GOSBSAD - bilgikurumsal.org
Transkript
GOSBSAD - bilgikurumsal.org
GOSBSAD GOSB SANAYİCİLERİ DERNEĞİ DERGİSİ Üniversite Sanayi İşbirliği OCAK-ŞUBAT-MART 2010 SAYI: 19 GOSB'de yüksek lisans eğitimi GOSBSAD GOSBSAD DERGİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER GOSBSAD Mesajı 14 15 Kriz aşılıyor mu? 18 8 22 Genel Sekreter Mesajı 26 GOSB'dan Haberler GOSB seçime gidiyor 11 İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı 28 2009'da "Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri" belli oldu Üyelerimizin dikkatine 13 Programda Modern Mühendislik Eğitimi Prof. Dr. NEJAT TUNCAY Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı 29 Kocaeli'de istihdama katkı ödülleri 12 'Sorununuzu paylaşır, hızlı çözüm üretmeye çalışırız' Prof. Dr. SUAT TEKER GOSBSAD olağan genel kurulu GOSBSAD FUTBOL TURNUVASI 2010 Heyecan Başlıyor 'Birlikte daha fazla üretelim' Okan Üniversitesi Rektörü Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri GOSB Yönetiminde Başkan değişikliği Yakın Çevremizden Prof. Dr. SADIK KIRBAŞ Tunçer Gömeçli 10 Hayata Kıymet Katan Artılar İş Yaşamına En Yakın Üniversite Selçuk Paksoy Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi GOSBSAD ve Okan Üniversitesi İşbirliği’nde İlk Adım: GOSB Çalışanlarına Yüksek Lisans Eğitimi Kuvvetli destek sağlayacak programlar Prof. Dr. TARGAN ÜNAL Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü 36 Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yayın Organı GOSBSAD Adına İmtiyaz Sahibi: Selçuk Paksoy GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe Yayın Kurulu: İsmail Turfanda Şahin Ürgün Faruk Şekeroğlu Tunçer Gömeçli İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Şahabettin Bilgisu Cad. No: 613 PK: 0072 Gebze 41480 Kocaeli Tel: 0 262 677 11 77 Faks: 0 262 677 11 78 İş Yaşamı Misafir memnuniyeti odaklı bir anlayış: Titanic Otelleri GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD 6 3 GOSBSAD GOSBSAD DERGİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER Üyelerimizden 56 İstanbul Park'ta Formula 1 heyecanı Geleceğin teknolojilerini üretmede öncü kuruluş: KCC 42 Motor Sporları GOSB Teknopark 60 Çevre 'Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri' Yarışması 62 Ürün Geliştirmenin Her Aşamasında ABİGEM Teknopark Yanınızda... 44 Üyelerimizden Arçelik, ticari klima sektöründe büyümeye devam ediyor 63 Üyelerimizden Alışan’da lojistik süreçler teknoloji ile besleniyor ArcelorMittal Kuzey Irak’ta inşaat demiri tesisi kuracak 64 Avon Türkiye David H. McConnell Ödülü’nü Kazandı Aygaz, ticaret hacmini yüzde 19 artırdı 'Üretimimizin temelinde sevgi var' 48 Çevre OSB'ler TOSB-TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 52 65 Enerji Verimliliği Enerji verimliliği yeni bir sektör yarattı: EVD 66 67 Yapım: Mavi Tanıtım ve İletişim Rasim Paşa Cad. Ayrılıkçeşme Sok. No: 122 Kadıköy 34500 İstanbul Tel: 0 216 418 59 31 Faks: 0 216 348 95 22 Baskı: Özgün Ofset Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent - İstanbul Tel: 0 212 280 00 09 Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. GOSBSAD Dergi Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği tarafından üç ayda bir yayınlanır. Ulusal-Türkçe-İlmi Küresel ısınmaya karşı Eko Design 2010 Konferansı Balnak yeni atılımlar peşinde Orkestra Linde için çaldı... Bu öykülerin "öyküsü" başka GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD 38 5 GOSBSAD Kriz aşılıyor mu? MESAJI Selçuk Paksoy GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 6 İki yıla yakın bir zamandan beri hep krizi konuşuyoruz. Aslında kriz üstüne kriz yaşıyoruz. Bu arada krizler de birbirine karışıyor. cu, üretim tesislerine ek yatırım yapılmaması mı, biraz kıpırdanma ile bu fiyat artışlarına neden oluyor? Galiba hepsinin bir doğruluk payı var. Ekonomik kriz sanki biraz gerilemeye başladı, ekonomide biraz hareketlenme gözlemlenir oldu. Elbette buna bakarak her şey düzeliyor diyemeyiz. Daha kat edilecek çok yol var. Kimyasal maddelerde küresel boyutta, darlık ve bunun neden olduğu fahiş fiyat artışları yaşanıyor. Acaba bu darlık ve fiyat artışı, krizin hafiflemeğe başladığının bir belirtisi mi, yoksa büyük üreticilerin son yıllarda çok düşmüş olan fiyatları kendileri açısından biraz iyileştirme isteğinden mi kaynaklanıyor? Acaba uzun süren durgunluk sonu- GOSB yönetiminde de bir kriz yaşadığımızı tespit etmek zorundayız. 2009 Temmuz başındaki Genel Kurulda seçilerek işbaşına gelen yeni ekibin oluşturduğu GOSB yeni Yönetim Kurulu, başkanlığa Sayın Dr. Yavuz Doğan’ı getirmişken, aynı Yönetim Kurulu Mart 2010 da Sayın Doğan’ı başkanlıktan alıp, yerine Sayın Vahit Yıldırım’ı Yönetim Kurulu Başkanlığı’ na seçti. Sayın Yavuz Doğan Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etti ve Müteşebbis Heyet Başkan Vekilliği’ne devam ediyor. Aradan geçen 8-9 ay gibi kısa bir sü- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Bilindiği gibi, seçimler sonrası, eski yönetimin yaptığı işlerin yanlış olduğu varsayımıyla, yeni yönetim hemen hemen her şeyi değiştirme yolunu seçti. Bu arada sırayla, tirildi, o halde yaptıkları ithamları tek tek ortaya döküp kanıtlamak zorundadır. Her türlü bilgi ve dosya ellerinin altında bulunuyor. Varsa kanıtları biz tüm katılımcılara tek tek göstermelerini bekliyoruz, talep ediyoruz. GOSB Avukatının, GOSB Bölge Müdür Muavininin (mali işlerden sorumlu) ve GOSB Bölge Müdürünün işine son verdi. Aynı zamanda siz sayın katılımcılarımızın da, gerçek manada GOSB yönetimine, dernek faaliyetlerine katılmanızı bekliyor, rica ediyoruz. Lütfen ilgileniniz, lütfen doğru bilgilere itibar ediniz ve doğru kararları veriniz. Daha önceki yönetimin 6 aydan uzun bir zaman diliminde üzerinde titizlilikle çalışıp, sonuçlandırdığı ve imza aşamasına getirdiği arıtma tesisi ihalesini, iptal edip, daha ucuz olduğu varsayımıyla, pratikte bize daha pahalıya mal olacak başka bir müteahhit grubuna verdi. Bizim bu kararın birçok yönden yanlış olduğunu defalarca uyarmamıza rağmen, itibar edilmedi. Bu bilgilerin yanında sizlere çok güzel haberlerimiz de var. Hepimizin ve ülkemizin ortak sorunu olan eğitim meselemize ilk adım olarak, çok önem verdiğimiz ve sizlerden destek ve katılımlarınızı eklediğimiz Sanayi - Üniversite İşbirliği kapsamında, GOSBSAD - OKAN ÜNİVERSİTESİ ortak girişimiyle GOSB içinde bir yüksek lisans programını mayıs ayı basında uygulamaya koyuyoruz. Tembelova’da da yanlış yapılan icraatlar söz konusu. Özetle bu yönetim, eski yönetimin icraatını ve programını beğenmeyip, gerçeklere dayanmayan eleştiri ve söylemlerle, 02 Temmuz 2009 daki Genel Kurulda oy topladı ama, 9 ay içinde kendi içinde bölünmeye gitti. Bu durumun bizim GOSB’umuza hiç yakışmadığını belirtmek zorundayız. 9 aylık bir zaman dilimi bir ekibin bölünmesi açısından çok kısa bir süre ama, buna karşın, eski yönetime yapılan ithamların ortaya çıkarılması için gereğinden fazla uzun bir zaman dilimini oluşturuyor. Mademki bu ekip eski yönetime olan ithamlar karşılığında 02 Temmuz 2009’daki Genel Kurul tarafından ödüllendirildi ve işbaşına ge- YÖK’ün kabul ettiği bu programda; İşletme, Uluslararası Ticaret, Satış-Pazarlama olmak üzere 3 ayrı dalda eğitim yapılacak. Eğitim haftada 3 gün ,hafta içi 18.0021.30 (veya isteğe göre hafta sonu) olmak üzere üçer aylık dilimlerde toplam 9 ayda tamamlanacak. Bununla ilgili tanıtım yaptık, broşürlerimizi gönderdik, halen bilgilendirme-tanıtım amaçlı ziyaretlerimizi sürdürüyoruz. Okan Üniversitesi’nin değerli hocalarının GOSB’a katılımcılara kadar gelip verecekleri bu yüksek lisans programının, hem katılımcılara, hem de işverenlere büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor, katılım ve ilginizi bekliyoruz. Saygılarımla... GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD rede ne oldu da, yeni grup içinde bu bölünme yaşandı ve böylesine radikal kararlar alma ihtiyacı duyuldu? Ortada ciddi bir durumun olduğu tartışılmaz. 7 GOSBSAD MESAJI diğimiz deneyimlerden yola çıkarak bu sene turnuvayı bahar aylarına alıyoruz. Mayıs ayı içinde başlayacak turnuvanın geçen seneden çok daha fazla ilgi görmesini ve en az geçen seneki kadar dostça geçeceğine yürekten inanıyoruz. Dergimizin bu sayısının misafiri, yakın komşumuz, üye ve katılımcılarının bir kısmı bölgemiz içinde de faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek İhtisas Organize Sanayi Bölgesi; TOSB (Taysad Organize Sanayi Bölgesi). TAYSAD ve TOSB’u birkaç dergi sayfasına sığdırmak mümkün değil. Biz sadece bir tanıtım ve özet yapmaya çalıştık. Tunçer Gömeçli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz, 2010 yılının ilk çeyreğini tamamladık ve bu dönemde de bölgemizde yeni bir ilk’e imza attık. Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde başlatmış olduğumuz “Yüksek Lisans Eğitimi” projemizle, tüm sanayicilerin ihtiyaç duyduğu “nitelikli personel” sayısının artmasına ve katılımcı gençlerin kariyer gelişimlerine katkıda bulunmayı, “Kazan – Kazan” yaklaşımı ile hem sanayicilerimizin hem de çalışanların kazançlı çıkmasını hedefliyoruz. “Yüksek Lisans Eğitimi Hiç Bu Kadar Yakın Olmadı” sloganı ile tanıtımını yapmakta olduğumuz projemizde, üniversiteyi katılımcıların ayağına getiriyor, GOSB içindeki sınıflarda sadece hafta içi mesai saatleri sonrası yapılacak eğitimlerle, ulaşım zorlukları ve zaman kaybını neredeyse sıfırlıyoruz. Katılımcılara ise sadece devamlılığı aksatmamak ve çalışmak kalıyor. Değerli sanayicilerimiz ve yöneticilerimizin, 5 Mayıs tarihinde başlayacak eğitime katılımı teşvik etmelerini ve desteklemelerini bekliyoruz GOSBSAD Bu projemizden yola çıkarak bu sayımızda “Sanayi – Üniversite İşbirliği” temasını işliyoruz. Dergimiz içinde proje ortağımız Okan Üniversitesi’nin tanıtımını ve konu ile ilgili detaylı yazılar yer alıyor. 8 Geçen sayımızda “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2009”un tamamlanması ile ilgili haberler yar aldı. Bu sayımızda da “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2010”u anons ediyoruz. Geçen yıl EkimKasım aylarında düzenlediğimiz turnuva zaman zaman hava şartlarının azizliğine uğramıştı. EdinOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB bünyesinde yer alan kuruluşların tanıtımı bu sayımızda da devam ediyor. Bölgemizin yeni katılımcılarından olan TAYAŞ Gıda San. ve Tic. A.Ş. üretiminin yüzde 90’ını 110 ülkeye ihraç eden bir kuruluş. Kore’de kimya sektörünün lideri ve öncüsü olan KCC Boya San. ve Tic. Ltd. Şti. ise, ülkemizde başta Hyundai olmak üzere birçok önemli kuruluşun boya tedarikçisi. Teknopark içinde yer alan Kocaeli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi A.Ş. ise bölgemizdeki işletmelerin ürün geliştirme ve ARGE çalışmalarında karşılaştıkları problemlere teknolojik çözümler sunan, ürün tasarımı ve üretim teknolojilerinin verimli kullanılması konularında şirketlere hizmet veren bir kuruluş. Biz bu kuruluşları daha yakından tanımaktan ve başarılarını görmekten mutlu olduk. Bizleri gururlandıran ve sevindiren, bölgemizde yer alan diğer kuruluşlarla ilgili başarı haberleri de var. Kocaeli’de 2009 yılında istihdama katkı sunan kurum ve kuruluşlar içinde yer alan GOSB katılımcısı Autoliv Cankor, Betek Boya, Arçelik-LG Klima Sanayi A.Ş, Işık Plastik ve Torun Bakır Alaşımları’nın başarılarını kutluyoruz. Adecco ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen, ‘’Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009’’ araştırmasında dereceye giren şirketler içinde, bölgemizde de faaliyet gösteren, Arçelik, Eczacıbaşı, Ülker, Procter&Gamble ve Siemens Sanayi’nin de yer alması bizleri mutlu eden bir başka olay. Bu sayımızın son haberi, derneğimizin olağan Genel Kurulunun Mayıs ayında yapılıyor olması. İlk toplantı 7 Mayıs’ta. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde ikinci toplantı 14 Mayıs tarihinde yapılacak. Genel Kurul haberlerimizi bir sonraki sayımızda duyuracağız. Saygılarımla GOSB’DAN HABERLER GOSB seçime gidiyor GOSB Yönetimi Başkanını değiştirince Müteşebbis Heyet Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Kararı Aldı GOSB Yönetiminde Başkan değişikliği GOSBSAD GOSB Yönetim Kurulu 23 Mart tarihli toplantısında kendi arasında görev değişikliği kararı aldı. GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yavuz Doğan’ın yerine başkanlığa Vahit Yıldırım getirildi. Gebze Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Dr. Yavuz Doğan bu gelişme üzerine GOSB Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa etti. GOSB Müteşebbis Heyeti Başkanı ve GOB eski Başkanı Yavuz Doğan, 15 Nisan Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında gelişmeleri anlattı G OSB Yönetim Kurulu, dört üyenin katıldığı 23 Mart tarihli toplantısında üç üyenin oyu ile Sayın Dr. Yavuz Doğan’ı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden hukuken tartışmalı bir yöntemle aldı. GOSB Müteşebbis Heyeti 13 Nisan tarihinde yaptığı toplantıda, nezaket göstererek, yönetim kurulunu makul bir süre içinde Olağanüstü Seçimli Genel Kurul yapmakla görevlendirmesi sonrası, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Dr. Yavuz Doğan bu gelişme üzerine GOSB Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa etti. GOSB Müteşebbis Heyeti Başkan Yardım- ilk kez bi yöneti r OSB mi ken di görevd en ald ı. cısı görevine devam etmekte olan GOSB eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yavuz Doğan, GOSB Yönetiminden bedeli karşılığı salon talep etmesine rağmen, kendisine her hangi bir cevap verilmemesi üzerine, 15 Nisan Perşembe günü TOSB toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenleyerek gelişmeleri değerlendirdi Toplantıyı “Hesap verme ve suçlamaları yanıtlama toplantısı” olarak adlandıran Dr. Doğan, görev süresince yapmış olduğu icraatları özetledikten sonra, kendisine yöneltilen suçlamaları yanıtladı. Toplantı, basın mensuplarının sorularının yanıtlanması ile sona erdi.l r o y i d i G e m i ç e S B S GO 10 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB’DAN HABERLER GOSBSAD olağan genel kurulu Derneğimizin olağan Genel Kurul Toplantısı 7 Mayıs 2010 Cuma günü yapılacak Derneğimiz GOSBSAD’ın olağan genel kurul toplantısı 7 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te GOSB Yönetim Merkezi Konferans Salonu’nda yapılacak. İlk toplantıda yasal çoğunluğun sağlanamaması halinde, ikinci toplantı 14 Mayıs 2010 Cuma günü aynı saat ve yerde yapılacak. Yeni Yönetim Kurulu’nun seçileceği Genel Kurulun başarılı geçmesini diliyoruz...l GOSBSAD FUTBOL TURNUVASI 2010 Heyecan Başlıyor lerinden yola çıkarak 2010 turnuvasını Nisan ayında başlatma kararı aldık. 2010 yılı turnuvasının “hali sahada” yapılması olasılığı oldukça yüksek. Bu konu katılımcı takımlarla yapılacak toplantıda kesinlik kazanacak. 2010 turnuvasında da geçen yılki uygulamaya devam edilecek. Gruplarda tek devreli lig usulü yapılacak maçlar sonrasında ilk dereceleri alan takımlar daha sonra eleme usulü yapılacak maçlarla yollarına devam etmeye çalışacaklar. Böylece turnuvaya katılan takımlar en az dörder maç yapmış olacaklar. 2010 turnuvamızın, geçen yıldan daha büyük bir ilgi ile karşılanmasını ve katılımın geçen yıldan daha yüksek olmasını bekliyoruz.l Kocaeli'de istihdama katkı ödülleri Gebze’de 2 Nisan tarihinde düzenlenen bir törenle, Kocaeli’de 2009 yılında istihdama katkı sunan kurum ve kuruluşlara İŞ-KUR İl Müdürlüğü tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Milletvekili Sibel Gönül, İŞKUR Genel Müdürlüğü yöneticileri tarafından plaket verildi. Plaket verilen kurum ve kuruluşlar arasında beş GOSB katılımcısı da yer alıyor. Autoliv Cankor Emn.sistemleri, Betek Boya Kimya sanayi A.Ş, Arçelik-LG Klima sanayi A.Ş, Işık Plastik, Torun Bakır Alaşımları’nın başarılarını kutluyoruz. 2009 yılında Kocaeli’de istihdama katkı sunan kurum ve kuruluşlara verilen plaketlerin üçü GOSB Katılımcısı GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD G elenekselleştirmek hedefi ile ve “Dostluk ve Centilmenlik Kazanacak” sloganı ile ilkini 2009 yılı sonbaharında düzenlediğimiz futbol turnuvamız bu yıl ilkbaharda başlayacak. Kurumlar arası tanışıklık ve dostluğun gelişimine önemli katkıları olduğuna inandığımız turnuva, geçen yıl büyük bir ilgi ile karşılanmış ve başta GOSB Bölge Müdürlüğü, Hektaş A.Ş. ve Develi Turizm olmak üzere katılan tüm kuruluşların katkılarıyla başarılı bir şekilde tamamlanmıştı. Geçen yıl Ekim ve Kasım aylarında yapılan maçlardan bazılarının olumsuz hava şartları ve ağırlaşan sahaya rağmen oynandığı, bazı maçların da aynı nedenlerle ertelendiği deneyiminden ve turnuvaya katılan takımların istek- 11 GOSB’DAN HABERLER Adecco ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen, ''Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri 2009'' araştırmasında dereceye giren şirketler arasında GOSB Katılımcıları göze batıyor. 2009'da "Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri" belli oldu A decco ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen, ‘’Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009’’ araştırmasında dereceye giren şirketler, törenle ödüllerini aldı. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve 618 şirketten bin 347 orta ve üst düzey yöneticinin yanıtladığı anket sorularına dayanılarak belirlenen listede ilk 20 arasında GOSB katılımcısı var. Araştırma, şirketlerin sosyal sorumluluk, çalışan memnuniyeti, müşteri memnuniyeti, itibar gibi kritik konularda profesyonel yöneticiler tarafından nasıl algılandığına ilişkin verileri içeriyor. Araştırmaya katılan yöneticilere göre kaliteli ürün sunan, tasarımcı ve yenilikçi şirketler, itibar liginde ön sıralarda yer alırken, çalışanlarına önem veren, onların gelişimlerine ya- tırım yapan ve haklarını samimiyetle tanıyan şirketler de yüksek beğeni puanlarına sahip oldular. Araştırmaya göre Türkiye’nin en beğenilen ilk 20 şirket arasında yer alan GOSB katılımcıları sıra numaraları ile şunlar: 2- Arçelik (Arçelik LG GOSB’da katılımcı olarak yer alıyor) 6- Eczacıbaşı Topluluğu (Eczacıbaşı Girişim Pazarlama ve e-Kart şirketleri GOSB katılımcısı) 8- Ülker (Ülker Bisküvileri, İdeal Gıda ve Farmamak GOSB katılımcısı) 9- Procter&Gamble 16- Siemens Sanayi GOSBSAD olarak başarılarını gönülden kutluyoruz.l Üyelerimizin dikkatine Haberiniz var mı? Farkında mısınız? 5941 sayılı Çek Kanunu 14.12.2009 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve 20.12.2009’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlülüğe girdi. İşte size yeni uygulamalardan birkaç örnek; Çek hesabı açtırmak isteyen gerçek kişiler kimlik belgesi olarak, nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi ibraz edebilecekler. GOSBSAD Çek hesabı açtırmak isteyen gerçek kişiler hesap açtırırken adli sicil kayıtlarını da bankaya verecekler. Esnaf ve sanatkarlar ise, esnaf ve sanatkar sicil kayıtlarını verecekler. 