrimenkullerin nasıl değerlendirileceğini, genel kurullar belirleyecek. Kısacası
sanayiciler adına her şeyi yine sanayiciler
yapacak.
Sizin Bölgenizde Müteşebbis Heyet yönetiminden özyönetime geçiş sürecinde sorun yaşandı mı? Geçiş süreci nasıl
oldu?
Türkiye’nin sayılı OSB’lerinden olan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi her konuda olduğu gibi bu konuda da örnek olma
özelliğini gösterdi. Kanunda belirlenen
tüm şartları yerine getiren Bölgemiz ilk genel kurulunu 2003 yılında gerçekleştirdi.
Genel Kurulda, Müteşebbis Heyetin 1 yıl
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
OSB’lerin Müteşebbis Heyet ile Yönetim
sürecini nasıl tanımlarsınız? Müteşebbis
Heyet yönetimi ile OSB içinde yer alan
sanayicilerinden oluşan Yönetim Kurulu
ile yönetim arasındaki temel farklar size
göre nelerdir? Her iki yönetim avantaj ve
dezavantajları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
23
OSB’LER
GÖRÜŞ
daha görev yapmasına karar verildi. Onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak
adına. 2004 yılından bu yana da Genel Kurulumuzu gerçekleştirerek sanayicilerimize hizmet ediyoruz. Bu arada bölgemizin
genel kurulunun gerçekleşmesinde o dönemde ve şuanda görevde olan tüm kamu
kurum ve kuruluşlarına teşekkür etmek
istiyorum.
Yönetim Kurulu ile yönetilen OSB’leri
sundukları hizmet açısından değerlendirdiğimizde, siz bölgeniz için neler yaptınız/yapıyorsunuz?
Katılımcılarımızın desteği ve güveniyle
göreve geldiğimiz günden bugüne alt ve
üst yapı gelişimini hızlandıran, kendi sa-
GOSBSAD
nayicisi ile iç içe şeffaf yönetim anlayışını
benimseyen bir Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu olduk. Sanayicilerimizin
hiçbir sorunla karşılaşmadan üretimlerini
gerçekleştirebilmeleri için var gücümüzle
geceli gündüzlü çalıştık. Sanayicilerimizin
cebinden tek kuruş çıkmadan hatta kendi
teşvikimizi kendimiz oluşturarak bugünlere geldik.
24
Yeri, oturmuş yapısı ve eksiksiz altyapısıyla bölgemiz yatırım için en iyi imkanlara sahip. Bütün bürokratik işlemler ‘tek
durak ofis’ anlayışıyla bölgeden çıkmadan
gerçekleştiriliyor. Katılımcılara en avantajlı fiyattan elektrik ve doğalgaz veriyoruz.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
2005’ten bu yana yaptığımız yatırımlara
bir bakarsak yaklaşık bedeli 200 milyon
dolar. Ve bu rakamı sanayicimize hiç yansıtmadan gerçekleştirdik.
OSB’nizi kısaca tanıtır mısınız?
1976 yılında kurulan Çerkezköy Organize
Sanayi Bölgesi; Çerkezköy ilçesi, Kapaklı ve Karaağaç beldeleri olmak üzere üç
belediye sınırı içerisinde kalan yaklaşık
1234 hektar alanı ile Türkiye’nin en büyük ve en köklü sanayi bölgelerinden biridir. İstanbul’a yakınlığı ve geniş ulaşım
olanakları nedeniyle Bölgemiz, İstanbul
sanayisinin gelişme alanı olma özelliği taşımaktadır.
Bölge dahilinde toplam 338 sanayi parseli bulunmakta olup, bu parsellerden 258’i
üretim, inşaat ve proje aşamasındadır. Bu
tesislerden 29’u yabancı yatırımcılara aittir. Bunun dışında küçük sanayi sitesinde
43 adet küçük (3.000 m2 altında) parsel bulunmakta olup, bu parsellerden 16’sı üretim, inşaat ve proje aşamasındadır. Çeşitli
ölçeklerdeki bu firmalarımızda yaklaşık
35.000 kişi istihdam edilmektedir.
Bölgemiz’in Türkiye Ekonomisine Katkısı: Bölgemiz bünyesinde bulunan farklı
ölçeklerdeki üretim tesislerimizin büyük
çoğunluğu Türkiye’nin önde gelen sanayi
kuruluşlarındandır. İSO tarafından açıklanan 2009 yılı Türkiye’nin En Büyük İlk
500 Sanayi Kuruluşu Listesi’nde 20 Bölge
Firmamız, KOBİ’lerin en büyükleri olarak
nitelendirilen İkinci 500 Sanayi Kuruluşu
Listesi’nde 17 Bölge firmamız yer almayı
başarmıştır. Bununla birlikte 2009 yılının
En Büyük 1.000 İhracatçı Firması arasında
21 Bölge firmamız bulunmaktadır.
Bölge sanayicilerimizin üretimlerinin büyük bir kısmı ihracata yöneliktir. Bölgemizin yıllık ihracat rakamı tahmini olarak 1
Milyar 600 Milyon Dolardır. Bölgemizden
ağırlıklı olarak başta İngiltere ve Almanya olmak üzere Avrupa Birliği Ülkelerine,
Türki Cumhuriyetlere, çeşitli Arap Ülkelerine ve ABD’ye ihracat yapılmaktadır.
Sanayicimizin global pazarda rekabet
gücünü arttırmak, ülkemiz ekonomisine
yatırım ve istihdam anlamında daha randımanlı katkı sağlayabilmeleri açısından
Bölgemizin hizmet kalitesi her geçen gün
geliştirilmektedir. l
OSB’LER
GÖRÜŞ
Sanayiciler kendi kendini
yönetebilmelidir
Dr. Sait Türek
GOSBSAD
Manisa Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
26
O
yapısı hazırlanmış arsa üreterek kar elde
etme amaçlarını ön plana çıkarmışlardır.
II. Dünya Savaşı sonrasında OSB uygulamaları Devlet Politikaları haline dönüşmüş, buna bağlı olarak teşvik ve desteklerin yapıldığı, çarpık sanayileşmeyi ve
çevre sorunlarını önleyici uygulamalar
kendini göstermeye başlamıştır.
Dünyada OSB’ler ilk olarak 19.y.y. başlarında İngiltere’de düzenli bir oluşum
içerisine girmişlerdir. Sanayinin belli bir
plan ve disiplin dâhilinde kurulmasının
sanayinin daha hızlı gelişmesine katkı
sağladığı görülmüştür. Buna bağlı olarak
özellikle 20.y.y. başlarından itibaren, başta
ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde OSB
uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır.
Bu ilk uygulamalarda OSB’leri inşa eden
özel sektör firmaları sanayi tesisleri için alt
Ülkemizde ise OSB uygulamalarına ilk olarak 1962 yılında Bursa OSB’nin kurulması
ile başlanmıştır. Bursa OSB’yi Manisa, Eskişehir, Gaziantep ve Erzurum OSB’lerinin
kurulması
takip
etmiştir.
Önceleri
OSB’lerin faaliyetleri sadece “31.01.1982
tarihli ve 17561 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Fonlar Yönetmeliği”ne göre yürütülmekteydi. Bu yönetmelik büyüyen
ve gelişen OSB’lerin ihtiyaçlarına cevap
vermekten çok uzaktaydı. Özellikle kredi
OSB’ler kuruluş aşamalarında neden Müteşebbis Heyet ile yönetilmeyi benimsemişlerdir?
SB’lerin kuruluş şeklini değerlendirebilmek için önce
OSB’lerin oluşmasındaki amaçlar ile OSB’lerin tarihsel gelişimine göz atmak gerekmektedir.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
sözleşmelerinde taraf olamamak, kendi
adına kamulaştırma yapamamak, teminat
gösterememek gibi problemlere bile cevap
bulunamıyordu. “Müteşebbis Heyet”e
katılan kurum ve kuruluşlar adına bu ve
buna benzer işlerin yapılmasına mecbur
kalınıyordu.
OSB’lerin kuruluş ve işleyiş esaslarının
bir düzene koyulması “15.04.2000 tarih ve
24021 sayılı Resmi Gazete”de yayınlanan
“4562 sayılı OSB Kanunu” ve bu kanun
gereği olarak çıkartılan “Uygulama Yönetmeliği” ile gerçekleşmiştir.
Bu tarihsel gelişim sürecini özetledikten
sonra “Müteşebbis Heyet” ile yönetilme
neden benimsenmiştir sorusuna gelirsek,
gerek “Fonlar Yönetmeliği” gerekse “4562
Sayılı OSB Kanunu” kuruluş aşamasında
“Müteşebbis Heyet”lerin oluşumuna yer
vermiştir, doğru olan da aslında budur.
Sanayileşme yolunda bulunan kentlerin gelişme planları içerisinde, OSB’lerin
amaçlarına uygun alanları tahsis etmesi ve
alt yapı hizmetlerinin tesisi için kentlerin
konuyla ilgili kurumlarının bir araya gelerek OSB kurması kadar doğru ve makul
bir şey olamaz.
“Müteşebbis Heyet”ler OSB’lerin kuruluşundan işletme aşamasına gelişine kadar
olan süreçte varlıklarıyla çok önemli bir
görevi yerine getirmektedirler. Burada altını ısrarla çizeceğimiz konu “Müteşebbis
Heyet”in görev süresinin kuruluş aşaması
ile sınırlı olduğudur. Yasa ile de belirlenen
şartlar oluşur oluşmaz (işletme aşamasına
geçildiğinde) yönetim, OSB’lerin gerçek
sahipleri olan kendi sanayicilerine kayıtsız
ve şartsız olarak devredilmelidir.
OSB’lerin “Müteşebbis Heyet” ile Yönetilmeleri sürecini nasıl tanımlarsınız?
OSB’ler ilk kuruluş aşamasında; yer seçiminden, fabrikaların üretime geçmesine
kadar olan süreçte kanunda da belirtildiği gibi OSB’nin kurulacağı alandaki yerel,
kamu kurum ve kuruluşları ile meslek
odaları yetkililerinden seçilen kişilerden
oluşan “Müteşebbis Heyet”in görev alanı
çok geniş ve önemlidir. Özellikle “çarpık
sanayileşmeye engel olmak, çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek,
kaynakları rasyonel kullanmak, kısacası
sanayiyi düzen ve disiplin içersine alabilmek” noktasında sorumlukları oldukça
fazladır.
“Müteşebbis Heyet”, OSB’nin kurulacağı
yerin tespiti, alt yapısının hazırlanması ve
OSB içersinde hangi sektörlerin yer alması gerektiği gibi temel konularda kararlar
alıp uygulatmakla görevlidir. “Müteşebbis
Heyet” devresi kuruluş sürecidir, üzerine
kurulacak bina için atılan temelin sağlamlığı nasıl çok büyük önem taşıyorsa,
OSB’ler için de, kuruluş aşamasındaki bu
devre çok büyük önem taşımaktadır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
O tarihlerde ki 57 nci Hükümet (üçlü koalisyon hükümeti) çeşitli baskı grup ve
kurumların tesirinde kalmadan bu kanunu çıkartarak sanayinin gelişmesi yolunda çok önemli tarihi bir görevi yerine
getirmiştir. Bundan sonraki dönemlerde
de bazı çıkar çevrelerinin 4562 Sayılı OSB
kanununun özünü bozma yönündeki girişimleri mevcut iktidar tarafından itibar
görmemiştir.
27
OSB’LER
GÖRÜŞ
“Müteşebbis Heyet” ile Yönetilen OSB
ile Sanayicilerinin kendi aralarından seçtikleri Kurullar tarafından yönetilen OSB
arasındaki farklar nelerdir?
OSB’ler belli bir aşamaya geldikten yani
“kendi yönetimlerini oluşturabilecek sanayi kuruluşu sayısına ulaştıktan” sonra
derhal “GENEL KURUL” toplanmalı ve
sanayicilerin kendi aralarından seçtikleri
yönetimler iş başına geçmelidir. Bu durum
aynen müteahhit–apartman kat malikleri
ilişkisine benzer. Müteahhit; apartmanı
planlar, altyapıyı hazırlar, binayı tamamlar
ve daireleri tek tek satıp mülk sahiplerine
teslim ettikten sonra, apartmanın yönetimini de kat malikler kuruluna devreder.
OSB’ler deki durum aynen bu şekildedir
politikalarına,stratejik kararlara ve uygulamanın boyutlarına da bizzat kendisi iştirak etme hakkına sahip olmalıdır. Enerji
temini, arıtma tesisi, ara eleman yetiştirecek eğitim tesisleri, lojistik köylerin oluşturulup işletilmesi ve güvenlik sistemleri
bu konuların başında yer almaktadır. Sanayici fabrikasını kurup işletmeye geçtikten sonra kendi kendisini yöneterek bölgesini geliştirmek için çalışma yapılmasını
isteyecektir. Sanayicinin, seçimlerin başka
platformlarda yapıldığı, kendisinin seçimlerde belirleyici ve söz sahibi olamadığı
“Müteşebbis Heyetler”in, kendisinin en
önemli yaşam bölgesini sevk ve idare etmesine izin vermesini beklemek herhalde
mümkün değildir.
“Müteşebbis Heyetler” geçmişte bizim
bölgemizde de yaşandığı gibi OSB’de
oluşan kaynakları kendi kurumlarının
menfaatleri doğrultusunda kullanmayı
hedef kabul edip, bu konuda her koşulu
zorlamaya çalışacaktır. İşte bu andan itibaren sanayicinin “Müteşebbis Heyet”e
olan güveni sarsılacaktır. Kendi kendini
yönetme isteği konuşulmaya başlandığından itibaren menfaat çatışması su yüzüne
çıkacak bölgede huzur ve sükûn ortamının
oluşabilmesi için tek çıkar yolun “GENEL
KURUL” olduğu net olarak görülecektir.
Peki Manisa OSB’de Müteşebbis Heyet
Yönetiminden Öz Yönetime geçiş sürecinde sorunlar yaşadınız mı?
GOSBSAD
ve en basit anlatım ile müteahhit–apartman örneğinde olduğu gibi her OSB’de
uygulanmalıdır.
28
“Müteşebbis Heyeti” oluşturan kurumların mantığı ile sanayicilerin mantığı birbirinden çok farklıdır. “Müteşebbis Heyet”
üyeleri OSB’de kurulu sanayi kuruluşlarını kendi kurumları için rant kapısı olarak
görmektedir. Oysa sanayici global ekonomi içerisinde rekabet edebilmek için büyük
bir savaşın içine girmiştir, bu sebeple en iyi
alt yapı hizmetlerini ekonomik maliyetler
ile kapısında görmek istemektedir. Sanayici, kendisinin tek başına yapamayacağı,
birçok müşterek alt ve üst yapı faaliyetinin OSB tarafından yapılmasını ve oluşturulmasını isteme hakkına sahiptir Bu
gibi faaliyetlerdeki önceliklere,uygulama
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Manisa
Organize
Sanayi
Bölgesi,
Türkiye’de mahkeme kararı ile “GENEL
KURUL” yapan ilk ve tek OSB’dir, bu
durum bile bizim o süreçte yaşadığımız
sorunları anlatmak için yeterlidir. “4562
Sayılı OSB Kanunu”nun çıktığı 2000 yılından, Genel Kurul yaptığımız “11 Temmuz
2008” tarihine kadar geçen 8 yıllık süre
içerisinde yaşanan hukuk mücadelesinin
sonunda kazanan sanayicimiz olmuştur,
bu başarıda sanayicinin birlik ve beraberliğinin de rolü çok büyük olmuştur.
“Genel Kurul” ile yönetilen OSB’leri sundukları hizmet açısından değerlendirdiğimizde, sizin yönetiminiz Manisa OSB
için neler yaptı/yapıyor?
“Genel Kurul”u takiben Bölgemizin asıl
sahipleri olan sanayicilerimizin kendi ara-
larından seçtikleri,bölgemiz sanayicilerinden oluşan “Yönetim Kurulu” işin başına
geçerek kaybedilen yılları geri kazanabilmek amacıyla büyük bir hızla çalışmalara
başlamıştır. Eksik yatırımları tamamlamış,
yeni yatırımları ve projeleri devreye alarak
Bölgemizin gelişmesini ve cazibe merkezi
haline dönüşmesini sağlamıştır. 2008 yılının son çeyreğinde yaşanan global kriz
esnasında dahi yeni sanayi yatırımları
yapılmış, oluşan güven ve huzur ortamı
sayesinde sanayi kuruluşlarımız kriz ortamını fırsata dönüştürecek çalışmaları
yapacak moral ve motivasyonu bulmuşlardır.
Manisa OSB’yi kısaca tanıtır mısınız?
Manisa Organize Sanayi Bölgesi, gerek
coğrafi konumu, gerek ulaşım olanakları
gerekse iş gücü temini noktasında yatırımcısına pek çok avantajlar sunmaktadır.
Bölgemiz Manisa–İzmir Karayolu üzerinde, Manisa’ya 5,5 km, İzmir’e 31 km mesafede Manisa Şehrinin batısındadır. İzmir
Adnan Menderes Havaalanına 60 km/50
dakika, İzmir Limanına 45 km/40 dakika yakınlıkta, Türkiye’nin 3 büyük şehri
İzmir-Bursa-İstanbul Karayolu üzerindedir. Bölgemiz toplam 9.591.600 m2 alan
üzerinde kurulmuş olup faaliyete geçmiş
ve yatırım aşamasında olan yerli, yabancı
ve yabancı ortaklı toplam 145 tane firma
mevcuttur.
140 MW kurulu güce sahip “Enerji Santrali” ile sanayicisine kesintisiz elektrik
hizmeti vermektedir. Manisa OSB, Ege
Bölgesinde sanayicisine Doğalgaz temin
eden “İlk OSB”dir. İzmir Alsancak ve
Aliağa Biçerova limanlarına Demiryolu
bağlantılı “Lojistik Köyü”müz bulunmaktadır. 51.462 m2 alan üzerinde kurulmuş
olan 21.500 m3 /gün kapasiteli “Merkezi Biyolojik ve Kimyasal Atıksu Arıtma
Tesisi”miz faaliyetine kesintisiz devam
etmektedir.
Bölge sınırlarımız içerisinde yer alan “Eğitim Kampüsü”nde yapmış olduğumuz
2010-2011 öğretim yılında eğitime başlayan “Manisa OSB Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi”nde sanayicimizin ihtiyaç
duyduğu nitelikli insan kaynağı yetiştirilmektedir.
Bünyesindeki güçlü “İtfaiye Birimi”nin
varlığı, Bölgemiz içerisinde ki “Emniyet
Teşkilatına ait Polis Merkezi” sayesinde
alınan güvenlik tedbirlerinin etkin kullanımı, katılımcı firmalara başta enerji olmak
üzere diğer alt yapı hizmetlerini kaliteli ve
ekonomik tarifeler üzerinden yansıtması,
sektörlerinde lider konumunda bulunan
firmalarının varlığı, Manisa OSB’nin tercih
edilirliliğinin başlıca gerekçelerinden sadece bir kaçıdır.
Aslında her şeyden önce Sanayicilerin
kendileri tarafından ve kendileri arasından seçtikleri “Yönetim Kurulu” tarafından yönetilmesi, Manisa Organize Sanayi
Bölgesini “Farklı ve Güçlü” kılan bir faktör olarak ön plana çıkarmaktadır.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Türkiye’de OSB’ler arasında en ucuz enerji bedeli uygulaması, bizim yönetimi devir almamızdan itibaren Manisa OSB’de
olmuştur. Sanayicisine ucuz enerji temini
konusunda “Genel Kurul”la yönetilen
OSB’lerin diğerlerine kıyasla çok büyük
avantajlar sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu noktada Enerji konusundaki