12 Hesap sahibi, vekili veya yasal temsilcisinin imzası olmadan çek hesabı açılamayacak. Hesap sahibi gerçek kişi kendisi adına çek keşide etmek üzere bir başkasını temsilci veya vekil tayin edemeyecek. Tacirlerin düzenlediği çekler, tacir olmayanların düzenlediği çekler ve hamiline OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ düzenlenen çekler birbirinden farklı olacak. Bankaların, her bir çek için ödeme yükümlülüğü 470 TL‘den 600 TL’ye çıkarıldı. Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili olarak hukuki takip yapılamayacak. Hukuki takip yapılabilmesi için çekin üzerinde yazılı kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksız işlemine tabi tutulması gerekiyor. NOT: Bu hüküm 1.1.2012 tarihine kadar uygulanmayacak. Borcunu düzenli olarak ödeyen kişiler alacaklıları ile ödeme vadesi konusunda yeni bir anlaşma yapabilecekler. Tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezalarının infazı ertelenebilecek veya durdurulabilecek. Yine anlaşma halinde karşılıksız çek nedeniyle açılan soruşturma veya kovuşturmalar da durdurulabilecek. l GOSBSAD’DAN HABERLER GOSBSAD ve Okan Üniversitesi İşbirliği’nde İlk Adım: GOSB Çalışanlarına Yüksek Lisans Eğitimi İmkânlar ile İhtiyaçlar Buluştu GOSBSAD GOSBSAD ve Okan Üniversitesi arasındaki işbirliğinin ilk adımı, bir sonraki adımların arayışına zemin oluşturdu. Üniversite’nin zengin imkânlarının GOSB ihtiyaçları için açılımı, üniversite-sanayi işbirliğinin yeni örneklerinin müjdesini veriyor. 14 OKAN ÜNİVERSİTESİ G OSBSAD ile Okan Üniversitesi’nin Yüksek Lisans Eğitim Programı için yaptıkları işbirliği protokolü 3 Şubat 2010 günü Okan Üniversitesi Akfırat Yerleşkesi’nde, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ve GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy tarafından imzalandı. Protokol imza töreninin bir arama konferasına dönüştüğü toplantıda; Okan Üniversitesi akademik kadrosunun ‘Yüksek Lisans Eğitim Programı’ hakkında verdikleri geniş bilgilerin yanısıra yeni işbirliği olanakları üzerinde duruldu. GOSBSAD Başkanı Selçuk Paksoy: “GOSB Sanayicileri olarak bizler, bir sanayi bölgesi olan, çevresindeki üniversiteler ve bilim kurumları ile de öne çıkan GOSB’de, belki OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ileride Üniversite-Sanayi işbirliğine güzel bir örnek olacak bu çalışmanın gerekliliğine inanıyor ve Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde ilk projemizi başlatıyoruz” dedi. İçinde bulunulan aşamanın bir envanter çalışması olduğuna dikkat çeken Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ise: “Bu toplantıyı başka toplantılar izleyebilir. Başka konularda da sizleri aydınlatma ya da birlikte aydınlanma olanağı bulabiliriz” diyerek, Üniversite’nin sunabileceği yeni işbirliği fırsatlarına yönelik bilgilendirmede bulundu. İlerleyen sayfalarımızda Okan Üniversitesi Rektörü ve akademik kadrosunun toplantı sırasında yaptıkları konuşmaların geniş bir özetini bulacaksınız. l Haya+a Kıyme+ Ka+an Ar+ılar GOSBSAD: “Amacımız, sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli personel sayısının artmasına katkı sağlamak, GOSB çalışanlarına kariyer geliştirme fırsatı sunmak” GOSBSAD olarak, Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde başlatmış olduğumuz “Yüksek Lisans Eğitimi” projemizde, tüm sanayicilerin ihtiyaç duyduğu “nitelikli personel” sayısının artmasına katkıda bulunmayı, “Kazan – Kazan” yaklaşımı ile hem sanayicilerimizin hem de çalışanların kazançlı çıkmasını hedefliyoruz. Amacımız, bölgemizdeki nitelikli eleman sayısının artmasına, firmalarda eleman devir hızlarının azalmasına, fiilen iş hayatının içinde olan gençlerin, alacakları eğitim ve deneyim paylaşımı ile edinecekleri bilgiler ile kariyer gelişimlerine ve genel olarak iş yaşamına katkı sağlamak. Yüksek Lisans eğitimin kendilerine sağlayacağı katma değerin bilincinde olan ve yüksek lisans yapmak arzusunda olan çalışanlar için zaman, ulaşım ve maliyet en önemli faktörler. Bize oldukça yakın bir mesafede yer alan ülkemizin modern ve değerli üniversitelerinden biri olan Okan Üniversitesi ile yürüttüğümüz çalışmalarda, bu faktörlerin olumsuz yönlerini en düşük düzeye indirmek çabası içinde olduk. Varmış olduğumuz noktada, GOSB sınırları içinde yer alan sınıflarda, hafta içi üç gün ve mesai saatleri sonrası verilecek eğitimlerin, GOSB ve civarındaki OSB’lerde çalışanlar için yüksek lisans yapabilme şartlarını son derece kolaylaştırdığını düşünüyoruz. Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ve GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy GOSBSAD Programımızın katılımcıların kariyerine artılar, yaşantılarına renk katmasını, nitelikli ve çok yararlı bir eğitim dönemi geçirmelerini diliyor, değerli sanayicilerimiz ve yöneticilerimizin de teşvik ve desteklerini bekliyoruz. l 15 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSB’DAN HABERLER GOSB içinde yer alan eğitim salonlarında açılacak programlarda İşletme, Uluslararası Ticaret, Satış ve Pazarlama konularında yüksek lisans eğitimleri verilecek. Kredili dersleri ve bitirme projesi veya bitirme tezini başarıyla tamamlayan ve Enstitü tarafından belirlenen diğer koşulları yerine getiren öğrenciler, programın özelliğine göre verilecek unvanı belirleyen ve ilgili Enstitü Müdürü ile Üniversite Rektörü’nün imzasını taşıyan Yüksek Lisans diplomasına sahip olacaklar. Yüksek Lisans Programları ile ilgili detaylı bilgi gosbsad@gosb.com.tr adresinden ve 0262 677 11 77 ve 0262 677 11 79 No’lu telefonlardan alınabilir. Kayıt işlemleri GOSB Sanayicileri Derneği Merkezi’nde yer alan “Kayıt Bürosu”nda devam etmektedir. 2010-2011 EĞİTİM DÖNEMİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM AKADEMİK TAKVİMİ DÖNEM YAZ DÖNEMİ 1.Dönem GÜZ DÖNEMİ GOSBSAD 2.Dönem 16 BAHAR DÖNEMİ 3.Dönem BAŞLANGIÇ BİTİŞ Kayıt Tarihleri 08.03.2010 30.04.2010 Eğitim Dönemi 03.05.2010 09.07.2010 Final Sınavları 12.07.2010 18.07.2010 Kayıt Tarihleri 23.08.2010 01.10.2010 Eğitim Dönemi 11.10.2010 17.12.2010 Final Sınavları 20.12.2010 26.12.2010 Kayıt Tarihleri 27.12.2010 31.12.2010 Eğitim Dönemi 03.01.2011 11.03.2011 Final Sınavları 14.03.2011 20.03.2011 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ARS GRUP İNŞAAT ARS GRUP HAFRİYAT NAKLİYAT İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Toprağa yön vermek bizim işimiz... GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN İş Yaşamına En Yakın Üniversite 12 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alana sahip Okan Üniversitesi, hemen her tür aktivite için imkan sunuyor. T GOSBSAD ürkiye’nin en genç ve dinamik üniversitelerinden Okan Üniversitesi, Okan Kültür, Eğitim ve Spor Vakfı tarafından resmi olarak 1999 yılında kurulmuş, eğitim-öğretime ise 2003-2004 akademik yılında başlamış. Hızla büyüyen Üniversite, 2006-2007 öğretim yılından itibaren yeni ve modern Akfırat kampüsüne yerleşmiş. 18 “İş Yaşamına En Yakın Üniversite” sloganıyla hareket eden Okan Üniversitesi alanlarında uzman akademik kadrosuyla, eğitime çağdaş yaklaşımıyla, birinci sınıftan itibaren öğrencilerini iş yaşamına hazırlayan, uygulamaya dönük çalışmalarıyla teori ve pratiği bir araya getiriyor. 2006-2007 öğretim yılında ilk mezunlarının veren üniversite, bu iddiasını kanıtlamış, mezunlarının hepsi bir işe yerleşmiş. OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Eğitim ile iş dünyası arasında köprü oluşturmayı hedefleyen Okan Üniversitesi, öğrencilerinin birinci sınıftan başlayarak İş Yaşamına Hazırlık Programı kapsamında işletmelerde görev almalarını sağlıyor. Böylece öğrenciler iş yaşamını tanıyor, teori ile pratik arasında ilişki kurarak bilgi ve becerilerini artırmanın yanı sıra motivasyon kazanıyorlar. İş Yaşamına Hazırlık Programını başarıyla tamamlayan öğrencilere katılım belgesi veriliyor ve mezun olduklarında diplomalarına iş tecrübesine ilişkin sertifikalar da ekleniyor. İşbirlikleri Okan Üniversitesi’nin DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu), Türk Avrasya İş Konseyleri, Telekomünikasyon Kurumu, Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye Se- 35 Yıllık Deneyimin Paylaşımı Yurtiçi ve yurtdışında farklı sektörlerdeki çalışmalarıyla tanınan Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, eğitimci kökenli bir işadamı olarak deneyimlerini öğrencilerle paylaşmayı seviyor; “35 yıldır bu ülkeye hizmet eden bir iş adamı olarak, özellikle yurtdışında edindiğim deneyimleri memnuniyetle öğrencilerle paylaşıyorum. İş ararken hangi donanımlara sahip olmaları gerektiğini onlar adına izliyorum” diyor. Misyon-Disiplinlerarası ilişki kurabilen, analitik düşünce yeteneğine sahip ve girişimcilik ruhu kazanmış mezunlar yetiştirmek, ayrıcalıklı mezun verebilmek için bilimden uygulamaya köprü olabilen yenilikçi bilimcilere yatırım yapmak ve onları desteklemek, sosyal sorumluluk ve çevre bilincini ön planda tutarak, toplumun ihtiyaçlarına yönelik eğitim ve araştırma faaliyetlerine ağırlık vermek, bilgiyi, teknoloji ve toplumsal faydaya dönüştürmektir. Akademik kadrosuyla da bir dünya üniversitesi İş yaşamına en yakın üniversite olma iddialarını akademik kadrolarıyla desteklediklerini ifade eden Bekir Okan: “Her biri konusunda uzman, yüksek akademik niteliğe sahip aynı zamanda sektör deneyimli öğretim üyelerini kadromuza alıyoruz. Üniversitemizin bütün kurucu dekanları ve bölüm başkanları bu özelliklere sahip. Geçen sene yapmış olduğumuz transferlerle bu kadroyu daha da zenginleştirdik. Bu isimlerden bazıları; İktisadi İdari Bilimler Fakültesi kadrosuna katılan Türkiye`nin en önemli finans profesörlerinden ve Boğaziçi Üniversitesi eski dekanlarından Prof. Dr. Özer Ertuna, AB konusundaki yorumlarıyla tanınan ünlü akademisyen Prof. Dr. Erol Manisalı, Boğaziçi Üniversitesi Eski Dekanlarından, Satış ve Pazarlama alanında isim yapmış Prof. Dr. Ahmet Koç, Türk Telekom`un eski başkanı Prof. Dr. Ömer Arasıl, yeni kurulan Sağlık Yönetimi Bölümü`nün Başkanı Prof. Dr. Mithat Kıyak ve Güzel Sanatlar Fakültesi kadrosuna katılan güzel sanatlar eğitiminin duayenlerinden Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanlarından Hakan Tartan`dır” diyor. l Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan eğitimci kökenli bir işadamı GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD yahat Acenteleri Derneği, Uluslararası Nakliyeciler Derneği, Türkiye Turizm Yatırımcıları Birliği, Türk Hava Yolları, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı, Türk Kızılayı, Festo San. Tic. A.Ş., Akfırat Belediyesi gibi iş hayatına yönelik kurumlarla ve Pekin Kültür ve Dil Üniversitesi, Murray State University, Anadolu Üniversitesi gibi eğitim kurumlarıyla ile işbirliği protokolleri bulunuyor. Vizyon-Uluslararası standartlardaki eğitim ve öğretimi ile ülkenin ve iş yaşamının sorunlarının çözümüne bilimsel destek sağlayan, sosyal sorumluluk ve çevre bilinciyle donatılmış, iç ve dış rekabete açık, çağdaş iş yaşamına hazır öğrenciler yetiştiren bir dünya üniversitesi olmaktır. 19 GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. SADIK KIRBAŞ 'Birlikte daha fazla üretelim' GOSBSAD Prof. Dr. SADIK KIRBAŞ, Okan Üniversitesi’ni ve GOSB’a sunabilecekleri zengin işbirliği olanaklarını anlattı. 22 N eden bir araya geldik? Bir işbirliği protokolü yaptık Okan Üniversitesi ile GOSBSAD arasında ve ilk planda bir yüksek lisans programını uygulamaya karar verdik. Okan Üniversitesi’nin belli bir deneyimi ve bir özelliği var: İş yaşamına yakın üniversite. Programları iş yaşamıyla uyumlu, iş yaşamının aradığı standartlarla bütünleşen, uygulamada deneyimleri olan öğretim elemanlarının görev aldığı bir üniversiteyiz biz. İş yaşamına hazırlık programı, girişimcilik dersleri vb. var. Şimdi yüksek lisans programında da farklı şeyler yapmaya çalışıyoruz. Daha önce sanayinin içinde, iş yerinde yüksek lisans programı uyguladık ve çok başarılı oldu. Bu deneyimlerimizi çevremizdeki organize sanayi bölgeleriyle, üniversitemizin komşusu olduğu bu bölgelerle işbirliği yaparak paylaşmak istedik. Dudullu’yla bunu yapıyoruz. Gebze’yle de yapmaya başlayacağız. Konuşmalarımızda üniver- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ sitemizin çevremize daha başka konularda da katkıları, yardımları olabileceğini, birlikte başka şeyler de yapabileceğimizi düşündük. Dolayısıyla ilk planda biz kendi olanaklarımızı bir sıralayalım, konuşalım, dillendirelim, sizler de taleplerde bulunun, hangi noktalarda ne gibi ihtiyaçlarınız var bunları paylaşalım, daha fazla işbirliği yapalım. Üniversitelerin üç temel misyonu var: Birisi eğitim-öğretim, diğeri araştırma, üçüncüsü de toplumsal hizmet, toplumsal fayda. Her üç konuda da işbirliği alanları var. Eğitim konusunda yapılabilir. Biz programlarımızı sizlere daha iyi tanıtabiliriz. Çocuklarınız, yakınlarınız olabilir. Dolayısıyla daha aydınlanmış olarak, programlar konusunda yeterli bilgi sahibi olarak O.Ü.’nün olanaklarından yararlanabilirsiniz. Bu lisans eğitimi şeklinde olabilir, ön lisans olabilir. Bir meslek yüksekokulu ihtiyacını karşılayabiliriz. Bizim bildiğimiz kadarıyla organize sanayi bölgelerinin bazıları -ki Gebze de bu yönde girişimlerde bulundu- bir okullaşma, bir eğitim kurumu kurma gibi yaklaşımları var. Çok da haklı yaklaşımlar bunlar. Bu birikimin değerlendirilmesi lazım. Ama bunun yapılması olağanüstü güç. Üniversitenin katkısı önemli burada. Bu güçlükleri çoğu zaman aşamıyorsunuz. O zaman diyebiliriz ki; sizlerle birlikte meslek yüksekokulu oluşturabiliriz, mevcut okulumuzu birlikte değerlendirebiliriz, arzu edilen bölümleri açabiliriz, eğitimin yapılmasında sizler danışma kurullarımızda olabilirsiniz, staj olanaklarınızda sizlerle birlikte karar verebiliriz, burs sistemini sizlerle birlikte kurabiliriz, mezun olduktan sonra onları değerlendirebilirsiniz, bu sistemi birlikte kurabiliriz. Lisansta bunu yapabiliriz, yüksek lisansta da. Master programlarıyla başlayabiliriz. Sizlerin ihtiya- cı olan alanlarla bunu yapabiliriz. Bu işletme olabilir, bankacılık-finans olabilir, başka alanlar olabilir. Mühendislik alanları olabilir. Doktora biraz daha sofistike, biraz daha akademik yönü ağır basan bir program. Ama bu bölgelerde çok değerli insanlar var, değerli elemanlar var. Onların kendilerini daha iyi geliştirmeleri, özellikle AR-GE açısından daha ileri adım atmaları için gerekli olabilir. Bunları birlikte yapabiliriz. Araştırma konusunda teknoparklar oluşturabiliriz. Bu teknoparklar şu anda mevcut sistemde yürüyenden farklı olabilir. Üretim ağırlıklı olabilir, ihracat ağırlıklı olabilir, yabancı bir ülkeyle olabilir. AR-GE’yi geliştirme açısından laboratuarlarımızı birlikte kullanabiliriz. Sizlerinkini kullanabiliriz, üniversitede olanı kullanabiliriz. Birlikte araştırma yapabiliriz. Projeleri birlikte değerlendirebiliriz. TÜBİTAK, DPT, AB projelerini birlikte değerlendirebiliriz. Hem kaynak getirebiliriz, hem de birtakım tesislerin açılmasını birlikte sağlayabiliriz. Bununla bitmiyor tabi. Sosyal sorumluluk yönü de var üniversitelerin; yani topluma hizmet götürmeleri lazım. Bilgi üretmeleri yetmiyor. Üretilen bilginin yaygınlaştırılması gerekiyor, çevreye daha yararlı hale getirilmesi gerekiyor, teknolojiye, toplumsal faydaya dönüştürülmesi gerekiyor, üretime dö- “Bizler birbirine çok yakın kurumlarız. Yardımlaşalım. Daha fazla şeyler üretelim birlikte. Yüksek lisans eğitimiyle olumlu bir adım atıyoruz ve bizler de üniversite olarak bir üretim bölgesinde yüksek lisans programı uygulamaktan çok mutluluk duyuyoruz, heyecanlanıyoruz doğrusu” GOSBSAD Üniversitelerin üç temel misyonu 23 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN diğimiz 5 program açtık. Bunlardan ikisi Batı dili, Almanca ve İngilizce; üç tanesi Doğu dili, Çince, Arapça ve Rusça. Bunlar Türkiye’de sadece Okan Üniversitesi’nde var. Buradan mezun olanlar çeviri tekniğiyle mezun oluyorlar. Mütercim tercümanlık diyoruz biz ona. Yazılı-sözlü simültane tercüme yapabilecek, ekonomik ve ticari görüşmelerde, sözleşmelerin imzalanmasında o terimleri bilen, o çeviriyi sağlıklı bir şekilde yapacak uzmanlar yetişiyor. Biz bu uzmanlara ihtiyacınız varsa bu uzmanları sağlayabiliriz. Sizlerde bu bilgiye gereksinimi olan işletmeler varsa onlara kurslar açabiliriz. Zaman zaman çeviri ihtiyacınız olduğunda destek verebiliriz. Zaman zaman toplantılarınız olabilir, bunlara destek verebiliriz. Bu toplantı bir arama konferansı GOSBSAD “Bu toplantı bir arama konferansı, bir envanter değerlendirmesi. Bizde bunlar var, siz de benim ihtiyacım şunlar diyebilirsiniz. Biz bunları karşılamaya çalışırız, sizden de katkılar bekleriz” 24 nüştürülmesi gerekiyor, kullanılması gerekiyor bir yerde. Bunun için üniversitelerin sanayiyle işbirliği içinde olmaları lazım ve bu işbirliğinin sağlıklı bir kurumlaşmayla gerçekleşmesi lazım. Yabancı dile eğitimine stratejik bir yaklaşım: Çince, Arapça, Rusça Biz yabancı dile çok önem veriyoruz. Ekonomik ve ticari ilişkilerde hatta siyasi ilişkilerde yabancı dilin çok önemli olduğunu biliyoruz. Günümüzde özellikle Türkiye gibi stratejik önemi çok belirgin olan ülkelerde –onu nasıl tanımlayabiliriz- çevresinde bir Avrasya bölgesi var 200 milyondan fazla insan Rusça konuşuyor, 2 bin 500’den fazla firma orada iş yapmaya çalışıyor, bir taraftan Uzakdoğu’dan büyük bir potansiyel geliyor: Çin potansiyeli. Çin firmalarının ülkemizde daha fazla yatırım yaptığını görüyorsunuz. Daha fazla Türk firmasının Çin’e gittiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla Çince artık öğrenilmesi gereken bir dil haline gelmiş. Biz Ortadoğu’ya yakın bölgedeyiz. Çok büyük bir potansiyel var. Dolayısıyla Arapça dilini kullanma ihtiyacı var. Şunu diyebilirsiniz: Arap Dili ve Edebiyatı gibi, Çin Dili ve Edebiyatı gibi bölümler var başka üniversitelerde de. Biz böyle yapmadık. Bu bölümlerde genellikle eski lehçeler, kültür ağırlıklı programlar uygulanıyor. Biz mütercim-tercümanlık de- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Bu toplantı bir arama konferansı, bir envanter değerlendirmesi. Bizde bunlar var, siz de benim ihtiyacım şunlar diyebilirsiniz. Biz bunları karşılamaya çalışırız, sizden de katkılar bekleriz. Birlikte toplantılar, kısa süreli eğitim programları düzenleyebiliriz. İş sağlığı, güvenliği olabilir bu, ihracat olabilir, projeler yapma olabilir, vergi olabilir, başka alanlar olabilir. Biz imkanlarımızı sergileyebiliriz. Dönem dönem mesela Mart öncesi vergiyle ilgili programlar olabilir, bir beyanname düzenlenmesi olabilir. Projelerin yapılması yönünden şeyler olabilir. Uluslararası ticaret bölümü, lojistik bölümlerimiz var. İhracat nasıl yapılır, belirli ülkelerde veriler nasıldır? Mesela bizim Avrasya Araştırma- Uygulama Merkezimizde Avrasya bölgesindeki ülkelerin genel durumuyla ilgili bilgiler var. Gümrük işleri nasıldır, vergi işleri nasıldır, diğer işlerde durum nedir, bu bilgileri verme imkanımız olabilir. Bizler birbirine çok yakın kurumlarız. Yardımlaşalım. Daha fazla şeyler üretelim birlikte. Olumlu bir adım atıyoruz. Yüksek lisans eğitimiyle atıyoruz ve bizler de üniversite olarak bir üretim bölgesinde yüksek lisans programı uygulamaktan çok mutluluk duyuyoruz, heyecanlanıyoruz doğrusu. Sizler de trafiğe girmeden, zaman kaybetmeden bizlerle birlikte oluyorsunuz. Dolayısıyla çok daha rantabl bir eğitim oluyor.l GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. SUAT TEKER 'Sorununuzu paylaşır, hızlı çözüm üretmeye çalışırız' İ GOSBSAD Prof. Dr. Suat Teker örneklediği yaşanmış hikayelerle GOSB ve Okan Üniversitesi arasında “nasıl bir işbirliği kurulmalı?” sorusuna yanıt aradı. 