yatırımlarımızın devam ettiğini ifade etmek isterim. Ayrıca diğer alt yapı hizmetlerinde de firmalarımıza diğer OSB’lere
oranla kaliteli hizmetleri, en ekonomik
tarifelerden sunmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Bu konularda “Genel Kurul”
yapan OSB’lerin tatlı bir rekabet içersinde
olduğunu da iftiharla söyleyebilirim, aynı
zamanda bu OSB’ler her konuda işbirliği
ve dayanışma içerisindedirler.
29
BÖLGEDE
Başbakanlık Doğu Marmara Kalkınma Ajansı:
YATIRIM
Yönetimci Anlayıştan
Girişimci Anlayışa
Erkan Ayan
GOSBSAD
Doğu Marmara
Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
30
Önüne kattığını değiştiren ve dönüştüren küresel rekabet olgusu, bölgesel kalkınma kavramı ve politikalarına
da önemli değişiklikler getirdi. Yeni bölgesel kalkınma
anlayışında, yerel dinamiklerin tespiti ve harekete geçirilmesi büyük önem kazandı. Bölgesel kalkınma, geçmişte olduğu gibi, merkezi yönetimle hükümetin müdahalesine dayanan tavandan-tabana bir yaklaşım yerine;
yerel, bölgesel, ulusal ve hatta uluslararası aktörlerin
katılımıyla gerçekleşebilecek bir süreç olarak karşımıza
çıktı. Küreselleşme sürecinde amaçları ve araçları değişen bölgesel kalkınma politikalarının yeni kurumları da
Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA) oldu. Küresel rekabetin aktörleri haline gelmeye başlayan BKA’lar ülkemizde de yapılanmalarını sürdürüyorlar. Dergimiz okurları
için bölgemizde varlık gösteren Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ya da kısa adıyla MARKA’nın Genel Sekreteri
Erkan Ayan ile amaçlarını, faaliyetlerini ve desteklerini
konuştuk.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Doğu Marmara
D
oğu Marmara, teknoloji ve ArGe’nin Türkiye’de en iyi yapılandığı ve organize hizmet
alanlarının en iyi şekilde kurgulandığı bir bölgemiz. Kocaeli, Sakarya,
Bolu, Düzce, Yalova illerinin neredeyse
hepsinde birer ya da ikişer tane teknoparkımız var. Kocaeli’nde dört teknopark
ve TEKMER’imiz var. Dolayısıyla GOSB
Teknopark da bunların içinde kendi özel
teşebbüsü, kendi gayretleriyle uluslararası bağlantıları kurdu ve Türkiye’ye model
olan yapısıyla diğerlerini de sürükleyen
bir teknoparkımız. Bölgemizde; Ar-Ge ve
teknolojinin geliştirilmesi, sanayimizin ihtiyaç duyulan ürün çeşitlendirme, yenileme, geliştirme, yeni ürünlerde belli patentler elde etme noktasındaki çalışmalarına
mali destekler veriyoruz.
Ar-Ge ve Yenilikçilik
Mali Destek Programı
Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanımızın katılımıyla açıklanan ‘Ar-Ge ve Yenilikçilik Mali
Destek Programı’ bu amaçla kurgulanmış
bir program. Buradaki temel amacımız;
elinde bir patenti olan ya da bir patent üretme çalışması yapan ya da patentli bir ürünü ticarileştirmiş fakat belli bir atılım daha
yapmak isteyen, dolayısıyla ürününü dünyada daha rekabet edebilir tarzda sunmak
isteyen tüm işletmelerimize 25 bin lira ile
rularını almıştık. Daha spesifik anlamda
destek olabilmek için bu programı gerçekleştirmiş olacağız. Bölgemizde patent
ve markalaşma yönüyle başvuruların, patentleşmiş ürünlerin sayısının artmasına
da vesile olmayı düşünüyoruz. Bu programımızın toplam büyüklüğü 5 milyon lira.
Burada çok seçici davranacağız. Özellikle,
alacağı patentlerle, bölgemizi bir noktaya
götürebilecek nitelikte projelerin seçimine
ağırlık vermek istiyoruz. Tabi teknoparklar ile üniversitelerin işbirliklerine de daha
DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI (MARKA), sorumlu
olduğu Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova illerindeki
kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlayarak bölge kalkınma
stratejileri hazırlayan, bölge kaynak ve potansiyellerinin
yerinde ve etkin kullanılmasıyla bölgenin kalkınmasını
hızlandırmak ve küresel rekabette güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten tüzel kişiliği haiz bir kamu kurumudur.
Ar-Ge ve Yenilikçiliğe Alışmak
Başvuruları Temmuz ayının 15’ine kadar
alacağız. Burada işlemleri kolaylaştırmak
için Türkiye’de ilk defa farklı bir uygulamayla başlıyoruz. Mali destek programlarının, Türkiye’deki kamu kurumları arasında, ilk defa internetten başvurusunu
alacağız ve internetten birçok eğitim yapacağız. Fiziksel eğitimlerimizi de yapacağız
ama online yazma eğitimlerini sürekli olarak, internetten yapmaya devam edeceğiz.
Dolayısıyla bu destek programının, insanların Ar-Ge ve yenilikçiliğe nasıl alıştırılabileceği noktasında bir yaklaşımı olmasını
istiyoruz. Çünkü Türkiye’de neyin Ar-Ge,
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
400 bin lira arası mali destek sağlamaktır.
KOBİ’lere yönelik olarak, toplam projenin
yüzde 50’si mertebesinde mali destek sağlayabiliyoruz. Burada KOBİ ölçeğini baz
almamızın nedeni, özellikle büyük sanayi
kuruluşlarımızın rekabette zaten Ar-Ge’yi,
yenilikçiliği temel felsefe olarak benimsemelerinden kaynaklanıyor. Bunu özellikle,
KOBİ’lerimize bu felsefeyle kendilerini çeşitlendirme, rekabet, Ar-Ge ve innovasyon
yoluyla kendilerini geliştirme imkanı sunmak amacıyla dizayn ettik. Bölgemizdeki
KOBİ’lerde biz bu hareketi de görüyoruz.
Yani birçok ürünü farklı şekilde yapmaya çalışan, farklı teknolojik makinelerde
yapmaya çalışan KOBİ’lerimizin de daha
önceki mali destek programlarında başvu-
farklı bir öncelikle bakacağız. Yani hazır
bu altyapıyı da kullanıyor, oradaki insan
kaynağından, hizmetlerden yararlanıyor
olması bir avantaj olacak.
31
BÖLGEDE
Bölgede Yatırım İçin 17 Neden
YATIRIM
1
2
3
4
5
Doğu Marmara: Türkiyedeki
tüm yolların (otoyol,
karayolu, demiryolu,
denizyolu, havayolu)
kesiştiği Türkiye’nin kalbi.
6
Yabancı yatırımların tercihi
12
İmrenilen yaşam kalitesi
7
Türkiye’nin Ar-Ge ve
teknoloji merkezi
13
Türkiye’nin en gelişmiş alt
yapısına sahip bölgesi
8
Türkiye’nin en çok yatırım
alan bölgesi
14
Bölgesel ve uluslar arası iş
birliğinde bağlantı noktası
9
Türkiye’nin karlı bölgesi
15
Türkiye’nin satın alma gücü
en yüksek bölgesi
10
Türkiye’nin sanayi başkenti
16
Türkiye dış ticaret merkezi
11
İdeal yatırım ortamı
17
Türkiye’nin doğal turizminin
merkezi
Türkiye’nin en iyi ekonomik
potansiyeline sahip bölgesi,
Organize, düzenli sanayi ve
hizmet yapılanması.
Nitelikli iş gücü merkezi
Türkiye’nin en büyük
kuruluşlarının tercihi
neyin yenilikçilik projesi olduğunun ayrımını yapabilecek kurum, kuruluş, değerlendirici uzman ya da hoca sayısında bile
zorluk yaşayabiliyoruz. Ama bölgemizdeki potansiyele güveniyoruz. Bu noktada
üniversitelerimizle sıkı görüşmelerimiz
var. Üniversitelerarası işbirliği açısından
iyi bir ağımız var.
GOSBSAD
KOBİ’lerin Rekabet Gücünün
Arttırılması Programı
32
Kendilerini geliştirmek isteyen KOBİ’lerin
bu noktadaki Ar-Ge anlayışlarına güveniyoruz. Dolayısıyla bölgemizde çok farklı
bir programı da Türkiye’de ilk defa bu şekilde, kalkınma ajansları arasında uygulamış olacağız. Buna ilave olarak da mevcut
KOBİ’lerimizin imalat, üretim, insan kaynakları, pazarlama alanındaki kapasitelerini geliştirerek ulusal ve uluslararası alanda rekabetini sağlamaya yönelik olarak da
‘KOBİ’lerin Rekabet Gücünün Arttırılması
Programı’na çıkıyoruz. Bunun bütçesi de
7 milyon lira. Burada 10 bin lira ile 300
bin lira arası mali destek vereceğiz. Yine
proje bedelinin yüzde 50’sine kadar mali
destek sağlayabileceğiz. KOBİ’lerin hem
kapasitelerini, hem maliyetlerini, hem de
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
farklılaşmalarını sağlayacak çalışmalarına
destek sağlamaya gayret edeceğiz. İlaveten kalite belgelerinin alınması, onunla
ilgili ölçüm laboratuvarı vb. kurmak istiyorlarsa desteklenecekler. Yanısıra, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik olarak, enerji verimliliğinde maliyetleri
etkileyen çevresel etkenlerin birtakım yatırımlar yapılmasını gerektirmesi halinde,
destek sağlamaya çalışacağız.
Güzel Örnekler
Dolayısıyla bu programımız da aslında
bütünleyici bir program. Geçtiğimiz yıl bu
programın bir benzerini uyguladık. Güzel
örneklerle karşılaştık: Gebze’den bir firmamız TEYDEB’den bir destek almış. Biliyorsunuz o da TÜBİTAK-TEYDEB Teknoloji ve Yenilikçilik Destekleme Programı.
Almış, fakat ticarileştirememiş. Kurmuş,
yapmış, ticarileşmesi için şu anda biz destek veriyoruz. Kapasitesi olan bir innovasyon projesinin ticarileşmesini biz destekliyoruz. Firma yurtdışında 5-6 kapıya daha
gitmiş oluyor, ihracat kapısı da bulmuş
oluyor. Bu noktada iki program aslında
birbirlerini çok güzel bütünleyici programlar. Ar-Ge’sini yapmış, patentini almış
kurum ve kuruluşlarımıza da bu noktada
destek vermiş oluyoruz ki; sadece Ar-Ge
yapmakla işin bitmediğini de kurumlarımızın çok iyi bildiğini düşünüyoruz.
Temel Öncelik: Dünya ile Rekabet
Bizim temel önceliğimiz, bölge planımızda da birinci amacımız, rekabet gücünün
arttırılması yani dünyada rekabet edebilmek. Mesela otomobil üretiyoruz, otomobili dünyadaki diğer üreticilerden daha
farklı ya da aynı kaliteden üstün kalitede ve daha düşük maliyette veremezsek
tercih edilmeyiz. Dolayısıyla artık üretemeyecek noktaya geliriz. Bütün bunları
KOBİ’lerimizin rekabet edebilir, ayakları
yere sağlam basan, geleceğe doğru emin
adımlarla ilerleyebilen kuruluşlar olması için yapıyoruz. Tabi ki burada teknik
altyapının iyileştirilmesi, kapasitelerinin
arttırılması, Ar-Ge ve yenilikçilik programlarıyla da kurumların bu noktadaki revizyonlarının, farklılaşmayı getirdiğini ve
maliyet düşürücü olduğunu görüyoruz.
şu anda kalkınma ajansları arasında 2011
yılında mali desteğe ilk çıkan kurum biziz.
Diğer ajanslarımız henüz çıkmıyor. Biz bu
dönemi bölge KOBİ’lerimizin en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyoruz.
“Başarının yaygınlaşması için,
GOSB’u diğer kurum ve kuruluşlara,
OSB’lere de örnek gösteriyoruz.
Elimizden gelenleri diğer ajanslara
da anlatarak bu enerjinin Türkiye
çapında yaygınlaşması için de
çalışıyoruz.”
“Gebze ve GOSB’a Bakışımız Çok Farklı”
mak zordur; dolayısıyla bunun daha farklı çalışmalarla desteklenmesi gerektiğine
inanıyoruz. Burada da gerek GOSB yönetiminin gerekse diğer tüm ekibin bunun
bilincinde olduğunu biliyoruz. O yüzden
yapılan çalışmalarda, sağ olsunlar, büyük
destek veriyorlar. Bu vizyonda giderse
daha farklı noktalarda da yüksekte kalmaya devam edileceğine inanıyoruz.
Ar-Ge desteği yazılım
ürünlerini kapsıyor mu?
Yazılımın da patenti olursa aynı kapsama giriyor. Neticede bir başvurunun ilk
defa yapıldığının TPE tarafından belgelenmesi yeterli bizim için. Orada fiziksel
ürün önemli ama tabii fiziksel ürünü çalıştıracak otomasyon mekanizması da çok
önemli. Mühim olan onun bize başvuracak kuruluş tarafından belgelenmesi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Bizim Gebze’ye bakışımız çok farklı. Kendini geliştirme potansiyeli yüksek, bugüne kadar yaptıklarıyla da gerek rekabetçi
gücünü, gerekse uluslararası piyasada var
olma gücünü ispat etmiş bir bölgemiz.
Gebze ve tabi GOSB’a verdiğimiz önem de
çok farklı. GOSB yaptığı çalışmalarla diğer
OSB’lere, diğer kuruluşlara da örnek olan
cidden güzel bir yapılanma. Oradaki sanayicilerimizin gayretli çalışmalarında, biz
de yanlarında olmak için, elimizden gelen
ne gayret varsa göstermek için çabalıyoruz. Başarının yaygınlaşması için, GOSB’u
diğer kurum ve kuruluşlara, OSB’lere de
örnek gösteriyoruz. Elimizden gelenleri
diğer ajanslara da anlatarak bu enerjinin
Türkiye çapında yaygınlaşması için de
çalışıyoruz. Tabi ki bir başarının sürdürülebilmesi çok zordur. Dolayısıyla bizim
bölge olarak daha çok çalışmamız gerekli.
Yani Gebze ve GOSB şu anda belli noktalara ulaşmış ama bu noktada durabilmek
de o kadar kolay değil. Yükseklerde dur-
33
BÖLGEDE
YATIRIM
Kalkınma Ajansları Niçin Kuruluyor?
Kalkınma Ajansları, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki
işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel
potansiyeli harekete geçirmek suretiyle,
ulusal kalkınma plânı ve programlarda
öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu
MARKA nasıl çalışır?
Yasal dayanağın sağladığı avantaj ve güçle; kamu kesimi,
özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler arasındaki işbirliği ve eşgüdümü sağlar.
GOSBSAD
Ulusal kalkınma planı çerçevesinde bölge gelişim planı
hazırlar ve bölge gelişim stratejilerini belirler, bölgenin
geleceğini planlar.
34
Bu stratejiler doğrultusunda girişimcilere mali destekler sunar. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının
gelişimi için teknik destek verir. Yatırım destek ofisleri ile bölgede yatırım yapmak isteyen girişimcilere yol
gösterir,işlemlerini tek elden takip eder.
Bölge potansiyellerinin, iş ve yatırım imkanlarının ulusal
ve uluslararası platformda tanıtımını yapar, yatırımları
bölgeye yönlendirir.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak,
sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulmaktadır.
“Hükümet Kadar Güçlü, Özel Sektör Kadar Esnek ve Atak”
Türkiye’deki bölgesel gelişme planlarına
yeni bir yaklaşım getiren Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA) ile ilgili süreç; 8
Şubat 2006 tarihinde 5449 sayılı Kalkınma
Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve
Görevleri Hakkında Kanun’un kabul edilmesiyle birlikte başladı. Bu dönem öncesi
uygulanan bölgesel gelişme politikaları
bölgelerarası eşitsizliklerin giderilmesi
önceliği üzerine kurulmuş iken, söz konusu Kanun ile Türkiye’de de artık bölgesel
rekabet önceliği kabul edilmiş oldu.Bölgesel gelişmedeki bu yeniliğin, bölgelerdeki
planlama ve gelişme sorunlarının özel sektöre devredilmesi ile bölgelerin ekonomik
anlamda yabancı sermaye çekme, finansman sağlama ve yatırım yapma konularında daha fazla serbestliğe kavuşmalarıanlamında iki önemli sonuca yol açması
bekleniyor. l
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
İstanbul Deri Organize
Sanayi Bölgesi
şim planının İmar ve İskan Bakanlığınca
onaylanması ile Arsa Ofisince 642 hektarlık bir alanda kamulaştırma çalışmalarına
başlandı. Bölgenin kurulacağı alana kadar
bütün altyapı ihtiyaçları, yol-içme ve kullanma suyu, elektrik enerjisi, haberleşme
için telefon santrali, altyapılar İSKİ, TEK
İstanbul Telefon Başmüdürlüğü, YSE İstanbul İl Müdürlüğü gibi Kamu Kuruluşların Maliye Bakanlığı’ndan sağlanan ödeneklerle gerçekleştirildi.
Celal Kopuz
Bölgenin bundan sonraki kuruluşu, altyapı tesislerinin Bölge içindeki dağılımı ve
şebekelerinin yapımı mülkiyet sorunları
ve Bölgenin her türlü maddi sorumluluğu,
Deri sanayinin temsilcisi olan Organize
Kazlıçeşme Deri Sanayicileri Derneği’nin
içinde olduğu; Valilik, Belediye Başkanlığı, Sanayi Odası ve Ticaret Odası temsilcilerinin de yer aldığı Müteşebbis Heyetçe
yüklenildi.
İstanbul Deri
Organize Sanayi
Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın kredi desteği ile Tuzla’da
kurulan İstanbul Kazlıçeşme Organize Deri Sanayicileri
Derneği, 1982 yılında İstanbul Deri Organize Sanayi
Bölgesi Müteşebbis Teşekkülü tarafından imzalanan
protokol ile “İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi” kurulmuş oldu. Bölge ile ilgili gelişmeleri Yönetim Kurulu
Başkanı Celal Kopuz aktarıyor.
GOSBSAD
İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi’nin
kuruluşundan bugünlere gelişini bizlere
anlatabilir misiniz?
36
1
981 yılında İstanbul Valiliğince
yapılan çalışmalar ve zamanın
Sıkıyönetim Sivil İşler Koordinasyon Kurulu ile mutabık kalınması sonucu Bölgenin Tuzla’da AydınlıOrhanlı köylerinin arasındaki bugünkü
mevkide kurulmasına karar verildi.
1982 yılından itibaren 1/25000 lik yerleOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kuruluş yılarında henüz Organize Sanayi
Bölgeler kanunu mevcut olmadığından Sanayi Bakanlığı Fonlar Yönetmeliğine göre
işler yönetilmiş, gerek kamulaştırmalar ve
mülkiyet sorunu henüz tamamen çözülmeden, gerekse Bakanlıkça sağlanan kredilerin karşılığındaki arsa ipoteklerinde
Hükmi Şahsiyeti olmayan Müteşebbis Heyette, bu gibi sorunlar Organize Kazlıçeme
Deri Sanayiciler Derneğince üstlenilmiştir.
4562 sayılı OSB Kanunu Bölge kurulduktan yıllar sonra 2000 yılında çıkmıştır.
Bölge içindeki tüm altyapılar;
l40 km Aydınlatılmış Beton veya Asfalt
Yol
l
25 km İçme Kullanma Suyu Şebekesi
l
30 km atıksu kanalizasyon Şebekesi
l
150 adet Trafo
l
35 km Elektrik Enerji Nakil hattı
l
3 adet yılda 3.5 milyon m³lük hacmi
olan gölet
l
1 Adet günde 36.000 m³ suyu fiziksel,
kimyasal, biyolojik olarak arıtabilen
Atıksu Arıtma Tesisi; Sanayi Bakanlığının kredi desteği ile (ki bu krediler 2002
yılına kadar sanayicimizce son kuruşuna kadar geri ödemiştir.) Müteşebbis Heyetçe yaptırılmıştır. 1993 yılında
Bölge başlangıçta 180 adet inşa edilen
Deri Fabrikası ile faaliyete başlanmıştır.
Burada çekilen en büyük zorluk; henüz
arazinin kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış ve imar planına göre oluşan
sanayi parsellerinin tapusu alınmamış
iken gerek Merkezi hükümetin gerekse
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının baskıları sonucu yapıların ruhsatları
alınamadan fabrikalar inşa edilmek zorunda kalınmıştır.
Bölgemiz 1993 yılından sonra planlanan
gelişme alanlarında da genişleme çalışmalarını sürdürmüş yan ve yardımcı sanayiciler de Bölgede yerlerini almış ve
son aşamada 400 sanayi parseli oluşmuş
ve yüzde 95 oranında doluluk sağlanmıştır.
Başlangıçta sadece Deri Sanayi için kurulan Bölgede; Boş ve Atıl kapasitenin kalmaması için 1996 yılında DPT ve Sanayi
Bakanlığından alınan izinlerle, Bölgede
deri haricindeki diğer sanayi sektörlerine
Deri ile uyumlu olmak ve Arıtma Tesisine
zarar vermemek koşuluyla açılmıştır ve
Bölge gelişmeler sonucu 750 hektarlık bir
alana büyümüş olup, derinin dışında;
l
Deri Kimyasalları ve Deri makinaları
imalatı
l
Gemi inşa sanayi
l
Soğuk ve sıcak metal sanayi, vb gibi
çeşitli sanayi kollarının da bulunduğu
bir Bölge haline gelmiştir.
l
Ayrıca Bölgemizde işlem hacmi Türkiye de 1. sırada olan Deri ve Endüstri
Serbest Bölgesi kurulmuş ve birçok yabancı sermaye ile beraber kurulmuş tesislerle faaliyet göstermektedir.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Günümüze kadar kamulaştırmalar peyder pey sonuçlandırılmış ve 2002 yılından
itibaren çıkan 4562 sayılı OSB Kanunu ile
yetkinin Bölgemize verilmiş olması ile bu
ruhsatsız fabrika ve işletmeler ruhsatlarını alabilme imkanına kavuşmuşlardır. Günümüzdeki yönetimimiz kalan ruhsatsız
yapı ve işletmeleri ruhsata kavuşturmak
için çalışmalarını hızla sürdürmektedir.
37
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
muru; Arıtma Tesisi’nin iyileştirilmesi kokunun önlenmesi ve bunlardan tasarruf
sağlanması için Arıtmanın iyileştirilmesi
ve Biogaz elde edilmesi tesisinin yapımı
bir Alman Firmasına ihale edilmiş ve birkaç ay sonra tamamlanarak hizmete girecek.
Ayrıca Bölgedeki tüm fabrikaların ve işletmelerin ruhsatlandırılması ve denetim
yönetimimizce yapılmaktadır.
İDOSB’nin de içinde yer aldığı Tuzla ve
Gebze bölgesinin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Çevre OSB’ler ile birlikte neler yapılabilir?
Bölgemiz etrafında bulunan diğer OSB’ler
ile yapılacak olan koordinasyon toplantılarında ortak sorunlara ortak çözümler
bulunabilir.
Deri Organize Sanayi Bölgesindeki üretim yapan firmaların ortak özellikleri nelerdir?
Bölgemizde üretim yapan gerek Deri Sanayicileri gerekse diğer sektörlerdeki sanayicilerin ortak özelliği;
Deri veya Deri ile uyumlu olmak ve çevreye saygılı üretim yapan ve Türkiye’nin
en önde gelen ortak Atıksu Arıtma Tesisi
olan, bol ve geniş yeşil alan ve ağaçlandırma alanları olan modern bir Bölgede çalışıyor olmalarıdır.
GOSBSAD
Sanayiciler için İDERİ OSB ne gibi hizmetler yapıyor?
38
Bölge yönetimimiz; sanayicilerimize en
ekonomik ve en kaliteli hizmet verme
garantisi içindedir Başta indirimli fiyattan
elektrik enerjisi Bölge içindeki kendine
ait su kaynakları olan göletlerden temin edinilen ve kendi imkanlarımızla
yaptırılan temiz su arıtma tesisinde arıtılan en ucuz ve en kaliteli sanayi suyu
en ekonomik şartlar içeren haberleşme
imkanı (telefon ve internet v.b.) ve tüm
diğer alt yapı hizmetleri ile çevre için
çok önemi olan Atık Su Tesislerinin işletilmesini sağlıyoruz.
Devamlı şikayet konusu olan Arıtma ÇaOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Organize Sanayi Bölgemizdeki sanayicilerin ve OSB olarak sizlerin temel sıkıntılarınız nelerdir ?
Bölgemizin OSB Kanununun çıktığı 2000
yılından çok çok önceki yıllarda kurulmuş olması ve mülkiyet (tapu) yapı
ruhsatı gibi sorunların hallolmadan inşaatların yapılmış olması, günümüzde
ruhsat işlemleri hızlandırılarak ve elden
geldiğince kolaylaştırılarak yapılmasına
rağmen halen % 100 sonuçlandırılması
zamana ihtiyaç göstermektedir.
Ayrıca bir sıkıntı da Bölgemize gelen
ve su kaynaklarımız olan göletlerimizi besleyen derelerden Bölge dışından
açıktan atıklar gelerek kirlilik ve koku
yapıyor. Bu da her türlü arıtma ve çevre
tedbirlerini alan Bölgemizin ve sanayicimizin haksız yere suçlanmalarına sebep
oluyor.
Mülkiyet ve ruhsat sorunlarının çözülmesi için işlemlerin daha hızlı sonuçlanması değişikliklerin yapılarak ruhsatsız
çalışmanın önüne geçilebilir.
İSKİ’nin açıktan derelere gelen atıksulara engel olmak için atıksu kolektörlerini
ve dere ıslah projesini acil hızlandırılması
kokuya ve çevre kirliliğine son verecektir. l
GOSB
Uginox’dan ArcelorMittal’e,
ArcelorMittal’den Aperam’a:
İÇİMİZDEN BİRİ
Birleşmelerin Yarattığı Bir Dev
Firmanız kuruluşundan bugüne
nasıl geldi anlatabilir misiniz?
K
Hasan Tugay
GOSBSAD
Aperam Paslanmaz
Çelik Sanayi ve
Ticaret A.Ş.
Genel Müdür
40
Yepyeni adıyla Aperam, Türkiye’deki kuruluşundan bugüne
GOSB’da büyüyen bir
dünya şirketi. 2011
Şubat’ına dek ArcelorMittal adıyla anılan paslanmaz çelik şirketi bundan
böyle Aperam adıyla varlık gösterecek. Ürün çeşitliliği
ve genişliği açısından açık ara rekabet eden şirket bu
yeni yapılanmayla iddiasını daha da büyütüyor. Karbon
çeliği pazarında 1 numara ArcelorMittal ise; aynı isimle,
aynı çatı altında yola devam ediyor.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
uruluş resmi olarak
1998’in başında oldu.
Tabii kuruluş aslında;
fizibilitelerin
yapılması, altyapının oluşturulması,
beyin jimnastiğinin yapılması
itibariyle daha da öncelere gidiyor. Gebze Organize Sanayi’ye
girişimiz 99 yılının başıdır. Yanlış hatırlamıyorsam 98’in Mart
ya da Nisan ayında araziyi aldık,
hemen inşaata başladı. O tarihte
bir acele içindeydik. Makinelerin siparişlerini o tarihte, daha
burayı almadan, vermiştik. Dolayısıyla bizim buraya gelişimiz
çok hızlı bir şekilde oldu. Kuruluşumuzda ismimiz Uginox’du.
O tarihte ana ortağımız Fransız
Usinor’du. Uginox ismini kullandık, çünkü paslanmaz çelikte
Uginox ismi aslında Türkiye’de
ve birçok ülkede iyi bilinen bir
markaydı. Öyle ki paslanmaz
çelik almak için “bir Uginox ver”
denirdi. Kuruluşta ortaklı kurulduk. Primex adlı yine çok uluslu,
daha çok çelik ticaretiyle iştigal
eden Alman şirketle beraberdik. Çünkü o zamanlar Ugi’nin
Türkiye, Cezayir ve İran’daki temsilcisi
Primex grubuydu. Böyle bir yapılanma
olunca Primex de ortak olmak istedi ve biz
kuruluşta yüzde 35 Primex, yüzde 65 de
Usinor olarak faaliyete geçtik. Sonrasında
ana yapı hiç değişmedi ama zamanla isim
değişti. Primex, ArcelorMittal olup 2008
yılına kadar bizimle beraberdi. Fransa’da
değişiklikler oldu. Şimdi tam yılını hatırlayamıyorum ama galiba 2000’li yıllardaydı,
Arcelor oluştu. Fransızlar’ın Usinor grubu,
Belçikalılar’ın TradeArbed grubu, Sidmar
ve Arbed yine aynı gruptaydı, birleştiler.
Bir de İspanya’dan Aceralia diye bir grup.
Arcelor ve Mittal’in birleşmesi
2007’de ise bu sefer Arcelor ile Mittal’in
evliliği söz konusu oldu. Aslında iyi de bir
birliktelik oldu. Çünkü Mittal eski Sovyet
ülkelerinde ve Doğu Bloğu’ndaki özelleştirmelerde çok aktif, Amerika’da çok aktif,
biz oralarda o kadar aktif değiliz. Buna karşı Mittal Avrupa’da zayıf, biz Avrupa’da
çok kuvvetliyiz, Güney Amerika’da kuvvetliyiz, Kuzey Amerika’da Mittal kuvvetli. Böyle güzel bir sinerji oluşmuş oldu.
Bu birliktelikle isim tekrar değişti; Arcelor
isminin bir değer ifade etmesi, Mittal’in
bir isim değeri olması nedeniyle iki isim
de muhafaza edildi ve ArcelorMittal ortaya çıktı. O tarihten itibaren bütün şirket
isimleri dünya çapında ArcelorMittal ismiyle anılmaya başladı. Bütün şirketlerle
beraber biz de buradaki ismi değiştirdik.
ArcelorMittal İstanbul Paslanmaz Çelik
Sanayi Ticaret A.Ş. olarak faaliyete geçtik
ve devam ettik.
Ve Aperam
Son gelişmemiz çok yeni bir yapılanma,
yine dışarıdan kaynaklı bir yapılanma
değişikliği oldu. ArcelorMittal’in son dönemde aldığı bir kararla biraz bizim eski
uygulamaya dönülmüş gibi oldu; paslanmaz çelik aktivitesiyle karbon çelik akti-
vitesini birbirinden ayıralım dendi. Bu da
bizim hep savunduğumuz bir şeydir. Aslına bakarsanız her ikisi de çelik olmakla
beraber gerek üretim cycleı, gerek müşteri
kesimi, gerek hizmet ettiğimiz sektörlere
baktığımız zaman birbiriyle pek sinerjisi
de olmuyor. Yani paslanmaz çelik kendi
dünyası içinde bir dünya, karbon çeliği
kendi dünyası içinde. Şimdi ArcelorMittal
dediğiniz zaman karbon çelikleri anlaşılıyor, Aperam dendiğinde de paslanmaz çelik. Yeni isim Aperam olarak tescil edildi,
Aperam diye gidecek.
Şirketin dünya çapındaki yerinden söz
eder misiniz?
Karbon çeliğinde açık ara bir numarayız.
Paslanmaz çelikte dünyada kaç numarayız
dediğimiz zaman değişiyor o. Toplamayı
yaptığınız yere göre değişiyor. Şimdi Çin
dünyada bir numara oldu. Ama Çin’deki
fabrikalar enteresandır, karbon çeliği de
üretir, paslanmaz çeliği de üretir, topladığınız zaman karbon çeliği ile paslanmazda
bir numarada gözükür ama ne kadarı paslanmaz ne kadarı karbon o biraz belirsiz.
Ama baktığınız zaman paslanmaz çelikte
şu anda kapasite olarak en büyük TİSCO
gözüküyor. TİSCO Çin fabrikasıdır.
Bu alanda çok sayıda şirket yok galiba...
Var. Şimdi şu var: en büyük derken tonajdan bahsettiğiniz zaman tonaj biraz da hamallıktır. Aslında malı satarken ne kadar
değer katıyorsunuz? Bunlar çok önemli.
Çin’deki fabrikaya baktığınız zaman, evet,
dünyada bir numara. Yarın diyelim ki biz
bir numara olduk, TİSCO iki numara oldu,
Çin hükümeti bir karar alıp şu fabrikayla
şu fabrikayı birleştirdim diyebilir ki, gene
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Yani Aceralia, Usinor ve Arbed grubu birleştiler. Bu birleşim aslında çok büyük bir
karbon çeliği devi ortaya çıkarttı. Bunların
içinde de TradeArbed grubundan gelen
ALZ firması ile bizden gelen Ugin birleştiler ve işte Arcelor’un paslanmaz yapısı
da bu şekilde oluşmuş oldu. Tabi bunlar
oluşurken bizim buradaki çelik merkezi
faaliyetimizde bir değişiklik olmadı. Malzeme Fransa’dan geliyordu, bu oluşum
olduktan sonra Belçika’dan da gelmeye
başladı. Brezilya’da büyük bir fabrikamız
vardır, eski Acesita, Arcelor grubunundu.
O da bu işin içinde oldu ve yapı bugüne
kadar, bu şekilde geldi.
41
GOSB
İÇİMİZDEN BİRİ
numarayız. Çünkü sonuçta biz bir çelik
merkeziyiz ama arkamızda bir fabrikanın olduğu çelik merkeziyiz. Dolayısıyla
araştırması, geliştirmesi, yeni ürünlerin
piyasaya çıkartılması konusunda tabii ki
bambaşka bir yerdeyiz.
bir numara olur. O yüzden en çok volümü ben yapacağım diye ortaya çıkmanın
bence bir anlamı yok. Ama ne kadar sağlıklı iş yapıyorsunuz, bu değerlendirmeler
açısından bakıldığında Uzakdoğu’nun rakamları pek saydam değildir. Ama Avrupa
içine döndüğünüz zaman Avrupa’daki volümde Almanlar bizden daha ileridir. Öte
yandan kriz dönemine baktığımız zaman;
krizden kim daha başı dik çıktı derseniz
kesinlikle ArcelorMittal çıkmıştır. Herkes
darbe aldı, darbe almadım diyemezsiniz
ama şöyle söyleyeyim o krizden yaralanmadan çıkan biziz.
Türkiye’deki varlığınız için ayırt edici ne
söyleyebilirsiniz?
Bir kere ürün çeşitliliği açısından, ürün
genişliği açısından bence kesinlikle bir
GOSBSAD
“Türkiye’nin önü çok açık”
42
Türkiye’deki çelik merkezi, Avrupa’da, grup içinde
en başarılılardan birisidir. Bizim grupta yeni bir
çelik merkezi kuruluyorsa oraya gidecek olan ekip
evvela buraya gelir, Türkiye’de eğitim görür. Biz
eğitiriz. Çünkü Türkiye’nin kendine has özellikleri
var. Bizim double currency dediğimiz hani hem Türk
Lirası ile muhasebe yapacaksınız, hem euroyla, dolarla yapacaksınız. Raporlaması çift para birimi olduğu için bunların hepsini de takip edebileceksiniz.
Avrupa’daki bir çelik merkezi fabrikasına mal alırken, İstanbul’dan Ankara’ya mal gönderiyor gibidir.
Dolayısıyla ne gümrük işi bilirler, ne ithalat bilirler.
Biz burada ihracat yaparız, ithalat yaparız, paramızı aldığımız, ithal ettiğimiz yere göre kurumuzu
hatch ederiz. Akreditif açarız, akreditif alırız. Böyle
baktığınız zaman, bunu aynı sayıda insanla, hatta
daha az sayıda insanla çok daha yüksek performansla
yaparız. Ve aynı noktadan çıkıp bunu genele koyduğumuz zaman, Türkiye’nin geleceği diye baktığımız
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Önümüzdeki dönem için yeni ürünler açısından söyleyebileceğiniz çalışmalar var
mı?
Paslanmaz
çeliğin
yaklaşık
yüzde
9-10’unu ihtiva eden nikel, paslanmazcının en büyük sıkıntısıdır. Buna biz de
dahiliz, fabrika da dahil. O yüzden herkesin aslında beraber uğraştığı bir konu bu:
Fiyatı oynaklık göstermeyen, daha stabil
bir ürünle piyasaya nasıl cevap verebiliriz? Asıl sorumuz bu ve piyasalarda yavaş
yavaş bir ferritik kaliteye doğru bir dönüş
var. Paslanmazın paslanmazlık özelliğini
asıl veren, krom. Ferritiklerde krom yüksektir, 17-17,5 krom vardır içinde. O yüzden şimdi yavaş yavaş ferritik paslanmaz
çelik üstünde çalışıyorlar bütün fabrikalar.
Ferritik gradelerin mekanik özellikleri tabi
304’lere göre zayıf. Daha zor şekillenebiliyorlar, daha zor kaynak tutuyorlar. Ama
buna karşı fiyat olarak çok uygundur. Şimdi burada birtakım başka alyaj elementle-
zaman, hani krizden darbe alındı, evet, herkes yara
aldı biraz ama Avrupa’yla, Amerika’yla kıyasladığımızda bizim hakikaten önümüz açık. Bundan
sonra uçağın burnunu havaya kaldırırken biz çok
daha hızlı kalkarız. Çünkü Avrupa’da belli birtakım
hantallaşmalardan, oradaki problemlerden dolayı yapılandıralamayan yerler bu arada yeniden yapılandırıldı. Aslına bakarsanız kapatıldı ve birçok işlerini
Türkiye’ye transfer ettiler. O artık geldi, geri gitmez.
Bizim müşterimiz olan iş kollarında, davlumba, evye
gibi işler Türkiye’ye geldi. Tamam, bizden birtakım
kap-kacak işi Çin’e doğru gitti, fakat birtakım malzemelerde işler de Almanya’dan, İtalya’dan Türkiye’ye
geldi. Bosch Siemens’in bugün buradaki assetleri
artık Avrupa’nın en büyük assetlerindendir. Yeni
yatırım yapıldığında Bosch Siemens Almanya’ya
yapmıyor. Merkezleri orada ama yatırımlar buraya yapılıyor. Yani böyle baktığınız zaman siyaseten biz kendi kendimize başımızı belaya sokmazsak
Türkiye’nin önü çok açık.
riyle, başka birtakım proseslerde düzenlemelerle ferritikler bu işlere daha uygun
hale getirilmeye çalışılıyor. Bu işte bayağı
yol katedildi. Bugün beyaz eşyada ve daha
birçok alanda yavaş yavaş stabilize ferritikler kullanılıyor.
İlk kuruluşunuzda
GOSB’u seçtiniz?
Türkiye’de
neden
O da bir hikayedir aslında. Yer ararken