26 ktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Uluslararası Ticaret, Uluslararası Lojistik, Sağlık Yönetimi, Bankacılık ve Finans, Uluslararası İlişkiler gibi bölümler var. Bu kadar geniş bir yelpazede eğitim sunan Türkiye’de hemen hemen başka bir İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi yok. Bu eğitimlerimizi hem Türkçe hem İngilizce dillerinde veriyoruz. Öğrencilerimiz hem Türkçeyi hem İngilizceyi iyi kullanabilme becerisine sahipler. Ayrıca biz eğitimimizde ikinci yabancı dili de zorunlu tutuyoruz. Az önce rektörümüzün de bahsettiği gibi ikinci yabancı dil bizde Rusça, Almanca, Çince veya Arapça dillerinden bir tanesi zorunlu olarak seçilir. En az iki sömestr okunur; isteyen iki sömestr daha okuyarak dört sömestr bir yabancı dil eğitimi alma şansına sahip olur. Üniversiteler çevreleriyle etkileşim içinde olurlar ve bir sosyal fayda yaratırlar. Akfırat bölgesine geldiğimiz tarih yaklaşık üç yıl kadar önceydi. Geldiğimiz tarihten itibaren hemen Akfırat Belediyesi ile bir yüksek lisans programı başlattık. Aynı anda Baymak firmasıyla bir yüksek lisans programı başlattık. Geçen sene Tuzla Belediyesi ile bir yüksek lisans, sonra Baymak’ta ikinci grup yüksek lisansı başlattık. Biliyorsunuz Baymak çok hızlı gelişen firmalardan bir tanesi. Patronu da çok genç, girişimci bir işadamı ve kesinlikle emeğin heba olmasına gönlü yok. Orada programa katılan her kişinin başarı ile programı bitirme şartı var. Bitiremeyeni atıyor ve gerçekten firma sahibinin söylediği “ben niçin bu kişilere destek veriyorum, izin veriyorum ve yüksek lisans yapmalarını istiyorum çünkü bu arkadaşlardan ben daha fazla verim almak istiyorum.” Eğitilmiş insanların verimi yüksek olur, firmaya katkısı daha fazla olur. Hem kendi kariyerinde hızlı ilerler OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ hem de firmanın gelişimine büyük katkıda bulunurlar. İki yaşanmış hikaye “Organize sanayi bölgesiyle hemen aynı bölgede bulunan Okan Üniversitesi nasıl işbirliği yapar?” konusunu biraz araştırmaya geldik aslında bugün buraya. Eminim pek çoğunuz yurtdışından ya mal ithal ediyorsunuz ya da mal ihraç ediyorsunuz ve genellikle yurtdışı ilişkilerinizde İngilizce ile komünikasyonunuzu yapıyorsunuzdur. Fakat Rusya bölgesiyle ticaret yapıyorsanız, Çin bölgesiyle iş yapmayı düşünüyorsanız eminim oradaki handikaplar çok fazla. Eğer bu piyasaları merak ediyorsanız, eğer ihracat-ithalatla ilgili sorunlarınız varsa, dış pazarları bulma, açılma, fuarlara katılma ile ilgili sorunlarınız varsa ya da görüş paylaşımı ya da bilgi edime ihtiyacınız varsa çok aktif bir Uluslararası Ticaret Bölümümüz var. Onun aktiviteleri var. Ayda bir toplantılar yapılıyor. Rusya ile ticaret nasıl yapılır, Suriye ile ticaret nasıl yapılır şeklinde. Mesela bu bölümümüz Tuzla bölgesinde bir firmayı ihracata açtı geçen yıl. Orada küçük bir işletmesi olan bir girişimci “işte ben makinelerimi yapıyorum ama hep iç piyasaya veriyorum; ihracat yapmak istiyorum ama nasıl yaparım bilemiyorum” diye geldi üniversitemize. Hocalarımız ve öğrencilerimizle bir task grup oluşturuldu ve bu oluşturulan grup pazar arama, fuar bulma ve sonunda ihracat yaptırma aşamasına geldiler ve ilk ihracatını yaptı firma. Bakın, ilki çok zordur. İşi öğrenme sürecidir. İlkini yaptıktan sonra artık dışarıyla nasıl iş yapılır bu adam da öğrenmeye başladı ve geleceğin büyük firmalarından bir tanesi olma şansını yakaladı. Me- Nasıl bir model oluşturabiliriz? Eminim hepiniz işletmelerinizde bütçeleme, uzun vadeli finansal planlama yapma, AB ya da KOSGEB projelerine başvuru yapma süreçleriyle ilgili sorunlar yaşıyorsunuz. Evet, kafamızda böyle bir iş var ama bürokrasi çok. AB projesine nasıl başvurulur, form nasıl doldurulur, İngilizceye nasıl çevrilir, nerelere vurgu yapılması gerekir, bununla ilgili bütçeleme nasıl ya- pılır? Eğer çok düzgün bir talep formu giderse oradaki değerlendirenler de bunun ciddi bir çalışma olduğuna, insanların bu konuya hakim olduğuna, yapabileceğine inanır. O zaman fon bulmak çok daha kolay olur. Bunun dışında günlük yaşantılarınızda firma içi problemleriniz olabilir. Yönetsel ya da üretimsel bir probleminiz olabilir. İnsan kaynaklarıyla ilgili bir sorun olabilir. Acaba biz fabrikamızda ya da işyerimizde çalışan insanların yıl sonu performans değerlendirmesini nasıl yapabiliriz? Evet, kafamızda bir şey var; sabah gelip akşam saatinde gidenler en iyi elemanlardır gibi düşünüyoruz ama acaba yönetsel açıdan bu doğru bir karar mı? Nasıl bir model oluşturabiliriz? Örnek olarak verdik. Bu konuda paylaşabiliriz. Üniversitemizle firmanız arasında task gruplar oluşturabiliriz. Bu gruplar içerisinde lisans, yüksek lisans veya doktora öğrencilerimiz, gene bunların başkanlığında öğretim üyelerimiz olabilir. Sorununuzu paylaşırız, hızlıca çözüm üretmeye çalışırız.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD sela çoğu zaman ben KOBİ’lerle sohbet ettiğimde hemen şunu sorarım: -“web sayfanız var mı?” -“Evet, var.” –“Peki, sayfanızın İngilizce versiyonu var mı?” –“Evet, var.” Ama Türkçe versiyonun ya yarısıdır ya üçte biridir. –“Peki, Rusçası, Çincesi, Almancası var mı sayfanın?” –“Hayır, yok.” –“Neden?” –“İhtiyaç duymadık.” Şimdi bakın günümüz dünyasında web sayfaları firmanızın dünyaya açılan penceresi ve dünyanın neresinden sizinle ilgilenecek olan bir firma kontak kuracak hiçbir zaman bilemezsiniz. Çinlilerin İngilizcesi ya çok zayıftır ya yoktur. Ruslar bu konuda biraz sorunlu. Onun için herkes kendi diliyle görebileceği bir web sayfasına ulaşırsa dünyada araştırma yaparken büyük bir adım atmış oluyor. İki yıl kadar önce yine sanayi bölgesinde küçük bir işletmesi olan bir yüksek lisans öğrencimiz geldi ve bizde yüksek lisans yapıyordu, ben de onun danışmanlığı yapıyordum. O öğrenci babası dahil firmasında beş tane işçi çalıştırıyor. Yaptığı önemli bir iş de değil, güneş ısıtma kolektörleri yapıyor. Hani şu bütün evlerin çatısında olan basit şeyler. Türkiye’de bu işi yapan herhalde en az 1000 tane firma vardır. Fakat bu çocuk beş tane işçiyle dünyanın her yerine ihracat yapıyor. “Nasıl yapıyorsun?” dedim. “Bir tane Rus sekreter aldım” dedi. Rusça, Çince, Almanca, Fransızca 8-9 dilde web sayfası hazırlatmış. Tek yaptığı bu. Fuarlara bile gitmemiş. Müşteri bile aramıyor. Sadece müşteriler web sayfasında kendi diliyle ilgili bir şey buluyor, formu dolduruyor, siparişi veriyor, akreditifi açıyor, oturduğu yerden yapıyor. Ve bu arkadaş maalesef parayı tercih etti, yüksek lisansını bitiremedi. “İşler çok yoğun, çok para kazanıyorum kusura bakmayın” dedi. “Aslında biraz zaman ayırıp gelirsen daha çabuk büyürsün” dedim fakat onu tercih etti. Başka ne yapabiliriz? 27 GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. NEJAT TUNCAY 13 Programda Modern Mühendislik Eğitimi A GOSBSAD 10 programın yanısıra yeni eklenecek gıda ve enerji mühendisliği, İngilizce Bilgisayar Bölümleri ile 13 programa kavuşacakları bilgisini veren MühendislikMimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nejat Tuncay konuşmasında, Fen Bilimleri Enstitüsü’nün ‘sürekli eğitim felsefesi’ni de anlatıyor. 28 ynı zamanda Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bölümü’nü de yürütüyorum. Önce dekanlıkla ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. Daha sonra kısaca Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde de neler yapabileceğimizi konuşuruz. Hakikaten mesafe olarak fevkalade yakınız. Bütün meslektaşlarımız 10 dakikanın içerisinde Okan Üniversitesi’ne ulaşabilirler, bizlerle yüz yüze konuşabilirler. Biz de buraya aynı şekilde, aynı hızda gelebiliriz. 10 programımız var açılmış. Bu 10 programın iki tanesi Türkçe, onun dışındaki bütün yeni programları İngilizce açıyoruz. Türkçe olan programlarımız Endüstri Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği programlarıdır. Daha sonra açılan Elektrik-Elektronik, Makine, İnşaat, Mimarlık ve Geomatik bölümleri ve programları İngilizce açılmıştır. Geomatik biliyorsunuz Jeodezi, Fotogrametri ve Harita Mühendisliği’nin yeni aldığı şeklidir. Bunlarla ilgili lisans programlarımız var. Bir de bunun yanında interdisipliner lisans programlarımız var. Bir tanesi Mekatronik programıdır. Bildiğiniz gibi elektrik-elektronik ile makine ve bilgisayarın ortak alanıdır. Bunlar genç programlar, henüz birinci sınıfta öğrencilerimiz var bu programlarda. Bir diğeri de otomotiv programıdır. Otomotiv dünyasıyla çok yakın ilişkimiz var. Bu ilişki çerçevesinde de bir ihtiyaç olduğunu da gördük. Görünen şu ki; gerçekten Türkiye’nin yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışabilecek nitelikte araştırmacıya ihtiyacı var ve bu ihtiyacı biz yurtdışına kaptırıyoruz. Bu boşluğu gördüğümüz için iyi otomotiv mühendisleri yetiştirelim istiyoruz. Bunun yanında gıda mühendisliği ve enerji mühendisliği programlarını da Ankara’ya gönder- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ dik, YÖK’ten izin almak üzereyiz ve İngilizce Bilgisayar Bölümü. Dolayısıyla 13 program olacak. Bunların laboratuarları kuruluyor ve bunlarla ilgili bilim insanlarını alıyoruz. Çok güzel bir kadro oluşturduk. Bu arkadaşlarla beraber modern bir mühendislik eğitimi başlatmış bulunuyoruz yeni bahsettiğim konularda. Araştırma ve geliştirme, mühendisliğin ana konularından bir tanesi ve araştırma-geliştirme olarak da biz kendimize daha ziyade Mekatronik, Otomotiv, Elektrik-Elektronik ana alanını seçtik. Bunun yanında inşaatla ilgili kuvvetli bir grubumuz var. Onlar da daha ziyade hidrolik sistemler üzerine araştırma yapıyorlar. Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Eğitimleri Biliyorsunuz yüksek lisans eğitimi belki burada bulunan mühendis arkadaşlarımız için daha anlamlı olabilir. Mesleklerinde bir adım yukarıya çıkmak ve onunla ilgili merak ettikleri ileri teknik konuları kazanma bakımından yararlı olabilir. Bir de sürekli eğitim çerçevesinde -ki arkadaşım ona değinecektir- çalışma konularını, değişen, yenilenen çalışma konularını özellikle ileri yaşa ulaşmış mühendislere hatırlatma bakımından önemli olabilir. Bir araştırmaya göre elektrik-elektronik alanındaki bilgilerin beş yıl içerisinde eğer hızlı değişen bir sektördeyseniz yarısı zaten çöpe gidiyor. Yani o diğer yarısını kazanmak zorundayız. Ha çöpe gidiyor tabirini isterseniz dikkatli kullanalım. Yani o eski bilgiler boşa gitmiyor çünkü yenilerin kavranması ve değiştirilmesi anlamında fevkalade bir önemi var ama ne de olsa bilgilerin yenilenmesi gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir sürekli eğitim felsefesine de girebiliriz. Şu anda yüksek lisans olarak Bilgisayar programımız var, Uygulamalı Matematik programımız var, açık olan bunlar ve Patlatma Mühendisliği programımız var. Patlatma Mühendisliği programının patronu zaten burada, o kendisi anlatır, çok enteresan ve hakikaten önemli bir konu. Şu anda Güç Elektroniği ve Temiz Enerji Teknolojileri isminde bir yüksek lisans programı hazırladık. Bu anlamda işbirliği yapabiliriz. Buradaki şirketlerle ortak, master öğrencileriyle beraber proje yapabiliriz. Otomotiv Mekatroniği ve Akıllı Araçlar üzerine çalışabiliriz. Bizim Ohio State Üniversitesi ile ortak bir projemiz var. Sürücüsüz araç üzerine çalışıyoruz. Derdimiz tabi bir sürücüsüz araç yapıp yola çıkartmak değil. Bizim derdimiz artık yapay görme, yapay zeka ve gördüğünü tanıma gibi konularda, “Cognitive Science” dediğimiz konularda ilerlemek, ilerletmek ve bunu sanayiye yansıtacak ana çalışmaları yapmak. Dolayısıyla biz başlangıç çalışmalarını yaparız, ondan sonra da muhtemelen buradaki arkadaşlarla da birlikte belki bunu ticari başarıya da dönüştürebiliriz. Mimarlık programımız bir yüksek lisans ve doktora programı hazırlıyor ve açıyor. Ve de İnşaat bölümümüz yüksek lisans programı açıyor.l Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. TARGAN ÜNAL G OSB’la ilk teması üniversite adına yapan kişi benim. İlk konuşmalarımızda ne tür bir açılımla bu yüksek lisans programını bölgemizde uygulayabiliriz, lokasyon olarak neler yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz, bölgemizde çalışanların, katılımcıların bu söz konusu programlara katılmasındaki etkinlik nasıl sağlanabilir, arttırılabilir bunları çok geniş bir perspektif içinde bize verdiler. Ben şöyle söyleyeyim derneğin yönetimi olarak son derece geniş bir vizyona sahip, çok önemli yaklaşımlara sahip bir yönetiminiz var. Ben üniversite olarak çok teşekkür ediyorum. Bizler onların tavsiyeleri, yol göstericiliği ve sizler için yaptıkları değerlendirmelere dair vizyonla buraya geldik. Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde 14 ayrı yüksek lisans programı var. Özellikle İşletme MBA’leriyle başlayan ve şu an 14’e ulaşan bir program sayımız var. Bir de son kurduğumuz yine İngilizce İşletme doktora programımız var. O da önümüzdeki dönem faaliyete geçecek. Bunlar incelendi- ğinde özellikle üç program; Uluslararası Ticaret, İşletme, Satış ve Pazarlama programları var. Bizim diğer programlarımız da şu anda zaten elinizdeki kitapçıklarda var. Bu detaylı kitapçıklara göz gezdirdiğinizde bizim söylemek istediğimiz lokasyon olarak sizlere en yakın yerde bu eğitimleri sağlamak. Çünkü eğitimler çok kaliteli, çok önemli hocalar gelecekler. Onlar burada, sizlere sağladığımız bu merkezlerde, bu eğitimi gerçekleştirecekler. Müfredat açısından çok zengin programlar. Ayrıca takvim olarak da sizlerin önerdiği çalışma şekline göre ya da yoğunluğuna göre, bir akademik takvim içinde sağlanacak. Yani ben bunu çok önemli bir fırsat olarak görüyorum. Üç dönem içinde veriyoruz bu programları. Bu üç dönem 10’ar haftalık programlar halinde sağlanıyor. Takdir edersiniz ki 2,5 aylık bir program her bir dönem ve bu üç dönem boyunca sürecek. Bunlar projeli ya da tezsiz programlar olarak karşınıza gelecek. Yani arzu ederseniz bir tez çalışmasıyla sonlandırabilirsiniz bu programı, arzu ederseniz bir İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce Bankacılık ve Finans Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Targan Ünal, Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesindeki 14 yüksek lisans programı hakkında detaylı bilgiler verdi. Ünal konuşmasında ayrıca, Sürekli Eğitim Merkezi’nden alınabilecek hizmetleri anlattı. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD Kuvvetli destek sağlayacak programlar 29 GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN GOSBSAD projeyle sonlandırabilirsiniz. Proje konuları size sağlanacak olan bir danışman sayesinde sürdürülecek. İlgilendiğiniz, işyerinizle bağlantılı olan ve geleceğe yönelik olarak akademik yaşantınıza destek sağlayabilen bir çalışma konusu da olabilir bu proje konusu. Derslerin içeriklerine dikkat ederseniz İşletme alanı ya da Uluslararası Ticaret ya da Satış ve Pazarlama alanında size son derece destek sağlayacak, mevcut bilgilerinize çok kuvvetli destek sağlayacak programlar. Programlara özel öğrenci olarak da katılabilirsiniz. Yani ALES’iniz yoksa da sorun değil. Biz sizleri alacağız programlara ve bunu yönetmeliğe göre kredi saatlerinin yarısı tamamlanana kadar ALES’inizi getirmenizi bekleyeceğiz. Bu şekilde sürdürebiliriz. 30 Doktora Programı ve Sürekli Eğitim Merkezi İster lisans aşamasındaysanız, isterseniz yüksek lisans mezunu olarak başvuruyorsanız her iki grubu da doktora programlarımıza davet ediyoruz. Burada eksiği olanOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ lar işletme alanında temel alan olarak birtakım sıkıntıları olanlara bilimsel hazırlık programlarıyla cevap vereceğiz ve onları doğrudan doktora programımıza alıp eğitimlerini sürdürmelerine gayret edeceğiz. Ben ayrıca Sürekli Eğitim Merkezimizden de bahsetmek istiyorum. Hocalarım bahsetti, belli alanlarda uluslararası yabancı dil merkezi olarak faaliyet gösteriyoruz. İşte Rusça, Çince bunlardan bazıları. Ayrıca İngilizce TOEFL merkeziyiz. TOEFL konusunda da başvurmak isteyen, TOEFL sınavına girmek isteyen ya da bu eğitimi almak isteyen adaylara, katılımcılara da hizmet vereceğiz. Ayrıca bunun dışında Sürekli Eğitim Merkezi’ni ilgilendiren, size eğitimde danışmanlık olarak verebileceğimiz başka konular da varsa koçluk, insan kaynakları gibi, şimdi hocam da bahsedecek biraz sonra işyeri güvenliği gibi değişik alanlarda çok geniş bir yelpaze içinde de Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde mevcut akademik kadromuzla bu hizmeti vermeye çalışacağız.l Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. ALİ KAHRİMAN % 50 TEORİK PRATİK M baren hem burada, hem İngiltere’de okuyacaklar ve dolayısıyla çift diploma alma şansına sahip olacaklar. Tabii ki Meslek Yüksekokulu’nun çok çeşitli programlarını burada sizinle isim vererek zaman kaybetmek istemiyorum ama öte yandan da biliyorsunuz ki sanayi sektörünün gerçekten bu çerçevede de nitelikli elemana ihtiyacı var. Bizim amacımız da Meslek Yüksekokulumuzun bu programlarında yerinde eğitim uygulamasıyla sizin gibi organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere işbirliği içinde onlara programlarımızı açmak, onların önereceği programları realize etmek, yeni iş alanlarına yönelik istihdamı da sağlayacak şekilde projeler üretmek ve bunu yaparken hep birlikte yapmak. Sayın Rektörümüz değindi. Yerinde eğitim dediğimiz yani öğrencilerimizin eğitim sırasında 10-18 saatlik kredilerini yaparken geri Prof. Dr. Ali Kahriman farklı alanlarda 40’a yakın programa sahip olan Meslek Yüksek Okulu’nda uyguladıkları modeli tanıtarak; “Bu modeli sizlerin de önerisiyle teknik programlarını daha genişleterek yönlendirmek istiyoruz” dedi. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD eslek yüksekokulları iş yaşamının en önemli unsurlarından biri. Özellikle de organize sanayi bölgelerimiz için çok daha önemli bir kurum. Bu kurum da organize edildi diğer bölümlerimizin paralelinde. Özellikle de Maltepe, Kadıköy ve Mecidiyeköy kampüslerimizde, şehir kampüslerinde oluşturuldu. İki yıllık bir yüksekokulumuz var. Kuruluş amacımız da gerek rektörümüzün gerekse de mütevelli heyet başkanımızın özellikle iş yaşamından geliyor olması ve oradaki boşluğu görüyor olmasıdır. Dolayısıyla sektörlerin, gerek teknik sektörlerin, sanayinin, turizmin ve diğer hizmet sektörlerinin çağımızda ihtiyaç olan nitelikli eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik bu çalışmayı başlatmış olduk. Şu anda çeşitli alanlarda yaklaşık 40’a yakın programımız var. Bu programlarımızın bazıları tamamen yabancı dilde eğitim verecek şekilde örgütlenmiş durumda, özellikle 7 tanesi. Ama diğer programlarımızda aynı zamanda ikinci öğretim fırsatı da var. Programlarımızı seçerken, araştırma kurulu üyelerimiz genellikle sektörlerin talepleri doğrultusunda çalışıp, sonuca vardılar. Lojistikten, iş sağlığı, iş güvenliğine, inşaat teknolojisine kadar çok çeşitli programlar oluşturuldu. Bu tabi sadece ülkemiz için değil, biliyorsunuz çağımız bilgi çağı, bilgide sürekli yenilenme ve geliştirilme ihtiyacı var, aynı zamanda bu Meslek Yüksekokulu’nda oluşturulan mezun vereceğimiz arkadaşlarımızın uluslararası alanda istihdamına yönelik bir proje de başlattık. Şu anda ilk bu projede uluslararası geçerli olan bir akreditasyon kuruluşuyla temasımız oldu ve o belgeyi almış olduk. Dolayısıyla öğrencilerimizin bir kısmı önümüzdeki seneden iti- 31 GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN kalan zamanlarını da işyerlerinde anlaşmalı çözüm ortağımız olan kurum ve kuruluşlarda çalışmalarını temin etmek hedeflediğimiz bir model. Nitekim bu modeli bazı çalışmalarımızda yürüttük. Bugün Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yer hizmetlerinde çalışan pek çok öğrencimizi görebilirsiniz. Bu modeli sizlerin de önerisiyle teknik programlarını daha genişleterek yönlendirmek istiyoruz. Tabii bu tür programları aşmakta zorluk var biliyorsunuz. Meslek yüksekokullarında Türkiye’nin deneyimi çok fazla olmadı. Ama bunu da önümüzdeki süre içinde geliştirmemiz gerekiyor, değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü bir yanda işsizler ordusu var, bir yanda da sanayicilerin ve işadamlarının istediği tipte meslekler var. Onları da arıyor bulamıyorlar, kendileri alıp kendi kurumlarında eğitmeye çalışıyorlar, tabii bu da Meslek Yüksekokulumuzun da hedeflediği, hocamızın da bahsettiği çeşitli hizmet içi eğitim programlarına da öncülük ediyoruz. Pek çok programımız realize edildi ama bunların içinde en önemlisi son günlerde aldığımız biliyorsunuz Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanı yetiştirmek için çeşitli yetkilerini dağıttı. Bu dağıtım çerçevesinde de yetkilerden biri bizim başvurumuz üzerine bize tebliğ edildi. Okan Üniversitesi bünyesinde açtığımız İş Sağlığı, İş Güvenliği programı dolayısıyla öne çıktık ve bunu realize edeceğiz. Yani bu programımız 180 saat civarında bir program olacak. İşyerlerinizde iş güvenliği uzmanınız kendi bünyesinde yoksa ama mühendisleriniz varsa bu mühendisleri bu kurslardan geçirerek -tabii sonunda bir de sınav olacak, bakanlığın ortak sınavı- iş güvenliği uzmanlarını kendi bünyenizdeki mühendislerden ek görev olarak yaptırabilme şansına sahip olabilirsiniz. Bunun detaylarını bizim Sürekli Eğitim Merkezimizden öğrenebilirsiniz. Aynı şey işyeri hekimliği için de geçerli. GOSBSAD Yeni Yasa Tasarısı 32 çok sistematik bir yaklaşım olmuyor. Bizim amacımız bunu sizlerle birlikte realize etmek. Önümüzdeki süreçte bu tür modellere gireceğiz. Rektörümüz bahsetti organize sanayi bölgelerinin pek çoğunda da zaten kendi meslek yüksekokullarını kurma gibi geçmişten gelen bir hedefleri var. Çoğu gerçi şu anda realize edemedi ama. Dolayısıyla bizim madem böyle bir amacımız var, sizlerin de böyle bir hedefi varsa bunları birleştirebilir ve ortak programları geliştirebiliriz. Sizler o programların açılmasına katkıda bulunabilirsiniz, hocalık yapabilirsiniz, teknik elemanlar ya da oradaki işletmeciler part-time çalışabilirler. Ders programımızı birlikte yapabiliriz. Bu bir tarafı. Öte yandan aynı zamanda OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Tüm hocalarımızla birlikte şu aşamada bahsetmek istediğim konular bunlar. Ama bir şey daha söylemek istiyorum madem ki biraz açtık konuyu. YÖK’ün önümüzdeki süreçte meslek yüksekokullarını bu handikaptan kurtarıp sektörün beklediği nitelikli elemanı yetiştirmek üzere bir çabası var. Biz de bu çabaya Okan Üniversitesi olarak çok aktif destek veriyoruz. O modelde altı sömestreye çıkıyor meslek yüksekokulları ve üç sömestrin tamamı işyerlerinde geçiyor. Bu konuda yasa tasarısı da hazırlandı mecliste. Sanıyorum önümüzdeki süreçte çıkacak. Dolayısıyla da üç teorik dönemle birlikte üç pratik dönemini işyerlerinde istihdam yapmak ve yerinde eğitim de dediğimiz eğitimi aynı zamanda içeren bir modele geçiyoruz. Bu modeli yakın üniversite olmamız, aynı bölgede üniversite olmamız dolayısıyla da sizlerle paylaşmak ve sizleri bu çözüm ortakları arasında görmek arzusundayız. Umarım önümüzdeki süreçte bunu geliştirebiliriz.l GOSBSAD YAKIN ÇEVREMİZDEN Kariyer Merkezi Müdürü NURŞEN SİBEL NEBİGİL Eğitimin Nabzı, İş Dünyasıyla Birlikte Atıyor Ö GOSBSAD Nurşen Sibel Nebigil, iş dünyasıyla yakın temas kurarak verilen eğitimin yarattığı farkındalıkları anlatarak; GOSBSAD yönetiminden staj ve proje çalışmaları, yarı zamanlı öğrenci çalıştırılması konularında destek beklediklerini ifade etti. 34 ncelikle izin verirseniz birkaç cümleyle kendimi tanıtayım size. Ben bir akademisyen değilim, ODTÜ mezunuyum ve 25 yıllık deneyimden sonra üniversitemiz Kariyer Merkezi’nde yer almaktayım. Açıkçası sektörün sesi olarak üniversitedeyim. Sektörün üniversitemiz mezunlarından beklentilerini sektöre danışmanlık hizmeti vererek çeşitli deneyimlerim oldu. Öncelikle Kariyer Merkezimizin diğer üniversite kariyer merkezlerinden farkı, biz sadece öğrencilerimize mezuniyet sonrası iş bulma ya da staj bulma konusunda yardımcı olmuyoruz. Üniversitemizin genel anlamdaki misyon, vizyonuna paralel olarak iş yaşamına en yakın üniversite misyonunu doldurmaya çalışıyoruz. Kariyer Merkezimizin öncelikli hizmeti sektör-üniversite işbirliğinde aracı olmak, bu konudaki çalışmalarımız yoğun devam ediyor. İş yaşamına hazırlık programlarımız var, değişik sınıflara, değişik içerikle uyguladığımız. Hazırlıktan itibaren öğrencilerimizi iş yaşamına hazırlıyoruz ya da sizlerin beklentilerine göre hazırlamak adına yola çıkmış durumdayız. Üç programımız var özetle. Hazırlıkta bu sene Türkiye’de ilk kez ‘kariyer yaşam’ adında bir ders koyduk hazırlığa. Öğrencilerimiz hazırlık sınıfında İngilizceyi yetkin öğrenmeye çalışırken, bir taraftan da gelecekte neler yapması gerektiğini planlıyor. Bu programın içerisinde öncelikle öğrencilerimizin beklentilerini alıyoruz, eğitimleri ile ne yapmayı hedefliyorlar? 4 yıllık ya da 5 yıllık eğitimlerinde sadece bir diploma mı, sadece sosyal bir çevre mi gibi beklentilerini alıyoruz. Sonrasında kişisel gelişim konusunda farkındalıkları veriyoruz. Etkili iletişim nedir, sunum becerisi nedir, zaman nasıl yönetilir, dinlemenin etkin OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ yolu nedir, farklı kültürlerin bir arada olduğu ortamlarda neyi, nasıl yaparız gibi, davranış kurallarını bile içeren tarzda bir programımız var. Bunun içerisine sosyal sorumluluk bilincini de katmış durumdayız. Değerli hocamız Sosyoloji Bölüm Başkanımızın da desteğini alarak öğrencilerimizde bu konuda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimiz kariyer yaşam dersini zorunlu alıyorlar. Dışarıdan, sektörün bu konudaki uzmanlarıyla bu programı beraber yürütüyoruz. Hazırlık sınıfı sonunda öğrencilerimiz okulunun bölümlerini iyi tanıyan, hedefleri konusunda kendini sorgulayan, iletişim becerileri konusunda farkındalığı hissetmiş olarak inşallah mezun olacaklar. Çünkü sunum becerileri konusunda verdiğimiz ödevle, bir sınavla da onların geri bildirimlerini almış olacağız. İlk programımız bu. İş yaşamına hazırlık anlamında bir stajımız, bir projemiz var. Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimizi sizlerle buluşturuyoruz. Zorunlu staj yazısıyla ve sigortasını biz ödeyerek sizlerle buluşturuyoruz. Öğrencinin birinci sınıftan itibaren sektörü tanımasının yararları olarak da farklı alanlarda kendisini yetiştirme isteği oluyor. Ne olabilir derseniz farklı bir dil öğrenme beklentisini görüyor ya da staj yaptığı firmadaki dinamikleri değerlendirerek, ya da farklı bir yan dalda eğer ortalaması tutarsa farklı bir eğitimi almaya yönlenmiş oluyor. Birkaç tane iş yaşamına hazırlık programında başarılı öğrenci örneği vermek istiyorum izninizle. Birinci sınıftaki öğrencilerimizden bir tanesi, Endüstri Mühendisliği birinci sınıf öğrencimiz Dr. Oetker’de staj yaptıktan sonra uluslararası staj yapma konusunda bir başarı elde etmiş oldu ve bu öğrencimizi Dr. Oetker takip ediyor şu anda. Buna ilişkin örnekler çok ama, çok spesifik, çok daha etkin olduğu için bunları veriyorum. Yine birinci sınıf Endüstri Mühendisliği öğrencimiz direkt kurumsal kaynak planlama projesinin içinde yer aldı. Benzeri başka örnekler, Lojistik Bölümü’nde okuyan bir öğrencimiz Arkas’ın MSC firmasında, ikinci sınıfta olmasına rağmen, direkt projelerin içerisinde asiste etti. Uluslararası Ticaret Bölümü’nden başka başarılı öğrencilerimiz var. Bunlar da gerek Arkas’ta, gerek birçok bilinir firmaların uluslar arası ticaret bölümünde çeşitli etkin stajları yaparak kendi farkındalıklarını yarattılar. Biz bu başarılı 40 öğrencimize de senenin sonunda farklı bir diploma, farklı bir sertifika veriyor olacağız. Mezuniyete Hazırlık Son sınıftaki öğrencilerimize uyguladığımız program bu. Bu programla da öğrencilerimize mezun olmadan önce kariyer hedefi net mi değil mi, sektörü ne kadar tanıyor, ne kadar tanımıyor bu konuda destek oluyoruz. Bu programın içerisinde gene liderlik, strateji konularında eğitmenlerle birlikte programımızda farkındalık yaratıyoruz. En sonunda da mülakat teknikleri, CV yazma gibi kişisel gelişim ve deneyim kazanma konusunda öğrencilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Mezuniyete hazır- lık programımızın içerisinde sektörün duayenlerini, bilinir yöneticilerini de çağırarak onların birikimlerini öğrencilerimizle buluşturuyoruz. Bu sene de sizlerin desteğiyle çok daha renklendirilmiş bir şekilde uygulayacağız. Mezuniyete hazırlık programımızın dışında üniversitemiz öğrencileri kampus hayatının avantajını ve dezavantajını yaşamaktalar. Gerek Gebze ile gerek üniversitemizin etrafındaki firmalarla iç içe olarak çok farklı programlarla da kampüs dışında etkinlikleri sürdürülmeye çalışıyor. Yaptığımız bazı işbirlikleri çerçevesinde öğrencilerimizin yarı zamanlı olarak üniversitede eğitimlerini sürdürürken, yarı zamanlı olarak o firmalarda da çalışarak kendilerine küçük harçlık elde etmelerini de sağlamaya başladık. Beş Konuda Farkındalık Semineri Üniversitemizin Kariyer Merkezi olarak farkı, verilen eğitimin yanında farklı alanlardaki sertifika programlarıyla yetkinlikler kazandırmaya çalışıyoruz. Beş konuyu seçtik. Hangi bölümde okursa okusun öğrencimiz bu beş konudaki farkındalık seminerine katılıyor, kendine en yakın uzmanlık alanını seçerek, o konuda da sertifika programıyla devam ediyor. Bu alanlar proje yönetimi, süreç yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi, kalite yönetim sistemleri ve e-ticaret. Hepinizin bildiği gibi bunlar zaten sektörde hangi birimden, hangi eğitimden gelirse gelsin birçok insanın çok çeşitli firmalarda kullandığı alanlar. Uzmanlaşmak istediği konuda da öğrencimizin talebine göre de eğitim sertifika programıyla öğrencimize o olanağı sağlıyoruz. İşbirliklerimiz çok geniş. Öğrencilerimizi TSE’den sertifikalı programlarla, uzmanlıklarla ya da kalite yönetim sistemleriyle mezun etmeyi amaçlıyoruz. Staj konusunda, proje çalışması konusunda ya da yarı zamanlı öğrenci çalıştırması konusunda desteklerinizi beklendiğimi tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu konuda zaten bir paydaşlık protokolümüz de var. Sizlerle ayrıca paylaşabileceğimizi düşünüyorum..l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD Sektörle Erken Tanışma 35 GOSBSAD İŞ YAŞAMI Misafir memnuniyeti odaklı bir anlayış: Titanic Otelleri GOSBSAD mizi sunuyoruz. Daha sonra menülerin içerisinde şu olmasın, bu olsun veya biz şöyle düşünmüştük dedikleri menüler üzerinde çalışma yapılarak onların misafir kitlesine en uygun menü oluşturuluyor. Ondan sonraki süreçte salonlarımızın dizaynı ile ilgili taleplerini değerlendirmeye çalışıyoruz. 36 Titanic Otelleri Mutfak Koordinatörü Abdullah Özcan ile mutfaklarında verdikleri hizmeti, menülerini ve mutfak sırlarını konuştuk. Titanic otellerininde yaptığınız görevi detaylandırabilir misiniz? ‘Turizmi günü birlik yapmıyoruz, misafirlerin sürekliliği önemli. Gelen misafirin buradan memnun ayrılıyor olması bize birçok misafiri getirecektir.’ Alımları da siz mi yapıyorsunuz? Benim Titanic Otellerindeki görevim, Titanic otellerinin menü konseptini oluşturmak, menülerin dizaynını yapmak. Gelen misafirlerimizin özel isteklerine göre de konsept oluşturabiliyoruz. Asıl görevim misafir isteğine göre konsept oluşturmak ve Titanic Otellerindeki ürünlerin aynı standartlarda çıkmasını sağlamak. Mutfak koordinatörüyüm. Alakart restorantlarımızdaki menümüzü altı aydan altı aya, yani yaz ve kış dönemine göre ikiye bölerek konsept belirliyoruz. Şirketler bazındaki menülerimizi iş adamları konsepti ayrı, düğünler ve davetlerle ilgili menü konseptimizi ayrı belirliyoruz. Alımlar konusunda çok hassas davranıyoruz. Kesinlikle merdiven altı ürünler kullanmıyoruz. Ciddi kurumsal şirketlerin üretmiş olduğu ürünleri tercih ediyoruz. Her birinden numune alarak, gerekli sertifikalarına bakarak misafir kitlemize layık olacak ürünleri seçtikten sonra fiyat politikasına göre anlaşma imzalıyoruz. Sanayiciler davet vermek istiyorum dediği zamanki o süreç nasıl oluyor? Sanayicilerimizin iki türlü talepleri oluyor. Bir tanesi kendi yakınlarının, çocuklarının düğün-dernek gibi bir talepleri olabilir, bir de şirketleri ile ilgili davetler olabilir. Tabi ikisinin menü ayrımı farklılaşıyor. Bununla ilgili misafirimizin önce ne yapmak istediğini misafir kitlesinin nasıl bir kitle olduğunu ve taleplerinin neler olduğunu dinledikten sonra, biz onlara çeşitli konular üzerinde alternatif menüleri- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Her biri özenle yapılmış menülerimizle ilgili çok emek sarfediyoruz. Tabi bu tercih meselesidir. Tümüyle damak zevkine bağlı. Biz zaten genellikle iş adamlarına business menü uyguluyoruz. Çünkü onlar masa başı çalışması yaptığı için hafif, kolay sindirilebilir tarzda menüler uyguluyoruz. Akdeniz mutfağını genelde uyguluyoruz. Ama normal şartlarda zaten bu otellere ağır işde çalışan kitle gelmiyor. Normal yemeklerimiz de var ama ağırlıklı olarak iş adamlarına Akdeniz mutfağını uyguluyoruz. Hafif gıdalar ve besin değerleri kilo yapmayacak yiyecekler. Peki siz özellikle hangi yemeklerinizi tavsiye edersiniz? Hani derler ya insan çocukları arasında ayrım yapamaz ama ben dışarıdan ustanın sürekli yemeklerini yiyen ve sürekli bu işletmenin içerisinde bulunan bir gözlemci olarak; ustamızın zeytinyağlı yemeklerini özellikle çok leziz buluyorum. Sebze yemeklerinin kendine has bir lezzeti var. Özellikle diyet programı uygulayan misafirler için çok alternatifli seçenekler sunuyoruz açık büfemizde. Bunun haricinde misafirlerimiz yine mevcuttaki alakart menümüzde de alternatifli yiyecek çeşitlerini bulabilirler. Burası bir business banket oteli, bu anlamda çok fazlaca bölgemizdeki şirketlerden otelimize toplantı organizasyonları yapmaya gelen misafirlerimiz oluyor. Çok büyük kurumsal firmalarla beraber burada banket organizasyonlarını başarılı bir şekilde sürdürdüğümüze inanıyorum. Tabi ki bu başarı öncelikle ürün kalitesinden geliyor. Ve tabi ki ürün kalitesi ile beraber hizmet kalitesi de aynı oranda kaliteli olduğu müddetçe, başarılı olduğu müddetçe, bizler burada bu tarz organizasyonların sürekliliğini sağlamış oluruz. Bölgemizde yeni yatırımlar da sürmekte... Biz her zaman şunda iddalıyız: ‘Turizmi günü birlik yapmıyoruz, misafirlerin sürekliliği önemli. Gelen misafirin buradan memnun ayrılıyor olması bize birçok misafiri getirecektir.’ Hep bu zihniyetle, bu mantıkla hareket ediyoruz. Özellikle misafir memnuniyeti odaklı bir anlayış içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer yandan misafirlerin satış sonrası takibini yapmanın da çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Misafir ilişkileri departmanı ile beraber memnuniyetlerini sürekli takip ediyoruz. Açıkçası bu da bize başarıyı getiriyor. l GOSBSAD ÜYELERİMİZDEN Geleceğin teknolojilerini üretmede öncü kuruluş: KCC GOSBSAD KCC Boya ve San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Jang Soo Ha 38 KCC’nin hikayesiyle başlayalım. KCC ne üretiyor, ne zaman kuruldu ve bugünlere nasıl geldi? 1958’de kurulmuş bir firma. 