dolaşmadığımız yer kalmadı. Coğrafik
olarak İstanbul yakınlarında bir yer olmalıydı. O tarihlerde de acaba karşıda mı olsun, bu tarafta mı olsun diye düşünüyorduk. Bizim Alman ortağın fikri daha çok
Avrupa yakasında olması tarafındaydı.
Aslına bakarsanız o tarihlerde müşterilerin çoğunun merkezleri Avrupa’dadır
ama malı göndereceğiniz yer genelde hep
Anadolu yakasındadır. Sonra epey bir tartışma oldu. Ben o dönemler hem paslanmaz, hem de karbon çeliği satıyordum ve
bu bölgede müşterilerimiz vardı. Yani bölgeyi biliyordum. Dedim ki: “burada böyle bir sanayi bölgesi var, bölge çok güzel,
altyapısıyla hazır, arazi hazır, limanlar yakın”. O dönem Uzakdoğu’dan mal gelirken konteynırlarla gelir ama bizim mallar
asıl normal gemide gelir. Normal gemide
geldiği zaman ya Haydarpaşa’da gelecek
ya Diliskelesi’ne gelecek. Dolayısıyla işin
lojistik anlamı da burada. Sonra malı da
göndereceğiniz zaman yüzde 70-80 buradaki yerlere gidiyor, karşıya çok fazla mal
gitmiyor zaten. Öyle deyince Fransızlar
yavaş yavaş ikna oldular. Sonra geldik buraları gezdirdik ama burada da arazi yok.
Sonra bulduk araziyi. Sağ olsun o dönem
Sertaç Hanım çok yardım etti bize. Araziyi
bulduk, inşaata başladık. İnşaata başladığımız gün inşaatı yapan firma Pekintaş
geldi buraya ve ilk iki konteynırı koydular, dört telefon hattı bağlandı. Türkiye’de
hiçbir yerde inşaata, şantiyeye başlarken
asfalt yoldan gelemezsin, elektriğini legal olarak alamazsın, öyle sana dört tane
hat telefon verip de “hadi buyurun telefonunuz çalışıyor” demezler. Hakikaten
de yabancı geldiği zaman uçaktan iniyor,
Atatürk Havalimanı’ndan buraya gelene
kadar aslına bakarsanız bırakın İstanbul’u,
Türkiye hakkında bir fikir sahibi oluyor.
Buraya gelen birçok Fransız’dan Fransa’da
böyle sanayi bölgesi yok dendiğini duydum.
GOSB gibi küçük sayılabilecek bir bölgede aynı alanda önemli isme sahip üç tane
şirket oldunuz.
Bu ilginç bir tesadüf. Ben burada biraz
kendimle gurur duyuyorum. Çünkü ben
yatırımın buraya yapılması için Fransızları ikna etmeye çalışırken epey dil döktüm.
Şimdi bir yandan da tabi kendi kendime
muhakeme yapıyorum acaba benim gönlüm burada da ondan mı ikna etmeye uğraştım? Yoksa hakikaten rasyonel karar bu
muydu diye. Rasyonel karar buymuş demek ki; herkes hakikaten buraya geldiğine
göre demek biz o zaman doğru kararı vermişiz. Ama arazi fiyatlarının bu kadar artmasıyla acaba bugün bir gelişme projemiz
olsa burada kalabilir miyiz, yoksa gelişme
projesini başka bir yere mi taşımak zorunda kalırız? Burada ciddi bir sıkıntı var. Hakikaten bugünkü fiyatlar içinde sanayicinin buraya gelip, bizim sanayi kolumuzda
yeniden bir yatırım yapması çok kolay bir
iş değil. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Şimdi bunlar üzerine çalışılıyor. Bakıyoruz Japonlar da bunların üzerinde çalışıyor. Yavaş yavaş herkes daha iyi bir ürünü
nasıl yaparız veya en azından pahalısıyla
rekabet edebilen bir ürünü daha ucuza
mal ederiz diye uğraşıyor. Tabi o zaman
müşterilerimizle beraber çalışmalarımızda bazı şeyleri geliştirmeye çalışıyoruz.
Zira müşteri de bundan nemalanacaksa o
zaman belki preslerinde biraz değişiklik
yapması gerekecek, belki biraz dizaynda,
ufak tefek kalıplarda oynamak gerekecek
ama yavaş yavaş bu tarafa doğru bir gidiş
de var. Benim tekrar vereceğim mesaj, bu
gibi ürün geliştirmede, bu gibi bir yeni
ürünün ortaya çıkartılmasında tabi ki bir
fabrikayla evli olmak başka bir avantajdır.
43
GOSB
İşi de, Vizyonu da:
İÇİMİZDEN BİRİ
“Yüksekler”
Kemal Kaya
GOSBSAD
Kaya Yapı Sanayi ve
Ticaret A.Ş.
Yönetim Kurulu
Başkanı
44
Kaya grubu nasıl oluştu, nereden başladı? Kıvılcımı kim attı?
1
969 yılında İstanbul’da kurucumuz ve babamız Sabri Kaya tarafından başlatılmış ve 1980’de
tüzel kişilik haline getirilmiş. O
zamanlar Türkiye ticaretinin kalbi İstanbul
Perşembe Pazarı’nda bu temel atılmış ve
ilk önce Teknik Teknolojik Halatlar Grubu
dediğimiz grupla ticari yaşam başlamış.
Daha sonra 1996 yılında, yeni neslin tam
anlamıyla işe katılmasıyla, ayrıca ikinci bir
tüzel kişiliğin de kurulmasıyla iş sağlığı
güvenliği, özellikle yüksekte çalışan insanların düşmesini engelleyecek teçhizatların tasarımı, üretimi, montajı, kurulumu,
ihracatı konularında çeşitli faaliyetler ve iş
üniteleri eklenmeye başlamış. İkinci nesil
1996 yılından itibaren işi tamamen profesyonel olarak ele almış; ama onun öncesini
saymıyoruz tabi, biz yedi yaşından beri iş
hayatının içindeyiz. Firma ticari faaliyetleri dört ana başlıkta yürütüyor. Birincisi,
Kaya Robes dediğimiz Kaya Halat, teknolojik halatlar. İkincisi, Kaya Safe dediğimiz
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
80’li yıllarda Türkiye’de aslında ciddi bir
sanayileşme yok ve sanayileşmede aslında çok bilinç de yok. Hani çok gelecek
öngörüsü yok. O noktada bu işlere yönelmek, bu kapıdan girmek nasıl bir şey?
Oradaki vizyonun oluşumunda ikinci neslin çok önemli bir etkisi var. İkinci nesilde
artık herkes okullarından mezun olmuş,
askerliğini yapmış vs. İşi gerçekten profesyonelce ele almaya başladığımız gün biz, o
ilk iki yıl içinde, önümüzdeki beş yılın, on
yılın planlarını yapmaya başladık. İş planları yapmaya başladık. Bu arada tabi onlarca ülke gezdik, gördük, kendi mesleğimizle ilgili araştırmalar yaptık, fuar ziyaretleri
yaptık. Bu konularda üretim ve hizmet
veren özellikle Avrupa’da ve dünyanın
diğer kıtalarındaki meslektaşlarımızın gidişatlarını yerinde inceledik. Bazılarından
özel eğitimler aldık, içlerinde bulunduk.
İş sağlığı güvenliği konularında, teknik
teknolojik halatlar konusunda ve bunların hizmetleri kısmında Türkiye’nin nasıl
bir gelişim göstereceğine, nasıl bir ihtiyacı olacağına dair bir projeksiyon çıkardık.
Hatta 2020 yılının gerçeklerini dikkate
alarak bir vizyon oluşturmaya çalıştık. O
vizyonla birlikte birtakım hedefler koyduk. Bu hedeflere ulaşmak için çeşitli
stratejileri yazılı hale getirdik ve bunları
sürekli güncellemeye başladık. O vizyona
ve hedeflere şöyle kabaca bir göz attığı-
mızda; Türkiye’nin dünyanın her açıdan
çok önemli bir noktasında olduğu, uluslararası global şirketlerin Türkiye’yi her
anlamda bir merkez olarak kullanacağı,
büyük şirketlerin sağlık, emniyet, çevre politikaları ile bizim diğer ürettiğimiz
mal ve hizmetlerle ilgili algısı, standartları, anlayışları, metotları bizim nasıl bir
yol izlememiz gerektiğini ortaya çıkardı.
O zaman dedik ki: “biz dünyanın en gelişmiş makine parkuruyla, dünyanın en
son versiyonundaki ulusal standartlarını
baz alarak -gerek NATO, gerek EN, gerek
British standartlar, gerek Lloyd ve Class
kuruluşlarının gereklilikleri- gerek hammadde, gerek metodoloji, gerek iş disiplini ve diğer artışlarla ilgili en üst seviyede
gereksinimlerimizi tanımlayalım”. Bunlarla ilgili kimlerle çalışacağımızı, nasıl bir
müşteri profiline hizmet vereceğimizi yazılı hale getirdik. O profilde de askeri kurumlar, sivil savunma, itfaiye, uluslararası
şirketlerin iş sağlığı güvenliği ihtiyaçları
gibi her söktörle ilgili birçok dal çıkarttık.
Ticari denizcilikten, askeriyeden tutun da,
diğer kamu kuruluşlarından sahil güvenlik kıyı emniyete, tüm kurum-kuruluşlara,
gıdaya, mobilyaya kadar girdik. Bu arada
eğitim ve danışmanlığın bilincini oluşturmak için 2000 yılından 2005 yılının sonuna
kadar ücretsiz yayınlar, kitaplar, seminerler, çalıştaylar ve toplantılarla otellerde, iş
yerlerinin yemekhanelerinde, konferans
salonlarında, sahalarında kısaca her nerede imkan bulduysak bu bilinçlenmeyi
arttırmaya dair birçok çalışma yaptık. Bu
arada eş zamanlı olarak da bütün ürünlerimizi sertifikalandırdık. Tasarım yatırımı
yaptık, kalıp yatırımları yaptık.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
kişisel koruyucu donanımlar, iş güvenliği
ekipmanları ve sistemler. Üçüncüsü, iş sağlığı güvenliğini ilgilendiren tüm alanlarda
- başta yine pilot konu, yüksekte çalışma
olmak üzere- eğitimler vermek. Dördüncü
konu da, iş sağlığı, güvenliği konularında
yurtdışında ve içinde büyük çaplı uluslararası projelerin sağlık, emniyet, çevre proje yönetimlerini üstlenmek, oradaki bütün
prosedürsel işlemlerden, satın almaların
yönetimine kadar sağlık, emniyet, çevre
konusunda ne kadar yapılması gereken iş
varsa tamamını paket olarak hizmet veriyoruz. Bu kadar kısa tutalım isterseniz.
45
GOSB
Türkiye bu konuda nasıl bir pazar?
GOSBSAD
İÇİMİZDEN BİRİ
46
Bizim başladığımız yıllarda inanılmaz
derecede yetersiz bir bilinç vardı. Bugün
Türkiye’deki şirketlerin global şirketlerle
ortak yatırım yapıp yurtdışında uluslararası proje yönetim şirketleriyle, denetçi şirketlerle çalışmalarının yanısıra iş güvenliği bilincini bütün idari teknik şartnamelere
yerleştirmiş, bu konuda ciddi yaptırımları
olan, işi alma aşamasında şartnamesine
koymuş olan bazı Amerikan, İngiliz, Alman şirketlerinin buradaki operasyonları
bu bilinci sağlamaya yönelik epeyce görev
yaptılar. Burada çalışanlar, mühendisler,
proje yöneticileri, tasarımcılar bu konulardan o yabancı kültüründen dolayı, onlarla
iş yaptığımız için otomatikman haberdar
oldular. Onlara uymak zorunda oldular,
bir bilinç oluşmaya başladı. Bu arada bizim gibi bir iki firma bu konuda seminerler, konferanslar, yayınlarla desteklemeye
çalıştı. Odalar bu konuda bu bilincin artmasına dair çeşitli çalışmalar yaptı. Zannediyorum son 6-7 yıldır iş sağlığı güvenOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
liği konularında iki yıllık üniversitelerde
bölümler açıldı. Daha sonra son 4-5 yıldır
yüksek lisans açıldı. Bizim de birçok personelimiz iş sağlığı güvenliği konusunda
yüksek lisans yapmıştır. İş sağlığı güvenliği konusunda ilk defa dört yıllık bir lisans
programı Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde
açılıyor. Onu da Yeditepe’deki hocamız
açıyor, bu konudaki tek profesördür. Beş,
altı tane de doçent var. O kadar. Yani akademik olarak yetişmiş insan sayımız da
çok az bizim. Yine bu konuda birtakım
dergiler oluşmaya başladı. Bu bilince biz
de, şirket olarak, çok ciddi katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Bugün yılda
en az 7-8 bin kişiye uygulamalı eğitimler
veriyoruz. En küçük eğitimimiz üç tam
günlük. En az 8 bin kişiye 10 saat işbaşı
eğitimleri veriyoruz. Binlerce kişi ayrıca
elimizden geçiyor. Yani sağlık taramaları,
kontroller, ilk bilinçlendirme eğitimleri vs.
konusunda çok sayıda insan bizim yaptığımız iş gereği elimizden geçiyor. Bu arada idealist Türk şirketleri, büyümek isteyen vizyonel şirketler, birçok etkileşimden
dolayı, iş sağlığı güvenliğine önem vermeye başladılar. Bu konuda Çalışma Bakanlığımızın yayınladığı çeşitli yönetmelikler,
kontrollerin, denetlemelerin biraz artması
erken oldu. Bu arada çeşitli iş kazalarının
medyaya taşınması etken oldu. Bu konuda
artık medyanın da yazıyor, çiziyor olması
bu bilincin artmasına dair pozitif etkide
bulunuyor.
Sizin yaptığınız çalışmalar herhalde bu
minimum standartların önünde. Her ne
kadar bilincin arttığını söylüyorsanız da
o kuruluşlar bu minimum standartları
karşılamak üzere gerekli, hatta reaktif,
davranışlarda bulunuyorlar. Proaktif önleyici konulara pek giren yok. Bununla
nasıl baş edebiliyorsunuz?
Çok zor. Yani o kadar zorlandığımız, hani
bir firmanın ömrüne mal olan, inanılmaz
sabır isteyen bir konu. Bu bilinçlenmeyi
sağlamak için yapılan dünya kadar çalışma var ve belki bilinç düzeyinde yüzde 1’e
gelebildik. Bir kere ilkokul seviyesinden
itibaren yeni bir nesil yetiştirmemiz gerektiğine inanıyoruz biz. Bu işi Milli Eğitim
Bakanlığı’nın ele alması lazım. Hani trafik
kazalarında her yılda 100 kişi ölüyorsa 40
kişi de yüksekte çalışmada ölüyor. Oransal
olarak çok daha fazla insan ölüyor. Hepi-
miz araç kullanıyoruz ama hepimiz yüksekte çalışmıyoruz. Bakın, yüzde 42 trafik
genel kazalar, yüzde 14 düşmeler.
Ölüm nedenleri mi?
Ölümlü iş kazaları. Burada bir rasyo da
var. Bir kere biz evdeki hanımdan camı
silmeye gelen temizlikçiye, genel müdürden şantiye yöneticisine, birim yöneticisinden işçiye, herhangi bir konuda taşeronun bünyesinde çalışan bir insana kadar
bu bilinçlenmeyi ülke olarak, bakanlıklar
olarak, kamu olarak –kamu başta- sağlamadığımız müddetçe, kamu, önleyici bir
kültür geliştirmediği sürece bizim bunu
aşmamız mümkün değil. Yani biz bu yüzde 1 bilinçlenmeyi yüzde 5’e getireceğiz,
Kemal Kaya
Kemal Kaya, 1969 Sivas’ta doğdu. 1987 AEML Endüstri Meslek lisesi Makine Ressamlığı bölümünü bitirdi. 1993 Bilkent
Üniversitesi İç Mimari ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun
oldu. 1993-1996 yılları arasında Baytur İnşaat, Yüksel İnşaat
ve A/Y mimarlık firmalarında Şantiye Şefi / Proje Şefi görevlerinde bulundu.
1996 yılında Kaya Yapı Ltd. Şti.’nin kuruluşunda yer aldı.
1996-2004 yıllarında Tasarım, Ar-Ge, Üretim, Pazarlama, Kalite, Satın Alma, İhracat ve Eğitim bölümlerinin yönetiminde
görev aldı. 1999-2009 yılları arasında 20’den fazla ülkede pazar
araştırması, üretim teknolojileri, Ar-Ge, İSG eğitim ve simülasyon alanları ile ilgili çeşitli amaçlarla çalışmalarda bulundu.
2001-2005 yılları arasında Eğitim departmanının kurulumu
çalışmalarında yer aldı ve birçok kamu ve özel kuruluşa yüksekte çalışma ve İSG eğitimleri verdi. 2004-2009 yılları arasında
firmanın Genel Müdürlüğü’nü üstlendi. Şirket iştigal konularında çeşitli yayın ve kitapların yazımı ve oluşturulmasında görev aldı. 2010 yılı başından itibaren firmanın Yönetim Kurulu
Başkanı olarak görevine devam etmektedir.
Yönetim sistemleri, Kalite, Yatırım, Sağlık-Emniyet-Çevre konularında yurt dışından ve içinden çok sayıda eğitim, danışmanlık ve sertifika alan Kaya evli ve iki çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir.
İkinci nesil nasıl yetişti? Sonuçta siz kendi kendinize mi mimar olmaya karar verdiniz, babanız mı?
Birinci nesil korkunç vizyonel bir kere.
Kurucumuz Sabri Bey. İkinci nesil bu işi
operasyonel olarak gerçekleştirmiş. Vizyonu bence kesinlikle birinci nesil koymuş.
Birinci neslin hakkını teslim etmek lazım.
Hala işin başında. Ta okuduğumuz dönemden, ortaokuldan itibaren boş vakitlerimizde iş hayatının içindeydik. Yahudi gibi düşünür babam hep. Bazı Yahudi
arkadaşları vardır, derler ki “sen bizden
daha fazla Yahudi’sin.” Benim çocuklarım
on, on üç yaşında, babam beni üç yıldır
uyarıyor çok geç kaldınız diye. Bir çocuğun iş hayatı eğitimi yedi yaşında başlar
der. Biz yedi yaşında başladık aşağı yukarı. İyi okullarda okutmaya gayret etti biGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
yüzde 10’a getireceğiz, yüzde 20’ye, yüzde
30’a getireceğiz. Yüzde 100 gibi bir hedefimizin olması lazım ülke olarak. Avrupalı,
Amerikalı bu işe 50-60 yıl evvel başlamış.
Dolayısıyla sokakta 15 yaşındaki bir çocuk kask takmıyorsa polis durduruyor,
cezasını ailesine gönderiyor. Hiç şakası
yok. 16-18 yaşından sonra da kendisine
gönderiyor. Onlar birkaç yıl sonra bize de
gelecek. Bizde de bisiklette kasksız olmak
yasaklanacak. Daha öğrenmemiz gereken
çok şey var. En önemlisi –kişisel görüşümtoplumun tamamen bilinçlendirilmesi ve
ilkokuldan itibaren tüm bundan sonraki nesile verilmesi ki, böyle bir çalışmayı
yaptığınızda sonuçlarını 20-25 yıl sonra
alırsınız. Bu ülke bunu yapmak zorunda.
Hali hazırdaki risk altında çalışan insanlara da tabi öncelik vererek, 20 milyon civarında çalışan var galiba Türkiye’de aşağı
yukarı yüzde 50-55 kayıt dışı çalışılıyor
zannediyorum, kayıtlarda 9 milyon civarında insan gözüküyor ama zannediyorum çalışan sayımız 20 milyon civarında.
Bu kayıt dışının da ciddi bir şekilde önüne
geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
47
GOSB
İÇİMİZDEN BİRİ
rinci nesil bizi. Hem okul, hem iş hayatını
birlikte vermeye gayret etti. Biz mesleklerimizi kendimiz seçtik. Yani ailemizin ne
kadar etkisi oldu bilmiyorum. Ben kararımı ortaokulda vermiştim mesela. Bugün
benim çocuklarım ilkokulda verdiler kararlarını ve değiştirmediler, hala aynı devam ediyorlar. Makine ressamlığı okuduk.
Ondan sonra yolumuz Bilkent Tasarım ve
Mimarlık Fakültesi’ne düştü. Ben ilk mezunlarındanım aşağı yukarı.
GOSBSAD
Ortaklık yapmak isteyen hangi sanayiciyle konuşursanız konuşun kesinlikle
yüzde 90’ı sizin söylediğinizi başka bir
şekilde ama aynı mantıkla ifade ediyor.
48
Beş yıldır bizi kesmeye çalışıyorlar. Yani
dünyanın ilk 5’teki firmalarının üçü temas etti bir kere. Dördüncü sıradaki firma
bunu çok agresif bir şekilde yaptı. Fransız
bir firmaydı. CEO’ları defalarca geldi, mali
işler direktörü geldi, MR’ımızı çekmeye
çalıştılar. Biz o zamanlar bir vizyon koyduk dedik ki: “bu şirket önümüzdeki beş
yılda buraya, on yılda buraya gelecek, geçmişimizdeki trend de bu. Sizinle masaya,
bu değerlemeyi dikkate alarak oturabiliriz.” Paris’te bir toplantı yaptık, dediler ki:
“bizim sizin geleceğinizle işimiz yok, değerlendirmelere geçmişe göre bakacağız”
falan. Dedik ki: “geleceğiyle ilgilenmediğin bir şirketle aynı masada ne işin var o
zaman?” Öyle bir cevabı beklemiyorlardı.
Biz o konudaki işbirliğini çok nazikçe, diplomatik bir davranışla karşımıza almadan,
yanımıza alarak, öteleyerek o ilişkiyi soğuttuk. Bugün bir numarayla muhatabız.
Dördüncü toplantımızı yaptık. Bu müzakereler biraz daha sürebilir. Eğitim ve danışmanlık alanında belki şirketin bir bölümü, bir stratejik iş ünitesi globalleşebilir.
Globalleşmeye hiç karşı değiliz. Yani bu
sektörün, bu şirketin, bu ülkenin sağlayacağı katma değerleri dikkate alırız, gereklilikleri dikkate alırız, zorunlulukları dikkate alırız. Bazen işbirliği yapmanın, ortak
yatırım yapmanın, globalleşmenin tersine
çok pozitif etkileri vardır. Hiç karşı değiliz
ama yerli bir marka olarak mutlak suretle
bazı çekirdek işlerimizde çok önemli global bir marka olacaktır Kaya markası. Bu
konuda çok iddialı bir vizyona sahip bu
şirket. Şu anda butik, orta ölçekli bir şirket.
Son on yıllık büyüme hızı ortalama yüzde
30-35 arasındadır. Konsolide olarak söyOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lüyorum yeni birimler, özellikle eğitim ve
danışmanlığın büyüme hızları biraz daha
yüksek. Danışmanlık şirketi iki yaşında
ama bugün Türkiye’nin en önemli projelerini yönetiyor. Dünyanın en önemli projelerini yönetiyor. Buna 28+2 yıl demek daha
doğru olur. Eğitim 5 yaşında ama onun öncesinde bir 25 yıl var. Bir de 5 yıl ücretsiz
yayınlar, bilgilendirmeler, pazarlamalar
vs.ler oluşturmayla geçen bir sürü zaman
var. Bugün Türkiye’nin en saygın kurumları bu şirketten eğitim alıyorlar. Askeriyeyle geliştirdiğimiz bazı Ar-Ge projeleri
var. Envanter Kontrol Merkeziyle, Deniz
Kuvvetleri’yle, Hava Kuvvetleri’yle yaptığımız bazı projeler var. Bunlar çok ciddi
katma değerler sağladı. Bir tanesini Deniz
Kuvvetleri’nin gelmişinde, geçmişinde,
kuruluşundan bu yana en başarılı tek örnek olarak çıkarttılar. Son 10 yıldır bütün
savaş gemilerinin, firkateynlerin bağlama,
yedekleme, kurtarma halatlarının tamamını biz yapıyoruz. Onu da yapan tek şirket
biziz Türkiye’de. Yönetim Kurulu üyemiz
Ali Kaya ile Deniz Kuvvetleri’nin içinde
CNN Türk bir saate yakın canlı yayın yaptı. Yerlileştirmeyle ilgili örnek proje olarak
yayınladılar.
Yaptığımız işi yapacaksak; bütün kıtalara,
bütün dünyaya satılabilecek kalitede, satılabilecek tasarım gücüne sahip, satılabilecek
patent tescil gücüne sahip, satılabilecek standart altyapısına sahip ve işleve sahip, ambalajından etiketine, diğer unsur ve sunumlarına
kadar en doğrusu, en iyisi olması lazım. O
zaman mutlaka Ar-Ge’ye zaman ayıracaksınız, para ayıracaksınız, bütçe ayıracaksınız,
tasarımcı ayıracaksınız. Onun diğer bileşenleriyle, hani kalıp tasarımlarından o işin
imalat, prototiplerine kadar ciddi bir sabır
göstereceksiniz. Örneğin bir projemiz var üç
yıldır devam eden, şu anda test aşamasında,
yakında piyasaya sunacağız. Dünyada bir
numarayla yarışıyor ve 11 patent var sadece
bir üründe. Şu an Türkiye’de sadece bizim
yaptığımız yeni, bir yaşında bir yaşam hattımız var. Bunu dünyada beş ya da altı firma
yapıyor; bir tanesi de biziz. Ama o tasarım tamamen özgün, bize ait detaylar içeriyor, patentler içeriyor ve şu anda ilk büyük kurumsal işimizi Amerikalı bir şirketten aldık. 50
bin metrekare tamamen bütün kapalı alanını,
biz yapıyoruz. Bütün o gereklilikleri, sertifika
gücünü sağlıyoruz, patentimiz var, “product
liability insurance”’ımız var. Bugün yaptığımız bütün ürünlerin tamamı sigortalıdır. Bu
meslekte, bu işi yapan bu sigortaya sahip olan
da tek şirketiz ayrıca. Bu tür başarılı onlarca
projemiz var.
Savunma konusunda da bu markalara ek
olarak ciddi bir yapılanma gündeme gelebilecek mi?
başka bir şeye gerek yoktur. O kadar temiz
bir iş yapıyoruz. Sağlığa ve çevreye zararlı
olabilecek bir şeyi hem aile felsefesi gereği, hem mesleğimizin iş sağlığı güvenliği,
çevre olması sebebiyle, hem sağlık, emniyet, çevre konularındaki politikalarımız
gereği, insan kaynakları politikalarımız
gereği ürettiğimiz herşeyi bu politikalara
uygun üretmek durumundayız. Binamız
da yine öyle. Çevreye duyarlı, insana duyarlı bir bina. LEED Platin’e başvurusu yapıldı, Türkiye’de Amerika LEED’e kayıtlı
ilk beş projeden bir tanesidir. Ama çeşitli
nedenlerle projeyi erteleme kararı aldık ve
bugüne kadar geldik. Tapular da iki gün
önce geldi. Birkaç hafta içinde ana karar
alınır tamamını mı yapalım, bir kısmını
mı yapalım, nasıl hareket edelim, bunun iş
planını, projeksiyonunu gözden geçireceğiz. Finansal nakit akışını gözden geçireceğiz. Verilen kararı uygulayacağız.
Kaya Defence, gelecek yakında. İkinci
çeyreğin sonunda Defence’in web sitesi,
katalogu ayrı bir stratejik iş ünitesi olarak
açılacak. Arkasından Kaya Construction
açılacak. Belki ilk işimiz de Anadolu’da bir
iş olacak, henüz adını açıklamayalım veya
o Amerikalı şirketin işleri olabilir Construction ile ilgili. İnşaat, yapı, kurulum,
montaj…
Peki neden GOSB’u tercih ettiniz?
99’da karar verildi. Türkiye’nin sanayi kalbi Kocaeli ve İstanbul’un sınırı olacak diye.
Hatta o zaman OSB olmamıştı daha. Tuzla
Boya Vernik Organize Sanayi Bölgesi’nden
bir yer aldık. Ama 2020 yılı vizyonunu
dikkate aldığımızda bizim öyle bir sitede, öyle bir alanda bu işi yapamayacağımız, bu işi daha doğru bir organize sanayi
bölgesinde, daha büyük bir alanda, daha
prestijli bir alanda yapmamız gerektiğiyle
ilgili bir vizyon çıktı. Bundan altı yıl evvel
GOSB’a projemizi anlattık ve sağ olsunlar
dediler ki: “bu proje sağlık, emniyet, çevre
politikası gereği GOSB’un da çok önemsediği bir meslek. Böyle bir şirketin, böyle
bir yapının GOSB’da olması bizi de çok
sevindirir.” Ayrıca bizim bütün üretimlerimizde, bütün işlerimizde çevreyi kirletecek hiçbir unsur yoktur. Elimizi yıkarız,
Şu anda bütün üretimimizi GOSB’da yapıyoruz. Kendi ana üretimlerimizin dışında
tasarımı, kalıpları, patent, tescil, test, muayene, sertifikasyon, sigorta tüm işleri bize
ait olup üretimini dışarıda yaptırdığımız,
hem yurtdışında hem burada, diğer tedarikçilerimize yaptırdığımız onlarca ürün
var. Her şeyi bizim üretmemiz mümkün
değil. Birçok aksam bizim adımıza dışarıda yapılıyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Dünyanın Bir Numarasıyla Yarışan Ürün
49
GOSB
TEKNOPARK
İlacın Ar-Ge’si:
Klinik Araştırma
Klinik araştırma konusunda neler yapıyorsunuz? Bunları çok kısaca anlatabilir
misiniz?
GOSBSAD
M
50
ene Research bir klinik araştırma organizasyonu. Bu, dünyada çok bilinen bir terim. Klinik
araştırma; yenilikçi, innovative
ürünlerin geliştirilmesiyle ve insanlara kazandırılmasıyla ilgili bir organizasyon. Bir
ilacın molekülden eczaneye, sizin alımınıza ulaşmasına kadar geçen bir hikayesi var
ve bu hikaye yaklaşık 10 yıl sürer. İlk önce
laboratuvarda bir molekül var, daha sonra bunun hayvan deneyleri var. Hayvan
deneylerinde başarılı olanlar Faz-1 olarak
adlandırdığımız, bu ilacın hangi dozda,
hangi gramda, hangi formda verileceğiyle
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Ülkemizde 30 yıllık bir geçmişe sahip klinik araştırmalar alanında Türk
menşeili tek uluslararası kuruluş
olan Mene Research, GOSB Teknopark merkezli çalışıyor. Mene Research, klinik araştırmalar alanında,
molekül bulunduktan sonraki aşamalar dışında bütün ayakları bir arada
bulunduran geniş bir servis yelpazesine sahip kuruluş olarak rakiplerinin
arasından sıyrılıyor. Öyle ki, İngiltere
ofislerinde “hayır, bu iyi bir molekül değil, boşuna yola çıkmayın” ya
da “evet, siz bu yola devam edebilirsiniz” diyerek ince değerlendirme
araştırmalarını yapabilen bir ekipleri
var. Bir molekülden ruhsatlı ilaç olmaya giden o uzun süreç ile bu sürecin ardındaki merak edilenleri Şule
Mene’ye sorduk.
ilgili bizim sağlıklı görünümlü dediğimiz
bir grupta çalışılıyor. Buradan alınan bütün verilerle daha sonra Faz-2’ye geçiliyor.
Artık hastalarda çalışmaya başlıyoruz.
Hastalarda daha geniş bir yelpazede çalışıyoruz. Daha sonra eğer veriler uygunsa
Faz-3’e geçiyoruz. Bu sefer daha büyük
bir grupta, 300-500 kişilik bir grupta çalışıyoruz. Bütün bu datalar dünyadan toplandıktan sonra, her ülkenin ilgili sağlık
bakanlıklarından o ilacın ruhsat alabilmesi
için bu verilerin oluşturulması gerekiyor.
Çok doğal olarak, bu çalışmalar yapılmazsa, herhangi bir yeni ilacın birtakım hastalıkların tedavisi için kullanılabilecek hale
getirilmesi mümkün değil. Yani siz bir
şeyi laboratuvarda yapıp ondan sonra da
paketleyip insanlara satamazsınız. Onlarla
ilgili bütün ön çalışmaları yapmış olmanız
gerekir.
Mene Research’ün Rolü
leniyor. Ve “evet, doğru, bu ilaç, bu grup
hastaların tedavisi için etkilidir” dendikten sonra sizler ruhsat dosyalarınızı hazırlıyorsunuz, bakanlıklarınıza veriyorsunuz. İlaçlar artık eczanede veya doktorlar
ya da sizin için erişilebilir hale geliyor.
Şu an uğraştığınız projelerden bahsedebilir misiniz?
Biz genelde, erken faz dediğimiz daha
molekül, gelişmiş ve ilk gönüllülerin kullanılacağı aşamalardaki çalışmalara büyük öncelik veriyoruz. Therapeutic alan
dediğimiz daha çok kardiyovasküler, yani
tansiyon ilaçları, stentler, kalp stentleri,
kateterler -çünkü biz tıbbı cihazlarda da
çalışma yapıyoruz- CNS dediğimiz sinir
sistemi hastalıkları, parkinson, depresyon,
alzheimer, multiple skleroz dediğimiz hasta gruplarımız var. Bir grubumuz da onkoloji. Onkoloji grubunda çok farklı alanlarda çalışmamız var. Meme kanseri, over
kanseri dediğimiz yumurtalık kanseri,
melanoma dediğimiz agresif deri kanserleri, akciğer kanseri, bütün bunlarla ilgili
şu anda yaptığımız çalışmalar var. Bir diGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Bizim Mene Research olarak görevimizi
söyleyeyim. Biz nerede rol alıyoruz? Laboratuvarlardan çıkmış, hayvan deneyleri
bitmiş, sonrasında gönüllülerde denenmiş,
daha sonra Faz-2 dediğimiz hastalara o ilk
geçtiği anlar ile Faz-3 dediğimiz daha geniş hasta gruplarında bu uluslararası projelerin Türkiye ayağını yapmakla görevliyiz. Kimlerle çalışıyoruz? Üniversitelerle
çalışıyoruz. Örneğin “melanoma” dediğimiz bir kanser türüyle ilgili Amerika’da
geliştirilmiş bir aşının tüm dünyada hastaları var, bir grup hastası da Türkiye’den bu
çalışmalara katılıyor. Gerçek bir örnek vereyim: böyle bir çalışmada örneğin Ankara Üniversitesi’nde hematoloji bölümünde
hematolog-onkolog bir araştırmacıyla çalışıyoruz ve Türkiye’den dünyadaki bu global çalışmaya bir hasta katılmış durumda
ve o hasta yaklaşık bir yıldır hem ilacını
alıyor hem de birtakım testleriyle beraber
izleniyor. Bütün o bilgiler güvenilir olarak
merkez data management’a gönderiliyor.
Tüm dünyadaki bu çalışma bitip bütün
bu datalar analiz edildikten sonra FDA’e
gidiyor. Deniyor ki bizim çalışmamızın sonucu bu. FDA bizim Sağlık Bakanlığımız
gibi Amerika’nın Sağlık Bakanlığı. Eğer bu
molekül Avrupa’da bulunmuşsa o zaman
da EMEA dediğimiz Avrupa Birliği’nin bir
sağlık kuruluşu var, bu datalar orada ince-
51
GOSB
TEKNOPARK
ğer grup, bence çok önemli, orphan drug
dediğimiz yetim ilaçlar. Dünyada öyle bir
hasta grubu var ki; bu kişiler için ilaç şimdiye kadar hiç geliştirilmemiş. Çünkü bu
hastaların sayısı çok az. Kişinin bir enzim
eksikliği var, 12 yaşında ölecek ama sizin
bu ilacı geliştirmeniz, üretmeniz, bundan
para kazanmanız çok kolay olmadığı için
hiç kimse çalışmamış. Yani aslında farklı
alanlarda, kazanç gözetmeksizin, kişilerin
ömürlerini uzatabilmek için yaptığımız
yetim ilaç çalışmalarımız var. Dolayısıyla
Mene Research çok geniş bir yelpazede,
kanser, kardiyovasküler, yetim ilaçlar, medikal araçlar alanında uluslararası çalışmaların Türkiye’deki ayağını yürütmekte.
Yetim ilaçlar da uluslararası
bir çalışma mı?
Tabi ki. Bu fikirler Türkiye’deki bir profesörden de çıkabiliyor. Bunun bir örneği
var: Behçet Uz’un tüm dünyaya hediye ettiği, kendi ismini de verdiği bir hastalığın
tanımı. Şu anda Behçet çalışmasıyla ilgili
uluslararası bir proje yürütüyoruz ve bu
projenin uluslararası koordinatörü de bir
Türk hekim. Amerika’nın yürüttüğü bir
projeyi burada yapmıyoruz; aslında biz
burada proje üretip hem Türkiye’de, hem
birçok ülkede bu projeyi yaptırıyoruz.
Klinik araştırma nedir?
Klinik araştırma gönüllülerle yapılan ve
belli bir sağlık sorununu hakkında önceden belirlenmiş, cevabı bilinmeyen bir
soruyu aydınlatmaya yönelik bilimsel bir
araştırmadır. Dikkatle planlanmış klinik
araştırmalar, insanlardaki hastalıklara
karşı yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesi açısından en güvenli ve hızlı yöntemlerdir.
GOSBSAD
Klinik araştırmalar çeşitli tiplerde olur.
Bunlara örnekler aşağıda verilmiştir:
52
a) Belirli bir hastalıktan korunmaya yönelik uygulamalar (örneğin aşı çalışmaları)
b) Yeni tedavi yöntemlerini araştırmak
veya bilinen bir tedavi yönteminin daha
etkin kullanım şeklini bulmaya yönelik
çalışmalar (örneğin yeni bir antibiyotik
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Siz bir tıp doktorusunuz ve bu işe nasıl ve
neden başladınız?
Bir tıp doktoruyum ve doktorluk da
yaptım. Fakat daha sonra eğitimime
Amerika’da devam ettim. Amerika’da da
Harvard’da bir master programını bitirdim ve döndüğümde bir Amerikan firmasının research bölümünde Türkiye’de
göreve başladım. 1993’te Türkiye’nin klinik araştırmalarda ilk yönetmeliği çıktı ve
benim başladığım yıllar o zamana denk
geliyor. Türkiye’de bu işe ilk başlayan kişilerden biriyim ve baktığınızda iki büyük
Amerikan şirketi, ondan sonra da bir Avrupa, bir Danimarka şirketi... Buralarda
devamlı olarak research yaptık. Uluslararası research’ü, bunun kurallarını ve bizim
lokal kanunlarımızı çok çok iyi bilmeniz
gerekiyor. Daha sonra tabi siz dünyada
da tanınıyorsunuz. Bunun için özel bir şey
yapmanıza gerek kalmıyor. Çünkü çok
fazla uluslararası toplantıya katılıyorsunuz, onlar sizi tanıyorlar. Tabi dünyada da
böyle bir trend var. Daha önce yabancı ilaç
firmalarının içinde research departmanları
olurdu. Tabi araştırma giderek pahalı hale
gelen bir şey. Tüm dünyada yaklaşık son
20 yıldır bir trend başladı. İlaç firmaları
araştırma departmanları kurmak yerine,
sadece ilaç araştırmasını yapan spesifik
veya kanser ilacının araştırılması. Günde
iki kez kullanılan bir ilacın tek seferde
kullanımının aynı etkiyi daha az yan etkiye neden olarak yapıp yapmayacağı da