50. yılımızı aşmış bulunuyoruz. KCC üç ana grupta değerlendirilebilir. Yapı malzemeleri, tüm boya gruplarını içeren boya ve üçüncü kol olarak da silikon. Gerek endüstriyel kullanıma uygun silikonlar, gerekse tıbbi kullanıma uygun silikonları üreten silikon departmanları var. Yıllık aşağı yukarı 4 milyar dolarlık bir ciroya sahip. KCC’nin Kore dışında 7 ülkede yurtdışı yatırımları mevcut. Türkiye, bu 7 ülke içerisinde yurtdışına yapılan 6. yatırımdır. Türkiye’nin yatırım alanı olarak seçilmesinin iki te- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ mel sebebi var. Birinci sebep Türkiye’nin coğrafi olarak Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu, Türki Cumhuriyetlerle fiziki olarak yakınlığı itibariyle bir lojistik üs olarak değerlendirilebilecek olma durumu. İkinci temel sebep ise, bizim ana tedarikçilerinden biri olduğumuz Hyundai Otomotiv’den bu anlamda bir talep gelmiş olması. Şimdi burada ikinci neden olan Hyundai Otomotiv’in Türkiye’deki üretim kapasitesi senelik aşağı yukarı 100 bin araç. Bu 100 bin araç her hâlükârda rakamsal olarak büyük bir rakam gibi görünse de aslında bir boya tedarikçisi için sadece onları hedef alarak yatırım yapmak için değmeyecek bir rakam... Yani düşük bir miktar. Dolayısıyla bunun yanında birtakım yan ürünlerle pazarımızı genişletmemiz lazım. Bu çerçevede, biraz önce bahsettiğim çerçevede, ilk etapta otomotiv boyalarının yanında çeşitli gemi boyaları, toz boyalar, ağırlıklı olarak boru hatları kaplamada kullanılan nitelikli yani normal elektrostatik toz boyadan biraz daha farklı toz boyalar -endüstriyel kullanımı olan-, bunun haricinde coil coating tabir edilen kaplama boyaları, sac boyama boyaları ve çeşitli yine heavy duty tabir edilebilecek endüstriyel boyaların üretimini gerçekleştiriyoruz. Hepsi burada, Türkiye’de mi üretiliyor? Tabii. Bu saydıklarımın hepsini burada yapıyoruz, üretiyoruz. Bu bölgeyi nasıl seçtiniz. Gebze’yi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni seçme nedenleriniz neydi? İlk etapta Türkiye’ye yatırım düşüncesi oluştuğu zaman Ankara’da başbakanlığa bağlı bütün birimleri ziyaret ettik. Bunun akabinde Kore’deki Ticaret Ataşeliği’yle görüşmelerimiz oldu. Bu anlamda bize en uygun yer olarak Gebze’yi düşündük. Hyundai Otomotiv’e 50 km’lik bir mesafede olması, bir ikinci konu olarak gerek üretilen mamullerin sevkiyatında, gerekse de hammadde tedarikinde kolaylık olması açısından büyük limanlara en yakın olan nokta olması nedeniyle Gebze’yi tercih ettik ve Gebze’nin uygun olduğu da gene bu makamlar tarafından bize bildirildi. bir tanesi gerekli altyapıya sahip bölgeler olması. İkinci olarak da anayollara, ekspres yollara, ana arterlere çok yakın noktalarda olması. Dolayısıyla bilfiil sanayi bölgeleri içerisinde olmasa bile bu iki sebep tercih sebebi haline geliyor. Ülkemizi genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? İş hayatını, iş yapma biçimimizi ya da buradaki ticareti, üretimi. Korelilerin hakikaten dünyada da bir çalışkanlıkları, bir imajları var. Bu noktada özellikle bir Korelinin Türkiye’ye Türklere bakışı birçoğumuz için merak uyandırıcıdır sanırım. Şimdi ilk olarak Korelilerin gözünde Türkiye bir kardeş ülke. Yani Kore’de Türkiye deyince bir yabancı ülkeden çok daha farklı bir tepki söz konusudur. Bizimle beraber kan dökmüş insanlar olarak değerlendiriyoruz Türkleri. Bu anlamda Türkiye’ye bakışımız da böyle... Bir yabancı olarak Türkiye’ye gelişimde ise, gerek genel yaşam tarzı, gerekse de olaylara bakış açısında benzer noktalar çok fazla... GOSBSAD Kore’de böyle sanayi bölgeleri var mı? Ya da dünyada KCC’nin diğer lokasyonlarında yine bu şekilde sanayi bölgelerinde mi yer alınıyor? Türkiye’yi ve KCC’nin diğer lokasyonlarını kıyasladığımızda neler görüyoruz? Şimdi tabi ki bizim tercih sebebimiz yani fabrikaların kurulacağı alanların seçiminde ilk etapta dikkat ettiğimiz hususlardan 39 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD ÜYELERİMİZDEN KCC İdari Departman Satınalma Yöneticisi Kürşat Aktaş, KCC İdari Departman İnsan Kaynakları Suna Özgen, KCC Genel Müdürü Jang Soo Ha Diğer yabancı ülke vatandaşlarına nazaran, bir Amerikalıya nazaran, bir Avrupalıya nazaran Türklerdeki insani yaklaşım daha farklı... Samimiyet olsun, nezaket olsun bunlar biraz da insana sanki kendi ülkesinde gibi hissettiren şeyler oluyor. Öyle bir hisse de kapılıyor insan çoğu zaman... Diğer yandan Türkiye gelişmekte olan bir ülke, Avrupa Birliği’ne üyelik amacı olan bir ülke, dolayısıyla uluslararası ticari standartlar veya herhangi bir iş anlayışı bakımından belli bir fark göremiyorum. Göze batan, gözlemlediğim bir fark yok. GOSBSAD Buradaki lokasyon ne zaman kuruldu? Sizler burada ne zaman çalışmaya başladınız ve görevleriniz hakkında bilgi alabilir miyim? 40 Suna Özgen: Ben ilk şantiye aşamasında 12 Şubat 2008’de insan kaynakları ve idari işlerde başladım. Türk personel olarak sadece Kürşat Bey ve Emin Bey vardı. Hem onlara yardım etmek amacıyla ki bütün sorumluluk o aralar Kürşat Bey’in üzerindeydi. Mart sonunda personelle beraber büromuz şantiyeden buraya taşındı. Şimdiki görevim insan kaynakları artı idari işler. OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kürşat Aktaş: Ben KCC’nin en eski elemanıyım şu durumda. 2006’nın Haziran sonunda geçici büromuzda göreve başladım. Bir 6 ay kadar geçici ofisimizde İstanbul’da görev yaptık. Akabinde burada şantiyeye geçtik. Şantiye döneminde de ilk ve tek Türk personel bendim. Aşağı yukarı her şeyi ben üstlenmiştim o dönemde. Ondan sonra Nisan ayı gibi –işte Şubat ayında Suna Hanım benden sonra başlayan Türk personel oldu-akabinde personelimizin başlamasıyla beraber normal sistemimizde şu an iş organizasyonunun içerisinde satın alma yöneticisi olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda idari işlere de ben bakıyorum. Suna Hanım da sağ olsun asiste ediyor idari işlerde bize. Genel müdürünüz, yöneticiniz bir Koreli... İş yaşamınızda kültürlerin çatışması mı ya da tersine bir sinerji yaratması mı söz konusu? Her ne kadar benzer yönler çok olsa da çatışılan noktalar da oluyor. Bu bir gerçek. Hepimiz aynı dili konuştuğumuz şartlarda, aynı kültürü paylaştığımız durumlarda bile birtakım anlaşmazlıklar, birtakım sürtüşmeler, birtakım belki kötü niyetle, Son olarak KCC’nin Türkiye’deki hedeflerini sormak istiyorum. Yeni projelerinizi, yeni hedeflerinizi paylaşmanızı istiyoruz. İlk etapta şu an 52 bin küsur metreye kurulu bir tesisimiz var, bunun 2/3’lik kısmını fiili olarak kullanıyoruz, 1/3’lik kısım şu an boş. Planlar fizibilite anlamında 2012, 2013 gibi ikinci aşama yatırıma düşünülüyor. Bu amaçla da pazar payımızı, pazar penetrasyonumuzu genişletme için çaba sarf ediyoruz. Şimdi genel olarak küresel ısınmadan dolayı özellikle bölge ülkelerinin de üstünde daha yoğunlukla durmaya başladığı alternatif enerji kaynakları, bunlar nedir güneş enerjisi, işte rüzgar enerjisi ve çeşitli dalga vs. gibi alternatif enerjilere yönelme olduğundan dolayı biz de bu son dönemde güneş enerjisi üretiminde ön plana çıkan polisilikon materyalinin Türkiye’de üretimini düşünüyoruz. Polisilikon genel olarak binaların, akıllı bina dediğimiz binaların kendi elektriğini veya kendi ısıl enerjisini üretebileceği yapı malzemelerinde kullanılan bir ürün... Bununla ilgili hammadde üretimini düşünü- Kısaca KCC KCC (Korea Chemical Company) kimya sektörünün lider firmalarından biridir. Kuruluşundan bu yana, kısa zamanda gelişerek, en son teknolojileri uygulamakla kalmamış, geleceğin teknolojilerini de üretmede öncü olmuştur. 51 yıllık geçmişinde, Kore sınırları içinde 10 adet ileri teknoloji fabrikaya ilave olarak, Çin, Singapur, Vietnam, Hindistan, Malezya ve Türkiye’de bulunan toplam 18 üretim tesisinde üretim yapmakta ve ürün portföyünü her geçen gün geliştirerek sürdürmektedir. Tüm bu üretimler, dünyanın öncü kalite sistemleri dahilinde üretim tesislerine ek olarak, 600 kişilik Ar-Ge merkezince desteklenmektedir. KCC, dünyada, sadece kendi teknojisi ile silikon üretebilen, 5 firmadan birisidir. Kore’de kimya sektörünün lideri ve öncüsü, Asya’da bir kimya devi haline gelen KCC, faaliyette bulunduğu sektörlerdeki, ileri teknoloji ürünlerinin global pazarlarda da müşteri ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli yatırımları ve faaliyetleri sürdürmektedir. Bu kapsamda, 2007 yılında, 50 milyon Amerikan Doları yatırımla GOSB’da başlamış olduğu Türkiye üretimi ile Türk firmalarına ve çevre ülkelere ürün ve hizmet vermeye başlamıştır. yoruz. Yine hammadde veya yarı mamul halde silikonun Kore’den getirilerek burada tekstil endüstrisine hizmet edecek şekilde, tekstil endüstrisine tedarik olabilecek bir fabrika düşünüyoruz. Şu an bunun fizibilitesi yapılmakta. KCC’nin gözünde Türkiye’deki firmamızın rolü ilk etapta, Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine bir lojistik üs olarak hizmet etmektir. Bölgede yerleştikten, bölgede pazar payını artırdıktan sonra yine bölge ülkelerinden yakın olanlardan başlamak üzere yine benzer mantıkta bir lojistik merkezi niteliğinde hizmet vermek, bir tedarikçi pozisyonuna gelmek istiyoruz.l GOSBSAD kavga anlamında söylemiyorum ama işe bakış, işe yaklaşım anlamında farklılıklar olabiliyor. Bu ülkeler arasında yani aslında baya uzakta konumlanmış iki ülke insanlarının beraber çalışması anlamında da yaşanıyor. Çeşitli şeyleri var. Olumlu tarafları da, olumsuz diye değerlendirebileceğimiz durumlar da fazla. Özellikle bizim hızımızı yavaşlatma anlamında sıkıntı var. Yani bizim üst seviyemizin tamamı Koreli. Türkiye şartlarında yani Türkiye’de bizim alışmış olduğumuz, kanıksamış olduğumuz, çoğu zaman aslında kanıksamamamız gereken, çoğu zaman da çok fazla üstüne gitmememiz gereken şeyler sıkıntı yaratabiliyor. Yani nedir? Bunları her aşamada açıklamak gerekebiliyor. Nedeni, niçini, ne kadarı sorgulandığı zaman hız kesiliyor. Şimdi bir Türk yöneticiyle bu aşamalar çok daha hızlı. Çünkü o da benzer aşamalardan geçiyor. Türk insanı genellikle, Türkiye’de kabul görmüş, genel geçer şeylerin üstüne gitme eğiliminde değil. Etrafından dolanma anlayışındadır. Biz onu yapamıyoruz. Orada biraz hız sıkıntısı oluyor. Ama genel konularda tabi olumlu tarafları da yok değil, var. 41 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSB TEKNOPARK Ürün Geliştirmenin Her Aşamasında ABİGEM Teknopark Yanınızda... GOSBSAD “Amacımız ürün geliştirme çalışmasının her noktasında sanayinin ihtiyaçlarını gidermek ve onun bir basamak yukarı çıkmasını sağlamaktır” 42 Türkiye’deki prototipleme sektörünün gelişmesine paralel olarak müşterilerine daha iyi hizmetler sunmak amacıyla GOSB’daki yerini alan ABİGEM Teknopark’ı, Endüstriyel Tasarım Sorumlusu Coşkun Cengiz anlattı. Cengiz; ileri teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, ürün geliştirme ve Ar-Ge süreçlerinin her aşamasında problem yaşayan üreticilere sundukları çözümlerle artan rollerinin önemine işaret etti. ABİGEM Teknopark’ın kuruluşundan bu yana gelişiminden bahseder misiniz? ABİGEM Teknopark 2005 yılında Gebze’de kurulmuştur ve ABİGEM Doğu Marmara’nın Teknopark ofisi olarak hizmet vermektedir. Bu ofisimizden işletme- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ lerin ürün geliştirme ve Ar-Ge süreçlerine yönelik teknolojik destek vermekteyiz. Ekibimize katılan yeni arkadaşlarımızla birlikte hızlı bir büyüme içerisinde olduk ve müşterilerimizin istekleri doğrultusunda hizmet ağımızı genişletmekteyiz. Daha büyük bir yer ihtiyacımız için geçen yıl sonunda hizmet verdiğimiz ofisimizden ayrılarak yeni üretim birimine taşındık ve 2010 başından itibaren yeni hizmetlerimizi sunmaya başladık. ABİGEM Teknopark ile çalışmak isteyen işletmeler hangi hizmetlerinizden faydalanabilirler? Ürün geliştirme çalışmalarının tümünde veya belirli noktalarında Abigem Faaliyetlerimizin ana konusu olan ürün geliştirme çalışmalarında değişik noktalarda hizmet sunuyoruz. Bazı firmalar projelerini başından sonuna kadar sizin yürütmenizi talep ederken bir kısmı da kendi bünyelerinde gerçekleştiremedikleri konularda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bilgi eksikliği, tecrübesizlik veya ekonomik sebeplerden dolayı yarım kalmış projelerle karşılaşıyoruz. Bunun yanında belli bir ekibi bünyesinde istihdam etmiş ancak ürün geliştirme sürecini yürütecek bilgi birikimine sahip olmayan firmalar da bize geliyorlar. Bu noktada ABİGEM Teknopark’ın rolü daha da önem kazanıyor. Bizim amacımız bu sürecin her noktasında sanayinin ihtiyaçlarını gidermek ve onun bir basamak yukarı çıkmasını sağlamaktır. Bugüne dek hizmet verdiğiniz ve projelerini yürüttüğünüz kaç firma olmuştur? Kurulduğumuz 2005 yılından bu yana 67 firma ile 100’ün üzerinde Ar-Ge projesi yapmış bulunuyoruz. Her sene artan bir çalışma temposu ile bu rakam hızla artmaktadır. GOSB’da hizmetlerinizden yararlanan işletmeler var mı? Ortak proje yürüttüğümüz firmalar içerisinde GOSB firmaları da bulunmaktadır. GOSB’da ve Teknopark’ında konuşlanan firmalar Türkiye’ye Ar-Ge konusunda öncülük edecek potansiye sahip firmalardır. Bizim de yerimizin burada olmasının sebebi budur. “GOSB ve Teknopark’ında konuşlanan firmalar Türkiye’ye ArGe konusunda öncülük edecek potansiye sahip firmalardır” GOSB Teknopark’ta bulunuyor olmanızın getirilerinden söz eder misiniz? Biraz önce de belirttiğim gibi GOSB hem bünyesindeki firmalar hem de çevre yapısıyla Türkiye’nin Ar-Ge merkezinin ortasındadır. Bir yanda TÜBİTAK, bir yanda TAYSAD ve diğer organize sanayi bölgeleri. GOSB Teknopark tüm bu sanayi bölgelerinin arasında merkezi bir konumda bulunmaktadır. Bu yönüyle lojistik olarak getirisi büyüktür ve bizce en önemli avantajı budur.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD Teknopark’tan hizmet almanız mümkündür. Endüstriyel tasarımdan başlayarak mekanik tasarım ve prototip üretimine kadar olan süreçte firmalar bizden hizmet alabilirler. Konusunda uzman endüstriyel tasarımcı personelimizle yeni ürün tasarımı projelerini yürütüyoruz. Deneme üretimleri için FDM, SLS ve Polyjet teknolojileriyle hızlı prototip imalatı yapıyoruz. Daha yüksek adetlerde prototip üretimleri, gerektiğinde de silikon kalıplama yöntemini kullanıyoruz. ABİGEM Teknopark, işletmelerin ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarında karşılaştıkları problemlere teknolojik çözümler sunmak amacıyla 2005 yılında kuruldu. ABİGEM Teknopark sanayi için hayati öneme haiz iki ana konu olan, ürün tasarımı ve üretim teknolojilerinin verimli kullanılması konusunda hizmet veriyor. Bu hizmetleri verirken endüstriyel tasarım uygulamaları, 3 boyutlu tarama, hızlı prototipleme ve silikon kalıplama teknolojilerini kullanıyor. ABİGEM Teknopark tüm bu üretim ve tasarım süreçlerinin halkalarında yüksek teknoloji kullanarak çözümler üretiyor. Sahip olduğu uzman kadrosuyla nitelikli hizmetler sunan ABİGEM Teknopark, teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Bünyesinde bulunan Objet hızlı prototip ve Breuckmann optik tarama cihazları ile sanayi için çözüm üretmeye devam ediyor. www.abigem.org www.kocaeli.abigem.org 43 GOSBSAD ÜYELERİMİZDEN 'Üretimimizin temelinde sevgi var' Bugünlerde “Dalından Şeker” sloganıyla aşina olmaya başladığımız ürünlerin ardında, 50 yıllık bir geçmiş ve ihracatıyla 110 ülkeye yayılmış bir başarının öyküsü var. GOSB’daki yeni fabrikalarıyla Türkiye pazarına iddialı bir giriş yapan Tayaş Gıda’nın üçüncü kuşak temsilcisi Kazım Taycı ile konuştuk. GOSBSAD T 44 ayaş Gıda’nın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Kuruluş aşamasından bu yana nasıl bir büyüme öykünüz var? Babam Şevket Taycı; Taycı ailesinin üretim aşamasında ikinci jenarasyonu temsil etmektedir. Babam şeker imalatı işini çıraklık aşamasından başlayan ustalık süreciyle devam eden bir silsile ile öğrenmiş ve bu tecrübeler ile Konya ilinde üretim yapan bir tesis kurmuştur. Tayaş Gıda’nın özellikle ihracat ağırlıklı pazarlara hitap etmesi ile üretim süreci 1991’de İstanbul’a taşınmıştır. İstanbul Gebze tesislerinde şeker ve çikolata üretimi yapan Tayaş 24 bin metrekarelik üretim tesislerinde günlük 90 ton üretim yapmaktadır. 2009 yılında Gebze Organize Sanayiinde alınan 36 bin metrekarelik yeni fabrika ile günlük 160 ton üretim kapasiteye ulaşılması hedeflenmektedir. Her şeyden önce şeker, çikolata işini iyi bilen bir aile ile şirketimizin temelinin atılması sonraki yıllarda kat ettiği büyümenin en önemli anahtarı olmuştur. Bunun yanı sıra dünya pazarlarını iyi takip etmemiz ve trendleri yakalamamız ayrıca paza- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Önümüzdeki yıllar içerisindeki hedefleriniz ve stratejileriniz nelerdir? Üretiminin yüzde 90’ını 110 ülkeye ihraç eden Tayaş, kalite ve innovasyon anlayışı ile daha yenilikçi ve yeni pazarlara hitap eden bir yapıyı hedeflemektedir. Bu konudaki en büyük hedeflerimizden biri; şu ana kadar ihmal ettiğimiz Türkiye pazarıdır. Araştırma kuruluşlarının yaptığı verilere bakıldığında Türkiye şeker pazarının yüzde 80’ini yabancı sermaye oluşturmaktadır. Türkiye pazarı yıllık kişi başı şeker tüketimine bakıldığında 3 kilogramları bulmaktadır ve Avrupa Birliği ülkelerinde bu değer 10 kilogramların üzerindedir. Özellikle taze tatlı üretiminin önde olduğu Türkiye pazarında baklava, kadayıf gibi taze tatlıların tüketiminin yavaş yavaş sanayi tipi tatlılara kaydığını düşünüyoruz. Devamlı olarak yükselen pazar payları bunu bizlere işaret etmektedir. 110 ülkeye kalite anlayışını ispat etmiş, bir süreçte ihracat yapma kabiliyetimiz varken neden kendi pazarımızda olmayalım anlayışıyla Türkiye pazarına girmeye karar verdik. İhracattaki hacmimizi kaybetmeden kapasite artışı ile kombanse edeceğimiz Türkiye pazarına girmek için çeşitli faaliyetlere zaten başlamış bulunuyoruz. Türkiye pazarı dünyadaki gelişmiş ülkeler gibi kalite ve kaliteli ürünün bilinirliğine önem veren bir pazar konumundadır. Bu konuda modern kanal dediğimiz, kanal bazlı yönetiminin esas olduğu Türkiye’nin tüm illerindeki satış noktalarına aracısız ziyaretlerde bulunan bir satış teşkilatı kurduk. Bu aşamadan sonra profesyonel yönetim anlayışını esas alarak kadrolaşmaya başladık. Bunların yanı sıra kalitemizi tüketici- lere anlatacak reklam filmleri yayınladık ve bu çalışmaları arttırarak devam ediyoruz. Türkiye pazarındaki ana hedefimiz şeker pazarının yüzde 35’ini almaktır. Esasen şeker pazarındaki bu hamlemiz bu pazarla sınırlandırılmış değildir. Tayaş olarak üretimimizin yüzde 50’si çikolatadır ve çikolata pazarında da sürpriz gelişmeler ile tüketicilerimizin karşısına çıkmayı hedeflemekteyiz. Nasıl bir sürprizden bahsediyorsunuz? Çikolata pazarına bakıldığında genel olarak belli bir kaç konsept bulunmakta olup bu konuda dünyaya da (ihracat olarak) hitap eden yeni tasarım çalışmalarımız var. Özellikle innovasyon ağırlıklı çalışacak bir AR-GE ekibimiz var. Şu an pazara yeni sokacağımız ürünler ile ilgili hummalı bir çalışma zincirimiz vardır. Yakında yurt içinde ve yurt dışında bu ürünlerimizi pazara sunacağız… ‘Dalından Şeker’ isimli bir sloganınız var. Reklamlarda özellikle bunu vurguluyorsunuz? Aslında ürüne reklam kararı alındığında çok farklı birkaç proje üzerinde çalıştık. Bu ilk lansmanımız olduğundan konuya çok önem verdik. Doğru mesajlar ile çıkmalıydık ve çıktık da. ‘Dalından Şeker’deki en önemli nüansımız; gerçek meyve tadında olan ürünlerimizin bu özelliğinin tüketicilerimizce bilinmesidir. Şeker üretimi, üretim prosesi açısından oldukça zor bir süreçten geçmektedir. Kaliteli şekeri üret- GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD ra uygun ürünler geliştirmemiz ve her kazandığımızı tekrar yatırım yaparak değerlendirmemiz; bizlerin bugün 110 ülkeye ihracat yapan ve önümüzdeki yıllara hazırlık adına nerdeyse kapasitemizi iki katına çıkaracak yatırımlar yaptıran bir şirket haline getirmiştir. 45 GOSBSAD ÜYELERİMİZDEN yaptığımız iş çok meşakkatli bir iştir. Eğer sadece ticari orijinli bakacak olursanız; şekerleme üretimi çok tavsiye edebileceğim bir iş değildir. Gerçekten de hammadde ve işletme sermayelerini düşündüğümüzde yatırımlarımızı farklı sektörlerde değerlendirse idik çok daha karlı ve risksiz paralar kazanabiliriz. Ancak şekerleme ve çikolata işine sevdiğimiz ve gerçekten çok keyif aldığımız bir iş kolu olarak bakıyoruz. Esasen bizi farklı kılan özelliğimiz budur. Bir yatırım yapıyoruz ancak bu yatırıma yüzde 100 ticaret olarak bakmıyoruz. Her yeni ürün çıkardığımızda aldığımız haz bu ürünlerin tüketicilerce beğenilmesiyle zirveye çıkmaktadır. Temelinde sev- GOSBSAD mek için en kaliteli hammaddelerin yanı sıra ciddi bir AR-GE sürecinin oluşması gerekiyor. Değişik sıcaklıklarda ve farklı aşamalarda işlenen şekerleme ürünlerindeki aşamalardan birinde bile küçük değişiklikler ürünün lezzetinin ve kullanımının planlanandan farklı olmasına sebep oluyor. Bu kadar zor şartlarda üretilen şekerleme ürünlerimizdeki iddiamızı ‘Doğal ve lezzetli’ mesajını vererek tüketicilerimize yansıtmanın en etkili yöntemi olarak ‘Dalından Şeker’ sloganını kullandık. 