bir klinik araştırma konusu olabilir)
c) Yeni tanı yöntemlerinin geliştirilmesi
d) Ciddi hastalığı olan kişilerde yaşam
kalitesini geliştirmeye yönelik çalışmalar Klinik araştırmalar ‘çalışma protokolü’ adı verilen bir plana göre yürütülür.
Çalışma protokolünde, hangi hastaların
çalışmaya katılabileceği, yapılacak tanı
testleri ve diğer işlemlerin isimleri ve
yapılma zamanları, kullanılacak ilaçlar
ve dozları, tedavi süresi ve araştırmanın
ölçülebilir hedefleri yazılı olarak belirtilir. Çalışmaya katılan her gönüllü çalışma kuralları hakkında biliglendirilerek,
mutlaka yazılı onayı alınır.
uluslararası olan tek firma şu anda Mene
Research. İngiltere’de, Amerika’da bir ofisimiz var. Ayrıca Ankara teknoparkta bir
ofisimiz var. Amerika’daki ofisimiz Maryland Üniversitesi’nde yine bir teknoparkın
içinde. Dolayısıyla biz hep çalıştığımız
yerlerde bir üniversite, bir teknopark, bir
Ar-Ge bölgesinde olmaya ve yenilikçi birtakım çalışmalar yapmaya önem veriyoruz.
Klinik Araştırmalar Derneği’nden sözettiniz. O zaman, ülkemizde bu alanda ciddi anlamda bir sektörden söz edebiliriz.
Klinik Araştırma Derneği 2006 yılında kuruldu. Bugün 3 binin üstünde üyesi var ve
üyelerin birçoğu yabancı. Meclisten geçirilmiş bir yasamız da var ve Türkiye’de
bununla ilgili gene çok ciddi kılavuzlar
ve yönetmeliğimiz var. AB ile paralel yürüyen, Avrupa’da ne varsa, hangi yöntem
uygulanıyorsa Türkiye’de de aynı yöntemin uygulandığı sistemler mevcut. Bizim
evet rakiplerimiz diyelim ya da bizim gibi
çalışan meslektaşlarımız var Türkiye’de.
Sayıları yaklaşık 7-8 tane. Bunlardan 2-3
tanesi uluslararası firma. Uluslararası firmaların Türkiye ofisleri olarak yürüyor.
Ama benim bildiğim, eğer yanlışsa düzeltilebilir, Türk olup yabancı ülkelerde
ofisleri olan, yani aslında Türk olan ama
Örneğin uluslararası bir proje geldi. Hasta
ile ilgili birtakım kriterleri olan bu protokolü Türkiye’de uygulayabilmeniz için
öncelikle bu alanda çok deneyimli araştırmacılarla çalışmanız gerekiyor. Bu alanda
hangi araştırmacıyla çalışabileceğimizi
saptamak için bütün literatürleri tarıyoruz. Tabi onlar için de bunlar çok büyük
şans. Düşünün; hastasına tedavi üstüne
tedavi yapılmış ve hepsinde başarısızlık
sağlanmış ve en az 7-8 yıl sonra elinize
gelmesi beklenen bir ilaçla hastanıza son
şansı verebilir olan bir protokol gelmiş.
Birçok araştırmacı bundan çok heyecanlanıyor. Dolayısıyla araştırmacı ben bu projeye katılmak isterim dediğinde, bu birkaç
merkez de olabiliyor, örneğin Çapa’ya da
gidebilirsiniz, Hacettepe’ye de gidebilirsiniz. Daha sonra bizim etik kurul dosyalarımız hazırlanıyor. Lokal etik kurullardan
bunların onaylarının alınması gerekiyor.
Biz hangi projeyi yapıyoruz, kime yapıyoruz, hastaya ne vereceğiz, hastaya zararı
olacak mı, bu hastalar sigortalı mı, biz bu
hastaları nasıl takip edeceğiz, bir şey olursa ne yapacağız, bütün bunların olduğu bir
dosya. Etik kurul onayları alındıktan sonra dosyalar bakanlığa gidiyor. Bakanlıkta
da bir inceleme var. Tabi bu Türkiye’ye
özgü bir şey değil. Tüm dünyadaki sistem
bu. Önce etik kurul, sonra uluslararası
otoritenizin verdiği onay ile artık yurtdışından o ilaç, o experimental dediğimiz,
piyasada satılmayan ilaç Türkiye’ye özel
giriyor. Bütün bunların sayıları bellidir.
Hangi hastaya vereceksiniz? Ne dozda
vereceksiniz? Kullanılmayan ilaçlar tekrar
toplanır imha edilir, hiçbir şekilde gönüllü
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
firmalara bu işi devretmeye karar verdiler,
outsource etmeye karar verdiler. Çünkü
çok pahalı bir iş. Onun yerine bu tür klinik araştırma organizasyonları oluşmaya
başladı. Mene Research de o oluşan organizasyonlardan bir tanesi. Uluslararası
çok fazla ilişki nedeniyle zor olmadı. Tabi
ki bakanlıklarla, etik komitelerle çok bir
arada çalışmışlığımız, mesailerimiz var.
Çünkü ülkemizde de bunun üst standartlarda yapılması için çok çaba harcandı.
Bütün bunlar bir araya geldiğinde proje
teklifi noktasında hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Tam tersi biz, gelen projelerde “biz bunu
yaparız” ya da “yapmayız” ayrımını yapabilir hale geldik. O anlamda da aslında
şanslıyız.
Laboratuvar üzerine değil de o ikinci,
üçüncü faz dediğimiz gönüllüler üzerinde bu işi yapıyorsunuz. O organizasyon
nasıl gelişiyor? Gönüllüleri nasıl izliyorsunuz? O sonuçları nasıl alıyorsunuz ya
da nasıl geliştiriyorsunuz?
53
GOSB
TEKNOPARK
olmayan bir başka hastaya verilme şansı
yoktur. Korkunç bir record-keeping sistemi var. Tabi hastanız örneğin üç haftada
bir ilacını alıyor ve daha sonra da tetkike
gidiyor. Siz o tetkikleri topluyorsunuz. Bu
arada şunu da söylemek isterim: Siz klinik çalışma hastası, bir çalışmaya girdikten sonra hiçbir şekilde ne sigortasına, ne
özel sigortasına, ne de kişinin kendisine
hiçbir şey charge edemezsiniz. Bütün her
şeyi, bütün tedavileri, testleri, ilaçları, yol
masrafları dahil çünkü o kişi kendisi için
bir şans bulmuştur ama aynı zamanda da
bilime hizmet etmektedir. Çünkü oradan
gelecek data yarın diğer kanser hastaları
için piyasaya çıkacak bir ilaç için kullanılacak. O yüzden bu misyon çok önemlidir.
Hasta her istediği anda çalışmadan çıkma
hakkına sahiptir. Bütün bunlar yazılıdır.
Ve çıktığında da en iyi şekilde tedavi edileceği de garantidir. Siz bu dataları toplayıp -bu söylediğim şey de yaklaşık 3-5 yıl
100 bin molekül x 1 milyar dolar = 1 ruhsatlı ilaç
Bir molekülün laboratuvarda bulunmasından ruhsata kadar
geçen süreç yaklaşık 10 yıl ve bir molekül için harcanan para
en az 1 milyar dolar. En kötüsünü size söyleyeyim: Yaklaşık
100 bin molekül bu şekilde laboratuvarlardan yola çıkıyor,
fakat bu 10 yıllık hikayesini başarıyla tamamlayabilen sadece
1 molekül oluyor. Dolayısıyla bir ilacı keşfetmek, bir hastalığı
tedavi edebilmek için bir şeyi geliştirmek çok pahalı, çok meşakkatli, çok riskli, yatırımı çok zor olan bir süreç.
sürüyor- data merkezine bütün dünyadan
bu hastalar toplandıktan sonra evet, bu
ilaç bu dozda güvenlidir, etkilidir, kanser
küçülmüştür ya da hastanın ömrü çok
uzamıştır, hayat kalitesinde artış vardır, o
projeyle ilgili her ne varsa, böyle bir data
ortaya çıkar.
GOSBSAD
Siz doğru araştırmacıyı, doğru üniversiteyi, doğru gönüllüyü bulup…
54
Biz gönüllüyü bulmayız. Araştırmacının
işidir. Biz hastaya hiç dokunmayız ve bu
etik bir şeydir. Bizi görmez hasta.
Hasta bunu bilir mi?
Tabi ki. Doktor anlatır: Size şu tedaviyi
yaptık, bu tedaviyi yaptık ama böyle bir
tedavi opsiyonu daha var, denemek ister
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
misiniz? Eğer bu olmazsa size şu, şu tedavileri deneyeceğiz, buna katılır mısınız,
katılmaz mısınız? Riskleri budur, yararları
budur.
Bunların hepsi size zaten planlı geliyor.
Yani bunu siz planlamıyorsunuz.
Şimdi planladıklarımız var, planlamadıklarımız var. Mesela bugün stent çalışması
yapıyoruz, yine uluslararası alanda çok
büyük bir Türk firması bu. Şu anda onların
projelerini yazıyoruz, biz planlıyoruz. Diyoruz ki; bu proje, bu şekilde yapılacak. Şu
kadar merkez katılacak. Çok yeni bir çalışma bu, böbrek damarları da daraldığında stent takıyoruz şu anda. Bununla ilgili
proje yazıyoruz. Bunların bütün datalarını
inceliyoruz.
Hangi tür hastalarda denenecek, hastalar
nasıl seçilecek, ne yapılacak her şey baştan planlanıyor. Öyle mi?
Aynen. Ama nasıl yapıyoruz? Ama siz,
bunu en iyi ben yazdım diyemezsiniz.
Hem dünyada, hem Türkiye’de bu işi çok
iyi bilen ünlü kişiler var, onlarla beraberiz.
Biz yazıyoruz, diyoruz ki: “bu doğru mudur?” “6 ay değil de 9 ay izlersek daha iyi
olabilir, çünkü biz restenozu 9 ayda görüyoruz” diyor. Dolayısıyla siz masada oturup ben çok güzel bir kitap yazdım diye
yazamazsınız. Tüm bilimsel verileri ve tecrübeli kişileri bir araya getiriyoruz.
Bir yerde monitör görevi yapıyorsunuz
değil mi? Araştırmayı siz yapmıyorsunuz.
Biz implement conduct ediyoruz. Implemente ediyoruz onu. Ondan sonra izliyoruz.
Gönüllüyü bulan ve gönüllüye yapılması
gerekenleri uygulayan biri mi var?
Evet. Ama onun nasıl uygulaması gerektiğini, uygulayıp uygulamadığını, doğru
yapıp yapmadığını, sonra toplanan dataların güvenli olup olmadığını, daha sonra
bu topladığımız dataların analizini “Evet,
şu kadar hasta izlenmiş, şu, şu işlemler yapılmış ve daha sonra da bu bulunmuştur”
raporlamasını yapıyoruz.
Yenilikçilik ve Ar-Ge çalışmaları konusunda neler yapıyorsunuz?
İlaç araştırmalarında bir ülkenin ilaç geliştirebilmesi için, yani “biz de bu ilacı
Şimdi sarf malzemesinin inovasyonu ne
kadar olur? Uluslararası birisi iplik yapı-
yorsa siz de aynısını yapıyorsunuz bu bir
Ar-Ge değildir. Başka bir formülden bir
iplik olabilir gibi. Yaptığınız iplik oluştuktan sonra “evet, yara kapandı, ben şu anda
kendimi yok edebilirim” diyorsa, böyle bir
şey yapıyorsanız evet, bu önemli bir ArGe. Her yaptığınız şey bir öncekinden iyi
olmak zorunda. Mesela FDA de öyledir.
Bir ilaç var piyasada, bir firma diyelim ki
bir ilaç daha getiriyor. Diyor ki: “piyasadaki ilaç kadar güvenli ve etkiliyim ben.”
FDA diyor ki “hayır, zaten var.” Ama siz
diyorsanız ki: “ben piyasadaki ilacın aynısını yaptım, ama ondan günde iki tane
alınıyor, benimkisinden günde bir tane
alındığında etkili”, bu bir faydadır. Çünkü
hastaya günde bir tane aldırarak ilaçla ilgili uyumunu artırıyorsunuz. Dolayısıyla
Ar-Ge dediğimiz şey hep bir öncekinden
iyi olmak. Aynısını yapıyorsanız biz bunu
gelişim olarak kabul etmiyoruz.l
“Üç aylık ömrü vardı”
Bir tek hasta için yaklaşık iki yıldır uğraşıyorum. Hastanın
bütün vücuduna yayılmış bir kanseri vardı. Şu anda hepsini küçülttük akciğerde ve büyümüyor. Orada duruyor ve iki
yılı geçirdi. Normalde üç ay ömrü vardı. Şimdi bu benim için
başarıdır. Ben başka bir şeye bakmam. Ve bunlar böyle milim
milim ölçülüyor. Herhangi bir yere bir şey atlıyor mu? Çünkü o ilaç yarın piyasaya çıktığında bu tür hastalara vereceksiniz. Eğer ilaç etkileniyorsa da etkileniyor demeniz lazım ki,
yarın ilaç piyasaya çıkıp acayip acayip şekilde kullanılmasın. Dolayısıyla yaptığımız iş çok ince bir noktada. Biz doğru
yaparsak piyasaya çıkan ilaç etkili olacak. Yoksa bir yerlere
hizmet etmiş olursunuz.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
bulduk, bu molekülü bulduk” diyebilmesi için yaptığımız bu işi en az bir yüz yıl
yapmış olmamız gerekiyor. Çünkü research bir disiplin işi. Research bir öğrenme
süreci. Siz laboratuara girip ben molekül
yaptım diyemezsiniz. Bugün Amerika’nın,
İngiltere’nin, Avrupa’da İsviçre’nin molekül bulmasının sebebi 150 yıldır klinik
araştırma yapmalarıdır. Bizim sürecimize
baktığımızda 30 yıldır araştırma yapıyoruz. Bu bir kültür meselesi. Ama Türkiye
ilaç bulmaya çalışıyor mu? Çalışıyor. Ama
bunun için çok iyi yatırımların olması lazım. Sizin bir molekülü Faz-1’e getirebilmeniz için minimum 5-6 milyar dolarlık
bir facility’ye ihtiyacınız var. Eğer ki devlet
böyle bir facility kurarsa siz üniversite öğretim üyesi olarak dersiniz ki: “benim böyle bir aday molekülüm var, bu facility’de
gideyim bunu geliştireyim.” Yoksa sizin bir
aday molekülünüz varsa gidip 5 milyarlık
facility kurmak zorunda kalırsanız bunu
geliştiremezsiniz. Dolayısıyla devletin ilk
başta böyle bir altyapı çalışması yapmış
olması gerekiyor ki bunlar ilerlesin. Güzel
şey şu: 30 yıldır artık araştırmacılarımız
bu işi yapıyorlar. İlk klinik uygulamalarla
ilgili eğitim aldılar, çoğu sertifikalı. Bilgi
düzeyimiz yurtdışıyla aynı fakat birikim
düzeyimiz için daha çok zaman geçmesi
gerekiyor. Ama tıbbi cihazlarla ilgili biraz
daha iyimserim aslına bakarsanız. Çünkü
tıbbi cihazları geliştirmek, daha iyi bir model haline getirmek, bir şey daha eklemek
ya da yeni bir şey oluşturmak açısından
ilaçta olduğundan daha az bir zamana ihtiyaç var ki şu anda Türkiye’de var.
55
OFİS
YAŞAMI
Ofisin Sağlıklısı
Sizi de Sağlıklı Yapar
Hayatımızın büyük bir bölümünü işyerinde geçiriyoruz.
Bu zamanın önemli bir kısmı ise çoğu kesim için bilgisayar başında oturmak demek… Ofislerdeki ışık ve havalandırma düzeninden, masaların açısına kadar birçok
etmen ise yaşam kalitesine yansıyor. Bunların üzerine,
hatalı oturma düzeni, yanlış ekipman seçimi, hatalı oturuş ve hareketleri de ekleyince, günümüzde “ofis hastalıkları” adını verilen bir alandan söz ediyoruz. Ofis hastalıkları, bireylerin hayatına olumsuz etki yarattığı gibi, iş
verimini de olumsuz etkiliyor. Peki, yoğun iş hayatını ruh
ve beden sağlığına zarar vermeden sürdürmek için neler
yapılabilir? Aslında bunun için birçok pratik yol var.
O
fiste günde 10-12 saat boyunca
durağan pozisyonlarda çalışan
kişilerde sırt, boyun, bel, diz ve
ellerde hareketsizlikten dolayı
birçok sağlık sorunu ortaya çıkıyor. Uzmanlar, işyerinde en sık yapılan yanlışlardan birinin dizleri 90 derecelik açıyla tutarak oturmak olduğunu söylüyor. Çünkü
diz kapağındaki kıkırdak arkadaki kemikle temastan yumuşak hale geliyor. Uzun
süre aynı pozisyonda kalınca da, ayağa
kalkıp gezince bile geçmeyen diz ağrıları
ortaya çıkıyor.
Ofis çalışanlarının karşılaşacakları sağlık
sorunları ve çözüm önerileri hakkında
bazı küçük ip uçları:
Sırt ve boyun ağrılarının nedeni sadece
hareketsizlik mi?
Masa başında çalışarak yapılan işler nedeniyle en çok sırt, boyun, bel ağrıları, omuz
ve diz sorunları ile geliniyor. Ağrı kasta
belli bir noktada odaklanıyor, kasın hareket kuşağı içinde spazm oluşuyor. Adale kasılıyor, kasıldıkça ağrı oluyor. Ağrı
spazmı, spazm da ağrıyı yaratıp kısır döngü oluyor. Kronik boyun ağrılarında kişi
başını sağa sola çevirmekte bile sıkıntı çekiyor. Röntgen, MR çekiliyor, basit boyun
fıtığı olduğu söyleniyor, ameliyata kadar
gidiyor. Sırt ve boyun ağrıları hareketsizlik nedeniyle yoğunlaşıyor. Bu ağrıların en
sık nedenlerini; gerginlik, yetiştirme kaygısı, rekabet duygusu, işe dair kaygılar ve
mesainin geç saatlere kadar uzaması oluşturuyor.
Bu ağrıları gidermek için ne yapmalıyız?
GOSBSAD
Sırt üstü yüzmek sırt ve bel kaslarının hareket ettirilmesi açısından büyük fayda
sağlıyor. Bunun yanısıra şiddetli ağrıların
giderilmesi amacıyla iyi bir fizik tedavi ve
fizyoterapi gerekiyor. Psikolojik desteğin
yanısıra bazı antidepresan ilaçlardan da
yararlanılıyor. Eğer ağrılı noktalar çok artarsa, bazen nodüllerin içine ağrı kesiciler
yapmak gerekebilir. İşe de yarar.
56
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Ağrıyı azaltmak için işyerinde nasıl düzenlemeler yapabiliriz?
Bilgisayar kullanmak nedeniyle ne gibi
sorunlar oluşuyor?
Mouse kullanmaktan dolayı parmağı oynatan tendon kılıflarında sıvı birikiyor. Bu
durumda klavye kullanmayı bırakmak
lazım. Çünkü parmaklarda da ağrı ortaya
çıkıyor. Dinlendirmek ve buz yapmak sorunu gideriyor, ama vücut isyan ediyor. El
ve dirsekte sinir sıkışması oluyor. Bu durumda eli dinlendirmek, sabitleyici basit
ateller kullanmak, ilaç tedavisi önerilebiliyor, bazen de ameliyat gerekiyor.
Sürekli oturmak dizlere nasıl zararlar veriyor?
Dizin 90 derecelik bir açıyla kıvrılarak iş
yapılması bütün gün, diz kapağı arkasın-
daki kıkırdağı bozuyor. Bu rahatsızlığa
‘tiyatro bulgusu’ deniliyor. Çünkü bu sorunu yaşayan kişiler, tiyatro ve sinemaya
gittiklerinde en uçtaki koltuğa koridora
doğru dönerek otururlar. Uzun süre aynı
yerde oturamazlar ve dizlerinde ağrı ortaya çıkar. Bu nedenle bacakların uzatılarak
oturulması, masa altına yükseltici konulması gerekiyor. Merdiven inip çıkma sırasında dizlere üç kat, çömelmede sekiz kat,
yürümede vücudun bir katı kadar ağırlık
biniyor.
Ağrılara karşı haftada kaç gün ne kadar
süre yüzmek gerekiyor?