46 Sizleri kaliteli üretim adına diğer rakiplerinizden farklı kılan nedir? Şekerleme üretimi gerçekten zor ama bir anlamda sevgi isteyen bir faaliyettir. Bir sanayici olarak şunu söylemem gerekir kiOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ gi olan bu faaliyetimiz bizleri daha detaylı ve yenilikçi kılmaktadır. Bizi rakiplerimizden farklı kılan farklı bir özelliğimizin de bu olduğunu düşünüyoruz. Bir yatırımcı olarak Türkiye ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz? 110 ülkeye ihracat yapan bir firma olduğumuzdan Türkiye ekonomisini dünya ekonomisi içinde daha yalın görebilmekteyiz. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin gerçekten güçlü ve gelişmeye açık bir ekonomi olduğunu söyleyebilirim. Özellikle gıdada güçlü üretim tesislerine sahip bir ülkeyiz. Gıdanın hammaddesini oluş- ki yıllar için ciddi bir alt yapı teşkil edeceğini düşünüyoruz. Türkiye pazarına daha yoğun girmekten ve ihracatta 110 ülkeye girdiğinizden bahsettiniz. Türkiye’ deki gelişiminiz ihracattaki ivmenizi düşürecek mi? Hayır. İhracattaki çalışmalarımız artarak devam edecektir. Biz Türkiye pazarını toplam üretimimiz açısından yeni bir pazar olarak görmekteyiz. Aslında şirketimizin ana stratejisi, üretim kapasitesinin artışı üzerine kurulmuştur. Bu konuda yeni pazarlar ve farklı tüketicilere ulaşmamız gerekmektedir. Türkiye pazarı yanında özellikle Avrupa ve Amerika pazarındaki efektifliğimizi arttırmak istiyoruz. Ülkemiz bu pazarlar nezdinde tercih edilmektedir. Bu tercihin en büyük sebebi kalitedir. 2010 yılı planlarınız nelerdir? Özellikle dünya pazarlarında almış olduğumuz yol ve başarı öyküsü; sahip olduğumuz ürün kalitelerinin Türkiye pazarında tüm tüketicilerce bilinmesi gerekliliğini zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda yapmaya başladığımız yeni ürün çalışmaları yanı sıra reklam çalışmalarımızda devam edecektir. Şu an lansmanını yaptığımız bir markanın yanında 3 farklı markamıza daha yoğun iletişim desteği verilecektir.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD turan tarıma baktığımız zaman bu konuda da çok ciddi bir altyapımız ve kaynaklarımız vardır. Dünyanın endişesini duyduğu gıda üretiminde aldığımız ve alacağımız çok ciddi bir yol vardır. Dolayısıyla uzun vadede ülkemiz ekonomisinde gıda potansiyelimizin önemli olduğunu düşünüyorum. Günümüz koşullarındaki ekonomiyi değerlendirecek olursam; dünya zor ve çetin bir kriz sürecine girdi ve bu süreçten çıkmaya çalışıyor. Açıkçası ülkemiz olarak çok ciddi bir sınav verdik ve veriyoruz. Evet bir kriz oldu ve belki de bir çok sektörde devam ediyor. Ancak adı finansal kriz olan bu sıkıntı içerisinde özellikle finans konusunda çok büyük badireler yaşamadık ve yaşamıyoruz. AT üyesi olan ülkelerde bile (örneğin Yunanistan) oluşan ekonomik gerginliklere baktığımızda şu an ekonomik gidiş hattının iyi bir süreçte olduğunu değerlendiriyorum. Esasen ekonomik değerlendirmelere baktığımızda sektörel gelişimlerin çok iyi irdelenmesi gerekmektedir. Ekonominin gidişine verilen cevaplar farklı bakış açıları ile değerlendirilebilir. Önemli olan kötü bir global ekonominin içerisinde ülkemizin durumudur. Gelişmeler ile değerlendirmeleri yaptığımızda fikrim budur. Ancak önümüzdeki sürece bakıldığında 2010 yılının bir geçiş yılı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllar ülkemizde çok ciddi yatırım fırsatları doğuracaktır. Esasen bizler de marka ve yatırım konusunda yaptığımız çalışmaların önümüzde- 47 ÇEVRE OSB’LER TOSB-TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi Türkiye'nin ilk ve tek İhtisas Organize Sanayi Bölgesi T T SB TOSB-Taysad Organize Sanayi Bölgesi kamu yararı gerekçesi ile adına kamulaş- GOSBSAD TOSB İLETİŞİM BİLGİLERİ TOSB-TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 41480 Çayırova – Kocaeli TÜRKİYE Tel :+90 (0262) 679 10 00 pbx Faks :+90 (0262) 679 10 10 E-mail: info@tosb.com.tr web : www.tosb.com.tr OSB, başta İstanbul, Kocaeli ve Bursa olmak üzere Türkiye’nin çeşitli yerlerinde dağınık bir şekilde faaliyet gösteren otomotiv sektöründe parça üreten TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayi) Derneği mensubu 210 üyeden 59’unun, Üretim, Teknolojik Gelişme, İhracat yönünden yapılaşma zorunluluğu, v.b. sorunların çözümünü sağlamak üzere, ileriye dönük, günümüz yönetim anlayışı içerisinde, teknolojik gelişmelere uyum sağlamak için ekonomik bir ölçek içinde gruplaşma esas alınarak yeniden yapılanma doğrultusunda 1991 de kurulmuştur. Bölgemizin kurucuları Ahmet Arkan, Abdullah Kanca, Ahmet Bayraktar ve Yunus Çiftçi’dir. 48 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ tırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir Özel Hukuk Tüzel Kişiliğine sahip olup, Yalnızca otomotiv parça sanayicilerinin faaliyet gösterdiği tek İhtisas Organize Sanayi Bölgesidir. TOSB tamamen katılımcı sanayici üyeleri tarafından finanse edilmekte olup, devlet kredisi kullanılmamıştır. TOSB’da katılımcı firma sayısı 2010 yılı itibariyle 79’a ulaşmıştır. Bu üye firmalara 95 parsel tahsis edilmiştir. TOSB’da halen katılımcı üye firmalarımızdan 51’i üretim faaliyetlerini sürdürmekte, 6 firma inşaatına devam etmekte ve 3 firma proje aşamasındadır. Yabancı sermayeli firma sayısı 17 ‘dir. TOSB’ da halen 6.200 kişi istihdam edilmekte olup hedef 14.000 çalışandır. Bu konumu sağlayan etmenler kısaca şunlardır; 1.Bürokrasiden Uzak Destekleyici Yönetim Yapısı 2.Coğrafi Konum Ve Lojistik Üstünlük 3.Çevreye Saygılı Projelendirme 4.Modern Alt Yapı 5.İhtisaslaşma TOSB bir ihtisas organize sanayi bölgesidir. Bölgemizde, Otomotiv Sektörüne (Taşıt üreticileri) parça üreten firmalar yer alabilmektedir. l Uluslararası rekabetin hızla arttığı bu sektörde üretim maliyetleri ancak; l Ham ve yardımcı maddelerin toplu tedariği, l Ulaşım ve depolama giderlerinin azaltılması, l Atıl yatırımların önlenmesi, l Yeni ürün ve üretim yöntemlerinin hızlı ve düşük maliyetle benimsenmesi, l Yatırımcının kalifiye işgücü temini için gerekli eğitim faaliyetleri ile düşürülebilmektedir. Aynı sektöre yönelik çalışan firmaların TOSB gibi bir bölgede yoğunlaşması, sorunlara ortak çözümlerin bulunmasını hızlandıracaktır. TOSB’ un yabancı yatırımcılarca tercih edilmesindeki en önemli nedenlerden birini de bu konumu oluşturmaktadır. Bölgemizde 17’si yabancı sermayeli olmak üzere tamamı Global Ölçekte çalışan 79 firma yer almaktadır. FAALİYETLERİMİZ: Yeni Yönetim Binası 2007 Temmuz ayında hizmete giren TOSB Yönetim Binası, projesi Mimar Şevki Pekin tarafından hazırlanmış olup, TOSB’un KİMLİK BİLGİLERİ Arazi Kullanım Tablosu Toplam alan 2.784 Dönüm, Sanayi alanı 1.829 Dönüm, Ortak Kullanım Alanları 414 Dönüm, Yeşil Alanlar ve Yollar 369 Dönüm, Orman alanı (25 000 fidan) 172 Dönüm (49 Yıllığına kiralanmıştır). GOSBSAD NEDEN TOSB?: TOSB, Otomotiv Sektörüne parça üreten yerli ve yabancı sermayeli tüm firmaların, Türkiye’de gerçekleştirecekleri yatırımları için seçtikleri en önemli merkez özelliğini taşımaktadır. 49 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 ÇEVRE OSB’LER lü çevre kirliliğin önlenmesi, çevre bilincinin yaygınlaştırılması, Çevre Mevzuatına uyumu, merkezi atık su arıtma tesislerinin işletilmesi ve atık yönetiminin sağlanması vb gibi çevre ile ilgili birçok başlık ve kriterde ülkemizdeki organize sanayi bölgesi faaliyetleri değerlendirilmiş ve dereceye giren OSB ‘lerle birlikte TOSB ‘a ödülü Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından verilmiştir. Bitkilendirme eğimli arazi yapısına uygun, eğrisel formda, yeşil dokusu ile çevreyle uyumlu, teknolojik bir bina olarak tasarlanmıştır. Binamız, TOSB ve TAYSAD ofisleri, eğitim ve toplantı salonları, 250 kişilik Konferans salonu, Restaurant, depolar, arşivler, mutfak, sosyal mekanlar, sığınak ve sistem odaları ile toplam 6.000 m²’dir. EN ÇEVRECİ OSB OSBÜK ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ve ilki geçen yıl düzenlenen “En Çevreci OSB” yarışmasında; doğal kaynakların sürdürülebilir olarak kullanılması ve çevrenin korunması, iyileştirilmesi, temizlenmesi, her tür- TOSB’ un 172 dönümlük alan içerisinde 28.000 adet boyları 3-4 metre olan yetişmiş ağaçların bulunduğu mevcut orman alanının dışında, TOSB Ortak Alanlarında ilave bitkilendirme çalışması yaparak ağaç dikilmesi planlanmış olup, ağaç dikilmesine başlanılmıştır. Bu kapsamda 4000 adet daha yeni ağaç fidanı dikilecektir. Ortak Arıtma Tesisi Ortak Arıtma Tesislerini 2009 yılı sonuna kadar yapmayan OSB’ lere ceza kesileceği yönündeki Bakanlık Genelgesindeki süre bitmeden önce, Ortak arıtma tesisimizin 1.etabını 2009 yılı başlarında faaliyete geçirmiş ve deşarj iznimizi almıştık. 1.etap yatırımı TOSB ‘un %50 doluluk oranına göre hesaplanarak kendi imkanlarımız ile gerçekleştirdiğimiz Ortak Arıtma Tesisinin, TOSB’ un büyüme trendi dikkate alındığında, nihai olacak 2.etabını da ivedilikle devreye almamız gerektiği ortaya çıkmış, teknik çalışmaları Prof. Beyza ÜSTÜN danışmanlığında tamamlanmış olup ihalesi Nisan-2010 ayı içerisinde sonuçlandırılarak inşaatına başlanılacaktır. Arıtma Suyu Geri Kazanım Projesi GOSBSAD Üyelerimizden alınan veriler doğrultusunda, atık envanter çalışmaları yapılmış ve kullanılan suyun %60 ‘ı nın proses ve bahçe sulama suyu olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Bu amaç ile mevcut Ortak Arıtma Tesisi ile TOSB un tüm atık sularının arıtılması ile yetinmeyip, arıtma tesisinden alıcı ortama deşarj ettiğimiz suyun geri kazanımı için batık membran sistemi denenmiş, başarılı olduğu tespit edilmiş ve ileri arıtma işi de 2010 yılı yatırım planına dahil edilmiştir. 50 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ TOSB’un alt yapıları doksanlı yıllarda yapılandırılırken ileri görüşlü yöneticileri sayesinde her parsel için birisi içme suyu, diğeri proses ve bahçe sulama suyu olarak iki ayrı boru hattı yapılmış olup, tüm su alt yapısı bu iş için uygun ve hazırdır. Yapılacak ileri arıtma ile yıllık kullanılacak su miktarı olan 800.000 m³ ‘lük miktarın %60’ ına denk olan 480.000 m³ ‘lük suyu geri dönüşüm suyu olarak kullanma şansına sahip olacağız. Böylelikle, arıtma suyunu tekrar arıtarak, mevcut bulunan alt yapı boru ve pompa sistemleri ile kendi üyesinin kullanımına sunan ilk OSB olacağız. Bu yatırım ile doğaya karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş ve diğer kurumlara örnek olma yönündeki vizyonumuzu da gerçekleştirmiş olacağız. Endüstri Meslek Lisesi Orman bölgesinde eğitim alanı olarak ayrılmış alanda Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmak üzere, yapımı Bayraktar ailesi tarafından üstlenilen “HATİCE BAYRAKTAR ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ” 2007– 2008 öğretim yılında hizmete girmiştir. TOSB’DA ÜRETİM YAPAN FİRMALAR AKÇELİK, ALBA KALIP, ALKAN, ARPEK, ATAY, AYGERSAN, BASKI DEVRE, BELDESAN OTOMOTİV, BİRİNCİ OTOMOTİV, CENGİZ MAKİNE, ÇAVUŞOĞLU MAKİNA, ÇETİNPRES, ÇİFTEL, DENET, DOĞAN LASTİKÇİLİK, DÖKSAN, EGEBANT, EKU, ELBA, ERLER, EMEK KALIP, ERSAN, ERSEL, ESTAŞ, FARPLAS, FARLAS, GÜÇLÜ PRES, GÜVEN OTOMOTİV, GÜRSETAŞ, GREENCHEMİCALS, HASÇELİK, HEMA, HIZLANLAR, İLERİ MEKANİK, İMS ÖZEL ÇELİK, İS-KA, KALIPYANSAN, KANCA, KARAT, MA-PA FREN, MA-PA MAKİNA, MAKTEL, MURAT TİCARET, NEŞE PLASTİK, NURSAN ELEKTRİK, OPAŞ, ORMETAL, ORSAN, OTİMSA, OTOPARSAN, ÖZEN PRES, ÖZKAR, PAKSAN, PERSİFLEKS, PİMSA ADLER, PİMSA OTOMOTİV, PİMSA POLİÜRETAN, SİSTEM TEKNİK, SIGARTH METAL, SİSAN, STANDART YAY, ŞESAN, TEFAŞ, TEKİŞ, TIRSAN, TOKSAN, TUĞBAY OTOMOTİV, ÜNKAL OTOMOTİV, YEMENİCİ, ZATEL YABANCI SERMAYELİ FİRMALAR A RAYMOND, AREVA, ASKAYNAK-LİNCOLN, AUTOLİVE, BOSCH REXROTH, CHEMETAL, CPS, CRH, DENSO, DURDEN, HP PELZER PİMSA, MECAPLAST, SANGO, SEKİSO, THYSEN, TOYOTETSU, TOYOTA TSUSHO. Ortak Sağlık ve İş Güvenliği Birimi DENİZLİ GÖLETİ PROJESİ OSB’mizin artan su ihtiyacını karşılamak ve su temini konusunda kaynak çeşitliliğini sağlamak için, 1.2 km’lik Şekerpınar Branşmanı Bağlantı Hattı işine ilaveten, Üye firmalarımızın sağlık ile ilgili yükümlülüklerini hafifletmek ve firmalarımıza en kaliteli hizmetin verilmesi amaçlanmış olup, 2008 yılında faaliyete geçmiştir. Halen Gebze Yeniyüzyıl hastanesi işbirliği ve desteği ile işletilmektedir. Su temin etmek için Kocaeli Sanayi Odası önderliğinde TOSB, GOSB, GEPOSB ve GGOSB ile birlikte İSU’yla protokol yapılarak Denizli Göleti Su Temin Projesi kapsamında boru hattı döşenmiş ve yedek su kaynağı temin edilmiştir. Hizmet Birimi TOSB cadde ve sokakları kendi aracımız ile düzenli olarak süpürülmektedir. Finansmanı dört OSB tarafından karşılanan bu proje ile sosyal sorumluluk çerçevesinde çevre köylere de su verilmektedir.l Kış aylarında bölge içi ve bağlantı yollarımızın kar ile mücadele hizmeti, özel aracımız ile verilmekte olup, yollarımız 24 saat ulaşıma açık tutulmaktadır. TOSB İtfaiye GOSBSAD TOSB sınırları içerisinde vukuu bulması muhtemel olan yangınları önlemek ve ortaya çıkmış olan yangınları söndürmek amacı ile 10 tonluk su ve köpük karışımını taşıyan itfaiye aracımız ve ehliyetli personelimiz 7 gün 24 saat hizmet vermektedir. 51 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 ENERJİ VERİMLİLİĞİ Enerji verimliliği yeni bir sektör yarattı: EVD Ü lkemizdeki ekonomik gelişme, nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşmeye, standartı daha yüksek yaşam hedefi ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ihtiyaç duyulan enerji miktarı da hızla artıyor. İhtiyacı karşılayacak kaynakların temininde zorluklar yaşanıyor ve ülkemiz her geçen gün daha fazla dışa bağımlı hale geliyor. Enerji ihtiyacımızın neredeyse yüzde 75’i yurt dışından karşılanıyor. Bu kritik durumda neler yapılabilir? GOSBSAD İlk akla gelen enerji üretiminin arttırılmasıdır. Ancak bunun gerçekleştirilmesi zaman, ekonomik olanaklar ve doğal kaynaklarla sınırlıdır. Kuşkusuz tüm ülkeler gibi Türkiye de enerji üretimini sürekli arttırmaktadır. Ancak daha önceki yıllardan gelen enerji açığı ve giderek artan enerji ihtiyacı enerji açığının her geçen yıl daha da artmasını engeleyememektir. Artık enerji sorununun sadece yeni santraller kurularak çözümlenemeyeceği ortaya çıkmıştır. Bu koşullarda, tüm dünyada önemle ele alınan mevcut enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması gereği çok ciddi olarak gündemimize gelmiştir, hatta geçen her zaman önümüzdeki yıllarda sorunun daha da büyümesinden başka bir sonuç vermeyecektir. 52 Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayım tarihinden itibaren (2 Mayıs 2007) on yıl içinde Türkiye’deki toplam kullanım alanı 1000 m2 ve üzeri olan bütün binalar için Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu olacak. Bu kapsamda mevcut bina ve/veya sanayi sektöründe yapılacak enerji verimliliğini artırıcı hizmetleri yürütme işi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) tarafından yetkilendirilen Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) şirketlerine verildi. Yetki alan 11 EVD şirketinden biri de Alarko Carrier oldu. OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Türkiye Enerji Bonkörü Türkiye’nin yıllık birincil enerji tüketiminin Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) bölünmesiyle elde edilen “enerji yoğunluğu” OECD ülkelerinin 2, AB ülkelerinin 2,5, Japonya’nın 4 katıdır. (Kaynak: EİE) Makina Mühendisleri Odası’nın verilerine göre son 5 yılda birincil enerji tüketimimiz yüzde 35, elektrik enerjisi tüketimimiz de yüzde 43 oranında artmıştır. Eğer enerji yoğunluğumuz Japonya’nın 4 katı ise, Türkiye’de Japonya’ya göre çok daha pahalı yaşıyor, çok daha pahalı üretiyoruz demektir. Üstelik “enerji yoğunluğu” her geçen yıl daha fazla artıyorsa globalleşen dünya ekonomisi içinde bu koşullarda var olabilmek giderek olanaksız hale gelebilir. Yapılan hesaplamalara göre enerji verimli kullanılırsa, imalat sanayinde enerji maliyetleri yüzde 8 ila 50 arasında azaltılabilir. Türkiye ve Enerji Verimliliği Ülkemizde, dışa bağımlılığı kontrol altına alarak artan enerji ihtiyacına cevap verebilecek, AB uyum çalışmalarına destek ola- Bir EVD şirketi, bir binanın sadece işletme düzenini değiştirerek yüzde 10’luk tasarruf sağlayabilecek. Yapılacak ölçüm ve etütler sonucunda firma da gerekli yatırımları yapmayı kabul ederse tasarruf oranı yüzde 40’a kadar ulaşabilecek. cak, aynı zamanda çevre dostu sürdürülebilir enerji politikalarının geliştirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Sürdürülebilir enerji politikalarının iki farklı konuda ele alındığı ülkemizde, ilk olarak enerji çeşitliliğini artırmak amacıyla 2005 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi amaçlı bir kanun çıkarılmıştır. 2007 yılında ise ikinci adım olarak 5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu“ kabul edilmiş ve Türkiye’de enerji yoğunluğunu azaltacak uygulamaların önü açılmıştır. Ülkemizde enerji açısından milat kabul edilebilecek bu dönemde, “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik“ ile 5 Aralık 2009’da yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” çıkarılmıştır. Şubat 2009’da bir adım daha atılarak Kyoto Protokolü’ne taraf olunması için gerekli olan kanun onaylanmıştır. Böylece ülkemizin, karbondioksit salımını azaltmak ve enerjide çeşitlilik sağlamak zorunda olduğu yeni ve önemli bir süreç başlamıştır. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD Yakın zamanlara kadar ükelerin gelişmişliğinde en önemli kriterlerden biri de enerji tüketimiydi; bir ülke ne kadar fazla enerji tüketiyorsa o kadar fazla üretim yaptığı ve refah düzeyinin yüksek olduğu kabul edilirdi. Günümüzde bu değerlendirme geçerliğini yitirmiş durumda; artık gelişmişlik ülkelerin ne kadar çok enerji tükettiğiyle değil, ne kadar az enerji harcayarak ne kadar çok ürettiğiyle ölçülüyor. Bu kriterle Türkiye’ye bakılırsa sorunun ne kadar ciddi olduğu daha iyi görülebilir. 