Uzun oturmalarda, kuyruk sokumu kemiği zorlanır, kalçasında yağ dokusunun az
olduğu kadınlarda bu sorun sık görülüyor. Bu durumda oturulan koltuk yumuşak minderlerle desteklenmeli, ortası delik
minderler kullanılmalıdır. Tüm bu ağrılara karşı ise günde 20 dakika, haftada üç
gün sırtüste yüzmek faydalıdır. Su içinde
kollar kenara konularak bisiklet çevirilmesi ve ayakların çırpılması da ağrılara karşı
iyi gelir.
Spor yapmak ağrıları gidermede etkili
oluyor mu?
Eğer spor salonda yapılıyorsa, koşu bandını rampa haline getirmeden düz konumda
yürümek gerekiyor. Çünkü eğimli koşularda dize binen yük artıyor. Açık havada
toprakta, çimde koşu veya yürüyüş yapmak daha yararlı oluyor.l
Ofis Egzersizleri
Eller: Sağ elinizi öne
doğru uzatın. Sol elinizle
sağ bileğinizi aşağı doğru
bükerek çekin. Elinizi 5
saniye kadar bu konumda
tutun, daha sonra 5 saniye
boyunca yukarı doğru
bükün. Bu hareketi diğer
elinizle de tekrar edin.
Omuzlar: Ellerinizi havaya kaldırın ve bu sırada
kürek kemiklerinizi sıkıştırın. Rahatlayın. Hareketi 3
kez tekrar edin.
Sırt: Omurganızı yukarı
doğru esnetin ve bir kaç
saniye bu pozisyonda tutun. Rahatlayın. Hareketi
3 kez tekrar edin.
Kollar: Kollarınızı iki
yana bırakın ve birkaç
saniye serbestçe sallayın.
Rahatlayın. Hareketi 3 kez
tekrar edin.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Ofiste monitör tam karşıda olmalı. Koltuğun arkası dik olmalı, dizler 90 derece
açıyla tutularak oturulmamalı. Sırt arkasına destek yapılmalı. Daha az görülen ama
oldukça yer tutan sorunlardan biri dirsek
ve el-bilek hastalıkları. Dirseğin tam arkasında bir kese var. Bu kese içi boşaltılmış
hava yastığına benziyor. Dirseğin masadaki zorlayıcı hareketleriyle yumurta akı gibi
bir sıvı oluşuyor, ağrılara yol açıyor. Tedavisi buz uygulamak, keseyi boşaltmak, bazen de kesenin alınmasıyla yapılıyor.
57
YAKIN
ÇEVREMİZ
Osman Hamdi Bey
Müzesi ve Evi
bey konağı, Eskihisar beldesinin merkez
sayılan kısmının batı tarafında, sahile paralele bir yerdedir. Binanın bulunduğu
arsa sahile paralel olup, bahçesi ağaçlık ve
kuzeye doğru yükselen bir tepe üzerindedir. Köyün batı tarafında yer alan sahildeki köşk ve eklenti binalarına resim stüdyosunu (resimhane) ve kayık barınağını
(kayıkhane) yaptırır. Giriş katının ahşap
kapılarının tablalarına 1901-1903 yıllarında yaptığı çok güzel çiçek resimlerinin her
biri bugünkü tablolarının değeri düzeyindedir.
O
GOSBSAD
‘Kaplumbağa
Terbiyecisi’ isimli
tablosuyla istisnasız
tüm sanatseverlerin
yakından tanıdığı ünlü
Türk ressamı, müzecisi
ve arkeologu Osman
Hamdi Bey’in 26 yıl
boyunca yaz aylarını
geçirdiği Gebze,
Eskihisar'daki köşkü,
bugün müze olarak
kullanılıyor.
58
smanlı İmparatorluğunun son
dönemlerinde Gebze ve civar
köyleri özellikle yönetimin üst
düzey kişileri için yazları gelinip kalınan gözde sayfiye yerleri arasında
yer almaktadır. Osman Hamdi Bey’in babasının da Eskihisar köyünde bir konağı
vardır.
Osman Hamdi Bey Eskihisar’ı babasının Gebze’deki konağına gittikleri sırada
tanımıştır. Gençlik yıllarında burada 28
dönümlük bir arazi satın alır. 1884 yılında deniz kenarındaki bu güzel koyda bir
köşk yaptırır. Planını kendisinin çizdiği bu
yapı, Fransız Mimarisinden izler taşır. Yapının kiremit, tuğla, ahşap aksamı gibi teknik malzemeleri, Fransa Lyon’dan gemi ile
getirilmiştir. Eskihisar’ı çok seven Osman
Hamdi, resmi ve ilmi çalışmalarından arta
kalan zamanda ilk fırsatta ailesiyle bu eve
gelmiş ve evin değişik odalarında bahçede
ve resim atölyesinde resim yaparak zamanını geçirmiş
Osman Hamdi Bey 1884 yılından itibaren
ömrünün neredeyse tüm yazlarını Eskihisar köyünde geçirmiştir. Günümüzde
Müze olarak hizmet veren Osman Hamdi
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Köşk ve eklenti binaları 1. Dünya Savaşı
sıralarında karargâh komutanının emrine verilmiştir. Atatürk ve İsmet İnönü
Kurtuluş Savaşı’nın çeşitli evrelerinde
bu köşkte kalmışlardır. Sonraları Osman
Hamdi Bey’in köşkü uzun süre kaderine
terk edilmiştir. 1945’de çıkan bir yangın
ile üst katı yanmış. Ancak, 1966larda köşk,
müştemilat ve korusu Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nca tescil ettirilip kamulaştırılKaplumbağa
Terbiyecisi, 1905
Osman Hamdi Bey
Osman Hamdi Bey’in kişisel eşyaları, aile
resimleri ve yapmış olduğu resim çalışmalarının birebir ölçekli geniş bir koleksiyonu Müzede yer almaktadır.
Müzenin en ilginç tarafı, üst kattaki odalardan birisinde Osman Hamdi Beyin resim çalışmalarından “Çiçek Düzenleyen
Kız”’ tablosunun yapıldığı (ressamın modeliyle birlikte çalıştığı) anın üç boyutlu
modellerle canlandırıldığı son derece estetik bir düzenlemeye sahip sunumdur.
Burada izleyicinin tablonun yapıldığı ana
gönderilmesi ve belleğinde hoş duygularla müzeden ayrılması amaçlanmıştır.
Osman Hamdi’nin bir yapıtının gerçekle ilişkilendirilmesi, modern müzecilikte
eğlendirerek öğretmeye dayalı sergileme
anlayışının en üst seviyesini göstermektedir. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
mıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından köşk ve eklenti binaları iki yıl süren
onarım çalışmalarıyla bugünkü haline
dönüştürülerek müze haline getirilmiştir.
24.03.2006 tarihine kadar Kocaeli Müzesi
Müdürlüğüne bağlı birim olarak hizmet
veren Müze, bu tarihten sonra Kültür ve
Turizm Bakanlığı ile yapılan protokolle,
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına
geçmiş ve Büyükşehir Belediyesi Kültür
ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Müzeler
Şube Müdürlüğü tarafından yapılan teşhir
tanzim çalışmaları ve çevre düzenlemesi
ile galeri müze özelliği verilerek yeniden
faaliyete girmiştir. Müzenin içindeki dekorasyon (perde, mobilya, örtü) tamamen
dönem özelliklerine göre hazırlanmıştır.
59
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
TAYSAD, Tedarik Sanayi
Ödülleri sahiplerini buldu
Patent/Faydalı Model Birincisi Arfesan A.Ş.
G
Patent/Faydalı Model İkincisi Bant Boru A.Ş.
GOSBSAD
ebze
Organize
Sanayi
Bölgesi’nde üretim yapan, Arfesan A.Ş., Bant Boru A.Ş. ve
Autoliv Cankor Taşıt Araçları
Yan Sanayicileri Derneği’nin 4 Mart 2011
tarihinde gerçekleştirdiği 33. Olağan Genel Kurulu’nda ödül aldı.
60
4 Mart 2011
günü TOSB'da
gerçekleştirilen
Taşıt Araçları Yan
Sanayicileri Derneği
33. Genel Kurulu'nda
başarılı sanayiciler
ödüllendirildi.
GOSB'da faaliyet
gösteren Arfesan A.Ş.,
Bant Boru A.Ş.
ve Autoliv Cankor A.Ş.
TAYSAD ödüllerine
layık görüldüler.
33. Genel Kurul Toplantısını TAYSAD
konferans salonunda Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan’ın katılımı ile gerçekleştiren Taşıt Araçları Yan Sanayiciler Derneği kurul
toplantısına Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim Parlar ve Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş’ta katıldı. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Kocaeli Valisi Ercan
Topaca, Çayırova Kaymakamı Abdullah
Selim Parlar, Dilovası Kaymakamı Hasan
Göç, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Çayırova
Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş, Gebze
Belediye Başkanı Adnan Köşker, TAYSAD
Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya, sanayici iş adamlarının ve patent alan sanayi
kuruluşlarının katıldığı programda sanayinin ve sektörün bulunduğu durum, ihracat oranları ve Türkiye’nin sanayideki
gelişimi ele alındı.
Başarılı firmalar ödüllendirildi
Genel kurulda ayrıca 2010 ödülleri sahiplerini buldu. Üç kategorisi ödüllerin birin-
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İhracat Üçüncüsü Autoliv Cankor A.Ş.
cilerine plaketini Bakan Çağlayan verdi.
Patent/Faydalı Model Ödülleri alanında
sırasıyla Arfesan, Bant Boru ve Elba ile
Makersan ilk üç dereceyi paylaştı. Eğitim
ödüllerinde ise ilk üç sırayı Farplas, Hasçelik ve Kanca aldı. İhracatta ise Bosch
Sanayi, CMS Jant ve Autoliv Cankor ödül
alırken, sıralamada 4 ve 10. sıralarda yer
alan Federal Mogul Piston, Valeo Otomotiv, Componenta, Hayes Lemmerz
Jantaş, İnci Akü, Mako Elektrik ve Cevher Döküm firmaları ise tebrik plaketi ile
ödüllendirildi.l
ÜYELERİMİZDEN
Türkiye Futbol Federasyonu
ve Türk sporunun en büyük
destekçilerinden Ülker işbirliği ile
son bir ayda 120 bin çocuk daha
futbolla buluştu. Bu şenlikle birlikte
Ülker ve TFF, HERKES için FUTBOL
projeleri ile 220 bin çocuğu sahaya
çıkarttı, en mutlu anlarını paylaştı.
Ü
lker,
Türkiye
Futbol
Federasyonu’nun 2007 yılında
başlattığı HERKES için FUTBOL programı kapsamında
düzenlenen farklı ölçeklerde etkinliklere
destek veriyor. Yıldız Holding Kurumsal
İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker; son
1 ayda MEB, TFF ve Ülker’in desteği ile
81 ilde düzenlenen Futbol Şenliği ve ona
ek olarak 60 noktada yıl boyunca faaliyette olan Futbol Teknik Eğitim Merkezleri
arasında 19 ilde gerçekleştirilen turnuvalarda 120 bin çocuğun daha futbolla buluştuğunu söyledi. Bu sayı ile 2007 yılından bu yana gerçekleştirdikleri projeler
ile 220 bin çocuğa ulaştıklarını ve onları
sahaya çıkarttıklarını vurgulayan Zuhal
Şeker, federasyonlarla işbirliği içinde yılsonuna kadar erişilecek çocuk sayısını 300
bin’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Çok yönlü gelişime dayalı bu projelerde,
çocukların futbol yolu ile sosyalleşmeleri
hedeflendi. MEB-TFF-Ülker işbirliğinde
Mayıs ayında düzenlenen Futbol Şenliği,
81 ilde düzenlendi.l
Yıldız Holding Kurumsal
İletişim Genel Müdürü
Zuhal Şeker
HABERLER
Ülker ve TFF ile
220 Bin Çocuk Sahaya Çıktı
DSM'nin yeni logosu
G
OSB katılımcısı, sağlık, gıda
ve malzeme alanında faaliyet
gösteren global bir şirket olan
Royal DSM N.V. yeni kurumsal logosu ve “Bright Science. Brighter
Living™” (Aydınlık Bilim, Daha Aydınlık
Yaşam) sloganı ile bir kimya şirketinden;
sağlık, gıda ve malzeme alanlarında etkin
bir Yaşam ve Malzeme Bilimleri şirketine
dönüşümünü ilan etti.
DSM’in CEO’su Feike Sijbesma, yeni logo
ile ilgili konuşmasında DSM’nin dönüşü-
münü; “Büyüme odaklı yeni stratejimiz,
bu yoldaki kültür değişimimiz ve Tek
DSM felsefemiz ile yeniden yapılanma sürecimiz tamamlanmıştır, şimdi yeni DSM’i
iç ve dış dünyaya gösterme zamanıdır.”
şeklindeki sözleri ile açıkladı.
Royal DSM N.V. pazarda gıda ve besin
takviyeleri, kişisel bakım, yem, ilaç, tıbbi
cihazlar, otomotiv, boya, elektrik ve elektronik, yaşam koruyucular, alternatif enerji
ve biyo-bazlı malzemeler konularında faaliyet gösteriyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Şirket yöneticileri, DSM’nin yeni logosunun şirketin, günümüz insanları ve gelecek kuşaklar için daha aydınlık yaşamlar
yaratma misyonunu temsil ettiğini vurguluyor ve logonun karışık ve üst üste
kapanmış renklerinin, insanlarının çeşitliliğini, yetenek ve teknolojilerin kombinasyonunu, çeşitli iş gruplarının (gıda, sağlık
ve malzeme) birlikte çalışmasını ve dinamik hareketliliği ifade ettiğini söylüyorlar.
61
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Aygaz İklim Değişikliği
Liderler Grubu üyesi oldu
Aygaz Genel Müdürü
Yağız Eyüboğlu
TÜSİAD ve REC Türkiye işbirliği
ile kurulan, farklı sektörlerinden
öncü firmaların yöneticilerini bir
araya getirerek, iklim değişikliği
ile mücadele ve düşük karbon
ekonomisine geçiş için yürütülen
çalışmalara şirketlerin daha aktif
desteğini sağlamayı amaçlayan İklim
Değişikliği Liderler Grubu’na yeni bir
isim eklendi. Aygaz Genel Müdürü
Yağız Eyüboğlu da İklim Platformu’nun
üyeleri arasına katıldı.
İklim değişikliğine karşı kamuoyundaki
farkındalığı artırmak amacıyla 2010 yılından bu yana Türkiye genelinde, “Yarın
Hava Nasıl Olacak?” projesini sürdüren
Aygaz, “Liderler Grubu”na katılarak sürdürülebilir kalkınma yolundaki çabalarını
yeni bir platforma da taşımış oldu.
“İklim Platformu”nun başlıca
çalışma alanları;
• Şirketlerde iklim değişikliği
konusunda kurumsal yapının
güçlendirilmesi ve risk yönetimi için araçlar geliştirilmesi,
• Şirketlerin karbon azaltım
T
ÜSİAD ve REC Türkiye işbirliği
ile kurulan, farklı sektörlerinden
öncü firmaların yöneticilerini bir
araya getirerek, iklim değişikliği
ile mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş için yürütülen çalışmalara şirketlerin daha aktif desteğini sağlamayı amaçlayan İklim Değişikliği Liderler Grubu’na
yeni bir isim eklendi. Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu da İklim Platformu’nun
üyeleri arasına katıldı.
“İklim Platformu”nun başlıca çalışma alanları;
lŞirketlerde iklim değişikliği konusunda kurumsal yapının
güçlendirilmesi ve risk yönetimi için araçlar geliştirilmesi,
GOSBSAD
l Şirketlerin karbon azaltım çalışmalarının desteklenmesi ve
kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi,
62
l Şirketlerin rekabet gücünün korunması için zamanında, erişilebilir ve doğru veri kaynaklarının sağlanması,
l Sektörel karbon azaltım yükümlülüklerinden kaynaklanabilecek muhtemel risklerin analiz edilmesi.
l Ulusal iklim değişikliği politikalarının geliştirilmesinin desteklenmesi.
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tüm dünyada iklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbon ekonomisine
geçiş yolunda yürütülen çalışmalara destek sağlamak amacıyla kurulan İklim
Platformu’na üye olan şirketlerin üst düzey yöneticileri, uluslararası yapının Türkiye ayağını temsil eden “Türkiye İklim
Değişikliği Liderler Grubu”’nu oluşturuyor. Platform, düşük karbon merkezli yeni
bir ekonomi ve kalkınma modelinin şekillendiği günümüzde şirketlerin beklenen
değişime hızlı, verimli ve maliyet-etkin bir
çerçevede uyum sağlaması için araçlar geliştiriyor.
Konuyla ilgili Aygaz Genel Müdürü Yağız
Eyüboğlu ise şöyle konuştu: “Enerji verimliliği çalışmalarımıza devam etmekte,
etkin bir atık yönetimi geliştirmekte, doğal
kaynaklarımızı korumak için tüketimimizi
azaltmakta ve çevreci bir yakıt olan LPG’yi
geliştirerek kentsel hava kalitemizi artırmaktayız. Sürdürülebilir kalkınma yolundaki çabalara, İklim Değişikliği Liderler
Grubu’yla da katkı sağlamaya çalışacak ve
örnek uygulamaların artması için gösterilecek çabalara ortak olacağımız için mutluluk duyuyoruz” dedi.l
HABERLER
Alarko Carrier, hızlı ve etkin biçimde
bilgi alışverişi sağlayan sosyal
paylaşım sitesi Facebook’ta özel
bir sayfa kurdu. Hızlı ve interaktif
iletişimin kapısını açan Alarko Carrier,
yeni sayfası ile tüketici kitleleriyle
doğrudan iletişime geçebilecek.
ÜYELERİMİZDEN
Alarko Carrier, Facebook
sayfası ile sosyal medyada
T
eknolojinin, özellikle internet
teknolojisinin hızla geliştiği günümüzde, iletişim platformları
da buna bağlı olarak dinamik bir
şekilde değişime uğruyor ve bu süreç yeni
olanakları da bereberinde getiriyor.
Alarko Carrier facebook’a üye olan kişi
ve kuruluşlar, bu sayfa üzerinden Alarko Carrier ile ilgili her türlü yeni bilgiye
anında ulaşma olanağına sahip olabiliyor,
beğeni ve yorumlarını hızlı bir şekilde iletebiliyor ve paylaşabiliyor.
Alarko Carrier facebook sayfasına; www.
facebook.com/alarkocarrier adresinden
ulaşılabilir.
Alarko Carrier facebook üzerinden Alarko
Carrier ile ilgili haber, eğitim, satış, reklam, ürün tanıtımları, çeşitli yarışmalar ve
etkinlikler gibi faaliyetlerin çok daha hızlı
bir şekilde paylaşılması planlanıyor.
Ayrıca sayfayı beğenenlerin sayfa üzerinden yaptıkları paylaşımlara, yapacakları
yorumlarının hızla değerlendirilmesi ve
yanıtlanması interaktif iletişim açısından
ayrı ve hızlı bir kanal açıyor.
Daha sonraki süreçte yeni paylaşım platformları ile sayfanın kapsamı genişletilecek. Sayfadaki gelişmeler tüm kullanıcılarla paylaşılacak.
Alarko Carrier facebook sayfasındaki paylaşımları izleyebilmek, katılabilmek ve yorum ekleyebilmek için “beğen” ikonunu
tıklamak gerekiyor.l
Facebook Nedir?
ABD’de bir üniversite öğrenci platformu olarak tasarlanan sosyal paylaşım sitesi facebook 7 yıl içinde tüm dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıya erişti. Önce okullar ve kişiler arasında
yayılan facebook’a günümüzde büyük şirketler de katılıyorb
4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle
Harvard öğrencileri için kurulmuştu. İlk sene Amerika Birleşik
Devletleri’ndeki tüm okullar facebook’da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu okulun e-posta adresiyle üye olabiliyordu. Daha sonra ağ içine liseler ve bazı büyük şirketler de
katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde facebook tüm e-mail adreslerine,
bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı.
Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılabiliyor.
Facebook Temmuz 2007’de, 34 milyon üyesiyle dünyanın en
büyük üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu. Alexa istatistiklerine göre facebook 31 Ekim 2010’da; dünyanın en fazla
ziyaret edilen 2., Türkiye’nin 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir.
Facebook’un şu anda 500 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunmaktadır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
Alarko Carrier öncü ve yenilikci bir şirket
olmanın bilinciyle, ilk aşamada, önemli
sosyal paylaşım ağlarından biri olan FACEBOOK platformunda bir fan sayfası
açtı. Alarko Carrier, bu yolla hem yetkili
satıcı, yetkili servis, dış tedarikçi firmalar
gibi iş ortakları hem de Alarko Carrier’la
iletişim kurmak isteyen tüketiciler, müşteriler, mühendisler, meslek odaları, sektör
temsilcileri ve ilgili sivil toplum kuruluşları ile hızlı ve doğrudan bir iletişim ortamı
yaratmayı amaçlıyor.
63
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Bilim ilaç “Karbonsuz”
iş ortakları zirvesi düzenledi
Kurumsal sorumluluk bakış açısıyla
özellikle 2009 yılından itibaren
sürdürülebilirlik konusunda ciddi
çalışmalar yapan Bilim İlaç, geçtiğimiz
günlerde “Sürdürülebilirlik için
Kurumsal Sorumluluk” temalı “İş
Ortakları Zirvesi”ni paydaşlarının
katılımı ile gerçekleştirdi.
K
myclimate Turkiye
urumsal sorumluluk bakış açısıyla özellikle 2009 yılından
itibaren sürdürülebilirlik konusunda ciddi çalışmalar yapan
Bilim İlaç, Mayıs ayında “Sürdürülebilirlik için Kurumsal Sorumluluk” temalı “İş
Ortakları Zirvesi”ni paydaşlarının katılımı
ile gerçekleştirdi. 2009 yılından itibaren
faaliyetlerinden kaynaklanan karbon ayak
izini hesaplayan Bilim İlaç, düzenlediği
İş Ortakları Zirvesi dolayısıyla oluşan 5.8
ton karbon ayak izini sıfırlamak için İzmir
yakınlarındaki Kores Rüzgar Santrali’nin
karbon emisyon azaltım sertifikalarına kaynak aktardı.
myclimate Türkiye – İklim Koruma Ortaklığı, İsviçre kökenli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve gönüllü karbon
denkleştirme konusunda dünya liderleri
arasında yer alan myclimate’ın Türkiye
ortaklığıdır. myclimate Türkiye, denkleştirme için “önle-azalt-denkleştir” ve
“elinden gelenin en iyisini yap ve geri kalanı denkleştir” prensipleri çerçevesinde
sunduğu kapsamlı hizmet seçeneklerini
bilimsel tabanlı ve sektörel odaklı olarak
geliştirmeye özen göstermektedir.
Türk İlaç sektörünün son 5
yılda en fazla büyüyen şirketi
olan Bilim İlaç, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları ile
de sektöre ve paydaşlarına yol
gösteriyor. 2011-2014 stratejik
planı kapsamında karbon ayak
izinin azaltılmasına yönelik
faaliyet planı hazırlayan Bilim
İlaç; 2014 yılı sonunda, 2009
yılı gerçekleşmesine göre karbon ayak izini yüzde 7 azaltmayı hedefliyor.
GOSBSAD
Karbon ayak izi sıfır zirve
64
İş ortakları ve tedarikçilerini bilinçlendirmek amacıyla “Sürdürülebilirlik için Kurumsal Sorumluluk” temalı İş Ortakları
Zirvesi’ni gerçekleştiren Bilim İlaç, kendi
çalışmalarından örnekler sunarak, gelecek
nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına öneri ve tavsiyelerde bulundu. Bilim İlaç, kendi faaliyetlerinin küresel
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
iklim değişikliğine olan etkisini görmek
ve bu konuda gerekli önlemleri alabilmek
amacıyla 2009 yılından beri faaliyetlerinden kaynaklanan karbon ayak izini hesaplamaktadır. Bu çalışmalar çerçevesinde
gerçekleştirmiş olduğu geniş katılımlı “İş
Ortakları Zirvesi”nin iklim değişikliğine
olan etkisini, İsviçre’li sivil toplum örgütü myclimate’ın Türkiye ortaklığı olan
myclimate Türkiye ile hesaplamıştır. Yapılan hesaplamada; katılımcıların etkinlik
mekanına ulaşımları sonucunda oluşan
karbon salınımları, etkinlik esnasında kullanılan araç ve gereçler, aydınlatma, ısıtma, soğutma nedeni ile kullanılan enerji,
etkinlik esnasında servis edilen ikramların
hazırlanması ve kullanılan malzemelerin
etkinlik alanına taşınması, baskılı materyaller, stantlar, broşürler ve etkinlik esnasında ortaya çıkan atığın bertaraf edilmesi
esnasında ortaya çıkan karbon salınımları
dikkate alınmıştır. Yapılan hesaplamalar
sonucunda, düzenlenen etkinliğin karbon
ayak izi 5,81 ton olarak hesaplanmış ve Bilim İlaç’ın bu etkinliği sonucunda oluşan
karbon ayak izini myclimate Türkiye’nin
karbon denkleştirme (nötrleme) projeleri
portföyünde bulunan ve gönüllü karbon
standartları arasında en yüksek kriterlere
sahip Gold Standard tarafından belgelendirilmiş olan İzmir yakınlarındaki Kores
Rüzgar Santrali’nin karbon emisyon azaltım sertifikaları ile nötrlenmiştir.
Gerçekleştirdiği karbon denkleştirme uygulaması sonrasında Bilim İlaç, düzenlediği “İş Ortakları Zirvesi” için “karbon nötr”
belgesi almaya hak kazanmıştır.l
ÜYELERİMİZDEN
Aksistem’in ihracat başarısı
HABERLER
Aks Elektromekanik San. ve Tic. A.Ş.,
2010 yılında Elektrikli Isıtıcılar ve
Klimalar ürün kategorisi ihracatında
göstermiş olduğu performans ile
İstanbul Elektrik Elektronik Makine
ve Bilişim İhracatçıları Birliği üyesi
firmalar arasında dördüncü sırada
yer aldı.
PAGEV’den
Farmamak’a büyük ödül
TÜYAP’ta düzenlenen 20. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı Plast
Eurasia’da yapılan törenle birincilik ödülünü Farmamak adına İş Geliştirme ve
Pazarlama Yöneticisi Barbaros Yalçınkaya aldı. Aldıkları ödülü değerlendiren
Farmamak’ın Genel Müdürü Kurt Kuruç
“Farmamak olarak sektöre değer katan
çalışmalar yürütüyoruz. Yaptığımız Ar-Ge
çalışmalarıyla sektöre öncülük ediyoruz.
Ürünlerimiz ödül kazanıyor. PAGEV’den
aldığımız ödül de bunun göstergesi” dedi.
Farmamak tarafından geliştirilen, Yüksek
Gaz bariyerli, Çok Katlı COEX Polipro-
Bu yıl altıncısı düzenlenen
PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri
Yarışması’nda, plastik işleme
teknolojisi kategorisinin birincisi
Farmamak oldu.
pilen Folyo, üstün oksijen ve aroma bariyeri olma özelliği ile; gıda alanında başta
zeytin, kırmızı et ürünleri, beyaz et ürünleri, deniz mahsulleri, unlu mamuller, süt
ürünleri gibi tüketimin yoğun olduğu
alanlarda kullanılıyor ve gıda ürünlerinin
raf ömrünü uzatıyor. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
3
0 yılı aşan sektör tecrübesi ve
imza attığı ilklerle bilinen ambalaj üreticisi Farmamak, Türkiye ve yakın coğrafyada bir
ilk olan “Yüksek Gaz Bariyerli, Çok Katlı
COEX Polipropilen Folyo Üretim “ projesi ile PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri
Yarışması’nda plastik işleme teknolojisi
kategorisinde büyük ödülü kazandı. Söz
konusu ürünü Türkiye ve yakın coğrafyadaki ülkeler arasında üreten tek firma
Farmamak.
65
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Geleceğin liderlerinden
“geleceğe miras” kareler
Darüşşafaka Cemiyeti
Yönetimi Kurulu Başkanı
Zekeriya Yıldırım ve P&G
Yönetim Kurulu Başkanı
Saffet Karpat
T
GOSBSAD
“P&G olarak önceliğimiz,
bugün hayalleri olan
çocuklara destek vererek
onları güzel yarınlara
hazırlamak. İki yıldır
sürdürdüğümüz “Hayalden Gerçeğe” projesi
ile Türkiye’de çocukların
ne kadar sorumluluk
sahibi olduğuna yakından
şahit olduk. Çocuklarımız
arkadaşlarını, ailelerini
ve çevrelerini düşünüyor.
Onların “hayal ortaklığı”
bize de ilham verdi.”
66
oplumda yaşamları iyileştirmeyi amaçlayan P&G, “Yaşa,
Öğren ve Başar” Global Yardım
Platformu’nun Türkiye projesi
“Hayalden Gerçeğe” ile geleceğin liderlerinin hayallerine ortak olmaya devam
ediyor. 2009’da P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti iş birliği ile başlatılan proje,
Darüşşafakalı öğrencilerin önderliğinde
Türkiye’ye yayılıyor. Darüşşafakalı çocukların Türkiye’nin kültürel değerlerini geleceğe aktarma isteğiyle filizlenen hayalleri;
İstanbul, Mardin, Hasankeyf, Amasra ve
Safranbolu’ya gerçekleşen gezilerle yeşermeye başladı. Farklı bölgelerden çocukların hayalleri bu kez fotoğraf karelerinde
hayat buldu.
11 Mart’ta ‘Nişantaşı Sofa Otel’de gerçekleşen Hayalden Gerçeğe - Geleceğe Miras
Fotoğraf Sergisi açılışına P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat ve Darüşşafaka
Cemiyeti Yönetimi Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım’ın yanı sıra Darüşşafakalı öğrenciler ve Mardin, Hasankeyf, Amasra ve
Safranbolu’dan 48 öğrenci katıldı. Kültürsanat ve bilim dalında geleceğin liderlerini yetiştirmek ve çocukların hayallerini
gerçeğe dönüştürmek amacıyla tasarlanan
“Hayalden Gerçeğe” projesinin ilk adımı
2010 Nisan ayında Darüşşafaka Eğitim
OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti iş
birliği ile geleceğin liderlerini yetiştirmeyi ve çocukların hayallerini gerçeğe
dönüştürmeyi hedefleyen “Hayalden
Gerçeğe” projesi kapsamında çocuklar
ilk fotoğraf sergisini açtı. Türkiye’nin
tarihi ve kültürel değerlerine ev sahipliği yapan İstanbul, Mardin, Hasankeyf,
Amasra ve Safranbolu’da çocukların
objektifine yansıyan çarpıcı kareler ilk
olarak Nişantaşı Sofa Otel’de sergilenmeye başlandı. 46 fotoğraftan oluşan
“Geleceğe Miras” Fotoğraf Sergisi,
İstanbul’da çeşitli alışveriş merkezlerinde de toplumla buluşacak.
Kurumları bünyesinde “Hayalden Gerçeğe Fatin Gökmen Planetaryumu”nun
hizmete açılmasıyla atılmıştı. Hayallerde
yolculuk 2010-2011 eğitim döneminde İstanbul, Mardin, Hasankeyf, Amasra ve
Safranbolu’ya uzandı. Darüşşafakalı öğrenciler ve bölge çocukları tarihi, kültürel
ve doğal hazineleri fotoğraf karelerinde
harmanladı. Fotoğraf sanatçısı Ömer Serkan Bakır’ın önderliğinde gerçekleştirilen
eğitimlerde çocuklar fotoğraf çekmenin
inceliklerini öğrendi. Geziler boyunca çocukların çektiği onlarca fotoğraf, ilk olarak
İstanbul’da çeşitli noktalarda, ardından
bölgelerde sergilenecek.
Sergi açılışına katılan P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, 2009 yılında
başlattıkları “Hayalden Gerçeğe” projesiyle pek çok çocuğun hayallerini gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını söyledi:
“P&G olarak 174 yıldır tüketicilerimizin
hayatlarına dokunarak yaşamlarını iyileştirecek kalitede ve değerde ürünler üretmeye devam ediyoruz. Hedefimiz “Yaşa,
Öğren ve Başar” Global Yardım Platformu
ile her yıl milyonlarca çocuğa ulaşmaktır.
Türkiye’de kurumsal olarak ve markalar
bazında yaptığımız projelerle her yıl yaklaşık 3 milyon çocuğun yaşamında anlamlı
değişimler yaratmaya çalışıyoruz” dedi.l
YÖNETİCİ
KİTAPLARI
Kurumsal
Yağ Sanatı
30 Saniyede
Ekonomi
Stratejik
Düşünmek
Yekta Özözer
Donald Marron
David J. Collis
ISBN: 9789753226264
ISBN: 9789944702492
ISBN: 978-605-5655-65-5
E
ğer; İş yaşamınızda iyice daraldıysanız, Çok yoğun çalışıyorsanız, gelen giden size iş yüklüyorsa,
Millet gözünüzün önünde yağ çekerek yükseliyor, siz ise yerinizde pati
atıyorsanız, İşleriniz bir türlü bitmiyorsa ve önünüzde evraklar, bilgisayarınızda e-postalar yığılmışsa,
Eline güç veya para geçince karakteri değişen tanıdıklarınız varsa, Siz
çalışıyorken, iş kariyerde yükselişe
gelince başkaları önünüze geçiyorsa,
Şirketinizde birileri hep sizin sırtınızdan geçiniyorsa, Patronunuzun,
amirinizin veya müşterilerinizin,
hatta eşinizin (!) istekleri bitmiyorsa,
İş yaşamına girmeyi hedefliyorsanız
ama gördükleriniz sizi ürkütüyorsa,
Bu kitabın içindeki komik öyküler,
anekdotlar ve çözümler nokta atışı
yaparak size ilaç gibi gelecek.
Kendinizi ve her gün yaşadığınız iş
ortamını aynada görmenizi sağlayacak, ülkemiz iş dünyasından kopup
gelen son derece esprili ve mizahi
yedi ayrı hikayeyle trajikomik halimizin farkına varmakla kalmayıp
tecrübeyle kanıtlanmış çözümleri de
okuyarak iş yaşamınızı doğru yönlendirme fırsatı yakalayacaksınız.l
160 Sayfa, Caretta Yayınları,
Mayıs 2011
111 Sayfa, Optimist Yayınları,
Mayıs 2011
K
B
30 Saniyede Ekonomi, en bilinen 50
iktisat teorisini ele alıyor ve onları iki
sayfa, 300 kelime ve bir resmi aşmadan, yarım dakika içinde açıklamayı
‘başarıyor’. İktisat birdenbire ekonomik durumdn çok daha eğlenceli
hale geliyor ve çok daha fazla anlam
ifade ediyor. Bütün bu yol boyunca
Adam Smith, David Ricardo ve Alfred Marshall gibi modern iktisadın
kurucu babalarıyla da karşılaşıyor,
Marksizm’den Merkantilizm’e Neoklasik Büyüme’den Karşılaştırmalı
Üstünlük teorisine ve daha pek çok
şey hakkında “kısa” bir kurs alma
şansını yakalıyorsunuz.
Stratejik düşünmeyi bir süreç olarak
görmek için ne yapmalısınız?
eynesyen İktisat ya da Serbest
Piyasa Kapitalizmi mi? Monetarizm, Oyun Teorisi ya da GÖrünmez El mi? Tabii ki, hepsinin ne
anlama geldiğini biliyorsunuz. Yani,
muhakkak hepsini duymuşsunuzdur. Ama bu iktisat teorileri hakkında bir akşam yemeğinde tartışmaya
katılabilecek ya da finansal bilginizle
bir bar sohbetinde göz kamaştırabilecek kadar bilgi sahibi misiniz?
30 Saniyede Ekonomi, 20. yüzyılda
yaşanan ekonomik gelişmeleri daha
iyi anlamak için ev hanımlarından
iktisat öğrencilerine, üst düzey yöneticilerden akademisyenlere herkesin okuması gereken bir eser.l
aşarılı bir yönetici olmak içinrakiplerin ve sektörün analizinden enformasyonu yorumlamaya
kadar-stratejik düşünmenin ayırt
edici becerilerinde ustalaşmanız ve
bu becerileri işinize nasıl uygulayacağınızı bilmeniz gerekir: Stratejik
Düşünmekle şunları öğreneceksiniz:
Stratejik düşünme nedir ve neden
değerlidir?
Stratejik düşünen kimselerin sergilediği kişisel özellikler, davranışlar, tutumlar ve bilişsel kapasite nedir?Cep
Yönderi Dizisi HakkındaCep Yönderi Dizisi yöneticilerin iş yaşamında
her gün karşılaştıkları en yaygın
meydan okumalara ivedi çözümler
öneriyor. Dizi içinde yer alan her
kitapta, güçlü ve zayıf yanlarınızı
tespit etmeye ve kritik becerilerinizi
keskinleştirmeye yarayan kullanışlı
araçlar, testler ve gerçek yaşamdan
alınmış örnekler yer alıyor. İster
masa başında, ister bir toplantıda
ya da yolda olun, bu cep kitapçıkları
size işinizin günlük talepleriyle daha
hızlı, daha kavrayışlı ve daha etkin
bir biçimde başa çıkma imkânını
verecektir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011
GOSBSAD
160 Sayfa, Sistem Yayıncılık,
Mayıs 2011
67

Benzer belgeler

gosbsad

gosbsad Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe

Detaylı

GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı

GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı MAYIS-HAZİRAN 2013 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

Detaylı

gosbsad

gosbsad Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

Detaylı

osb`leri kim yönetmeli?

osb`leri kim yönetmeli? Ayşe Serra Sayman Ünal Öz

Detaylı

GOSB Genel Kurul Yönetimine Geçiyor

GOSB Genel Kurul Yönetimine Geçiyor Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe

Detaylı

16 GOSB`lu Olmak

16 GOSB`lu Olmak Ayşe Serra Sayman Ünal Öz

Detaylı