53 ENERJİ Enerji Verimliliği Nedir? VERİMLİLİĞİ Enerji verimliliği; binalarda yaşam standartı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşmesine yol açmadan, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden enerji tüketiminin azaltılması, daha az enerji ile aynı faydanın sağlanmasıdır. Enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebinin azaltılması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür. Temel Hedef: Enerji Tasarrufu Enerji verimliliğinde en önemli faktör enerji tasarrufudur. Genellikle “iki lambadan birinin kapatılması” şeklinde algılanan enerji tasarrufu, aslında enerji atıklarının değerlendirilmesi ve mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen enerji miktarının kalite ve performansı düşürmeden en aza indirilmesidir. Tüketimde enerjinin etkin ve verimli kullanılması sonucunda tasarruf edilmesi enerji üretiminin azalmasına neden olacak, dolayısıyla atmosfere salınan zararlı gazların da azalması sağlanacaktır. Ayrıca, enerji ihtiyacınının yenilenebilir enerji GOSBSAD Alarko Carrier Çalışmalara Başladı 54 Bütün dünyada hem hükümetlerin çabaları hem de şirketlerin çalışmalarıyla giderek daha fazla önem kazanan enerji verimliliği konusunda Carrier’da da çeşitli gelişmeler yaşanıyor. 2008 yılı içerisinde Amerika’daki en büyük ESCO’larından biri olan NORESCO’yu, yine merkezleri Amerika’da bulunan LEED ve enerji verimliliği danışmanlığı konularında uzman şirketler DOME-TECH INC., ARCHITECTURAL ENERGY ve EMSI’yi satın alarak bu konuya verdiği önemi gösterdi. Carrier, yine 2008 yılı içerisinde sadece TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Amerika’da yürüttüğü çalışmaların bir kısmını Avrupa’da da uygulamak için İngiltere merkezli bir yapılanmaya gitti. UTC Power’ın bazı enerji verimli sistemlerinin, bu organizasyon çatısı altında Avrupa pazarına da sunulması için halen çalışmalar sürdürülüyor. Ayrıca bütün UTC şirketlerinden temsilcilerin bir araya gelmesiyle bir enerji takımı oluşturularak şirketlere ait tesislerdeki enerji tüketimini ve çevreye verilen zararı azaltmak amacıyla verimlilik artırıcı çalışmalar yapılması sağlanıyor. kaynaklarını daha fazla kullanarak karşılanması gerekliliği küresel ısınma ve çevre kirliliğinin önlenebilmesi açısından kaçınılmaz bir sonuçtur. Alarko Carrier İlk Yetki Alan Şirketlerden Biri Kasım 2009 irtibarıyla EVD olmak için başvuruda bulunan 38 şirketten 11’ine yetki verilmiştir. Bu şirketlerden 6’sı İstanbul, 2’si Ankara, 1’i Kayseri ve 2’si Antalya’dadır. Üç şirket bina ve sanayi, 4 şirket bina, 4 şirkette sanayi sektörü için yetki almıştır. Tahminlere göre Türkiye için en fazla 1520 civarında EVD şirketi yeterlidir. Dünyada en çok EVD şirketi 46 adetle ABD’de bulunmaktadır. EVD Şirketleri Ne Yapıyor? Bu şirketler; esas olarak binalarda ve/veya endüstriyel işletmelerde ısıtma, soğutma, havalandırma, sıcak su, aydınlatma, elektrik sistemleri, yalıtım ve yenilenebilir enerji konularında enerji danışmanlığı faaliyetlerini yürütür, enerji yöneticisi eğitimleri verir, enerji etüdleri yapar ve bu etüdlerin sonucunda belirlenen önlemleri ra- Alarko Carrier’in bundan sonraki hedefi ise yarım asrı aşkın bir tecrübe ve bilgi birikimiyle bir EVD şirketi olarak mevcut binalarda enerji etüdleri yapmak; özellikle soğutma ve HVAC sistemlerinde yeniden işletmeye alma, otomasyon sistemleri, fit, serbest soğutma, ısı geri kazanımı, fan, pompa ve santrifuj kompresörlerde frekans konvertör uygulamaları ve R22’li enerji tüketimi yüksek olan su soğutucuların değişimi gibi verimlilik artırıcı projeler geliştirerek uygulamak. porlayarak verimlilik artırıcı projeler hazırlar. Uygulama çalışmalarına da taahhütlü veya taahhütsüz olarak destek verir. EVD şirketlerinin; verimlilik artırıcı projelerde hesapladıkları tasarruf oranlarını garanti etmeleri, uygulama öncesinde ve sonrasında yapacakları ölçümler ile bu oranların doğruluğunu göstermeleri istenir. Ayrıca, Bina Enerji Performansı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile birlikte Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayım tarihinden itibaren (2 Mayıs 2007) on yıl içinde Türkiyedeki toplam kullanım alanı 1000 m² ve üzeri olan bütün binalar için Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu olacaktır. Yasaya göre mevcut binalar için bu belge EVD şirketleri tarafından verilecektir. Türkiye’deki işletmelerin pek çoğunda eski teknolojilerin kullanılması ve enerji verimliliği konusunda bilgisiz olunması sebebiyle gereğinden fazla enerji tüketilmektedir. Bir EVD şirketi, bir binanın sadece işletme düzenini değiştirerek yüzde 10’luk tasarruf sağlayabilecekler. Yapılacak ölçüm ve etütler sonucunda firma da gerekli yatırımları yapmayı kabul ederse tasarruf oranı yüzde 40’a kadar ulaşabilecek. Binanın büyüklüğü, yapısı, kullanılan sistemler ve enerji etüdünün ayrıntısına göre yapılacak yatırım miktarı iki milyon dolara kadar çıkabilir.l Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yaptığı araştırmalara göre; ülkemizin bina sektöründe yüzde 30, sanayi sektöründe yüzde 20 ve ulaşım sektöründe yüzde 15 olmak üzere dört Keban Barajı inşa edilebilecek, yaklaşık 5 milyar dolar değerinde enerji tasarruf potansiyeli olduğu tespit edildi. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 GOSBSAD Oteller, alış-veriş ve ticaret merkezleri, hastaneler, okullar, üniversiteler vb. her türlü ticari, hizmet ve kamu binaları ile konutları içeren bina sektörü için yetki alan EVD şirketlerinden biri de Alarko Carrier’dır. 55 MOTOR SPORLARI İstanbul Park'ta Formula 1 heyecanı Formula 1’de 2010 sezonu 14 Mart 2010 günü yapılan Bahreyn Grand Prix’si antrenman turlarıyla başladı. F1 efsanesi Michael Schumacher, 3 sezon aradan sonra yeniden pistlere geri döndü. Türkiye Grand Prix’si, 30 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. F ormula 1 2010 sezonu 14 Mart günü Bahreyn Sakhir pistinde başladı. Formula 1’den Toyota ve BMW’nin ayrılması, Brawn GP’nin de adını değiştirerek Mercedes GP olarak yarışması ve yeni katılan üç takımla (Lotus, HRT, Virgin) ilginç bir sezon başlıyor.. Bu sezon yarış sayısı 17’den 19’a çıktı. Ancak Kore yarışı, pist yapımı halen devam ettiğinden onay alınırsa yapılacak. Aksi takdirde sezon 18 ayaktan oluşacak. İstanbul’daki Türkiye GP ise bu yıl 30 Mayıs’ta. Gerek takımlar, gerek pilotlar önceki yıllara oranla sezon aralarında böylesi değişime şahit olmamıştı. Pilotlara bakınca her üç ismin ikisinin takımları için yeni olduğunu söylenebilir. Peki, hız ve otomobi tutkunlarını oldukça etkileyen Formula 1 nedir? GOSBSAD Formula 1 insan ve makinenin sınırlarının zorlandığı bir testtir. Otomobili ve sürücüyü en son limitlerine kadar zorlamanın ise tek ve basit bir hedefi var: Hız.” 56 Formula 1 motor sporlarının doruk noktası olarak kabul edilebilir. Her sezon dünyanın dört kıtasını dolaşan bu yarış serisi tüm dünyada yüz milyonlarca kişiyi ekran başına çekmektedir. Formula 1 sadece en iyi sürücüleri değil, aynı zamanda en iyi mühendisleri ve tasarımcıları da takımların bünyesinde topluyor. Genellikle takım- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ların arkasında bulunan motor üreticileri inanılmaz yüksek bütçelerle en son teknolojiyi kullanarak rakiplerinin bir adım önüne geçmeye çalışıyorlar. Tüm bu çabalar ise genellikle ancak saniyenin yüzde biriyle ölçülen farklar için verilmektedir. Formula 1’in kökleri İkinci Dünya Savaşı öncesi dönemdeki Grand Prix yarışlarına dayanır. O zamanlarda Mercedes, Maserati ve Alfa Romeo liderlik için kıyasıya rekabet halindeydi. 1950 yılında, dönemin önemli yarışları birleştirilerek Formula One Dünya Şampiyonası kurulmuştur. O yıllarda yedi yarıştan oluşan -ki bugün en az on altı yarıştır– şampiyona, İngiltere, Monaco, İsviçre, Belçika, Fransa, İtalya ve ABD’deki ünlü Indianapolis 500 yarışından oluşuyordu. İtalyan Nino Farina Formula 1’in ilk şampiyonudur. İlerleyen yirmi yılda Formula 1, ilk zamanlardaki yarışçı zengin beyefendilerin vakit geçirme meşgalesi olan kimliğinden çıkıp daha ciddi bir hale bürünmüştür. 1970’lerde ise hızlı bir evrim sürecine girerek uluslararası boyut kazanmış ve bizim şu an bildiğimiz anlamda büyük sponsorlar tarafından desteklenen profesyonel takımlar ortaya çıkmıştır. En iyi pilotlar artık sadece sıkı takipçilerin bildiği değil, herkesin giderek aşina olduğu isimler olmaya başla- mıştı. 70’lerde Niki Lauda ve James Hunt, 80’lerde ise Alain Prost ve Ayrton Senna kült sürücüler arasındaydı. Yüzyılın sonuna geldiğimizde F1’in popülaritesine ancak Olimpiyatlar ve Dünya Kupası’nın yetişebiliyor olduğunu görüyoruz ki bu iki organizasyon da ancak dört yılda bir yapılmaktadır. Peki Formula 1 yarışları bugün nasıl işliyor? 2008 yarış katılımcı listesi kendi arasında takımlar şampiyonluğu için rekabet eden 11 takımdan – diğer bir deyişle üreticiden – oluşmaktadır. Her takımın birbirinden bağımsız yarışan iki pilotu bulunmakta ve bu pilotlar da bireysel olarak sürücüler sıralaması için yarışmaktadırlar. Takvim 18 yarış içermektedir. Mart ve Ekim ayları arasında yer alan bu yarışlar değişken aralıklarla Pazar günleri gerçekleştirilir. Geçtiğimiz sezonun final yarıGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD “Formula” terimi genel olarak araç üreticileri tarafından izlenmesi gereken kurallar bütününe verilen isimdi. Bu kurallar maksimum motor kapasitesini 4,5 litre (araçta ‘supercharger’ varsa 1,5 litre) ile sınırlıyordu. “1” sayısı ise FIA’nın (Dünya Otomobil Federasyonu) tanıdığı motor sporları arasında bu turnuvanın en önemlisi olduğunu gösteren bir ibaredir. 57 MOTOR SPORLARI şının gerçekleştirildiği Brezilya’da McLaren pilotu Lewis Hamilton şampiyonluğunu ilan eden isim oldu. Formula 1’de her yarış üç gün süren bir maratona yayılıyor. Cuma günü gerçekleştirilen iki antrenman seansının ardından cumartesi günü gerçekleştirilen bir antrenman seansı ve başlama pozisyonu için yapılan sıralama turundan sonra pazar günleriyse ortalama 90 dakika süren büyük yarış yapılmaktadır. GOSBSAD Formula 1’e has olan bir konu da takımların tamamen kendilerine has araç tasarımlarıyla yarışmalarının gerekmesidir. Motorlar – ki günümüzde 2.4 litre V8 motor zorunluluğu var- ayrı bir motor sağlayıcı tarafından tedarik edilebilse de kalan tüm şasi ve gövde tasarımları takımların kendi çalışması olmak zorundadır. Bu çalışmalar da aynı zamanda çok katı bir takım kurallara uymak zorundadır. Yarışan tüm otomobiller sıradan bir göze birbirlerinin aynısıymış gibi gözükse de yakından bakıldığında mühendisler ve tasarımcıların araca biraz daha hız kazandırmak için detaylarda yaratmaya çalıştıkları farklılıklar görülebilir. 58 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Bir Formula 1 otomobilinin geliştirilmesi hiç bitmeyen bir süreçtir. Bu süreç araç piste çıkmadan aylar öncesinden ileri düzey bilgisayar destekli tasarımlarla, rüzgar tünelleriyle ve son teknoloji simülasyon teknolojileriyle başlar. Sürücü direksiyon başında geçtiğinde ise görevi sadece otomobili kullanmak değil, aynı zamanda aracın olumlu ve olumsuz yanlarıyla ilgili takıma önemli geribildirim sağlama görevini de üstlenmektedir. Bu testler sezon boyunca devam eder ve sezon sonuna doğru otomobillerde gözle görülür bir ilerleme gerçekleşmesi beklenir. Eğer bu gerçekleşmemişse birileri işini düzgün yapmıyor demektir ve takımın sıralamada aşağılara doğru inmesi bu durumun doğal sonucudur. Formula 1 yarışlarını hayranları için bu kadar çekici kılan unsurlardan biri bu sporun bu derece kompleks olmasıdır. Formula 1’de dünyanın en iyi sürücüleri yer alma TÜRKİYE GRAND PRIX’NDE YARIŞAN TAKIMLAR VE PİLOTLAR Bu kadar efor sarf eden sürücüler elbette emeklerinin karşılığını da alıyorlar. En iyi sürücüler hem takımlarıyla imzaladıkları kontratlardan, hem de sponsorlardan aldıkları paralarla multi-milyonerler haline gelmektedir. Kimisi bu parayla lüks yatlar, hızlı otomobiller ve güzel kızlarla dolu bir playboy hayatı yaşamakta, kimileriyse daha geride durmayı tercih etmek- MERCEDES GP Michael Schumacher, Nico Rosberg REDBULL Sebastian Vettel, Mark Webber FERRARI Felipe Massa, Fernando Alonso WILLIAMS Rubens Barrichello Nico Hulkenberg RENAULT Robert Kubica, Vitaly Petrov FORCE INDIA Adrian Sutil, Vitantonio Liuzzi TORO ROSSO Sebastien Buemi, Jamie Alguersuari LOTUS Jarno Trulli Heikki Kovalainen HRT F1 TEAM Bruno Senna, Karun Chandhok BMW SAUBER Pedro de la Rosa, Kamui Kobayashi VIRGIN Timo Glock, Lucas di Grassi tedir. Her iki durumda da ancak kendini işine en çok adamış pilotlar büyük ödülü – yani Formula 1 Dünya Şampiyonluğunu - kazanabilir. Geri kalan bizler içinse onların bu ödülü cesurca ve azimle kovalamalarını izlemek bile yeterince heyecan vermektedir.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD fırsatı bulabilir ve aralarından ancak en iyiler kazanabilir. Hız ve maharet tek başına yeterli değildir. Güçlü bir teknik kavrama kabiliyeti ve otomobille ilgili bilgi derinliği olmazsa olmaz iki unsurdur. Ayrıca 800 beygirlik bir aracı İstanbul Park pistinde 58 tur boyunca, 300 km/s’i aşan hızlarda ve 4G’lik basınca maruz kalınan virajlarda yolda tutmak için sürücülerinin sürekli formlarının zirvesinde olması gerekir. Tüm sporlar arasında fiziksel olarak insanı en çok zorlayanlardan biri Formula 1’dir. MCLAREN Jenson Button, Lewis Hamilton 59 ÇEVRE BİLİNCİ 'Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri' Yarışması Kocaeli Sanayi Odası’nca çevre bilincinin gelişmesine, çevrenin korunmasına ve gelişimine katkıda bulunulmasına yönelik çalışmaları olan sanayi kuruluşlarının ödüllendirilmesi amacıyla düzenlenen ‘Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri’ yarışması için başvurular başladı. K SO’dan yapılan yazılı açıklamada, 1995 yılından itibaren Oda Kurucu Başkanı Şahabettin Bilgisu adına düzenlenen yarışmaya Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının yanı sıra bu yıl belediyeler, bankalar ve sivil toplum örgütlerinin de katılabileceği belirtildi. Ödüllerin çevre haftasında düzenlenecek törenle sahiplerini bulacağına yer verilen açıklamada, çevre ile ilgili projeleri, ürünleri ve çalışmaları olan kurum ve kuruluşların ‘Çevre Ödülü’ ve ‘Teşvik Ödülleri’ için 3 Mayısa kadar müracaat etmesi istendi. Açıklamada, ödül almaya hak kazanan firmalara İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme AŞ’nin özel indirimler yapacağı kaydedildi. GOSBSAD Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri 60 Rekabet edebilmek ancak kendimizi geliştirmekle mümkün olacaktır. Hızla artan dünya nüfusu ve buna paralel olarak artan beşeri ihtiyaçlar karşısında, bilinçsizce tüketilen doğal kaynaklar geleceğin karanlık resmini gözler önüne sermektedir. Dünya sıcaklığı yükselmekte, su rezervleri azalmaktadır. Bunun sonucu olarak yakın bir gelecekte muhtemelen ciddi anlamda bir kuraklaşma ve çölleşme endişesi bizleri OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ciddi çözümler üretmeye mecbur kılmaktadır. Yarını düşünmeden yapılan her hata, yaşamın maliyetini bir kat daha arttırmakta ve sürdürülebilir kalkınma ve refah hedeflerine ulaşmayı tehdit etmektedir. Günümüz sanayicileri doğanın korunması, kullanılabilirliğin sürekli olması için “çevre stratejileri” geliştirmektedirler. Çünkü biliyorlar ki, artık kaynaklara sahip olmak tek başına yeterli değil. Günümüzde rekabet gücünü yaratan asıl önemli etken, kaynakları üretken biçimde kullanabilmek, “üretirken yok etmemek”tir. Kocaeli Sanayi Odası, bu bilinçle hareket eden sanayicilerimizin teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi amacını gütmektedir. Bu ilerlemenin, gelişmenin bir ifadesidir. Önceleri ceza ile sanayi kuruluşlarını disipline etme uğraşları günümüzde ödüllendirerek teşvik etme noktasındadır. Türkiye’de ilk kez Kocaeli Sanayi Odası tarafından, 1995 yılından itibaren çevrenin korunmasına ve gelişimine katkıda bulunmak, çevresel açıdan sürekli gelişimi teşvik etmek, değişen çevre kavramlarına uyumu cesaretlendirmek, ölçülebilir çevre yatırımlarının yanı sıra çevreye ve topluma katkıları olan kuruluşların desteklenmesi ve teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1995 ve 1996 yıllarında 4 dalda -Yeşil Baca, Atık Su Arıtma Tesisi, Çevreci Ürün ve Çevreci Proje- verilen Çevre Ödülleri, 1997 yılından itibaren tek dalda verilmeye başlanmış ve ‘Çevreci Başkan’ olarak bilinen ve Şahabettin Bilgisu nun adı verilmiştir. Çevre Ödülleri organizasyonu, 1998 yılından itibaren civar iller ve 1999 yılından bu yana da Marmara Bölgesinde yer alan (İstanbul hariç) Sakarya, Bilecik, Yalova ve Bursa’yı da kapsayan Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının faaliyet gösterdiği bir bölgede düzenlenen Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri çevre bilincinin gelişmesine ve yaygınlaştırılmasında önemli rol oynamaktadır. lYatırım Ödülleri: KOBİ ve Büyük İşletme kategorisinde Sanayi Kuruluşları l Yönetim Ödülleri: Belediyeler, Bankalar, Kamu Kurumları/Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri başvurabilirler. Ödülün başvuran ve kazanan kuruluşlara sağlayacağı faydalar Avrupa Birliği’nde çevre konusunda karşılaşılan taleplerin değişiyor olması çevresel bir işletme yaklaşımı izlemeyi zorunlu hale getirmektedir. Müşteriler, yalnızca kısa vadeli ve kar amacına dayalı politikaları kabul etmemekte; şirketlerin çevresel, toplumsal ve etik değerlerini de dikkate alan işletme vizyonları beklemektedir. Kurumsal itibarı yüksek şirketlerin müşteriler üzerinde Çevre Ödül Kurulu Kurul, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan 1, TOBB’den 1, TSE’den 1, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden 1, Kocaeli Sanayi Odası’ndan 3, TÜBİTAK MAM’ dan 1, Marmara Üniversitesi’nden 1, Kocaeli Üniversitesi’nden 1, Uludağ Üniversitesi’nden 1, Sakarya Üniversitesi’nden 1, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden 1, Kalder’den 1, TEMA’dan 1 ve Doğal Hayatı Koruma Derneğinden 1 kişi temsilci olmak üzere toplam 16 kişiden oluşur. Temsilciler, kuruluş tarafından belirlenir. Herhangi bir nedenle Organizasyon Kurulu’nda yer almayacak temsilcinin yerine yine kuruluş tarafından yeni temsilci belirlenir. KSO Yönetim Kurulu Başkanı bu kurulun tabi üyesi olup, aynı zamanda bu kurulun başkanıdır. bağlılık etkisi bulunmaktadır. Çalışanların işletmeyi çalışmak için uygun bir yer olarak görmesi ve diğer tüm sosyal paydaşlar ile olan olumlu ilişkileri şirketin mali performansına doğrudan etki eden unsurlar haline gelmiştir. Bugünün iş dünyasında, kurumsal itibar ve ticari başarı elde etmek isteyen şirketler için hayati önem taşımaktadır. Organizasyona başvuran firmalar, “Çevre Yönetim Süreçleri”ne ilişkin verileri derleme ve gözden geçirme imkanı bulurlar. Başvuran kuruluşlar için ciddi bir denetim olurken, olumsuz sonuçlansa dahi kuruluş, çevresel faaliyetlerinin gözden geçirilmesi ve zayıf oldukları noktaların tarafsız bir gözle değerlendirilmesi, iyileştirme ve geliştirmesi imkanına sahip olurlar. Çevre Ödülüne başvuru, eğitim ve iletişim aracı olarak etkin bir görev üstlenir, çalışanların çevre bilinç düzeyi arttırılarak, işletmelerini daha çok sahiplenmeleri sağlanır. Bu bağlamda sanayi kuruluşları çalışanları ile birlikte motive edilerek çevreye olan olumsuz etkiler azaltılmaya teşvik edilir ve çevre bilinci yaygınlaşır. Ödül alan kuruluş “Çevreye Dost Sanayi Kuruluşu” olduğu belgelenerek ve kamuoyunda duyurulur. Böylece kuruluşların kamuoyunda çevre konusundaki imajı, dolayısıyla pazar payı artar. Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülü, bir prestij sembolüdür. Ödül logosu, Çevre Ödülü alan kuruluş tarafından kurumsal iletişim çalışmalarının her aşamasında ücretsiz kullanım hakkını elde ederler. (Logo kullanım süresi ödül alan firma ile yapılacak olan logo kullanım hakkı sözleşmesi ile tanımlanır.) l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD 2010 yılından itibaren iki kategoride ödül verilmektir. 61 ÜYELERİMİZDEN HABERLER Arçelik - LG Klima Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu Arçelik, ticari klima sektöründe büyümeye devam ediyor E v tipi split klima alanında, Gebze Organize Sanayi Bölgesinde kurulu fabrikası ile öncü konumda olan Arçelik A.Ş., ticari klima sistemlerini ürün gamına katarak bu alanda da lider olmayı hedefliyor. Arçelik A.Ş., bu amaçla, ticari klima alanında devreye aldığı “Arçelik Klima Showroom”larının bir yenisini geçtiğimiz günlerde Adana’da faaliyete geçirdi. “Arçelik Klima Showroom”unun açılışına, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Aka Gündüz Özdemir, Arçelik - LG Klima Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu’nun yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Gündüz Özdemir, “Arçelik A.Ş.’nin lideri olduğu klima sektöründe iş alanını yenilikçi, enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı ticari iklimlendirme ürünleri ile genişletecektir. Değişen yaşam ihtiyaçları ve konfora dönük çözümlerle ticari iklimlendirme alanında da liderliği hedeflemekteyiz”dedi. Özdemir’in ardından söz alan Hakan Bulgurlu ise “Şirketimiz, güçlü ve yaygın hizmet anlayışını, bu alanda da etkin bir şekilde uygulamayı hedefliyor. Şirketimizin Gebze’de bulunan üretim tesislerinde, cihaz teslim sürelerin- de müşterilere büyük avantaj sağlanırken; yedek parça temini konusunda hızlı, doğru ve uygun maliyetli çözümler geliştiriliyor ve üstün Ar-Ge altyapımız sayesinde özel projelerin özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler hızlı ve etkin bir şekilde üretilebiliyor” dedi. Geliştirdiği üstün teknolojik ürünlerinin yanı sıra, müşteri memnuniyeti konusuna da her zaman önem veren Arçelik A.Ş.’nin devreye aldığı “Arçelik Klima Showroom”ları, proje-süreç yönetimi, mühendislik altyapısı ve sürekli üst düzey teknik hizmet gerektiren ticari klima işinde, satış – danışmanlık – uygulama ve servis konularında yeni bir altyapı oluşturuyor. “Arçelik Klima Showroom”ları, geniş ticari klima ürün gamının sergilendiği, uygulamaların canlı bir şekilde görülebileceği yeni bir konsept ile tasarlandı. “Arçelik Klima Showroom”larının yaygınlaştırılmasına devam edilecek. Satış sonrası hizmet altyapısı içerisinde, uygulama, servis ve bakım konularında hizmet verecek personelin eğitimi için, Arçelik bünyesinde özel bir Ticari Klima eğitim birimi de kuruldu. Bu eğitim biriminde, temel iklimlendirmeden mekaniğe, uygulamadan elektronik ve haberleşmeye kadar her türlü konuda uzman mühendislerce detaylı eğitimler veriliyor. GOSBSAD Arçelik’in ticari klima ürün gamı ağırlıklı olarak enerjinin verimli kullanımına dönük olarak tasarlanmış ürünlerden oluşuyor. Bu kapsamda havadan suya ısı pompaları ile bir evin ısıtma, soğutma ve sıhhi kullanım sıcak suyu ihtiyaçlarını karşılayabilen yüksek verimli sistemlerin satış ve uygulamaları başladı. Bir diğer ürün grubu ise değişken debili çoklu sistem klimaları. Bir dış üniteye 3 ile 9 iç ünite bağlanabilen inverter multi klima sistemleri evler, ofisler, villa ve butik mekanlar için verimli ısıtma-soğutma, enerji tasarrufu ve konfor sağlıyor. l 62 OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYELERİMİZDEN L ojistik firmalarının sunduğu hizmetler müşteri beklentileri ve sektörün gelişimi doğrultusunda kabuk değiştiriyor. Müşterilerine uluslararası taşımacılık, gümrükleme, gümrüklü ve gümrüksüz depolama, antrepo hizmetleri, dökme (likit) sıvı ve toz kimyevi madde taşımacılığı ve yurt içi dağıtım hizmetleri veren Alışan Lojistik’ten Operasyon Koordinatörü Jan Devrim, müşteri beklentileri doğrultusunda, lojistik hizmetlerinin önümüzdeki yıllarda ne şekilde değişeceğine dair yorumlarını paylaştı. Lojistik hizmetlerinin daha entegre çözümlerde uzmanlaşacağını belirten Devrim, bu tür hizmetleri sağlayabilen firmaların büyük kurumlar karşısında proje yaklaşımı ile ana yüklenici, bu altyapılara sahip olmayanların ise ana yükleyicilerin bir çeşit entegratör olarak çalıştığı projelerde taşeron olarak düşük maliyetli hizmet sağlayıcısı olacağını savunuyor. Devrim, lojistik hizmetini satın alan firmaların bu yaklaşıma uyum sağladığı sürece kendi alanlarında rekabet gücü elde edeceğini belirtiyor. yor. Son teknoloji sayesinde lojistik süreçleri çok daha rahat bir şekilde kontrol altında tutulabiliyor. Alışan Lojistik’in altyapısında tamamı entegre olarak uydu takip sistemleri, uzaktan raporlama altyapıları, kablosuz cihazlar, elektronik ölçüm ve kontrol yapıları kullandıklarını söyleyen Devrim, “Tüm bu verileri müşterilerimize açabiliyor ve iletişim altyapımız ile operasyon süreçlerimizi entegre hale getirebiliyoruz” diyor. l HABERLER Alışan’da lojistik süreçler teknoloji ile besleniyor Lojistik, Şekerpınar’da 2 bin 219 metrekare alanda yeni bir yapının temellerini atıyor. Binayı, 10 yıllığına kiralayarak otomotiv sektörüne yeni bir eğitim merkezi kuracak olan Dupont kullanacak. Alışan Lojistik Operasyon Koordinatörü Jan Devrim Operasyon süreçleri teknoloji ile entegre Her geçen gün gelişen ve büyüyen lojistik sektörü, hiç kuşkusuz teknoloji ile besleni- ArcelorMittal ve Dayen’in ortaklaşa olarak 100-130 milyon dolar yatırımla inşa edecekleri tesis ilk aşamada, bölgeden tedarik edilecek hurdayla yılda 250.000 mt inşaat demiri üretecek. Tesisin inşaatına 2010 yılının ikinci çeyreğinde başlanması planlanırken, üretime 2011 yılının son çeyreğinin başında geçilmesi düşünülüyor. Üretimin daha son- ra yılda 500.000 mt’a çıkarılacağı da bildirilenler arasında. Yatırımı değerlendiren ArcelorMittal Grup Yönetim Kurulu üyesi Christophe Cornier, “ArcelorMittal’in ülkenin kalkınmasına katkıda bulunması için birçok fırsat var. Ülkedeki inşaat sektörü için büyük bir çelik talebi var. Ortağımız Dayen ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile bu talebi karşılamak üzere çalışıyoruz,” dedi. l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD ArcelorMittal Kuzey Irak’ta inşaat demiri tesisi kuracak 63 ÜYELERİMİZDEN HABERLER Avon Türkiye David H. McConnell Ödülü’nü Kazandı Avon Products Inc.’in Londra’da düzenlediği yıllık bölge toplantısında, şirketin David H. McConnell Ödülü Avon Türkiye’ye takdim edildi. A von Products Inc.’in Londra’da düzenlediği yıllık bölge toplantısında şirketin Batı Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya Pasifik ve Çin Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Ben Gallina, David H. McConnell Ödülü’nü Avon Türkiye Genel Müdürü Ron Griffiths’e sundu. Ben Gallina yaptığı konuşmada 2009 yılının Avon Türkiye için muhteşem bir performansın sergilendiği bir yıl olduğunu belirterek, Türkiye?nin bu başarıya dikkatli bir planlama, güçlü saha ve pazarlama stratejileri ve uzman satış politikası yardımı ile ulaştığını açıklamıştır. Son derece zor genel ekonomik koşulların hakim olduğu 2009 yılında Avon Türkiye’nin dördüncü dönemde %39 satış artışı sağlayarak lider doğrudan satış şirketi olduğunu bir kez daha kanıtladığına ve olağanüstü operasyonel performans sergilediğine değinen Ben Gallina, bu başarının kazanılmasında katkısı bulunan tüm satış ekibi ve çalışanları tebrik etmiştir. l GOSBSAD Aygaz, ticaret hacmini yüzde 19 artırdı 64 Aygaz Otogaz ve Dökmegaz Pazarlama Müdürü Murat Yılmaz 2009 yılında yüzde 9 ile sektörün üstünde büyüdüklerini belirterek, “2010 yılında yüzde 12 büyüme hedefliyoruz. 50 yeni bayiyle bayi sayımızı 700’ün üstüne çıkaracağız” dedi. 4 gemiden oluşan Türkiye’nin ilk ve tek Lpg deniz filosuyla uluslararası sularda da Lpg ticareti yapan Aygaz, 2009’da 1.6 milyon tonluk toplam Lpg satışı gerçekleştirerek ticaret hacmini yüzde 19 artırdı. Aygaz’ın 2009 faaliyet yılı içinde yüzde 30’luk pazar payıyla liderliğini koruduğu belirtilerek, şunlar dile getirildi: “Türkiye Lpg sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 5 büyürken, sektörün lokomotifi konumunda olan otogaz segmentinde büyüme oranı yüzde 9 oldu. Aygaz’ın otogaz satışlarının yüzde 11’lik artış göstererek, sektör ortalaması- OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ nı aşması dikkat çekti. 64 firmanın faaliyet gösterdiği Lpg sektöründe Aygaz grubunun (Aygaz ve Mogaz) pazar payı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) sektör raporuna göre tüplügazda yüzde 39, otogazda ise yüzde 24 oldu. ‘En Yakın Şirket’ olma hedefiyle, 2.142 tüpgaz ve 1.121 otogaz istasyonu ile yurdun dört bir köşesinde hizmet veren Aygaz, merkez, tesisler ve bayiler olmak üzere 15.000’den fazla kişiye istihdam sağlıyor. 2.8 milyar dolarlık satış geliri ile Aygaz, Türkiye’nin özel sektörde en büyük 9’uncu sanayi kuruluşu ve Avrupa’nın en büyük 5’inci Lpg şirketidir.” l Y apı-Endüstri Merkezi, küresel ısınmanın etkisiyle yaşamlarımızın geri dönüşsüz biçimde değişme olasılığına ve mimarlık alanındaki ekolojik uygulamalara dikkat çekmek; mimarlıkta ekolojik uygulamalar ve sürdürülebilirliği ön planda tutan güncel projeleri tartışarak yasal düzenlemelerin önünü açacak, Türkiye mimarlık ortamında ekolojik yaklaşımlara yönelik duyarlılık oluşturacak bir ortam ve kitlesel farkındalık yaratmak için, 2008 yılından bu yana düzenlediği etkinliklere EKODesign 2010 Konferansı ile devam edecek. Konferans, Türkiye ve dünyadan önemli mimar, mühendis, tasarımcı ve finansçıların yanı sıra Türkiye’nin yeşil binalar konusunda vizyonunu belirleyen kurumların temsilcilerini de konuşmacı olarak ağırlayacak. Yapı malzemesi, gayrimenkul, mimarlık ve planlama alanlarının üst düzey yetkililerinin yanı sıra kamu ve sivil toplum örgütlerini de buluşturacak olan EKODesign 2010 Konferansı’nda yeşil binalar; finansman, tasarım, mühendislik ve planlama boyutlarıyla ele alınacak. lı mimari geleneklere uyarlanabilen enerji verimli ürün ve çözümler sunan BASF, bu inovatif ürünlerinin sunduğu avantajları, hayata geçirdiği örnek proje ve uygulamalarda gözler önüne seriyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde düşük maliyetli ev projeleri geliştiren BASF’in Avrupa’nın ve dünyanın pek çok şehrinde (örn. Almanya’da Ludwigshafen ve ABD’de New Jersey kentlerinde) yaptığı pasif evler, yıl boyunca şehir şebekesinden toplamda sıfır düzeyinde enerji alışverişinde bulunuyor. Özel yalıtım malzemeleri ile son teknoloji enerji kullanım ve üretim teknolojileri içeren bu evlerde ısı yalıtım (izolasyon) hammaddesi olarak BASF’in yenilikçi ürünü Neopor®, Türkiye’de de pek çok binanın yalıtımında kullanılıyor ve yüzde 60’lara varan enerji tasarrufu sağlıyor.” HABERLER BASF ve Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda 14 Nisan 2010’da Yapı-Endüstri Merkezi’nde düzenlenecek EKODesign 2010 Konferansı’nda kentsel planlama, mimarlık, yapı malzemesi ve gayrimenkul sektörlerinin yerli – yabancı liderleri yapı sektöründe “Yeşil”i konuşacak. Bu yıl üçüncüsü gerçekleşecek konferansın teması “Sürdürülebilir Inovasyon” ÜYELERİMİZDEN Küresel ısınmaya karşı Eko Design 2010 Konferansı Konferansın eş ana sponsoru Siemens Ev Aletleri’nin var oluş felsefesi kalite, tasarım, üretim teknolojisi ve güven ile tanımlanıyor. Hiç şüphesiz bu konuda da kıstasları, şirketin, hızla tükenen doğal kaynakların korunması, artan çevre kirliliğinin önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması için yaptıkları çalışmalar oluşturuyor. “Siemens” markasının tüm dünyada inovasyonla özdeşleşmiş olması, sadece yeni teknolojiler geliştirmekteki liderliğini değil, aynı zamanda bilginin gerek çevre, gerekse de günlük yaşam standartlarında katkıya dönüşmesini kapsıyor. l GOSBSAD Konferansın ana sponsorlarından “BASF”in enerji verimliliği ve kaynakların korunmasıyla ilgili yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları içinde, binalarda ısı yalıtımına yönelik yenilikçi çözümler önemli yer tutuyor. Tüm iklimlerde etkili olan ve fark- 65 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 ÜYELERİMİZDEN Balnak yeni atılımlar peşinde HABERLER de Şanghay, Kuzey Afrika, Libya, Fas ve Mısır’a yönelik yeni oluşumlar yaratacaklarını söyleyen Sandalcı, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: Balnak Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı Geçen yıl 22 milyon euro tutarında tasarruf sağladıklarını belirten Balnak Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı, bu yıl Libya, Fas ve Mısır’a yönelik yeni oluşumlar yaratacaklarını söyledi. G eçen yılı 110 milyon euro ciro ile kapatan Balnak, bu yıl için 125 milyon euro ciro hedefliyor. 2009 yılında maliyetleri kontrol altına aldıklarını ifade eden Balnak Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı, bu dönemde 22 milyon euro tutarında bir tasarruf sağladıklarını söyledi. Krizi iyi yöneterek fırsata çevirdiklerini belirten Sandalcı, stratejilerini değiştirerek yurtdışındaki iş hacmini batıdan doğuya çevirdiklerini kaydetti. Krize nakitle girdiklerini ifade eden Sandalcı, maliyetleri kontrol altına alarak tasarruf sağladıklarını, cironun 2009 yılında 2008 yılına oranla yüzde 10 seviyelerinde düşmesine rağmen karlılığın arttığını vurguladı. Sandalcı kriz sürecinde maaşlarda artış ya da azalma yapmadıklarını söyledi. GOSBSAD Balnak’tan yeni oluşumlar 66 Lojistik sektörünün kriz döneminde Türkiye’de yüzde 25 ile 30 seviyelerinde küçüldüğüne dikkat çeken Sandalcı, W değil V olarak bir kriz yaşanıldığını bu krizin de 2010 yılının eylül döneminde bitebileceğini kaydetti. Balnak olarak 2009 yılında rotayı batından doğuya çevirdiklerini ve yakın bir dönemOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ “Bu yılın ikinci çeyreğinde Libya’da, üçüncü çeyreğindeyse Kuzey Irak’ta konumlanmayı planlıyoruz. İnşaat sektörünün hızlı gelişimi nedeniyle bu ülkelerde yeni bir yapılanma içine gireceğiz. Sanghay’daki oluşumumuz nedeniyle Çin’e yapılan taşımalarımız yüzde 30 civarında arttı. Diğer yandan, Türkiye’nin özellikle komşu ülkelerle olan ticaretinde sınıfta kaldığını düşünüyorum. Türkiye doğal bir köprü konumunda ve 30 milyar dolarlık bir lojistik pazarına sahip. Zaten yabancı yatırımcılar da bu düşünceden yola çıkarak Türkiye’ye yatırım yapıyor. Türkiye’de bu devler arasında biz de Balnak olarak en büyükler arasındayız.” “Türkiye, lojistik üs olmak için çalışmalarını hızlandırmalı” Türkiye’nin orta ve uzun vadeli lojistik planlama hedeflerinde bölgenin bir numaralı hedefinin lojistik üs olduğuna dikkat çeken Sandalcı, “Türkiye’nin lojistik üs olması durumunda ülkenin genel büyümesinden pay alacak sektör çok daha fazla gelişim gösterecektir. Bu nedenle lojistik sektörünün yatırımına ve gelişimine hız verilmesi gerekmektedir. Lojistik, hiçbir şekilde yalnızca karayolu taşımacılığı demek değildir. 1950 yılından 1995 yılına kadar karayoluna yatırım yapılırken, deniz, demir ve hava yoluna maalesef nispeten çok daha az yatırım yapılmıştır. Öncelikle demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda da altyapının güçlendirilmesi şarttır. Gelecek 10 yılda sektör olarak hedefimiz Türkiye’yi lojistik üs haline getirmektir” diye konuştu. l HABERLER D ünyanın lider endüstriyel, medikal, gıda ve özel gazlar tedarikçisi Linde Gaz, 18-21 Mart tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi/İstanbul’da düzenlenen tıp sektöründe Avrasya’nın en büyük fuarı olan Ekspomed’e katıldı. Cuma ve cumartesi günleri ilginin yoğun olduğu Linde standında önceki fuarlarda olduğu gibi Linde logolu, üzerinde Linde ürünlerinin yazdığı toplam 1000 adet uçan balon ziyaretçilere dağıtıldı. Stand üzerinde bulunan Linde logolu dev zeplin de yerini almıştı. Ayrıca kurubuz gösterisi de dikkat çeken diğer bir etkinlikti. Fuarın ilk günü fuar orkestrasının bir süreliğine Linde standında yer alması renkli görüntülere sahne oldu. Geçtiğimiz sene GMP* belgesini alarak “Türkiye’nin GMP belgeli tek medikal gaz tedarikçisi” ünvanını alan Linde Gaz tarafından, medikal alandaki son gelişmeler, ÜYELERİMİZDEN Orkestra Linde için çaldı... yeni uygulamalar başarıyla sergilendi. Linde Gaz yetkilileri 5-8 Mayıs’ta CNR Fuar Merkezinde gerçekleşecek Sodex fuarına da katılım göstereceklerini, bu fuarda soğutucu gazlarla ilgili son gelişmeleri sunacaklarını belirttiler. l Bu öykülerin "öyküsü" başka Öyküleri değerlendiren jüride sanatçı Yılmaz Erdoğan`ın yanı sıra, yazar Mario Levi, Doğan Kitap Genel Koordinatörü Deniz Yüce Başarır, Tiyatro Kedi Genel Koordinatörü İpek Altıner, Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç Dr. Haldun Soygür ve Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş bulundu. Türkiye`de her yüz kişiden birinde görülme olasılığı olan şizofreni hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen `Ateşin Düştüğü Yerden; Sesler, Yüzler, Öyküler` yarışması, fırsat verildiğinde şizofreni hastalarının neler yapabileceğini gösterme amacı da taşıyor. Sadece şizofreni hastalarının katılabildiği bu yarışmada, yaş ve öykü sınırlaması yapılmadı. Jüri üyelerinin metinleri kurgu, dil, ifade gücü açısından incelediği yarışmaya bu yıl 95 öykü katıldı. Yarışmada, Kanatılmış Sözcükler Kitabı adlı öyküsüyle Süveyda Ölüdeniz birinci olurken, Çöpçüler öyküsü ile Yasemin Şenyurt 2. `Yanlızlığın Getirdikleri` öyküsüyle de Mehmet Görkem Özköse 3. oldu. Ödül töreninde plaketlerini alan yarışmacılar heyecanlarını gizleyemezken, Mario Levi, de yeni bir edebiyatın doğduğuna dikkat çekti. Mario Levi, acının olmadığı yerde edebiyatın olamayacağını dile getirirken, şizofreni hastalarının acının tam ortasında olduğunu bununda yaratıcılıkta çok önemli bir güce sahip olduğunu ifade etti. Levi, Süveyda Ölüdeniz`in plaketini verirken `Bundan sonra elim yakanda, kitabını bekliyorum` dedi.l Edebiyat dünyasına `Sağlık`Geldi Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından, Bilim İlaç desteği ile 'Gerçekler Maskelenmesin' projesi kapsamında düzenlenen öykü yarışmasının 2. sonuçları açıklandı. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010 GOSBSAD Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından, Bilim İlaç desteği ile `Gerçekler Maskelenmesin` projesi kapsamında düzenlenen öykü yarışmasının 2. sonuçları açıklandı. 67
Benzer belgeler
Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı
Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe Yayın Kurulu: Muzaffer Koşan Necmi Sadıkoğlu Ayşe Serra Sayman Ünal Öz İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölge...
Detaylı